Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

cevaplayınız
Siz de bazen nesnelerin sizinle dalga geçtiğini düşünür
müsünüz? Bir türlü açılmayan bir kapı, masadan düşüp
duran silgi, en gerekli durumda donup kalan telefon
sizi de öfkelendiriyor mu? Böyle bir durumda, nesne-
leri kişileştirme taraftarıyız. Sanki söz konusu nesneler
bizi bezdirmek için böyle davranıyorlardır. Üstelik ne-
redeyse bu nesneler tarafından aşağılandığımızı dü-
şünürüz. Başka insanlar tarafından onaylanan zeka-
mızın ya da bulunduğumuz mevki veya makamımızın
yok sayıldığı hissine kapılırız. Bu hissin, başka insanla-
rin gizliden gizliye bizimle alay ettiğinde beliren acıya
benzerliği dikkat çekicidir.
40. Bu p
39. Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) insanlar içinde bulunduğu durumdan hareketle
nesnelere anlam yüklerler.
B) Nesnelerin nedensiz hareketleri, insanı etkileye-
bilmektedir.
insanların kimi yanılsamaları, acı çekmelerine yol
açar.
D) Nesnelere hareket gücü kazandıranlar, kendiyle
barışık olmayanlardır.
E) İnsanlar, bazen, öfkelerini farklı nesnelere yönlen-
dirirler.
IL
IN
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
cevaplayınız Siz de bazen nesnelerin sizinle dalga geçtiğini düşünür müsünüz? Bir türlü açılmayan bir kapı, masadan düşüp duran silgi, en gerekli durumda donup kalan telefon sizi de öfkelendiriyor mu? Böyle bir durumda, nesne- leri kişileştirme taraftarıyız. Sanki söz konusu nesneler bizi bezdirmek için böyle davranıyorlardır. Üstelik ne- redeyse bu nesneler tarafından aşağılandığımızı dü- şünürüz. Başka insanlar tarafından onaylanan zeka- mızın ya da bulunduğumuz mevki veya makamımızın yok sayıldığı hissine kapılırız. Bu hissin, başka insanla- rin gizliden gizliye bizimle alay ettiğinde beliren acıya benzerliği dikkat çekicidir. 40. Bu p 39. Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) insanlar içinde bulunduğu durumdan hareketle nesnelere anlam yüklerler. B) Nesnelerin nedensiz hareketleri, insanı etkileye- bilmektedir. insanların kimi yanılsamaları, acı çekmelerine yol açar. D) Nesnelere hareket gücü kazandıranlar, kendiyle barışık olmayanlardır. E) İnsanlar, bazen, öfkelerini farklı nesnelere yönlen- dirirler. IL IN
Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler, merkezinde
hükümet konağının bulunduğu meydana çıkıyordu. Hükümet
konağı en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşı-
sında hükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye
binası ile şehir parkı birbirine bitişikti. Parkın içinde yaz kış
yeşilliğini koruyan elliye yakın büyük çam ağacı vardı. İlçedeki
iki bankanın reklam amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların al-
tinda duruyordu.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine.
varılamaz?
A) Betimleyici bir yol izlenmiştir.
By Ikilemeye yer verilmiştir.
C) Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
D) Anlatıma duygular katılmıştır.
E) Sifat tamlaması kullanılmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler, merkezinde hükümet konağının bulunduğu meydana çıkıyordu. Hükümet konağı en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşı- sında hükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye binası ile şehir parkı birbirine bitişikti. Parkın içinde yaz kış yeşilliğini koruyan elliye yakın büyük çam ağacı vardı. İlçedeki iki bankanın reklam amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların al- tinda duruyordu. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine. varılamaz? A) Betimleyici bir yol izlenmiştir. By Ikilemeye yer verilmiştir. C) Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır. D) Anlatıma duygular katılmıştır. E) Sifat tamlaması kullanılmıştır.
33.
