Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

23. Mutasyonlar dünyayı nereye sürüklüyor?
Konuştuğum tüm aklı başında bilim insanları şaşkın
durumda. Pandeminin gidişatında bir tuhaflık var.
Hesaplar sürekli altüst oluyor. Uzmanlar bir iki ay
öncesine kadar "Pandemi nisan-mayıs gibi kesin biter,
dünya normalleşir." derken birdenbire ortaya çıkan yeni
virüs varyantları salgını tekrar alevlendirdi ve dünya
yeniden eve kapanmaya başladı. Pandemi ile ilgili
bugüne kadar edindiğimiz bilgiler de deneyimler de
virüsün yeni varyantları ile tamamen değişti. "Bu salgın,
ileri yaş grubunu tehdit eden bir hastalık." diye
bilinirken yeni mutasyonlarla gelen varyant virüsler artık
en çok genç-orta yaş kuşağını etkiliyor, yoğun bakımları
dolduran hastaların yaş ortalaması giderek düştü,
çocuklarda COVID görülmez diye bilinirken çocuklarda
da vaka artışı hızlanmaya başladı. Hastalığın
alışageldiğimiz klinik süresi de uzadı. 8-10 günde iyileşir
derken ikinci, üçüncü haftalarda tablo ağırlaşıyor,
sitokin fırtınaları ortaya çıkıyor. Virüsün yeni mutantları
toplumda daha hızlı yayılıyor ve daha öldürücü gidiyor.
Gerçekten bu işte bir tuhaflık var.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
ne A) Kendi içinde çelişkiler barındırmakta ve yanlı bir
tutum sergilenmektedir.
B) Aktüel bir sorunla ilgili medyadaki bilgi kirliliğinden
yakınılmaktadır.
C) Uzmanlar referans gösterilerek güncel bir konudaki
belirsizliklere dikkat çekilmiştir.
D) Görüş ayrılığı içinde olan toplumsal kesimlerin somut
dayanaktan yoksun iddiaları dile getirilmiştir.
E) Tibbi bir sorun, neden-sonuç ilişkisi içinde irdelenerek
çözümlenmiştir.
smo schiant
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
23. Mutasyonlar dünyayı nereye sürüklüyor? Konuştuğum tüm aklı başında bilim insanları şaşkın durumda. Pandeminin gidişatında bir tuhaflık var. Hesaplar sürekli altüst oluyor. Uzmanlar bir iki ay öncesine kadar "Pandemi nisan-mayıs gibi kesin biter, dünya normalleşir." derken birdenbire ortaya çıkan yeni virüs varyantları salgını tekrar alevlendirdi ve dünya yeniden eve kapanmaya başladı. Pandemi ile ilgili bugüne kadar edindiğimiz bilgiler de deneyimler de virüsün yeni varyantları ile tamamen değişti. "Bu salgın, ileri yaş grubunu tehdit eden bir hastalık." diye bilinirken yeni mutasyonlarla gelen varyant virüsler artık en çok genç-orta yaş kuşağını etkiliyor, yoğun bakımları dolduran hastaların yaş ortalaması giderek düştü, çocuklarda COVID görülmez diye bilinirken çocuklarda da vaka artışı hızlanmaya başladı. Hastalığın alışageldiğimiz klinik süresi de uzadı. 8-10 günde iyileşir derken ikinci, üçüncü haftalarda tablo ağırlaşıyor, sitokin fırtınaları ortaya çıkıyor. Virüsün yeni mutantları toplumda daha hızlı yayılıyor ve daha öldürücü gidiyor. Gerçekten bu işte bir tuhaflık var. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? ne A) Kendi içinde çelişkiler barındırmakta ve yanlı bir tutum sergilenmektedir. B) Aktüel bir sorunla ilgili medyadaki bilgi kirliliğinden yakınılmaktadır. C) Uzmanlar referans gösterilerek güncel bir konudaki belirsizliklere dikkat çekilmiştir. D) Görüş ayrılığı içinde olan toplumsal kesimlerin somut dayanaktan yoksun iddiaları dile getirilmiştir. E) Tibbi bir sorun, neden-sonuç ilişkisi içinde irdelenerek çözümlenmiştir. smo schiant
15.
