Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

1.
Türkiye'ye gelen turist sayısı, her geçen yıl artmaya or
devam ediyor. EGM'nün açıkladığı verilere göre 2021
yılının temmuz ayında geçen yıla göre %46,36'lık bir
turist artışı yaşanmıştır.
Bu parçada;
1.0 sayıların yazımı,
II. kısaltmanın yazımı,
III. tarihlerin yazımı
hangileriyle ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
E) II ve III
C) Yalnız III
1
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
1. Türkiye'ye gelen turist sayısı, her geçen yıl artmaya or devam ediyor. EGM'nün açıkladığı verilere göre 2021 yılının temmuz ayında geçen yıla göre %46,36'lık bir turist artışı yaşanmıştır. Bu parçada; 1.0 sayıların yazımı, II. kısaltmanın yazımı, III. tarihlerin yazımı hangileriyle ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) II ve III C) Yalnız III 1
Sanatçılar, Fransız sanatçılarını örnek almışlardır.
Kahramanların kişiliklerini açıklamak için sosyal
hayat betimlenir.
• Roman konuları, İstanbul ve oranın seçkin tabaka-
sından alınır; olaylar, İstanbul dışına çıkmaz.
• Roman, ilk kez bu dönemde sağlam bir dil ve tek-
niğe kavuşur.
•
Romanlarda olay ve kahramana doğrudan müda-
hale anlayışı terk edilir.
Aşağıdakilerden
hangisi yukarıda bazı özellikleri
verilen döneme ait bir eser değildir?
A) Hayal İçinde
B) Fordi ve Şürekâsı
C) Dünyaya İkinci Geliş D) Ferda-yı Garam
E) Gönül Hanım
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Sanatçılar, Fransız sanatçılarını örnek almışlardır. Kahramanların kişiliklerini açıklamak için sosyal hayat betimlenir. • Roman konuları, İstanbul ve oranın seçkin tabaka- sından alınır; olaylar, İstanbul dışına çıkmaz. • Roman, ilk kez bu dönemde sağlam bir dil ve tek- niğe kavuşur. • Romanlarda olay ve kahramana doğrudan müda- hale anlayışı terk edilir. Aşağıdakilerden hangisi yukarıda bazı özellikleri verilen döneme ait bir eser değildir? A) Hayal İçinde B) Fordi ve Şürekâsı C) Dünyaya İkinci Geliş D) Ferda-yı Garam E) Gönül Hanım
1
21. Güneş yavaş yavaş yükselirken oturduğum antik
basamaklar aydınlanmaya başlıyor. Aşağılardaki duru
göl ve tarlalardaki beyaz-mor haşhaş çiçekleri, sabah
uykusundan henüz kalkıyor. Yüzyıllardır sessizliğe
alışmış antik kentin geçmişini düşünüyorum. Tiyatro
sahnesinde kaç oyun sergilendi, agoradaki satıcılar ne
||||
IV
sıkı pazarlıklar yaptı kim bilir.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. sözcük, isimden fiil yapım eki almıştır.
B) II. sözcük, hem yapım hem çekim eki almıştır.
C) III. sözcük, III. çoğul kişi iyelik eki almıştır.
de D) IV. sözcük, birden çok isimden isim yapım eki almıştır.
E) V. sözcük, fiilden isim yapım eki almıştır.
