Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

ların
Kirici
ercih
ola-
ber
ve
nal
te.
da
ca-
ar
eri
7-
(
a
350 230
Deneme 4
8. İnsan nüfusunun çiftçiliğe, yani yerleşik yaşama
geçmesiyle kent, kasaba gibi merkezi yerleşim
birimleri oluşmaya başladı. Ama bu gelişme,
her yerde birden başlamadı. Örneğin Sahra
Afrika'sında iki durum merkezileşmeyi geciktirdi:
İlki Afrika'da yabani bitkilerin tarımına yeni baş-
lanmasıydı, Bunun nedeni Mısır ve Avrupa'nın
tersine, iklim koşulları ve daha önce Güneybatı
Asya'da tarımına başlanmış olan bitkilerin,
Afrika'da yetiştirilememesiydi. Diğeri ise Mısır'da
kentleşmenin başlamış olduğu sırada MÖ III. bin
yıldaki büyük kuraklığın, Büyük Sahra bölgesini
bir çöle dönüştürmesiydi.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı
yargı aşağıdakilerden hangisidir?id
A) Farklı coğrafyalarda farklı iklim koşulları
görülmektedir.
B) İnsan nüfusu çiftçiliğe başlayınca zorunlu
olarak kasaba ve kentler oluşmaya başla-
mıştır.
C) Kültür ve medeniyetlerin gelişimlerini tamam-
lamaları eş zamanlı olmamıştır.
Diklim koşulları tarım üzerinde etkilidir.
E) Doğal koşullar, insanların sosyal yaşantısını
etkilemektedir.
B
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
ların Kirici ercih ola- ber ve nal te. da ca- ar eri 7- ( a 350 230 Deneme 4 8. İnsan nüfusunun çiftçiliğe, yani yerleşik yaşama geçmesiyle kent, kasaba gibi merkezi yerleşim birimleri oluşmaya başladı. Ama bu gelişme, her yerde birden başlamadı. Örneğin Sahra Afrika'sında iki durum merkezileşmeyi geciktirdi: İlki Afrika'da yabani bitkilerin tarımına yeni baş- lanmasıydı, Bunun nedeni Mısır ve Avrupa'nın tersine, iklim koşulları ve daha önce Güneybatı Asya'da tarımına başlanmış olan bitkilerin, Afrika'da yetiştirilememesiydi. Diğeri ise Mısır'da kentleşmenin başlamış olduğu sırada MÖ III. bin yıldaki büyük kuraklığın, Büyük Sahra bölgesini bir çöle dönüştürmesiydi. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?id A) Farklı coğrafyalarda farklı iklim koşulları görülmektedir. B) İnsan nüfusu çiftçiliğe başlayınca zorunlu olarak kasaba ve kentler oluşmaya başla- mıştır. C) Kültür ve medeniyetlerin gelişimlerini tamam- lamaları eş zamanlı olmamıştır. Diklim koşulları tarım üzerinde etkilidir. E) Doğal koşullar, insanların sosyal yaşantısını etkilemektedir. B
DENEME
12
2
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Günümüzde, ev ve iş yaşantısını kolaylaştır-
mak ve günlük hayattaki faaliyetleri daha kolay
yapabilmek için teknoloji daha yaygın kullanılır
hâle gelmiştir. Gelişen teknolojiye bağlı olarak
otomasyon alanında çok önemli uygulamalar
gerçekleştirilmektedir. Evlerde kullanılan cihaz-
ların kontrol edilebilmesi için tasarlanan bu sis-
temler, akıllı ev otomasyon sistemlerini ortaya
çıkarmıştır. Otomasyon, bir sistemin hazırlanan
belirli bir senaryoya göre herhangi bir operatöre
gerek duymadan istenen işlemleri gerçekleş-
tirmesi olarak tanımlanabilir. Ev otomasyonu
ise ev içinde kullanılan teknolojilerin kişiye özel
ihtiyaç ve isteklere göre uyarlanması ve de-
netlenmesidir. Bir başka deyişle kişinin yaşam
kalitesini yükselten, evi daha rahat, güvenli, et-
kin ve kullanışlı kılan sistem olarak tanımlana-
bilir. Akıllı ev; bir merkezden kontrol edilebilen,
birbirleriyle haberleşebilen, ilişki kurabilen ve
bütün bu teknolojiler sayesinde kişilere daha
tasarruflu, daha güvenli, daha konforlu, ihtiyaç-
lara cevap verebilen ve hayatı kolaylaştıran ya-
şam sunan evler olarak tanımlanabilir.
37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangi-
sine ulaşılabilir?
A) Günümüzdeki evler otomasyon kullanımlı
ya da kullanımsız olarak ayrılmaktadır.
B) Kişinin yaşam kalitesini artması için akıllı ev
tercihlerini değerlendirmesi gerekir.
C) Günümüz teknolojik evleri, insan hayatını
kolaylaştırıcı ve güvenliği artırıcı özelliklerle
donatılmıştır.
D) Akıllı otomasyon sistemi olmayan evlerin
tercih edilmemesi günümüz şartları içinde
normal görülür.
E) Akıllı ev teknolojileri, her sistem gibi arıza
yaratabilecek bir durumda olduğu için risklidir.
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden han-
gisi akıllı ev almamamız için geçerli neden-
lerden biri değildir?