Olmuyor, ne yapsam olmuyor,
Bu kaçıncı ayrılık akşamı
Duvarda asılı resminle bir benden,
ayır
Bir sen geçiyor,
Kaç mevsim, kaç mektup yaktım da bilmedin
Hasretinden ölmedim,
Geçecek bütün bunlar geçecek
İnanma yalan hepsi sevgilim
Bu dizelerde hangi ses olayının örneği yoktur?
A) Ünlü düşmesi
B) Ünsüz sertleşmesi
C) Kaynaştırma ünsüzü
Ünsüz değişimi
EXÜnlü daralması ✓
yumuşama
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
33. Olmuyor, ne yapsam olmuyor, Bu kaçıncı ayrılık akşamı Duvarda asılı resminle bir benden, ayır Bir sen geçiyor, Kaç mevsim, kaç mektup yaktım da bilmedin Hasretinden ölmedim, Geçecek bütün bunlar geçecek İnanma yalan hepsi sevgilim Bu dizelerde hangi ses olayının örneği yoktur? A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz sertleşmesi C) Kaynaştırma ünsüzü Ünsüz değişimi EXÜnlü daralması ✓ yumuşama
Gazeteci: Bir şiiri okuyup bitirdikten sonra ne kalır eli-
mizde?
Şair: Elimizde bir şey kalmaz. Kimi zaman bir şiirin tümü
ya da birkaç dizesi belleğimizde kalır ama bunlardan
daha baskın olanı, bir şiirin belleğimizde bıraktığı anıdır.
Bunu bir renk anısına, bir davranış anısına benzetebili-
riz. Neyin rengi, nasıl bir davranıştı unutsak da onun yeri
kalmıştır düşüncemizde, duygumuzda. Benzeri olmayan
bir yer... Sonra bir gün o yer, hangi nedendense bize
kendini duyuruverir.
Gazeteci: Her ozanın kendine özgü bir dili olmalı mıdır?
Şair: Ozan, kendine özgü bir dil aramaz, aramamalı-
dır. Ozanın dili, kişiliği demektir. Kişilik nasıl aranmakla
bulunmazsa şiir dili de özenerek oluşturulamaz. Aykırı
görülecek ama ozan, dilini aştıkça dilini bulur; kişiliğini
aştıkça kişiliğini bulur. Bunların ötesine geçebilmektir
başarı. Kimi ozan için de özel bir dil gerekmez.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şa-
irin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
AY Şair, anlattığı tek kişide tüm insanlığın duygularını
yansıtan kişidir ve şiir her dizesiyle insanlığa mesaj
veren sanattır.
B) Bir şiirin sanatsal bir nitelik taşıması, onun şiire kişi-
lik kazandıran bir şair tarafından yazılması koşuluna
bağlıdır.
C) Dence şiirin işlevi, ele aldığı gerçekliği başka düz-
lemlere dil aracılığıyla taşıma becerisini gösterebil-
mektir.
D) Şiir, kalıplardan ve kurallardan uzak olacak kadar es-
tetikle; şair de bunun yeteneğiyle donatılmıştır.