17. yüzyılın önde gelen şairlerinden olup "hikemi" (dü-
şünce) şiirleriyle tanınmıştır
Nab
Divan
II. Divan edebiyatının son büyük şairi sayılmış, Tanrı'ya
ulaşmadaki güçlükleri anlattığı mesnevisiyle ün kazan-
mıştır. Sey
Galip
Özellikle tarih, cografya alanındaki çalışmalarıyla öne
çıkmış, yapıtları Batı'da ders kitabı olarak okutulmuş
bir bilimadamı kimliğiyle tanınmıştır.
Kat
calle
IV Türk-İslam dünyasının en ünlü dinî şiirlerinden biri olan
Vesiletü'n-Necat adlı yapıtı yazmıştır.
Bu cümlelerde, aşağıdaki divan şairlerinin hangisin-
den söz edilmemiştir?
Soleymum
.Gek
A) Ahmedi
Nabi
B) Süleyman Çelebi
D) Şeyh Galip
E) Kaup Çelebi
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
15. 17. yüzyılın önde gelen şairlerinden olup "hikemi" (dü- şünce) şiirleriyle tanınmıştır Nab Divan II. Divan edebiyatının son büyük şairi sayılmış, Tanrı'ya ulaşmadaki güçlükleri anlattığı mesnevisiyle ün kazan- mıştır. Sey Galip Özellikle tarih, cografya alanındaki çalışmalarıyla öne çıkmış, yapıtları Batı'da ders kitabı olarak okutulmuş bir bilimadamı kimliğiyle tanınmıştır. Kat calle IV Türk-İslam dünyasının en ünlü dinî şiirlerinden biri olan Vesiletü'n-Necat adlı yapıtı yazmıştır. Bu cümlelerde, aşağıdaki divan şairlerinin hangisin- den söz edilmemiştir? Soleymum .Gek A) Ahmedi Nabi B) Süleyman Çelebi D) Şeyh Galip E) Kaup Çelebi
Cenap Şahabettin'le ilgili şağıdaki yargılardan hangisi
yanlıştır?
A) Cenap Şahabettin'in ilk şiir kitabi Ta'mat'tır.
B) Parnasizmin ve sembolizmin etkisinde şiirler yazmış-
Sir- Nanovsk
Cr Hac Yolunda, Avrupa Mektupları ve Suriye Mektupları
gezi yazısı türündeki yapıtlarıdır.
D), Yalan, Körebe kisa hikâye türündeki eserleridir.
E) Şair, "sanat için sanat" görüşünü benimsemiştir.
ve
128
ye
But
01
A
C
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Cenap Şahabettin'le ilgili şağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Cenap Şahabettin'in ilk şiir kitabi Ta'mat'tır. B) Parnasizmin ve sembolizmin etkisinde şiirler yazmış- Sir- Nanovsk Cr Hac Yolunda, Avrupa Mektupları ve Suriye Mektupları gezi yazısı türündeki yapıtlarıdır. D), Yalan, Körebe kisa hikâye türündeki eserleridir. E) Şair, "sanat için sanat" görüşünü benimsemiştir. ve 128 ye But 01 A C
D) IV E) V
xen şehre doludizgin
sokaklardan geçti.
1. Kendisini karşıla-
yoktur?
sisim
HIZ VE RENK YAYINLARI
12. "Anlam genişlemesi yoluyla şómut anlamlı bir isim, soyut
anlam kazanabilir; somut anlamıyla 'kalp' anlamına gelen
'yürek' ismi, 'cesaret' anlamına gelerek soyut bir anlam da
kazanabilir."
Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren isim, aşa-
ğıdakilerin hangisinde kullanılmıştır?
A) Kara günde belli olur dostun hasi.
B) Yüksek dağların insanı rahatlatan bir yanı olmalı.
C) Ressamın hiçbir tablosu ölümünden önce değerini
bulamamış.
De
Bunca zorluğun üstesinden gelmenin bir yolu olmalı.
E) Anadolu coğrafyasını baştan başa gezmek gibi bir dü-
şüncesi var.
