1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

10 A M A B 23. Kendimizle olan diyaloğumuzda kullandığımız cümleler kendi öz güvenimizi kuvvetlendirmenin de en iyi yoludur. Bir başka deyişle insan, yine kendisinin dostu olmalı ve her fir- satta kendini olumlamalıdır. Biz kendi benliğimize zarar verici cümleler kullanırsak kendi hayat bağımızı ve yaşam enerji- mizi yine kendimiz koparır ya da keseriz. Düşüncelerim; kendimi güvenli bulduğum, sağlıklı ol- duğum ve sevildiğimi bildiğim bir dünyayı bana arma- ğan ediyor. Ben her şeyin en iyisini hak ediyorum ve diğer insanlar da benim için benimle birlikte mücadele etmelidir. III. Yaşam zaten güzel ve her geçen gün bu yaşam benim için daha fazla güzellikler barındırmaya devam ediyor. Bu parçanın yazarının yukarıdakilerden hangilerini söy- lemesi beklenemez? AYalnız K Dve II Yalnız II E) I ve Ill Yalnız III Diğer Sayfaya Geçiniz.

A Kitapçığı 23. Dört perdelik bu oyunun konusu Kırım Savaşı sırasında geçer. Ilk perdede mekân Manastır, diğer perdelerde is Silistre'dir. Silistre Kalesi'nin kurtarılması için askerin gös terdiği fedakârlık ve kahramanlık anlatılır. Bu iki erdem- le telkin edilen vatana sahip çıkmak, vatanı sevmek ve vatan uğrunda mücadele etmek yani vatan duygusudur. Zekiye bir seyir yerinde gördüğü Islam Bey'e aşık olmuş tur. İlk perdenin ilk sahnesinde yalnızdır. Duygularını de- ğerlendirir. Kendisiyle hesaplaşır. Ölen annesi, kardeşi ve öldüğünü sandığı babasının kalbinde kapladığı yeri bir yabancının aldığını fark eder. Vicdanı bundan rahatsız olur ama duygularını bastırmak elinde değildir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen oyunun yazarına ait değildir? A) Karabela B) Sabr u Sebat C) Gülnihal D) Celalettin Harzemşah E Zavallı Çocuk

TYT / TÜRKÇE 24. Türk öykücülüğüne dilde ve yapıda yenilenmenin başladığı 1950'li yıllarda başkaldırıcı tutumuyla dâhil olan Leyla Erbil, bireye eğilen öyküleriyle dikkat çeker. (1) Sosyal, toplumsal ve siyasal değişimlerin bireylerin iç dünyalarındaki yansıma- ları, ataerkil düzende kadının algılanma biçimi, ekonomik ve toplumsal çerçevede cinsiyet ayrımcılığı yazarın öykülerinde sıklıkla gündeme getirdiği konular arasında yer alır. (II) Erbil, anlatılarının tümünde tabularla kuşatılmış bir dünyada ya- şamanın ağırlığına ve bu ağırlık altında en çok ezilen cinsin kadınlar olduğuna vurgu yapmayı tercih eder. (III) Öykülerde genellikle ataerkil bir dünya içinde hapsolmuş, sürekli olarak toplumla ve kendisiyle hesaplaşma içindeki kadınlar ve kız çocukları merkezde yer alır. (IV) Ayrıca öykülerinde olay, yer, zaman, kişi ve konu gibi ögelere bağlı kalmamıştır. (V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Bu ne- denle öykülerinde bireyin varoluş problemini, kadın ve onun açmazları üzerinden dile getirir." cümlesi getirilirse dil ve düşünce akışında bir bozulma olmaz? A) I B) I 8 !!! D) IV E) V desu st id qilademesd ainemos tomos VI (@ Atat tas art op k= a

