Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

TEST 6
5. Afyon'da geçirdiğimiz iki gün boyunca bize birçok et-
kinlik önerildi. Şehrin farklı yerlerinde irili ufaklı, güzel
manzaralı birçok göl olduğunu öğrendik. Büyüleyici
görünümleri olan mermer ocaklarını görme fırsatımız
bile oldu. Gezimizin en ilginç yanı ise ailecek girdiğimiz
çamur banyosuydu. Yerli yabancı birçok turist Afyon'a
şifalı suları ve çamur banyosu için geliyormuş. Hatta
termal turizm festivali bile yapılıyormuş. Banyonun ar-
dından gezimizi bir doğa yürüyüşü ile bitirmek istedik
ve İscehisar Peribacaları'na doğru yola çıktık. Gittiğimiz
şehrin güzellikleri bizi, mutfağı da en çok babamı etkiler.
Kaldığımız iki gün boyunca kaymağıydı, sucuğuydu der-
ken ipin ucunu biraz kaçırmış olacak, tombul yanakları
biraz daha şişti. Kaymaklı ekmek kadayıfını, Afyon'un
meşhur ağzı açık böreğini, patatesli ve mercimekli bük-
melerini midesine indirirken üzerine Gazlıgöl'ün maden
suyundan içmeyi de ihmal etmedi. Ankara'ya dönüşte
bagajı lokum ve sucukla doldurması da cabası.
6.
Anlatım Biçimleri ve Düşüncey
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi-
si şöylenemez?
A) Öznel ifadelere başvurulmuştur.
B Niteleyici sözlerden yararlanılmıştır.
Karşılaştırma yapılmıştır.
D) Benzetmeye başvurulmuştur.
EX Deyimden yararlanılmıştır.
Uluslararası online bir dergide iklim değişiklikleri ile ilgili
ANTIKOR
7.
8.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
TEST 6 5. Afyon'da geçirdiğimiz iki gün boyunca bize birçok et- kinlik önerildi. Şehrin farklı yerlerinde irili ufaklı, güzel manzaralı birçok göl olduğunu öğrendik. Büyüleyici görünümleri olan mermer ocaklarını görme fırsatımız bile oldu. Gezimizin en ilginç yanı ise ailecek girdiğimiz çamur banyosuydu. Yerli yabancı birçok turist Afyon'a şifalı suları ve çamur banyosu için geliyormuş. Hatta termal turizm festivali bile yapılıyormuş. Banyonun ar- dından gezimizi bir doğa yürüyüşü ile bitirmek istedik ve İscehisar Peribacaları'na doğru yola çıktık. Gittiğimiz şehrin güzellikleri bizi, mutfağı da en çok babamı etkiler. Kaldığımız iki gün boyunca kaymağıydı, sucuğuydu der- ken ipin ucunu biraz kaçırmış olacak, tombul yanakları biraz daha şişti. Kaymaklı ekmek kadayıfını, Afyon'un meşhur ağzı açık böreğini, patatesli ve mercimekli bük- melerini midesine indirirken üzerine Gazlıgöl'ün maden suyundan içmeyi de ihmal etmedi. Ankara'ya dönüşte bagajı lokum ve sucukla doldurması da cabası. 6. Anlatım Biçimleri ve Düşüncey Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi- si şöylenemez? A) Öznel ifadelere başvurulmuştur. B Niteleyici sözlerden yararlanılmıştır. Karşılaştırma yapılmıştır. D) Benzetmeye başvurulmuştur. EX Deyimden yararlanılmıştır. Uluslararası online bir dergide iklim değişiklikleri ile ilgili ANTIKOR 7. 8.
eti
A)
8)
C)
D)
ya da "yanlış" şeklinde cevap verilebilmektedir. Bir soruyu doğru cevaplayan yarışmacı, sonraki soruyu
Türkçe dersine yönelik akıllı telefon uygulaması olarak hazırlanmış bir oyunda sorulan sorulara "doğru
görmeye hak kazanmaktadır.
Bu oyunu oynayan Sude'ye sorulan ilk dört soru aşağıda verilmiştir.
Televizyondaki yeni diziyi
çok beğenmişti." ve "Örtü-
nün kenarında iki dizi bon-
cuk vardı." cümlelerindeki
altı çizili sözcükler sesteş-
tir
11
III
"Bilgisayarınıza bulaşan
virüslerle kimlik bilgileriniz
ele geçirilebilir. cümlesin-
de "virus" sözcüğü terim
anlamlıdır.
