Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

adece
dinize
taca-
çıkın.
pruma
iniz!
34. İtalya'ya bağlı Sardinya, Akdeniz'in ikinci en büyük adası. Sahillerin
1
bakir bırakıldığı, tarihi kalıntıların ve sosyal dokunun inatla modern
11
zamanlara direndiği bir kara parçası. Adada çobanların izlediği
güzergâhlarda yürümek yolcuları devasa deniz mağaralarına, arkeo-
Lin
lojik sürprizlere, sayısız doğa ve tarih hazinesine götürecektir. İnsan
UV
buraya gelmeden önce tipik bir Akdeniz adasından beklediklerini
unutmalı. Çünkü ada halkı ne kıyılarda yoğunlaşmış, pe de balıkçılığa
W
fazla meyletmiştir.
Yukarıdaki parçada yer alan virgüllerden hangisi yanlış kulla-
nılmıştır?
A) I
(B) H
DV
v
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
adece dinize taca- çıkın. pruma iniz! 34. İtalya'ya bağlı Sardinya, Akdeniz'in ikinci en büyük adası. Sahillerin 1 bakir bırakıldığı, tarihi kalıntıların ve sosyal dokunun inatla modern 11 zamanlara direndiği bir kara parçası. Adada çobanların izlediği güzergâhlarda yürümek yolcuları devasa deniz mağaralarına, arkeo- Lin lojik sürprizlere, sayısız doğa ve tarih hazinesine götürecektir. İnsan UV buraya gelmeden önce tipik bir Akdeniz adasından beklediklerini unutmalı. Çünkü ada halkı ne kıyılarda yoğunlaşmış, pe de balıkçılığa W fazla meyletmiştir. Yukarıdaki parçada yer alan virgüllerden hangisi yanlış kulla- nılmıştır? A) I (B) H DV v
21-22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Görkemli olduğu kadar gizemli şelaleyi görebilmek için saatlerdir
zor ve tehlikeli arazide yürüyordum, bu beni her zamanki gibi çok
heyecanlandırıyordu. 90 metreye yakın yüksekliğiyle Türkiye'nin
en yüksek kanyon şelalelerinden biri bekliyordu beni. Mersin'in Mut
ilçesi sınırlarında, Torosların eteklerinde saklanan, uzun süredir gor-
meyi istediğim ve ayrıntılı hazırlıklar yaptığım şelaleyle buluşmama
nihayet çok az bir zaman kalmıştı. Mut ilçesinin bu köşesini dört
yıl önce bir dergi için Dağlık Kilikya konusunu hazırladığım sıra-
da görme imkânı bulmuş ve çok etkilenmiştim. Bakir ormanları,
sağda solda göze çarpan devrilmiş ağaçları, dik kayalıkları ve o
derin sessizliğiyle insandan irak, neredeyse el değmemiş bir yöreydi
burası. Kestel Kanyonu'nu görüntülemek üzere bölgeye dönmeden
önce uzun süre bu coğrafyayı araştırdım ve üç boyutlu, uydudan
izleme yazılımının yardımıyla detaylıca inceledim. Kestel Kanyonu,
bu bozulmamış coğrafyanın gözlerden uzak doğa hazinesiydi. Y
şeklindeki kanyonun doğu kolunda Söğütözü Deresi, batı kolunda
Konarı Deresi akıyordu. Bu ikisi kanyon içinde birleşiyor ve Kestel
Kapızı Deresi adını alıyordu. İlginç yapısıyla benzerine az rastlanan
kanyonun orta bölümü, şelalesi ve çevresi, koruma altına alınmış; bu
el değmemişliğin bir nedeni de aslında bu. Kanyon, yaban keçileri
için de bir koruma ve üreme alanı, 2005 yılında kanyonun 4 bin 546
hektarlık bölümü yaban hayatı geliştirme sahası statüsüne alınmış.
23. Ulusal Singapur
bir grup bilim in
girerken çıkarc
---- başardı.
21. Bu parçadaki araştırmacı-gezgin hakkında aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Bu cümlede t
sıyla getirilm
A) önderliğin
B) liderliğin
öncülüğ
yönetim
(EY gözlem
Yeni yerler keşfetmekten haz almaktadır.
B) Araştırmalarında teknolojiden yararlanmaktadır.
Araştırma yaparken özenli ve detaycı bir tutum takınmaktadır.
D Doğa üzerine yaptığı bazı keşif ve araştırmaları okuyucuyla pay-
laşmaktadır.
B Doğadaki hayvanların korunması için çeşitli çalışmalar yürüt-
mektedir.