23. İklim
pek
su f
tüke
sula
yer
zor
"Ya
aza
şic
Bu
ha
A)
NO
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
1 21. Güneş yavaş yavaş yükselirken oturduğum antik basamaklar aydınlanmaya başlıyor. Aşağılardaki duru göl ve tarlalardaki beyaz-mor haşhaş çiçekleri, sabah uykusundan henüz kalkıyor. Yüzyıllardır sessizliğe alışmış antik kentin geçmişini düşünüyorum. Tiyatro sahnesinde kaç oyun sergilendi, agoradaki satıcılar ne |||| IV sıkı pazarlıklar yaptı kim bilir. Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük, isimden fiil yapım eki almıştır. B) II. sözcük, hem yapım hem çekim eki almıştır. C) III. sözcük, III. çoğul kişi iyelik eki almıştır. de D) IV. sözcük, birden çok isimden isim yapım eki almıştır. E) V. sözcük, fiilden isim yapım eki almıştır. 23. İklim pek su f tüke sula yer zor "Ya aza şic Bu ha A) NO
TYT
SOSYAL BİLİM
Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11-15), C
sini yasal olarak almak zorunda olmayan ve farklı müfredat ile alanlar
1. Kök Türk Kağanı işbara. Çin imparatoru'na yazdığı bir
mektupta "Bizim adet ve geneleklerimiz çok eski çağlar-
dan beri devam edegelmiştir. Bundan dolayı onları değiş-
tirmeye benim gücüm yetmez..." demiştir.
İşbara Kağan'ın bu sözleri;
I. milli değerlere önem verme
II. Türk kültürünün güçlü ve köklü bir kültür olduğunu
kabullenme
09
III. Çin ile olan ticari ilişkilere önem verme
Hostas atsimulgo ins
tutumlarından hangilerini benimsediğinin gösterge-
si olabilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız II
C) I ve Il
E) I, II ve Ill
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TYT SOSYAL BİLİM Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11-15), C sini yasal olarak almak zorunda olmayan ve farklı müfredat ile alanlar 1. Kök Türk Kağanı işbara. Çin imparatoru'na yazdığı bir mektupta "Bizim adet ve geneleklerimiz çok eski çağlar- dan beri devam edegelmiştir. Bundan dolayı onları değiş- tirmeye benim gücüm yetmez..." demiştir. İşbara Kağan'ın bu sözleri; I. milli değerlere önem verme II. Türk kültürünün güçlü ve köklü bir kültür olduğunu kabullenme 09 III. Çin ile olan ticari ilişkilere önem verme Hostas atsimulgo ins tutumlarından hangilerini benimsediğinin gösterge- si olabilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II C) I ve Il E) I, II ve Ill
2.
3.
Türk edebiyatı, 1908'den sonra yeni bir hayat bulmuş, yeni ve
canlı hamleler yapmaya başlamıştır. Önce Servetifünun top-
luluğu edebiyatımıza yeni bir hava getirmiştir. Bu topluluk da-
ğıldıktan sonra Fecriati sanatçıları yenilikler peşinde olmuştur.
Ancak Servetifünun sanatçıları ülke sorunlarına uzak durmuş,
Fecriati ise çok kısa ömürlü bir hareket olmuş, kurulduktan bir
süre sonra dağılmıştır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Fecriati sanatçıların-
dan değildir?
Bhelyet
6
A) Tahsin Nahit,
B) Emin Bülent Serdaroğlu
C) Celal Sahir
anse sonizipson mi
D) Hamdullah Suphi Tanriöver
E) Süleyman Nazif
70 sne
bez amel
Fecr-i Âticiler belirledikleri amacları bounto
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. 3. Türk edebiyatı, 1908'den sonra yeni bir hayat bulmuş, yeni ve canlı hamleler yapmaya başlamıştır. Önce Servetifünun top- luluğu edebiyatımıza yeni bir hava getirmiştir. Bu topluluk da- ğıldıktan sonra Fecriati sanatçıları yenilikler peşinde olmuştur. Ancak Servetifünun sanatçıları ülke sorunlarına uzak durmuş, Fecriati ise çok kısa ömürlü bir hareket olmuş, kurulduktan bir süre sonra dağılmıştır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Fecriati sanatçıların- dan değildir? Bhelyet 6 A) Tahsin Nahit, B) Emin Bülent Serdaroğlu C) Celal Sahir anse sonizipson mi D) Hamdullah Suphi Tanriöver E) Süleyman Nazif 70 sne bez amel Fecr-i Âticiler belirledikleri amacları bounto
Strateji Yayınları
17. İnsanın kişiliğini ortaya koyan etkenlerden biri de onun, ken-
di kafasıyla düşünebilmesidir. Ne yazık ki genellikle bunun tam
||
tersi olmaktadır. Böyle düşünmeyi bir yana bırakalım, çoğu,
|||
başkasının kafasının hizmetçisi olmayı erdem sayıyor. Bu, çok
IV
az insanın fark ettiği ne garip bir çelişki!