Doğru Yanlış
Doğru Yanlış
Doğru Yanlış
Doğru Yanlış
Buna göre, beşinci soruyu görmeye hak kazanamayan Sude'nin ilk dört soruya ilişkin cevapları
aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
III
IV
"Düşüncelerinde esnek ol-
duğu için insanlarla iyi
anlaşırdı." cümlesinde "es-
nek' sözcüğü mecaz an-
lamlıdır.
IV
"Evde her bayram ince
bir temizlik yapılırdı." cüm-
lesindeki "ince" sözcüğü-
nün yerine "ayrıntılı" söz-
cüğü getirilebilir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
eti A) 8) C) D) ya da "yanlış" şeklinde cevap verilebilmektedir. Bir soruyu doğru cevaplayan yarışmacı, sonraki soruyu Türkçe dersine yönelik akıllı telefon uygulaması olarak hazırlanmış bir oyunda sorulan sorulara "doğru görmeye hak kazanmaktadır. Bu oyunu oynayan Sude'ye sorulan ilk dört soru aşağıda verilmiştir. Televizyondaki yeni diziyi çok beğenmişti." ve "Örtü- nün kenarında iki dizi bon- cuk vardı." cümlelerindeki altı çizili sözcükler sesteş- tir 11 III "Bilgisayarınıza bulaşan virüslerle kimlik bilgileriniz ele geçirilebilir. cümlesin- de "virus" sözcüğü terim anlamlıdır. Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Buna göre, beşinci soruyu görmeye hak kazanamayan Sude'nin ilk dört soruya ilişkin cevapları aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? III IV "Düşüncelerinde esnek ol- duğu için insanlarla iyi anlaşırdı." cümlesinde "es- nek' sözcüğü mecaz an- lamlıdır. IV "Evde her bayram ince bir temizlik yapılırdı." cüm- lesindeki "ince" sözcüğü- nün yerine "ayrıntılı" söz- cüğü getirilebilir.
26.
Tevfik Fikret, Halit Ziya'nın "Hiç şüphe yok!
Hayat romanları değil, romanlar hayatı yapıyor."
dediğini söyler. Halit Ziya, sanırım, bu sözü bir
heyecan anında söylemiş olmalı. Çünkü romancı
hayalî veya gözlemlere dayalı bir hayat kurar;
ancak o hayat veya o hayatın benzerleri,
romandan önce var oldukları gibi romandan sonra
da var olacaktır. Roman, olanı ya da olabiliri
anlattığı için ya olmak açısından gerçekleşmiş ve
yaşanmış hayattan ya da olabilirlik açısından
gerçekleşmesi ve yaşanması mümkün görülen
hayattan söz ediyor demektir.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
A) Bir söze karşıt bir düşünce geliştirilmiştir.
B) Dolaylı bir anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Olasılıklardan söz edilmiştir.
D) Kimi kavramlara açıklamalar getirilmiştir.
Abartmaya yer verilmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
26. Tevfik Fikret, Halit Ziya'nın "Hiç şüphe yok! Hayat romanları değil, romanlar hayatı yapıyor." dediğini söyler. Halit Ziya, sanırım, bu sözü bir heyecan anında söylemiş olmalı. Çünkü romancı hayalî veya gözlemlere dayalı bir hayat kurar; ancak o hayat veya o hayatın benzerleri, romandan önce var oldukları gibi romandan sonra da var olacaktır. Roman, olanı ya da olabiliri anlattığı için ya olmak açısından gerçekleşmiş ve yaşanmış hayattan ya da olabilirlik açısından gerçekleşmesi ve yaşanması mümkün görülen hayattan söz ediyor demektir. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Bir söze karşıt bir düşünce geliştirilmiştir. B) Dolaylı bir anlatımdan yararlanılmıştır. C) Olasılıklardan söz edilmiştir. D) Kimi kavramlara açıklamalar getirilmiştir. Abartmaya yer verilmiştir.
8.
akin tarihte
Genç Kalemler'den beri Türk şiirine, özellikle de Türk nes-
rine dadanan yanlış bir inanış vardır: "Yazı dili, konuşma
diline yaklaştığı, halkla bütünleştiği oranda gelişir. Okur, bir.
eseri okuduğunda kendi dilini buluyorsa o esere ve yazara
ilgi duyar, okuma isteği artar." Böyle düşünenlerin, bir dilin
yabancı sözcüklerden temizlenmesinin halk diline dönmekle
mümkün olamayacağını bilmesi gerekir artık çünkü konuşma
dili, insanın tabiatla olan bağları doğrultusunda kabaca olu-
şur. Bu dilde sanatı, estetiği aramak ne derece doğru olur ki?
