Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

Antikacıların vitrinlerini seyredip taş işçiliğinin ince zev-
kini yansıtan kapılardan geçiyor, ünlü bir lokantaya ko-
nuk oluyoruz.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Bağ-fiil
C) Niteleme sıfatı
R
B) Belgisiz zamir
D) Birleşik fiil
E) Belirtili ad tamlaması
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Antikacıların vitrinlerini seyredip taş işçiliğinin ince zev- kini yansıtan kapılardan geçiyor, ünlü bir lokantaya ko- nuk oluyoruz. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Bağ-fiil C) Niteleme sıfatı R B) Belgisiz zamir D) Birleşik fiil E) Belirtili ad tamlaması
10.
I. 15 beyitten uzun gazellerdir. Gazel-i mutavvel
II.
Beş mesneviden oluşan eserlerin Hamse
genel adıdır.
III. Aruz ölçüsü gereği, uzun bir Kasr
heceyi incelterek okumaktır.
IV. Bir şairin şiirine başka bir şair Nazire
tarafından aynı şekil, vezin ve
kafiyeyle yazılan benzer şiirlerdir.
V. İki misrası birbiriyle kafiyeli olan Beyt-i hasi
beyitlerdir.
Yukarıda verilen tabloda numaralanmış açıklamalardan
hangisi, karşısında verilen kavramla uyuşmamaktadır?
mo
A) I
B) II
C) III
D) IV
Hotel hid susmulo
08
E) V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
10. I. 15 beyitten uzun gazellerdir. Gazel-i mutavvel II. Beş mesneviden oluşan eserlerin Hamse genel adıdır. III. Aruz ölçüsü gereği, uzun bir Kasr heceyi incelterek okumaktır. IV. Bir şairin şiirine başka bir şair Nazire tarafından aynı şekil, vezin ve kafiyeyle yazılan benzer şiirlerdir. V. İki misrası birbiriyle kafiyeli olan Beyt-i hasi beyitlerdir. Yukarıda verilen tabloda numaralanmış açıklamalardan hangisi, karşısında verilen kavramla uyuşmamaktadır? mo A) I B) II C) III D) IV Hotel hid susmulo 08 E) V
for
34. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ilgi eki kullanılmamıştır?
A) Bir kenarda göründü beldenin viran hanı
Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri
B) Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki çizgilet
Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı
C) Sesin dağılır boşluğa perde perde
Hayalin ki şifadır bu uğursuz derde
D) Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçenin gülü derilmez
E) Kirilir da bir gün bütün dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
for 34. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ilgi eki kullanılmamıştır? A) Bir kenarda göründü beldenin viran hanı Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri B) Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki çizgilet Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı C) Sesin dağılır boşluğa perde perde Hayalin ki şifadır bu uğursuz derde D) Dost elinden gel olmazsa varılmaz Rızasız bahçenin gülü derilmez E) Kirilir da bir gün bütün dişliler Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Bir
ete
ik
daki
ve
ak),
e
PALME
Ben gene sordum:
"Vukuatın ne, dede?"
"Ne vukuatı oğul, susa yolu parası veremedik!"
"Kaç yaşındasın?"
"Ne bileyim? Seksen olmalı!.."
"Nasıl olur? Altmışını geçenlerden yol parasi
istemezler..."
"Benden istiyorlar..."
"Bir yanlışlık olacak."
