Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

(1) Columbia Universitesi Tıp Merkezi'nden bir grup
bilimci, 15 bin 659 lise öğrencisi üzerinde yapti-
ğı araştırmada erken uyuyanlara kıyasla geç ve az
uyuyan gençlerde intihar etme düşüncesinin yüz-
de 20 daha fazla olduğu sonucuna ulaştı.) Sle-
ep" dergisinde yayımlanan araştırma, beş saatten
az uyuyan gençlerin yüzde 71'inin depresyon has-
tası olduğunu, yüzde 48'inin de intihara yatkın oldu-
ğunu ortaya koyuyor. (III) Araştırmaya liderlik eden
Profesör James Gangwisch, "Gençlerin çocukluk
dönemlerindeki kadar uykuya ihtiyaçları olmadığı
görüşü genel bir kabul ve toplumsal bir beklentidir
ancak çalışmalar gençlerin daha fazla uykuya ihti-
yaç duyabileceğini gösteriyor." diyor. (IV) Uykunun,
modern hayatta fedakarlık edilenlerin başında gel-
diği, ancak uyku süresinin azaltılmasının duygula-
ri ve uyanıkken yapılan işleri etkileyebildiğini belir-
ten Gangwisch, az uykunun gençlerin gün içindeki
stresle başa çıkma becerisiyle akranlarıyla ilişkin-
lerini etkileyebildiğini söylüyor. (V) Amerikan Uyku
Akademisi tarafından gençlere önerilen uyku süre-
si en az dokuz saat.
38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede bir araştırmanın verilerinden söz
edilmiştir.
II. cümlede sayısal verilerden yararlanılmıştır.
III. cümlede örnekleme yapılmıştır.
hid
D) IV. cümlede bilimsel çıkarımlar yapılmıştır.
E) V. cümlede bir öneriden söz edilmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
(1) Columbia Universitesi Tıp Merkezi'nden bir grup bilimci, 15 bin 659 lise öğrencisi üzerinde yapti- ğı araştırmada erken uyuyanlara kıyasla geç ve az uyuyan gençlerde intihar etme düşüncesinin yüz- de 20 daha fazla olduğu sonucuna ulaştı.) Sle- ep" dergisinde yayımlanan araştırma, beş saatten az uyuyan gençlerin yüzde 71'inin depresyon has- tası olduğunu, yüzde 48'inin de intihara yatkın oldu- ğunu ortaya koyuyor. (III) Araştırmaya liderlik eden Profesör James Gangwisch, "Gençlerin çocukluk dönemlerindeki kadar uykuya ihtiyaçları olmadığı görüşü genel bir kabul ve toplumsal bir beklentidir ancak çalışmalar gençlerin daha fazla uykuya ihti- yaç duyabileceğini gösteriyor." diyor. (IV) Uykunun, modern hayatta fedakarlık edilenlerin başında gel- diği, ancak uyku süresinin azaltılmasının duygula- ri ve uyanıkken yapılan işleri etkileyebildiğini belir- ten Gangwisch, az uykunun gençlerin gün içindeki stresle başa çıkma becerisiyle akranlarıyla ilişkin- lerini etkileyebildiğini söylüyor. (V) Amerikan Uyku Akademisi tarafından gençlere önerilen uyku süre- si en az dokuz saat. 38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede bir araştırmanın verilerinden söz edilmiştir. II. cümlede sayısal verilerden yararlanılmıştır. III. cümlede örnekleme yapılmıştır. hid D) IV. cümlede bilimsel çıkarımlar yapılmıştır. E) V. cümlede bir öneriden söz edilmiştir.
5.
"Edilgen geçişsiz fiillerde özne bulunmayabilir."
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıkla-
maya uygun bir örnek vardır?
A) Bu yapıt, sanatçının yalnızca var olan okur-
larını memnun etmekle kalmayacak, aynı
zamanda ona yeni okurlar da kazandıracak-
tir.
B) Anlatılanların gerçeği ne kadar iyi yansıttı-
ğını kanıtlamak için belge ve fotoğraflardan
yararlanılır.
C) Bu yapıtta, yazarın ilk öyküleriyle son
dönemde yazdıkları ve onlar üzerine yazılan
eleştiriler yer alacak.
