1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları Soruları

TEST Art. 7. 46 RED 18. yüzyılda yaşayan şair, divan şiirinden etkilenmiş hem hece hem aruz ölçüsünü kullanarak şiirler yazmıştır. Dili çağdaşlarına göre biraz ağırdır. Divan mazmunlarına yer vermiş, kendi adıyla geliştirdiği makamla bestelenmiş şiir- leri vardır. Koşma ve türkülerinde bile yer yer yabancı söz- cükler kullanmıştır. ise nengilux ob nelielo Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisi- dir? A Gevheri D) Dadaloğlu B) Dertli GV ONE C) Seyrani E) Ruhsatilb

29 6 3 4 7 2 5 9 1 8 14 10 12 13 15 11 Etkinlik Sohbet türüyle ilgili aşağıdaki bilgiler doğru ise "D", yanlış ise "Y" yazınız. Eğil Dağlar, Aziz İstanbul, Edebiyata Dair adlı eserler Yahya Kemal'in hem deneme hem de söyleşi tarzında kaleme aldığı yazılardır. Türk edebiyatında söyleşi türünün ilk örnekleri Cumhuriyet Dönemi'nde görülmeye başlanmıştır. Ahmet Rasim, Şevket Rado, Melih Cevdet Anday gibi isimler bu türün başarılı örneklerini vermiştir. Sohbet yazıları bir düşünceyi açıklar veya bir görüşün tutarsız yanlarını dile getirir. Sohbet türünde dil, dil ötesi işlevde kullanılır. Çoğunlukla günlük konuların işlendiği sohbet yazılarında senli benli bir anlatım yolu seçilir. Sohbette hatıralardan, halk fıkralarından, nüktelerden, özlü sözlerden yararlanılabilir. Frankfurt Seyahatnamesi, Abbas Yolcu, Mavi Yolculuk sohbet türünde yazılmış eserlerdir. Sohbet yazıları okuyucuyla konuşuyormuş hissini uyandıracak şekilde kaleme alınır. Sohbet metinleri; tarih, hukuk gibi bilim dalları için birer kaynak niteliğindedir. Sohbet metinlerinde dostlar ve arkadaşlar arasındaki gerçek sohbetlerde ele alınan her tür konu işlenebilir. Sohbette düşünceler derinlemesine ele alınır, bunların mutlak doğruluğu iddiasında bulunulur. Yazar, karşısında gerçek anlamda bir kişi olmamasına rağmen o kişi varmış gibi bir tutum takınır. Hitap sözleri, devrik cümleler, konuşma dilindeki sözcük ve deyimlere sıkça yer verilir. "Musahabe, hoşsohbet, nükte ve nüktedan" sözleri söyleşi türüyle yakından ilgilidir. Aşağıdaki bo 1. 2

8. (1) İnsanların kendi geçim kaynaklarını üretiş tarzları, her şeyden önce doğada hazır buldukları ile yeniden üretmeleri gereken geçim araçlarının doğasına bağlıdır. (II) Bu üretim tarzı, bireylerin fiziki varlıklarının yeniden üretimi olarak ele alınmamalıdır. (III) Bu tarz; bireylerin belirli faaliyet tarzını, onların yaşamlarını ortaya koyan belirli bir yaşam biçimini temsil eder. (IV) Bireylerin yaşamlarını ortaya koyuş biçimi, onların ne olduklarını kesin olarak yansıtır. (V) Şu hâlde onların ne oldukları, ürettikleriyle olduğu kadar nasıl ürettikleriyle de örtüşür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde isim-fiil, sifat-fiil ve zarf-fiil bir arada yer almaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

33. Bossabol, az bilinen ama giderek yaygınlaşan bir spor dalı. Bazı yönleriyle plaj voleybolunu andırıyor. 2004'te Filip Eyckmans adlı bir Belçikalı tarafından icat edilmiş. Dünya- nın büyük plajlarında hızla yayılmış. Artık milyonlarca kişi onu biliyor, severek izliyor hatta oynuyor. Bossabol izlemesi çok eğlenceli, oynaması daha da eğlenceli bir spor dalıdır. Ama aynı zamanda çok enerji gerektiren, biraz da akrobatik bir spordur. Günümüzde en çok Belçika, İspanya, Brezilya ve Hollanda'da bilinir ve oynanır. Hatta Hollanda'da resmî bir bossabol ligi bile vardır. Fransa, Almanya, Isviçre, Israil, Mısır ve Türkiye'de ise yavaş yavaş yaygınlaşmaktadır. Bu parçada bossabol sporuyla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Bir sahil sporu olarak tescil edildiğine B) Yakın bir dönemde ortaya çıktığına + + CÇabuk yayılma eğilimi taşıdığına D) izlenmesinin keyifli bir etkinlik olduğuna+ (E) Henüz çok az ülkede tanındığına