V
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi, zamik değildir?
A) I
B) Il
SHIT
D) TV
4
2
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Strateji Yayınları 17. İnsanın kişiliğini ortaya koyan etkenlerden biri de onun, ken- di kafasıyla düşünebilmesidir. Ne yazık ki genellikle bunun tam || tersi olmaktadır. Böyle düşünmeyi bir yana bırakalım, çoğu, ||| başkasının kafasının hizmetçisi olmayı erdem sayıyor. Bu, çok IV az insanın fark ettiği ne garip bir çelişki! V Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi, zamik değildir? A) I B) Il SHIT D) TV 4 2
6.
Eski Yunanca'da "tiyatro", "oyun izlemek için toplanılan
yer" demekti. Rönesans'tan sonra "seyredilen oyun" anla-
mını da kazandı. O hâlde temsili oyunun olduğu bir yerde
tiyatro da var demektir, oyunun yeri ister "sahne" ister
"meydan" olsun. Tiyatro; söz, vücut ve yüz hareketleriyle
bir konuyu, şiir veya konuşma şeklinde özel bir çerçevede
izleyicilere gerçek kişiler tarafından canlandırarak dinlet-
mek ve izletmek olduğuna göre -ki bunun yazılı bir metin
olması veya doğaçlama olması bir şey değiştirmez- bizde
19. yüzyıldan önce tiyatro vardı ve adı ----.
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerin hangisi getirilme-
We lidir?
de
nen
lu
A) gölge oyunuydu
C) epik tiyatroydu
dir.
B) orta oyunuydu
D) meddahti
E) absürd tiyatroydu
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. Eski Yunanca'da "tiyatro", "oyun izlemek için toplanılan yer" demekti. Rönesans'tan sonra "seyredilen oyun" anla- mını da kazandı. O hâlde temsili oyunun olduğu bir yerde tiyatro da var demektir, oyunun yeri ister "sahne" ister "meydan" olsun. Tiyatro; söz, vücut ve yüz hareketleriyle bir konuyu, şiir veya konuşma şeklinde özel bir çerçevede izleyicilere gerçek kişiler tarafından canlandırarak dinlet- mek ve izletmek olduğuna göre -ki bunun yazılı bir metin olması veya doğaçlama olması bir şey değiştirmez- bizde 19. yüzyıldan önce tiyatro vardı ve adı ----. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerin hangisi getirilme- We lidir? de nen lu A) gölge oyunuydu C) epik tiyatroydu dir. B) orta oyunuydu D) meddahti E) absürd tiyatroydu
UĞUR
17. (1) Masume Hanım her zaman kendini öfkelendiren,
yüzünü buruşturan bu yakışıksızlıkların hiçbirini duy-
muyordu. (II) Bugün ruhunda keder vardı. (III) Gizli,
derin, avuntu kabul etmez bir yas canını sıkıyordu. (IV)
Çünkü bu Hıdırellez günü otuz dokuz yaşına girmiş
bulunuyordu. (V) Tam on yuldan beri yalnız yaşıyordu.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler için aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede, unvan sıfatı kullanılmıştır.
B) II. cümlede, sifat kullanılmamıştır.
C) III. cümlede, bir isim hem niteleme hem belirtme
sıfatı almıştır.
D) IV. cümlede, niteleme sıfatı kullanılmıştır.
