1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

His HAFTALIK İZLEME SİSTEMİ & Doğru soruları sormak, hayatınızın her alanında bü- yük fark yaratacak bir beceridir. Sorulara cevap ver- mek, eğitimli ve bilgili olduğunuzu gösterir. Ancak on- ları nasıl soracağınızı bilmek, iyi bir muhakeme ve öğ- renme isteğinin işaretidir. Sadece kendileri hakkında konuşan insanlar kaba ve sıkıcı olarak kabul edilmek- tedir. Soru sormak, konuşma sırasını karşınızdaki ki- şiye çevirmenin en iyi yoludur. İyi bir soru, karşınız- daki kişiyi konuşmaya teşvik edecek, bu durumda ara- nızda bir yakınlık duygusu yaratacaktır. Ayrıca zaten tanıdığınız ancak henüz anlamlı bir düzeyde iletişim kuramadığınız biriyle ilişkinizi derinleştirmenize de yar- dımcı olacaktır. Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılı- gidir? A) lletişimde soru sormanın gücü ne kadardır? B) Doğru soru sormanın faydaları nelerdir? C) Çocuklar, niçin çok soru sorarlar? D) Soru sormayla öğrenme arasına nasıl bir ilişki var- dir?

5. Aşağıdakilerin hangisi biçimce ve anlamca olumsuz bir cümledir? A) Köprü altında balık tutanlar bezgin değildi. Genç adam iş bulamadığı için hırsızlık yapmış. Hata yapmak istemiyorsan düşünerek konuşmalısın. D) Özleyeceğimi bildiğim hâlde ona gitmesin demiyorum E) Karşıda gördüğünüz çıplak dağlar eskiden ağaçsız değildi. elind sonund cloed ? olumlu.

Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 7 X alanlarına ait toplam 40 soru vardır. 2. Mikroplastik olarak bilinen plastik parçacıklar, dünyanın hemen her yerinde bulunan bir tür atık. Öyle ki bu atıklar, dünyanın en yüksek dağı olan Everest'in zirvesine yakın bir alanda ve bilinen en derin nokta olan Mariana Çukuru'nda bile tespit edildi. Daha önce yapılan araştırmalarda da insanların yiyecek ve içecekler aracılığıyla mikroplastikleri yutabildikleri belirlenmişti. 22 sağlıklı insanla yürütülen yeni bir çalışmayla katılımcıların 17'sinin kanında mikroplastik tespit edildi. Şu anda bu atıkların insan vücuduna ne gibi etkileri olduğu tam olarak bilinmiyor. Ancak bu durumun endişe verici olduğunu belirten uzmanlar, mikroplastiklerin insanlarda nasıl yayıldığını, nerelerde biriktiğini ve vücudumuzun onları nasıl dışarı attığını öğrenebilmek amacıyla daha kapsamlı araştırmalara gereksinim olduğunu belirtiyor. Bu parçadan mikroplastiklerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Dünyanın en ulaşılmaz gibi görünen noktalarında dahi mikroplastiklere rastlanmıştır. B) Mikroplastiklerin insan vücuduna olan olumsuz etkileri son yıllarda netleşmiştir. Mikroplastiklerin insan yaşamına olası etkileriyle ilgili tüm araştırmalar tamamlanmıştır. Mikroplastiklerin insan vücuduna nasıl karıştığının tüm detayları bilinmektedir. İnsanların mikroplastiklere en çok içecekler aracılığıyla maruz kaldıkları bilinmektedir.

3. Eğitim, kültür ve sanat alanlarındaki sosyal etkinlikler sonuç ları çabuk alınamayan çalışmalardır. Fakat unutulmamalı ki sanat bir toplumun en olumlu tomurcuklarını, filizlerini belir- leyen bir alandır. Eğitim, insanın yeniden üretilmesidir. Kül- tür ise bütün bunların birikimidir. Sanat etkinlikleri, bunların ürünleri manevi kültüre göre çok daha hızlı değişir. Maddi kültür ögeleri kadar hızla gelişirse inançlardan, gelenek ve göreneklerden çok daha çabuk değişir. Üstelik sanat, ede- biyat ve düşün yapıtları, bir toplumun manevi kültür alanın- daki en ileri değişim tohumlarını da içlerinde taşır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Öznellik söz konusudur. B) Neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur. Cork Koşul dile getirilmiştir. Açıklamadan yararlanılmıştır. E) Tanımlamaya yer verilmiştir.