D) Yapıttaki öykülerin çoğunda yalnızlık tema-
sının işlenmesinin nedeni yazarın çocukluk
döneminde aranmalıdır.
E) Günlük yaşama ilişkin öğretici nitelikli bilgiler
içeren bu yapıt, yazarın bu türdeki ilk dene-
mesi sayılır.
7.
Aş
şil
S
B
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
5. "Edilgen geçişsiz fiillerde özne bulunmayabilir." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıkla- maya uygun bir örnek vardır? A) Bu yapıt, sanatçının yalnızca var olan okur- larını memnun etmekle kalmayacak, aynı zamanda ona yeni okurlar da kazandıracak- tir. B) Anlatılanların gerçeği ne kadar iyi yansıttı- ğını kanıtlamak için belge ve fotoğraflardan yararlanılır. C) Bu yapıtta, yazarın ilk öyküleriyle son dönemde yazdıkları ve onlar üzerine yazılan eleştiriler yer alacak. D) Yapıttaki öykülerin çoğunda yalnızlık tema- sının işlenmesinin nedeni yazarın çocukluk döneminde aranmalıdır. E) Günlük yaşama ilişkin öğretici nitelikli bilgiler içeren bu yapıt, yazarın bu türdeki ilk dene- mesi sayılır. 7. Aş şil S B
2.
Sanatın, uygulayıcısından başka bir kişi tarafından gerçekleştirile-
memesi söyleminde çağımız teknolojisiyle sağlanabilen uygulama-
lar noktasında bir çelişki varmış gibi görünmektedir. Ancak sanatsal
üretimin aşamalarını göz önünde bulundurduğumuzda; hazırlık
aşaması, kuluçka aşaması, aydınlanma aşaması ve gerçekleme
aşaması, sanatsal bir çalışmanın tasarımını yapmak uygulamayla
sonuçlanır ve tasarım yoksa uygulama da yoktur.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A Sanatsal üretimde uygulamanın koşulu tasarımın olmasıdır.
B) Sanatsal üretimin bilinen tüm aşamaları deneyseldir.
CYSanatın geçirdiği evrensel olan tüm evreler değişmezdir.
DY Sanat ve sanatsal üretim doğaçlamayla gelişir ve büyür.
pokazes
E Sanatsal aşamalar, tasarımsal boyutta başa döner
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
2. Sanatın, uygulayıcısından başka bir kişi tarafından gerçekleştirile- memesi söyleminde çağımız teknolojisiyle sağlanabilen uygulama- lar noktasında bir çelişki varmış gibi görünmektedir. Ancak sanatsal üretimin aşamalarını göz önünde bulundurduğumuzda; hazırlık aşaması, kuluçka aşaması, aydınlanma aşaması ve gerçekleme aşaması, sanatsal bir çalışmanın tasarımını yapmak uygulamayla sonuçlanır ve tasarım yoksa uygulama da yoktur. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A Sanatsal üretimde uygulamanın koşulu tasarımın olmasıdır. B) Sanatsal üretimin bilinen tüm aşamaları deneyseldir. CYSanatın geçirdiği evrensel olan tüm evreler değişmezdir. DY Sanat ve sanatsal üretim doğaçlamayla gelişir ve büyür. pokazes E Sanatsal aşamalar, tasarımsal boyutta başa döner
aha da
aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
ireyin içinde bulunduğu gerçekliği gör-
çıkmaza sürükler.
rek onu
e düştüğü olumsuzluklardan kurtul-
sığınak olarak görür.
staljik olanla unutan birey, modern-
yaşar.
ışı sürdüğü müddetçe nostalji
alnızlaşan insan, aidiyet duy-
aljiye tutunur.
10
endemik-
önemli fikirleri, duygu ve istekleri dile ge
29. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere tehlikeli kimya
endüstrisi, çimento endüstrisi ve termik enerji gibi kirli ve
tehlike riski yüksek teknolojilere dayalı endüstrileri geliştir-
melerini önerir ya da onları buna özendirir. Bu tür endüstriler
gelişmekte olan ülkelerin ekolojik ve toplumsal çevresini
kirletir. Diğer yandan gelişmekte olan ülkelerde endüstrinin
herhangi bir alanında oluşabilecek herhangi bir teknolojik
kaza, bu ülkeler için gerçek bir felakete dönüşebilmektedir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durul-
maktadır?