A) Teknolojik sistemlerin zaman zaman arıza
vermesinin kişiyi zor duruma düşürmesi
B) Otomasyon sistemlerini yönetebilecek ka-
zanım ve donanıma sahip olunmaması
Eski alışkanlıkların devam ettirilmek istenmesi
D) Tüm yönlendirmelerin daha kolay ve siste-
matik olarak hazır olması
E) Kodlanmis davranış biçimlerinin dışına çık-
mamaya yönelik tercihler yapılması
TÜR
O
ÖZDEBİR YAYINLARI
39
40.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
DENEME 12 2 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Günümüzde, ev ve iş yaşantısını kolaylaştır- mak ve günlük hayattaki faaliyetleri daha kolay yapabilmek için teknoloji daha yaygın kullanılır hâle gelmiştir. Gelişen teknolojiye bağlı olarak otomasyon alanında çok önemli uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Evlerde kullanılan cihaz- ların kontrol edilebilmesi için tasarlanan bu sis- temler, akıllı ev otomasyon sistemlerini ortaya çıkarmıştır. Otomasyon, bir sistemin hazırlanan belirli bir senaryoya göre herhangi bir operatöre gerek duymadan istenen işlemleri gerçekleş- tirmesi olarak tanımlanabilir. Ev otomasyonu ise ev içinde kullanılan teknolojilerin kişiye özel ihtiyaç ve isteklere göre uyarlanması ve de- netlenmesidir. Bir başka deyişle kişinin yaşam kalitesini yükselten, evi daha rahat, güvenli, et- kin ve kullanışlı kılan sistem olarak tanımlana- bilir. Akıllı ev; bir merkezden kontrol edilebilen, birbirleriyle haberleşebilen, ilişki kurabilen ve bütün bu teknolojiler sayesinde kişilere daha tasarruflu, daha güvenli, daha konforlu, ihtiyaç- lara cevap verebilen ve hayatı kolaylaştıran ya- şam sunan evler olarak tanımlanabilir. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangi- sine ulaşılabilir? A) Günümüzdeki evler otomasyon kullanımlı ya da kullanımsız olarak ayrılmaktadır. B) Kişinin yaşam kalitesini artması için akıllı ev tercihlerini değerlendirmesi gerekir. C) Günümüz teknolojik evleri, insan hayatını kolaylaştırıcı ve güvenliği artırıcı özelliklerle donatılmıştır. D) Akıllı otomasyon sistemi olmayan evlerin tercih edilmemesi günümüz şartları içinde normal görülür. E) Akıllı ev teknolojileri, her sistem gibi arıza yaratabilecek bir durumda olduğu için risklidir. 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden han- gisi akıllı ev almamamız için geçerli neden- lerden biri değildir? A) Teknolojik sistemlerin zaman zaman arıza vermesinin kişiyi zor duruma düşürmesi B) Otomasyon sistemlerini yönetebilecek ka- zanım ve donanıma sahip olunmaması Eski alışkanlıkların devam ettirilmek istenmesi D) Tüm yönlendirmelerin daha kolay ve siste- matik olarak hazır olması E) Kodlanmis davranış biçimlerinin dışına çık- mamaya yönelik tercihler yapılması TÜR O ÖZDEBİR YAYINLARI 39 40.
DENEME 2
20. Bu sanatçı, içinde yaşadığımız çevreyi, gün-
lük olayları yansıtıyor. Bunları, ancak okurken
görebileceğimiz incelikli ayrıntılarla ustaca an-
latıyor. Genellikle büyük kentin aylak insanla-
rını, küçük memurlarını konu alıyor. Sevgiye,
insanca yaşamaya özlemi olanların arayışlarını
inceliyor. Bunları böbürlenmeden ince bir göz-
lemcilikle önümüze seriyor.
TÜRK
Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen sanat-
çının bir özelliği değildir?
A) Ayrıntılara düşkünlük
B) Gözlemcilik
C) Alçak gönüllülük
Anlatımda yetkinlik
E) Dilindeki yalınlık
ARI
pusi
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
DENEME 2 20. Bu sanatçı, içinde yaşadığımız çevreyi, gün- lük olayları yansıtıyor. Bunları, ancak okurken görebileceğimiz incelikli ayrıntılarla ustaca an- latıyor. Genellikle büyük kentin aylak insanla- rını, küçük memurlarını konu alıyor. Sevgiye, insanca yaşamaya özlemi olanların arayışlarını inceliyor. Bunları böbürlenmeden ince bir göz- lemcilikle önümüze seriyor. TÜRK Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen sanat- çının bir özelliği değildir? A) Ayrıntılara düşkünlük B) Gözlemcilik C) Alçak gönüllülük Anlatımda yetkinlik E) Dilindeki yalınlık ARI pusi
CAP/TYT
23. Pek kolay olmuyor ama kültür altyapım hazır olduğu
için birçok konuyu zihin ve gönül süzgecimden geçirip
sentezleyerek yeni yeni yaratılar elde ediyorum. Bu
süreçte bazen pek güvendiğim kültür altyapım yetersiz
kalabiliyor. O zaman da uzmanlara danışıyor, yazılı ve
görsel kaynakları araştırmaya yöneliyorum. Rastlantı
sonucu konu seçmiyorum kısacası. Araştırarak, so-
ruşturarak, düşünce ve duygu süzgeçlerimi kullanarak
romanın planını yapıyorum.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi
belirlersiniz?
B) Konularınızı seçerken okurların beğenisini dikkate
alıyor musunuz?
C) Sizi yazmaya yönlendiren etmenler nelerdir?
D) Konu seçiminde sizi etkileyen yazarlar oldu mu?
