Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

5. I. Türkiye'de yerli yazarların tiyatroları daha çok
ilgi çekiyor ve sanatseverler daha çok, yerli
oyunlar sergileyen tiyatroları tercih ediyor.
II. Türkiye'deki tiyatrolardan çoğu, yerli yazarların
oyunlarını sergilerken yabancı yazarların
oyunlarına odaklanan tiyatro topluluklarının
sayısı yok denecek kadar azdır.
Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi şöylenebilir?
7.
11. cümlede yer alan açıklamayı nicel verilerle
ele almaktadır.
B. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden
değerlendirmektedir.
II. cümlede belirtilen durumun gerekçesini
açıklamaktadır.
II. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir
bilgi sunmaktadır.
11. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu
belirtmektedir.
sinavyayin.c
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. I. Türkiye'de yerli yazarların tiyatroları daha çok ilgi çekiyor ve sanatseverler daha çok, yerli oyunlar sergileyen tiyatroları tercih ediyor. II. Türkiye'deki tiyatrolardan çoğu, yerli yazarların oyunlarını sergilerken yabancı yazarların oyunlarına odaklanan tiyatro topluluklarının sayısı yok denecek kadar azdır. Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi şöylenebilir? 7. 11. cümlede yer alan açıklamayı nicel verilerle ele almaktadır. B. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değerlendirmektedir. II. cümlede belirtilen durumun gerekçesini açıklamaktadır. II. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sunmaktadır. 11. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirtmektedir. sinavyayin.c
hartler tema denir.
4. Aşağıdakilerden hangisinde dil göndergesel işlevde kullanılmıştır? (10p)
A. Saat kaç?
B. Eyvah! Şimdi yandık.
Atatürk 1881 yılında doğmuştur.
D. Çok korkuyorum!
E. Cümle büyük harfle başlar.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
hartler tema denir. 4. Aşağıdakilerden hangisinde dil göndergesel işlevde kullanılmıştır? (10p) A. Saat kaç? B. Eyvah! Şimdi yandık. Atatürk 1881 yılında doğmuştur. D. Çok korkuyorum! E. Cümle büyük harfle başlar.
ni yeniden
ilgili olara
miştir.
len bir söz
ası kullanı
orar.
anlan
akti.
dir.
imiz
rak
III. cümlede, belirtisiz isim tamlaması, sıfat göre-
vindedir.
D)
IV. cümlede, zad fiil kullanılmıştır.
E) V. cümlede, Isim fiil grubu kullanılmıştır.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisi tamamlanmamış
(eksiltill) bir cümledir?
Ne aradı ne sordu beni
Ne yapalım; Allah bana, ben sana
Kabul etmesen de tüm para bu
Gel de bu adama güven sen şimdi
İstemem ben böyle hayat, böyle düzen
A)
B)
C)
D)
E)
PEGEMAKADEMI
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, birleşik cümledir?
A)
Bütün yalanlarına rağmen onu aralarına aldılar.
B) Sporun yeri ve zamanı yoktur hiçbir zaman.
C) Anlıyorum ki bensiz de yürütebiliyorsun şirketi.
D) Onun duygusallığı yüzünden başımıza bir sürü iş
açıldı.
E) Insanların sorunlarını her zaman sabırla dinlerdi.
drill foll
birleşi
? Jad
1.
11.
III.
IV.
V.
Yu
aç
[
A
B
20.
53
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ni yeniden ilgili olara miştir. len bir söz ası kullanı orar. anlan akti. dir. imiz rak III. cümlede, belirtisiz isim tamlaması, sıfat göre- vindedir. D) IV. cümlede, zad fiil kullanılmıştır. E) V. cümlede, Isim fiil grubu kullanılmıştır. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisi tamamlanmamış (eksiltill) bir cümledir? Ne aradı ne sordu beni Ne yapalım; Allah bana, ben sana Kabul etmesen de tüm para bu Gel de bu adama güven sen şimdi İstemem ben böyle hayat, böyle düzen A) B) C) D) E) PEGEMAKADEMI 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, birleşik cümledir? A) Bütün yalanlarına rağmen onu aralarına aldılar. B) Sporun yeri ve zamanı yoktur hiçbir zaman. C) Anlıyorum ki bensiz de yürütebiliyorsun şirketi. D) Onun duygusallığı yüzünden başımıza bir sürü iş açıldı. E) Insanların sorunlarını her zaman sabırla dinlerdi. drill foll birleşi ? Jad 1. 11. III. IV. V. Yu aç [ A B 20. 53
11. Aşağıdakilerin hangisinde ad tamlamasının tamlayanı
adlamış sıfattır?