A) Modernleşmenin çevre ve toplum üzerinde etkilerinin
olduğu
B) Gelişmiş ülkelerin küresel çapta yönlendirici rolü üstlen
diği
C) Çevre sorunlarının artmasıyla ekonomik sistemlerin kü
reselleştiği
D) Çevresel ve teknolojik kazaların önüne geçilemediği
E) Çevresel sorunların giderek küresel boyuta ulaştığı
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
aha da aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? ireyin içinde bulunduğu gerçekliği gör- çıkmaza sürükler. rek onu e düştüğü olumsuzluklardan kurtul- sığınak olarak görür. staljik olanla unutan birey, modern- yaşar. ışı sürdüğü müddetçe nostalji alnızlaşan insan, aidiyet duy- aljiye tutunur. 10 endemik- önemli fikirleri, duygu ve istekleri dile ge 29. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere tehlikeli kimya endüstrisi, çimento endüstrisi ve termik enerji gibi kirli ve tehlike riski yüksek teknolojilere dayalı endüstrileri geliştir- melerini önerir ya da onları buna özendirir. Bu tür endüstriler gelişmekte olan ülkelerin ekolojik ve toplumsal çevresini kirletir. Diğer yandan gelişmekte olan ülkelerde endüstrinin herhangi bir alanında oluşabilecek herhangi bir teknolojik kaza, bu ülkeler için gerçek bir felakete dönüşebilmektedir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durul- maktadır? A) Modernleşmenin çevre ve toplum üzerinde etkilerinin olduğu B) Gelişmiş ülkelerin küresel çapta yönlendirici rolü üstlen diği C) Çevre sorunlarının artmasıyla ekonomik sistemlerin kü reselleştiği D) Çevresel ve teknolojik kazaların önüne geçilemediği E) Çevresel sorunların giderek küresel boyuta ulaştığı
EV
Sosyoloji ile toplum, çeşitli olay ve olguları açıklarken başvurulan
bir özne hâlini almıştır. Akla gelebilecek her türlü toplumsal olay-
İlk dönem sosyolojisi
lar toplum bağlamında açıklanmaktadır.
r sosyolo-
bağlamında bu durum daha da belirgin olarak görülmektedir. Bilgi,
toplum ürünü olarak ortaya çıktığı için, sosyoloji çalışmalarının
genelinde bilginin kaynağı toplum olarak nitelendirilmektedir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilebilir?
A) Bilginin boyutları da benzer biçimde tartışılmıştır.
B) Toplumsal anlamda bilim de araştırma konusudur.
C) Etik değerler açısından bilgi detaylı incelenmiştir.
DAynı şekilde bilgi de toplumsal olarak incelenmektedir.
E) Toplumsal değerlere sorgulayıcı biçimde yaklaşılmıştır.
rirse
A) II
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
EV Sosyoloji ile toplum, çeşitli olay ve olguları açıklarken başvurulan bir özne hâlini almıştır. Akla gelebilecek her türlü toplumsal olay- İlk dönem sosyolojisi lar toplum bağlamında açıklanmaktadır. r sosyolo- bağlamında bu durum daha da belirgin olarak görülmektedir. Bilgi, toplum ürünü olarak ortaya çıktığı için, sosyoloji çalışmalarının genelinde bilginin kaynağı toplum olarak nitelendirilmektedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilebilir? A) Bilginin boyutları da benzer biçimde tartışılmıştır. B) Toplumsal anlamda bilim de araştırma konusudur. C) Etik değerler açısından bilgi detaylı incelenmiştir. DAynı şekilde bilgi de toplumsal olarak incelenmektedir. E) Toplumsal değerlere sorgulayıcı biçimde yaklaşılmıştır. rirse A) II
re
a
10. Risk, kişilerin ve toplumların geleceklerini dine, gele-
neklere veya doğanın azizliğine bırakmak yerine, kendi
geleceğini kendisi belirlemek isteyen modern toplumla-
rin itici gücüdür.