Konu seçiminiz tesadüfi mi oluyor, yoksa hayatta
karşılaştığınız bazı olaylardan mı etkilenip yazıyor-
sunuz?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
CAP/TYT 23. Pek kolay olmuyor ama kültür altyapım hazır olduğu için birçok konuyu zihin ve gönül süzgecimden geçirip sentezleyerek yeni yeni yaratılar elde ediyorum. Bu süreçte bazen pek güvendiğim kültür altyapım yetersiz kalabiliyor. O zaman da uzmanlara danışıyor, yazılı ve görsel kaynakları araştırmaya yöneliyorum. Rastlantı sonucu konu seçmiyorum kısacası. Araştırarak, so- ruşturarak, düşünce ve duygu süzgeçlerimi kullanarak romanın planını yapıyorum. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirlersiniz? B) Konularınızı seçerken okurların beğenisini dikkate alıyor musunuz? C) Sizi yazmaya yönlendiren etmenler nelerdir? D) Konu seçiminde sizi etkileyen yazarlar oldu mu? Konu seçiminiz tesadüfi mi oluyor, yoksa hayatta karşılaştığınız bazı olaylardan mı etkilenip yazıyor- sunuz?
olsshol
Akımlar, gelişecekleri ortamları bulduklarında sürgünlerini ala-
bildiğine vermeye başlar. 18. yüzyıl ve sonrası, modernizm için
böyle bir dönemdi. Balzac kendi ana yurdunda nasıl görüyorsa
dünyayı, Tolstoy da öbür uçta aynı görüyordu. Bu açıdan mo-
dernizm, edebiyatı yurtsuzlaştırdı. Artık insan, -nerede anlatılır-
sa anlatılsın-acıları, sevinçleri, hüzünleri ve sorunlarıyla aynı in-
sandı.
Bu parçada geçen "edebiyatın yurtsuzlaşması" sözüyle ede-
biyatla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
nümüxtelügoq obsin gibaltid
tuusbrie
A) Gerçeklerle bağının kalmaması
B) Yerellikten sıyrılıp evrensel bir nitelik taşıması
SC) Geçmişle tüm bağlarını koparması
D) Eski dönemlerdeki kadar ilgi görmemesi
bublo sviet
E) Toplumsal yaşamın dışına itilmesi
tak yöne-
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
olsshol Akımlar, gelişecekleri ortamları bulduklarında sürgünlerini ala- bildiğine vermeye başlar. 18. yüzyıl ve sonrası, modernizm için böyle bir dönemdi. Balzac kendi ana yurdunda nasıl görüyorsa dünyayı, Tolstoy da öbür uçta aynı görüyordu. Bu açıdan mo- dernizm, edebiyatı yurtsuzlaştırdı. Artık insan, -nerede anlatılır- sa anlatılsın-acıları, sevinçleri, hüzünleri ve sorunlarıyla aynı in- sandı. Bu parçada geçen "edebiyatın yurtsuzlaşması" sözüyle ede- biyatla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? nümüxtelügoq obsin gibaltid tuusbrie A) Gerçeklerle bağının kalmaması B) Yerellikten sıyrılıp evrensel bir nitelik taşıması SC) Geçmişle tüm bağlarını koparması D) Eski dönemlerdeki kadar ilgi görmemesi bublo sviet E) Toplumsal yaşamın dışına itilmesi tak yöne-
14. Aşağıdakilerin hangisinde Ahmet Haşim ile ilgili
yanlış bir bilgi verilmiştir?
A) Serbest müstezata ilgi duyar.
B) Parnasizmin ahenk ve anlam kapalılığı ilkesinden
yararlanır.
COna göre şiirlerde "açıklık" ve "fikir" gereksizdir.
D) Şiir; anlamını okuyucudan almalıdır, görüşünü be-
nimser.
E) "Piyale" olgunluk dönemi şiirlerini kapsamaktadır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
14. Aşağıdakilerin hangisinde Ahmet Haşim ile ilgili yanlış bir bilgi verilmiştir? A) Serbest müstezata ilgi duyar. B) Parnasizmin ahenk ve anlam kapalılığı ilkesinden yararlanır. COna göre şiirlerde "açıklık" ve "fikir" gereksizdir. D) Şiir; anlamını okuyucudan almalıdır, görüşünü be- nimser. E) "Piyale" olgunluk dönemi şiirlerini kapsamaktadır.
7-9. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Çello ya da bir diğer adı ile viyolonsel, 16.
yüzyıl başlarında ilk örnekleri ile birlikte
Fransa'da oluşumu başlamış olan ve di-
ğer çalgılardan ayırıcı bir özelliğe sahip
telli bir çalgıdır. Çello, şekil itibari ile kadın
vücudunu andıran ve hoş bir sese sahip
çalgı türüdür. Bu çalgının atası Viola Da
Gamba adı verilen perdeli bir çalgıdır.
Keman ve kontrabas ile aynı aileden olup
ses tonu olarak da birbirlerine yakın çal-
gi türleridir. Keman ve çello şekil itibari
ile birbirine yakın gibi görünse de boyut
konusunda çello daha büyük ve daha tok
bir sese sahiptir. Narin görüntüsünün ya-
nında orta bölümünde el yazısı şeklinde
F harfini andıran 2 adet ses deliğine sa-
hip olan çello, özellikle kadınlarda estetik
duruşu ile de dikkatleri üzerine çekmeyi
başarmıştır. Yayın tellere temas etmesi
sonucu içerideki hava ile bütünleşerek bu
deliklerden çıkan sesler çellonun duygu-
sunu yansıtmaktadır. Çello 4 telli ve bas
seslere sahip bir çalgıdır. Insan sesine en
yakın sesin çellodan çıktığı da müzisyen-
ler tarafından kabul edilmiştir.