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Yazı dili ile konuşma dili arasında kopmaz bağlar olmalıdır.
B) Bir dildeki yabancı kelimeleri ayıklamanın yolu, halkın
dilini kullanmaktır.
C) Sanatta yanlış kanılara saplanıp kalmak, halkın okuma
alışkanlığını etkiler.
D) Halka halkın diliyle seslenmek, sanıldığı gibi kolay bir iş
değildir.
E) Halkın konuştuğu bir dilin eserlerde kullanılması, eseri
sanattan uzaklaştırır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
8. akin tarihte Genç Kalemler'den beri Türk şiirine, özellikle de Türk nes- rine dadanan yanlış bir inanış vardır: "Yazı dili, konuşma diline yaklaştığı, halkla bütünleştiği oranda gelişir. Okur, bir. eseri okuduğunda kendi dilini buluyorsa o esere ve yazara ilgi duyar, okuma isteği artar." Böyle düşünenlerin, bir dilin yabancı sözcüklerden temizlenmesinin halk diline dönmekle mümkün olamayacağını bilmesi gerekir artık çünkü konuşma dili, insanın tabiatla olan bağları doğrultusunda kabaca olu- şur. Bu dilde sanatı, estetiği aramak ne derece doğru olur ki? Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Yazı dili ile konuşma dili arasında kopmaz bağlar olmalıdır. B) Bir dildeki yabancı kelimeleri ayıklamanın yolu, halkın dilini kullanmaktır. C) Sanatta yanlış kanılara saplanıp kalmak, halkın okuma alışkanlığını etkiler. D) Halka halkın diliyle seslenmek, sanıldığı gibi kolay bir iş değildir. E) Halkın konuştuğu bir dilin eserlerde kullanılması, eseri sanattan uzaklaştırır.
6. Eğitimciler, çocukların hayatlarında başarılı ve
çevreleriyle uyumlu olabilmeleri için en sağlıklı eğitim
yollarının geliştirilmesi ---- içindedir. ---- kişilik gelişiminin
insanın yaşamı boyunca süregeldiğini kabul etsek de
kişilik gelişmesi ve yapılanmasında temelin çocukluk
döneminde atıldığı gerçeği -
korumaktadır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?
A) gayreti - Üstelik - ciddiyetini
B) çalışması Bundan böyle - merakını
C) Israrı-Bilakis-heyecanını
D) çabası - Her ne kadar geçerliliğini
E) sıkıntısı-Bu bakımdan - ümidini
ede
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
6. Eğitimciler, çocukların hayatlarında başarılı ve çevreleriyle uyumlu olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi ---- içindedir. ---- kişilik gelişiminin insanın yaşamı boyunca süregeldiğini kabul etsek de kişilik gelişmesi ve yapılanmasında temelin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği - korumaktadır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) gayreti - Üstelik - ciddiyetini B) çalışması Bundan böyle - merakını C) Israrı-Bilakis-heyecanını D) çabası - Her ne kadar geçerliliğini E) sıkıntısı-Bu bakımdan - ümidini ede
24.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tamlaması
yoktur?
A) Soğanın kabuğunu kaynatıp içmelisin.
B) Zeki hayvanların başında gelir kargalar.
C) Yabancı şirketler Munzur Dağı'nda altın arayacakmış.
D) Kaybolan saatime yanıyorum günlerdir.
E) Evlerden ikisini borçlarını ödemek için satmış.
ww
1
2
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tamlaması yoktur? A) Soğanın kabuğunu kaynatıp içmelisin. B) Zeki hayvanların başında gelir kargalar. C) Yabancı şirketler Munzur Dağı'nda altın arayacakmış. D) Kaybolan saatime yanıyorum günlerdir. E) Evlerden ikisini borçlarını ödemek için satmış. ww 1 2
10.)
I. Kar sınırının başladığı bölgede hava
beklediğimizden daha soğuktu.
II. Evden çıkacağı zaman haber vermezdi.
vei
III. Talimat gelirse hızlı olmalısınız.
IV. Tünel, önümüzdeki yıl açılacakmış.
V. İşinizin savsaklanmasını siz de kabul etmezsiniz.
muBu cümlelerden hangilerinin yüklemi basit zamanlı
bir fiildir?