3.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
D) IV E) V xen şehre doludizgin sokaklardan geçti. 1. Kendisini karşıla- yoktur? sisim HIZ VE RENK YAYINLARI 12. "Anlam genişlemesi yoluyla şómut anlamlı bir isim, soyut anlam kazanabilir; somut anlamıyla 'kalp' anlamına gelen 'yürek' ismi, 'cesaret' anlamına gelerek soyut bir anlam da kazanabilir." Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren isim, aşa- ğıdakilerin hangisinde kullanılmıştır? A) Kara günde belli olur dostun hasi. B) Yüksek dağların insanı rahatlatan bir yanı olmalı. C) Ressamın hiçbir tablosu ölümünden önce değerini bulamamış. De Bunca zorluğun üstesinden gelmenin bir yolu olmalı. E) Anadolu coğrafyasını baştan başa gezmek gibi bir dü- şüncesi var. 3.
şam
lmiş
mez,
ese,
yal-
adlı
emi;
en,
en-
uğu
en
AYT Türk Dili ve Edebiyatı Denemeleri
11. Yer yorgun gok yorgun,
Suyu sıkılmış bulutlar...
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangi-
lerine yer verilmiştir?
A) Telmih - teşbih
Tenasüp - telmih
B) Teşhis-istiare
Intak-tenasüp
EXTeşhis - intak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
şam lmiş mez, ese, yal- adlı emi; en, en- uğu en AYT Türk Dili ve Edebiyatı Denemeleri 11. Yer yorgun gok yorgun, Suyu sıkılmış bulutlar... Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangi- lerine yer verilmiştir? A) Telmih - teşbih Tenasüp - telmih B) Teşhis-istiare Intak-tenasüp EXTeşhis - intak
-u kenti,
kten ka-
en, "gün
ğazı'na
si yok-
7
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ifadenin okunuşuna
uygun bir ek getirilmemesinden kaynaklanan yazım
yanlışı vardır?
A) Okullarda yapılan projelere TÜBİTAK'ın verdiği hibe
miktarları artırıldı.
B) Sınıf arkadaşım Mehmet TRT'de işe başlayınca bize
yemek ısmarladı.
C) Bu konuda çalışan araştırmacılara TTK'nın verdiği
burslar çok önemlidir.
D) İTÜ'ye yaptığı başvuru neticelenmeden Amerika'dan
bir üniversiteden teklif aldı.
E) TOB'un açtığı yarışmada birinci olan eserin sahibi ödü-
lü kabul etmedi.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
-u kenti, kten ka- en, "gün ğazı'na si yok- 7 30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ifadenin okunuşuna uygun bir ek getirilmemesinden kaynaklanan yazım yanlışı vardır? A) Okullarda yapılan projelere TÜBİTAK'ın verdiği hibe miktarları artırıldı. B) Sınıf arkadaşım Mehmet TRT'de işe başlayınca bize yemek ısmarladı. C) Bu konuda çalışan araştırmacılara TTK'nın verdiği burslar çok önemlidir. D) İTÜ'ye yaptığı başvuru neticelenmeden Amerika'dan bir üniversiteden teklif aldı. E) TOB'un açtığı yarışmada birinci olan eserin sahibi ödü- lü kabul etmedi.
TYT TÜRKÇE
26. Hekimsiz grip tedavisi malûm () Aspirin aldıktan sonra mu-
hafazalı bir odada yatağa girmek; battaniye, kilim, palto,
eline ne geçerse üst üste yığarak bol bol terlemek () Ancak
terledikten sonra katiyyen kendini üşütmemek () Terlemek
kolay) terledikten sonra üşütmemek, evinden uzakta has-
talanan insan için, sıçradıktan sonra ayağını yere basma-
mak gibi âdeta fizik imkânları dışında bir şey ()
Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağıdakile-
rin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla ge-
tirilmelidir?
A) () (.) (...) (.) (.)
C) (.) (...) (.) (:) (...)
B) () () () () ()
D) (,) (.) () () ()
E) (: (...) (.)
28. (1) Beğenme
gi ve sevgi
(11) Ya kısk
adım çıktığ
(IV) Bir val
çenlerde s
diye beni
dim.
Bu parç
ğıdakile
A) I. ci
B) II.
C) III.