E) V. cümlede, saysıfatı vardır.
Noelgısız
18. (1) Adam yaşını başını almış bir öğretmendi. (II) Saç-
larının bir miktarı çok ağarmıştı ama aralarındaki çoğu
coricin teller kendilerini âdeta ortaya atmış, biz daha
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
UĞUR 17. (1) Masume Hanım her zaman kendini öfkelendiren, yüzünü buruşturan bu yakışıksızlıkların hiçbirini duy- muyordu. (II) Bugün ruhunda keder vardı. (III) Gizli, derin, avuntu kabul etmez bir yas canını sıkıyordu. (IV) Çünkü bu Hıdırellez günü otuz dokuz yaşına girmiş bulunuyordu. (V) Tam on yuldan beri yalnız yaşıyordu. Yukarıdaki numaralanmış cümleler için aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede, unvan sıfatı kullanılmıştır. B) II. cümlede, sifat kullanılmamıştır. C) III. cümlede, bir isim hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır. D) IV. cümlede, niteleme sıfatı kullanılmıştır. E) V. cümlede, saysıfatı vardır. Noelgısız 18. (1) Adam yaşını başını almış bir öğretmendi. (II) Saç- larının bir miktarı çok ağarmıştı ama aralarındaki çoğu coricin teller kendilerini âdeta ortaya atmış, biz daha
TYT-
B
B
B
39-340. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız.
Bermuda Şeytan Üçgeni, Atlantik Okyanusu'nun 500 bin
mil karelik bir bölümünü kaplayan, kuş bakışı bakıldığın-
da Miami, Bermuda ve Puarda Rico sınırları içerisinde
kalan üçgen biçimini andıran bölgeye verilen isimdir. Bu
bölge içerisindeyken son yıllarda kaybolan insan, gemi,
uçak sayısı binler ile ifade edilmektedir. Bu bölgede
uçak, gemi vb. araçların bir anda ortadan kaybolmas
ile ilgili olarak çok sayıda teori ortaya atılmıştır.
39. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Düşünce ornekler verilerek pekiştirilmiştir.
<B) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
Açıklayıcı cümlelere yer verilmiştir.
D) Tanımlama yapılmıştır.
E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TYT- B B B 39-340. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. Bermuda Şeytan Üçgeni, Atlantik Okyanusu'nun 500 bin mil karelik bir bölümünü kaplayan, kuş bakışı bakıldığın- da Miami, Bermuda ve Puarda Rico sınırları içerisinde kalan üçgen biçimini andıran bölgeye verilen isimdir. Bu bölge içerisindeyken son yıllarda kaybolan insan, gemi, uçak sayısı binler ile ifade edilmektedir. Bu bölgede uçak, gemi vb. araçların bir anda ortadan kaybolmas ile ilgili olarak çok sayıda teori ortaya atılmıştır. 39. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Düşünce ornekler verilerek pekiştirilmiştir. <B) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır. Açıklayıcı cümlelere yer verilmiştir. D) Tanımlama yapılmıştır. E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
-TYT-
B
B
B
32. Akşamüstleri güneş batarken Ankara ne kadar güzel-
leşir! Kan kırmızı yuvarlak bir külçe, dağların üstüne
doğru yavaş yavaş inmeye başlar; yekpare, geniş bir
billur parçası hâline giren ufuktan misli görülmemiş bir
renk ve ışık yağmuru boşanır ve bütün gün; derme
çatma binaları, ISSIZ caddeleri, yetim anıtları, bodur
akasya ağaçlarıyla, çiğ bir aydınlık içinde uyumuş
kalmış çıplak şehrin çelimsiz gövdesi, birdenbire en
halis erguvanlara bürünmüş olarak silkinip doğrulur.