A) I ve I
-D) I ve IV
mimiliy mite
B) II ve I
-C) live V
Ell ve V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
10.) I. Kar sınırının başladığı bölgede hava beklediğimizden daha soğuktu. II. Evden çıkacağı zaman haber vermezdi. vei III. Talimat gelirse hızlı olmalısınız. IV. Tünel, önümüzdeki yıl açılacakmış. V. İşinizin savsaklanmasını siz de kabul etmezsiniz. muBu cümlelerden hangilerinin yüklemi basit zamanlı bir fiildir? A) I ve I -D) I ve IV mimiliy mite B) II ve I -C) live V Ell ve V
B
B
TYT
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Eskil Vogt, Joachim Trier'le birlikte yazdıkları Tekrar ve Oslo,
31 Ağustos'un ardından "hayata karışamayan karakterler"ine
bir yenisini daha ekliyor Körlük'le. Genetik bir hastalık
yüzünden görme duyusunu kaybeden Ingrid'in dışarısıyla,
gerçekle, kocasıyla ve yazdıklarıyla kurduğu ilişki bir bakıma
yeni hayatını sorgulama yönteminin sınırlarını belirliyor.
Ingrid'in dünyasının; Oslo, 31 Ağustos'un Anders'ı ve
Tekrar'ın Phillip'inin dünyalarıyla benzerlikler taşıdığı açık.
Ancak içinde yazma isteği kalmayan Phillip'le
rehabilitasyondan çıkıp bir günlüğüne şehre karışmaya
çalışan Anders'ın aksine, Ingrid'in hayal dünyasını daha
somut bir şekilde görüyoruz. Görme engelli bir karakterin
zihnini yansıtmak için karanlığı tercih etmeyen Vogt, filmi
başkarakterin mesleği yani yazarlığı üzerine kurarak hikâye
içinde hikâye yaratıyor ve böylece hem yaratım sürecine
seyirciyi dâhil ediyor hem de Ingrid'in duygularını tetikleyen
şeyleri açık ederek iki farklı dünya arasındaki sınırları
bulanıklaştırıyor.
37. Bu parçaya göre, Ingrid'in yeni hayat yöntemi
aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir?
A) Karanlıkla aydınlık arasındaki sınırı belirsizleştirme
B) Bireysel dünyasının sınırlarını gitgide büyütme
C) Karanlıkta var olma yöntemini belirleme
D) Gerçekle hayali birbiriyle örtüştürmeye çalışma
E) Olağan ve olağan dışılık arasındaki farkı giderme
ESEN YAYINLARI-
39
Mode
yazıs
Kara
kabu
Kitap
hika
aram
Esra.
Özet
Galip
Fark
edeb
Mes
örne
39.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
B B TYT 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eskil Vogt, Joachim Trier'le birlikte yazdıkları Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos'un ardından "hayata karışamayan karakterler"ine bir yenisini daha ekliyor Körlük'le. Genetik bir hastalık yüzünden görme duyusunu kaybeden Ingrid'in dışarısıyla, gerçekle, kocasıyla ve yazdıklarıyla kurduğu ilişki bir bakıma yeni hayatını sorgulama yönteminin sınırlarını belirliyor. Ingrid'in dünyasının; Oslo, 31 Ağustos'un Anders'ı ve Tekrar'ın Phillip'inin dünyalarıyla benzerlikler taşıdığı açık. Ancak içinde yazma isteği kalmayan Phillip'le rehabilitasyondan çıkıp bir günlüğüne şehre karışmaya çalışan Anders'ın aksine, Ingrid'in hayal dünyasını daha somut bir şekilde görüyoruz. Görme engelli bir karakterin zihnini yansıtmak için karanlığı tercih etmeyen Vogt, filmi başkarakterin mesleği yani yazarlığı üzerine kurarak hikâye içinde hikâye yaratıyor ve böylece hem yaratım sürecine seyirciyi dâhil ediyor hem de Ingrid'in duygularını tetikleyen şeyleri açık ederek iki farklı dünya arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. 37. Bu parçaya göre, Ingrid'in yeni hayat yöntemi aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir? A) Karanlıkla aydınlık arasındaki sınırı belirsizleştirme B) Bireysel dünyasının sınırlarını gitgide büyütme C) Karanlıkta var olma yöntemini belirleme D) Gerçekle hayali birbiriyle örtüştürmeye çalışma E) Olağan ve olağan dışılık arasındaki farkı giderme ESEN YAYINLARI- 39 Mode yazıs Kara kabu Kitap hika aram Esra. Özet Galip Fark edeb Mes örne 39.
