1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

a $ D 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Homeros'un İlyada ve Odysseia'sında anlattığı hikâyeler Batı kültürüne öyle işlemiştir ki günümüzde bile onlarla karşı- laşmamak imkânsızdır. (II) Truva atından kikloplara yani tek gözlü canavarlara, Aşil'in topuğundan sirenlerin şarkılarına, her iki epik eserin unsurları da yazılmalarından neredeyse üç bin yıl sonra edebiyatımızın ve gündelik dilimizin temel taşları olarak varlıklarını sürdürmektedir. (III) İki epik şiirden oluşan İlyada ve Odyssesia, yazıya dökülmeden önce muhtemelen ezberden okunmuş veya şarkı gibi söylenmiş, nesilden ne- sile sözlü olarak aktarılmıştır. (IV) Bu süreçte Homeros'un tam olarak nasıl bir rol oynadığı gizemini korumaktadır. (V) Gerçekte yaşamış olup olmadığıyla ilgili tartışmalar hâlâ sürmektedir. (VI) Her halükârda, bilginler her iki eserin de MÖ VIII. yüzyıl civarında, bugün Türkiye'nin Ege Bölge- si'nde kalan fakat o zamanlar Antik Yunan sınırları içerisinde bulunan İyonya'da ortaya çıktığına inanmaktadır. 37. Bu parçada sözü edilen eserlerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? A) Etkisini hâlâ sürdürmekte olduğuna B) Derleyicisinin hayatı hakkında kesin bilgiler olmadığına C) ilk kez MÖ VIII. yüzyılda yazıya geçirildiğine D) Eserlerin oluştuğu yer ve döneme ESözlü edebiyat ürünleri olduklarına O M A 39

akilerin 12. (1) Deniz ticaretine önem veren Yunanlar ticari ilişkiler sırasında Fenike alfabesini öğrendiler. (II) Bu alfabeye bazı yeni harfler ekleyerek kendi alfabelerini oluşturdular. (III) Ayrıca tanrıları için her dört yılda bir olimpiyat adıyla bilinen yarışmalar düzenlediler. (IV) Ege ve Yunan medeniyetini kuranlar özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin gelişmesine önemli katkılarda bulundular. (V) Tales, Heraklit, Sokrates, Platon ve Aristoteles felsefe alanındaki çalışmalarıyla iz bıraktılar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde birden fazla tamlayanı olan belirtisiz ad tamlaması vardır? A) I DINO B) N C) III EV

3. Anlattıkları şeylerin niteliğine göre fiiller; iş (kiliş) fiilleri (aramak, kazmak, sevmek... gibi), durum fiilleri (susmak, bakmak, kalkmak... gibi), oluş fiilleri (acıkmak, uzamak, sararmak... gibi) diye adlandırılır. Aşağıdakilerden hangisinde, yukarıda sözü edilen fiil- lerin tümü örneklendirilmektedir? Ayazmak - bilmek - öğrenmek Bokumak - iyileşmek - kararmak C) çözmek-hastalanmak - yatmak rahatlamak - gülmek - büyümek izlemek-yanmak - dizmek 2

apısı Test No 7. Okuryazar olmak ayrı şey, okur olmak ayrı. Hemen hemen çoğumuz okula başladıktan kısa bir süre sonra harfleri bir biriyle çatarak anlam çıkarma, bir başka deyişle okurya zarlık becerisini kazanırız. Ancak yaşamın akışı içinde bu beceriyi sürekli kullanma gereğini duymaz, bir yana b rakırız. Bırakmayanlarımız da gazetelerin sunduğu politi ka sayfalarında, borsa haberlerini okumada, çizgi roman, fotoroman türünden ürünleri tüketmede kullanır onu. Bu bağlamda çoğumuz okur değil, okuryazar sayılırız...... Ciddi bir emek ister okur olmak. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gō- re aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? + A) Okuryazarlık için herkes az çok çaba gösterir B) Okur olmak, okuryazar olmaktan çok farklı bir şeydir Cünkü okuryazar olmak daha kolaydır D) Okurugun ne anlama geldiğini kimse bilmez E) Okuryazar olmanın gereğini yapmak sanıldığından da- ha kolaydır ORA 2. Ür 1. () iliş liy nic ru b ta I

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ortak kök (köktes) özel- liği taşıyan bir sözcük kullanılmamıştır? Şu maskeyi doğru tak, diye bin kere söyledim. B) Oköhne binalar neredeyse yıkılma aşamasındaydı. C) Salgina savaşta birçok sağlık çalışanını kaybettik.. LD) Uzunca bir süre yemeklerin tadını alamamıştı. E)Kuru ekmekle karnımızı doyurmaya çalışıyorduk.