Biraz önce her biri bir Gureba Hastanesi'ni andıran o
derme çatma binalar, somaki mermerden birer saray
şekline girer. O ISSIZ caddeler, bir donanma gecesinin
pırıltılarıyla dolup taşar. O verim anıtların başları yanar
-döner hâlelerle süslenip şahlanırlar. Bodur akasyalar,
serilip serpilen gölgeleriyle insana yıllanmış çınarlar gibi
heybetli görünür ve çepeçevre boz tepeler, öbek öbek
mor salkımlarla örtülür.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi şöylene-
mez?
A) Kişileştirmeye yer verilmiştir.
B) Benzetme yapılmıştır.
C) Örneklemeden yararlanılmıştır.
D Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
E) Amaç okuyucuya izlenim kazandırmaktır.
UĞUR
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
-TYT- B B B 32. Akşamüstleri güneş batarken Ankara ne kadar güzel- leşir! Kan kırmızı yuvarlak bir külçe, dağların üstüne doğru yavaş yavaş inmeye başlar; yekpare, geniş bir billur parçası hâline giren ufuktan misli görülmemiş bir renk ve ışık yağmuru boşanır ve bütün gün; derme çatma binaları, ISSIZ caddeleri, yetim anıtları, bodur akasya ağaçlarıyla, çiğ bir aydınlık içinde uyumuş kalmış çıplak şehrin çelimsiz gövdesi, birdenbire en halis erguvanlara bürünmüş olarak silkinip doğrulur. Biraz önce her biri bir Gureba Hastanesi'ni andıran o derme çatma binalar, somaki mermerden birer saray şekline girer. O ISSIZ caddeler, bir donanma gecesinin pırıltılarıyla dolup taşar. O verim anıtların başları yanar -döner hâlelerle süslenip şahlanırlar. Bodur akasyalar, serilip serpilen gölgeleriyle insana yıllanmış çınarlar gibi heybetli görünür ve çepeçevre boz tepeler, öbek öbek mor salkımlarla örtülür. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi şöylene- mez? A) Kişileştirmeye yer verilmiştir. B) Benzetme yapılmıştır. C) Örneklemeden yararlanılmıştır. D Sayıp dökmelere yer verilmiştir. E) Amaç okuyucuya izlenim kazandırmaktır. UĞUR
-TYT-
B
1
n
=r
.
7
I
UĞUR
B
B.
30. Çocuğunuzun zihni aktif mi, yoksa pasif mi? Hiç
durmadan yeni fikirleri halihazırda bildiklerine ekliyor
mu? Yoksa yeni bilgi herhangi bir şey hatırlatmadan
veya gerçek bir heyecana yol açmadan zihnine öylece
yerleşiyor mu? Yoksa zihni çok aktif olduğu için sürekl
wb hayaller kuruyor, serbest çağrışımlar yapıyor, düşünsel
gezilere mi çıkıyor?
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki sorulardan
birinin yanıtı olamaz?
A) Ne zaman yeni bir şey okusa ya da öğrense bul-
macanın bir parçası gibi otomatik olarak geçmişte
okuduklarına bağlıyor.
B) Yeni olgular ve fikirlerle karşılaştığında zihninde
birkaç çan birden çalmasına rağmen o, ayakları
yere basan fikirlerden yana olur.
C) Yeni bilgi onda hiçbir çağrışım yapmamakta, tek
başına sallanıp durmakta, yeni bir dal vermemekte.
D) Dikkat kontrolüyle ilgili problemler yaşadığından bu
problemin algı sorununa yol açtığını biliyor.
