Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları Soruları

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil çatısı nesnesine göre
diğerlerinden farklıdır?
A) Yoldan geçen araçları bir polis edasıyla durdurdu.
B) Arkadaşını bu konu hakkında daha fazla konuşmaması
adına susturmuş.
C) Uçurtmaların hepsini arkadaşları gelmeden uçuracaktı.
D) Anlattığı eğlenceli hikâyelerle herkesi güldürüyor.
E) Yemeklerin hepsini okuldan çağırdığı arkadaşına yedirmiş.
11.
S
As
me
BA
D
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil çatısı nesnesine göre diğerlerinden farklıdır? A) Yoldan geçen araçları bir polis edasıyla durdurdu. B) Arkadaşını bu konu hakkında daha fazla konuşmaması adına susturmuş. C) Uçurtmaların hepsini arkadaşları gelmeden uçuracaktı. D) Anlattığı eğlenceli hikâyelerle herkesi güldürüyor. E) Yemeklerin hepsini okuldan çağırdığı arkadaşına yedirmiş. 11. S As me BA D
9.
Oturup düşünmeye başlarsa servilerin arasında,
etrafındaki gecenin derinliğinden umulmaz bir
ümitsizlik gelip çökecekti içine.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi nesne-yüklem
ilişkisi yönüyle bu cümleyle özdeştir?
A) Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır.
B) Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır.
C) Damdan düşen, damdan düşenin halini bilir.
D) Densiz deve kuyruğu, deh demeden sallanır.
E) Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
9. Oturup düşünmeye başlarsa servilerin arasında, etrafındaki gecenin derinliğinden umulmaz bir ümitsizlik gelip çökecekti içine. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi nesne-yüklem ilişkisi yönüyle bu cümleyle özdeştir? A) Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır. B) Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır. C) Damdan düşen, damdan düşenin halini bilir. D) Densiz deve kuyruğu, deh demeden sallanır. E) Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur.
bi
El
t
€
E
E
13.
(1) Bir kimsenin duygu ve düşüncelerini sıcağı sıcağına,
vakit geçirmeden yazıya aktardığı türdür. (II) Yazının ba-
şında mutlaka günün tarihi belirtilir, bazen yazının yazıl-
dığı yer de yer alabilir. (III) Çok uzun olmak zorunda de-
ğildir; bir iki cümleden oluştuğu bile olur. (IV) Yazar; ya-
şadıklarını, gördüklerini, dinlediklerini ayrıntılı biçimde
anlatır. (M) Türk edebiyatında son dönemde ilgi görme-
ye başlayan bir tür olmuştur.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden
hangisinde ötekilerden farklı bir yazı türünün özel-
liğine yer verilmiştir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
bi El t € E E 13. (1) Bir kimsenin duygu ve düşüncelerini sıcağı sıcağına, vakit geçirmeden yazıya aktardığı türdür. (II) Yazının ba- şında mutlaka günün tarihi belirtilir, bazen yazının yazıl- dığı yer de yer alabilir. (III) Çok uzun olmak zorunda de- ğildir; bir iki cümleden oluştuğu bile olur. (IV) Yazar; ya- şadıklarını, gördüklerini, dinlediklerini ayrıntılı biçimde anlatır. (M) Türk edebiyatında son dönemde ilgi görme- ye başlayan bir tür olmuştur. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde ötekilerden farklı bir yazı türünün özel- liğine yer verilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Deneme s
w romantarından Sağ
toplumuna köy ve kent ap
Donemin yaşam tarzına
mal Tahir'in ilk roman olma
okunduğu noktalar
ve
10
mekan, karakter kavram
Varakte
al Tahir eserleri içerisinde
avram
konusu
emande
ikilemi olmadığı, Kemal
kapsamında k
açısı, birbirleriyle adeta
doğru zamanda seçti
bir eser olarak yer al-
köy yaşamı ve kent ile
mak mümkündür.
lerden hangisi yapı-
al yapıya yaklaşımını
ollikler taşıdığı
isinde ayıncı yönü-
yaklaşımdan uzak
ayrıntılı biçimde
Geçiniz.
TYT/TÜRKÇE
30, Gazeteci
(1)
Sanator
Hepimiz zaten doğuştan yaraticiyiz ama boyama kitabındaki
çizgilerden digan boyayı taşımama veya güneşi a sanya
boyama gereğinin ortaya çıkmasıyla bu yaratıcılık kreip
paramparça ediliyor. Ancak yaraticilik yeniden hatırlatılabilir
bir gey, yeter ki çocukluğumuzla yeniden bağ kurabilelim.
