1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri1
4. 1923-1940 dönemi hikâyesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Realizmin etkisinde kalınmış, gözlemci gerçekçilik benim-
senmiştir.
B) Hem olay hikâyesi hem de durum hikâyesi örnekleri veril-
miştir.
C) Toplumsal yararlılığı esas alan eserler yazılmıştır.
D) Sanatçılar deneysel çabalara hız kazandırmiş, küçürek hikâ-
yenin ilk örnekleri ortaya koymuşlardır.
E) Kahramanların iç dünyalarının ayrıntılı tahlili önemsenme-
miştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri30. Bu, aslında bir zamanlama meselesi. Ben yazmayı
mürekkep hokkası ve emici kâğıt zamanında öğrendim.
Olgunluk dönemimde tükenmez kalem ve daktilo vardı.
Yaşlılığımda ise kişisel bilgisayara, elektronik yazışmalara
ve internete uyum sağlamaya çalışmam gerekti. Oysa
bunlar çocuklarım, torunlarım için fazlasıyla tanıdık araçlar.
Onlar bu döneme, tıpkı benim dönemimde gösterdiğim, o
alışılageldik ustalıkla konumlanıyorlar.
Bu parça bütünüyle ele alındığında aşağıdaki
sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş
olabilir?
A) Geçmiş dönemlerinizle şu anki dönem arasında ne gibi
farklar olduğunu düşünüyorsunuz?
B) Yeni neslin bir önceki nesle göre daha hızlı ve kolay
öğrendiği düşüncesine katılıyor musunuz?
C) Çocuklarınızın ve torunlarınızın size göre daha şanslı
olduğunu söyleyebilir misiniz?
D) Teknolojik gelişmelerin yeni kuşak üzerindeki etkileri
hakkında ne söylemek istersiniz?
E) Her dönem kendi imkânlarını beraberinde getirir
deniyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri11. Büyük keşiflerin ve icatların sadece küçük bir kısmı şans
m
1
eseri ya da kaza sonucu ortaya çıkıyor. Bilime yön veren
11
önemli araştırmaların çoğu, yıllar sürüyor. 21. yüzyılda
|||
ise bilim daha çok, yüz binlerce bilim insanının yaptığı
IV
çalışmaların zaman içindeki birikimi ile gelişiyor.
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A. sözcük fiil kökünden türemiş bir sıfattır.
B) II. sözcük iyelik eki almış ve ünlü düşmesine uğramış-
tır.
Call. sözcük hem yapım eki hem çekim eki almıştır.
DV. sözcük sıfat-fiil eki almıştır.
E) V. sözcük hem isimden fiil yapım eki hem de fiilden
isim yapım eki almıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri50. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, ünlü daralması-
na örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Sözünü ettiği huzurun ne olduğunu şimdi kavriyor-
du.
B) Coşkulu parçalar geçtiğinde içi sızlıyordu.
C) Bir köşeye oturarak onun konuşmalarını dinliyordu.
DBabasının sesinde bir sitem duymayı bekliyordu.
E) Haliç'te gül kokusu, tuzlu deniz kokusuna karışıyor-
du.
ltı çizili sözcüklerin hangi-
Pa
ibes
zņsu
s nuc
BATMS
W
nsu
16e
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri23. Karışık bir taş, demir ve cam yığını bir araya geldi mi
bir mimari eser meydana gelmez. Yapı için, elbette bu
malzemelere ihtiyaç vardır. Her taş, bir planın içinde yerli
yerine konulunca bina göklere yükselir ve bir saadetin
şarkısını söyler. Dünyada bir yığın çalgı aleti ve birçok
ses çeşidi vardır. Bunları gelişigüzel bir şekilde bir araya
getirirseniz sadece gürültü çıkarmış olursunuz. Yahya
Kemal, şiiri bir "kelimeler istifi" olarak tarif eder. Güzel
bir misrada, kelimelerin yerlerini değiştirdiniz mi derhâl
büyüsü kaybolur. Tıpkı mimaride, musikide olduğu
gibi metin de ahenkli birlikteliklerden oluşur. Duygu ve
düşüncelerin rastgele sıralanmasıyla bütünlüğü olan bir
metin çıkmaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Tanımlama
C) Tanık gösterme
E) Betimleme
B) Kişileştirme
D) Karşılaştırma
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleribis
25. Hikâye türünün edebiyatımıza Tanzimat'tan sonra Ba-
ti'dan geldiği hep tekrarlanan yaygın bir görüştür. Bu gö
rüş, büyük ölçüde Tanzimat'tan sonra örnek alınan Batılı
modern küçük hikâye modelinden kaynaklanmaktadır.