E) Şiirin hafızalarda yer edinebilmesi, ozanının olumlu
bir kişiliğe sahip olmasıyla yakından ilişkilidir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Gazeteci: Bir şiiri okuyup bitirdikten sonra ne kalır eli- mizde? Şair: Elimizde bir şey kalmaz. Kimi zaman bir şiirin tümü ya da birkaç dizesi belleğimizde kalır ama bunlardan daha baskın olanı, bir şiirin belleğimizde bıraktığı anıdır. Bunu bir renk anısına, bir davranış anısına benzetebili- riz. Neyin rengi, nasıl bir davranıştı unutsak da onun yeri kalmıştır düşüncemizde, duygumuzda. Benzeri olmayan bir yer... Sonra bir gün o yer, hangi nedendense bize kendini duyuruverir. Gazeteci: Her ozanın kendine özgü bir dili olmalı mıdır? Şair: Ozan, kendine özgü bir dil aramaz, aramamalı- dır. Ozanın dili, kişiliği demektir. Kişilik nasıl aranmakla bulunmazsa şiir dili de özenerek oluşturulamaz. Aykırı görülecek ama ozan, dilini aştıkça dilini bulur; kişiliğini aştıkça kişiliğini bulur. Bunların ötesine geçebilmektir başarı. Kimi ozan için de özel bir dil gerekmez. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şa- irin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? AY Şair, anlattığı tek kişide tüm insanlığın duygularını yansıtan kişidir ve şiir her dizesiyle insanlığa mesaj veren sanattır. B) Bir şiirin sanatsal bir nitelik taşıması, onun şiire kişi- lik kazandıran bir şair tarafından yazılması koşuluna bağlıdır. C) Dence şiirin işlevi, ele aldığı gerçekliği başka düz- lemlere dil aracılığıyla taşıma becerisini gösterebil- mektir. D) Şiir, kalıplardan ve kurallardan uzak olacak kadar es- tetikle; şair de bunun yeteneğiyle donatılmıştır. E) Şiirin hafızalarda yer edinebilmesi, ozanının olumlu bir kişiliğe sahip olmasıyla yakından ilişkilidir.
4. UNITE
lara
4. ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükleri yazınız.
Halk tarafından oluşturulan genellikle olağanüstü olayların anlatıldığı kuşaktan kuşağa aktar
denir.
•
●
Masallar..... ........... Ve
Masal kahramanları
Kahramanları hayvanlar ve bitkiler olan, sonunda bir öğüt veren hikâyelere.
Türk masallarında en tanınmış masal kahramanı
2. Aşağıda verilenleri birbirleriyle doğru şekilde eşleştiriniz.
La Fontaine Masalları
motifler içermez.
Grimm Kardeşler Masalları
Andersen Masalları
D) Olayın geçtiği yer ve zaman bellidir.
E) Kahramanlar olağanüstü özellikler gösterir.
gibi olağanüstü kişilerdir.
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
3. Masalla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Bir tekerlemeyle başlar.
B) Masalın sonunda iyiler kazanır.
C) Anonimdir.
124
Kibritçi Kız
Şehir Faresi ve Tarla Faresi
Aslan ile Fare
4. Aşağıdakilerden hangisi masalların bölümlerinden biridir?
A) Döşeme
B) Kişiler
C) Mekân
D) Olay örgüsü
5. Bir masaldaki tekerleme bölümünün esas görevi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dinleyicilerin dikkatini farklı bir yöne çekmek
B) Dinleyicileri masala hazırlamak
C) Dinleyicileri eğlendirmek
D) Dinleyicilerin hayal gücünü artırmak
E) Söz oyunları yapmak
ya
E) Zama
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