D) IV
k
E)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TYT TÜRKÇE 26. Hekimsiz grip tedavisi malûm () Aspirin aldıktan sonra mu- hafazalı bir odada yatağa girmek; battaniye, kilim, palto, eline ne geçerse üst üste yığarak bol bol terlemek () Ancak terledikten sonra katiyyen kendini üşütmemek () Terlemek kolay) terledikten sonra üşütmemek, evinden uzakta has- talanan insan için, sıçradıktan sonra ayağını yere basma- mak gibi âdeta fizik imkânları dışında bir şey () Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağıdakile- rin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla ge- tirilmelidir? A) () (.) (...) (.) (.) C) (.) (...) (.) (:) (...) B) () () () () () D) (,) (.) () () () E) (: (...) (.) 28. (1) Beğenme gi ve sevgi (11) Ya kısk adım çıktığ (IV) Bir val çenlerde s diye beni dim. Bu parç ğıdakile A) I. ci B) II. C) III. D) IV k E)
6.
Dağlarda kırlarda gezen bir yörük
Kimi timar sipah kimisi bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehristana gelir ezan beğenmez
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Satirik bir şiir türünden alınmıştır.
B) Ahenk unsuru olarak tam kafiyeden yararlanılmıştır.
C) 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
D) Kafiye şeması “aaab” biçimindedir.
E) İlahi ile konu olarak benzerlik göstermektedir.
Diğer sayfaya geçiniz.
co
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. Dağlarda kırlarda gezen bir yörük Kimi timar sipah kimisi bölük Bir elife dili dönmeyen hödük Şehristana gelir ezan beğenmez Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Satirik bir şiir türünden alınmıştır. B) Ahenk unsuru olarak tam kafiyeden yararlanılmıştır. C) 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. D) Kafiye şeması “aaab” biçimindedir. E) İlahi ile konu olarak benzerlik göstermektedir. Diğer sayfaya geçiniz. co
Servetifünun Edebiyatı - Fecriati Topluluğu (Şiir)
Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim'in şiir anlayışlarına yönelik çalış-
ma yapan Hatice Öğretmen iki şair arasında kurgusal bir karşı-
laşma tasarlar. Bu karşılaşmada iki şair, şiir üzerine hayali bir
sohbete girişir.
Aşağıdakilerden hangisi bu sohbette geçebilecek bir diya-
logdan alınmış olamaz?
A) Tevfik Fikret: Azizim, şairin asli görevi biçimce kusursuz
şiirler yazmak olmalıdır, diye düşünüyorum.
Ahmet Haşim: Kesinlikle katılıyorum; şiirde iç ahenk, ses
ve musikiye önem verilmeli, söyleyiş güzelliği ön planda
tutulmalıdır.
6) Tevfik Fikret: Şiirde her zaman sanatsallık aranmalı; vatan,
millet, adalet, hürriyet, toplumsal eleştiri gibi siyasal-sos-
yal konular hiçbir zaman şiirde yer almamalıdır.
Ahmet Haşim: Üstadım, doğru söylüyorsun ama her za-
man "sanat için sanat" anlayışıyla şiire yaklaşmak bizi top-
lumdan koparabilir.
Ahmet Haşim: Azizim, aruzla ilgili düşünceleriniz nedir, di-
van şiirindeki aruzun katı kurallarını şiirde aynen uygula-
mak ne derece doğru?
Tevfik Fikret: Bunu, ben de doğru bulmuyorum; şair, aru-
zu imaleden, zihaftan kurtarmalı; aruzun dizeler üzerinde-
ki hakimiyetine son vermelidir.
Tevfik Fikret: Şiirde müzikaliteye önem verilmeli, şiirin mü-
zikalitesine uygun aruz kalıpları kullanılmalıdır.
Ahmet Haşim: Kesinlikle, şair; şiirde musikiyi ön planda
tmalı, söyleyişi önemsemeli, anlama takılmamalıdır.
Tevfik Fikret: Nazmi nesre yaklaştırarak şiire serbestlik ka-
zandırmak, şiire konuşma dilini getirmek biz şairlerin gö-
revleri arasında olmalıdır, değil mi?
Ahmet Haşim: Elbette, şair, serbest müstezat nazım şek-
lini kullanmalı; bazen daha da ileri gidip dörtlüklerle de
şiir yazabilmelidir.