helnüg lesöp nimisvah
A) Köyün zenginleri okulu yaptırmışlar.haid she
Op lesöp nintsyer'
B) Gençlerin istekleri oldukça akılcıydı.
C) Yaşlı bir adama yardım ettim.
D) Kitabın ilk sayfası koparılmış.
E) Bir tabak sıcak çorba istedi.
ne! brolblebigspA
Subion
ninieneb eghÜT. (A
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
11. Aşağıdakilerin hangisinde ad tamlamasının tamlayanı adlamış sıfattır? helnüg lesöp nimisvah A) Köyün zenginleri okulu yaptırmışlar.haid she Op lesöp nintsyer' B) Gençlerin istekleri oldukça akılcıydı. C) Yaşlı bir adama yardım ettim. D) Kitabın ilk sayfası koparılmış. E) Bir tabak sıcak çorba istedi. ne! brolblebigspA Subion ninieneb eghÜT. (A
DENEME-25
23. Gölge oyunu, geleneksel Türk tiyatrosunun belli başlı
türlerinden olup oyunun ortaya çıkışı ile ilgili çeşitli rivayet-
ler bulunmaktadır. (II) Gölge oyununu ilk olarak ülkemizde
Şeyh Muhammet Küşterî başlattığı için oyun perdesine
"Küşteri Meydanı" adı da verilmiştir. (H) Gölge oyununda
tasvirler yani karakterleri oynatan kişiye "hayalı" denir.
(IV) Gölge oyunu, yazılı bir metne dayanmayıp nesilden
nesile aktarılan hikâyeler üzerinde zamanın şartlarına
göre eklemeler ve çıkarmalar yapılarak oynanmaktadır.
(V) Gölge oyunu; giriş, muhavere, fasıl, tekerleme ve bitiş
olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir
bilgi yanlışı vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
DENEME-25 23. Gölge oyunu, geleneksel Türk tiyatrosunun belli başlı türlerinden olup oyunun ortaya çıkışı ile ilgili çeşitli rivayet- ler bulunmaktadır. (II) Gölge oyununu ilk olarak ülkemizde Şeyh Muhammet Küşterî başlattığı için oyun perdesine "Küşteri Meydanı" adı da verilmiştir. (H) Gölge oyununda tasvirler yani karakterleri oynatan kişiye "hayalı" denir. (IV) Gölge oyunu, yazılı bir metne dayanmayıp nesilden nesile aktarılan hikâyeler üzerinde zamanın şartlarına göre eklemeler ve çıkarmalar yapılarak oynanmaktadır. (V) Gölge oyunu; giriş, muhavere, fasıl, tekerleme ve bitiş olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V
an.
OS-
yle
ku-
ara
re-
sey
vle
en
kü
cel
I
A
ANAMORFİK YAYINLARI
DGS RESITAL
33.-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Dünyayı kavrama veya anlatma yolunda sanatı yani kurgu-
ları seçmemizin iki sebebi var diye düşünüyorum: Birincisi
sanatın estetik ve arındırıcı boyutu bizi kendine çekiyor,
ikincisi hayatı bilimsel olgular ya da felsefi kavramlardan
ziyade türlü kurgular hâlinde yaşamamız, yani gündelik
hayatta zihnimizin kurgular ve yorumlarla işlemeye yatkın
olması ve dolayısıyla hayatın farklı yansımalarını edebi
kurgular içinde bulmamız. İşte sanat farklı kavrayışlara ve
anlatımlara imkan verdiği için edebiyatı dünyaya yönelme
ve ilişkilenme yolu olarak tercih ediyorum sanırım. Tercih
yerine eğilim de diyebiliriz, elbette felsefe bunun ayrıl
maz bir parçası ama felsefi metinler yerine edebî metinler
yazmamın ya da bende karşılık bulan şeyin edebiyat ok
masının nedeni bunlardır.
33. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yok-
tur?
A) Sanat neye olanak tanımaktadır?
B) Insanı hep ayakta tutanlar nelerdir?
C) Insanlar hayatı nasıl yaşamaktadır?
D) Insanlar edebiyatla ilgili kurgularda ne bulur?
E) Sanatın hangi yönü insanlar için cezbedici kabul edil
mektedir?
D
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
an. OS- yle ku- ara re- sey vle en kü cel I A ANAMORFİK YAYINLARI DGS RESITAL 33.-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dünyayı kavrama veya anlatma yolunda sanatı yani kurgu- ları seçmemizin iki sebebi var diye düşünüyorum: Birincisi sanatın estetik ve arındırıcı boyutu bizi kendine çekiyor, ikincisi hayatı bilimsel olgular ya da felsefi kavramlardan ziyade türlü kurgular hâlinde yaşamamız, yani gündelik hayatta zihnimizin kurgular ve yorumlarla işlemeye yatkın olması ve dolayısıyla hayatın farklı yansımalarını edebi kurgular içinde bulmamız. İşte sanat farklı kavrayışlara ve anlatımlara imkan verdiği için edebiyatı dünyaya yönelme ve ilişkilenme yolu olarak tercih ediyorum sanırım. Tercih yerine eğilim de diyebiliriz, elbette felsefe bunun ayrıl maz bir parçası ama felsefi metinler yerine edebî metinler yazmamın ya da bende karşılık bulan şeyin edebiyat ok masının nedeni bunlardır. 33. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yok- tur? A) Sanat neye olanak tanımaktadır? B) Insanı hep ayakta tutanlar nelerdir? C) Insanlar hayatı nasıl yaşamaktadır? D) Insanlar edebiyatla ilgili kurgularda ne bulur? E) Sanatın hangi yönü insanlar için cezbedici kabul edil mektedir? D
29. Ülkemiz meyve yetiştiriciliğinde dünya tarımında yeni teknik
ve teknolojinin gelişmediği dönemlerde ihracatçı ülke konu-
mundayken bugün fındık, Antep fıstığı, elma, üzüm ve porta-
kal gibi belli başlı meyvelerin dışında neredeyse ithalatçı po-
zisyonuna gelmiştir. Bu durum; Türkiye'nin, birim alandan alı-
nan pazarlanabilir ürün miktarını artıracak önlemleri alma zo-
runluluğunu ortaya koymaktadır. Bunun için de meyve yetiş-
tiriciliğinde, sınıflamada, muhafazada, taşıma ve pazarlamada
modernizasyona gidilmesi zorunludur. Meyve üreticileri, tüm
bölgelerin ekolojik avantajlarını ve dezavantajlarını tespit ede-
rek yeni yatırımlar yapmalıdır. Bugünkü durumda çilek, kiraz,
turunçgiller tarımında uygulanan teknikler, bu konuda geliş-
miş ülkelerle yarışabilecek durumdadır. Elma, badem, ceviz ve
Antep fıstığı tarımındaki gelişmeler de memnunluk vericidir.
Bu parçadan hareketle "Türkiye'deki meyve yetiştiriciliği" ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yatırım yapılacak yeni meyve türlerinin belirlenmesi ge-
rekmektedir.
B) Tarımdaki teknolojik gelişmeler, Türkiye'nin aleyhine so-
nuçlar doğurmuştur.