Gazeteci:
Sanatçı:
Hayır, bunun formülü yok. Öğrencilerime tür olarak öyküyü
anlatırken karakter'den, 'çatışma'dan söz ediyorum elbet
ama arkasından, "Bunlar zihninizin arka köşesinde bulunsun
ama yazarken bunlan unutun." diyorum. Olsa olsa "algilan
açık tutmak", "dünyayla, insanla ilgilenmek", "her şeye ilgi
duymak", "merak" kavramlarını atabilirim ortaya
Gazetecinin bir sanatçıya yönelttiği aşağıdaki sorular-
dan hangileri, yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla
getirilebilir?
(1) Yaratıcılığın soya çekimle ilgisi var midir?
(II) Belli bir yolu izleyerek yazıda yaratıcılık mümkün mü
ve bunun yolları nedir?
B) (1) Yaratıcılık eğitimi alınabilir mi?
Her sanat dalı yaratıcılık gerektirir mi?
(1) Resim sanatı ile yaratıcılık geliştirilebilir mi?
(II) Meraklı kişiliğe sahip olmak yaratıcılığı olumlu etkiler
mi?
Boyama kitaplarının çocuk yaratıcılığındaki rolü nedir?
(II) Yaratıcılık olmazsa olmazınız midir?
(1) Çocukluğumuzda yaratıcılık yönümüz ne kadar geli-
şir?
(II) Yaratıcılığın teknik yönleri hakkında neler düşünüyor-
sunuz?
$
13
31.32. so
Yakup Kadh Karan
nidan içinde haps
kendi köyünün sn
sinda bir yakunik
istemiştir. Flomani
rinden bu çabasin
Ahmet Celal karakt
Bize gene yalniz
edip, tek bapma, ya
bitmez tükenmez
bildiriyor. Yazar, A
rek Anadolu insans
gelecek tasavvuru
etmiş oluyor,
31. Bu parçada söz ko
hangisine değinilm
A) Yazarın romani
dini üzerine baza
Banbul le Anad
ve geleceğe ma
Roman karakter
gerçekleşmediğ
D) Anadolu ile Istar
Mücadele ruhunu
E) azanın romanda
isteğini bekleş
32. Bu parçanın yazılma
AOay içinde yaşatm
B) Bigi vermek
Czlenim kazandırm
DRanilan değiştimmer
Inandincilik sağlam
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
Deneme s w romantarından Sağ toplumuna köy ve kent ap Donemin yaşam tarzına mal Tahir'in ilk roman olma okunduğu noktalar ve 10 mekan, karakter kavram Varakte al Tahir eserleri içerisinde avram konusu emande ikilemi olmadığı, Kemal kapsamında k açısı, birbirleriyle adeta doğru zamanda seçti bir eser olarak yer al- köy yaşamı ve kent ile mak mümkündür. lerden hangisi yapı- al yapıya yaklaşımını ollikler taşıdığı isinde ayıncı yönü- yaklaşımdan uzak ayrıntılı biçimde Geçiniz. TYT/TÜRKÇE 30, Gazeteci (1) Sanator Hepimiz zaten doğuştan yaraticiyiz ama boyama kitabındaki çizgilerden digan boyayı taşımama veya güneşi a sanya boyama gereğinin ortaya çıkmasıyla bu yaratıcılık kreip paramparça ediliyor. Ancak yaraticilik yeniden hatırlatılabilir bir gey, yeter ki çocukluğumuzla yeniden bağ kurabilelim. Gazeteci: Sanatçı: Hayır, bunun formülü yok. Öğrencilerime tür olarak öyküyü anlatırken karakter'den, 'çatışma'dan söz ediyorum elbet ama arkasından, "Bunlar zihninizin arka köşesinde bulunsun ama yazarken bunlan unutun." diyorum. Olsa olsa "algilan açık tutmak", "dünyayla, insanla ilgilenmek", "her şeye ilgi duymak", "merak" kavramlarını atabilirim ortaya Gazetecinin bir sanatçıya yönelttiği aşağıdaki sorular- dan hangileri, yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla getirilebilir? (1) Yaratıcılığın soya çekimle ilgisi var midir? (II) Belli bir yolu izleyerek yazıda yaratıcılık mümkün mü ve bunun yolları nedir? B) (1) Yaratıcılık eğitimi alınabilir mi? Her sanat dalı yaratıcılık gerektirir mi? (1) Resim sanatı ile yaratıcılık geliştirilebilir mi? (II) Meraklı kişiliğe sahip olmak yaratıcılığı olumlu etkiler mi? Boyama kitaplarının çocuk yaratıcılığındaki rolü nedir? (II) Yaratıcılık olmazsa olmazınız midir? (1) Çocukluğumuzda yaratıcılık yönümüz ne kadar geli- şir? (II) Yaratıcılığın teknik yönleri hakkında neler düşünüyor- sunuz? $ 13 31.32. so Yakup Kadh Karan nidan içinde haps kendi köyünün sn sinda bir yakunik istemiştir. Flomani rinden bu çabasin Ahmet Celal karakt Bize gene yalniz edip, tek bapma, ya bitmez tükenmez bildiriyor. Yazar, A rek Anadolu insans gelecek tasavvuru etmiş oluyor, 31. Bu parçada söz ko hangisine değinilm A) Yazarın romani dini üzerine baza Banbul le Anad ve geleceğe ma Roman karakter gerçekleşmediğ D) Anadolu ile Istar Mücadele ruhunu E) azanın romanda isteğini bekleş 32. Bu parçanın yazılma AOay içinde yaşatm B) Bigi vermek Czlenim kazandırm DRanilan değiştimmer Inandincilik sağlam
301
3X
sayısı, 27'nin tam katı olan bir sayıdır.