4. UNITE lara 4. ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükleri yazınız. Halk tarafından oluşturulan genellikle olağanüstü olayların anlatıldığı kuşaktan kuşağa aktar denir. • ● Masallar..... ........... Ve Masal kahramanları Kahramanları hayvanlar ve bitkiler olan, sonunda bir öğüt veren hikâyelere. Türk masallarında en tanınmış masal kahramanı 2. Aşağıda verilenleri birbirleriyle doğru şekilde eşleştiriniz. La Fontaine Masalları motifler içermez. Grimm Kardeşler Masalları Andersen Masalları D) Olayın geçtiği yer ve zaman bellidir. E) Kahramanlar olağanüstü özellikler gösterir. gibi olağanüstü kişilerdir. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler 3. Masalla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Bir tekerlemeyle başlar. B) Masalın sonunda iyiler kazanır. C) Anonimdir. 124 Kibritçi Kız Şehir Faresi ve Tarla Faresi Aslan ile Fare 4. Aşağıdakilerden hangisi masalların bölümlerinden biridir? A) Döşeme B) Kişiler C) Mekân D) Olay örgüsü 5. Bir masaldaki tekerleme bölümünün esas görevi aşağıdakilerden hangisidir? A) Dinleyicilerin dikkatini farklı bir yöne çekmek B) Dinleyicileri masala hazırlamak C) Dinleyicileri eğlendirmek D) Dinleyicilerin hayal gücünü artırmak E) Söz oyunları yapmak ya E) Zama
TÜRKÇE TESTİ
33. Haçlı Seferleri, Avrupalılar için, kendilerinden farklı
ve üstün başkaları olduğu, kendi dünyaları dışında
başka bir dünyanın da bulunduğu bilincinin baş-
langıcıdır. Haçlı Seferleri'ne kadar Avrupalılarda
"Doğu" ve "Batı" kavramlarının bugünkü anlamlarına
benzer bir karşılığı yoktu. Avrupalıların karşılaştıkla-
ri bu yeni dünya, Doğu'dur; bu "Doğu" ise kendile-
rinden uygarlık ve kültür bakımından daha gelişmiş
ve ileri bir "Doğu"dur, bu yüzden henüz "üstün Batı"
anlayışı yoktur. Ama Avrupalılar kendilerinin artık
"Batı" olduğunu düşünmeye başladılar. Bugün an-
ladığımız anlamıyla "Doğu" ve "Batı" kavramları ilk
kez o dönemde ortaya çıkmıştır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinde değinil-
memiştir?
A) Haçlı Seferleri sonucu Batılıların Doğu'daki üs-
tün kültürü kendi ülkelerine taşıdıklarına
Haçlı Seferleri'nin, bir uygarlık biçimi anlamın-
daki Doğu ve Batı kavramlarının oluşmasına yol
açtığına
Batılıların, Doğu'nun kendilerinden daha ileri bir A
aşamada olduğunu Haçlı Seferleri ile fark ettik-
lerine
La
D) Dünyanın sadece kendi yaşadıkları topraklardan
ibaret olmadığını Batılılara Haçlı Seferleri'nin öğ-
rettiğine
E) Haçlı Seferleri'nin, Batımarın düşünce yapıların-
da bir yeniliğe yol açtığına
34. B
ÇI
u
m
C
A
A
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TÜRKÇE TESTİ 33. Haçlı Seferleri, Avrupalılar için, kendilerinden farklı ve üstün başkaları olduğu, kendi dünyaları dışında başka bir dünyanın da bulunduğu bilincinin baş- langıcıdır. Haçlı Seferleri'ne kadar Avrupalılarda "Doğu" ve "Batı" kavramlarının bugünkü anlamlarına benzer bir karşılığı yoktu. Avrupalıların karşılaştıkla- ri bu yeni dünya, Doğu'dur; bu "Doğu" ise kendile- rinden uygarlık ve kültür bakımından daha gelişmiş ve ileri bir "Doğu"dur, bu yüzden henüz "üstün Batı" anlayışı yoktur. Ama Avrupalılar kendilerinin artık "Batı" olduğunu düşünmeye başladılar. Bugün an- ladığımız anlamıyla "Doğu" ve "Batı" kavramları ilk kez o dönemde ortaya çıkmıştır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinde değinil- memiştir? A) Haçlı Seferleri sonucu Batılıların Doğu'daki üs- tün kültürü kendi ülkelerine taşıdıklarına Haçlı Seferleri'nin, bir uygarlık biçimi anlamın- daki Doğu ve Batı kavramlarının oluşmasına yol açtığına Batılıların, Doğu'nun kendilerinden daha ileri bir A aşamada olduğunu Haçlı Seferleri ile fark ettik- lerine La D) Dünyanın sadece kendi yaşadıkları topraklardan ibaret olmadığını Batılılara Haçlı Seferleri'nin öğ- rettiğine E) Haçlı Seferleri'nin, Batımarın düşünce yapıların- da bir yeniliğe yol açtığına 34. B ÇI u m C A A
3. Sözcüğün parçalanamayan en küçük yapı taşı kök-
tür ve isim kökü, fiil kökü olmak üzere ikiye ayrılır.