"Yanlışlık değil oğul!" dedi ve anlattı:
"Dört oğlum vardı, birisi katilden hapse düştü, sekiz
sene yattıktan sonra öldü; ikisi seferberlikte gitti; biri
de candarma idi, eşkıya takibinde vuruldu, topal kaldı,
şimdi köyde oturur, benim elime bakar. Öbür oğullarımın
çocukları yoktu. Bunun da bir tek oğlu oldu, o da
sekiz yaşında sıtmadan öldü. Öleli yirmi yılı aşkındır. O
zamandan beri topal oğlumla otururuz. Benim kocakari
ile topalın karısı tarlayı sürer, ekerler, ben de harmana
yardım ederim, topal da çardakta oturup bostanı bekler,
kit kanaat geçiniriz. Üç sene evvel bizim ağa dere
boyundaki ufak tarlamıza sahip çıkar oldu. Bağırdık
çağırdık, fayda etmedi. Oğlan sakat, bende de derman
yok, hakkımızı kendimiz arayamadık. Mecbur olduk
hükümet kapısına düşmeye. Iki sene mahkememiz
sürdü. Bizim tapumuz filan yoktu ama bütün köylü
o tarlanın bize dededen kaldığını bilirdi. Bunu soran
olmadı, ağa yalancı şahit dinletti, mahkemeyi kazandı.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Olay hikâyesinden alınmıştır.
B) Anlatma tekniği kullanılmıştır.
C) Köylü-ağa çatışması işlenmiştir.
Toplumcu bir bakış sergilenmiştir.
E) Yöresel söyleyiş özelliklerinden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Bir ete ik daki ve ak), e PALME Ben gene sordum: "Vukuatın ne, dede?" "Ne vukuatı oğul, susa yolu parası veremedik!" "Kaç yaşındasın?" "Ne bileyim? Seksen olmalı!.." "Nasıl olur? Altmışını geçenlerden yol parasi istemezler..." "Benden istiyorlar..." "Bir yanlışlık olacak." "Yanlışlık değil oğul!" dedi ve anlattı: "Dört oğlum vardı, birisi katilden hapse düştü, sekiz sene yattıktan sonra öldü; ikisi seferberlikte gitti; biri de candarma idi, eşkıya takibinde vuruldu, topal kaldı, şimdi köyde oturur, benim elime bakar. Öbür oğullarımın çocukları yoktu. Bunun da bir tek oğlu oldu, o da sekiz yaşında sıtmadan öldü. Öleli yirmi yılı aşkındır. O zamandan beri topal oğlumla otururuz. Benim kocakari ile topalın karısı tarlayı sürer, ekerler, ben de harmana yardım ederim, topal da çardakta oturup bostanı bekler, kit kanaat geçiniriz. Üç sene evvel bizim ağa dere boyundaki ufak tarlamıza sahip çıkar oldu. Bağırdık çağırdık, fayda etmedi. Oğlan sakat, bende de derman yok, hakkımızı kendimiz arayamadık. Mecbur olduk hükümet kapısına düşmeye. Iki sene mahkememiz sürdü. Bizim tapumuz filan yoktu ama bütün köylü o tarlanın bize dededen kaldığını bilirdi. Bunu soran olmadı, ağa yalancı şahit dinletti, mahkemeyi kazandı. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olay hikâyesinden alınmıştır. B) Anlatma tekniği kullanılmıştır. C) Köylü-ağa çatışması işlenmiştir. Toplumcu bir bakış sergilenmiştir. E) Yöresel söyleyiş özelliklerinden yararlanılmıştır.
16. I.
Dilimiz çözülünce ilk defa "ana" deriz biz,
"Ana dili" adını alır bizim ilk dersimiz.
İlk şarkımız ninniyi anamız öz sütüyle,
İçirir ruhumuza bu dilde damla damla.
Bu dil bizim ruhumuz, aşkımız, canımızdır,
Bu dil birbirimizle and ü peymanımızdı.
Bu dil tanıtmış bize bu dünyada her şeyi.
Bu dil ecdadımızın bize koyup gittiği.
II.
geminia
> Soron
Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde welcome,
Çıkışında goodbye okuyanınız var mı?
Korumanın, muhafızın bodyguard,
Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
İtibarın,saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?
Sekinin, alanın, platform, merkezin center,
Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniz var mı?
Bu iki metin ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
desteklediğini
mektedirler.
İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu-
lamaktadırlar.
CAynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik benzer örnekler
sunmaktadırlar.
D) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler-
le açıklamaktadırlar.