►/yediiklimyayıncılık
8. Bu parçaya göre çellonun diğer enstrü-
manlardan farklı olarak düşünülmesin-
de;
1. insan sesine yakın bir ses vermesi,
II. kadın vücudunu andırması,
III. bas seslere sahip tek çalgı olması,
IV. sesin deliklerden çıkması
özelliklerinden hangileri gösterilebilir?
A) I ve II
C) II ve III
B) I ve III
D) II ve IV
E) IIl ve IV
Ť T
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
7-9. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Çello ya da bir diğer adı ile viyolonsel, 16. yüzyıl başlarında ilk örnekleri ile birlikte Fransa'da oluşumu başlamış olan ve di- ğer çalgılardan ayırıcı bir özelliğe sahip telli bir çalgıdır. Çello, şekil itibari ile kadın vücudunu andıran ve hoş bir sese sahip çalgı türüdür. Bu çalgının atası Viola Da Gamba adı verilen perdeli bir çalgıdır. Keman ve kontrabas ile aynı aileden olup ses tonu olarak da birbirlerine yakın çal- gi türleridir. Keman ve çello şekil itibari ile birbirine yakın gibi görünse de boyut konusunda çello daha büyük ve daha tok bir sese sahiptir. Narin görüntüsünün ya- nında orta bölümünde el yazısı şeklinde F harfini andıran 2 adet ses deliğine sa- hip olan çello, özellikle kadınlarda estetik duruşu ile de dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Yayın tellere temas etmesi sonucu içerideki hava ile bütünleşerek bu deliklerden çıkan sesler çellonun duygu- sunu yansıtmaktadır. Çello 4 telli ve bas seslere sahip bir çalgıdır. Insan sesine en yakın sesin çellodan çıktığı da müzisyen- ler tarafından kabul edilmiştir. ►/yediiklimyayıncılık 8. Bu parçaya göre çellonun diğer enstrü- manlardan farklı olarak düşünülmesin- de; 1. insan sesine yakın bir ses vermesi, II. kadın vücudunu andırması, III. bas seslere sahip tek çalgı olması, IV. sesin deliklerden çıkması özelliklerinden hangileri gösterilebilir? A) I ve II C) II ve III B) I ve III D) II ve IV E) IIl ve IV Ť T
1
E
1
}
I
1
I
1
1
1
I
30. Otomasyon; sanayide, yönetimde ve bilimsel teknik iş-
lerde insan emeği olmaksızın, işlerin otomatik işleyen
araçlarla yapılması olarak tanımlanmaktadır. Günümüz-
de otomasyon, üretim hatlarına dahil olmanın ötesine
çoktan geçti bile. Bu yeni teknoloji, meyve suyu kutula-
rının paketlenmesinden sürücüsüz araçlarda pizza tesli-
mine kadar, gıda zincirinde rutin görevlerden çok daha
karmaşık karar verme görevlerini çözmek için hâlihazırda
çalışıyor. Robotik, makine öğrenimi ve yapay zekâ ile
harmanlanan otomasyon süreçleri; yiyecek ve içecek,
medikal ve müşteri hizmetleri gibi birden fazla sektördeki
hizmet veya servisleri kapımıza daha kolay ve otomatik
bir şekilde getirmek için planlanıyor.
Bu parçada söz edilen otomasyonla ilgili aşağıdakile-
rin hangisine değinilmemiştir?
A) Öncelikle gıda sektöründe çeşitlilik göstermeyen
alanlarda kullanıldığına
B) Birçok bölümde kullanılmak için tasarlandığına
C) Mekanik yollarla işleyen bir sistem olduğuna
D) İnsan emeğine ihtiyaç duyulmayan bir sistem oldu-
ğuna
E) Güçlendirilmiş düşünce ve veri analizi yeteneğine
sahip olduğuna
Inia
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
1 E 1 } I 1 I 1 1 1 I 30. Otomasyon; sanayide, yönetimde ve bilimsel teknik iş- lerde insan emeği olmaksızın, işlerin otomatik işleyen araçlarla yapılması olarak tanımlanmaktadır. Günümüz- de otomasyon, üretim hatlarına dahil olmanın ötesine çoktan geçti bile. Bu yeni teknoloji, meyve suyu kutula- rının paketlenmesinden sürücüsüz araçlarda pizza tesli- mine kadar, gıda zincirinde rutin görevlerden çok daha karmaşık karar verme görevlerini çözmek için hâlihazırda çalışıyor. Robotik, makine öğrenimi ve yapay zekâ ile harmanlanan otomasyon süreçleri; yiyecek ve içecek, medikal ve müşteri hizmetleri gibi birden fazla sektördeki hizmet veya servisleri kapımıza daha kolay ve otomatik bir şekilde getirmek için planlanıyor. Bu parçada söz edilen otomasyonla ilgili aşağıdakile- rin hangisine değinilmemiştir? A) Öncelikle gıda sektöründe çeşitlilik göstermeyen alanlarda kullanıldığına B) Birçok bölümde kullanılmak için tasarlandığına C) Mekanik yollarla işleyen bir sistem olduğuna D) İnsan emeğine ihtiyaç duyulmayan bir sistem oldu- ğuna E) Güçlendirilmiş düşünce ve veri analizi yeteneğine sahip olduğuna Inia
(1) Etiğin temelinde değer sorunu vardır ve bu sorun, çözü-
me kavuşturulacak bir felsefi arayışla sürdürülür. (II) Değer
dışı bir etik, nedenselliği yadsıyan bir bilim düşüncesi kadar
sorunludur. (III) Değerli-değersiz olana ilişkin bir kabule da-
dryanmayan bir etik, etik olanla olmayanı birbirinden ayırama-
yacak bir etiktir. (IV) Ben böyle bir etiğe, etikten ziyade, etik
önermeler üzerine çözümlemeler kuramı demeyi yeğliyo-
rum. (V) Etik olanla olmayanı birbirinden ayıramamak, etiğin
bilgi sorunlarını nesne edinmekten başka bir şey değildir.