Buna göre, x'in alabileceği kaç farklı doğal sayı değeri
vardır?
A) 14
0
8.
13
C) 12
AOB nob'OS upobone risbioa
E) 10
abied pebso iebiča?
putpuritabriste nam velivse lets, 3, 4 7 57,18,19, 1911
D) 11
Ali aşağıdaki tahtada solda verilen işlemin sonucunu asal
çarpanlarının çarpımı şeklinde yazılmıştır. Binos ads
Ders: Matematik
nu
Faktöriyel
5.5...
23734
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
301 3X sayısı, 27'nin tam katı olan bir sayıdır. Buna göre, x'in alabileceği kaç farklı doğal sayı değeri vardır? A) 14 0 8. 13 C) 12 AOB nob'OS upobone risbioa E) 10 abied pebso iebiča? putpuritabriste nam velivse lets, 3, 4 7 57,18,19, 1911 D) 11 Ali aşağıdaki tahtada solda verilen işlemin sonucunu asal çarpanlarının çarpımı şeklinde yazılmıştır. Binos ads Ders: Matematik nu Faktöriyel 5.5... 23734
1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bağlaç türünde
bir kelimeye yer verilmiştir?
A) Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya gezmekteyim
B) Bu kış yolculuk var, diyorsa için
Beni de beraber al anneciğim
C) Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir
İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir
D) Düşünme mevsimi inleten hangi
Elemdir mest ettin ruhumu yeter
E) Karlı dağlardır sefere çıkmış
Vadideki suyun şırıltısında
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bağlaç türünde bir kelimeye yer verilmiştir? A) Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya gezmekteyim B) Bu kış yolculuk var, diyorsa için Beni de beraber al anneciğim C) Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir D) Düşünme mevsimi inleten hangi Elemdir mest ettin ruhumu yeter E) Karlı dağlardır sefere çıkmış Vadideki suyun şırıltısında
B
33. Sonbahar ayları, renk cümbüşünün, mevsimsel
değişimin büyüleyici manzaralarını sunar insanlara.
Kaçkarlar'da sonbahar, başlı başına bir görsel şölen
olmasının yanında yaylaya çıkan yöre halkının da
dağlarla vedalaşma zamanıdır artık.Yüzyıllardır süren bu
ritüeli hiç sektirmeden devam ettirme çabasındaki
insanlar, bir dahaki seneye kavuşma ümidiyle kutu gibi
ahşap yayla evlerini birer birer kilitler. Bu vedanın ilk
habercisi de Kaçkarlarda "huzmancuk" denilen vargit
çiçeğidir. Bu çiçek "güz çiğdemi" olarak da bilinir, Latince
ismi Colchicum speciosum'dur. Yaylalarda beyaz renkli,
köylerde ise pembemsi açan vargitler çıkmaya
başladığında göçün zamanı gelmiştir yaylalardan.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Devrik cümlelerle anlatımda doğallık sağlanmıştır.
B) inelemelerden yararlanılmıştır.
C) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar vardır.
Kişileştirme vardır.