Aynı konuyu farklı bakış açısı ile değerlendirip ele
almaktadırlar.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
16. I. Dilimiz çözülünce ilk defa "ana" deriz biz, "Ana dili" adını alır bizim ilk dersimiz. İlk şarkımız ninniyi anamız öz sütüyle, İçirir ruhumuza bu dilde damla damla. Bu dil bizim ruhumuz, aşkımız, canımızdır, Bu dil birbirimizle and ü peymanımızdı. Bu dil tanıtmış bize bu dünyada her şeyi. Bu dil ecdadımızın bize koyup gittiği. II. geminia > Soron Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı, Beldelerin girişinde welcome, Çıkışında goodbye okuyanınız var mı? Korumanın, muhafızın bodyguard, Sanat ve meslek pirlerinin duayen, İtibarın,saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı? Sekinin, alanın, platform, merkezin center, Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final, Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniz var mı? Bu iki metin ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- desteklediğini mektedirler. İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu- lamaktadırlar. CAynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik benzer örnekler sunmaktadırlar. D) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler- le açıklamaktadırlar. Aynı konuyu farklı bakış açısı ile değerlendirip ele almaktadırlar.
gibi açık Hava
egzersizleri, hastalara reçete olarak verilmeye
başlandı bile.
KONUSU:
1
Pek çok canlının yaşamını sürdüre-
bilmesi için en önemli gereksinimler-
den biri oksijen. Ancak ABD, Kanada,
Japonya ve İsveç gibi çeşitli ülkelerdeki
yaklaşık 400 gölden toplanan verileri in-
celeyen bilim insanlarının araştırmasına
göre göllerdeki oksijen seviyesi azalıyor.
İklim değişikliği nedeniyle yüzey suları
daha çok ısınıyor. Bu da oksijenin derin
sulara karışmasını zorlaştırıyor. Göller-
deki canlı yaşamı bu durumdan olumsuz
etkileniyor.
2₁
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
gibi açık Hava egzersizleri, hastalara reçete olarak verilmeye başlandı bile. KONUSU: 1 Pek çok canlının yaşamını sürdüre- bilmesi için en önemli gereksinimler- den biri oksijen. Ancak ABD, Kanada, Japonya ve İsveç gibi çeşitli ülkelerdeki yaklaşık 400 gölden toplanan verileri in- celeyen bilim insanlarının araştırmasına göre göllerdeki oksijen seviyesi azalıyor. İklim değişikliği nedeniyle yüzey suları daha çok ısınıyor. Bu da oksijenin derin sulara karışmasını zorlaştırıyor. Göller- deki canlı yaşamı bu durumdan olumsuz etkileniyor. 2₁
6.
X
A) Yeşil
B) Sarı
C)
D) Sarı
E) Yeşil
TYT
Turuncu
1200
Renklendirme yöntemine göre çizilmiş izohips harita-
sında işaretli yerleri göstermek için kullanılacak renk-
ler aşağıdakilerden hangileri olmalıdır?
Y
Sari
Turuncu
Kahverengi
●X
Beyaz
Turuncu
800
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. X A) Yeşil B) Sarı C) D) Sarı E) Yeşil TYT Turuncu 1200 Renklendirme yöntemine göre çizilmiş izohips harita- sında işaretli yerleri göstermek için kullanılacak renk- ler aşağıdakilerden hangileri olmalıdır? Y Sari Turuncu Kahverengi ●X Beyaz Turuncu 800
22. Onun romanlarında, trajedilerin arasında dahi insanlar
yaşamaktan sevinç duyabilmektedirler. Yoksulluğun
perişan ettiği aile bir sofrada neşeyle buluşabilmektedir.