E) Zihnine giren hemen hemen bütün bilgi parçaları,
bir sürü çağrışım yaratır ve zihnini serbest uçuşa
geçirir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
-TYT- B 1 n =r . 7 I UĞUR B B. 30. Çocuğunuzun zihni aktif mi, yoksa pasif mi? Hiç durmadan yeni fikirleri halihazırda bildiklerine ekliyor mu? Yoksa yeni bilgi herhangi bir şey hatırlatmadan veya gerçek bir heyecana yol açmadan zihnine öylece yerleşiyor mu? Yoksa zihni çok aktif olduğu için sürekl wb hayaller kuruyor, serbest çağrışımlar yapıyor, düşünsel gezilere mi çıkıyor? Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki sorulardan birinin yanıtı olamaz? A) Ne zaman yeni bir şey okusa ya da öğrense bul- macanın bir parçası gibi otomatik olarak geçmişte okuduklarına bağlıyor. B) Yeni olgular ve fikirlerle karşılaştığında zihninde birkaç çan birden çalmasına rağmen o, ayakları yere basan fikirlerden yana olur. C) Yeni bilgi onda hiçbir çağrışım yapmamakta, tek başına sallanıp durmakta, yeni bir dal vermemekte. D) Dikkat kontrolüyle ilgili problemler yaşadığından bu problemin algı sorununa yol açtığını biliyor. E) Zihnine giren hemen hemen bütün bilgi parçaları, bir sürü çağrışım yaratır ve zihnini serbest uçuşa geçirir.
8. 1. İleri teknolojiler sayesinde uzun dönemde kişi, ye-
teneği ve emeği ikame edebilecektir. Bu durumun
radikal bir toplumsal değişimi de beraberinde geti-
receği bilinmektedir. Toplumda, bireyin zamanı nasıl
değerlendireceği kaygısının azalması beklenmek-
tedir. Kişilere daha çok serbest zaman etkinlikleri
sağlayacağı için yeni teknolojinin yarattığı sanatsal
ifadelere kültürel zenginlikler de eklenecektir.
II. Bilgi toplumunun en büyük silahı ileri teknolojinin
bireyselliğe aşırı derecede yüklenilmesiyle insanlar
topluma karşı yabancılaşmaktadırlar. İnsanlar bilgi-
sayarlar sayesinde kendi kendine yeterli bir varlık
hâline gelmektedirler. İnsanların çalışma ve oyun
arkadaşları artık bilgisayarlar olmuştur.
Bislesten! tis anime
og obolmio A
Yukarıdaki numaralanmış bu iki metinle ilgili aşa-
ğıdaki değerlendirmelerden hangisi doğrudur?
A) Aynı olgunun iki farklı yönü verilmiştir.
B) II. metinde anlatılanlar, 1. metindeki düşüncenin
sonucudur.
C) İki metinde de aynı olgunun olumlu sonuçları örnek-
lenmiştir.
D) 1. metin, II. metindeki gerekçelerin sonucudur.
E) İki metnin de yazılış amacı aynıdır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. 1. İleri teknolojiler sayesinde uzun dönemde kişi, ye- teneği ve emeği ikame edebilecektir. Bu durumun radikal bir toplumsal değişimi de beraberinde geti- receği bilinmektedir. Toplumda, bireyin zamanı nasıl değerlendireceği kaygısının azalması beklenmek- tedir. Kişilere daha çok serbest zaman etkinlikleri sağlayacağı için yeni teknolojinin yarattığı sanatsal ifadelere kültürel zenginlikler de eklenecektir. II. Bilgi toplumunun en büyük silahı ileri teknolojinin bireyselliğe aşırı derecede yüklenilmesiyle insanlar topluma karşı yabancılaşmaktadırlar. İnsanlar bilgi- sayarlar sayesinde kendi kendine yeterli bir varlık hâline gelmektedirler. İnsanların çalışma ve oyun arkadaşları artık bilgisayarlar olmuştur. Bislesten! tis anime og obolmio A Yukarıdaki numaralanmış bu iki metinle ilgili aşa- ğıdaki değerlendirmelerden hangisi doğrudur? A) Aynı olgunun iki farklı yönü verilmiştir. B) II. metinde anlatılanlar, 1. metindeki düşüncenin sonucudur. C) İki metinde de aynı olgunun olumlu sonuçları örnek- lenmiştir. D) 1. metin, II. metindeki gerekçelerin sonucudur. E) İki metnin de yazılış amacı aynıdır.