4.
Paragrafın Yapısı
(1) Halit Ziya Uşaklıgil, edebiyatımızın ilk gerçekçi
hikâye ve romancılarındandır. (II) Kullandığı güçlü
roman tekniği ve anlatımıyla başarılı eserler kale-
me almıştır. (1) Romanlarının konusunu, genelde
aydın kesim insanının yaşamından almakla birlik-
te hikâyelerinin konusunu kırsal bölge insanından
aldri Romanlarında ağır bir dil kullanmasına
karşın hikâyelerinde kısmen yalın bir dil kullandı.
(V) Hikâyelerinde ele aldığı insanları da çevreleri-
ne uygun bir dille konuşturmasını bildi. (VI) Ruh-
sal çözümlemelerde bolca tamlamaya yer verdi.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III.
C) IV
D) V.
E) VI.
I.
II.
III.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
4. Paragrafın Yapısı (1) Halit Ziya Uşaklıgil, edebiyatımızın ilk gerçekçi hikâye ve romancılarındandır. (II) Kullandığı güçlü roman tekniği ve anlatımıyla başarılı eserler kale- me almıştır. (1) Romanlarının konusunu, genelde aydın kesim insanının yaşamından almakla birlik- te hikâyelerinin konusunu kırsal bölge insanından aldri Romanlarında ağır bir dil kullanmasına karşın hikâyelerinde kısmen yalın bir dil kullandı. (V) Hikâyelerinde ele aldığı insanları da çevreleri- ne uygun bir dille konuşturmasını bildi. (VI) Ruh- sal çözümlemelerde bolca tamlamaya yer verdi. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV D) V. E) VI. I. II. III.
ped sh ulobana no
9. İlk eseri Felekname'yi Farsça yazan ----, Mantıku't - Tayrı
ve diğer şiirlerini ise Türkçe yazmıştır. Böylece 13. yüzyılda
Anadolu'da gelişen edebiyatta Türkçe eser yazmada öncü
durumuna gelmiştir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi
getirilmelidir?
A) Mevlana Celaleddin
B) Âşık Ömer
C) Gülşehri
D) Fuzuli
E) Ali Şir Nevai
11.
58
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
ped sh ulobana no 9. İlk eseri Felekname'yi Farsça yazan ----, Mantıku't - Tayrı ve diğer şiirlerini ise Türkçe yazmıştır. Böylece 13. yüzyılda Anadolu'da gelişen edebiyatta Türkçe eser yazmada öncü durumuna gelmiştir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Mevlana Celaleddin B) Âşık Ömer C) Gülşehri D) Fuzuli E) Ali Şir Nevai 11. 58
12. Geçmiş zamanlara ait bir edebî eseri layıkıyla ve tarihî
slumanasıyla anlamak için, önce o devrin genel hayatını,
yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının ha-
yat ve evren hakkında neler bildiklerini öğrenmemiz ge-
prekir. Demek oluyor ki edebiyat tarihi, bir milletin coğ-
grafi çevresini, din, hukuk, ahlak, iktisat, güzel sanatlar
bgibi kurumlarını ve siyasi hayatını genel yapısıyla gös-
beteren medeniyet tarihinin ya da genel ve yaygın anla-
mıyla "tarih'in çerçevesi içinde incelenmelidir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çı-
Now karılabilir?
A) Edebiyat geçmiş sanat ekollerinin birikimi üzerine
bina edilir.
B) Edebiyatın insan yaşamı ve tarihle sıkı bir ilişkisi var-
dır.
C) Her milletin kendine özgü bir edebiyatı vardır.
D) Edebî eserler kuşaklar arasında köprü görevi üst-
lenir.