et
Lojistik ve satış noktasında çağın koşullarına göre hareket
edilmelidir. L
Belli meyvelerdeki üretim modeli istenen düzeydedir. L
Üretimde ekonomik verimliliğin artırılması için çalışmalar
yapılmalıdır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
29. Ülkemiz meyve yetiştiriciliğinde dünya tarımında yeni teknik ve teknolojinin gelişmediği dönemlerde ihracatçı ülke konu- mundayken bugün fındık, Antep fıstığı, elma, üzüm ve porta- kal gibi belli başlı meyvelerin dışında neredeyse ithalatçı po- zisyonuna gelmiştir. Bu durum; Türkiye'nin, birim alandan alı- nan pazarlanabilir ürün miktarını artıracak önlemleri alma zo- runluluğunu ortaya koymaktadır. Bunun için de meyve yetiş- tiriciliğinde, sınıflamada, muhafazada, taşıma ve pazarlamada modernizasyona gidilmesi zorunludur. Meyve üreticileri, tüm bölgelerin ekolojik avantajlarını ve dezavantajlarını tespit ede- rek yeni yatırımlar yapmalıdır. Bugünkü durumda çilek, kiraz, turunçgiller tarımında uygulanan teknikler, bu konuda geliş- miş ülkelerle yarışabilecek durumdadır. Elma, badem, ceviz ve Antep fıstığı tarımındaki gelişmeler de memnunluk vericidir. Bu parçadan hareketle "Türkiye'deki meyve yetiştiriciliği" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yatırım yapılacak yeni meyve türlerinin belirlenmesi ge- rekmektedir. B) Tarımdaki teknolojik gelişmeler, Türkiye'nin aleyhine so- nuçlar doğurmuştur. et Lojistik ve satış noktasında çağın koşullarına göre hareket edilmelidir. L Belli meyvelerdeki üretim modeli istenen düzeydedir. L Üretimde ekonomik verimliliğin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
DGS/Sözel
13/ 1. Ilk hikâyeciler insanın iç dünyasının keşfiyle henüz ilgi-
13/
lenmeye başlamadıkları için eylemin peşinden koşar-
lar.
ul
II. Şimdiki zamanı yakalamaya çalışan iç monologlar dev-
reye girer.
2 III. Eylemin eyleme geçeni betimlediği, bir anlamda onun
portresi olduğu düşüncesinin karşılığını Decameron'da
da Binbir Gece Masalları'nda da görürüz.
IV. Ama her yeni an bir sonrakini unutturacaktır.
V. Bu romanlarla birlikte "ben" arayışı yön değiştirir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir parag-
raf oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
A
D) V
E) V
NLARI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
DGS/Sözel 13/ 1. Ilk hikâyeciler insanın iç dünyasının keşfiyle henüz ilgi- 13/ lenmeye başlamadıkları için eylemin peşinden koşar- lar. ul II. Şimdiki zamanı yakalamaya çalışan iç monologlar dev- reye girer. 2 III. Eylemin eyleme geçeni betimlediği, bir anlamda onun portresi olduğu düşüncesinin karşılığını Decameron'da da Binbir Gece Masalları'nda da görürüz. IV. Ama her yeni an bir sonrakini unutturacaktır. V. Bu romanlarla birlikte "ben" arayışı yön değiştirir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir parag- raf oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III A D) V E) V NLARI
ile
&
a-
e
in
er
le
ar
it-
in
A
YAYINLARI
Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki bazı araştırma-
cılar astronomik ve atomik zaman arasında yeterince büyük
bir fark oluşana kadar müdahale etmemeyi öneriyor, böy-
lelikle telekomünikasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olma
yacağını söylüyorlar.
A) Telekomünikasyon üzerinde olumsuz etki olmaması
için yoğun çalışmalara gerek yoktur.
B) Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki tüm araştır-
macılar aynı öneriyi yapmamaktadır.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği araştırmalarıyla
dünya çapında tanınmaktadır.
D) Telekomünikasyon konusundaki çalışmalarda asıl he-
def astronomik ve atomik zamanı tespit etmektir.
E) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği uzun zamandır
telekomünikasyon alanında çalışmaktadır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ile & a- e in er le ar it- in A YAYINLARI Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki bazı araştırma- cılar astronomik ve atomik zaman arasında yeterince büyük bir fark oluşana kadar müdahale etmemeyi öneriyor, böy- lelikle telekomünikasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olma yacağını söylüyorlar. A) Telekomünikasyon üzerinde olumsuz etki olmaması için yoğun çalışmalara gerek yoktur. B) Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki tüm araştır- macılar aynı öneriyi yapmamaktadır. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği araştırmalarıyla dünya çapında tanınmaktadır. D) Telekomünikasyon konusundaki çalışmalarda asıl he- def astronomik ve atomik zamanı tespit etmektir. E) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği uzun zamandır telekomünikasyon alanında çalışmaktadır.