Bu cümle için,
H. Zamir, bağlaç, sıfat ve fiile yer verilmiştir.
Il Özne ve yüklemden oluşmuştur.
III. Yüklemde tamlananı ortak isim tamlaması vardır.
değerlendirmelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalniz II
B) Hve til
(D) I ve II
C) Yalnız III
E) I, II ve til
1.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
re a 10. Risk, kişilerin ve toplumların geleceklerini dine, gele- neklere veya doğanın azizliğine bırakmak yerine, kendi geleceğini kendisi belirlemek isteyen modern toplumla- rin itici gücüdür. Bu cümle için, H. Zamir, bağlaç, sıfat ve fiile yer verilmiştir. Il Özne ve yüklemden oluşmuştur. III. Yüklemde tamlananı ortak isim tamlaması vardır. değerlendirmelerinden hangileri doğrudur? A) Yalniz II B) Hve til (D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve til 1.
Bayburtlu Zihni
Erzurum ve Trabzon medreselerinde öğrenim gördükten sonra, İstanbul'a gelmiş, Mustafa Reşit Paşa ile kurduğu yakınlık sayesinde Divân-ı
Hümayun'a girmiştir. 1244/1828-1829 Osmanlı Rus savaşından sonra geçici olarak memleketine döner.
Asıl mesleči kätinlik olan sanato imparatorluğun cesitli yerlerinde görev yapmıştır. Karadeniz sahilleri Akka Mısır İstanbul frunum
VO
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
Bayburtlu Zihni Erzurum ve Trabzon medreselerinde öğrenim gördükten sonra, İstanbul'a gelmiş, Mustafa Reşit Paşa ile kurduğu yakınlık sayesinde Divân-ı Hümayun'a girmiştir. 1244/1828-1829 Osmanlı Rus savaşından sonra geçici olarak memleketine döner. Asıl mesleči kätinlik olan sanato imparatorluğun cesitli yerlerinde görev yapmıştır. Karadeniz sahilleri Akka Mısır İstanbul frunum VO
T EDEBİYAT
EDEBİYATI (TEKKE EDEBİYATI)
EST 14
.
6. 16. yüzyılda yaşamış, Bektaşi tarikatına bağlı bir şa-
irdir.
e
Şiirlerinde tasavvuf, tabiat, aşk ve halkın gerçek ya-
şayışıyla ilgili konuları işlemiştir.
Bütün şiirlerinde halk şiirinin şekil ve söyleyiş özellik-
lerine bağlı kalmıştır.
• Divan edebiyatından etkilenmemiş, şiirlerini açık ve
sade bir halk söyleyişiyle dile getirmiştir.
Sarı Tanbura adlı şiiri, Yunus Emre'nin Dertli Dolap şi-
irini çağrıştırır.
e
•
102
34
14.25 tel
Kaygusuz Abdal
C) Hacı Bektaş-1 Veli
Bazı özellikleri verilen sanatçı aşağıdakilerden han-
gisidir?
dolapname
E
escruted b
B) Dadaloğlu
D) Seyrani
E) Pir Sultan Abdal
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
T EDEBİYAT EDEBİYATI (TEKKE EDEBİYATI) EST 14 . 6. 16. yüzyılda yaşamış, Bektaşi tarikatına bağlı bir şa- irdir. e Şiirlerinde tasavvuf, tabiat, aşk ve halkın gerçek ya- şayışıyla ilgili konuları işlemiştir. Bütün şiirlerinde halk şiirinin şekil ve söyleyiş özellik- lerine bağlı kalmıştır. • Divan edebiyatından etkilenmemiş, şiirlerini açık ve sade bir halk söyleyişiyle dile getirmiştir. Sarı Tanbura adlı şiiri, Yunus Emre'nin Dertli Dolap şi- irini çağrıştırır. e • 102 34 14.25 tel Kaygusuz Abdal C) Hacı Bektaş-1 Veli Bazı özellikleri verilen sanatçı aşağıdakilerden han- gisidir? dolapname E escruted b B) Dadaloğlu D) Seyrani E) Pir Sultan Abdal
Örnek. 3
Yiğitler çarpışır yaman gün olur
Allah Allah derler yüksek ün olur
Çarha çarha döğüşecek kan olur
Hasmin arar koçlar meydan içinde
İçerik özellikleri düşünüldüğünde bu dörtlük, aşağıdaki koş-
ma türlerinden hangisine aittir?