Oysa Aristo'dan beri hâlâ geçerliliğini koruyan türler teo-
risine göre şiir, tiyatro, destan gibi dar manada veya ha-
lis edebî türler içinde, anlatıma dayalı olmasıyla destan
türüne bağlanan hikâyenin Türk edebiyatında uzun bir
geçmişi ve zengin bir geleneği vardır. Türk halk hikâyeleri
ve masalları, Dede Korkut Hikâyeleri, en güzel örneklerini
Mevlana'da bulduğumuz dinî veya mistik hikâyeler, divan
edebiyatının manzum hikâyeleri türün edebiyatımızdaki
yaygınlığını göstermeye kâfidir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangi-
si çıkarılabilir?
A) Edebiyatımızda hikâyenin gelişmesinde, geleneksel
türler etkili olmuştur.
B)) Hikâye, Türk edebiyatı için yeni bir tür değildir.
Türk edebiyatında hikâyenin temelini, halk edebiyatı-
na özgü türler oluşturur.
D) Türk edebiyatında hikâye türü, destanların etkisiyle
ortaya çıkmıştır.
E) Hikâye; şiir, tiyatro, destan gibi türlere uzak bir edebî
tür değildir.
27. E
h
eis
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri2. Delikanlının yaptığı oyma sandık değme ustaların işiydi.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün an-
lamını karşılayacak bir kullanım vardır?
A) Böyle el işçiliği çantaları rastgele yerlerde bulamazsı-
nız.
B) Dünkü basın toplantısında, sorumlu müdür, birden
çok konuya temas etti.
C) Herhalde vakit bulamadığından olacak, eşyaları geli-
şigüzel yerleştirmişti.
D) Bunlar, herhangi bir insanın tek başına üstesinden
gelebileceği işler değil.
E) Bestelediği eserlerin hepsi, seçkin bestekârların şar-
kılarıyla yarışır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri5.
(1) Diyeceklerimi en kısa ama etkili biçimde söylemek için
her bir sözcük üzerinde düşündüm, her yazıyı defalarca
elden geçirdim. (II) Hata yapmaktan, okura yanlış mesaj
vermekten, hatta onları sıkmaktan özenle sakındım (11)
Yazılara başladığımda kapıldığım yersiz bir heyecanmış;
bir yazar olarak sayısız dergide yazılar yazmış, toplantı
konuşmaları kaleme almış, birçok yerde düşüncelerimi
aktarma fırsatı bulmuştum. (IV) Ayrıca edebiyat üzerine
metinlerimin yer aldığı "Anlar İzler Tutkular" ve "Yazma
Büyüsü" adında iki de kitabım vardı. (V) Yazıyla uğraşma-
nın, sözcüklerle içli dışlı olmanın hazzı bir yazar için hiç
azalmıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
yazarın deneyimli biri olduğu çıkarılabilir?
B) II
A) I
C) I
D) IV
E) V
7
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye ÖzellikleriTYT/Türkçe
TÜRKÇE TESTİ
1. Bu testte 40 soru vardır,
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına
1. Bilgisayar ve internet terimlerinin ingilizceden dilimize
Türkçenin son yıllarda yaşadığı önemli bir dil
sorunu olarak. Bu durum, Türkçeyi söz varlığının
yanı sıra ses, şekil bilgisi ve söz dizimi açısından
Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi
sırasıyla getirilmelidir?