Paragrafta Yapı en ibaret girdi ve vden de dü hatta ıştığımızı yapısına en çalış- olduğu- ellikle ka- me fırsatı ü zaman lendirme nanlarda rine çok kinci pa- un olur? E) VI 7. KAIBI obezite- a olduğu- DAR AERAFIN 8A I. Son 1 yılda pandemi ve kısıtlamalar nedeniyle seyahat edemeyen milyonlarca kişinin, 2021 yılında aşılama çalışmalarının giderek yaygın. laşmasıyla seyahat ve tatil konusunda harekete geçeceği düşünülürse bu daralmanın 2021'de son bulacağını söyleyebiliriz. HCOVID-19 pandemisi dünya genelinde tüm ekonomiyi etkilerken en ciddi daralmayı yaşa- yan sektörlerden biri turizm oldu. III. Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Si- mon-Kucher & Partners'ın salgın sonrası otel, turizm ve eğlence sektöründeki değişen tüketi- ci alışkanlıklarını inceleyen araştırma sonuçlanı da insanların seyahat etmek için sabırsızlandı- ğını ve 2021'de seyahat etmeye olan talebin önemli ölçüde artacağını gösteriyor. IV. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2020'nin küresel turizm tarihinin en kötü yılı ol- duğunu açıkladı ve sektör, dünyada 1,3 trilyon dolarlık kayıpla yılı kapatırken Türkiye'de de bir önceki yıla göre yüzde 65,1 küçülerek gelirde 12,1 milyar dolara geriledi. V. Dolayısıyla; otel, turizm ve eğlence sektörü şirketlerinin, değişen tüketici alışkanlıklarına adapte olmaları ve 2021 yılı için gerekli hazırlık- ları yapmaları önem arz etmektedir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istendiğinde hangisi bastan dördüncü cümle olur? A) I B) II EV nell zu C) III 11-1V-111-V-71 Bugün insanlar t D) IV 1. (1) Insa şekil ve gerçek yıkara sanay güzel mesi na ta tesis yaşa yine insa baz (M) ŞI C doc ile ga sa ve ol yi O B r F

11. I. İsterdim bu eski yerde seninle II. Baş başa uyumak son uykumuzu III. Bu hayal içinde... ve ufkumuzu IV. Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk, V. Havay dolduran uhrevi ahenk. ik belirtme Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hang si yanlıştır? A) 1. sinde, "ile (-le, -la)" sözcüğü cümleye birliktelik anla mı katmıştır. B) I. sinde, hem iyelik hem belirtme durumu eki almış söz cük vardır. CIII. sünde, aitlik ekinden sonra durum eki almış sözcü vardır. D) IV. sünde, kip ve şahıs eki almış bir fiil kullanılmıştır. E) V. sinde, durum eki almış sözcük vardır.

yatı (1-24), Tarih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alan- iğini dan rilir. etki- me- tere ele- Igili ez? r. laş- gibi ak DENEMEKOLİK FEYBE Deneme 3 3. Görüntüsü ya da yaptığı iş dolayısıyla pek çok insanın platonik aşkına ve beğenisine sahip ki- şilerin bir kısmı, istenmeme ve vazgeçilmeyi ka- bullenemezler. Bir yolunu bulup sizi bu oyunun içinde olmaya zorlarlar. Sizi etkilemeyi başar- dıktan sonra kendilerini geri çekip sizin acı çek- menizi seyretmeyi beklerler. Siz oyunu fark edip kendinizi geri çektiğinizdeyse artık bir oyunda değil size karşı açılmış bir savaşın içinde bulur- sunuz kendinizi. Bir de onu sevmediğinizi ya da beğenmediğinizi ifade ettiyseniz, her zaman ilgi- nin ve sevginin doruk noktası olmayı iş edinmiş oyuncularımız, düşünceleriniz ve inançlarınız- dan dolayı size soğukluk duyan bilumum insan- ları da yanlarına toplayarak tüm gücüyle hücuma geçerler. Artık siz bir düşmansınızdır. Bu paragrafta bahsedilen kişilere göre aşkın tanımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir sanattır ve var oluş ile yok oluş arasındaki ince bir çizgidir. B) Egolardan sıyrılıp karşısındakini özgürce se- vebilme sanatıdır. C) Her şeyi kendinin belirlediği ama karşıdakine yürekten değer verdiği bir kabullenmedir. D) Kurallarını kendilerinin koyup yönettiği, baş- langıç ve bitişini kendilerinin belirlediği bir oyundur. E) Bireysel yaşanmışlıkların umurlarında olma- dığı maddi getirilerin önemli olduğu bir ben- cilliktir.

