1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

A A A TÜRKÇE TESTİ Sanatçının eserlerinde ışık, değişik tonların bıraktığı etki aracılığı ile optik bir gerçeklik yaratacak biçimde işlenmiştir. Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? Yer tamlayıcısı - belirtisiz nesne - zarf tümleci - zarf tüm- leci - yüklem B) Özne - yer tamlayıcısı - belirtisiz nesne - zarf tümleci - yüklem C) Zarf tümleci - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem D) Yer tamlayıcısı - Özne - zarf tümleci - zarf tümleci - yük- lem Özne belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem

$ n e r k k mi J- 1- a 24. Bence bunu cevaplandırmak için "İnsan niçin okur?" so- rusunu ilkin cevaplandırmak gerekir. İnsanlar, toplu ola- rak yaşadıkları hâlde gene de yaratıkların en yalnızıdırlar. Dıştan birbirlerine yakındırlar ama içten aralarında ne uzaklıklar vardır! Çehov'un, acısını duyuracak kimse bu- lamayınca atının boynuna sarılarak içini boşaltan arabacı- sını düşünüyorum. Okuması olsaydı böyle yapayalnız kalır mıydı? Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylen- miş olabilir? A) Teknolojinin yaşamımızda bu kadar yer almasının ki- tap okumayı olumsuz etkilediğini düşünüyor musu- nuz? B) Kurgusal kitapların bilimsel kitaplardan daha çok ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz? Romanlarda modern çağın insanının yalnızlığına bir ça- re var mıdır? D) Kitaplar, hele romanlar ve şiir kitapları, neden insanla- rin hayatında bu kadar büyük bir yer tutuyor? E) Roman ve şiire daha çok, yalnız başına yaşayan insan- lar mi ilgi gösteriyor?

12. Yazar, toplumun yaşadığı karmaşayı, romanı daire şeklinde inşa ederek anlatıyor. Büyükçe bir I || şahıs kadrosu kurgulayan yazar, romanı gün- lüklere dayandırıyor. Farklı zamanlarda yazılmış günlükler, kitabı okuyanlar için zamanı, döngüsel ||| hâle getiriyor. Bu biçim, okuru romanın içine IV hapsediyor. Yazar, romanın ilk sayfalarında V okuyucuyu çemberine alıyor. Bu parçada numaralanmış sıfatlarla ilgili aşağı- dakilerin hangisi söylenemez? A) I. sözcük, niteleme sıfatıdır. B) II. sözcük, küçültme sıfatıdır. C) III. sözcük, adlaşmış sıfattır. D) IV. sözcük, işaret sıfatıdır. E) V. sözcük, belgisiz sıfattır. mış gibi yavaşça kulağıma fısıldad <iden vazgeçerdim. erken nelere öner er.

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinin sonuna ünlem işareti ge tirilemez? A Esme ey bad, esme canan uykuda! BY Omrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul. C)) Gölüm ne kadar da hoş bu sabah. DY Ah eden kimdir bu saat kuyt da? E) Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Yazlar yavasca bitmese, günler kısalmasa..

3. 1. bundan sorumlu tutulmalıdır II. yayına hazırlayıp neşreden adam III. kimliği meçhul bir eleştirmen IV. sanki onu kendisi yazmış gibi V. tarafından yazılmış bir makaleyi Numaralanmış sözlerle anlamlı bir cümle oluşturulmak C) III A) I B) II 3-5- SANLIGI istenirse hangisi baştan üçüncü olur? D) IV E) V

2. E) Sözlü edeb Aşağıdakilerin hangisinin âşık karşılaşmalarından veya atışmalarından alınmış olma ihtimali en düşüktür? A) Sen söyledin tenzil eyledim nice Ağladı kadılar, müftüler, hoca Müsaade etmedin bize bir gece Kendime münasip hasım isterim B) Dinle beni dinle Âşık İmamî Evde bulmadım neredeydiniz Altmış üç yıl diyar diyar dolaştım Yolda bulamadım neredeydiniz Baba Müdami'yim cahil zannetme Haddine kadim ol ileri gitme Aman tifil âşık acele etme Ben bu işin sonun düz çıkartırım Garip Hacı'nın bu meydanda bükülmez, Bileklerin var diyorlar doğru mu? Mazlum kullar için Hak'tan eksilmez, Dileklerin var diyorlar doğru mu? E) Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeye elde fermanım mı var Azrail gelmiş de can talep eyler Benim can vermeye dermanım mı var

kile- 39. Aşağıda Japonya ve Hindistan'ın nüfus piramitleri veril- miştir. asi a- m ADZ Erkek JAPONYA (2016) 5 4 3 2 1 0 Nüfus (milyon) 100+ 95-00 90-94 05-80 80-84 75-79 70-74 05-09 60-64 55-60 50-54 45-49 40-44 35-30 30-34 25-20 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4 0 1 2 3 4 5 Nüfus (milyon) Yaş grupları Kadın D) II ve III Erkek HİNDİSTAN (2016) Kadın 65 52 39 26 13 Nüfus (milyon) 100+ 05-09 00-04 05-00 80-84 76-79 70-74 65-69 60-64 55-59 50-64 45-49 40-44 35-30 30-34 0 25-20 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4 0 13 26 39 52 65 Yaş grupları Piramitler incelendiğinde; 1. Japonya'da yaşlı nüfus oranının fazla olması II. Hindistan'da genç nüfus oranının fazla olması III. Japonya'nın nüfus piramidinde tabanın uzun yıllardır daralma eğiliminde olması C bilgilerinden hangileri iki ülkede farklı nüfus politika- ları uygulandığını gösterir? A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III E) I, II ve III