22. Bu parçada Kestel Kanyonu ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
24. sü
m
AMersin'in Mut ilçesinde yer alan yüksek bir kanyon şelalesine
sahip olduğuna
(B) Birden fazla derenin aktığı, doğal yapısını koruyan bir yer oldu-
duna
Yolları dağlık ve engebeli olduğundan ulaşım için özel araçlar
gerektiğine
Yapısı bakımından farklılıklar içerdiği için benzerine pek rast-
Manmadığına
d
İnsandan uzak bir alan olarak yaban hayvanlarına ev sahipliği
yaptığına
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
21-22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Görkemli olduğu kadar gizemli şelaleyi görebilmek için saatlerdir zor ve tehlikeli arazide yürüyordum, bu beni her zamanki gibi çok heyecanlandırıyordu. 90 metreye yakın yüksekliğiyle Türkiye'nin en yüksek kanyon şelalelerinden biri bekliyordu beni. Mersin'in Mut ilçesi sınırlarında, Torosların eteklerinde saklanan, uzun süredir gor- meyi istediğim ve ayrıntılı hazırlıklar yaptığım şelaleyle buluşmama nihayet çok az bir zaman kalmıştı. Mut ilçesinin bu köşesini dört yıl önce bir dergi için Dağlık Kilikya konusunu hazırladığım sıra- da görme imkânı bulmuş ve çok etkilenmiştim. Bakir ormanları, sağda solda göze çarpan devrilmiş ağaçları, dik kayalıkları ve o derin sessizliğiyle insandan irak, neredeyse el değmemiş bir yöreydi burası. Kestel Kanyonu'nu görüntülemek üzere bölgeye dönmeden önce uzun süre bu coğrafyayı araştırdım ve üç boyutlu, uydudan izleme yazılımının yardımıyla detaylıca inceledim. Kestel Kanyonu, bu bozulmamış coğrafyanın gözlerden uzak doğa hazinesiydi. Y şeklindeki kanyonun doğu kolunda Söğütözü Deresi, batı kolunda Konarı Deresi akıyordu. Bu ikisi kanyon içinde birleşiyor ve Kestel Kapızı Deresi adını alıyordu. İlginç yapısıyla benzerine az rastlanan kanyonun orta bölümü, şelalesi ve çevresi, koruma altına alınmış; bu el değmemişliğin bir nedeni de aslında bu. Kanyon, yaban keçileri için de bir koruma ve üreme alanı, 2005 yılında kanyonun 4 bin 546 hektarlık bölümü yaban hayatı geliştirme sahası statüsüne alınmış. 23. Ulusal Singapur bir grup bilim in girerken çıkarc ---- başardı. 21. Bu parçadaki araştırmacı-gezgin hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bu cümlede t sıyla getirilm A) önderliğin B) liderliğin öncülüğ yönetim (EY gözlem Yeni yerler keşfetmekten haz almaktadır. B) Araştırmalarında teknolojiden yararlanmaktadır. Araştırma yaparken özenli ve detaycı bir tutum takınmaktadır. D Doğa üzerine yaptığı bazı keşif ve araştırmaları okuyucuyla pay- laşmaktadır. B Doğadaki hayvanların korunması için çeşitli çalışmalar yürüt- mektedir. 22. Bu parçada Kestel Kanyonu ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? 24. sü m AMersin'in Mut ilçesinde yer alan yüksek bir kanyon şelalesine sahip olduğuna (B) Birden fazla derenin aktığı, doğal yapısını koruyan bir yer oldu- duna Yolları dağlık ve engebeli olduğundan ulaşım için özel araçlar gerektiğine Yapısı bakımından farklılıklar içerdiği için benzerine pek rast- Manmadığına d İnsandan uzak bir alan olarak yaban hayvanlarına ev sahipliği yaptığına
25. Komedyen, aktör ve yapımer Bob Odenkirk'ün geçtiğimiz günlerde
Holden Kitap'tan neşredilen (yayımlanan) ani Kitabi Komedi Kome-
di Komedi Dram, ünlü (tanınmış) ismin çocukluktan günümüze uzanan
heyecan dolu hikâyesini okurlarla buluşturuyor. Adını film ve diziler-
de aldığı rollerle duyuran Bob Odenkirk, muvaffakiyetin (başarının)
III
kişiye bir anda gelmediğini, onun için ne denli büyük mücadele (savaşım)
W
verilmesi gerektiğini hayat hikayesiyle ortaya koymus (gündeme
V
getirmiş) bir isim.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç
içinde verilenle uyuşmamaktadır?
C) III
2
B
g/₁v
IV
E) V
28
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
25. Komedyen, aktör ve yapımer Bob Odenkirk'ün geçtiğimiz günlerde Holden Kitap'tan neşredilen (yayımlanan) ani Kitabi Komedi Kome- di Komedi Dram, ünlü (tanınmış) ismin çocukluktan günümüze uzanan heyecan dolu hikâyesini okurlarla buluşturuyor. Adını film ve diziler- de aldığı rollerle duyuran Bob Odenkirk, muvaffakiyetin (başarının) III kişiye bir anda gelmediğini, onun için ne denli büyük mücadele (savaşım) W verilmesi gerektiğini hayat hikayesiyle ortaya koymus (gündeme V getirmiş) bir isim. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? C) III 2 B g/₁v IV E) V 28
23. Ulusal Singapur Üniversitesinden Profesör Soundarya Ramesh
bir grup bilim insanı, yaptıkları çalışmayla anahtarın kapı kilidine
girerken çıkardığı sesi dinleyerek anahtarın çalışan bir kopyasını
başardı.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sıra-
sıyla getirilmelidir?