E) Edebiyat tarihî olayları yorumlayarak yansıtır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
12. Geçmiş zamanlara ait bir edebî eseri layıkıyla ve tarihî slumanasıyla anlamak için, önce o devrin genel hayatını, yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının ha- yat ve evren hakkında neler bildiklerini öğrenmemiz ge- prekir. Demek oluyor ki edebiyat tarihi, bir milletin coğ- grafi çevresini, din, hukuk, ahlak, iktisat, güzel sanatlar bgibi kurumlarını ve siyasi hayatını genel yapısıyla gös- beteren medeniyet tarihinin ya da genel ve yaygın anla- mıyla "tarih'in çerçevesi içinde incelenmelidir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çı- Now karılabilir? A) Edebiyat geçmiş sanat ekollerinin birikimi üzerine bina edilir. B) Edebiyatın insan yaşamı ve tarihle sıkı bir ilişkisi var- dır. C) Her milletin kendine özgü bir edebiyatı vardır. D) Edebî eserler kuşaklar arasında köprü görevi üst- lenir. E) Edebiyat tarihî olayları yorumlayarak yansıtır.
6-11
9. Saraybosna gezisi benim için ----
Bu cümle aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa
farklı yapıda bir cümle ortaya çıkar?
A) çok özgün bir doğum günü hediyesiydi aslında
B) otuz yıllık hayatımın bir dönüm noktasıydı.
C) yeni yerler ve kültürler görme isteğimin artmasın-
daki bir basamaktı
D) farklı coğrafyalardaki kültürlerin kardeşliğinin so-
mut bir göstergesiydi
E) Türkçenin geniş bir coğrafyada geçerliliğinin kanı-
ti oldu
A B
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
6-11 9. Saraybosna gezisi benim için ---- Bu cümle aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa farklı yapıda bir cümle ortaya çıkar? A) çok özgün bir doğum günü hediyesiydi aslında B) otuz yıllık hayatımın bir dönüm noktasıydı. C) yeni yerler ve kültürler görme isteğimin artmasın- daki bir basamaktı D) farklı coğrafyalardaki kültürlerin kardeşliğinin so- mut bir göstergesiydi E) Türkçenin geniş bir coğrafyada geçerliliğinin kanı- ti oldu A B
TYT/TÜRKÇE
18. Heybetli dağların yüreğinden yükselen ve evrenin henüz
var olmadığı boşluk içinde yaratılanların ilki oldukları hissini
uyandıran ormanlar, ay ışığının gümüş parıltılarını etrafa
daha da yayarak zümrüt yeşili okyanuslar gibi sıçraya
sıçraya ışıklar içinde ateş dansı yapıyor gibidir. Koyulu açıklı
yeşil ağaçlıklara boğulmuş, toprakları bazen bir şafak
parçası gibi kırmızı, bazen bir sonbahar gibi sarımtırak
tepeler ise rüzgâr estikçe üzeri çiçekli çamlıklarından
birbirlerine ışık demeti gönderen birer huri dansı
yapmaktadırlar sanki.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Açıklama
B) Karşılaştırma
C) Kişileştirme
D) Benzetme
E) Betimleme
20. Çocuğa
kararla
ve raz
bağla
bir ü
Oys
kura
SÖ
tan
S
h
19. (1) Şairin şiirinde ahengi sağlamak için gerekli şartları
sağlaması, uygun teknikleri kullanması yeterli değildir.
(II) Aynı şartlara ve unsurlara bağlı kalarak okuyucunun da
şiirin ahengini ortaya çıkaracak şekilde okuması gerekir.
(III) Bu bakımdan şiirin hakkını vererek okumak bir sanattır
ve herkes şiir okuyucusu olamaz. (IV) Şir okuyucusu, hem
uygun bir ses tonuna sahip olmalı hem de ahenk
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
TYT/TÜRKÇE 18. Heybetli dağların yüreğinden yükselen ve evrenin henüz var olmadığı boşluk içinde yaratılanların ilki oldukları hissini uyandıran ormanlar, ay ışığının gümüş parıltılarını etrafa daha da yayarak zümrüt yeşili okyanuslar gibi sıçraya sıçraya ışıklar içinde ateş dansı yapıyor gibidir. Koyulu açıklı yeşil ağaçlıklara boğulmuş, toprakları bazen bir şafak parçası gibi kırmızı, bazen bir sonbahar gibi sarımtırak tepeler ise rüzgâr estikçe üzeri çiçekli çamlıklarından birbirlerine ışık demeti gönderen birer huri dansı yapmaktadırlar sanki. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Açıklama B) Karşılaştırma C) Kişileştirme D) Benzetme E) Betimleme 20. Çocuğa kararla ve raz bağla bir ü Oys kura SÖ tan S h 19. (1) Şairin şiirinde ahengi sağlamak için gerekli şartları sağlaması, uygun teknikleri kullanması yeterli değildir. (II) Aynı şartlara ve unsurlara bağlı kalarak okuyucunun da şiirin ahengini ortaya çıkaracak şekilde okuması gerekir. (III) Bu bakımdan şiirin hakkını vererek okumak bir sanattır ve herkes şiir okuyucusu olamaz. (IV) Şir okuyucusu, hem uygun bir ses tonuna sahip olmalı hem de ahenk
5. "Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir
dönem içinde doğmazlar." sözü ile Atatürk'ün hangi özel-
liği vurgulanmıştır?