Orhan Kemal'in pek çok eserinde görürüz bunu. Her
öyküsünde aydınlık bir yan, küçük de olsa bir umut
ışığı, en olumsuz kişilerinde dahi iyi bir yön vardır.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Yaşama mutluluğunun en ağır koşullarda bile
duyumsanması
II. Trajik olanla sevinç verenin bir arada ele
alınabilmesi
III. Tüm olumsuzluklara rağmen iyi bir sonuca
bağlanması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. Onun romanlarında, trajedilerin arasında dahi insanlar yaşamaktan sevinç duyabilmektedirler. Yoksulluğun perişan ettiği aile bir sofrada neşeyle buluşabilmektedir. Orhan Kemal'in pek çok eserinde görürüz bunu. Her öyküsünde aydınlık bir yan, küçük de olsa bir umut ışığı, en olumsuz kişilerinde dahi iyi bir yön vardır. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Yaşama mutluluğunun en ağır koşullarda bile duyumsanması II. Trajik olanla sevinç verenin bir arada ele alınabilmesi III. Tüm olumsuzluklara rağmen iyi bir sonuca bağlanması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
ser
Ağabeyim ilkokula başlayınca ben de onunla okula gitmek,
okumak istedim. İsteğimi abartarak ve kararlı bir şekilde
yansıtmış olmalıyım ki annemle babam beni de okula hazır-
ladı. Annem önlüğümü dikerken babam çantamı, defter ve
kalemlerimi aldı. Sonra okula başladık, bir süre ağabeyimle
gidip geldik. Okumayı sökünce bıraktım okulu ama bu sefer
de evde ağabeyimin sıra arkadaşı oldum, onunla ödevler
yaptım, kitaplar okudum.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
A) Betimleme
ANLATIM TEKNİKL
D) Tartışta
B) Karşılaştırma
C) Öyküleme
E) Örneklendirme
4. "Ev
ma
ola
yo
el
B
t
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ser Ağabeyim ilkokula başlayınca ben de onunla okula gitmek, okumak istedim. İsteğimi abartarak ve kararlı bir şekilde yansıtmış olmalıyım ki annemle babam beni de okula hazır- ladı. Annem önlüğümü dikerken babam çantamı, defter ve kalemlerimi aldı. Sonra okula başladık, bir süre ağabeyimle gidip geldik. Okumayı sökünce bıraktım okulu ama bu sefer de evde ağabeyimin sıra arkadaşı oldum, onunla ödevler yaptım, kitaplar okudum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme ANLATIM TEKNİKL D) Tartışta B) Karşılaştırma C) Öyküleme E) Örneklendirme 4. "Ev ma ola yo el B t
de başlayan Osmanlı-Rus Harbi sonu-
gelişme sağlayamadı.Balkan Savaşlarının çıkması üze-
rine geçerliliğini yitirdi.
11
Bu diyalogda sözü edilen fikir akımı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Baticink
32.
11
B) Osmanlıcılık
D) Türkçülük
Sadrazam
Padişahın vekilidir. Onun mührünü
taşır ve savaş zamanında Serdâr-ı
MAEkrem unvanıyla orduyu komuta
eder. FOI MI
Kazasker
Islamcılık
E) Adem-i Merkeziyetçilik
A) Yalnız II
Padişahın tuğrasını çeker, timar ve
zeametlerin kayıtlarını tutar, devletin
iç ve dış yazışmalarını yapar.
III Yeniçeri Ağası Başkentin güvenliğinden sorumludur.
Vezir rütbesi olanlar divandaki top-
lantılara da katılır.
Osmanlı Devleti'nde Divân-ı Hümâyun üyeleri arasında
yer alan yukarıdaki görevlilerin hangilerinin özellikleri
doğru verilmiştir?
D) II ve III
B) I ve II
E) I, II ve III
C) I ve III
AYT DENEME-1
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
de başlayan Osmanlı-Rus Harbi sonu- gelişme sağlayamadı.Balkan Savaşlarının çıkması üze- rine geçerliliğini yitirdi. 11 Bu diyalogda sözü edilen fikir akımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Baticink 32. 11 B) Osmanlıcılık D) Türkçülük Sadrazam Padişahın vekilidir. Onun mührünü taşır ve savaş zamanında Serdâr-ı MAEkrem unvanıyla orduyu komuta eder. FOI MI Kazasker Islamcılık E) Adem-i Merkeziyetçilik A) Yalnız II Padişahın tuğrasını çeker, timar ve zeametlerin kayıtlarını tutar, devletin iç ve dış yazışmalarını yapar. III Yeniçeri Ağası Başkentin güvenliğinden sorumludur. Vezir rütbesi olanlar divandaki top- lantılara da katılır. Osmanlı Devleti'nde Divân-ı Hümâyun üyeleri arasında yer alan yukarıdaki görevlilerin hangilerinin özellikleri doğru verilmiştir? D) II ve III B) I ve II E) I, II ve III C) I ve III AYT DENEME-1
içeril
(1) Tahsin Yücel, birçok eserinde belli bir yaraya
parmak basar. (II) Romanlarındaki ülkü değer-
ler öncülüğünde toplumun bilinçlenmesini sağlar.