E Benzetmeye yer verilmiştir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
B 33. Sonbahar ayları, renk cümbüşünün, mevsimsel değişimin büyüleyici manzaralarını sunar insanlara. Kaçkarlar'da sonbahar, başlı başına bir görsel şölen olmasının yanında yaylaya çıkan yöre halkının da dağlarla vedalaşma zamanıdır artık.Yüzyıllardır süren bu ritüeli hiç sektirmeden devam ettirme çabasındaki insanlar, bir dahaki seneye kavuşma ümidiyle kutu gibi ahşap yayla evlerini birer birer kilitler. Bu vedanın ilk habercisi de Kaçkarlarda "huzmancuk" denilen vargit çiçeğidir. Bu çiçek "güz çiğdemi" olarak da bilinir, Latince ismi Colchicum speciosum'dur. Yaylalarda beyaz renkli, köylerde ise pembemsi açan vargitler çıkmaya başladığında göçün zamanı gelmiştir yaylalardan. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Devrik cümlelerle anlatımda doğallık sağlanmıştır. B) inelemelerden yararlanılmıştır. C) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar vardır. Kişileştirme vardır. E Benzetmeye yer verilmiştir. Diğer sayfaya geçiniz.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde anlamca kaynaşmış birle-
şik fiil vardır?
A) Burda, Hindistan'da, Afrika'da,
Her şey birbirine benzemektedir.
B) Ben ki kıtalar keşfetmişim, nesillerden,
Ben ki cihan kadar.
C) Sessizdi yeryüzü
Yeryüzünde biricik Akdeniz vardı.
D) Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel.
E) Dün gece, dün gece gördüm düşümde
Kömür gözlümden ayrı düşmüştüm.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde anlamca kaynaşmış birle- şik fiil vardır? A) Burda, Hindistan'da, Afrika'da, Her şey birbirine benzemektedir. B) Ben ki kıtalar keşfetmişim, nesillerden, Ben ki cihan kadar. C) Sessizdi yeryüzü Yeryüzünde biricik Akdeniz vardı. D) Bakakalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel. E) Dün gece, dün gece gördüm düşümde Kömür gözlümden ayrı düşmüştüm.
15. Dürtüler en belirgin içsel güdüleyicilerdir. Güdüsel davranış-
larımızın önemli bir bölümü fizyolojik ihtiyaçlarımızın yol açtığı
dürtülerden kaynaklanır. Açlık dürtüsü, susuzluk dürtüsü sık
sık bizi hedefe yönelik davranışlarda bulunmaya zorlar. Açlık
ve susuzluk dürtülerinin yol açtığı güdüsel davranışların yanı
sıra, bedenimizin fizyolojik dengesini korumak amacıyla, za-
man zaman yaptığımız birçok davranış vardır. Hava sıcaklığına
bağlı olarak kalın ya da ince giysiler giymemiz, hastalandığı-
mız zaman ilaç almamız, hedefi bedenimizin fizyolojik den-
gesini korumak olan güdüsel davranışlara verilebilecek bazı
örneklerdir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yan-
listir?
A) Örneklemeden yararlanılmıştır.
B Anlatım I. kişi ağzından yapılmıştır.
C) Sözcükler, yan ve mecaz anlamlarıyla kullanılmıştır.
D) Anlatım biçimi açıklamadır.
E) Anlatımda nesnellik hakimdir.
Karaağaç Enerjik TYT Deneme Sınavı
-
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
15. Dürtüler en belirgin içsel güdüleyicilerdir. Güdüsel davranış- larımızın önemli bir bölümü fizyolojik ihtiyaçlarımızın yol açtığı dürtülerden kaynaklanır. Açlık dürtüsü, susuzluk dürtüsü sık sık bizi hedefe yönelik davranışlarda bulunmaya zorlar. Açlık ve susuzluk dürtülerinin yol açtığı güdüsel davranışların yanı sıra, bedenimizin fizyolojik dengesini korumak amacıyla, za- man zaman yaptığımız birçok davranış vardır. Hava sıcaklığına bağlı olarak kalın ya da ince giysiler giymemiz, hastalandığı- mız zaman ilaç almamız, hedefi bedenimizin fizyolojik den- gesini korumak olan güdüsel davranışlara verilebilecek bazı örneklerdir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yan- listir? A) Örneklemeden yararlanılmıştır. B Anlatım I. kişi ağzından yapılmıştır. C) Sözcükler, yan ve mecaz anlamlarıyla kullanılmıştır. D) Anlatım biçimi açıklamadır. E) Anlatımda nesnellik hakimdir. Karaağaç Enerjik TYT Deneme Sınavı -
Ma
angere
Tuinkure
alore
Mysore
Dimbatore
Guntur
the Kurgool
Bellary
Shimoga
Mubli
=tır.