A) olduğu gibi girmesi - karşımıza çıkıyor - çok olumsuz
etkiliyor
Birmiş olması önem kazanıyor - kısırlaştırıyor
C) yansımaları dikkat çekiyor - gündeme getiriyor
D) dikkatsiz biçimde karışması - kabul görüyor - eleştiri
konusu yapıyor
doğru akması - kendisini gösteriyor - tartışmanın
odağına yerleştiriyor
2. Bu eleştirmenimiz, memleketin çeviri esnafının yolda
görünce kaldırım değiştireceği türden yazılar kaleme
alır; çevirilerde yapılan yanlışları eliyle koymuş gibi
bulurdu. Bunun için de pek çok kişi sitem ederdi
kendisine doğal olarak. Sitem edenlerin önemli bir
kısmının çevirmen olması, başlangıçta fazla dikkat
çekmemişti. Sonradan anlaşıldı ki kimse, tapulu
arazisinde kazı yapılmasını istemiyor.
Paraf Yayinions
3. E
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri5- Yavaş adımlarla evden çıktım( Bir de ne
göreyim(?) Kardeşim elinde yaralı bir kuşla
kapının önünde ağlıyor!)
Yukarıdaki cümlelerde parantez içlerine
noktalama işaretleri
sırasıyla hangi
konulmalıdır?
a) (.)(!) (.)
c) (!)(;) (:)
b) (.)(?) (!)
(!)(?) (.)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye ÖzellikleriTYT
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin
yazımı ile ilgili yanlışlık yapılmıştır?
A) Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli
gördüğü hâllerde düzenlemeye gidebilir.
B) Reşat Nuri Güntekin, “Ateş Böceği” takma adıyla
dergilerde yazı yazmıştır.
C) Bir doğa harikası olan Zeus Mağarası'nın suyunun
çıktığı yer tam olarak bilinmemektedir.
D) Celal Bayar, Ben De Yazdım adını verdiği
hatıralarında dönemini en ince ayrıntısıyla ele
almıştır.
E) Dünya Tiyatrolar Günü, bu sanat dalını insanlara
hutturmamak amacını taşır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye ÖzellikleriHazırlık
). "Kostim, qik, dekos maky."gibi unsurlarm tiyatro eserinin bajars ile salinelend
mi ile ilgili neler duplnüyormu?
a ir teatro y yoksa sinema mesi daha çok etkiler? Düşüncelerinizi soal
SAIR EVLENMESİ
3. METIN
Mittet Bey pair ruhla bir
de Kam Hain why
Hout Beyle paylag Hile
de Hikmet Bey'r Kamer
Bilglais C
Sair Eple T
mat Dom Edd
yat non mi senat
plarimdan imal
& pendelik tab
Kamu Ha's ever Mahallesi mam Ebalaki M
Nigs im Miphak Bey yok mutludur. Bu muthale
sale pratik onder bulan zeki bir andar. Maak Bey
en la pirkin yuk Sakine Hamle
Hikmet Bey'in akline Milpluk Bey'in Kamra Ham yerine Skin H
niken ihtimali gel Canks dinemde ende bekir ker
landan bulan mendirilmeddettin Miptak Bey
Arabuluculuk yaps Ziba Dudu akih keyaldiktan mera damage
ne getiri Afghal Mey gelinin duvegne achiginda nadhlumbgs kin
Ha egit Sakine Hamim olduğunu galar. Ha pukemiska Mugak y
ng Zibe Dudu, Mihak Bey'e tepki karimda batin
O amade rada ulunan Habby Kadina mahalliy
hehurate perman söyler
imale slip ge
S
Apelida, nikdha itiraz eden Milytak Bey'in mahalleli ile Eballaklaka tarafından eleştirildi
bölümü okuyacaksma.