Aşağıdaki cümlelerde verilen altı çizili sözcük-
lerden hangisinin kökü fiil değildir?
A) Sırlarını gizle, diye beni her zaman uyarması
bazen hata yapmamı engellemiştir.
B) Film, kahramanımızın yaşadığı yerden sürgün
edilmesiyle başlamıştır.
C) Onun derslerine bu kadar çok çalışması ve ve-
rim alması bizleri mutlu ediyor.
D) Uykusunun ağır olması, sabah erken kalkmasını
oldukça zorlaştırmaktaydı.
E) Bir köşede suskun durmasından canının sıkkın
V olduğu anlaşılıyordu.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
3. Sözcüğün parçalanamayan en küçük yapı taşı kök- tür ve isim kökü, fiil kökü olmak üzere ikiye ayrılır. Aşağıdaki cümlelerde verilen altı çizili sözcük- lerden hangisinin kökü fiil değildir? A) Sırlarını gizle, diye beni her zaman uyarması bazen hata yapmamı engellemiştir. B) Film, kahramanımızın yaşadığı yerden sürgün edilmesiyle başlamıştır. C) Onun derslerine bu kadar çok çalışması ve ve- rim alması bizleri mutlu ediyor. D) Uykusunun ağır olması, sabah erken kalkmasını oldukça zorlaştırmaktaydı. E) Bir köşede suskun durmasından canının sıkkın V olduğu anlaşılıyordu.
Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat edebiyatının
genel özelliklerinden biri değildir?
A) Adını 1839 yılında ilan edilen Tanzimat
Fermanı'ndan alması
2
B) Birinci dönemde daha çok toplumcu ve siyasi bir
amaca yönelik eserler verilmesi
C) İkinci dönemde bireysel ve felsefi konulara ağırlık
verilmesi
D) Dilin sadeleştirilmesinde büyük yenilikler yapıl-
masi
E) Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade Ek-
rem, Abdülhak Hamit ve Samipaşazade Sezai
adlı sanatçılardan oluşması
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat edebiyatının genel özelliklerinden biri değildir? A) Adını 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı'ndan alması 2 B) Birinci dönemde daha çok toplumcu ve siyasi bir amaca yönelik eserler verilmesi C) İkinci dönemde bireysel ve felsefi konulara ağırlık verilmesi D) Dilin sadeleştirilmesinde büyük yenilikler yapıl- masi E) Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade Ek- rem, Abdülhak Hamit ve Samipaşazade Sezai adlı sanatçılardan oluşması
Paragraf
Çöz
1. İnsanoğlu göçebelikten kurtulup yerleşik
düzene tarım devrimiyle girdi. Eker, biçer,
üretir canlı olmasının benliğinde oluşturdu-
ğu dönüşüm, korkunç bir aşamayı vurguladı.
Çıkardığı sesleri konuşmaya dönüştürüp dil
ile iletişimi kurduğunda insanlaşma yolunda
şaşılası bir adım daha attı. Yazıyı bulması,
konuşmaları taş, tahta, bez üzerine işleyip
ölümsüzleştirmesi ise olağanüstü bir atılımdı.
Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Uygarlık yolunda atılan en önemli adım
yazının bulunmasıdır.
B) Yerleşik düzende yaşamayan toplumla-
rin gelişmesi zaman alır.
C) İnsanoğlu tarih boyunca sürekli savaş-
mıştır.
D) İnsanlık belli aşamalardan geçerek bu-
günkü düzeyine ulaşmıştır.
E) İnsanlığın bugünkü düzeyine ulaşmasın-
da en önemli etken şüphesiz insandır.