Yapı Unsurları ve Türleri - 1 - komodisi, insanın gülünç ve eksik yönlerini, toplumun doğor yargılarıyla çalışan aksak ve zayıf yanlarını anlatan Cimri adlı oyunu bu türün örneğidir. komodilerdir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangl. sinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) Töre-Gogol'un B) Karakter - Moliere'in C) Entrika - Shakespeare'in D) Töre - Şinasi'nin E) Karakter - Shakespeare'in

8).1. Bireyin bunalımlarının ve toplumla çatışmasının anlatılması II. Geleneksel anlatım kalıplarının dışına çıkılması III. Romanlarda zaman içinde geriye dönüşlerin, ileriye sıçramaların görülebilmesi IV. Kişilerin toplumsal statülerinin oldukça önemsenmesi V. Bireyin iç dünyasına yönelinmesi Yukarıdakilerden hangisi modernist romanlar için söylenemez? (10P) B) II. C) III. D)) IV. E) V A)I.

KONSEPT BİLGİ Tamlama ekleri, ilgi (tamlayan) "-im, -in" ve iyelik (tamlanan) "-m, -n, -i, -miz, -niz, -leri" eklerinden oluşmaktadır. 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgi ve iyelik ekleri bir- likte kullanılmamıştır? A) Sözcüklerin derin anlamları metin içindeki kullanışlarına göre belirlenir. B) Bu konuda herkes senin görüşlerini merak ediyor Ahmet Bey. C) Sözlerinizin yanlışlığını er geç siz de fark edeceksiniz. D) Bu yıl kasım ayında seçimler yenilenecekmiş. E) Suat'ın ayakkabılarını çıkarmadan odaya girmesi tepki çekti. 10. Aşa A) B) C D 11. NLARI

cen 5. (1) Yeşil ekonomi bir düşük karbon ekonomisidir. (II) Karbon ayak izi, küresel ölçekte toplam ekolojik ayak izinin en büyük bileşeni olduğu gibi, Türkiye'nin ayak izinin de en önemli parçasını oluş- turmaktadır. Türkiye hidrolik, güneş, rüzgâr, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça yüksek bir potansiyele sahiptir ancak var olan potansiyelin sadece küçük bir kısmi kullanabilmektedir. (IV) Üretimde kullanılan ener- ji kaynaklarının (doğalgaz ve ham petrol gibi) büyük kısmı fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. (V) Bu kaynaklar ülke içinde yeterli düzeyde üretilemediği için ithal edilmek zorundadır. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangilerinde du- rum zarfı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V INCH B 1²-1 3 ū aşağıdakilerden hangi

5. Nerde âhû bakışın nerde o gözlerdeki nur Ada'dan sen gideli kalmadı gönlümde sürür Mahitablar, geceler, etmede hasretle mürûr Ada'dan sen gideli kalmadı gönlümde sürür Bu dizeler aşağıdaki nazım biçimlerinin hangi- sinden alınmış olabilir? A) Rubai B) Şarkı D) Gazel E) Mesnevi C) Tuyuğ

EXIlk tarihsel roman Gerçekçi bir dille yazılmış olan roman, aşırı savunmacı bir aile tarafından yetiştirilen bir delikanlının hayatın zorluklarıy- la başa çıkamaması ve gerçek dünyaya uyum sağlayama- masını konu alır. Roman, akıcı bir anlatıma sahiptir. Yaşanan olaylar karşısında soğukkanlılığını savunamayan, pek dü- şünmeden ani kararlar veren delikanlı hem kendisinin hem de sevdiklerinin hayatını mahvedecektir. "Son pişmanlık cha fayda vermez." şeklinde özetlenebilecek olan olaylar dizisi, in dönemin hayat tarzı, alışkanlıkları ve artık son zamanlarda geçerliliği kalmamış sosyal düzen içerisinde anlatılır. Adı "Uyanış" anlamına gelen roman, gerek yazıldığı dönemle Smygerek dönemin edebiyat anlayışıyla alakalı fikirler vermesi yönünden önemlidir. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili, I. Türk edebiyatının edebî ilk romanıdır. II. Realizm akımının izlerini taşır. III. Namık Kemal tarafından yazılmıştır. yargılarından hangileri yanlıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II sinamon D) I ve III onun C) I ve II ebnus E) II ve III Tik UIK C