(VI) Etik, felsefenin bir dalı olarak var olmayı sürdürecek,
kendisinden beklenen etik sorunlara, kişilerin yaşarken kar-
şılaştığı etik sorunlara bir çözüm getirecekse değerlerden
bağımsız var olamaz.
J'
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı
düşünceyi aktarmaktadır?
A) I ve VI
B) II ve IV
D) III ve V
C) III ve IV
m
E) V ve VI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
(1) Etiğin temelinde değer sorunu vardır ve bu sorun, çözü- me kavuşturulacak bir felsefi arayışla sürdürülür. (II) Değer dışı bir etik, nedenselliği yadsıyan bir bilim düşüncesi kadar sorunludur. (III) Değerli-değersiz olana ilişkin bir kabule da- dryanmayan bir etik, etik olanla olmayanı birbirinden ayırama- yacak bir etiktir. (IV) Ben böyle bir etiğe, etikten ziyade, etik önermeler üzerine çözümlemeler kuramı demeyi yeğliyo- rum. (V) Etik olanla olmayanı birbirinden ayıramamak, etiğin bilgi sorunlarını nesne edinmekten başka bir şey değildir. (VI) Etik, felsefenin bir dalı olarak var olmayı sürdürecek, kendisinden beklenen etik sorunlara, kişilerin yaşarken kar- şılaştığı etik sorunlara bir çözüm getirecekse değerlerden bağımsız var olamaz. J' Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ve VI B) II ve IV D) III ve V C) III ve IV m E) V ve VI
wap-
nedef,
kala-
böyle
edilir?
irdek
Ona
top-
vun-
diyet
hiçbir
ştür.
diğini
ağı-
e et-
Siya
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Arabesk terimi dünyanın değişik yerlerinde birçok an-
lamda kullanılsa da büyük ölçüde Arap toplumuna ait
olma anlamında kullanılagelmiştir. Özellikle Avrupalılar
tarafından hat, ebru, tezhip gibi Müslümanlara özgü
ürünlerin tümü "arabesk" kelimesi ile ifade edilmiştir.
Orta Çağ'da özellikle İtalyan şehirlerinin Müslümanlarla
ticari ilişkileri neticesinde büyük ölçüde Arap toplumu-
nun hayat tarzı ve zevkini sembolize eden birçok olgu,
durum, olay "arabesk" kelimesi ile karşılanmaya baş-
lamıştır. Kelimenin Anadolu'da kullanım şekli bu kadar
kapsamlı ve Avrupa orijinli olmaktan ziyade değişik bir
bir müzik tarzının adlandırılmasından ibarettir.
39. Bu parçada geçen altı çizili sözcüğün yerine aşağı-
dakilerden hangisi getirilirse bulunduğu cümlenin
anlamı değişmez?
(A) menseli
B) tarzında
D) çapında
55m
C) etkisinde
E) merkezli
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
wap- nedef, kala- böyle edilir? irdek Ona top- vun- diyet hiçbir ştür. diğini ağı- e et- Siya 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Arabesk terimi dünyanın değişik yerlerinde birçok an- lamda kullanılsa da büyük ölçüde Arap toplumuna ait olma anlamında kullanılagelmiştir. Özellikle Avrupalılar tarafından hat, ebru, tezhip gibi Müslümanlara özgü ürünlerin tümü "arabesk" kelimesi ile ifade edilmiştir. Orta Çağ'da özellikle İtalyan şehirlerinin Müslümanlarla ticari ilişkileri neticesinde büyük ölçüde Arap toplumu- nun hayat tarzı ve zevkini sembolize eden birçok olgu, durum, olay "arabesk" kelimesi ile karşılanmaya baş- lamıştır. Kelimenin Anadolu'da kullanım şekli bu kadar kapsamlı ve Avrupa orijinli olmaktan ziyade değişik bir bir müzik tarzının adlandırılmasından ibarettir. 39. Bu parçada geçen altı çizili sözcüğün yerine aşağı- dakilerden hangisi getirilirse bulunduğu cümlenin anlamı değişmez? (A) menseli B) tarzında D) çapında 55m C) etkisinde E) merkezli
Ust
test
he
Beyaz
Bir sözü hem gerçek hem mecaz anlama gelecek şekilde kul-
lanmaya kinaye denir. Kinaye sanatında asıl söylenmek iste-
nen, mecaz anlamdır.
Buna göre aşağıdaki dizelerin hangisinde "kinaye" vardır?
A Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?
