Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

APOIEMI
5.
(1) Yunanlılar insan vücudunu tasvir etme konusunda hay-
ranlık uyandıran bir ölçü ortaya koydular. (II) Klasik Dönem
heykeltıraşları insan vücudunu gerçekçi ve doğal görünü-
şüyle betimleme sanatını mükemmel hâle getirdiler. (III) Bu
dönem heykelleri güzellik ve durağanlıklarıyla dikkat çeki-
yordu. (IV) Zamanla yüz ifadelerini ve duyguları gösterme
konusunda maharet kazandılar ve ünlü insanların tanınabi-
lir portrelerini yapmaya başladılar. (V) Arkaik Dönem'de ise
basit, geleneksel tarzda ve Mısır sanatını taklit ederek hey-
kellerini oluşturdular. (VI) Bu heykellerdeki figürler sol bacak
önde, kollar iki yanda olmak üzere ayakta dimdik durur hâl-
de, yüzde de hafif bir tebessümle betimlendiler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra düşüncenin akışına uygun olarak "Bu konudaki
yeteneklerini göstermek için Tanrı figürleri ve spor etkinli-
ğinde bulunan ünlü erkek figürlerini, özellikle gladyatörle-
ri kullandılar." cümlesi getirilebilir?
A) I
7
B) II
C) III
D) IV
EX
6.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
APOIEMI 5. (1) Yunanlılar insan vücudunu tasvir etme konusunda hay- ranlık uyandıran bir ölçü ortaya koydular. (II) Klasik Dönem heykeltıraşları insan vücudunu gerçekçi ve doğal görünü- şüyle betimleme sanatını mükemmel hâle getirdiler. (III) Bu dönem heykelleri güzellik ve durağanlıklarıyla dikkat çeki- yordu. (IV) Zamanla yüz ifadelerini ve duyguları gösterme konusunda maharet kazandılar ve ünlü insanların tanınabi- lir portrelerini yapmaya başladılar. (V) Arkaik Dönem'de ise basit, geleneksel tarzda ve Mısır sanatını taklit ederek hey- kellerini oluşturdular. (VI) Bu heykellerdeki figürler sol bacak önde, kollar iki yanda olmak üzere ayakta dimdik durur hâl- de, yüzde de hafif bir tebessümle betimlendiler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına uygun olarak "Bu konudaki yeteneklerini göstermek için Tanrı figürleri ve spor etkinli- ğinde bulunan ünlü erkek figürlerini, özellikle gladyatörle- ri kullandılar." cümlesi getirilebilir? A) I 7 B) II C) III D) IV EX 6.
***** *eeeeee
1. Bir tarihçinin "Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz; bugünü anla-
mayan yarını göremez, yarını inşa edemez, hatta dünden gelen
hamlelerin nedenlerini düşünemez." görüşünü tarih biliminin;
Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrıla
SOSYAL BİLİMLER
Tarihî olaylar neden-sonuç ilişkisi içinde değerlendirilmelidir.
II. Tarih, insanların hayata farklı yönleriyle bakmasına yardımcı
olur.
III. Tarihi araştırmalarda deney ve gözlem metodu kullanılamaz.
özelliklerinden hangileri ile ilişkilendirmesi beklenir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D
ve II
E) I, II ve II
3. Ank
Hük
Bay
Türl
Ank
har
A)
ff
M
ola
●
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
***** *eeeeee 1. Bir tarihçinin "Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz; bugünü anla- mayan yarını göremez, yarını inşa edemez, hatta dünden gelen hamlelerin nedenlerini düşünemez." görüşünü tarih biliminin; Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrıla SOSYAL BİLİMLER Tarihî olaylar neden-sonuç ilişkisi içinde değerlendirilmelidir. II. Tarih, insanların hayata farklı yönleriyle bakmasına yardımcı olur. III. Tarihi araştırmalarda deney ve gözlem metodu kullanılamaz. özelliklerinden hangileri ile ilişkilendirmesi beklenir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D ve II E) I, II ve II 3. Ank Hük Bay Türl Ank har A) ff M ola ●
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "de" bag-
lacının yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmış-
tır?