A) Güzelleme
Çözüm
D) Ağıt
Halk Edebiyatı: Âşı
B) Koçaklama
E) Türkü
C) Taşlama
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
Örnek. 3 Yiğitler çarpışır yaman gün olur Allah Allah derler yüksek ün olur Çarha çarha döğüşecek kan olur Hasmin arar koçlar meydan içinde İçerik özellikleri düşünüldüğünde bu dörtlük, aşağıdaki koş- ma türlerinden hangisine aittir? A) Güzelleme Çözüm D) Ağıt Halk Edebiyatı: Âşı B) Koçaklama E) Türkü C) Taşlama
1.
Pertek'e geldiğimizde üzeri karlarla kaplı iki yüce dağın
üstünde top top bulutlar vardı. Kızgın güneş, sazlıklar
arasında uyuyan sessiz gölü Isıtıyor, bir sandal kendini
suyun akışına bırakmış, yavaş yavaş ilerliyor,
sandaldakilerin mutluluğu gülüşmelerinden anlaşılıyordu.
Tarif edilemeyecek bir huzur, saatleri ardı ardına
tüketiyor; saatler tükendikçe de güneş, dağların ardına
sığınarak yerini geceye bırakıyordu. Bu muhteşem
manzaradan ayrılma zamanı gelmişti ve yeni bir yerde
günü karşılamak için otobüsümüze binmiştik.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım
tekniklerinden hangisine özellikle yer verilmiştir?
A Benzetme - kişileştirme
B) Öyküleme - tanımlama
C) Betimleme - öyküleme
D) Açıklama - tartışma
Tartışma - betimleme
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
1. Pertek'e geldiğimizde üzeri karlarla kaplı iki yüce dağın üstünde top top bulutlar vardı. Kızgın güneş, sazlıklar arasında uyuyan sessiz gölü Isıtıyor, bir sandal kendini suyun akışına bırakmış, yavaş yavaş ilerliyor, sandaldakilerin mutluluğu gülüşmelerinden anlaşılıyordu. Tarif edilemeyecek bir huzur, saatleri ardı ardına tüketiyor; saatler tükendikçe de güneş, dağların ardına sığınarak yerini geceye bırakıyordu. Bu muhteşem manzaradan ayrılma zamanı gelmişti ve yeni bir yerde günü karşılamak için otobüsümüze binmiştik. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisine özellikle yer verilmiştir? A Benzetme - kişileştirme B) Öyküleme - tanımlama C) Betimleme - öyküleme D) Açıklama - tartışma Tartışma - betimleme
11. Hiç Yunus'tan değdi mi sana ziyan
Sen bilürsin áşikärá vů nihan
Bir avuç toprağa bunca kıylü kal
Neye gerek ey Kerim-i Zülcelál
Bu dizeler aşağıdakilerden hangisine örnek
gösterilebilir?
A) Sathiye
C) Münacat
E) Naat
B) Nutuk
D) Devriye
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
11. Hiç Yunus'tan değdi mi sana ziyan Sen bilürsin áşikärá vů nihan Bir avuç toprağa bunca kıylü kal Neye gerek ey Kerim-i Zülcelál Bu dizeler aşağıdakilerden hangisine örnek gösterilebilir? A) Sathiye C) Münacat E) Naat B) Nutuk D) Devriye
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim bir-
den fazla niteleme sıfatı almıştır?
A Soğuk karlar altında yetişen bir kardelen gibi-
sin.
B) Eski, yıkık, terk edilmiş bir evin önünde durdu-
lar.
Büyük insanların büyük derdi olur.
DY Bu garip kedinin önüne bir kap süt koydu.
E) Sabahleyin camın önüne neşeli bir kumru kon-
du.