A) önderliğinde - keşfetmeyi
B) liderliğinde - üretmeyi
öncülüğünde - tedarik etmeyi
yönetiminde - pazarlamayı
EY gözleminde - elde etmeyi
SYUR
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
23. Ulusal Singapur Üniversitesinden Profesör Soundarya Ramesh bir grup bilim insanı, yaptıkları çalışmayla anahtarın kapı kilidine girerken çıkardığı sesi dinleyerek anahtarın çalışan bir kopyasını başardı. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sıra- sıyla getirilmelidir? A) önderliğinde - keşfetmeyi B) liderliğinde - üretmeyi öncülüğünde - tedarik etmeyi yönetiminde - pazarlamayı EY gözleminde - elde etmeyi SYUR
20. Aşağıdaki dizelerin hangisinde özellikle Tanzimat Dö-
nemi'ne özgü bir kavram yoktur?
A) Beslemişken bu kadar âdemi ihsânı ile
Gitt bi-gare vatan ağlayarak şânı ile
B) Vâr iken meşverete milletin isti'dâdı
Kime verdi bakınız devlet-i istibdâdi
C) Sineme dâğ açan ağyâr değil yâr elidir
Sorma hâlim yüreğim yârelidir yârelidir
D) Kimsenin lütfuna olma tâlib
Bedeli cevher-i hürriyettir
E) Bir itiknâmedir insana senin kanunun
Bildirir haddini sultana senin kanunun
SONUÇ
YAYINLARI
7
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
20. Aşağıdaki dizelerin hangisinde özellikle Tanzimat Dö- nemi'ne özgü bir kavram yoktur? A) Beslemişken bu kadar âdemi ihsânı ile Gitt bi-gare vatan ağlayarak şânı ile B) Vâr iken meşverete milletin isti'dâdı Kime verdi bakınız devlet-i istibdâdi C) Sineme dâğ açan ağyâr değil yâr elidir Sorma hâlim yüreğim yârelidir yârelidir D) Kimsenin lütfuna olma tâlib Bedeli cevher-i hürriyettir E) Bir itiknâmedir insana senin kanunun Bildirir haddini sultana senin kanunun SONUÇ YAYINLARI 7
her
ir ok
5
20. Yazın daha parça parça, lime lime, bohça bohça
eşyalarıyla gitmek için fazla telaş etmediği Ada'nın bu
yakasında hiçbir ev yoktur. Yalnız bir tek kır kahvesi
vardır.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) "Yazın" sözcüğü, sadece çekim eki almıştır.
speciüga
B) Tamlayanla tamlanan arama sifat girmiş bir isim
tamlaması vardı.
C) Ek eyleme yer verilmiştir.
D) İsim-fiil, sifat-fiil ve bağ-filin örneği vardır.
E) İkilemeler sıfa görevindedir.
stel Fevinded
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
her ir ok 5 20. Yazın daha parça parça, lime lime, bohça bohça eşyalarıyla gitmek için fazla telaş etmediği Ada'nın bu yakasında hiçbir ev yoktur. Yalnız bir tek kır kahvesi vardır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) "Yazın" sözcüğü, sadece çekim eki almıştır. speciüga B) Tamlayanla tamlanan arama sifat girmiş bir isim tamlaması vardı. C) Ek eyleme yer verilmiştir. D) İsim-fiil, sifat-fiil ve bağ-filin örneği vardır. E) İkilemeler sıfa görevindedir. stel Fevinded Diğer sayfaya geçiniz.
43. Bazı konular sanatçılar tarafından sıkça tartışılmaktadır.
Yaşadıklarını yazmak ya da yazmamak bunlardan biri. Bu
konuyu bırakın tartışmak tartışmaya girişmek bile yersizdir.
Herkes yaşadıklarını yazar. Öyle ki ün yapmış geride kalıcı
eserler bırakmış büyük yazarlara baktığımızda onların
yaşanmış olaylardan yola çıktığını görürüz. Bu gayet doğal
bir şeydir çünkü hiç tanımadığı insanları, hiç girmediği bir
çevreyi, hiç yaşamadığı olayları nasıl anlatır ki bir kişi?
Yukarıdaki parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Yazarların gerçeğe ulaşmalarında tartışmaları önemli yer
tutar.
B) Yazarlar tanık oldukları gözlemledikleri olayları yansıtırlar
yapıtlarında.
C) Sanatçının başarısı yaşadığı olayları düş gücü ile yorum
verilmesine bağlıdır.
D) Hayatı tanıyan sanatçılar değişik türlerde eserler verebilir.
E) Sanatçı yaşadıklarına duygularını katarak anlatırsa ger-
çekçi olur.