A) Kentin küçük semtlerinden birinde, iskele
meydanında duruyordu.
B) Türkülerimiz kültürümüzün en önemli öge-
leri arasında yer almaktadır.
C) Usta yazarların kitaplarında işlediği konu-
lar üslupları kadar ilgi çekicidir.
D) Fikir eserleri ile sanat eserlerinin ayrıldığı
noktada işte tam burasıdır.
E) Naim Efendi, hemşiresini bütün söyledik-
lerinde haklı buluyordu.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "de" bag- lacının yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmış- tır? A) Kentin küçük semtlerinden birinde, iskele meydanında duruyordu. B) Türkülerimiz kültürümüzün en önemli öge- leri arasında yer almaktadır. C) Usta yazarların kitaplarında işlediği konu- lar üslupları kadar ilgi çekicidir. D) Fikir eserleri ile sanat eserlerinin ayrıldığı noktada işte tam burasıdır. E) Naim Efendi, hemşiresini bütün söyledik- lerinde haklı buluyordu.
Yavşanlar; salkım, başak ya da talkim hâlinde toplu
kömecimsi çiçekli otsu bitkilerdir. Anadolu'da yirmi ka-
dar türü yetişir. Bunların bir kısmı değişik adlar altında
tedavi amacıyla kullanılır. Yavşan türlerinin en iyi bi-
linenleri şunlardır: Aromatik özellikleri için yetiştirilen
pelinotu gibi kullanılan güney yavşanı, eskiden absent
denen içkinin yapımında kullanılan pelin, bir Çin bitki-
si olan ve sıtma tedavisinde kullanılan yıllık yavşan.
Yavşanların tamamına yakınının çiçekleri iştah açıcı
özellikler gösterir. Insanlar yavşan alırken özellikle
aromatik olarak kullanılanını seçmektedir. Yavşanın
zayıflatma noktasında pek de iç açıcı bir yanı olmadığı
kesindir. Bu yüzden yeni neslin bu bitkiyi tanımaması
yerindedir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Yavşanların sağlık sorunlarını gidermek amaçlı kul-
lanımlarında ifadesel değişiklikler mevcuttur.
B) Güney yavşanı diğer yavşanlara göre daha çok ter-
cih edilebilir bir yavşandır.
C) Sıtma tedavisinde kullanılan yıllık yavşan, iyi bili-
nen yavşanlar arasında son tercih edilenlerdendir.
D) İştah açıcı özellikler barındırmayan yavşan türleri
de vardır.
E) Vücudun kilolardan kurtulmasında önemli bir etkisi
olmayan yavşan, bu nedenle gelecekte tercih edil-
meyebilir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Yavşanlar; salkım, başak ya da talkim hâlinde toplu kömecimsi çiçekli otsu bitkilerdir. Anadolu'da yirmi ka- dar türü yetişir. Bunların bir kısmı değişik adlar altında tedavi amacıyla kullanılır. Yavşan türlerinin en iyi bi- linenleri şunlardır: Aromatik özellikleri için yetiştirilen pelinotu gibi kullanılan güney yavşanı, eskiden absent denen içkinin yapımında kullanılan pelin, bir Çin bitki- si olan ve sıtma tedavisinde kullanılan yıllık yavşan. Yavşanların tamamına yakınının çiçekleri iştah açıcı özellikler gösterir. Insanlar yavşan alırken özellikle aromatik olarak kullanılanını seçmektedir. Yavşanın zayıflatma noktasında pek de iç açıcı bir yanı olmadığı kesindir. Bu yüzden yeni neslin bu bitkiyi tanımaması yerindedir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yavşanların sağlık sorunlarını gidermek amaçlı kul- lanımlarında ifadesel değişiklikler mevcuttur. B) Güney yavşanı diğer yavşanlara göre daha çok ter- cih edilebilir bir yavşandır. C) Sıtma tedavisinde kullanılan yıllık yavşan, iyi bili- nen yavşanlar arasında son tercih edilenlerdendir. D) İştah açıcı özellikler barındırmayan yavşan türleri de vardır. E) Vücudun kilolardan kurtulmasında önemli bir etkisi olmayan yavşan, bu nedenle gelecekte tercih edil- meyebilir.