B) Gül gülse daim ağlasa bülbül aceb değil
Zira kimine ağla demişler, kimine gül
uloy teo0
C) Bir buse mi bir gül mü verirsin dedi gönlüm
Bir nim tebessümle o afet gülüverdi
D) Sen gittin yaslara büründü cihan
Soluyor dallarda gül dertli dertli
E) Yiyin efendiler yiyin bu han-ı iştiha sizin
Doyunca tıksırınca çatlayıncaya kadar yiyin
1-C 2-E 3-A 4-C 5-B 6-D
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
Ust test he Beyaz Bir sözü hem gerçek hem mecaz anlama gelecek şekilde kul- lanmaya kinaye denir. Kinaye sanatında asıl söylenmek iste- nen, mecaz anlamdır. Buna göre aşağıdaki dizelerin hangisinde "kinaye" vardır? A Şu karşıma göğüs geren Taş bağırlı dağlar mısın? B) Gül gülse daim ağlasa bülbül aceb değil Zira kimine ağla demişler, kimine gül uloy teo0 C) Bir buse mi bir gül mü verirsin dedi gönlüm Bir nim tebessümle o afet gülüverdi D) Sen gittin yaslara büründü cihan Soluyor dallarda gül dertli dertli E) Yiyin efendiler yiyin bu han-ı iştiha sizin Doyunca tıksırınca çatlayıncaya kadar yiyin 1-C 2-E 3-A 4-C 5-B 6-D
22. (1) Her geçen gün teknolojinin katkıları ile gelişen ve
değişen dünya, tüketicilerin istek ve arzularına,
yenilenen sistemler ve yaklaşımlar ile yanıt vermeye
çalışmaktadır. (II) Şirketler günümüzde ürün tanıtımı,
pazarlama ve halkla ilişkilere daha çok önem
vermektedir. (III) Mesaj bombardımanına maruz kalan
tüketiciler ise bilinçli veya bilinçsiz olarak gönderilen
mesajlara karşı farkındalıklarını ve duyarlılıklarını
kaybetmektedir. (IV) Ürün veya hizmet üreticileri, bu
noktada kendilerini yenilemek ve değiştirmek için
projeler geliştirmektedir. (V) Büyük bir mücadelenin
yaşandığı bu alanda geleneksel iletişim mecraları güç
kaybederken yeni iletişim mecraları yükselişe
geçmektedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
BY 11
of my gr
C) I
D) IV
24
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
22. (1) Her geçen gün teknolojinin katkıları ile gelişen ve değişen dünya, tüketicilerin istek ve arzularına, yenilenen sistemler ve yaklaşımlar ile yanıt vermeye çalışmaktadır. (II) Şirketler günümüzde ürün tanıtımı, pazarlama ve halkla ilişkilere daha çok önem vermektedir. (III) Mesaj bombardımanına maruz kalan tüketiciler ise bilinçli veya bilinçsiz olarak gönderilen mesajlara karşı farkındalıklarını ve duyarlılıklarını kaybetmektedir. (IV) Ürün veya hizmet üreticileri, bu noktada kendilerini yenilemek ve değiştirmek için projeler geliştirmektedir. (V) Büyük bir mücadelenin yaşandığı bu alanda geleneksel iletişim mecraları güç kaybederken yeni iletişim mecraları yükselişe geçmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I BY 11 of my gr C) I D) IV 24
3.
1. Ocağa sürdüğü kahvenin pişmesini bekledi.
II. Annemin söylediğine göre baygınlığım beş dakika
kadar sürmüş.
III. Ailesinden uzakta, tam bir inziva hayatı sürüyordu.
IV. Son kullanma tarihi geçmiş sütleri piyasaya
sürmek isteyen suç çetesi yakalandı.
Aşağıdakilerden hangisi "sürmek" kelimesinin bu
cümledeki anlamlarından biri değildir?
A) Zaman geçmek. +
B) Devam etmek.
Herhangi bir durum içinde bulunmak.
D) Uzatmak, ileri doğru itmek.+
E) Bir malı satışa sunmak, kullanıma çıkarmak. +
$
3aly
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
3. 1. Ocağa sürdüğü kahvenin pişmesini bekledi. II. Annemin söylediğine göre baygınlığım beş dakika kadar sürmüş. III. Ailesinden uzakta, tam bir inziva hayatı sürüyordu. IV. Son kullanma tarihi geçmiş sütleri piyasaya sürmek isteyen suç çetesi yakalandı. Aşağıdakilerden hangisi "sürmek" kelimesinin bu cümledeki anlamlarından biri değildir? A) Zaman geçmek. + B) Devam etmek. Herhangi bir durum içinde bulunmak. D) Uzatmak, ileri doğru itmek.+ E) Bir malı satışa sunmak, kullanıma çıkarmak. + $ 3aly
30. Trenden indim; bavul elimde, lisenin önünden geçtim.
Şehri yabancılıyordum. Yeni binalar yapılmış, yeni
mağazalar açılmış, cadde ve sokaklarda değişiklikler
olmuş, eskinin o canım güzellikleri kaybolmuş ne yazık
ki. On yıl içinde ne çok şey değişmiş! Şimdi çok iyi
hatırlıyorum, o gün hep birlikte istasyona gelmiştik.
Annem istemiyordu gitmemi. Zayıfmışım, yalnız
yapamazmışım. Gurbette perişan olurmuşum. Bunun
için ağlıyordu için için. Sevdiklerimden ayrılmanın
hüznü beni de sarmıştı ama ben o gün ağlamamıştım.
Çünkü daha güçlü görünmek zorunda hissetmiştim
kendimi. Bunun için de annemi yüreklendirmeye,
şakalarımla güldürmeye çalışmıştım.