Yalan adlı eserinde de ötekileşme (kimlik kargaşa-
sı), yüzeysellik, gösteriş, bilgiye karşı ilgisizlik, top-
lumun kabullendiği idolü kesintisiz şartsız kabul-
Alenme gibi konu ve temalara yer verir. ((II) Yazarın
en dikkate değer yanlarından birisi olan üslubunun
inceliğini, bu romanında da görmek mümkündür.
(IV) Şahis kadrosunun geniş ve ilginçliği, birbiri
ardınca sıralanan uzun cümle kurmadaki başa-
HEGNINGAR
Desce
risi çok katmanlı olan bu romanın dikkate değer
bir yapıt olmasını sağlamıştır. (V) Ama romanın
asıl dikkat çekmesini sağlayan, gerçekle yalanın
savaştığı günümüz toplumunda gerçeğin kazan-
masını isteyen entelektüelin çabasına yer vermiş
olmasıdır.
interes
Bu parçada numaralanmış cümlelerden han-
gisinde yazarın biçemine ilişkin bilgi içermek-
tedir?
A) I
B) II
VL
D) IV
C) III
E) V
dili, nasıl yazıldığı
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
içeril (1) Tahsin Yücel, birçok eserinde belli bir yaraya parmak basar. (II) Romanlarındaki ülkü değer- ler öncülüğünde toplumun bilinçlenmesini sağlar. Yalan adlı eserinde de ötekileşme (kimlik kargaşa- sı), yüzeysellik, gösteriş, bilgiye karşı ilgisizlik, top- lumun kabullendiği idolü kesintisiz şartsız kabul- Alenme gibi konu ve temalara yer verir. ((II) Yazarın en dikkate değer yanlarından birisi olan üslubunun inceliğini, bu romanında da görmek mümkündür. (IV) Şahis kadrosunun geniş ve ilginçliği, birbiri ardınca sıralanan uzun cümle kurmadaki başa- HEGNINGAR Desce risi çok katmanlı olan bu romanın dikkate değer bir yapıt olmasını sağlamıştır. (V) Ama romanın asıl dikkat çekmesini sağlayan, gerçekle yalanın savaştığı günümüz toplumunda gerçeğin kazan- masını isteyen entelektüelin çabasına yer vermiş olmasıdır. interes Bu parçada numaralanmış cümlelerden han- gisinde yazarın biçemine ilişkin bilgi içermek- tedir? A) I B) II VL D) IV C) III E) V dili, nasıl yazıldığı
TYT/Paragraf
8.
Victoria Dönemi Londra'sinin sis içindeki, gaz ışığıyla
aydınlanan caddelerinde ortaya çıkışının üzerinden yüz
yıldan fazla geçti ve bugün Sherlock Holmes, tüm dün-
yada tanınıyor. Beyaz perdeye aktarımıyla pelerini, geyik
avcısı şapkası ve su kabağı piposu ile en yakın arkadaşı
olan ve aynı evi paylaştığı kişi Doktor Watson, en büyük
düşmanı Moriarty ve hizmetçisi Bayan Hudson gibi figür-
leri onun kanun adına kullanılan, sıra dışı, yanılmaz so-
nuç çıkarma gücü ve popüler sloganı "Basit düşün, Bay
Watson." popüler bilincin parçası haline gelmiştir. Fakat
Holmes'un özellikleri, yaratıcısı Arthur Conan Doyle'un
orijinal kitaplarında yer almamıştır. Doyle'un harika de-
dektifi, suçlanı her çeşit yolla çözer. Sadece sonuç çi-
karma yeteneğini kullanarak değil, kafa yorar hatta bazı
zamanlar tahmin yapar ve düzenli olarak yanlış varsa-
yımlar yapar. Dahası, Bayan Hudson'dan çok az bah-
sedilir; dedektif ve yardımcısı Watson çoğu zaman aynı
yaşar.