TÜRKÇE TESTİ
eçti. Yine
Dida oku-
an, da bir
haberler
kardeşi-
torlar bir
er. Hafta
n hasta-
erinden
k grup-
a söz-
16. Gurbet ellerde yaşadığım bütün acıların, çektiğim
sıkıntıların, başıma gelen felaketlerin tek sebebi
sensin.
Aşağıdakilerin hangisi ögeleri ve bu ögelerin di-
zilişi bakımından bu cümleyle özdeştir?
A) Saat on gibi kapını çaldığımda açan olmadı.
B) Seninle konuştuğumuz o konudan Cemil'e söz
etmedim.
O, öylesine tanıdığım herhangi biridir.
D) Beni en zor günlerimde bile yalnız bırakmayan
tek kişi hep sendin.
E) Beni telefonla aradığın bana bugün söylendi.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TÜRKÇE TESTİ eçti. Yine Dida oku- an, da bir haberler kardeşi- torlar bir er. Hafta n hasta- erinden k grup- a söz- 16. Gurbet ellerde yaşadığım bütün acıların, çektiğim sıkıntıların, başıma gelen felaketlerin tek sebebi sensin. Aşağıdakilerin hangisi ögeleri ve bu ögelerin di- zilişi bakımından bu cümleyle özdeştir? A) Saat on gibi kapını çaldığımda açan olmadı. B) Seninle konuştuğumuz o konudan Cemil'e söz etmedim. O, öylesine tanıdığım herhangi biridir. D) Beni en zor günlerimde bile yalnız bırakmayan tek kişi hep sendin. E) Beni telefonla aradığın bana bugün söylendi.
YAY-Z
N 3.
L
A
R
1
Gülmekten gülmeye çok fark vardır. Mutluluktan
gülmek var, hırstan gülmek var, acı acı gülmek var,
bıyık altından gülmek var, şaşkınlıktan gülmek var,
gıdıklandığı için gulmek var... Var oğlu var... Gül-
mek, bazen de mezarlıkta islık çalmanın işlevini üst-
leniyor.
Bu parçada geçen "mezarda ıslık çalma" sözüyle
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi ola-
bilir?
A) Korkuların anlamsız olduğunu ifade etme
B) Korkusunu bastırma çabası içinde olma
Sorunlardan kaçmak için gerekçeler üretme
Sorunlara çözüm bulmaya çalışma
E) Olası bir tehlikenin farkında olduğunu gösterme
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
YAY-Z N 3. L A R 1 Gülmekten gülmeye çok fark vardır. Mutluluktan gülmek var, hırstan gülmek var, acı acı gülmek var, bıyık altından gülmek var, şaşkınlıktan gülmek var, gıdıklandığı için gulmek var... Var oğlu var... Gül- mek, bazen de mezarlıkta islık çalmanın işlevini üst- leniyor. Bu parçada geçen "mezarda ıslık çalma" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi ola- bilir? A) Korkuların anlamsız olduğunu ifade etme B) Korkusunu bastırma çabası içinde olma Sorunlardan kaçmak için gerekçeler üretme Sorunlara çözüm bulmaya çalışma E) Olası bir tehlikenin farkında olduğunu gösterme
mixinley sbsbo hed
mida
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf, söz öbeği
şeklinde değildir?
A) Her sabah spor yapar bu alışkanlığını hiçbir zaman
olyan terk etmezdi.
B Artık bir araya gelmeleri imkânsız olduğu hâlde,
onunla mutlu olabileceğine inanıyordu.
Yavaş yavaş yaklaştı Ali'ye ama ona dokunmaya
ma on
cesaret edemedi.
D) Gözleri özlemiş gibi bakıyordu tüm geçmişini.