9. O, pembe yanaklı gencecik bir kızdı. Sessiz ve utan-
gaçtı. Tek başına kalmayı severdi. Onu hatırladıkça
örgülü uzun saçları, çilli yüzü, tebessüm eden gözleri
canlanıveriyor gözümde. Fakat o günler artık çok geri-
de kaldı. Artık o tatlı kız yok, ben de eskisi gibi değilim
zaten.
Inice:
Bu parçayla ilgili,
1. Aynı sözcükte hem ünsüz yumuşaması hem ünlü
türemesi vardır.
II. Birden çok sözcükte kaynaştırma harfine yer veril-
miştir.
III. Birden çok yerde ulamaya örnek vardır.
IV. Ünsüz türemesine uğrayan birden fazla sözcük
vardır.
V. Kökü eylem olan bir sözcük ünlü harf ile başlayar
bir ek alınca yumuşamaya uğramıştır.
numaralanmış cümlelerden hangisi söylenemez?
A) I.
B) II.
C) III. D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
9. O, pembe yanaklı gencecik bir kızdı. Sessiz ve utan- gaçtı. Tek başına kalmayı severdi. Onu hatırladıkça örgülü uzun saçları, çilli yüzü, tebessüm eden gözleri canlanıveriyor gözümde. Fakat o günler artık çok geri- de kaldı. Artık o tatlı kız yok, ben de eskisi gibi değilim zaten. Inice: Bu parçayla ilgili, 1. Aynı sözcükte hem ünsüz yumuşaması hem ünlü türemesi vardır. II. Birden çok sözcükte kaynaştırma harfine yer veril- miştir. III. Birden çok yerde ulamaya örnek vardır. IV. Ünsüz türemesine uğrayan birden fazla sözcük vardır. V. Kökü eylem olan bir sözcük ünlü harf ile başlayar bir ek alınca yumuşamaya uğramıştır. numaralanmış cümlelerden hangisi söylenemez? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
27. Samuel Beckett'in Godot yu Beklerken adlı oyunu, yazıl-
dığı ellili yıllardan bu yana seyircinin rağbetini, ondan da
çok tiyatro kuramcılarının ve bilimin her alanında düşü-
nenlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Godot sözcüğüyle
anlatılmak istenenin ne olduğu, bir türlü gelmeyen, gelip
gelmeyeceği de belli olmayan bir Godot'yu beklemenin
ne anlama geldiği, bu durumun yaşadığımız hangi ger-
çeğe ışık tuttuğu soruları güncelliğini koruyor. Acaba bu
oyun, umudunu zayıf bir olasılığa hatta bir olanaksızlı-
ğa bağlamış insanlığı temsil eden bir insanlık drami mi-
dir yoksa bu duruma başka yorumlar da getirilebilir mi?