ürün
rçok
a
lar.
air, o
um,
ndi
Önü
esi
A) Tabloya yansıyan her görüntü, sanatçının sınırsız hayal
gücünden doğar.
añ
2
B) Ressam, tablolanını oluştururken jemseyi düşünmez;
kendisiyle baş başadır.
CrCoğu sanatçı, tablosuna başlamadan önce kendini
büyük bir boşlukta hisseder.
DyRessam için boş bir tuvalden daha zengin bir esin
kaynağı yoktur
E) Hemen horessam, tablolarında evrenin sonsuzluğu
mesajiny verir.
100.42=40/ 800. I =40
100
100
ayn
4. Yirminci yüzyılın başlarında ilaçların yüzde kırkından
fazlası bitki kökenliyken bu durum, 1970'li yılların
ortalarına gelindiğinde yüzde beşin altına düşer.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak
çıkarılabilir?
Aaç üretiminde yıllara bağlı olarak bir değişiklik
yaşanmaktadır.
B) Insanların, zaman içinde bitkisel ilaçlara olumsuz bir
yaklaşım sergilediği görülmektedir.
100
Bitkisel ilaçların azalmasında teknolojik gelişmenin
etkisi büyüktür.
Bitkilerden elde edilen ilaclard savisi vallar içinde
farklılık göstermektedir.
E) Bitkisel ilaçların kullanımındaki düşüşün nedeni
bilinmemektedir.
=40
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ürün rçok a lar. air, o um, ndi Önü esi A) Tabloya yansıyan her görüntü, sanatçının sınırsız hayal gücünden doğar. añ 2 B) Ressam, tablolanını oluştururken jemseyi düşünmez; kendisiyle baş başadır. CrCoğu sanatçı, tablosuna başlamadan önce kendini büyük bir boşlukta hisseder. DyRessam için boş bir tuvalden daha zengin bir esin kaynağı yoktur E) Hemen horessam, tablolarında evrenin sonsuzluğu mesajiny verir. 100.42=40/ 800. I =40 100 100 ayn 4. Yirminci yüzyılın başlarında ilaçların yüzde kırkından fazlası bitki kökenliyken bu durum, 1970'li yılların ortalarına gelindiğinde yüzde beşin altına düşer. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çıkarılabilir? Aaç üretiminde yıllara bağlı olarak bir değişiklik yaşanmaktadır. B) Insanların, zaman içinde bitkisel ilaçlara olumsuz bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. 100 Bitkisel ilaçların azalmasında teknolojik gelişmenin etkisi büyüktür. Bitkilerden elde edilen ilaclard savisi vallar içinde farklılık göstermektedir. E) Bitkisel ilaçların kullanımındaki düşüşün nedeni bilinmemektedir. =40 Diğer sayfaya geçiniz.
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "-ma / -me" eki
ötekilerden farklı bir işlevde kullanılmıştır?
Olursuzluk
A) Sana bizimle gelme diyen oldu mu hiç?
B) Kendini ispatlama zamanı geldi artık.
C) Eve dönme isteği her zaman vardı bende.
D) Mirası bölüşmeyi beceremedi kardeşler.
E) Onunla görüşmeyi ben de istiyordum.
unla g
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "-ma / -me" eki ötekilerden farklı bir işlevde kullanılmıştır? Olursuzluk A) Sana bizimle gelme diyen oldu mu hiç? B) Kendini ispatlama zamanı geldi artık. C) Eve dönme isteği her zaman vardı bende. D) Mirası bölüşmeyi beceremedi kardeşler. E) Onunla görüşmeyi ben de istiyordum. unla g
kesin
modern
ta ve
esinde
stadir.