CORT
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
43. Bazı konular sanatçılar tarafından sıkça tartışılmaktadır. Yaşadıklarını yazmak ya da yazmamak bunlardan biri. Bu konuyu bırakın tartışmak tartışmaya girişmek bile yersizdir. Herkes yaşadıklarını yazar. Öyle ki ün yapmış geride kalıcı eserler bırakmış büyük yazarlara baktığımızda onların yaşanmış olaylardan yola çıktığını görürüz. Bu gayet doğal bir şeydir çünkü hiç tanımadığı insanları, hiç girmediği bir çevreyi, hiç yaşamadığı olayları nasıl anlatır ki bir kişi? Yukarıdaki parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıda- kilerden hangisidir? A) Yazarların gerçeğe ulaşmalarında tartışmaları önemli yer tutar. B) Yazarlar tanık oldukları gözlemledikleri olayları yansıtırlar yapıtlarında. C) Sanatçının başarısı yaşadığı olayları düş gücü ile yorum verilmesine bağlıdır. D) Hayatı tanıyan sanatçılar değişik türlerde eserler verebilir. E) Sanatçı yaşadıklarına duygularını katarak anlatırsa ger- çekçi olur. CORT
Baho adında bir çoban varmış. Gece gündüz hiç ayrıl-
madığı koyunlarını hep bir gölün kenarında otlatırmış.
Baho mutsuz, hüzünlü bir çobanmış. İnsan içine ka-
rışmaz, geceleri de gölün kıyısında sırtüstü yatarak
hep yıldızları seyredermiş. Gökteki yıldızlardan birisi
çobana âşık olmuş ve bir gece gökyüzünden kayarak
Baho'nun yanına gelmiş. Çok güzel, uzun, yaldızlı,
parlak saçları olan bir peri kızı olmuş ve başını çoba-
nın omuzuna koymuş. Fakat, bu yıldız kızın ayakları
ve bacakları yokmuş. Bacaklarının yerinde, tıpkı deniz
kızlarında olduğu gibi, parlak yaldızlı bir kuyruk var-
mış. O geceden sonra, yıldız kız her gece gökten kayar
gelir, başını Baho'nun omuzuna koyar, sabaha kadar
öylece otururlarmış. Bazen de, yan yana sırtüstü, gö-
lün kenarındaki çiçeklerin, çayırların üstüne uzanıp
hiç konuşmadan gökyüzünü seyrederlermiş. Sabah
yaklaşırken yıldız kız yine gökyüzüne dönermiş. Ço-
banın çok kıskanç ve çok kurnaz bir karısı varmış. Bir
gün, Baho'nun üstünde bir parça yıldız tozu görmüş.
Çok merak edip hemen cinlere koşmuş ve bunun ne
olduğunu sormuş. Cinler, kendileri gibi olan gerçek
dışı yaratıkların, hiçbir ölümlü insanla beraber olması-
ni istemez, olanları da çok kıskanırlarmış. Bu nedenle
kadına, çobanla yıldız kızın beraberliğini söylemişler
ve eğer kocan bu yıldızın varlığından ölümlü bir in-
sana söz ederse yıldız kaybolur, bir daha görünmez,
demişler. Kurnaz kadın günlerce uğraşıp kocasının
yıldız kızdan söz etmesini sağlamış. Tılsımı bilmedi-
ği için çoban, karısının ısrarlarına dayanamayıp yıldız
kızla beraberliklerini ve ona duyduğu sevgiyi anlatmış.
O günden sonra Baho, yıldız kızı boşuna beklemiş. Bir
daha hiç görememiş. Bir süre sonra çoban da ortadan
kaybolmuş. Bazılarına göre çok uzaklara gitmiş. Bazıla-
rına göre de kendisini o çok sevdiği göle atmış. Şimdi
ne zaman gökten bir yıldız kaysa, Baho Gölü'nün sula-
ri ürperirmiş. Bu hâlâ, yıldız kızın dönmesini bekleyen
Çoban Baho'nun ruhunun ürpermesiymiş.
Yukarıdaki metne göre soruları cevaplayınız.