(4444 D
3.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Paragraf Çöz 1. İnsanoğlu göçebelikten kurtulup yerleşik düzene tarım devrimiyle girdi. Eker, biçer, üretir canlı olmasının benliğinde oluşturdu- ğu dönüşüm, korkunç bir aşamayı vurguladı. Çıkardığı sesleri konuşmaya dönüştürüp dil ile iletişimi kurduğunda insanlaşma yolunda şaşılası bir adım daha attı. Yazıyı bulması, konuşmaları taş, tahta, bez üzerine işleyip ölümsüzleştirmesi ise olağanüstü bir atılımdı. Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağı- dakilerden hangisidir? A) Uygarlık yolunda atılan en önemli adım yazının bulunmasıdır. B) Yerleşik düzende yaşamayan toplumla- rin gelişmesi zaman alır. C) İnsanoğlu tarih boyunca sürekli savaş- mıştır. D) İnsanlık belli aşamalardan geçerek bu- günkü düzeyine ulaşmıştır. E) İnsanlığın bugünkü düzeyine ulaşmasın- da en önemli etken şüphesiz insandır. (4444 D 3.
1.
Paragraf
Çöz
Son yıllarda, bazı yazarlar kötümserliği bir
kusur, iyimserliği ise yüce bir şey olarak gös-
termeye başladı. Geleceğin iyi olmasından
söz etmeyen yazarları yerden yere vurdular.
Çok yanlış bir şey yaptılar! İyimserlik de kö-
tümserlik de sanatta bir değer ölçütü değildir.
Benim anlattıklarımdaki karamsar atmosfer,
yaşananların bir sonucu, Gerçekten de hangi
açıdan bakarsanız bakın gördüklerimiz bize
umuttan çok umutsuzluk, mutluluktan çok
keder veriyor. Ben son yıllarda yaşananlar-
dan hiç memnun kalmadım ve bunlar doğal
olarak yazdıklarıma da yansıdı.
Yazarın bu sözleri söyleme amacı nedir?
A) İyimser yazarlara tepki göstermek.
B) Güncel edebiyatın durumunu değerlen-
dirmek.
C) Yapıtlarının reklamını yapmak.
D) Kendisini yazmaya iten şeyleri açıklamak.
E) Yapıtlarındaki karamsar havanın neden-
lerini açıklamak.
KAT YAYINLARI
3.
4
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
1. Paragraf Çöz Son yıllarda, bazı yazarlar kötümserliği bir kusur, iyimserliği ise yüce bir şey olarak gös- termeye başladı. Geleceğin iyi olmasından söz etmeyen yazarları yerden yere vurdular. Çok yanlış bir şey yaptılar! İyimserlik de kö- tümserlik de sanatta bir değer ölçütü değildir. Benim anlattıklarımdaki karamsar atmosfer, yaşananların bir sonucu, Gerçekten de hangi açıdan bakarsanız bakın gördüklerimiz bize umuttan çok umutsuzluk, mutluluktan çok keder veriyor. Ben son yıllarda yaşananlar- dan hiç memnun kalmadım ve bunlar doğal olarak yazdıklarıma da yansıdı. Yazarın bu sözleri söyleme amacı nedir? A) İyimser yazarlara tepki göstermek. B) Güncel edebiyatın durumunu değerlen- dirmek. C) Yapıtlarının reklamını yapmak. D) Kendisini yazmaya iten şeyleri açıklamak. E) Yapıtlarındaki karamsar havanın neden- lerini açıklamak. KAT YAYINLARI 3. 4
15. Uzmanlar, kararında alındığında pek çok faydası olan
1
O
bitki çaylarının günaşırı içilmesini öneriyor. Ülkemizde
||
en çok tercih edilen ve özellikle soğuk algınlığına bire bir
|||
gelen bitki çayı olan ıhlamur bile fazla tüketildiğinde
böbrekleri yoruyor. İkinci sırada gelen rezene aşırı tüke-
IV +
binet
tildiğinde ise tansiyonun düşmesine yol açıyor. Yine
favori içeceklerimizden olan kuşburnu da sanıldığı ka-
V
dar masum değil.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin ya-
Zımı yanlıştır?