Bu parçada Sherlock Holmes ile ilgili;
I. zamanla evrensel bir üne kavuştuğu,
II. sinemaya uyarlanmış hâlinde birtakım özelliklerinin
farklılaştırıldığı,
III. üzerinde çalıştığı olayları yardım almadan çözdüğü
yargılarından hangilerine değinilmiştir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
DI ve III
C) I ve II
E) I, II ve III
PC
10. Yah
Mu
yük
öne
eld
şir
9. 1. Ayrıca tüm alanların turizm ile ilişkili olması nedeniy-
le çalışmadaki bölümlere turizm perspektifi ile yakla-
B
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TYT/Paragraf 8. Victoria Dönemi Londra'sinin sis içindeki, gaz ışığıyla aydınlanan caddelerinde ortaya çıkışının üzerinden yüz yıldan fazla geçti ve bugün Sherlock Holmes, tüm dün- yada tanınıyor. Beyaz perdeye aktarımıyla pelerini, geyik avcısı şapkası ve su kabağı piposu ile en yakın arkadaşı olan ve aynı evi paylaştığı kişi Doktor Watson, en büyük düşmanı Moriarty ve hizmetçisi Bayan Hudson gibi figür- leri onun kanun adına kullanılan, sıra dışı, yanılmaz so- nuç çıkarma gücü ve popüler sloganı "Basit düşün, Bay Watson." popüler bilincin parçası haline gelmiştir. Fakat Holmes'un özellikleri, yaratıcısı Arthur Conan Doyle'un orijinal kitaplarında yer almamıştır. Doyle'un harika de- dektifi, suçlanı her çeşit yolla çözer. Sadece sonuç çi- karma yeteneğini kullanarak değil, kafa yorar hatta bazı zamanlar tahmin yapar ve düzenli olarak yanlış varsa- yımlar yapar. Dahası, Bayan Hudson'dan çok az bah- sedilir; dedektif ve yardımcısı Watson çoğu zaman aynı yaşar. Bu parçada Sherlock Holmes ile ilgili; I. zamanla evrensel bir üne kavuştuğu, II. sinemaya uyarlanmış hâlinde birtakım özelliklerinin farklılaştırıldığı, III. üzerinde çalıştığı olayları yardım almadan çözdüğü yargılarından hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız III DI ve III C) I ve II E) I, II ve III PC 10. Yah Mu yük öne eld şir 9. 1. Ayrıca tüm alanların turizm ile ilişkili olması nedeniy- le çalışmadaki bölümlere turizm perspektifi ile yakla- B
10. Tanzimat edebiyatında şairler, yeni birtakım düşünceleri
eski nazım biçimlerini kullanarak vermiştir. Buna karşın
kullanılan divan edebiyatı nazım biçimlerinde birtakım
değişiklikler yapmışlardır.
Aşağıdakilerden hangisi, Tanzimat edebiyatı şairle-
rinin kaside nazım biçimi üzerinde yaptığı değişik-
liklerden biridir?
A) Kasideyi sadece yergi amaçlı kullanmışlardır.
B) Matla ve makta beyitlerini kullanmamışlardır.
C) Kasideyi aruzun en kısa kalıplarıyla yazmışlardır.
D) Nesib, fahriye, tegazzül gibi klasik bölümleri kaldır-
mışlardır.