40. Tambora Yanardağı patlaması sonrasında Mary Shelley'nin ünlü romanı Frankenstein'ı yazmasıyla aşağıdaki sözlerden hangisi ilişkilendirilebilir? zel gelir. Hege kulübesinin korunaklı A) (₁) (₁) (₁) (.) B) (;) (.) (;) (.) C) (6) (1) (-) D) ( ) ( ) ( ) (.) E) (...) ( ) ( ) (.) Inaların kıyıya sürüklediği çer çöp, ıssız adadaki azine değerindedir. Deneme 10 8. Yamaçta durma () rüzgâr kapar () çukurda () karanlık boğar (3) hayatın durma Bu parçada yay ayraçlarla belirtilen ( ) yerlere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir? ydeki zama

en şe- n hiç sona n her anda dışı) iraz cey- bi- Tr? en ir- -1- 2 ritmik EĞITIM YAYINLARI 4. Bu parç rak aşağıdakilerden hangisi söyleneme A) 1. cümlede, amaç - sonuç ilişkisi vardır. B) II. cümlede, öznel bir yargı vardır. C) III. cümlede bir genelleme yapılmıştır. (b) . cümlede bir varsayım dile getirilmiştir. EV. cümlede koşula bağlılık söz konusudur. Aşağıdaki cümlelerden hangisi parantez içindeki kavramın açıklaması değildir? X A) Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünüş bi- çimi, anlayış (zihniyet) B) Hikâyede karşıt duygu, düşünce, istek ya da kişi- lik özelliklerinin bir arada sergilenmesi ile ortaya çıkan durum (çatışma) Puygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması (edebiyat) D) Bilimsel bir konuyu ele alan ve bilimsel bir top- Nantıda okunup tartışılan yazı, tebliğ (bildiri) E) Öğretici veya sanatsal metinde işlenen temel duygu ya da düşünce (tema) Diğer sayfaya geçiniz. DENEME-3

1 e 1- T a n i- 3A 5. 3A Tanzimat Dönemi'nde Şinasi'den başlayarak yeni bir şiir dili kurmak için gösterilen çabaların nasıl bir yoldan geçtiğini biliyoruz. Şinasi'nin "kolay anlaşıl- mak'tan başka bir kaygı taşımayan, sade fakat can- Sız dili, Ziya Paşa ve Namık Kemal'de daha canlı fakat daha az Türkçedir. Buna rağmen bütün bu ça- balamalar eskiden belirli bir şekilde ayrılan yeni bir dil ve söyleyiş ortaya çıkarır. Recaizade Ekrem ile beraber, yine dil ve üsluptan hareket edilerek yeni şiirin en ince noktalarına kadar -bütün esaslarının sistemli bir şekilde- açıklandığını görüyoruz. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? Namık Kemal, üslup bakımından Şinasi'den daha başarılıdır. Ziya Paşa, şiirde yabancı sözcüklere Şinasi'den daha fazla yer vermiştir. Şinasi, şiirde anlaşılır bir dil kullanılmasını hedef- Memiştir. Recaizade Ekrem yeni Türkçenin kurallarını tüm ayrıntılarıyla ortaya koymuştur. Tanzimat Dönemi'nde yeni şiirin nasıl olması ge- rektiği açık bir şekilde ortaya konmuştur. 7. 1. ritmik EGITIM YAYINLARI II. Yu ki

1. Sabahın erken saatleri olduğu için cadde ipis- sızdı. Teresa, mektubu posta kutusuna atarken Martin bir bankın üzerine oturmuş düşünüyordu. Demek yalan değildi! White Mouse, öykü kabul edilir edilmez parayı ödüyordu. "Girdap'ta üç bin sözcük vardı. Üçte biri çıkarılınca geriye iki bin sözcük kalırdı. Kırk dolar aldığına göre sözcüğü iki sente geliyordu. Para, öykü kabul edildikten sonra ödenir ve sözcüğüne iki sent verilir... De- mek gazeteler doğru söylüyorlardı. Yukarıdaki metnin yazılış amacı aşağıdakiler- den hangisi olabilir? A) Güncel bir konuda kamuoyunu etkileyip yön- lendirmek BY Estetik bir zevk vermek, okurun yaşamını renklendirmek CYapılan bir geziyle, gözlemle ilgili izlenimleri okurla paylaşmak D) Bir yapıt, tutum ya da davranışın olumlu-o- lumsuz yönlerini ortaya koymak Okuru bir konudaki bilimsel veriler ya da araştırma sonuçları hakkında bilgilendirmek