1. Sanat, insana insanı gösterir. Sanat eserinin gerçeklikle ve insanlıkla ilişkisi, onu sırf bir eğlence aracı olmaktan I (gülmece unsuru olarak düşünülmekten) çıkarır. Sanatçı, dil ve kurmaca yapılarıyla (tasarlanmış şekilleriyle) bir du- || yarlılık ve düşünce yaratandır. Sanatçının, eser içeriğinin seçimi dünya ile bir tür hesaplaşmasıdır (yüzleşmesidir). Sanatçının entelektüel niteliğini (aydın olabilme yönünü) simosis IV un laignen belirleyen eserin içine neyi aldığıdır. Bir sanat eseri önce- likle sanatsal nitelikleri (özellikleriyle) değerlendirilir. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

umuzu de kültürü amlaşma la durum da asan- rak aşa- 5. "Leyla ve Mecnun hikâyesini okumuş, çok beğenmiş." cümlesinin nitelikleri, aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Bağlı, kurallı, fiil, olumlu B) Strali, kurallı, isim, olumlu C) Birleşik, kurallı, fiil, olumlu D) Bağlı, devrik, fiil, olumsuz E) Sıralı, kurallı, fiit, otumlu

azgeç- asının 1, ger- ar. eği- eklili- im- on- m- YKS Temel Yeterlilik Testi 6r EMI NLARI 7. (1) Sait Faik, öykücülüğü meslek edinen hatta onu bir çığır açan öykücülerinden biridir. (II) Ömer Seyfettin'den hayat tarzı olarak yaşayan, Modern Türk öykücülüğünde sonra öyküdeki ısrarıyla, bu türün edebiyatımızda y yer- leşmesinde, sevilmesinde, saygınlık kazanmasında ön- cü rol oynamıştır. (III) Türk edebiyatında âdeta her şe- yin öyküleştirilebileceğinin ve disiplinsiz, hesapsız da öykü yazılabileceğinin anıt örneklerini vermiştir. (IV) Te- mellendirilmemiş sanat algısı ve savruk bir dil anlayışına rağmen coşkulu, içtenlikli öyküler yazmıştır. (V) Herke- sin kabulleneceği bir öykü dünyası yaratarak Türk öy- kücülüğünün temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Sait Faik'ten söz edilen bu parçadaki numaralan mış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) cümlede, çağdaş Türk öykücülüğündeki yerinden söz edilmiştir. MLARI SINA 'LİLİK TEST ELI B) H. cümlede, öykünün edebiyatımızda gelişmesine katkıda bulunduğu belirtilmiştir. C) III. cümlede, öykünün konusunu genişlettiğine de- ğinilmiştir. D) IV cümlede, öykülerinin anlatım yönünden eksik- likler taşıdığı belirtilmiştir. 200 E) V. cümlede, herkesin kolayca anlayabileceği öykü- ler yazdığından söz edilmiştir. 73

16. Sana bir dolu umut getireceğim Küçük ellerine sığmayacak Sana Afrika gecelerini getireceğim Sımsıcak Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) Geçişli fiil + D) Kişi adılı A) Kişi eki C) İyelik eki+ (1) Türk edebiut E) Bildirme eki Atom Yayıncılık Ⓡ

8. ilk şiirlerinde bencillik ve karamsarlık göze çarpar. 1908'e kadar yazdığı şiirlerinde "aşk, kadın ve tabiat" temalarını bütünüyle romantik bir atmosfer içinde işlemiştir. Sonraki yıllarda yazdığı şiirlerinde ise sosyal konulara ve yurt duygularına da geniş bir yer ayırmıştır. Şiirlerinde hep göklerin derinlik ve yüceliğinden, efsanevî sırlarından söz etmiştir. Bu tarz şiirlerinde Hamit'in etkisi ve izleri de vardır. Bu nedenle "İkinci Hamit" olarak da nitelendirilmiştir. Şiirleri Türk sanat müziği şarkılarına güfte (söz) olmuştur. Elhân-ı Vatan, Fânî Teselliler, Şâir-i A'zam'a Mektub eserlerinden bazılarıdır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Faik Ali Ozansoy'un B) Cenap Şehabettin'in C) Ali Ekrem Bolayır'ın D) Tevfik Fikret'in E) Ismail Safa'nın BENİM HOCAM