1. Metnin türü nedir, açıklayınız.
2022-2023 Öğretim Yılı
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Baho adında bir çoban varmış. Gece gündüz hiç ayrıl- madığı koyunlarını hep bir gölün kenarında otlatırmış. Baho mutsuz, hüzünlü bir çobanmış. İnsan içine ka- rışmaz, geceleri de gölün kıyısında sırtüstü yatarak hep yıldızları seyredermiş. Gökteki yıldızlardan birisi çobana âşık olmuş ve bir gece gökyüzünden kayarak Baho'nun yanına gelmiş. Çok güzel, uzun, yaldızlı, parlak saçları olan bir peri kızı olmuş ve başını çoba- nın omuzuna koymuş. Fakat, bu yıldız kızın ayakları ve bacakları yokmuş. Bacaklarının yerinde, tıpkı deniz kızlarında olduğu gibi, parlak yaldızlı bir kuyruk var- mış. O geceden sonra, yıldız kız her gece gökten kayar gelir, başını Baho'nun omuzuna koyar, sabaha kadar öylece otururlarmış. Bazen de, yan yana sırtüstü, gö- lün kenarındaki çiçeklerin, çayırların üstüne uzanıp hiç konuşmadan gökyüzünü seyrederlermiş. Sabah yaklaşırken yıldız kız yine gökyüzüne dönermiş. Ço- banın çok kıskanç ve çok kurnaz bir karısı varmış. Bir gün, Baho'nun üstünde bir parça yıldız tozu görmüş. Çok merak edip hemen cinlere koşmuş ve bunun ne olduğunu sormuş. Cinler, kendileri gibi olan gerçek dışı yaratıkların, hiçbir ölümlü insanla beraber olması- ni istemez, olanları da çok kıskanırlarmış. Bu nedenle kadına, çobanla yıldız kızın beraberliğini söylemişler ve eğer kocan bu yıldızın varlığından ölümlü bir in- sana söz ederse yıldız kaybolur, bir daha görünmez, demişler. Kurnaz kadın günlerce uğraşıp kocasının yıldız kızdan söz etmesini sağlamış. Tılsımı bilmedi- ği için çoban, karısının ısrarlarına dayanamayıp yıldız kızla beraberliklerini ve ona duyduğu sevgiyi anlatmış. O günden sonra Baho, yıldız kızı boşuna beklemiş. Bir daha hiç görememiş. Bir süre sonra çoban da ortadan kaybolmuş. Bazılarına göre çok uzaklara gitmiş. Bazıla- rına göre de kendisini o çok sevdiği göle atmış. Şimdi ne zaman gökten bir yıldız kaysa, Baho Gölü'nün sula- ri ürperirmiş. Bu hâlâ, yıldız kızın dönmesini bekleyen Çoban Baho'nun ruhunun ürpermesiymiş. Yukarıdaki metne göre soruları cevaplayınız. 1. Metnin türü nedir, açıklayınız. 2022-2023 Öğretim Yılı
11. Evet methiyeler düzmek kötüdür; Size "kıyafetim
nasıl durmuş?" diye soru soran kişiye kıyafeti
incelemeden cevap vermişliğiniz olmuş olabilir,
"senin için ölürüm" dediğiniz insanı bir kalemde
silmişliğiniz de olmuş olabilir ama sevgi somut-
tur. Her şey güzel diyerek; ülke, süpersin diyerek;
insan seviyoruz; yani sanıyoruz. Halk deyişlerin-
deki "dost acı söyler' cümlesinden nasibimizi al-
mayıp, o dostların kafa derilerinden kendilerimize
eşya yapmayı seçiyoruz, asmayı, idam etmeyi,
kötü demeyi, bölücü damgası yapıştırmayı uy-
gun buluyoruz. Nerede yalan, yanlış insan varsa
padişahım demeyi, ya da yanımızda gezdirmeyi
uygun buluyoruz. Galile dünya yuvarlak ve dönü-
yor dediği için idamdan son anda çeviriyor; kör
bırakıp, yıllar sonra hep birlikte "aaa yuvarlakmış
ve dönüyormuş" diyoruz. Ne zaman kafamıza bir
"darbe" geliyor ya da o darbeyi hissediyoruz; kafa
derilerinden süslü kemerler yaptığımız o insanları
özlüyor, sonra yine süslü kemerler yapmaya kal-
dığımız yerden devam ediyoruz.
Paragrafta bahsedilen konu nedir?
A) Kimi zaman beyaz yalan söylemek zorunlu
hale gelmektedir.
B) İnsanların ruh halleri çok değişkendir.
C) İnsanların net ve doğru bir duruşu olmalıdır.
D) Rüzgar nereden eserse oraya savrulan in-
sanlar vardır.
E) Sevgi, tüm insanların vazgeçemeyecekleri
bir olgudur.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
11. Evet methiyeler düzmek kötüdür; Size "kıyafetim nasıl durmuş?" diye soru soran kişiye kıyafeti incelemeden cevap vermişliğiniz olmuş olabilir, "senin için ölürüm" dediğiniz insanı bir kalemde silmişliğiniz de olmuş olabilir ama sevgi somut- tur. Her şey güzel diyerek; ülke, süpersin diyerek; insan seviyoruz; yani sanıyoruz. Halk deyişlerin- deki "dost acı söyler' cümlesinden nasibimizi al- mayıp, o dostların kafa derilerinden kendilerimize eşya yapmayı seçiyoruz, asmayı, idam etmeyi, kötü demeyi, bölücü damgası yapıştırmayı uy- gun buluyoruz. Nerede yalan, yanlış insan varsa padişahım demeyi, ya da yanımızda gezdirmeyi uygun buluyoruz. Galile dünya yuvarlak ve dönü- yor dediği için idamdan son anda çeviriyor; kör bırakıp, yıllar sonra hep birlikte "aaa yuvarlakmış ve dönüyormuş" diyoruz. Ne zaman kafamıza bir "darbe" geliyor ya da o darbeyi hissediyoruz; kafa derilerinden süslü kemerler yaptığımız o insanları özlüyor, sonra yine süslü kemerler yapmaya kal- dığımız yerden devam ediyoruz. Paragrafta bahsedilen konu nedir? A) Kimi zaman beyaz yalan söylemek zorunlu hale gelmektedir. B) İnsanların ruh halleri çok değişkendir. C) İnsanların net ve doğru bir duruşu olmalıdır. D) Rüzgar nereden eserse oraya savrulan in- sanlar vardır. E) Sevgi, tüm insanların vazgeçemeyecekleri bir olgudur.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı
vardır?