E) Beyit sayısını en fazla on beş olacak şekilde sınır-
landırmışlardır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
10. Tanzimat edebiyatında şairler, yeni birtakım düşünceleri eski nazım biçimlerini kullanarak vermiştir. Buna karşın kullanılan divan edebiyatı nazım biçimlerinde birtakım değişiklikler yapmışlardır. Aşağıdakilerden hangisi, Tanzimat edebiyatı şairle- rinin kaside nazım biçimi üzerinde yaptığı değişik- liklerden biridir? A) Kasideyi sadece yergi amaçlı kullanmışlardır. B) Matla ve makta beyitlerini kullanmamışlardır. C) Kasideyi aruzun en kısa kalıplarıyla yazmışlardır. D) Nesib, fahriye, tegazzül gibi klasik bölümleri kaldır- mışlardır. E) Beyit sayısını en fazla on beş olacak şekilde sınır- landırmışlardır.
24.
---- roman ve öykü yazarlığının yanı sıra gezi yazısı ve tiyat-
ro gibi türlerde de eser vermiştir. Asıl ününü İstanbul'dan
Anadolu'ya giden, gittiği köyde pek çok zorlukla karşıla-
şan genç ve idealist bir öğretmenin yaşadıklarını anlattığı
- adlı romanıyla kazanmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangileri sırasıyla getirilmelidir?
A) Halide Edip Adıvar - Sinekli Bakkal
B) Halit Ziya Uşaklıgil - Mai ve Siyah
C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban
D) Ömer Seyfettin - Kaşağı
E) Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
24. ---- roman ve öykü yazarlığının yanı sıra gezi yazısı ve tiyat- ro gibi türlerde de eser vermiştir. Asıl ününü İstanbul'dan Anadolu'ya giden, gittiği köyde pek çok zorlukla karşıla- şan genç ve idealist bir öğretmenin yaşadıklarını anlattığı - adlı romanıyla kazanmıştır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? A) Halide Edip Adıvar - Sinekli Bakkal B) Halit Ziya Uşaklıgil - Mai ve Siyah C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban D) Ömer Seyfettin - Kaşağı E) Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu
26. Güneş Sistemi'nin en büyük uydusu olan ve bugün-
lerde Juno adlı uzay aracıyla görüntülenerek hak-
kında detaylı bilgilere ulaşılan Ganymede'den elde
edilen son yirmi yıllık verileri inceleyen araştırma
ekibi, uydunun yüzeyindeki buzların süblimleşmesi
sonucunda su buharı oluştuğunu gözlemledi.
A) Ganymede adlı uyduya dair elde edilen veriler
yirmi yıl önce derlenmeye başlanmıştır.
B) Ganymede'deki buzların su buharına dönüşmesi
Güneş'in uydusu olmasından kaynaklanmakta-
dır.
C) Ganymede, yirmi yıldır Juno uzay aracı tarafın-
dan görüntülenmektedir.
D) Günümüzde Ganymede adlı uydudan ayrıntılı
veriler elde edilmektedir.
E) Ganymede'de oluşan su buharı, uydunun görün-
tülemesini güçleştirmektedir.
esi
sin Yargı
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
26. Güneş Sistemi'nin en büyük uydusu olan ve bugün- lerde Juno adlı uzay aracıyla görüntülenerek hak- kında detaylı bilgilere ulaşılan Ganymede'den elde edilen son yirmi yıllık verileri inceleyen araştırma ekibi, uydunun yüzeyindeki buzların süblimleşmesi sonucunda su buharı oluştuğunu gözlemledi. A) Ganymede adlı uyduya dair elde edilen veriler yirmi yıl önce derlenmeye başlanmıştır. B) Ganymede'deki buzların su buharına dönüşmesi Güneş'in uydusu olmasından kaynaklanmakta- dır. C) Ganymede, yirmi yıldır Juno uzay aracı tarafın- dan görüntülenmektedir. D) Günümüzde Ganymede adlı uydudan ayrıntılı veriler elde edilmektedir. E) Ganymede'de oluşan su buharı, uydunun görün- tülemesini güçleştirmektedir. esi sin Yargı
TÜRKÇE TESTİ
40. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi
mez?
A) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
BY Okura bir mesaj vermek istenmektedir.