Nasıl
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim bir- den fazla niteleme sıfatı almıştır? A Soğuk karlar altında yetişen bir kardelen gibi- sin. B) Eski, yıkık, terk edilmiş bir evin önünde durdu- lar. Büyük insanların büyük derdi olur. DY Bu garip kedinin önüne bir kap süt koydu. E) Sabahleyin camın önüne neşeli bir kumru kon- du. Nasıl
pa-
üsü.
arlı-
aha
da
ey-
Yayınları
| 3. Prag, insanı hemen içine alan, sımsıkı kavrayan v
asla bırakmayan, zaman kavramını sorgulatan, San
ki bir rüya, bir gerçeküstü alemin içinde dolaşıyormuş
hissi veren, kendinizi bir masalın kucağında mışılmışıl
uyuyormuş da birazdan uyanıverecekmişsiniz zannet
tiren bir kent.
Bu cümlede altı çizili sözün cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisinde doğru ifade edilmiş.
tir?
Prag geçmişe ait bir fotoğraf karesi gibidir.
B Prag insana bir zaman yolculuğu yaptırır.
C) Prag insana gelecekte bir yerlerdeymiş hissi verir.
Prag gerçek olamayacak kadar güzel bir kenttir.
E) Prag tüm zamanları içinde barındıran bir kenttir.
A
AS
5. I. Sa
tır
II. Sa
III. To
uy
IV. G
V. Bi
ya
Yukar
rine E
A)
AMAR
6. "Sözü
güzel
daha
Bu sc
lerder
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
pa- üsü. arlı- aha da ey- Yayınları | 3. Prag, insanı hemen içine alan, sımsıkı kavrayan v asla bırakmayan, zaman kavramını sorgulatan, San ki bir rüya, bir gerçeküstü alemin içinde dolaşıyormuş hissi veren, kendinizi bir masalın kucağında mışılmışıl uyuyormuş da birazdan uyanıverecekmişsiniz zannet tiren bir kent. Bu cümlede altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde doğru ifade edilmiş. tir? Prag geçmişe ait bir fotoğraf karesi gibidir. B Prag insana bir zaman yolculuğu yaptırır. C) Prag insana gelecekte bir yerlerdeymiş hissi verir. Prag gerçek olamayacak kadar güzel bir kenttir. E) Prag tüm zamanları içinde barındıran bir kenttir. A AS 5. I. Sa tır II. Sa III. To uy IV. G V. Bi ya Yukar rine E A) AMAR 6. "Sözü güzel daha Bu sc lerder
Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla
kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi-
gi vahalarda Doğulu kralların baskılı yönetimi altında doğdu. Ve
bu üslupların modası, binlerce yıl hemen hemen hiç geçmedi.
Bunlardan hålá devam edenler de var. Bu imparatorlukları çev-
releyen denizin daha yumuşak iklimli diyarlarında, Doğu Akde-
niz'in irili ufaklı birçok adasında, Yunanistan'ın ve Küçükasya'nın
(Anadolu) yarımadalarının girintili çıkıntılı kıyılarında Yunanlı sa-
natçılar, taştan heykeller oymaya başladıkları zaman Mısırlı ve
Asurlu sanatçıların bıraktıkları noktadan işe koyuldular. Çünkü
sanat, bireysel bir iş değildi. En özgün eserler bile birikime sırtı-
ni yaslamadan ortaya çıkamazdı.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz?
A) Sanat, her zaman önceki birikimlerin üzerine yeni ekleme-
ler yaparak inşa edilir.
B) Kalıcı ve olgun bir sanat tarzı oluşturmak için sanatçıya öz-
gür bir alan bırakmak gerekir.
C) Her sanatçı, kendine kadar gelenlerin tecrübelerinden bir şe-
kilde yararlanmadan hareket edemez.
D) Sanat dünyasında tam anlamıyla özgünlük, mümkün ol-
mayan bir niteliktir.