3.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Servetifünun Edebiyatı - Fecriati Topluluğu (Şiir) Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim'in şiir anlayışlarına yönelik çalış- ma yapan Hatice Öğretmen iki şair arasında kurgusal bir karşı- laşma tasarlar. Bu karşılaşmada iki şair, şiir üzerine hayali bir sohbete girişir. Aşağıdakilerden hangisi bu sohbette geçebilecek bir diya- logdan alınmış olamaz? A) Tevfik Fikret: Azizim, şairin asli görevi biçimce kusursuz şiirler yazmak olmalıdır, diye düşünüyorum. Ahmet Haşim: Kesinlikle katılıyorum; şiirde iç ahenk, ses ve musikiye önem verilmeli, söyleyiş güzelliği ön planda tutulmalıdır. 6) Tevfik Fikret: Şiirde her zaman sanatsallık aranmalı; vatan, millet, adalet, hürriyet, toplumsal eleştiri gibi siyasal-sos- yal konular hiçbir zaman şiirde yer almamalıdır. Ahmet Haşim: Üstadım, doğru söylüyorsun ama her za- man "sanat için sanat" anlayışıyla şiire yaklaşmak bizi top- lumdan koparabilir. Ahmet Haşim: Azizim, aruzla ilgili düşünceleriniz nedir, di- van şiirindeki aruzun katı kurallarını şiirde aynen uygula- mak ne derece doğru? Tevfik Fikret: Bunu, ben de doğru bulmuyorum; şair, aru- zu imaleden, zihaftan kurtarmalı; aruzun dizeler üzerinde- ki hakimiyetine son vermelidir. Tevfik Fikret: Şiirde müzikaliteye önem verilmeli, şiirin mü- zikalitesine uygun aruz kalıpları kullanılmalıdır. Ahmet Haşim: Kesinlikle, şair; şiirde musikiyi ön planda tmalı, söyleyişi önemsemeli, anlama takılmamalıdır. Tevfik Fikret: Nazmi nesre yaklaştırarak şiire serbestlik ka- zandırmak, şiire konuşma dilini getirmek biz şairlerin gö- revleri arasında olmalıdır, değil mi? Ahmet Haşim: Elbette, şair, serbest müstezat nazım şek- lini kullanmalı; bazen daha da ileri gidip dörtlüklerle de şiir yazabilmelidir. 3.
BENİM HOCAM
7. İlk başta elektrikli iticilerin uzayın insanlı keşfi için kulla-
nılması öngörülmüşse de güç kaynağının sınırlı olması
ve yolculuk sürelerinin insanlı görevler için çok uzun ol-
ması nedeniyle elektrikli iticiler bugüne kadar insansız
uzay araçlarında (yönelim kontrol, yörünge transferi,
yörüngeden çıkarma, yer istasyonu konum sürdürme,
atmosfer sürtünme düzeltmesi gibi çeşitli yörünge ma-
nevraları için) kullanıldı. Fakat bu durum çok da uzak
olmayan bir gelecekte daha geniş ve verimli güneş pa-
nellerinin kullanılmasıyla veya nükleer enerjinin dev-
reye girmesi ile değişebilir. Örneğin 200 megavatlık bir
elektrikli itici ile Mars'a yolculuk süresi birkaç aya kadar
düşürülebilir. ----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi ile tamamlanabilir?
A) İnsanların seyahat özgürlüğü de bu sayede artmış
olur.
B) Mars'ta hayatın varlığı ya da yokluğu böylece an-
laşılabilir.
Gezegenler arası insanlı seyahat sıradan bir iş hâ-
line gelebilir.
D) Gezegenlere yolculuğa belli kriterler getirilebilir.