E) Roman ipek şal gibi akıyordu bu sayfalarda.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
mixinley sbsbo hed mida Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf, söz öbeği şeklinde değildir? A) Her sabah spor yapar bu alışkanlığını hiçbir zaman olyan terk etmezdi. B Artık bir araya gelmeleri imkânsız olduğu hâlde, onunla mutlu olabileceğine inanıyordu. Yavaş yavaş yaklaştı Ali'ye ama ona dokunmaya ma on cesaret edemedi. D) Gözleri özlemiş gibi bakıyordu tüm geçmişini. E) Roman ipek şal gibi akıyordu bu sayfalarda.
7. Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik
içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında ne sen
benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben
seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam
ve anlatsam bile biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur
diye anlattığında cehennem hakkında ne bilirsen benim
hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Türetilirken ünlü kaybına uğramış bir sözcük vardır.
B)Birden fazla ses olayının görüldüğü bir sözcüğe yer
verilmiştir.
Ünsüz yumuşamasına aykırı sözcükler vardır.
Ek-fiil almış sözcükte ünsüz benzeşmesi
görülmektedir.
E) Ünlü daralması ve ünsüz düşmesine yer verilmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
7. Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilirsen benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Türetilirken ünlü kaybına uğramış bir sözcük vardır. B)Birden fazla ses olayının görüldüğü bir sözcüğe yer verilmiştir. Ünsüz yumuşamasına aykırı sözcükler vardır. Ek-fiil almış sözcükte ünsüz benzeşmesi görülmektedir. E) Ünlü daralması ve ünsüz düşmesine yer verilmiştir.
angisine
k şiir
NO
da-
T23T
10. Her öykücü, yapıtı ile bize yaşamın ve insanın bir
yönünü gösterir. Öykü, son derece karmaşık olay
lar, olgular; ilişkiler yumağı olan yaşamı çözümler ki
biz de önümüzdeki gelişmeyi anlayanlardan olalım.
Bu parçada kullanılan sıfatlarla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Birden fazla belirtme sıfatı kullanılmıştır.
B) Belirtisiz isim tamlaması sifat öbeği içinde yer
almıştır.
C) Bir isim tamlamasında tamlayan ile tamlanan
arasında niteleme sıfatı kullanılmıştır.
D) Sifat-fiil, sifat görevinde kullanılmıştır.
Adlaşmış sıfata yer verilmiştir.
1. Aşa
se
97
A)
B)
C
2.
E
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
angisine k şiir NO da- T23T 10. Her öykücü, yapıtı ile bize yaşamın ve insanın bir yönünü gösterir. Öykü, son derece karmaşık olay lar, olgular; ilişkiler yumağı olan yaşamı çözümler ki biz de önümüzdeki gelişmeyi anlayanlardan olalım. Bu parçada kullanılan sıfatlarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Birden fazla belirtme sıfatı kullanılmıştır. B) Belirtisiz isim tamlaması sifat öbeği içinde yer almıştır. C) Bir isim tamlamasında tamlayan ile tamlanan arasında niteleme sıfatı kullanılmıştır. D) Sifat-fiil, sifat görevinde kullanılmıştır. Adlaşmış sıfata yer verilmiştir. 1. Aşa se 97 A) B) C 2. E
15. Aşağıdakilerden hangisi Ahmet Haşim'in şiir
Ovans
yansıtmamaktadır?
A) Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümayan
Güller gibi...sonsuz, iri güller
B) Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu'muz
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun... ayrılıyor yolumuz.
C) Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde sema: Kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam,yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
E) Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrarını ömrün eder ilan
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
15. Aşağıdakilerden hangisi Ahmet Haşim'in şiir Ovans yansıtmamaktadır? A) Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümayan Güller gibi...sonsuz, iri güller B) Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu'muz Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun... ayrılıyor yolumuz. C) Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde sema: Kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam,yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam! E) Altın kulelerden yine kuşlar Tekrarını ömrün eder ilan Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Âlemlerimizden sefer eyler?
mai
ve
12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ayraç içinde verilen
edebî sanat yoktur?