E
t
Cochin
rini
ti.
ret
mal
Nellore
Bangalore
Dindigule
Salent
Chennai
(Madras)
Pondicherry
Tiruchchirappalli
Madurai
Jaffna
almannar
Titicarina
LİMİT YAYINLARI
B
(Rangun
KORFEZI
ANDAMAN
ADALARI
Hadutan
Port Blair
Kyk Andaman Ax
Car Nicobar A
NICOBAR
anaLARI
Nakhon Ratchasima
Dave
Bangkok
attahip
A) Gazavatname
C) Surname
Şenlik
Phuket
B
Play Kux
Qui Nhon
en Me Thust
Nha Trang
KAMBOÇYA
Da Lat ca cầm Ranh
Bien Hoa
Hồ có Mình
Myeik
Hun Kampong Chane
Phnom Penh,
Kompong Som
ayland
Kra
Aistad
201
Surat Than
Angkor
Can Tho
Nakhon Si
Thammarat
Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
Nam Can
Con Son Adl
E) İskendername
Boy L
istenter
Adaları
18. Bin yüz otuz iki senesi Zilhicce'sinin dördüncü
pazartesi günü İstanbul'dan, Fransız elçisi tarafından
verilen tüccar kalyonuna binüp bin yüz otuz üç senesi
Muharrem'inin yirminci cuma günü sabahın erken
saatlerinde Tulon şehri denilen mahalle dâhil olduk. (...)
Nihayet ramazan-ı şerifin on altıncı cumartesi günü
veda için evvelce ilk buluştuğumuzda olduğu gibi
Divanhane'ye vardık. Haşmet ve unvanıyla Kral,
tahtında oturup Lala Merşal kafasında, Vasi Merşal
sağında vesair vükelası sağlı sollu rütbelerince
dizilmişler idi. Bizi gördükde ayağa kalktılar. Biz dahi
eskiden olduğu gibi yanına vardığımızda "Vedaa
geldik." deyu hoşnutluklar arz eyledik. Merşal dahi Kral
ağzından cevap verüp "Sizin elçiliğinizin iki devlet
arasında olan eski dostluğun sağlamlaşmasına sebep
olduğunda şüphe yoktur." deyüp nameyi Kral'ın eline
verdi.
Palawan
Spratly Puerto
Princess
3100
B
Bu parçanın aşağıdaki metin türlerinin hangisinden
alındığı söylenebilir?
Saval
selai
B) Sefaretname
D) Fütüvvetname
Batang
Mindoro
fakuurt/tavant
May
Masba
Panty
Holla
Bacol
Negro
Suha Hei
C
Zamboang
Parila
dakan
Akan
olital
er Ar
&
oome
it
A
ledlan
ble Ba
AT
ty
AL
Bü
irton
Nu
"Rawli
R
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
Ma angere Tuinkure alore Mysore Dimbatore Guntur the Kurgool Bellary Shimoga Mubli =tır. E t Cochin rini ti. ret mal Nellore Bangalore Dindigule Salent Chennai (Madras) Pondicherry Tiruchchirappalli Madurai Jaffna almannar Titicarina LİMİT YAYINLARI B (Rangun KORFEZI ANDAMAN ADALARI Hadutan Port Blair Kyk Andaman Ax Car Nicobar A NICOBAR anaLARI Nakhon Ratchasima Dave Bangkok attahip A) Gazavatname C) Surname Şenlik Phuket B Play Kux Qui Nhon en Me Thust Nha Trang KAMBOÇYA Da Lat ca cầm Ranh Bien Hoa Hồ có Mình Myeik Hun Kampong Chane Phnom Penh, Kompong Som ayland Kra Aistad 201 Surat Than Angkor Can Tho Nakhon Si Thammarat Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 Nam Can Con Son Adl E) İskendername Boy L istenter Adaları 18. Bin yüz otuz iki senesi Zilhicce'sinin dördüncü pazartesi günü İstanbul'dan, Fransız elçisi tarafından verilen tüccar kalyonuna binüp bin yüz otuz üç senesi Muharrem'inin yirminci cuma günü sabahın erken saatlerinde Tulon şehri denilen mahalle dâhil olduk. (...) Nihayet ramazan-ı şerifin on altıncı cumartesi günü veda için evvelce ilk buluştuğumuzda olduğu gibi Divanhane'ye vardık. Haşmet ve unvanıyla Kral, tahtında oturup Lala Merşal kafasında, Vasi Merşal sağında vesair vükelası sağlı sollu rütbelerince dizilmişler idi. Bizi gördükde ayağa kalktılar. Biz dahi eskiden olduğu gibi yanına vardığımızda "Vedaa geldik." deyu hoşnutluklar arz eyledik. Merşal dahi Kral ağzından cevap verüp "Sizin elçiliğinizin iki devlet arasında olan eski dostluğun sağlamlaşmasına sebep olduğunda şüphe yoktur." deyüp nameyi Kral'ın eline verdi. Palawan Spratly Puerto Princess 3100 B Bu parçanın aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alındığı söylenebilir? Saval selai B) Sefaretname D) Fütüvvetname Batang Mindoro fakuurt/tavant May Masba Panty Holla Bacol Negro Suha Hei C Zamboang Parila dakan Akan olital er Ar & oome it A ledlan ble Ba AT ty AL Bü irton Nu "Rawli R
ktif
lerin
a
polimal
10. I. 579 yılında Şehnâmeci Lokman tarafından
hazırlanan Tarih-i Sultan Süleyman ya da Zafername
adlı eser Süleymannâme'nin devamı şeklinde
tasarlanmıştır.