Yolculuk yapmanın kolaylığı su götürmez bir gerçek
olabilir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
BENİM HOCAM 7. İlk başta elektrikli iticilerin uzayın insanlı keşfi için kulla- nılması öngörülmüşse de güç kaynağının sınırlı olması ve yolculuk sürelerinin insanlı görevler için çok uzun ol- ması nedeniyle elektrikli iticiler bugüne kadar insansız uzay araçlarında (yönelim kontrol, yörünge transferi, yörüngeden çıkarma, yer istasyonu konum sürdürme, atmosfer sürtünme düzeltmesi gibi çeşitli yörünge ma- nevraları için) kullanıldı. Fakat bu durum çok da uzak olmayan bir gelecekte daha geniş ve verimli güneş pa- nellerinin kullanılmasıyla veya nükleer enerjinin dev- reye girmesi ile değişebilir. Örneğin 200 megavatlık bir elektrikli itici ile Mars'a yolculuk süresi birkaç aya kadar düşürülebilir. ---- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanabilir? A) İnsanların seyahat özgürlüğü de bu sayede artmış olur. B) Mars'ta hayatın varlığı ya da yokluğu böylece an- laşılabilir. Gezegenler arası insanlı seyahat sıradan bir iş hâ- line gelebilir. D) Gezegenlere yolculuğa belli kriterler getirilebilir. Yolculuk yapmanın kolaylığı su götürmez bir gerçek olabilir.
4.
ignsd nob
Futbol terörü futbolcuyu çok etkilemese de futbol seyircisini
doğrudan etkiler; ama toplum üzerinde yıkıcı etki yapmaz
hatta belki de kaynaştırıcı olur.
Başta verilen cümleden futbol terörü ile ilgili kesin
olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
7
A) Toplumu kaynaştırıcı.
B) Futbolcuyu etkilemez.
C) Toplum psikolojisine zarar vermez.
D) Seyircide herhangi bir kayba yol açmaz.
E) Yaşamsal öneme sahiptir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
4. ignsd nob Futbol terörü futbolcuyu çok etkilemese de futbol seyircisini doğrudan etkiler; ama toplum üzerinde yıkıcı etki yapmaz hatta belki de kaynaştırıcı olur. Başta verilen cümleden futbol terörü ile ilgili kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. 7 A) Toplumu kaynaştırıcı. B) Futbolcuyu etkilemez. C) Toplum psikolojisine zarar vermez. D) Seyircide herhangi bir kayba yol açmaz. E) Yaşamsal öneme sahiptir.
dişi
cin
den
tina
öy-
nu-
an-
ek
GÜR YAYINLARI
1.
EST
27
Hastalıklar ya çevresel ya da genetik sebeplerle oluşuyor.
Genetik olanına sözümüz yok elbette. Ama çevresel se-
beplerle oluşan hastalıklar ölümlerin büyük bir yüzdesini
oluşturuyor. Bunların başında da kanser geliyor. Alkol, si-
gara tüketimi bunu oldukça tetikliyor. Ancak son yıllarda
organik olmayan besinlerin artmasını göz ardı etmemeli-
-heyiz. Hazır gıdalara koruyucu bazı maddelerin konulması,
gıdaların uygun hijyen koşullarında üretilmemesi, hava
kirliliği vb. kanserin sebepleri arasında sayılabilir. Bir di-
ğer hastalıklardan biri de kalp hastalığı. Bu hastalığın se-
en bepleri de farklı değil. Son yıllarda kalp hastalığında çok
sayıda ölüm gerçekleşir.
129m
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
ne minemite a nigh
-0b
nin A) Hastalıkların çoğunun çevresel etkenlerden oluştuğu
B) Hastalıkların arasında en fazla ölüme kanserin neden
olduğu
C) Genetik sebeplerden kaynaklanan hastalıkların çare-
üviyesüb sile
pop blebetis
sinin olmadığı
D) En çok hastalığa sebep olan etkenlerin sigara ve alkol
olduğu
E) Bilinçsiz beslenmenin sağlığı bozduğu
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