AT
B) II
DYN EX
C) III
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
15. Uzmanlar, kararında alındığında pek çok faydası olan 1 O bitki çaylarının günaşırı içilmesini öneriyor. Ülkemizde || en çok tercih edilen ve özellikle soğuk algınlığına bire bir ||| gelen bitki çayı olan ıhlamur bile fazla tüketildiğinde böbrekleri yoruyor. İkinci sırada gelen rezene aşırı tüke- IV + binet tildiğinde ise tansiyonun düşmesine yol açıyor. Yine favori içeceklerimizden olan kuşburnu da sanıldığı ka- V dar masum değil. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin ya- Zımı yanlıştır? AT B) II DYN EX C) III
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçültme sıfatı kullanıl-
mamıştır?
A) Ufacık görünüyorduk eminim dağın tepesinden.
B) Sarımtırak bir elbise giyip gitmişti düğüne.
e) Küçürek bir mahalleden geçiyorduk yürüyerek.
D) Ayvanın ekşimsi tadını çok sevdiğini söylerdi.
E) Irice bir değnekle yabani hayvanları kovalıyordu adam.
AINTDIERER
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçültme sıfatı kullanıl- mamıştır? A) Ufacık görünüyorduk eminim dağın tepesinden. B) Sarımtırak bir elbise giyip gitmişti düğüne. e) Küçürek bir mahalleden geçiyorduk yürüyerek. D) Ayvanın ekşimsi tadını çok sevdiğini söylerdi. E) Irice bir değnekle yabani hayvanları kovalıyordu adam. AINTDIERER
27. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, ötekilerden fark-
li bir birleşik eylemdir?
Eğer ödevini burada yapmak istersen benim bilgisayarımı
alabilirsin.
B) Tatil için gittiğimiz şehrin hiç bilmediğimiz sokaklarında kay-
bolduk.
C)) Biz daha evden çıkma hazırlıkları yaparken otobüs evin önün-
den geçiverdi.
D) Sabahleyin manzaranın güzelliğini görünce hepimiz dona-
kaldık.
E) Buradaki mağaralardan birinde büyük bir hazine olduğu halk
arasında anlatılagelir.
Paylaşım Y
7
30
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
27. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, ötekilerden fark- li bir birleşik eylemdir? Eğer ödevini burada yapmak istersen benim bilgisayarımı alabilirsin. B) Tatil için gittiğimiz şehrin hiç bilmediğimiz sokaklarında kay- bolduk. C)) Biz daha evden çıkma hazırlıkları yaparken otobüs evin önün- den geçiverdi. D) Sabahleyin manzaranın güzelliğini görünce hepimiz dona- kaldık. E) Buradaki mağaralardan birinde büyük bir hazine olduğu halk arasında anlatılagelir. Paylaşım Y 7 30
3.
Paragraf
Çöz
Okumak, insan için en kolay ve en etkili öğ-
renme yoludur. Gelişmiş ülke toplumları, sa-
hip oldukları bilgilerin % 60'ını bu yolu kulla-
narak edinmişlerdir. Geri kalmış toplumların
karşılaştıkları sorunların birçoğunun kayna-
ğında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Geri
kalmış toplumlarda kişiler, okuyarak geçire-
bilecekleri zamanı çoğunlukla yararsız işlerle
harcamaktadırlar.
Yukarıdaki parçada vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilgi edinmek için okumak gerekir.
B) Kitap okumayan toplumlar geri kalmaya
mahkumdur.
C) Zamanını verimli kullanan insan her
alanda başarıya ulaşır.
D)
Eğitim kişinin çabasıyla ilgilidir.