icaret
yayıl-
okapi
e bir-
gitlar
Barak
eğer-
açla-
üze-
yan-
den
ig
er
1)
a
35-36 sorulan
aşağıdaki parçaya göre cevaplandininiz
Haldun Taner her gün 20 sayfa yazarmış Ama mut
laka yazarmış Kadikoy Moda'daki evinde sabah
6'da kalkar, balkona daktilosunu koyar ve yazmaya
başlarmış. Itham geldi, gelmedi diye beklemezmiş
Hiçbir şey olmasa vapurun geç kalkmasını, çocukla
n okula götürecek minibüsün gelmesini, martilan ya
zarmış. Illa bu 20 sayfayı bir yerde kullanmak zorun-
da da değilsin dermiş. Bir marangozun her sabah
dükkanını açıp çalışmaya başlaması gibi yazar ola
rak her gün çalışmak gerektiğini anlatırmış ki o "atar-
sin" dediği yazılardan "Yalida Sabah" isimli öyküsü
ortaya çıkmış. Yedi öyküden oluşan bu kitap 1983
yılında Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'ne değer görül
müş.
unhi
elit
TURKÇE TESTI
reter
ya
de
K sanatçı için
36. Edebi yaşantısını bu şekilde özetleyen bir sanat-
çının aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle-
nemez?
Her gün düzenli bir şekilde yazmak hayatımda
önemli bir yere sahiptir.
FB) Bazı yazılar önceden belirlenmiş kurallarla ve
kalıplarla yazılmalıdır.
gall
Çalışmak için müsait gün ve saat beklenmemeli-
dir. Her gün ve her saat çalışmanın en müsait
zamanıdır.
Insan her şeyden önce kendisi için yazmalıdır,
bazı şeylerin oluşmasını beklememelidir.
EX Bir sanatçının üretkenliği, gelmesini beklediği il-
hamla değil iyi kötü demeden edindiği deneyim-
le gelişir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
kesin modern ta ve esinde stadir. icaret yayıl- okapi e bir- gitlar Barak eğer- açla- üze- yan- den ig er 1) a 35-36 sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplandininiz Haldun Taner her gün 20 sayfa yazarmış Ama mut laka yazarmış Kadikoy Moda'daki evinde sabah 6'da kalkar, balkona daktilosunu koyar ve yazmaya başlarmış. Itham geldi, gelmedi diye beklemezmiş Hiçbir şey olmasa vapurun geç kalkmasını, çocukla n okula götürecek minibüsün gelmesini, martilan ya zarmış. Illa bu 20 sayfayı bir yerde kullanmak zorun- da da değilsin dermiş. Bir marangozun her sabah dükkanını açıp çalışmaya başlaması gibi yazar ola rak her gün çalışmak gerektiğini anlatırmış ki o "atar- sin" dediği yazılardan "Yalida Sabah" isimli öyküsü ortaya çıkmış. Yedi öyküden oluşan bu kitap 1983 yılında Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'ne değer görül müş. unhi elit TURKÇE TESTI reter ya de K sanatçı için 36. Edebi yaşantısını bu şekilde özetleyen bir sanat- çının aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle- nemez? Her gün düzenli bir şekilde yazmak hayatımda önemli bir yere sahiptir. FB) Bazı yazılar önceden belirlenmiş kurallarla ve kalıplarla yazılmalıdır. gall Çalışmak için müsait gün ve saat beklenmemeli- dir. Her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. Insan her şeyden önce kendisi için yazmalıdır, bazı şeylerin oluşmasını beklememelidir. EX Bir sanatçının üretkenliği, gelmesini beklediği il- hamla değil iyi kötü demeden edindiği deneyim- le gelişir.
***.
ebiyatında Şiir
8. Biçim, içerik ve anlatım özellikleri dikkate alındı-
ğında aşağıdakilerin hangisinde verilen dizelerin:
Ziya Paşa'ya ait olduğu söylenebilir?
A) Uydurma söz yapmayız
Yapma yola sapmayız
Türkçeleşmiş, Türkçedir
Eski köke tapmayız
B) Denizlerden
Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melâl-i hasret û gurbetle ufk-i şâma bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin
C) Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları
Yalnız bu semti sevmek Için ömrümüz kısa
Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa
D) Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm
Dolaştım mülk-ü İslâmı bütün virâneler gördüm.