ALTINCI FIKRA
Milytak Bey Ziba Dulu Habbe Kadin
Ebullaklaka, Batak Ese Mahalleli
EBOLLAKLAKA dle koht e lic eyniam parlant or keer pat
Sanki har selbyde her boyle uykudan kalding de getimin ne man var? Ot
13
Enterin an etegiyle bormay dug halde bakken en oper)-Amann
olacak su herif, isteye deye aldigi hatumi gimdi istemiyor Butin sen hadd
dunun yenge kadinda bana bir etmedigi edepsizlik kamah Sie nakle
LLAKLAKA (Maplak Bey'el-Vay namus
STAK BEY-Efendim, kem edinis, bendente de bildiğim kadar hakikamatay
OLLAKLAKA-Sen sus, sefth! Kadin ninen gibbicane hatun yalan mu abyleyeck?
DUDU-Elendim, bu kin mutlaka almabd
vay ha
A
INCLLAKLAKA- Almal ya! Almansa, iraina leke särmiy demek olar (Mafsalli) Oyle değil mi, kom
olar?
MAHALLELI-Hay hay!
Th
MOSTAK BEY-Alamam, efendim! Bunda bir yanlighk var. Zira bana kah ettiginis kur bu dedi
Locugüdür. Ben onu isterim.
BOLLAKLAKA-Hayst sana nikah ettigim büyak kud
Bunun
MOSTAK BEY-Değildir
SOLLAKLAKA-Vayt Sen beni de yalancs okanyonun ha? Bu ne yasakti
BATAK ESE-Elendi, biliyo musumue ki, ben bunun daha bdmun nelerini buran Durun, size deyive
reyim Bekçi oldugumdan için geceleri mahallede dolanırken buna çat pat çak sokak ortanda rast
geliyorum. Bir kere kendiciğine "nereden geliyosun" diye soracak oldum ana negaruluk vir iy
Taratondan geliyon" demesin mi? Bu beni maskaralga alme değil de ne demektie? Bakin gushmaga
TS
MUSTAK BEY-Vay forsetli adam vay?
BATAK ESE-Fees ath adam sensin, ulan hayvan Bana me kon ita syyip durga Simdi sana fan fin
demeyl gösteriran
BOLLAKLAKA-Bu herf hem edepsiz, hem deli
DATAK ESE-Beram akhya kahrsa hem hapishaneye koymak, hem tamarhaneye
IBOLLAKLAKA-Bana
mayalim. Artak istemeyin!
MAHALLEL-Istemeyiz!
HORKY
bullaklaka önce Mostak Bey ile Sakine Hanyn nikahum krydiğini söyler. Anaya gim Hikmet Bey
imaga Mistak Bey'in aslinda Kumru Hamm'i sevdigiel ve ceunds nikihlandigim zannettiğini ifade
ederumun üzerine yanbşliği düzeltilmesi için imagig kimseye belli etmedien para verince imam
söylediklerinden vargeçer thullaktika duruma daluyante anladigins söyleyip Mogtak Bey'i
yaşça büyük değil boyca buyuk kardeşle nikahladigim mahalleliye açıklar Mahalleli yaplan açıkla
madan hoşnut olur ve Müstak Bley Kumna Hanim'a kavuşur Mahallels damadi tebrik eder. Sorunun
gelmesi herkesi memnun eder. Ancak Kumru Hanim sessizce aglamaktadır. Bu mathu anda oman
datantüsüne anlam veremeyen Müstak Bey payt
garsanus, her peyden evvel edeysiz itim alalim da bir daha mahallede oturt
Aşağsda, Kumru Hanim'in üzüntüsünün nedesini anlatan ve Hikmat Bey'in gelin ile damadın ya
nandan ayrılmadan ance Müstak Bey'e yaptıs ayanların yer aldığı bölümleri okuyacaksın.
SEKIZINCI FIKRA
Müstak Bex Hikmet Efendi, Ziba Dudu.