A) Son zamanlarda ne yazık ki peş peşe orman yangi-
ni haberi almaya başladık.
B) O hep kaçıyordu benden hâlbuki ben onunla tanış-
mak için can atıyordum.
O
Müdür Bey, bugüne kadar ki çalışmamdan dolayı
bana teşekkür etti.
D) Bana öyle geliyor ki kimsenin kimseye saygısı kal-
mamış.
E) Diyelim ki söylediklerim doğru değil, hayatında
neler değişecek?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) Son zamanlarda ne yazık ki peş peşe orman yangi- ni haberi almaya başladık. B) O hep kaçıyordu benden hâlbuki ben onunla tanış- mak için can atıyordum. O Müdür Bey, bugüne kadar ki çalışmamdan dolayı bana teşekkür etti. D) Bana öyle geliyor ki kimsenin kimseye saygısı kal- mamış. E) Diyelim ki söylediklerim doğru değil, hayatında neler değişecek?
Aşağıdaki dizelerin hangisinde "yarım uyak vardır?
A) Muhannet dost beni yaktın yandırdn
Geleceğim deyi beni kandırdın
B) Gül yüzlü sevdiğim, bostanım, bağım
Merhamet sahibi azizim, ağam
C) Ardıç ağacından kolu
Venedik'ten gelir teli
D) Mihrican dokundu güllerimize
Ateşlerimize, küllerimize
E) Şu bizim dağları kar yaraladı
Bağımı bahçemi har yaraladı
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Aşağıdaki dizelerin hangisinde "yarım uyak vardır? A) Muhannet dost beni yaktın yandırdn Geleceğim deyi beni kandırdın B) Gül yüzlü sevdiğim, bostanım, bağım Merhamet sahibi azizim, ağam C) Ardıç ağacından kolu Venedik'ten gelir teli D) Mihrican dokundu güllerimize Ateşlerimize, küllerimize E) Şu bizim dağları kar yaraladı Bağımı bahçemi har yaraladı
TEST-1
Güzel Sanatlar ve Edebiyat -1
1. Edebiyatın güzel sanatlardaki yeri ile ilgili
aşağıdakilerden hangist söylenemez?
A Fonetik sanatlar grubunda yer alır.
Amacı okuyucuda estetik bir haz uyandır-
maktır.
CEdebiyatın malzemesi dildir.
D) Edebiyatın dili evrenseldir.
Sozlü veya yazılı eserlerden oluşabilir.
2. Aşağıdakilerden hangisi zanaat ile ilgilidir?
A) Ali'nin defterine çizdiği pastoral resim
B) Mert'in sevgilisi için yazdığı şiir
Marangozun yaptığı mutfak dolabı
Sahnedeki bale gösterisi
Mimarın yaptığı tarihi köprü
3. Geleneksel sınıflandırmada güzel sanatlar: plas-
tik sanatlar, fonetik sanatlar ve dramatik sanatlar
olmak üzere üçe ayrılır.
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bu üç sa-
nat dalına ait örnekler bir arada verilmiştir?
A) Resim-Deneme - Film senaryosu
B) Hat-Fotoğraf-Golge oyunu
C) Bale-Sinema - Edebiyat
D) Minyatür-Tezhip - Ebru
E) Roman-Karikatür - Opera
4. Edebiyat, aşağıdaki bilim dallarından hangi-
siyle daha az etkileşim içindedir?
Biyoloji
D) Psikoloji
B) Tarih
C) Felsefe
E) Sosyoloji
Edebiyat
5. Güzel sanatlarla ilgili aşağıdaki öğrencilerin
söylediklerinden hangisi doğru değildir?
A) Melike: Sanat eserleri insanların hayal dun-
yasını geliştirir.
BSerkan: Sanat eserlerinin tekrarlama özelligi
Vardır.
C) Serpil: Sanatın tarihi, insanlık tarihi kadar
eskidir.
D) Ebru: Güzel sanatlar işitsel, plastik ve ritmik
sanatlar olarak sınıflandırılır.
E) All: Sanat farklı bilimlerle ilişki içindedir.
1. Fayda sağlamayı amaçlar
II. Yaratıldığı dönemden izler taşır
III. Okuyucuya estetik bir haz vermeyi amaçlar
IV. Edebi metinler kurmacaya dayanır
V. Edebi metinler öğretmeyi amaçlamaz
Edebi metinlerle ilgili yukarıda verilen öncül-
lerden hangisi doğru değildir?
B) II C) III
D) IV
Tüyo: Zanaat fayda sağlamayı amaçlar.
E) V
7. Aşağıdakilerden hangisi bir edebî metinden
alınmış olabilir?