suy (1) Batı dünyasında çocuk edebiyatı ninniler ve büyükler tarafından anlatılan masallarla başlar. (II) Eski zamanlarda hiç kitap yoktu. (III) Kabilelerde- ki hikaye anlatıcıları kültürün, adetlerin, değerle- rin ve tarihin birer koruyucusuydular. (IV) Hikaye anlatma asırlar boyunca bir hésilden diğerine bir toplumun geleneklerini ve inanışlarını aktarmanın temel yöntemi olmuştur. (V) O devirlerde anlatılan hikayeler aslında büyükler içindi. (VI) Ama çocuk- lar da bunları dinleyip kendilerine uygun olanları benimserlerdi. id talled sond qo B. Çekimli fiillerde şahıs eki kip eklerinden sonra getirilir.blenye Yukarıdaki numaralanmış he hangisinde kip eki bu kurala aykırı olarak kullanılmıştır? A) I B) III hab cümlelerin C) IV D) V E) VI

16. Mısır'da derler ki) Kahire, gerçekten kozmopolit bir şehirdir () gerçek Mısır'ı görmek istersen Iskenderi- ye'ye gitmelisin () Bu cümlede boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağı- daki noktalama işaretlerinden hangileri getirilme- lidir? A)(") () (") C) (,) (,) (...) E) () () () B) () () () D) (:) () () 19. Aşağıda şi yapı A) E B) D E

33 ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Uygulamaları silmek herkesin harcı değil ama sosyal medyayla dopamin bağımlılığımız üzerinden kurduğumuz ilişkiyi gözden geçirebiliriz. (II) Duygusal yemek yemeyi bilirsiniz: Aç olduğunuz için değil de kendinizi iyi hisset- meniz için yersiniz. (III) Sosyal medya ve akıllı telefonlar da benzer zihin mekanizmaları yaratıyor. (IV) Telefon ele alınınca beyin dopamin salgılıyor, sonra dopamin seviyesi düşüyor, mecburen telefon tekrar ele alınıyor. (V) Bu kav- ram yıllardır biliniyordu fakat sosyal medyanın bağımlılık yaptığı ve beynin dengesini bozduğu kanıtlanınca kendine yeni bir kullanım alanı buldu. 33. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Buna dopamin ödül döngüsü adı veriliyor." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V

7.-9. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Resme ilk başladığımdan beri, üzerinde çalıştığım konu- yu iyice tanımak istemişimdir. Resmin konusu resimdir. Kuşkusuz öyledir ama konunun da bir anlamı, bir ağırlığı vardır. Bir natürmort ile bir portre arasındaki aynım, yalnız resme bakan açısından gerçektir. Natürmort tablolar, donuk konuları yansıtıyormuş gibi görünür, bu yüzden bir sergide ilk önce bunlar satilir. Portrelere karşı pek ilgi gösterilmez. Oysa insan yüzünü konu alan bir portre kadar, sanatçının duygu ve yaratı iletimini başka ne sağlayabilir? Bir ayva- yı, narı ya da enginan aktaran natürmort tablo mu? Her şeyden önce bir natürmort, durağan bir konuyu ele alır. Bir portre, bir ölünün portresi bile olsa bir ayvadan ya da nardan daha iyi konuşur. Elbette bir resimdeki ayva veya elma da sanatçının yetenekleri ölçüsünde bir anlam taşır. Yine de bir insan yüzü, bir papatyadan, bir armuttan daha çok anlam barındırır. 7. Bu parçada yer alan altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Etkili bir iletişim sağlamak B) içeriği başarıyla yansıtmak C Göz yerine kulağa seslenmek D) Anlamsal bir derinlik taşımak E) Duygusal bir etki uyandırmak 3. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) İçeriğin, resmin başarısını etkilediğinden BY Natürmort tabloların daha nesnel olduğundan C) Doğa resimlerine daha çok ilgi gösterildiğinden D) Portre çizimlerinin zaman ve emek istediğinden E) Natürmort ve portrenin farklı türler olduğundan Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Karşılaştırma yapılmıştır. B Tanımlamadan yararlanılmıştır. Orneklendirmeye başvurulmuştur. Bir düşünce kanıtlanmaya çalışılmıştır. E) Soru cümleleriyle anlatıma doğallık kazandırılmıştır.