dişi cin den tina öy- nu- an- ek GÜR YAYINLARI 1. EST 27 Hastalıklar ya çevresel ya da genetik sebeplerle oluşuyor. Genetik olanına sözümüz yok elbette. Ama çevresel se- beplerle oluşan hastalıklar ölümlerin büyük bir yüzdesini oluşturuyor. Bunların başında da kanser geliyor. Alkol, si- gara tüketimi bunu oldukça tetikliyor. Ancak son yıllarda organik olmayan besinlerin artmasını göz ardı etmemeli- -heyiz. Hazır gıdalara koruyucu bazı maddelerin konulması, gıdaların uygun hijyen koşullarında üretilmemesi, hava kirliliği vb. kanserin sebepleri arasında sayılabilir. Bir di- ğer hastalıklardan biri de kalp hastalığı. Bu hastalığın se- en bepleri de farklı değil. Son yıllarda kalp hastalığında çok sayıda ölüm gerçekleşir. 129m Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? ne minemite a nigh -0b nin A) Hastalıkların çoğunun çevresel etkenlerden oluştuğu B) Hastalıkların arasında en fazla ölüme kanserin neden olduğu C) Genetik sebeplerden kaynaklanan hastalıkların çare- üviyesüb sile pop blebetis sinin olmadığı D) En çok hastalığa sebep olan etkenlerin sigara ve alkol olduğu E) Bilinçsiz beslenmenin sağlığı bozduğu
R YAYINLARI
Yalın şiir, bilgiden yoksun şiir, tek yönlü şiirdir. Oysa şiir, ke-
sin bir açıklama, bir bildiri değildir; şaşmaz doğru, doğrultu
değildir, tek yön değildir. Dilediğimiz yollara, yolculuklara
açık, çeşitli yönlerdir, türlü doğrultulardır. Ben, düşündürü-
cü yanlarını çoğaltmış, yatırım ve çabaları çokça, çokgen
bir şiirden yanayım. Şiiri ağırlaştırıp, atraksiyonlara, süs-
lere yatırıp özü havasızlıktan boğmak değildir bu. Ve şiiri
düşündürücü yapan şey, kimi sözcükler arasında, belki he-
men görülemeyen hesaplı bir örgüdür, dikkatli bir trafiktir.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı ola-
bilir?
A) Yalın şiir nedir?
ulob div
B) Şiirin politikası var mıdır?
C) Şiiri tek yönlü mü algılamalıyız?
D) Şiire düşünce de katmalıyız?
E) Her şirin bir iletisi mi olmalı?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
R YAYINLARI Yalın şiir, bilgiden yoksun şiir, tek yönlü şiirdir. Oysa şiir, ke- sin bir açıklama, bir bildiri değildir; şaşmaz doğru, doğrultu değildir, tek yön değildir. Dilediğimiz yollara, yolculuklara açık, çeşitli yönlerdir, türlü doğrultulardır. Ben, düşündürü- cü yanlarını çoğaltmış, yatırım ve çabaları çokça, çokgen bir şiirden yanayım. Şiiri ağırlaştırıp, atraksiyonlara, süs- lere yatırıp özü havasızlıktan boğmak değildir bu. Ve şiiri düşündürücü yapan şey, kimi sözcükler arasında, belki he- men görülemeyen hesaplı bir örgüdür, dikkatli bir trafiktir. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı ola- bilir? A) Yalın şiir nedir? ulob div B) Şiirin politikası var mıdır? C) Şiiri tek yönlü mü algılamalıyız? D) Şiire düşünce de katmalıyız? E) Her şirin bir iletisi mi olmalı?
=)
YINLARI
Bozuk (ayarsız) saat bile günde iki kez doğruyu (doğru
zamanı) gösterir.
Başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek
yargıyı bulunuz.
Osov
A) Bozuk saat ölçü olamaz.
-1237
doy
nonex fid
153 6ain.30
B) Her ayarsız saat doğruyu göstermez.
C) Saat ayarlanmasa da ayarlansa da tüm zamanları
en doğru göstermez.
D) Ayarsız saatler de bazen doğru zamanı gösterebilir.
E) Ayar yapılmamış saate güvenilmez.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
=) YINLARI Bozuk (ayarsız) saat bile günde iki kez doğruyu (doğru zamanı) gösterir. Başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. Osov A) Bozuk saat ölçü olamaz. -1237 doy nonex fid 153 6ain.30 B) Her ayarsız saat doğruyu göstermez. C) Saat ayarlanmasa da ayarlansa da tüm zamanları en doğru göstermez. D) Ayarsız saatler de bazen doğru zamanı gösterebilir. E) Ayar yapılmamış saate güvenilmez.
uyamaz.
itimi ge-
mistir?
etmek
yalı
ama
ku-
ca-
D
GÜRYAYINLARI
2.