A 23. Her biri âdeta belgesel mahiyetinde olan romanlarına bakıldığında Tarık Buğra'nın asıl meselesinin Türkiye ve Türk insanı olduğu anlaşılacaktır. Romanlarının merkezine insanı ve insanın siyasi, sosyal ilişkilerini koyan sanatçı; buz üstünde dans eden ve hiç tökezlemeyen şiirsel bir dil kullanıyor. Herhangi bir romanını elinize bir kere aldınız mı bırakamıyorsunuz. Özellikle tarihî olayları ele aldığı romanlarında kendinizi, âdeta o olayı yaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Öte yandan okurken farkında olmadan tarihle ilgili birçok bilgi de edinebiliyorsunuz. Tabi ki bunu kurmaca bir gerçeklikle, okura bir şeyler öğretiyormuş izlenimi vermeden yapıyor. Bu parçadan hareketle Tarık Buğra ile ilgili, 1. Farklı türlerde yapıtlar kaleme almıştır. X II. Romanlarında didaktik bir söylemi öncelemiştir. III. Akıcı bir dil kullanmıştır. IV. Romanlarının çıkış noktasını yaşam gerçekliği oluşturmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) I ve II D) I ve IV E) II ve IV C) Yalnız III 24. İstanbul Şehir Tiyatrolarında bir Shakespeare oyunu

175kca 9% türlü çıkaramıyorum. A) I B) II acak ki soruyu aklımda. B) II D) IV C) Ill E) V 17. (1) Baskı makinelerinin fazla ve yaygın bulunmadığı, bu yüzden kitap basılamadığı ve okuma yazma bi- lenlerin çok az olduğu çağlarda ya da yıllarda şirin bellekte kalması için uyağın önemli bir rolü olduğu söylenebilir. (II) Sözgelişi bizim âşık edebiyatında halk bilimi ürünlerinde uyak büyük bir yer tutar 've hatta yazan âşığın adı unutulmasın diye, son dört- lükte adı belirtilir. (III) Divan şiirinde de şairin adinin son beyitte kullanılması âdettendir. (IV) Bu bir ge- lenektir ve bellek yönünden bu önem, söze dayalı halk bilimi ürünlerinin günümüze kadar gelmesini sağlamıştır. (V) Âşık edebiyatı ürünlerinin hangi âşı- ğın malı olduğunu belirlemek bu gelenekle mümkün olabilmiştir. A) I D) IV Bu parç gili anlatılma olabilir? A) Bazı hedefler uğruna E) V D) IV www.sorubankasi. sıkıntıların öneminin olma B) Cok genç yaşta gerçekleş hayallerinde yaşattığı gibi b 18. (I) Uzayın genellikle yeryüzünden 100 km yukarıda başladığı kabul edilmekle birlikte kesin bir mesa- feden söz edilemez. (II) Yerden yükseklere doğru çıkıldıkça havanın yoğunluğu giderek azalır ve göz- lemlenebilecek ışınım da çoğalır. (III) Bu nedenle balonlar, uçaklar ve uzay mekiği gibi araçlar geçici gözlemevi gibi kullanılabilir. (IV) Ancak gerçek bir gözlem uydusunun yörüngeye oturtulabilmesi için yaklaşık 300 km yüksekliğe çıkarılması zorunludur. (V) En az bu yükseklikte hava, gözlem uydusunu yavaşlatmayacak ve yere düşmesine neden olma- yacak kadar düşük yoğunluktadır. A) I B) II C) III Hayatta amaçladığı nokta bu konuda gereken her olmadığı D) Pek çok ilgi alanı olmas rek bu konuda da çok Ellk romanının yayım rının uçup E) V 150

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-den, dan (-ten, -tan)" eki almış olan sözcük diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Bahçedeki sebzeleri şebekeden gelen suyla suladı. B) Hastalıktan yorgun düşen adam hastaneye kaldırıldı. C) Sınavı kazanan öğrenci sevinçten ağlıyordu. D) Adam, açlıktan bir deri bir kemik kalmıştı adeta. E) Kedi korkudan kendisini balkondan aşağı atmıştı.