E 4. "Affetmek" bilinçli bir unutuş anlamına gelebilir ve olanların olmamış sayılması mümkün olabilir. Bu anlamda "unutma" aslında bir yiğitlik ürünü olarak belirir. İnsanın, affettiği için olanları olma- mış olarak kabul etmesi de etken bir tavır alış- tir: kaçmadan, yorumların arkasına sığınmadan, olmuşu görmezden gelme edasına bürünmeden, olayın doğrudan karşısına çıkarak, onu saptır- madan ve onun gözünün içine bakarak ifa edilen (yerine getirilen) bir unutma hâlidir af. İnsan bir kötülük karşısında, kötülükleri icra edenlere karşı böyle bir af tavrı alabiliyorsa ben böyle bir tavrın ancak insanca ve insana mahsus bir tavır alış olduğunu ve bu tavır alışın ancak insana yaraştığını söyleyebilirim. Ve elbette devamı var bu tavır alışın. İnsan ancak böyle bir tavır alış içinde yani olanları aktif biçimde, olmamış kabul edebildiği takdirde adımlarını istikbale doğru sağlamca basabilmenin zeminini hazırlamış olur. Bu tavır, başa gelenlerin altında ezilmeden, onun sorumluluğunu yüklenmiş olarak hayatın yeni- lenmesinin de önünü açmaya ve açık tutmaya imkân tanır. Bu parçada "affetmek'le ilgili olarak anlatıl- mak istenen; 1. Olmuş olanı görmezden gelme tavrı içinde yapılırsa anlamlı olur. II, Çoğu zaman insana özgü bir zayıflığın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. III. Her şeyin farkında olarak yapıldığında insa- na yeni ve güzel bir yol açılmasına fırsat sunar. IV. İnsanı bilinçaltındaki yönlendirmelerin ve top- lumun baskısından kurtarır. V. Kötülüğü yapanı cezalandırma şeklidir. Vargılarından hangisiyle ifade edilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V

den as- 11 na- -i- 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük öteki- lerden farklı türde bir sıfattır? A) Birçok arkadaşım tatil için bu yıl yurt dışına çıktı. B) Öteki masada oturan görevli bizimle çok iyi ilgilendi. C) O, hiçbir zaman öğrencilerinden umudunu kesmedi. D) Her insan hayatında kimi iniş çıkışlar yaşar. E) Deneme, yazarın herhangi bir konuda kesin kurallara var- madan görüşlerini belirtmesidir.

1. Dilin göndergesel işlevde kullanıldığı öğreticl mo- I tinler, okuru bilgilendirmek, düşündürmek ama- || cıyla yazılır. Anlatımlarında açıklık ve yalınlığa önem verilmesi, kurmaca niteliği taşımamadan IV yaşamı doğrudan yansıtmalan ve her okundukla- nında yeni yorumlarla anlamlarının zenginleşmesi V bu türdeki metinlerin temel özellikleridir. Bu parçadaki altı çizili yerlerin hangisinde bil- gi yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

4 1 3 = 7 " 2 i O PEGEM YAYINLARI IM 16. Konya'dan çıkıp Beyşehir'e giden yolun başlangıcındaki dik yokuşu tırmanmaya başlayınca herkes yanındakiyle ya da çaprazlama ta öbür baştaki biriyle lafa koyuldu, birkaç kişi sadece sigara içip dumanını savuruyordu. Birbiri arkasına dizili tahta sıralarda oturmayıp yarım lira eksiğine en arkada yere çömelen ve kamyonun şiddetle sarsılan bu kısmına iki- de birde başlamak üzere olan uykularından fırlatılan köylüler, sigara da içmeyerek boş gözlerle bakışıyorlardı. Sonradan gelen genç köylü ilk defa otomobile biniyordu. Benzi sap- sarıydı. Bunun yarısı alışmadığı bir şeyde hızlı hızlı götürül- menin verdiği heyecan ve korkudan, yarısı da başka bir şey- den geliyordu. Konya'ya bir saat ötedeki bir köyden olan bu delikanlı otomobile binmişti, İzmir'e gidecekti. Araba İzmir'e gelince şoför, yolcuları selametlemeden evvel nedense yol parasının üstünü toplamak âdetindeydi. Bunu genç köylü de biliyordu fakat yazık ki şoförün bu isteğini yerine getirecek vaziyette değildi. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? LA Mecazlı söyleşilere yer verilmiştir. B) Deyime yer verilmiştir. C) Tanrısal anlatıcı hâkimdir. D) Benzetmeler yapılmıştır. B) Betimlemeye başvurulmuştur. 17. Yaşadığı her değerli an, insanları mutlu edebilir, fırsatları doğru değerlendirmek mutlu olmaya olanak sağlar. (1) Mut- lu olup kendisini huzurlu hissediyorsa insan, o zaman is- tediğine kavuştuğunu görürüz ayrıca kötü olaylara karşı iyi yönden bakarak