11. Güller kızarır şermile ol gonce gülünce Sümbül ham olur reşkile kâkül bükülünce Bu beyitte altı çizili sözle yapılan edebî sanatlar aşağıdakilerin hangisinde yer almaktadır? A) Mecazımürsel - Teşhis C) Tenasüp - Istiare B) Teşbih - Tezat D) Tevriye - Kinaye E) Teşhis - İstiare

3. Açıklama yapmak amacıyla cümle içerisinde yer alan kelime ya da kelime grupları ara söz olarak adlandırı- Bu açıklamaya göre aşağıdakilerin hangisinde ara söz farklı bir ögenin açıklayıcısı olarak kullanılmış- tır? A) Annemin en yakın olduğu arkadaşı, Fatma Teyze, bu zor zamanlarımızda yanımızda olmak için İstanbul'a gelecekti. B) Başlarda anlamakta zorlandığım konu, cümlenin ögeleri, şimdi en rahat soru çözdüğüm konu oldu. C) Köyün ıssız meydanında, kimsenin olmadığı ve ka- ranlık olan bu yerde, bir başımıza kalmıştık. D) Dostum bildiğim bu kitaplar, hayatımda her zaman ayrı bir yeri olan kitaplardı bunlar, yeni kitaplığımda da yerini almıştı. LIMI 8.

2. Köylüler, yaz günlerinin çalışkan insanları, bu sıcak günlerde yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır. B) Dolaylı tümleç kullanılmıştır. C) Özne, açıklayıcısıyla verilmiştir. D) Durum zarf tümleci kullanılmıştır. E) Birden çok sifat kullanılmıştır. PEGEMAKADEMI-

EST 01 . (1) Tanzimat'a kadar bizim kültürümüzde mesnevi ve halk hi- kayesi gibi olay çevresinde oluşan kuvvetli edebi metinleri- miz olduğundan sanatçılarımız Avrupa'daki romanlara çok da yabancılık çekmemişlerdir. (II) Bu dönemde sanatçılarımız öncelikle yabancı dillerdeki romanları okumuş, onları özüm- semiş ve sonrasında da Türkçemize tercüme etmişlerdir. (III) Tercüme romanlardan sonra zaten aşina olduğumuz roman örneklerini edebiyatımızda ilk kez Tanzimat Döne- mi'nde görmekteyiz. (IV) Çeviri romanlardan sonra 1872 yı- linda Şemsettin Sami ilk yerli romanımız olan Felatun Bey ile Rakım Efendi'yi yazar. (V) Yine bu dönemde daha çok roman- tizmin etkisiyle ortaya konulan romanlar teknik açıdan kusurlu olsa da edebiyatımızda ilk olmaları açısından önem arz eder. Bu parçada yer alan numaralandırılmış cümlelerden han- gisinde bir yanlışlık yapılmıştır? B) II C) III D) IV 14. E) V

17 kadar kaybetmişler! 16 Burdaki Filimsileri Bulurmusunuz ve tüNÜNÜ Zil istediği kadar acılaşabilir, memur demir kapıyı kapamak tehdidini istediği kadar ileri götürebilir; ben artık o vapurların yolcusu değilim, benim oralarda artık kimsem kalmadı. 4 Yüksekkaldırım'dan istediğim kadar oyalana oyalana çıkabilirim. Tünel'e varınca tramvay aman bekliyormuş gibi üzüntülü bir hal alarak tramvaya binenlerj seyreder, sonra yayan gitmeye karar vermiş bir insan tavrıyla etrafı seyrede ede Galatasaray'a, Taksim'e kadar yürüyebilirim. 12