12. Tarihteki canlılığını kaybetmiş kentlerin yeniden bir çekim merkezi hâline dönüştürülmesini içeren projenin yaşama geçirilmesi o bölgelerde yaşa- yanları heyecanlandırdı. Bu cümlenin öznesi, aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarihteki canlılığını kaybetmiş kentler B) bir çekim merkezi hâline dönüştürülmesi C) o bölgelerde yaşayanlar D) Tarihteki canlılığını kaybetmiş kentlerin yeni- den bir çekim merkezi hâline dönüştürülmesi Tarihteki canlılığını kaybetmiş kentlerin yeni- den bir çekim merkezi hâline dönüştürülme- sini içeren projenin yaşama geçirilmesi 1

nek- dik- nek- man- met er et si, a- ar, S- a 4D Serisi Ⓡ la Çevremizde gördüğümüz ağaç, su, toprak, güneş, deniz, at gibi varlıkların tabiatını değiştirmek mümkün olmadığı gibi öz itibariyle dilin tabiatı da değiştirilmez. Çünkü dil de bu varlıklar gibi doğaldır. Nitekim dil ya- pay olsaydı, insanlar farklı farklı dillerle konuşmak ve yazmak yerine ortak bir dil yaparlar, onu kullanırlardı. Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi geti- rilmelidir? 25. ---- A) Dilin özelliklerinden biri de doğal olmasıdır B) İnsanların en önemli iletişim aracı dildir C) Diller arasında bazı benzerlikler görülür Her dilin kendine özgü kuralları vardır E) Dil sosyal bir yapıdık

nucuWebde 9. Bazı yazarlar vardır ki farklı bir şey anlatmadıkları hâlde çok sevilirler. Çünkü her seferinde yeni zenginlikler, farklı tatlar yaratmayı bilirler. Böyleleri sahicilikle ustalığı birleştirebilmiş- || lerdir. Bir de bunun tam tersini yapanlar vardır. Çok şey anla- tıp hiçbir şey söylemeyenler... Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? I numaralı sözcük dönüşlü eylemdir. B) Il numaralı sözcük işaret zamiridir. C) Yeterlik birleşik eylemi bulunmaktadır. D) Belgisiz sıfatlar kullanılmıştır. E) Sifat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiil bulunmaktadır.

14. (1) Lirik şiir, duyguların dili olduğu için, öz- nel ve kişiseldir de. (II) Onun müzikle sıkı sı- kıya bütünleştiği dönemler olduğu gibi mü- zikten ayrıldığı dönemler de çok olmuştur. (TH) Akıldan çok düş gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır. (IV) Duygu ve coşku yoğunlaşması, lirik şiirin en temel niteliği- dir. (V) Eski çağların lirik şiirlerinde olduğu gibi, çağdaş lirik şiirlerde de böyledir bu. A) I. D) IV E) V B) II. C) II. A)

!. Gerçek dostluk; kolay yaşanan, kolay elde edilen bir şey ğildir. Ne yazık ki günümüzde pek çok yüzeysel, geçici veya çıkara dayalı ilişki "dostluk" diye tanımlanıyor ve gerçek dost- luğa yazık oluyor. Oysa karşılıklı sevgi, saygı ve güvene da- yalı dostluk ilişkisi öyle bir anda oluşmaz. Yılların geçmesiyle, insanların birbirini tanıması ve tartmasıyla ortaya çıkan güven duygusu etrafında meydana gelir. Bu güvenin sarsılmasıyla tüm ilişki bir anda tuzla buz olur. Bu parçayla ilgili olarak, vard 1. Dönüşlü çatılı eylem örneği vardır II. Dostluk sözcüğü vurgulanmak amacıyla tırnak içine alın- mıştır. III. Son cümle hem kurallı hem olumlu bir cümledir. IV. "Yaşanan" sözcüğünde üç tane yapım eki kullanılmıştır. V. Bir adı niteleyen birden çok sıfat kullanılmıştır. belirlemelerinden hangisi yanlıştır? BYTI. C) III. D) IV. A)T E) V.