A) Sizleri görüyorum, bahçemizdeki çamlar
Bütün gün gölgesinde oynadığım dost badem
(Teşhis)
B) Ay, gökte kızıl bir kalkan
Yıldızlar, birer damla kan
(Tenasüp),
C) Şu karşıdaki delikli kutuya ev derler
İnsanoğulları burada yer, burada içer
(Teşbih)
D) Gittikçe alçalır, yükselir tavan
Duvarda küçülük büyür parmaklar
(Tezat)
E) Şehrin burasına dokunma utanır
Bir bıçaktır gelmiş kemiğe dayanır
(Tevriye)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
mai ve 12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ayraç içinde verilen edebî sanat yoktur? A) Sizleri görüyorum, bahçemizdeki çamlar Bütün gün gölgesinde oynadığım dost badem (Teşhis) B) Ay, gökte kızıl bir kalkan Yıldızlar, birer damla kan (Tenasüp), C) Şu karşıdaki delikli kutuya ev derler İnsanoğulları burada yer, burada içer (Teşbih) D) Gittikçe alçalır, yükselir tavan Duvarda küçülük büyür parmaklar (Tezat) E) Şehrin burasına dokunma utanır Bir bıçaktır gelmiş kemiğe dayanır (Tevriye)
7.
Seni sevmeyene asla sabir gösterme. Çünkü
1
11
sabrının adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik,
CAT
sevginin adı kişiliksizlik olur.
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi
hal eki almış bir fiilimsidir?
A) I
C) MI
B) II
D) IV
L
TÜRKCE SORURON
ILPANKASI
BV
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
7. Seni sevmeyene asla sabir gösterme. Çünkü 1 11 sabrının adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik, CAT sevginin adı kişiliksizlik olur. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi hal eki almış bir fiilimsidir? A) I C) MI B) II D) IV L TÜRKCE SORURON ILPANKASI BV
et-
el-
7-
2.
Susmak kabullenmek değil, cevaptır anlayabilene.
1
||
IIV
Eğer kısa cümleler kuruyorsa insan,
IV
uzun yorgunlukları vardır sadece.
V
Altı çizili sözcüklerden hangi adlaşmış sifat-fiil-
dir?
A) I
B) I
C) III
TÜRK
D) IV
E) V
6.
deği
Alti
A)
Ö
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
et- el- 7- 2. Susmak kabullenmek değil, cevaptır anlayabilene. 1 || IIV Eğer kısa cümleler kuruyorsa insan, IV uzun yorgunlukları vardır sadece. V Altı çizili sözcüklerden hangi adlaşmış sifat-fiil- dir? A) I B) I C) III TÜRK D) IV E) V 6. deği Alti A) Ö
ak
ima
rak
k
ak
TEST 4
Bilimi hayatına katamayan insanların bilime herhan-
i bir katkıda bulunabilmesinin mümkün olmadığını
vurgular yazar.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi
bulunmaktadır?
A) Ünlü düşmesi
C) Ünlü türemesi
E) Ünlü değişmesi
B) Ünsüz benzeşmesi
D) Ünsüz düşmesi
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisin
cük ötekilerden farka bir your
lasalla gerçeği
Al-Kaidi, kendi hakkını sav
B) Sunucu farkir bir noktaya
C) Çocuklar, bakıcı kadind
D) Paketler, sadece alic
E) Böyle üzücü bir olay
edemedim.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ak ima rak k ak TEST 4 Bilimi hayatına katamayan insanların bilime herhan- i bir katkıda bulunabilmesinin mümkün olmadığını vurgular yazar. Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi bulunmaktadır? A) Ünlü düşmesi C) Ünlü türemesi E) Ünlü değişmesi B) Ünsüz benzeşmesi D) Ünsüz düşmesi 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisin cük ötekilerden farka bir your lasalla gerçeği Al-Kaidi, kendi hakkını sav B) Sunucu farkir bir noktaya C) Çocuklar, bakıcı kadind D) Paketler, sadece alic E) Böyle üzücü bir olay edemedim.
u sorar.
e yo-
erin-
de
Numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi
yanlışı vardır?
B) II.
A) I
ramlar
likler taşır.
ler;
A)I.
C) III.
D) IV.
ozel-
E) V.