Bu parçada Godot'yu Beklerken adlı eserle ilgili ola-
rak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Umudun bir insanın gelişine bağlanmasına
BYEserin anlattıklarıyla güncelliğini koruduğuna
Birçok kesimden insanın ilgisini çektiğine
DX Farklı yorumlara açık olduğuna
Konusuyla evrenseli yakalayabilmesine
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
27. Samuel Beckett'in Godot yu Beklerken adlı oyunu, yazıl- dığı ellili yıllardan bu yana seyircinin rağbetini, ondan da çok tiyatro kuramcılarının ve bilimin her alanında düşü- nenlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Godot sözcüğüyle anlatılmak istenenin ne olduğu, bir türlü gelmeyen, gelip gelmeyeceği de belli olmayan bir Godot'yu beklemenin ne anlama geldiği, bu durumun yaşadığımız hangi ger- çeğe ışık tuttuğu soruları güncelliğini koruyor. Acaba bu oyun, umudunu zayıf bir olasılığa hatta bir olanaksızlı- ğa bağlamış insanlığı temsil eden bir insanlık drami mi- dir yoksa bu duruma başka yorumlar da getirilebilir mi? Bu parçada Godot'yu Beklerken adlı eserle ilgili ola- rak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Umudun bir insanın gelişine bağlanmasına BYEserin anlattıklarıyla güncelliğini koruduğuna Birçok kesimden insanın ilgisini çektiğine DX Farklı yorumlara açık olduğuna Konusuyla evrenseli yakalayabilmesine
PARAGRAF
17. I. Habere kaynaklık eden olaylar, tıpkı yaşam
II. Muhabir ileteceği haberi hazırlarken hedef kit
gibi çok boyutlu değerlendirmeye açıktır
lenin ilgisini en çok çekecek noktaları ön plana
çıkarır
III. Haber yazıları genel olarak 5N1K
4
4. BÖLÜM
Paragrafın Yapısı
IV. Böylelikle haberin geniş kitlelere ulaşmasını,
ilgi çekiciliğini ve okunurluğunu artırmayı he
defler
V. Ters piramit tekniğine göre yazılır
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı
bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriy-
le yer değiştirmesi gerekir?
All ve V
B) I ve II
D) TV ve V
C) II ve IV
E) II ve III
1. I.
11
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
PARAGRAF 17. I. Habere kaynaklık eden olaylar, tıpkı yaşam II. Muhabir ileteceği haberi hazırlarken hedef kit gibi çok boyutlu değerlendirmeye açıktır lenin ilgisini en çok çekecek noktaları ön plana çıkarır III. Haber yazıları genel olarak 5N1K 4 4. BÖLÜM Paragrafın Yapısı IV. Böylelikle haberin geniş kitlelere ulaşmasını, ilgi çekiciliğini ve okunurluğunu artırmayı he defler V. Ters piramit tekniğine göre yazılır Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriy- le yer değiştirmesi gerekir? All ve V B) I ve II D) TV ve V C) II ve IV E) II ve III 1. I. 11
21. 19. yüzyılın ortalarıydı, Karadeniz'in ufuklarından doğup
Sibirya'yı aydınlatan bir Türk şehrinde, Kırım'ın tarihî
başkenti Bahçesaray'da Gaspıralı ailesinin evinde sesi
geleceği çınlatan bir âlim doğdu. İlkbahar, insanları
Bahçesaray'ın camilerinin bahçesinde güler yüzle
karşılıyor; güneş, Hansaray'ın üzerinde Türk'ün zarif
mimarisinde dolanarak kendini şımartıyordu. Çocuklar
Kırım'ın taş sokaklarında top oynuyor, o şen şakrak
sesleri "vatan" diye duvarlarda yankılanıyordu..
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A III. kisi anlatım söz konusudur.
B) Öyküleyici ve betimleyici anlatım biçimleri bir arada
kullanılmıştır.
Birden fazla duyuya hitap eden ayrıntılara yer veril-
miştir.
Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir.
Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
21. 19. yüzyılın ortalarıydı, Karadeniz'in ufuklarından doğup Sibirya'yı aydınlatan bir Türk şehrinde, Kırım'ın tarihî başkenti Bahçesaray'da Gaspıralı ailesinin evinde sesi geleceği çınlatan bir âlim doğdu. İlkbahar, insanları Bahçesaray'ın camilerinin bahçesinde güler yüzle karşılıyor; güneş, Hansaray'ın üzerinde Türk'ün zarif mimarisinde dolanarak kendini şımartıyordu. Çocuklar Kırım'ın taş sokaklarında top oynuyor, o şen şakrak sesleri "vatan" diye duvarlarda yankılanıyordu.. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A III. kisi anlatım söz konusudur. B) Öyküleyici ve betimleyici anlatım biçimleri bir arada kullanılmıştır. Birden fazla duyuya hitap eden ayrıntılara yer veril- miştir. Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.