A) Istanbul birçok medeniyete başkentlik yap-
mış bir şehirdir.
B) Dil, duygu ve düşünceleri aktaran en önemli.
iletişim araçlarından biridir.
C) Kimseler görmedi Ömür Hanım, bu dünya-
dan ben geçtim.
D) Tiyatro metinleri göstermeye bağlı metinler
içinde yer alır.
Edebiyat fonetik sanatlar başlığı altında ince-
lenir.
Hiper Gençler Parlak Zekalar
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TEST-1 Güzel Sanatlar ve Edebiyat -1 1. Edebiyatın güzel sanatlardaki yeri ile ilgili aşağıdakilerden hangist söylenemez? A Fonetik sanatlar grubunda yer alır. Amacı okuyucuda estetik bir haz uyandır- maktır. CEdebiyatın malzemesi dildir. D) Edebiyatın dili evrenseldir. Sozlü veya yazılı eserlerden oluşabilir. 2. Aşağıdakilerden hangisi zanaat ile ilgilidir? A) Ali'nin defterine çizdiği pastoral resim B) Mert'in sevgilisi için yazdığı şiir Marangozun yaptığı mutfak dolabı Sahnedeki bale gösterisi Mimarın yaptığı tarihi köprü 3. Geleneksel sınıflandırmada güzel sanatlar: plas- tik sanatlar, fonetik sanatlar ve dramatik sanatlar olmak üzere üçe ayrılır. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bu üç sa- nat dalına ait örnekler bir arada verilmiştir? A) Resim-Deneme - Film senaryosu B) Hat-Fotoğraf-Golge oyunu C) Bale-Sinema - Edebiyat D) Minyatür-Tezhip - Ebru E) Roman-Karikatür - Opera 4. Edebiyat, aşağıdaki bilim dallarından hangi- siyle daha az etkileşim içindedir? Biyoloji D) Psikoloji B) Tarih C) Felsefe E) Sosyoloji Edebiyat 5. Güzel sanatlarla ilgili aşağıdaki öğrencilerin söylediklerinden hangisi doğru değildir? A) Melike: Sanat eserleri insanların hayal dun- yasını geliştirir. BSerkan: Sanat eserlerinin tekrarlama özelligi Vardır. C) Serpil: Sanatın tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. D) Ebru: Güzel sanatlar işitsel, plastik ve ritmik sanatlar olarak sınıflandırılır. E) All: Sanat farklı bilimlerle ilişki içindedir. 1. Fayda sağlamayı amaçlar II. Yaratıldığı dönemden izler taşır III. Okuyucuya estetik bir haz vermeyi amaçlar IV. Edebi metinler kurmacaya dayanır V. Edebi metinler öğretmeyi amaçlamaz Edebi metinlerle ilgili yukarıda verilen öncül- lerden hangisi doğru değildir? B) II C) III D) IV Tüyo: Zanaat fayda sağlamayı amaçlar. E) V 7. Aşağıdakilerden hangisi bir edebî metinden alınmış olabilir? A) Istanbul birçok medeniyete başkentlik yap- mış bir şehirdir. B) Dil, duygu ve düşünceleri aktaran en önemli. iletişim araçlarından biridir. C) Kimseler görmedi Ömür Hanım, bu dünya- dan ben geçtim. D) Tiyatro metinleri göstermeye bağlı metinler içinde yer alır. Edebiyat fonetik sanatlar başlığı altında ince- lenir. Hiper Gençler Parlak Zekalar
Ankara Yayıncılık
16. "Dede Korkut Hikâyeleri"nde İslamiyet öncesi kül-
tür ile İslam sonrası kültür iç içedir. Hikâyelerin
ortak karakteri Dede Korkut'tur. Hikâyelerin
||
nazım bölümlerinde genellikle hece ölçüsü kullanıl-
|||
mıştır. Hikâyelerde sadece kahramanlık teması ele alın
IV
mıştır. Destan Dönemi'nden halk hikâyeciliğine geçişin
V
ilk ürünüdür.
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde
bilgi yanlışı vardır?
BY II
|||
D) IV
V
17. İklim değişikliği, çağımızın en önemli çevresel ve
ekonomik sorunları arasında ön sıralarda yer alan,
özellikle bulunduğumuz coğrafyada sağlıktan tarıma
yaşamın her alanında olumsuz etkiler olunt
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Ankara Yayıncılık 16. "Dede Korkut Hikâyeleri"nde İslamiyet öncesi kül- tür ile İslam sonrası kültür iç içedir. Hikâyelerin ortak karakteri Dede Korkut'tur. Hikâyelerin || nazım bölümlerinde genellikle hece ölçüsü kullanıl- ||| mıştır. Hikâyelerde sadece kahramanlık teması ele alın IV mıştır. Destan Dönemi'nden halk hikâyeciliğine geçişin V ilk ürünüdür. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? BY II ||| D) IV V 17. İklim değişikliği, çağımızın en önemli çevresel ve ekonomik sorunları arasında ön sıralarda yer alan, özellikle bulunduğumuz coğrafyada sağlıktan tarıma yaşamın her alanında olumsuz etkiler olunt
bilgi yanlışı
A) I
BII
e III
D) IV
17. İklim değişikliği, çağımızın en önemli çevresel ve
ekonomik sorunları arasında ön sıralarda yer alan,
özellikle bulunduğumuz coğrafyada sağlıktan tarıma
yaşamın her alanında olumsuz etkiler oluşturan son
derece karmaşık bir sorundur.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilen
1. Belirtisiz ad tamlaması vardır.
II. Belirtili ad tamlamasının tamlayanı ile tamla-
nanı arasına sıfat girmiştir.