(1) lyi bir hayatı olabilirdi bu çocuğun. (1) Allah vergisi bir güzelliği vardi (ll) Babası da ona çok güzel bir bisiklet al- mişti. (IV) Gel gör ki babaşı kış aylannda bisikleti bodruma indirirdi. (V) Büyüklerin sözünü dinlemeyi ilk o zaman öğ- renmişti. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir ad tamlaması başka bir adı nitelemiştir? All C) lil B) II D) IV EV den farkl

E) Karma tamlara Yağmur yağıyordu şehrin dar sökaklanna ve her evde bir telaş vardı, koşuşturma varci. IV V Bu cümlede numaralanmış sözlerden hangileri sifat tamlaması değildir? A) I ve li D) ill ve ly B) I ve V B illaria kapan k QiNE

5 18 (1) Denilebilir ki şiir, sanat dalları arasında en güç ola- nıdır. (2) En büyük güçlüklerinden biride kolay sanıl- masıdır. (3) Şiir yazmak için yetenekten başka elbet duyarlılık da, heyecan da, heves de, kültür de, çaba da gereklidir. (4) Fakat bunların hiçbiri tek başına yeterli değildir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

i- k K 1 11. Servet-i Fünun yazar ve şairleri, hem dönemin toplumsal/ siyasal koşulları hem de mizaçları gereği, içe kapanık, ka- ramsar, gerçeklerden kaçıp hayale sığınmaya eğilimli şah- siyetlerdir. Bu nedenle onların eserlerinde hayal-gerçek ça- tışmasına ve karamsar duygulara sıkça rastlanır. Eylül, Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar, Rübab-ı Şikeste, Ömr-i Muhayyel, Elhan-ı Şita, Gayya-yı Vücud gibi eser adları ve şiir başlık- larında dahi bu karamsarlığı ve hayal-gerçek çatışmasını görmek mümkündür. gimpahay abrillbil Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin eserinden söz edilmemiştir? A) Halit Ziya Uşaklıgil ✓ ebe B) Cenap Şahabettin C) Tevfik Fikret D) Hüseyin Cahit Yalçın E) Mehmet Rauf ✓ ebrenób zimgeD VI biney lanelhilgal m B)

11. Asıl olarak hikâyeleriyle ön plana çıkan ----, hikâyelerini Hâristan ve Çağlayanlar adıyla iki kitapta toplar. Servetifünun Dönemi'nde yazdığı hikâyelerini içeren ve 1901'de yayımlanan ilk hikâye kitabı Hâristan yirmi iki hikâyeden oluşur. Kitaptaki hikâyelerin biri dışında hepsi Servet-i Fünun dergisinde yayımlanmıştır. Hikâyelerin dili, Servetifünun üslubuna uygun olarak ağırdır. 1922'de yayımlanan Çağlayanlar ise vatan ve millet sevgisi, savaş, vatanın içinde bulunduğu kötü durum, savaş sonrası yaşanılan sıkıntılar vb. konuların ağırlık kazandığı bir kitaptır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Halide Nusret Zorlutuna B) Refik Halit Karay C) Ahmet Hikmet Müftüoğlu D) Aka Gündüz E) Süleyman Nazif

-karekök & dakika- A) Özlem duyan B) Yalnızlık çeken C Geçmişini sorgulayan DYMücadele içinde olan EX Yaşama sevincini kaybeden Bu parç A Ya su BY De 20. 18. İnsan yılmadan kendine sorular sorar mı? Soruyorum. Aklımdan şüphe duyuyorum ve bu, müthiş bir acı veriyor. Bu şüpheyi yenmenin, bu acıyı dindirmenin yolunu duvar- ları yıkmakta buluyorum. Yıkmak için vurdukça çoğalan duvarlar... Pencereler açıyorum, kapılar; dışarı çıkıyorum, aldanıyorum, ten duvarını aşamıyorum. Her kuvvetli arzu, ulaşılmazlığa hapseden bir mahpus oluyor; ellerimle ha- pishanelerimi çoğaltıyorum, hapishanelerim de yalnız- lığımı çoğaltıyor. Günden güne katılaşan yalnızlığıma rağmen seni düşünmekten vazgeçemiyorum. Başımı yas- tığın soğuk yüzüne koyduğum ve yaşama yükünden kur- tulmayı dilediğim geceler, sessizce seni anıyorum içimde. Bu sözleri söyleyen biri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?