D) Belli bir yaş grubuna yönelik olarak yazim
Anlatım biçimi öykülemedir.
EYüklemler öğrenilen geçmiş zamana uyga
rak çekimlenmiştic
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Hindistan'da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın
uçlarına taktığı iki büyük kovaya ırmaktan su doldurur,
sonra da suyu patronunun evine taşırmış. Ancak bu
kovalardan biri çatlakmış. Bu yüzden de sucu patro-
nun evine kadar vardığında çatlak kovadaki suyun ya-
rısı yolda çatlaktan sıza sıza akıp gidermiş. Yani her
defasında sucu ancak bir buçuk kova su taşıyabilirmiş
patronun evine. Aradan böyle iki yıl geçmiş. Bir gün
çatlak kova ırmağın başına geldiklerinde dile gelmiş,
sucuya: "Kendimden utanıyorum ve senden çok özür
diliyorum." demiş. "Neden utanıyor ve benden özür di-
liyorsun?" diye sormuş sucu. Çatlak kova şöyle yanıt
vermiş: "Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için
sen hep suyu eksik taşıyorsun ve emeğinin karşılığını
alamıyorsun. Üstelik bunu bile bile benden vazgeçme-
din." Bunun üzerine sucu, "Birazdan patronun evine
giderken yolun kenarlarına bir bakmanı istiyorum."
demiş. Çatlak kova yol boyunca görmüş ki kendisinin
bulunduğu tarafta rengârenk çiçekler açmışken diğer
tarafta yol kupkuruymuş. Sucu, ona bu durumun ne
denini açıklamış: "Ben, senin su sızdırdığın yerlere bu
çiçeklerin tohumlanndan ektim. Sen her defasında on-
ları suladın. Gördüğün gibi onlar da yeşerip bu muhte-
şem çiçeklere dönüştüler. İki yıldır ben bu güzel çiçek- N
lerle patronun sofrasını süslüyorum. Senin bu kusurun
olmasaydı o ev bu güzellikleri görmeyecekti."
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TÜRKÇE TESTİ 40. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi mez? A) Kişileştirmeye başvurulmuştur. BY Okura bir mesaj vermek istenmektedir. D) Belli bir yaş grubuna yönelik olarak yazim Anlatım biçimi öykülemedir. EYüklemler öğrenilen geçmiş zamana uyga rak çekimlenmiştic 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hindistan'da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovaya ırmaktan su doldurur, sonra da suyu patronunun evine taşırmış. Ancak bu kovalardan biri çatlakmış. Bu yüzden de sucu patro- nun evine kadar vardığında çatlak kovadaki suyun ya- rısı yolda çatlaktan sıza sıza akıp gidermiş. Yani her defasında sucu ancak bir buçuk kova su taşıyabilirmiş patronun evine. Aradan böyle iki yıl geçmiş. Bir gün çatlak kova ırmağın başına geldiklerinde dile gelmiş, sucuya: "Kendimden utanıyorum ve senden çok özür diliyorum." demiş. "Neden utanıyor ve benden özür di- liyorsun?" diye sormuş sucu. Çatlak kova şöyle yanıt vermiş: "Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için sen hep suyu eksik taşıyorsun ve emeğinin karşılığını alamıyorsun. Üstelik bunu bile bile benden vazgeçme- din." Bunun üzerine sucu, "Birazdan patronun evine giderken yolun kenarlarına bir bakmanı istiyorum." demiş. Çatlak kova yol boyunca görmüş ki kendisinin bulunduğu tarafta rengârenk çiçekler açmışken diğer tarafta yol kupkuruymuş. Sucu, ona bu durumun ne denini açıklamış: "Ben, senin su sızdırdığın yerlere bu çiçeklerin tohumlanndan ektim. Sen her defasında on- ları suladın. Gördüğün gibi onlar da yeşerip bu muhte- şem çiçeklere dönüştüler. İki yıldır ben bu güzel çiçek- N lerle patronun sofrasını süslüyorum. Senin bu kusurun olmasaydı o ev bu güzellikleri görmeyecekti."