8
Her sanatçının, dile getirsin veya getirmesin, kendi alanın-
daki tecrübeillere minnettarlık borcu vardır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi- gi vahalarda Doğulu kralların baskılı yönetimi altında doğdu. Ve bu üslupların modası, binlerce yıl hemen hemen hiç geçmedi. Bunlardan hålá devam edenler de var. Bu imparatorlukları çev- releyen denizin daha yumuşak iklimli diyarlarında, Doğu Akde- niz'in irili ufaklı birçok adasında, Yunanistan'ın ve Küçükasya'nın (Anadolu) yarımadalarının girintili çıkıntılı kıyılarında Yunanlı sa- natçılar, taştan heykeller oymaya başladıkları zaman Mısırlı ve Asurlu sanatçıların bıraktıkları noktadan işe koyuldular. Çünkü sanat, bireysel bir iş değildi. En özgün eserler bile birikime sırtı- ni yaslamadan ortaya çıkamazdı. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Sanat, her zaman önceki birikimlerin üzerine yeni ekleme- ler yaparak inşa edilir. B) Kalıcı ve olgun bir sanat tarzı oluşturmak için sanatçıya öz- gür bir alan bırakmak gerekir. C) Her sanatçı, kendine kadar gelenlerin tecrübelerinden bir şe- kilde yararlanmadan hareket edemez. D) Sanat dünyasında tam anlamıyla özgünlük, mümkün ol- mayan bir niteliktir. 8 Her sanatçının, dile getirsin veya getirmesin, kendi alanın- daki tecrübeillere minnettarlık borcu vardır.
6.
Eser
‒‒‒‒
Hayriyye
----
Yazar
A) Mevlit
Kâtip Çelebi
‒‒‒‒
Süleyman Çelebi
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda verilenlerden
hangisi getirilemez?
B) Mesnevi
Tür/Biçim
Bibliyografya
D) Vesiletü'n-Necat
E) Nâbî
C) Hilye
9.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
6. Eser ‒‒‒‒ Hayriyye ---- Yazar A) Mevlit Kâtip Çelebi ‒‒‒‒ Süleyman Çelebi Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda verilenlerden hangisi getirilemez? B) Mesnevi Tür/Biçim Bibliyografya D) Vesiletü'n-Necat E) Nâbî C) Hilye 9.
2. Ö. Seyfetin'in öykülerindeki kişiler iyi olsun - kötü olsun-
hep canlı, girişimci insanlardır; yılgın, ezik, dünyasına küs-
müş, hele kara sevdalı kişiler yok aralarında. Memleketin
çektiği acıları yansıtmak amacı güden öykülerinde üzüntü-
lü bir hava eser. Ancak bu hava, kişisel bir içlenmeye yol
açmaz, genel bir betimleme niteliği taşır. Aşırı duygusallı-
ğı sevmeyen yazar, yapıtlarında doğa güzelliklerine ve bu
güzellikler karşısında duygulanmalara pek az yer vermiştir.
Bu bakımdan, onun duygu yönünü zayıf bulanlara biraz hak
vermek gerek. Çünkü ondaki bilinç ve zekâ, duyguları göl-
gelemiştir. Kişilerle olayları, bir oyuncak gibi evirip çevirtir
ona.
Bu parçaya göre; Ömer Seyfettin'in kişileri için;
Karamsar, içe kapanık, melankolik
Hareketli, atak, aktif
Acinası, yardıma muhtaç, çaresiz
sıfatlarından hangilerini kullanabiliriz?
A Yalnız I
B Yalnız II
DIl ve Ill
Ive III
C)Yalnız III
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
2. Ö. Seyfetin'in öykülerindeki kişiler iyi olsun - kötü olsun- hep canlı, girişimci insanlardır; yılgın, ezik, dünyasına küs- müş, hele kara sevdalı kişiler yok aralarında. Memleketin çektiği acıları yansıtmak amacı güden öykülerinde üzüntü- lü bir hava eser. Ancak bu hava, kişisel bir içlenmeye yol açmaz, genel bir betimleme niteliği taşır. Aşırı duygusallı- ğı sevmeyen yazar, yapıtlarında doğa güzelliklerine ve bu güzellikler karşısında duygulanmalara pek az yer vermiştir. Bu bakımdan, onun duygu yönünü zayıf bulanlara biraz hak vermek gerek. Çünkü ondaki bilinç ve zekâ, duyguları göl- gelemiştir. Kişilerle olayları, bir oyuncak gibi evirip çevirtir ona. Bu parçaya göre; Ömer Seyfettin'in kişileri için; Karamsar, içe kapanık, melankolik Hareketli, atak, aktif Acinası, yardıma muhtaç, çaresiz sıfatlarından hangilerini kullanabiliriz? A Yalnız I B Yalnız II DIl ve Ill Ive III C)Yalnız III