4
II. Bu yorumu destekler nitelikte sultanın yazma içinde
sadece altı kez, Sokollu'nun üç, sultanın vezir ve
komutanlarının ise 26 kez betimlenmiş olduğuna
dikkat çekilir.
Eser, II. Selim'in ölümüyle birlikte Sokollu aleyhine
işleyen durumu onun lehine tamir etmeyi hedefler.
Bu durum, sultan nedimlerinin ve yakın çevresinin
sadrazamın sultanı gölgeleyen kudretinden rahatsız
oldukları şeklinde yorumlanır.
V. 10 yıllık bir zaman dilimi içinde iki taslak ve bir nihai
nüsha olarak hazırlanan Şehnâme-i Selim Han,
Sokollu Mehmet Paşa'nın diğer yazmalara nazaran
daha az betimlendiği bir eserdir.
VI. İçerdiği 26 resimden 12 tanesinin Zigetvar Seferi'yle
ilgili olmasına bakılırsa Sokollu Mehmet Paşa'nın
teşvik ve himayesiyle yazılmış olmalıdır.
Bu cümlelerle anlamlı ve kurallı bir paragraf
oluşturulmak istense baştan üçüncü cümle hangisi
olur?
A) I
B) W
CLIM
DHV
E) V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
ktif lerin a polimal 10. I. 579 yılında Şehnâmeci Lokman tarafından hazırlanan Tarih-i Sultan Süleyman ya da Zafername adlı eser Süleymannâme'nin devamı şeklinde tasarlanmıştır. 4 II. Bu yorumu destekler nitelikte sultanın yazma içinde sadece altı kez, Sokollu'nun üç, sultanın vezir ve komutanlarının ise 26 kez betimlenmiş olduğuna dikkat çekilir. Eser, II. Selim'in ölümüyle birlikte Sokollu aleyhine işleyen durumu onun lehine tamir etmeyi hedefler. Bu durum, sultan nedimlerinin ve yakın çevresinin sadrazamın sultanı gölgeleyen kudretinden rahatsız oldukları şeklinde yorumlanır. V. 10 yıllık bir zaman dilimi içinde iki taslak ve bir nihai nüsha olarak hazırlanan Şehnâme-i Selim Han, Sokollu Mehmet Paşa'nın diğer yazmalara nazaran daha az betimlendiği bir eserdir. VI. İçerdiği 26 resimden 12 tanesinin Zigetvar Seferi'yle ilgili olmasına bakılırsa Sokollu Mehmet Paşa'nın teşvik ve himayesiyle yazılmış olmalıdır. Bu cümlelerle anlamlı ve kurallı bir paragraf oluşturulmak istense baştan üçüncü cümle hangisi olur? A) I B) W CLIM DHV E) V
A A
16.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI /
SOSYAL BİLİMLER-1
15. Edebiyatımızda ilk örneği Lale Devri'nde tarafından
verilen ----, elçilik göreviyle ülkemizi temsilen yurt dışında
görev alan bürokratların bulundukları yer hakkında
izlenimlerini kaleme almasıyla oluşan bir edebî türdür.
&
-
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
neist 25
A) Nedim - şehrengiz
-B) Evliya Çelebi - seyahatname
Katip Çelebi - surname
D) Yirmisekiz Çelebi Mehmet - sefaretname
E Lamii Çelebi - tezkire
1.
Mende Mecnun'dan füzün âşıklık isti'dâdı var
C
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
A A 16. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI / SOSYAL BİLİMLER-1 15. Edebiyatımızda ilk örneği Lale Devri'nde tarafından verilen ----, elçilik göreviyle ülkemizi temsilen yurt dışında görev alan bürokratların bulundukları yer hakkında izlenimlerini kaleme almasıyla oluşan bir edebî türdür. & - Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? neist 25 A) Nedim - şehrengiz -B) Evliya Çelebi - seyahatname Katip Çelebi - surname D) Yirmisekiz Çelebi Mehmet - sefaretname E Lamii Çelebi - tezkire 1. Mende Mecnun'dan füzün âşıklık isti'dâdı var C
12. (1) Bilimin de, sanatın da, dilin de kaynağı halktır. (II) Halkın
tutmadığı, anlamadığı, benimsemediği hiçbir şey yaşayamaz.