Habbe Kadun, Kummu Ham, Dulla
Batak Atak Kie, Mahalleli
HABBE KADIN (Kamu Hann's hie latlale getirir A, kdh after ghi derini ngagurur, Aih bir eliyle yltäni kaps
yop parmakların arendan yau yaus Magdak Bey'r halar)-iste efendim, asil gelin hanum
EBULLAKLAKA (Habte Kadona)-Oneye aglyor? Sakan damat beyimizi istememlik etsin?
HABBE KADIN (Kumru Hola kolal kulega faldetta )- Efendim, ağlamasanin sebebini sordum,
anladim. Oyle, sanmettiginis gibi değilmis
EBOLLAKLAKA-Eyy, nadm
HABBE KADIN-Ah, zavalls dertli tazecik! Evveli damat beye varamadim dive kahnından pek çok ağla
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri4.
Şiirimizdeki dorukların yanında yetenekli, en azından
Türk şiirini özümsemiş, kendi şiirini oluşturma yolunda
daha yolun başında sayılabilecek şairler de var. Bu da
şiir damarının kurumadığının bir göstergesi olarak
önem taşıyor bence. Öte yandan mantar gibi ortaya
çıkıp yiten ya da ur gibi büyüyen, has şiiri kemiremese
de yazınsal işlev açısından zararlı, engelleyici olabilen
bir şiir çoğaltılmakta. Hep aynı şiirin altına değişik
değişik imzalar attıkları duygu ve izlenimi veren
kalabalık birileri var.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Yinelemelerden ibaret olmak V
B) Ayırt edici özellik taşımamak
C) Kişisel bir mührü ifade etmemek
DÇağının sınırlarını aşamamak
E) Taklidin dar kalıplarında kalmak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özelliklerinlışlığı
atin-
ve-
mat
e-
i,
le
Alafra
ticare
ama
14. Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi, edebiyatına
cının topluma bir ahlaksal değeri ya da bir duyguyu a
Buna göre Tanzimat sanatçılarının amacı aşağıda
latma olduğunu belirtirir.
kilerden hangisidir?
A) Okuyucunun güzel vakit geçirmesini sağlamak
B) Sanatsal yeteneklerini açıkça ortaya koymak
C) Toplumun sanat etkinliklerine ilgi duymasını sağla
mak
D) Toplumun doğruları öğrenip benimsemesini sağla
mak
E) Tarihi konuları basit hikâyeler biçiminde anlatmak
Roma
iyiler
son
köt
Yaz
Ya
ge
K
Tan
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri22231223
14. Ne güzel söylemiş D.H. Lawrence (1) "Çok biliyoruz ama
az duyuyoruz." Çağımızın anlamı (1) özü biraz da bu
sözde. Bilgiçlik, baştan başa bilgiçlik (III) Duyarlık, gerçek
bir duygululuk çirkin hatta ayıp. Sonuç şudur (1)
Duymadan bilinmez (V)
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangilerine
aynı noktalama işareti getirilmelidir?
A) ve III
B) I ve IV
D ve V
E) Il ve V
C) II ve I
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri14 Şair, insanda kendisinden önce bilinmeyen birtakım duygular
bulan kisi midir? Hayır hiçbir sanatcı insanlıkta yeni bir duygu
bulamaz, yeni bir duygu yaratamaz. Zaten var olan duyguları
söyler. Ancak öyle bir söyler ki biz o duyguların o şairin söy
lediğinden başka türlü söylenemeyeceğini, o sairin duygulara
en uygun söyleyişi bulduğunu sanırız. Asıl şair, eskimeyen,
ölmeyen şair işte böyle şairdir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir şairi ölüm-
süzlüğe ulaştırır?
insanlara yeni duygular aşılaması
Yeni sözcükler kullanmaya özen göstermesi
Biçimin özün önüne geçmesine engel olması
Duyguları, özgün bir üslupla işlemesi
Evrensel boyuttaki konulara ağırlık vermesi