Türk edebiyatında fabl niteliği taşıyan örnek-
Hint, Arap ve Iran edebiyatından esinlenile-
"Mesnevi"sinde fabl özelliği taşıyan parçalara rast-
rek oluşturulmuştur. (XIII. yüzyılda Mevlana'nın
lanmaktadır. Gülşehri'nin XIV. yüzyılda Farsça-
dan çevirdiği "Kuş Dili" anlamına gelen "Mantıku't
Tayr" fabl özelliği göstermektedir. (Y) XV. yüzyılda
Şeyhi'nin yazdığı "Hüsrev û Şirin" Türk edebiyatın-
daki ilk fabl örneğidir. (V) Şinasi, 1859 yılında La
Fontaine 'in fabllarını Türkçeye çevirmiştir.
C) III.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
sinde bir bilgi yanlışı vardır?
vardır?
B) II.
AYDIN YAYINLARI
D) IV. E) V.
5. Dir
ki
ki
n
k
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
u sorar. e yo- erin- de Numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? B) II. A) I ramlar likler taşır. ler; A)I. C) III. D) IV. ozel- E) V. Türk edebiyatında fabl niteliği taşıyan örnek- Hint, Arap ve Iran edebiyatından esinlenile- "Mesnevi"sinde fabl özelliği taşıyan parçalara rast- rek oluşturulmuştur. (XIII. yüzyılda Mevlana'nın lanmaktadır. Gülşehri'nin XIV. yüzyılda Farsça- dan çevirdiği "Kuş Dili" anlamına gelen "Mantıku't Tayr" fabl özelliği göstermektedir. (Y) XV. yüzyılda Şeyhi'nin yazdığı "Hüsrev û Şirin" Türk edebiyatın- daki ilk fabl örneğidir. (V) Şinasi, 1859 yılında La Fontaine 'in fabllarını Türkçeye çevirmiştir. C) III. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde bir bilgi yanlışı vardır? vardır? B) II. AYDIN YAYINLARI D) IV. E) V. 5. Dir ki ki n k
B
TÜRKÇE
19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Anna Kavan, Kartal Yuvası'nda modern toplumun sahteliğine, acı-
masız kurallarına, anlamsız kurumlarına ayak uyduramayan, döne-
minin çaresiz ve şaşkın bireyini anlatıyor. Kartal Yuvası Kafka'nın
Sato'sundan esinlenerek yazıldığını gizlemeyen bir roman. Yegâne
fark, şatoyu birisinin dışarıdan diğerinin içeriden anlatması. Kafka'nın
tapu kadastro memuru K., şatoya bir türlü ayak basamamıştı. Kavan'ın
isimsiz kütüphane memuru şatoyu andıran Kartal Yuvası Malikânesi'ne
girme şansı buluyor. Ne var ki içeride olmanın dışarıda kalmaktan
hiçbir farkı yok; birey ikisinde de aynı anlamsızlık, aynı hiçlik duy-
gusuyla kuşatılıyor. Şato'dan yaklaşık kırk yıl sonra, bürokrasinin
çok daha örgütlü ve boğucu olduğu bir dönemde yazılmıştı Kartal
Yuvası. Avrupa'da gençlerin özgürlük talepleri yükseliyordu. Yaşadığı
çağı her zaman ruhunda hissetmiş bir yazar olarak Anna Kavan da
bireyin varoluşsal sorunlarıyla sistem arasındaki ilişkiyi, sıkıntıları
elbette çok daha açık ifadelerle dile getirecekti. Roman boyunca
gerçeküstü bir dünyada dolaştığımızı bilmemize rağmen gerçeklik
duygusunu hiç yitirmiyoruz. Hikâyenin hafife alınmasına öncelikle dili
ve üslubuyla izin vermiyor Kavan. Kafka esinlenmesiyle geliştirdiği
-boşluklar, belirsizlikler, ani çıkışlarla dolu- diliyle bireyin hayal ve
hezeyanlarını, zihinsel tıkanıklarını ve yabancılaşmasını sergiliyor.
Kişi, ülke, şehir, yol, dağ, deniz isimleri belirsiz, aslında romanın
bütününe yayılan bir belirsizlikten söz edebilirim.