(III) Halkımızın içinde bulunduğu yöresel beğenilerden fayda-
lanmalıyız. (IV) İleri bir toplumda halka dirsek çevirmiş aydı-
nın, halkın konuşmadığı dilin yeri yoktur. (V) Biz, bu gerçeğe
yeni yeni erişiyoruz.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin öge
dizilişi "özne - dolaylı tümleç - zarf tümleci - yüklem" şek-
lindedir?
RANG
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
15. (1)
S
g
n
b
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
12. (1) Bilimin de, sanatın da, dilin de kaynağı halktır. (II) Halkın tutmadığı, anlamadığı, benimsemediği hiçbir şey yaşayamaz. (III) Halkımızın içinde bulunduğu yöresel beğenilerden fayda- lanmalıyız. (IV) İleri bir toplumda halka dirsek çevirmiş aydı- nın, halkın konuşmadığı dilin yeri yoktur. (V) Biz, bu gerçeğe yeni yeni erişiyoruz. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin öge dizilişi "özne - dolaylı tümleç - zarf tümleci - yüklem" şek- lindedir? RANG A) I B) II C) III D) IV E) V 15. (1) S g n b
1. Bir metni yazmanın amacı duygu ve düşünceleri doğru
ve etkili bir biçimde ortaya koymaktır. Yazma konusunda
başarılı olmak isteyen kişi her şeyden önce, belli bir bilgi bi-
rikimine ve kültürel (örf)zenginliğe, duygu ve düşüncelerini
1
yeterli ölçüde anlatabilecek kadar söz dağarcığına
||
125m
(söz zenginliği) sahip olmalıdır. Türkçeyi etkin (aktif)
spe
a testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına
TÜRKÇE TEST
xidabel
nepumuy senü
ve kusursuz kullanabilmek, olaylar arasında neden-sonuç
ilişkisi kurabilmek, farklı bakış açıları (perspektif) geliştire-
IV
bilmek, düşüncelerini belli bir mantıksal düzen içinde
sınıflandırabilmek (bölümlendirmek) de bir yazının
V
etkili olmasını sağlar.
EYZA EV SQUIVA Judneral 01.0
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin
anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır?
Z
A) I
||
mobornok 20 meninA
C) DYIV
EXV
Run
slustunu
11 sia/Sineali
py misspol
(2516576m rigsspa Eneset
realideb
kodol
Insy msny
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
1. Bir metni yazmanın amacı duygu ve düşünceleri doğru ve etkili bir biçimde ortaya koymaktır. Yazma konusunda başarılı olmak isteyen kişi her şeyden önce, belli bir bilgi bi- rikimine ve kültürel (örf)zenginliğe, duygu ve düşüncelerini 1 yeterli ölçüde anlatabilecek kadar söz dağarcığına || 125m (söz zenginliği) sahip olmalıdır. Türkçeyi etkin (aktif) spe a testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına TÜRKÇE TEST xidabel nepumuy senü ve kusursuz kullanabilmek, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilmek, farklı bakış açıları (perspektif) geliştire- IV bilmek, düşüncelerini belli bir mantıksal düzen içinde sınıflandırabilmek (bölümlendirmek) de bir yazının V etkili olmasını sağlar. EYZA EV SQUIVA Judneral 01.0 Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? Z A) I || mobornok 20 meninA C) DYIV EXV Run slustunu 11 sia/Sineali py misspol (2516576m rigsspa Eneset realideb kodol Insy msny
15. Bu akımın temsilcileri, insanın sosyal gerçeğinin bilimsel bir
titizlikle incelenmesi gerektiğini düşünür. Dikkatle toplanan
dokümanlar, sebep-sonuç ilişkisi ve sanat eserinin organik
bütünlüğü içinde önceden tahmin edilen bir sonuca doğru
kurgulanmalıdır. Roman, tarihî bir doküman olarak insanın
sosyal gerçeğini fotografik bir objektiflik içinde ifade etmeli-
dir. Romancı; kendi duygu, düşünce ve beklentilerini roman
dünyasına aktarmamalıdır. Yazar, gözlemlerinin mahsulü
olan dokümanlarını nedensellik ilişkisi içinde kurgulamakla
yetinmeli; kendi yorumlarını bu sosyal belgenin dışında
tutmalıdır.