B) Yalnız II
DI ve II
EV
III. Zincirleme ad tamlaması kullanılmıştır.
yargılarından hangileri yanlıştır?
A Yalnız I
(6) Yalnız III
Il ve III
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
bilgi yanlışı A) I BII e III D) IV 17. İklim değişikliği, çağımızın en önemli çevresel ve ekonomik sorunları arasında ön sıralarda yer alan, özellikle bulunduğumuz coğrafyada sağlıktan tarıma yaşamın her alanında olumsuz etkiler oluşturan son derece karmaşık bir sorundur. Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilen 1. Belirtisiz ad tamlaması vardır. II. Belirtili ad tamlamasının tamlayanı ile tamla- nanı arasına sıfat girmiştir. B) Yalnız II DI ve II EV III. Zincirleme ad tamlaması kullanılmıştır. yargılarından hangileri yanlıştır? A Yalnız I (6) Yalnız III Il ve III Diğer sayfaya geçiniz.
Halk şiirinde en uzun nazım şeklidir. Kimi örneklerde dörtlük
sayısı yüzü geçer. Diğer türler gibi...da özel bir ezgiyle okunur.
Hece ölçüsünün sekizli ve on birli kalıplarıyla söylenişlerine göre
iki tiptir. Son dörtlükte şairin mahlası yer alır. Savaş, deprem,
yangın bu nazım şeklinin konusu olabilir.
7.Bu parçadaki boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi
getirilmelidir?
A) türkü
B) ağıt
C) destan
D) varsağı
E) koçaklama
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Halk şiirinde en uzun nazım şeklidir. Kimi örneklerde dörtlük sayısı yüzü geçer. Diğer türler gibi...da özel bir ezgiyle okunur. Hece ölçüsünün sekizli ve on birli kalıplarıyla söylenişlerine göre iki tiptir. Son dörtlükte şairin mahlası yer alır. Savaş, deprem, yangın bu nazım şeklinin konusu olabilir. 7.Bu parçadaki boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) türkü B) ağıt C) destan D) varsağı E) koçaklama
5.
11
"Laf" sözcüğü Türkçede pek çok kalıplaşmış ifadenin
içinde yer alır. Söz gelimi, "laf açmak" deyimi birinden ya
da bir olaydan söz etmek yerine kullanılır. Dik kafalı, sabit
fikirli kişilere "laf anlamaz" denir. Konuşanlara sezdirilme-
1
||
den dinlenip duyulanlar için "laf aramızda" denirken ko-
birey
KURUMLARI
|||
nuşulan konu ile ilgili olmayan bir söz söylendiğinde
veya bir sorun tartışılırken ilgisiz bir şey ifade edildiğinde
"laf ola beri gele" sözü söylenir. "Laf çıkarmak" ise aslı
IV
olmayan bir haber yayıldığını, dedikodu yapıldığını anlat-
A) I
nhatmak için kurulan cümlelerde kullanılır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış
açıklanmıştır?
B) II
C) III
D) IV
E) V
7.
1. Deniz k
san sa
denizle
azaltar
madde
rudan
II. Kıyıya
sel, er
denize
bırakıl
zulma
etmen
sıyla
sonu
Numaral
den han
1. cü
azalt
mali
B) 1. cü
la h
mak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. 11 "Laf" sözcüğü Türkçede pek çok kalıplaşmış ifadenin içinde yer alır. Söz gelimi, "laf açmak" deyimi birinden ya da bir olaydan söz etmek yerine kullanılır. Dik kafalı, sabit fikirli kişilere "laf anlamaz" denir. Konuşanlara sezdirilme- 1 || den dinlenip duyulanlar için "laf aramızda" denirken ko- birey KURUMLARI ||| nuşulan konu ile ilgili olmayan bir söz söylendiğinde veya bir sorun tartışılırken ilgisiz bir şey ifade edildiğinde "laf ola beri gele" sözü söylenir. "Laf çıkarmak" ise aslı IV olmayan bir haber yayıldığını, dedikodu yapıldığını anlat- A) I nhatmak için kurulan cümlelerde kullanılır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış açıklanmıştır? B) II C) III D) IV E) V 7. 1. Deniz k san sa denizle azaltar madde rudan II. Kıyıya sel, er denize bırakıl zulma etmen sıyla sonu Numaral den han 1. cü azalt mali B) 1. cü la h mak