Bulundum ben dahi Darüşşifa-yı Babıâli'de
Felâtun'u beğenmez anda çok divâneler gördüm
E) Dehenin derdüme dermân dediler cânânum
Bildiler derdümi yohdur dediler dermânun
Olsa mahbûblarun işkı cehennem sebebl
Hûr u gilmâni kalur kendüsine Rıdvân'un
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
***. ebiyatında Şiir 8. Biçim, içerik ve anlatım özellikleri dikkate alındı- ğında aşağıdakilerin hangisinde verilen dizelerin: Ziya Paşa'ya ait olduğu söylenebilir? A) Uydurma söz yapmayız Yapma yola sapmayız Türkçeleşmiş, Türkçedir Eski köke tapmayız B) Denizlerden Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin. Bilsen Melâl-i hasret û gurbetle ufk-i şâma bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin C) Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları Yalnız bu semti sevmek Için ömrümüz kısa Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa D) Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm Dolaştım mülk-ü İslâmı bütün virâneler gördüm. Bulundum ben dahi Darüşşifa-yı Babıâli'de Felâtun'u beğenmez anda çok divâneler gördüm E) Dehenin derdüme dermân dediler cânânum Bildiler derdümi yohdur dediler dermânun Olsa mahbûblarun işkı cehennem sebebl Hûr u gilmâni kalur kendüsine Rıdvân'un
28. "Kendim Türklerin en düzgün konuşanlarından, en açık
anlatanlarından, en doğru anlayanlarından, soy ve sopça
en ileri bulunanlarından, en iyi kargı kullanan savaşçıla-
rından olarak Türklerin hemen bütün beldelerini, çöllerini
boydan boya dolaştım. Türk'ün, Türkmen'in, Oğuz'un,
Çiğil'in, Yağma'nın, Kırgız'ın dillerini, kafiyelerini öğrenip
faydalandım. O kadar ki her Türk taifesinin dilini en iyi şe-
kilde öğrenmiş oldum." sözleriyle aşağıdaki eserlerden
hangisinin kaleme alındığı söylenebilir?
(A) Divânü Lûgati't-Türk
B Kutadgu Bilig
Atabetül Hakayık
Divan-ı Hikmet
E) Siyasetname
9
31. Re
rak
me
tiye
terk
sac
Bu
11.
III.
am
A)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
28. "Kendim Türklerin en düzgün konuşanlarından, en açık anlatanlarından, en doğru anlayanlarından, soy ve sopça en ileri bulunanlarından, en iyi kargı kullanan savaşçıla- rından olarak Türklerin hemen bütün beldelerini, çöllerini boydan boya dolaştım. Türk'ün, Türkmen'in, Oğuz'un, Çiğil'in, Yağma'nın, Kırgız'ın dillerini, kafiyelerini öğrenip faydalandım. O kadar ki her Türk taifesinin dilini en iyi şe- kilde öğrenmiş oldum." sözleriyle aşağıdaki eserlerden hangisinin kaleme alındığı söylenebilir? (A) Divânü Lûgati't-Türk B Kutadgu Bilig Atabetül Hakayık Divan-ı Hikmet E) Siyasetname 9 31. Re rak me tiye terk sac Bu 11. III. am A)
ma-
19. Güngör Dilmen'e ait Midas'ın Kulakları, Türk edebiyatının
ilk absürt tiyatrosu; Haldun Taner'in kaleme aldığı Keşanlı
Ali Destanı ise ilk epik tiyatrosudur.
karekök & dakika
a ziyade
şikâyet
■ günle-
iç böyle
yacaktı?
meyecek
irsin!" di-
maya, her
Bu cümledeki bilgi yanlışı aşağıdaki değişikliklerin
hangisiyle giderilebilir?