Bu parçada;
üzüntü
II. metanet
gushi
III. sitem
duygularından hangileri belirgindir? +
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) Ive III
Carign
EXI ve III
C) I ve II
31. Nedeni, yönü ne olursa olsun gönülsüz yanılan bütün
göçler göm
32. ---
SI
Sa
V
ta
D
e
ü
B
a
A
E
C
E
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
30. Trenden indim; bavul elimde, lisenin önünden geçtim. Şehri yabancılıyordum. Yeni binalar yapılmış, yeni mağazalar açılmış, cadde ve sokaklarda değişiklikler olmuş, eskinin o canım güzellikleri kaybolmuş ne yazık ki. On yıl içinde ne çok şey değişmiş! Şimdi çok iyi hatırlıyorum, o gün hep birlikte istasyona gelmiştik. Annem istemiyordu gitmemi. Zayıfmışım, yalnız yapamazmışım. Gurbette perişan olurmuşum. Bunun için ağlıyordu için için. Sevdiklerimden ayrılmanın hüznü beni de sarmıştı ama ben o gün ağlamamıştım. Çünkü daha güçlü görünmek zorunda hissetmiştim kendimi. Bunun için de annemi yüreklendirmeye, şakalarımla güldürmeye çalışmıştım. Bu parçada; üzüntü II. metanet gushi III. sitem duygularından hangileri belirgindir? + A) Yalnız I B) Yalnız II D) Ive III Carign EXI ve III C) I ve II 31. Nedeni, yönü ne olursa olsun gönülsüz yanılan bütün göçler göm 32. --- SI Sa V ta D e ü B a A E C E
cevap-
oranda
gerçek- 1
yi tanı- I
aslında
gele- 1
düşsel
ya da
1
1
1
T
1
1
I
1
. Bilim
geliş-
cekleri
ecekte 1
1
ayan-
buluş,
1
antısı
I
lerine
retici 1
I
erne,
irken
nge-
chel
de-
deki
37. Gerard de Nerval "Aurelia" isimli eserinde rüyalarını
yazar. Bu durum, onun kendi gerçeğinden bir kaçışı,
rüyaların renkli boyutunu sanatına malzeme yapışının
nedenidir. Diğer bir söyleyişle düşünülen, tasarımla-
nan, imgelenen şeyleri yadsıyıp rüya âleminin gizleriyle
avunmasıdır. Sanatçı, rüyalarında gördüğü imajları eser-
lerine işlerken çarpıcı sahnelerle karşılaşır. "Her şeyin
gözlerimin önünde şekil değiştirmesi benim için uykuyla
uyanıklık arasındaki tek farktı." Rüyalarını anlatan bir şair,
Ahmet Hamdi Tanpınar gibi Yahya Kemal gibi edebiyatı-
mızın en önemli şairlerini etkilemekle kalmayıp bu etkiyi
Tanpınar'ın "Abdullah Efendi'nin Rüyaları" gibi bir esere
dönüştürmesine de katkıda bulunmuştur. Orhan Veli de
Nerval etkisinde kalan şairlerden biridir. Nerval'in rüyala-
ra yahut ütopik dünyasına olan kaçışı Orhan Veli Kanık'ta
"Anlatamıyorum" şiiriyle karşımıza çıkar: "Bir yer var, bili-
yorum / Her şeyi söylemek mümkün / Epeyce yaklaşmı-
şım, duyuyorum / Anlatamıyorum."
Bu parçaya göre Gerard de Nerval'in eserinde rüya-
larına yer vermesinin nedeni aşağıdakilerin hangisi-
dir?
F1 / DENEME-3 B
A) Rüyaların da sanatın malzemesi olabileceğini sanat
o brine dünyasına ispat etmeyi düşünmesise tellup
B) Kendisinin izinden giden sanatçılara rüyanın sanat-
ta kullanılabileceğiyle ilgili bir çığır açmak istemesi
C) Sanatına malzeme olabilecek en etkili sahnelerin
Holens rüyalarda olduğuna inanmasid nuhev rea
D) Kendi hakikatleriyle yüzleşmekten uzaklaşarak rü-
yaların sırlı dünyasında avunmak istemesi
E) Rüyadayken her şeyin gözlerinin önünde şekil de-
ğiştirmesinden etkilenerek rüyanın büyüsüne kapil-
nel locvild
masi
dal rütme yöntemi-
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
cevap- oranda gerçek- 1 yi tanı- I aslında gele- 1 düşsel ya da 1 1 1 T 1 1 I 1 . Bilim geliş- cekleri ecekte 1 1 ayan- buluş, 1 antısı I lerine retici 1 I erne, irken nge- chel de- deki 37. Gerard de Nerval "Aurelia" isimli eserinde rüyalarını yazar. Bu durum, onun kendi gerçeğinden bir kaçışı, rüyaların renkli boyutunu sanatına malzeme yapışının nedenidir. Diğer bir söyleyişle düşünülen, tasarımla- nan, imgelenen şeyleri yadsıyıp rüya âleminin gizleriyle avunmasıdır. Sanatçı, rüyalarında gördüğü imajları eser- lerine işlerken çarpıcı sahnelerle karşılaşır. "Her şeyin gözlerimin önünde şekil değiştirmesi benim için uykuyla uyanıklık arasındaki tek farktı." Rüyalarını anlatan bir şair, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi Yahya Kemal gibi edebiyatı- mızın en önemli şairlerini etkilemekle kalmayıp bu etkiyi Tanpınar'ın "Abdullah Efendi'nin Rüyaları" gibi bir esere dönüştürmesine de katkıda bulunmuştur. Orhan