Bu parçada söz edilen edebî akım aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Realizm
DENEME - 8
B) Klasisizm
D) Sürrealizm
C) Sembolizm
E) Naturalizm
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
15. Bu akımın temsilcileri, insanın sosyal gerçeğinin bilimsel bir titizlikle incelenmesi gerektiğini düşünür. Dikkatle toplanan dokümanlar, sebep-sonuç ilişkisi ve sanat eserinin organik bütünlüğü içinde önceden tahmin edilen bir sonuca doğru kurgulanmalıdır. Roman, tarihî bir doküman olarak insanın sosyal gerçeğini fotografik bir objektiflik içinde ifade etmeli- dir. Romancı; kendi duygu, düşünce ve beklentilerini roman dünyasına aktarmamalıdır. Yazar, gözlemlerinin mahsulü olan dokümanlarını nedensellik ilişkisi içinde kurgulamakla yetinmeli; kendi yorumlarını bu sosyal belgenin dışında tutmalıdır. Bu parçada söz edilen edebî akım aşağıdakilerden han- gisidir? A) Realizm DENEME - 8 B) Klasisizm D) Sürrealizm C) Sembolizm E) Naturalizm
Esim
11
Sim
Ħ
IMLAVE NOKTALAMA
Aşağıdaki metinde geçen altı çizili sözlerden yazımı yanlış olanları tespit ediniz.
ROMAN
Kara hapishane Conciergerie (Konsierj) 'de o gün idam edilecekler akibetlerini bekliyorlardı. Sa-
ları, bir yılın haftaları kadardı. Elli iki kişi, o gün öğleden sonra şehrin metcezirine kapılıp ehedi
denize akacaklardı. Yerlerine gelecekler daha hücreleri boşalmadan belli olmuştu...
Elli iki kişinin isimleri okundu; içlerinde, onca malın mülkün kurtaramadığı yetmişlik vergi tah-
xildarından tutun, onca yoksulluğun ve adsız sansızlığın kurtaramadığı yirmilik terziye kadar pek çok
insan vardı. Nasıl ki günahkar ve ihmalkar yaşam tarzının sebep olduğu fiziksel hastalıklar her türden
insam vurursa tarifsiz acıların, katlanılmaz zulmün, acımasızca görmezden gelinişin sebep olduğu o
korkunç ahlaki yozlaşmada ayrım gözetmeksizin herkesi kırıp geçiriyordu.
(...)
Uğruna yaşamımı feda ettiğim insanların, bir daha göremeyeceğim o İngilterede, huzurlu, üret-
ken, refah içinde ve mutlu yaşadıklarını görüyorum. Kucağında benim adımı taşıyan çocuğuyla onu
görüyorum. Yaşlanmış ve iki büklüm olmuş olsada hastalığını yenmiş ve muayenehanesinde huzurla
hastalarına bakan babasını görüyorum. Kadim dostları olan, o iyi yürekli yaşlı adamın, bir onvil
daha tüm varlığıyla yaşamlarına güzellik kattıktan sonra, hakettiği huzura kavuşmak için bu dünya-
dan göçtüğünü görüyorum.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
Esim 11 Sim Ħ IMLAVE NOKTALAMA Aşağıdaki metinde geçen altı çizili sözlerden yazımı yanlış olanları tespit ediniz. ROMAN Kara hapishane Conciergerie (Konsierj) 'de o gün idam edilecekler akibetlerini bekliyorlardı. Sa- ları, bir yılın haftaları kadardı. Elli iki kişi, o gün öğleden sonra şehrin metcezirine kapılıp ehedi denize akacaklardı. Yerlerine gelecekler daha hücreleri boşalmadan belli olmuştu... Elli iki kişinin isimleri okundu; içlerinde, onca malın mülkün kurtaramadığı yetmişlik vergi tah- xildarından tutun, onca yoksulluğun ve adsız sansızlığın kurtaramadığı yirmilik terziye kadar pek çok insan vardı. Nasıl ki günahkar ve ihmalkar yaşam tarzının sebep olduğu fiziksel hastalıklar her türden insam vurursa tarifsiz acıların, katlanılmaz zulmün, acımasızca görmezden gelinişin sebep olduğu o korkunç ahlaki yozlaşmada ayrım gözetmeksizin herkesi kırıp geçiriyordu. (...) Uğruna yaşamımı feda ettiğim insanların, bir daha göremeyeceğim o İngilterede, huzurlu, üret- ken, refah içinde ve mutlu yaşadıklarını görüyorum. Kucağında benim adımı taşıyan çocuğuyla onu görüyorum. Yaşlanmış ve iki büklüm olmuş olsada hastalığını yenmiş ve muayenehanesinde huzurla hastalarına bakan babasını görüyorum. Kadim dostları olan, o iyi yürekli yaşlı adamın, bir onvil daha tüm varlığıyla yaşamlarına güzellik kattıktan sonra, hakettiği huzura kavuşmak için bu dünya- dan göçtüğünü görüyorum.