A) "Güngör Dilmen'e ait" sözü yerine, "Turan Oflazoğlu'na
ait" sözü getirilerek
B) "Midas'ın Kulakları" yerine, "Canlı Maymun Lokantası"
yazılarak
C) "absürt tiyatrosudur" ifadesi yerine, "benzetmeci tiyat-
rosudur" yazılarak
D) "Haldun Taner'in" ifadesi yerine "Orhan Asena'nın"
getirilerek
E) "Keşanlı Ali Destani" yerine, "Yaşar Ne yaşar Ne Ya-
şamaz" yazılarak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ma- 19. Güngör Dilmen'e ait Midas'ın Kulakları, Türk edebiyatının ilk absürt tiyatrosu; Haldun Taner'in kaleme aldığı Keşanlı Ali Destanı ise ilk epik tiyatrosudur. karekök & dakika a ziyade şikâyet ■ günle- iç böyle yacaktı? meyecek irsin!" di- maya, her Bu cümledeki bilgi yanlışı aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir? A) "Güngör Dilmen'e ait" sözü yerine, "Turan Oflazoğlu'na ait" sözü getirilerek B) "Midas'ın Kulakları" yerine, "Canlı Maymun Lokantası" yazılarak C) "absürt tiyatrosudur" ifadesi yerine, "benzetmeci tiyat- rosudur" yazılarak D) "Haldun Taner'in" ifadesi yerine "Orhan Asena'nın" getirilerek E) "Keşanlı Ali Destani" yerine, "Yaşar Ne yaşar Ne Ya- şamaz" yazılarak
24-25. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
Dünyadaki pek çok farklı tatlar gibi koku-
lar da azalıyor. Kızılderili Reisi Seattle,
yüz yıldan fazla bir zaman önce Amerika
Devlet Başkanına yazdığı mektupta,
"Her tarafta insan kokusunun olduğun-
dan söz etmiş ve "Ağaçların gövdele-
Tine, kırlara, dağlara, dere ve ovalara,
yağmur damlalarína, kar tanelerine yal-
nizca insan kokusu siniyor ve bu durum
insanlık için de sonun başlangicid
demişti. Beyaz adamlar gidip burtge
adamın yurdunu toprağını zapt edip o
topraklara, o toprakların tarihini yazan
ellere yazılan sayfaların insan kokusu ile
birlikte insan kanı kokusunu da sindird
er. Parkında misiniz o gün bu gündür
Büyük Reis Seattle'in kehaneti güneş
her doğup battiğiında biraz daha gerçek-
leşiyor. Bırakın doğa ile barışık olmayı
kendi türü te banşık olamayan insanoğ
Tunun egemenliği altındaki dünyamızda
her gün yeryüzünden pek çok canlı türü
rengi, görüntüsü ve kokusuyla birlikte
yok olup gidiyor.
CAM
Deneme-13
24. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) insan varlığının her şeye bulaşmış
Colması
B) Insana ait olanların bastırılması
C) Insana yeterince değer verilmemesi
D) Insan hayatının değerini yitirmesi
E) Toprak ve doğada insanın yerinin
olmaması
25. Bu parçaya göre Kızılderili Reisi için
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
24-25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dünyadaki pek çok farklı tatlar gibi koku- lar da azalıyor. Kızılderili Reisi Seattle, yüz yıldan fazla bir zaman önce Amerika Devlet Başkanına yazdığı mektupta, "Her tarafta insan kokusunun olduğun- dan söz etmiş ve "Ağaçların gövdele- Tine, kırlara, dağlara, dere ve ovalara, yağmur damlalarína, kar tanelerine yal- nizca insan kokusu siniyor ve bu durum insanlık için de sonun başlangicid demişti. Beyaz adamlar gidip burtge adamın yurdunu toprağını zapt edip o topraklara, o toprakların tarihini yazan ellere yazılan sayfaların insan kokusu ile birlikte insan kanı kokusunu da sindird er. Parkında misiniz o gün bu gündür Büyük Reis Seattle'in kehaneti güneş her doğup battiğiında biraz daha gerçek- leşiyor. Bırakın doğa ile barışık olmayı kendi türü te banşık olamayan insanoğ Tunun egemenliği altındaki dünyamızda her gün yeryüzünden pek çok canlı türü rengi, görüntüsü ve kokusuyla birlikte yok olup gidiyor. CAM Deneme-13 24. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) insan varlığının her şeye bulaşmış Colması B) Insana ait olanların bastırılması C) Insana yeterince değer verilmemesi D) Insan hayatının değerini yitirmesi E) Toprak ve doğada insanın yerinin olmaması 25. Bu parçaya göre Kızılderili Reisi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?