Veli de Nerval etkisinde kalan şairlerden biridir. Nerval'in rüyala- ra yahut ütopik dünyasına olan kaçışı Orhan Veli Kanık'ta "Anlatamıyorum" şiiriyle karşımıza çıkar: "Bir yer var, bili- yorum / Her şeyi söylemek mümkün / Epeyce yaklaşmı- şım, duyuyorum / Anlatamıyorum." Bu parçaya göre Gerard de Nerval'in eserinde rüya- larına yer vermesinin nedeni aşağıdakilerin hangisi- dir? F1 / DENEME-3 B A) Rüyaların da sanatın malzemesi olabileceğini sanat o brine dünyasına ispat etmeyi düşünmesise tellup B) Kendisinin izinden giden sanatçılara rüyanın sanat- ta kullanılabileceğiyle ilgili bir çığır açmak istemesi C) Sanatına malzeme olabilecek en etkili sahnelerin Holens rüyalarda olduğuna inanmasid nuhev rea D) Kendi hakikatleriyle yüzleşmekten uzaklaşarak rü- yaların sırlı dünyasında avunmak istemesi E) Rüyadayken her şeyin gözlerinin önünde şekil de- ğiştirmesinden etkilenerek rüyanın büyüsüne kapil- nel locvild masi dal rütme yöntemi-
E) Rüyadayken her şeyin gözlerinin önünde şekil de-
ğiştirmesinden etkilenerek rüyanın büyüsüne kapıl-
masi
38. Günümüz burjuva sanat anlayışı, akıl yürütme yöntemi-
ni yadsıyarak geçmişten kopmayı istediği ve sanatı bir
durum olarak algıladığı için hiçbir zaman bir senteze ve
gerçek yeniliğe ulaşamaz. Bu anlayış, bu algıdan ötürü
kalıcı değil, geçici bir özelliğe sahiptir. Çünkü sanatsal
gelişme sürecinde, ancak kendi tarihsel dönemi içinde
belli bir aşamayı yani birleşimi oluşturan sanatlar kalıcı
olabilmiş; dolayısıyla her zaman için "yeni" olabilmiştir.
Bugün Antik Yunan sanatının bize hâlâ bir sanatsal haz
verişinin, bazı bakımlardan bir ölçü ve erişilmez bir örnek
oluşunun nedeni de budur zaten. Bu yüzden Antik Yunan
sanatı her zaman için yeni, her zaman için klasik ve kalı-
cıdır.
Diba
012
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Antik Yunan sanatı, insana verdiği sanatsal zevkten
Have 10 yötürü yeniliğini devam ettirmiş ve klasikleşmiştir.
B) Geçmişi, bulunduğu dönemi ve geleceği bir bütün
olarak gören, bunları sentezleyebilen sanatlar, yeni
mo (3
-melo kalabilir ve kalıcı olabilir.namaris nemo
C) Bulunduğu dönemin gerçekleriyle yüzleşmeyen ve
geçmişi inkâr eden bir anlayışla sanat yapmaya ça-
lışanların yaptığı sanat, sanatsallıktan uzaktır.
D) Sanatsal zevkin doruğunda olan kişilerin sanatları,
tüm zamanlara hitap edecek niteliktedir.
E) Yeni kalabilen sanatlar, ortak aklı inkâr etmeden
geçmişi, şimdiyi ve geleceği sentezleyerek sadece
orta sınıfa hitap ederek klasikleşmişlerdir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
E) Rüyadayken her şeyin gözlerinin önünde şekil de- ğiştirmesinden etkilenerek rüyanın büyüsüne kapıl- masi 38. Günümüz burjuva sanat anlayışı, akıl yürütme yöntemi- ni yadsıyarak geçmişten kopmayı istediği ve sanatı bir durum olarak algıladığı için hiçbir zaman bir senteze ve gerçek yeniliğe ulaşamaz. Bu anlayış, bu algıdan ötürü kalıcı değil, geçici bir özelliğe sahiptir. Çünkü sanatsal gelişme sürecinde, ancak kendi tarihsel dönemi içinde belli bir aşamayı yani birleşimi oluşturan sanatlar kalıcı olabilmiş; dolayısıyla her zaman için "yeni" olabilmiştir. Bugün Antik Yunan sanatının bize hâlâ bir sanatsal haz verişinin, bazı bakımlardan bir ölçü ve erişilmez bir örnek oluşunun nedeni de budur zaten. Bu yüzden Antik Yunan sanatı her zaman için yeni, her zaman için klasik ve kalı- cıdır. Diba 012 Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Antik Yunan sanatı, insana verdiği sanatsal zevkten Have 10 yötürü yeniliğini devam ettirmiş ve klasikleşmiştir. B) Geçmişi, bulunduğu dönemi ve geleceği bir bütün olarak gören, bunları sentezleyebilen sanatlar, yeni mo (3 -melo kalabilir ve kalıcı olabilir.namaris nemo C) Bulunduğu dönemin gerçekleriyle yüzleşmeyen ve geçmişi inkâr eden bir anlayışla sanat yapmaya ça- lışanların yaptığı sanat, sanatsallıktan uzaktır. D) Sanatsal zevkin doruğunda olan kişilerin sanatları, tüm zamanlara hitap edecek niteliktedir. E) Yeni kalabilen sanatlar, ortak aklı inkâr etmeden geçmişi, şimdiyi ve geleceği sentezleyerek sadece orta sınıfa hitap ederek klasikleşmişlerdir. Diğer sayfaya geçiniz.