19. Bu parçadan Anna Kavan'la ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A Her zaman özgün bir tarza sahip olmuştur.
B Yaşadığı çağın insanını anlamaya ve anlatmaya çalışmıştır.
Toplumsal olaylar karşısında tarafsızlığını hep korumuştur.
Fantastik tarzda yazdığı romanlarıyla tanınmıştır.
Gençlerin sesi olmayı başarmış ve onlara umut aşılamıştır.
2
20. Bu parçada Anna Kavan'ın Kartal Yuvası adlı eseriyle ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Başka bir sanatçının eserinden etkilenilerek yazıldığına
BY Modern hayatın bireyde yarattığı çıkmazları ele aldığına
C) Döneminin toplumsal olaylarına açık bir dille yer verdiğine
DOlayların gerçekten kopmadan hayalî bir dünyada geçtiğine
E) Belirsizlikler üzerine kurulmasının toplumsal yabancılaşmaya
sebep olduğuna
2
Diğer Souf
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
B TÜRKÇE 19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Anna Kavan, Kartal Yuvası'nda modern toplumun sahteliğine, acı- masız kurallarına, anlamsız kurumlarına ayak uyduramayan, döne- minin çaresiz ve şaşkın bireyini anlatıyor. Kartal Yuvası Kafka'nın Sato'sundan esinlenerek yazıldığını gizlemeyen bir roman. Yegâne fark, şatoyu birisinin dışarıdan diğerinin içeriden anlatması. Kafka'nın tapu kadastro memuru K., şatoya bir türlü ayak basamamıştı. Kavan'ın isimsiz kütüphane memuru şatoyu andıran Kartal Yuvası Malikânesi'ne girme şansı buluyor. Ne var ki içeride olmanın dışarıda kalmaktan hiçbir farkı yok; birey ikisinde de aynı anlamsızlık, aynı hiçlik duy- gusuyla kuşatılıyor. Şato'dan yaklaşık kırk yıl sonra, bürokrasinin çok daha örgütlü ve boğucu olduğu bir dönemde yazılmıştı Kartal Yuvası. Avrupa'da gençlerin özgürlük talepleri yükseliyordu. Yaşadığı çağı her zaman ruhunda hissetmiş bir yazar olarak Anna Kavan da bireyin varoluşsal sorunlarıyla sistem arasındaki ilişkiyi, sıkıntıları elbette çok daha açık ifadelerle dile getirecekti. Roman boyunca gerçeküstü bir dünyada dolaştığımızı bilmemize rağmen gerçeklik duygusunu hiç yitirmiyoruz. Hikâyenin hafife alınmasına öncelikle dili ve üslubuyla izin vermiyor Kavan. Kafka esinlenmesiyle geliştirdiği -boşluklar, belirsizlikler, ani çıkışlarla dolu- diliyle bireyin hayal ve hezeyanlarını, zihinsel tıkanıklarını ve yabancılaşmasını sergiliyor. Kişi, ülke, şehir, yol, dağ, deniz isimleri belirsiz, aslında romanın bütününe yayılan bir belirsizlikten söz edebilirim. 19. Bu parçadan Anna Kavan'la ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A Her zaman özgün bir tarza sahip olmuştur. B Yaşadığı çağın insanını anlamaya ve anlatmaya çalışmıştır. Toplumsal olaylar karşısında tarafsızlığını hep korumuştur. Fantastik tarzda yazdığı romanlarıyla tanınmıştır. Gençlerin sesi olmayı başarmış ve onlara umut aşılamıştır. 2 20. Bu parçada Anna Kavan'ın Kartal Yuvası adlı eseriyle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Başka bir sanatçının eserinden etkilenilerek yazıldığına BY Modern hayatın bireyde yarattığı çıkmazları ele aldığına C) Döneminin toplumsal olaylarına açık bir dille yer verdiğine DOlayların gerçekten kopmadan hayalî bir dünyada geçtiğine E) Belirsizlikler üzerine kurulmasının toplumsal yabancılaşmaya sebep olduğuna 2 Diğer Souf