E) İnsan okudukça ve yeni şeyler öğrendik-
çe daha mutlu olur.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
3. Paragraf Çöz Okumak, insan için en kolay ve en etkili öğ- renme yoludur. Gelişmiş ülke toplumları, sa- hip oldukları bilgilerin % 60'ını bu yolu kulla- narak edinmişlerdir. Geri kalmış toplumların karşılaştıkları sorunların birçoğunun kayna- ğında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Geri kalmış toplumlarda kişiler, okuyarak geçire- bilecekleri zamanı çoğunlukla yararsız işlerle harcamaktadırlar. Yukarıdaki parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilgi edinmek için okumak gerekir. B) Kitap okumayan toplumlar geri kalmaya mahkumdur. C) Zamanını verimli kullanan insan her alanda başarıya ulaşır. D) Eğitim kişinin çabasıyla ilgilidir. E) İnsan okudukça ve yeni şeyler öğrendik- çe daha mutlu olur.
B) Yaygın ve ortak bir anlayış benimseme
C) Kişileri tüm gerçekliğiyle olduğu gibi anlatma
D) Kendine özgü bir anlatım yolu bulma
E) Farklı görüş ve düşünceden okura ulaşma
yazma
18. Romanların sinema uyarlamalarının izleyiciyi tatmin etmesi
çok nadirer. Ben bu hayal kırıklığının iki sanat arasındaki tek-
nik ve dilsel ayrımlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Ro-
manların zaman aralıkları okuyucuya bağlı olarak değişir yani
herhangi bir zaman kısıtlaması yoktur. Sinemada ise zaman
kısıtlaması nedeniyle romandaki bazı karakterler ya da olay-
lar es geçilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçadaki altı çizi-
li sözcüklerden herhangi birini karşılayacak bir kullanım
yoktur?
C
Geçen yıl kiraladığımız bu ev, çok büyük olmasa da şim-
dilik bize yetiyor.
B) Yaz
m
B Bu sanat galerisinde, Rönesans Dönemi ressamlarına ait
az bulunan tablolardan var.
9
C) işverenin, çalışanların bazı taleplerini önemsememesi, mo-
ralleri bozmuştu.
Y
E)
20.
slık
Yarım saattir bakıyorum ama iki fotoğraf arasında hiçbir
fark göremiyorum.
Ülkede alınan bir kararla bazı ürünlerin marketlerde satıl-
ması sınırlandırıldı.
104
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
B) Yaygın ve ortak bir anlayış benimseme C) Kişileri tüm gerçekliğiyle olduğu gibi anlatma D) Kendine özgü bir anlatım yolu bulma E) Farklı görüş ve düşünceden okura ulaşma yazma 18. Romanların sinema uyarlamalarının izleyiciyi tatmin etmesi çok nadirer. Ben bu hayal kırıklığının iki sanat arasındaki tek- nik ve dilsel ayrımlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Ro- manların zaman aralıkları okuyucuya bağlı olarak değişir yani herhangi bir zaman kısıtlaması yoktur. Sinemada ise zaman kısıtlaması nedeniyle romandaki bazı karakterler ya da olay- lar es geçilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçadaki altı çizi- li sözcüklerden herhangi birini karşılayacak bir kullanım yoktur? C Geçen yıl kiraladığımız bu ev, çok büyük olmasa da şim- dilik bize yetiyor. B) Yaz m B Bu sanat galerisinde, Rönesans Dönemi ressamlarına ait az bulunan tablolardan var. 9 C) işverenin, çalışanların bazı taleplerini önemsememesi, mo- ralleri bozmuştu. Y E) 20. slık Yarım saattir bakıyorum ama iki fotoğraf arasında hiçbir fark göremiyorum. Ülkede alınan bir kararla bazı ürünlerin marketlerde satıl- ması sınırlandırıldı. 104
11. Gözlerin gözlerime değince
Felâketim olurdu ağlardım.
Beni sevmiyordun bilirdim.
Bir sevdiğin vardı duyardım...
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Zaman bildiren zarf-fiil
B) Sifat-fiil
C) Çekimli fiil
D) Ek fiil
E) Isim-fill
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
11. Gözlerin gözlerime değince Felâketim olurdu ağlardım. Beni sevmiyordun bilirdim. Bir sevdiğin vardı duyardım... Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Zaman bildiren zarf-fiil B) Sifat-fiil C) Çekimli fiil D) Ek fiil E) Isim-fill