Vatanseverliği
BY Evrenselliği
Yardımseverliği
D İyi bir komutan olduğu
E) Yöneticiliği
nord
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
5. "Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir dönem içinde doğmazlar." sözü ile Atatürk'ün hangi özel- liği vurgulanmıştır? Vatanseverliği BY Evrenselliği Yardımseverliği D İyi bir komutan olduğu E) Yöneticiliği nord
Z
e
1.-3. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLE-
LERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN
HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ
GEREKTİĞİNİ BULUNUZ.
4. Sanat insanın enle ve başka insanlarla ilişki-
lerini araştırır.
1. Bu nesnel ilişkiler içinde, insan hayatının öznel
anlamını kavramaya çalışır.
HH. Bu açıklamalarında da soyut ve tümelden yola çıkar.
Bilim nesneler arasındaki ilişkileri inceler ve açıklar.
V. Bunu yaparken, genel ve soyut düzeyde çalışan
bilime karşı, somut ve tikele önem verir sanat.
A) I ve HI
B) I ve V
C) II ve I
D) u ve V
E) IV ve
AKILLI ADAM
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
Z e 1.-3. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLE- LERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. 4. Sanat insanın enle ve başka insanlarla ilişki- lerini araştırır. 1. Bu nesnel ilişkiler içinde, insan hayatının öznel anlamını kavramaya çalışır. HH. Bu açıklamalarında da soyut ve tümelden yola çıkar. Bilim nesneler arasındaki ilişkileri inceler ve açıklar. V. Bunu yaparken, genel ve soyut düzeyde çalışan bilime karşı, somut ve tikele önem verir sanat. A) I ve HI B) I ve V C) II ve I D) u ve V E) IV ve AKILLI ADAM
18. İnsanın şehirle ve şehrin mekânlarıyla kurduğu ilişkinin
boyutu kendisinin de şehirlilik düzeyini belirlemektedir.
(1) Şehirli olmak sadece şehirde yaşamaktan ibaret
değildir çünkü. (II) Büyük düşünür ve ilk sosyolog İbn
Haldun'a göre şehirli "şehirde geniş ve mükemmel bir
surette medeni yaşayan kimse"dir. (III) Geniş ve
mükemmel şekilde yaşamak ise şehirde yaşamanın
gereklerini yerine getirmekle sağlanabilmektedir.
(IV) Yaşadıkları çevreden etkilenen insanların içinde
bulundukları çevreye, şehre ve insanlara bir şeyler
katmaları gerektiği unutulmamalıdır. (V) Bu da anlayış ve
saygı çerçevesinde komşuluktan alışverişe, trafikten
gürültü yapmamaya kadar tüm insani ilişkileri, sevgiyi,
yardımlaşmayı, dayanışmayı sağlamakla mümkün olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
18. İnsanın şehirle ve şehrin mekânlarıyla kurduğu ilişkinin boyutu kendisinin de şehirlilik düzeyini belirlemektedir. (1) Şehirli olmak sadece şehirde yaşamaktan ibaret değildir çünkü. (II) Büyük düşünür ve ilk sosyolog İbn Haldun'a göre şehirli "şehirde geniş ve mükemmel bir surette medeni yaşayan kimse"dir. (III) Geniş ve mükemmel şekilde yaşamak ise şehirde yaşamanın gereklerini yerine getirmekle sağlanabilmektedir. (IV) Yaşadıkları çevreden etkilenen insanların içinde bulundukları çevreye, şehre ve insanlara bir şeyler katmaları gerektiği unutulmamalıdır. (V) Bu da anlayış ve saygı çerçevesinde komşuluktan alışverişe, trafikten gürültü yapmamaya kadar tüm insani ilişkileri, sevgiyi, yardımlaşmayı, dayanışmayı sağlamakla mümkün olur. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V