Destan ya da Batı'daki karşılığıyla Epopeler, ait oldukları
ulusların ilkel çağlarının sözlü ürünleridir. Olaylar ve kişi-
ler önce halkın zihninde masallaşır. Sonra aynı toplumun
aynı özellikteki ozanları, olayları süsleyip bir kurmacaya
dönüştürüp saz eşliğinde söylemeye başlarlar. Buradaki
amaç kolay ezberlemek olsa gerek. Böylece, bu anlatım-
lar ağızdan ağıza, nesilden nesile değişerek ve abartıla-
rak günümüze kadar gelir.
Bu parçadan destanlarla ilgili aşağıdakilerden hangi-
si çıkarılamaz?
A) Batı'da da aynı türün varlığı
65A (1
B) Zengin kültürel ürünler olduğu
C) Kalıcılığın sağlanmasının zorluğu
D) Halkın ortak olaylarını anlattığı
E) Zamanda anlatımının değiştiği
veleb om Ins 106
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
uyamaz. itimi ge- mistir? etmek yalı ama ku- ca- D GÜRYAYINLARI 2. Destan ya da Batı'daki karşılığıyla Epopeler, ait oldukları ulusların ilkel çağlarının sözlü ürünleridir. Olaylar ve kişi- ler önce halkın zihninde masallaşır. Sonra aynı toplumun aynı özellikteki ozanları, olayları süsleyip bir kurmacaya dönüştürüp saz eşliğinde söylemeye başlarlar. Buradaki amaç kolay ezberlemek olsa gerek. Böylece, bu anlatım- lar ağızdan ağıza, nesilden nesile değişerek ve abartıla- rak günümüze kadar gelir. Bu parçadan destanlarla ilgili aşağıdakilerden hangi- si çıkarılamaz? A) Batı'da da aynı türün varlığı 65A (1 B) Zengin kültürel ürünler olduğu C) Kalıcılığın sağlanmasının zorluğu D) Halkın ortak olaylarını anlattığı E) Zamanda anlatımının değiştiği veleb om Ins 106
i işle-
irme"
Fliyor.
i var
Dilin
Eli bir
leri-
dan
)'te
(III)
m"
D
5)
ni
k
YINLARI
2. işyerine gitti. Nefret ettiği müdürü karşısındaydı. Ona
mutlaka gününü gösterecekti ki aklına daha önce yaptığı
bir iyilik geldi. Yardımcılarının suçu bu olanlar diye düşün-
mek istediyse de her iki kesimi de affedemedi. Müdürü
birden karşısında görünce irkildi. Müdür bu durumu anla-
yamadı ve "İyi bir personel, galiba biraz dalgın bu aralar."
diye düşündü.
pibnshos
sy xiinoxiase igit unce
Bu parçadaki kişinin müdürle ilgili düşünceleri için
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Müdürünü sevmemektedir.
IUCEA unublo os niniqu
B) Müdürden hesap sorma arzusundadır.
C) Müdürünün olumlu yanları da vardır.
D) Müdürün yardımcılarını suçlamaktadır.
micE) Müdürün kendisi hakkında olumsuz düşündüğünü bil-
mektedir.
id sevelt
lede
okuyu
tik" ta
mizd
olum
Örne
yok
tirel
izin
mü
ä
K
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
i işle- irme" Fliyor. i var Dilin Eli bir leri- dan )'te (III) m" D 5) ni k YINLARI 2. işyerine gitti. Nefret ettiği müdürü karşısındaydı. Ona mutlaka gününü gösterecekti ki aklına daha önce yaptığı bir iyilik geldi. Yardımcılarının suçu bu olanlar diye düşün- mek istediyse de her iki kesimi de affedemedi. Müdürü birden karşısında görünce irkildi. Müdür bu durumu anla- yamadı ve "İyi bir personel, galiba biraz dalgın bu aralar." diye düşündü. pibnshos sy xiinoxiase igit unce Bu parçadaki kişinin müdürle ilgili düşünceleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Müdürünü sevmemektedir. IUCEA unublo os niniqu B) Müdürden hesap sorma arzusundadır. C) Müdürünün olumlu yanları da vardır. D) Müdürün yardımcılarını suçlamaktadır. micE) Müdürün kendisi hakkında olumsuz düşündüğünü bil- mektedir. id sevelt lede okuyu tik" ta mizd olum Örne yok tirel izin mü ä K