4. Arapça, Farsça sözcüklerin yoğun olduğu yüksek zümre edebiyatıdır. İnsanın iç dünyası, hayal âlemi önem kazanır. Söz sanatlarına ağırlık verilmiş, konu bütünlüğü gözden kaçırılmıştır. Bu bilgilerden hareketle divan edebiyatıyla ilgili, 1.) Estetik değer ön plandadır. II. Sözlü gelenek içinde gelişmiştir. III. Konunun önemi yoktur, işlenişi önemlidir. yargılarından hangisine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız III C) Ive II E) I, II ve III

3. Enformasyon veya bilgi çağı olarak da adlandırılan bu dönemde, yaşamımızın çok yönlü bir teknolojik değişime uğradığını görmekteyiz. Teknoloji üzerine kurulu yeni toplum düzeni çerçevesinde, toplumsal açılımlar olarak e-devlet, e-ticaret, e-hukuk ve e-toplum gibi birçok yeni kavram tanımlanmakta ve uygulama yolları aranmaktadır ancak bu açılımların anlamlandırılması ve toplumun geneline yayılması için genel okuryazarlık kavramının yanı sıra elektronik veya enformasyon tabanlı okuryazarlığın (e-okuryazarlığın) da göz ardı edilmemesi gerekir. Elektronik okuryazarlığın veya okuma yazma faaliyetlerinin geleneksel okuma yazmaya bir alternatif olarak değil, tamamlayıcı olarak görülmesi gereklidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşıt sözcükler B) Amaç anlamlı cümle C) Farklı yapıda cümleler D) Örneklendirme E) Kalıplaşmış Söz

3. Çeşitli alanlardaki basılı malzemeyi tür ya da yıl, ay gibi zaman dilimlerini göz önüne alarak liste hâlinde tanıtan eserlere denir. Kâtip Çelebi, Bursalı Mehmet Tahir ve Muallim Cevdet; bu türün önemli yazarlarıdır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) biyografi B) monografi D) bibliyografya C) otobiyografi E) röportaj

YAYINLARI LIWI 7. Kalın sesiyle uzun uzun güldü. Kahkahaları, öksürükleriyle zaman zaman kesiliyordu. Bu gürültüler arasında sarı kuşla kırmızı başlı kuşun beyaz göğsü, renkli renkli kanatları çırpınıyor, ince ince ötüyorlardı. Sezai Bey, yine gezinmeye başladı. 1 - Vezin için ne düşünüyorsunuz efendim? Yine avuçlarını masaya dayadı: "Benim fikrimce." dedi. "Edebiyat bırakmalı serbestçe gelişsin, ilerlesin; serbest serbest tekamül etsin en doğrusu bu değil mi ya? Öyle, aruz vezni olacak, parmak vezni olmasın, terkipli olacak, terkipsiz olmasın gibi sözler bence boştur. Yok, yok şu "boş" kelimesini geri alalım; kimseyi gücendirmesini sevmem. Hem doğrusu da boş değil. Belki onların da hakkı vardır. Ne diyelim, ne diyelim? Lüzumsuzdur, katiyen lüzumsuzdur. İnsan böyle diyeceğine demeli ki "Güzel olsun!" Güzel şey, her ne suretle yazılırsa yazılsın daima güzeldir. Mesela Mehmet Emin Bey'in şiirleri var ki cidden hoşuma gidiyor. - Bu parça, aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmış olabilir? A) Deneme D) Makale B) Mülakat E) Otobiyografi C) Fıkra

9 36. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözler- den herhangi birinin anlamca karşılığı değildir? Ali Gizili Sözcükle Altı Haşır neşir olmak C) Deneme yanılma yoluyla El yordomlyla D) Saptamak, özelliklerini belirtmek E) Kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak Akabinde sistematik A) Düzenli, belli ilkelere uyan B) Hemen ardından Diğer sayfaya geçiniz.

6 ÖRNEK SORU 14 be 5ua5 ÖRNEK SORU 13 A) Komik davranışlarıyla kendini sevdirdi. B) Takım elbisesini karşıdaki terziye diktirdi. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi aldığı ekle geçişli olmuştur? C) Sabahtan akşama kadar kardeşini bekletti. D) İstemeye istemeye fotoğrafını çektirdi. E) Trafik polisi sadece kamyonları durdurdu. A)8√2

A KİTAPÇIĞI 7. Bilgi vermekten çok, ele aldığı konuyu derinliğine in- celeyen ve bir akıl yürütme zinciri içerisinde irdeleyen bir eser, okuyucusunu varlık ve zihin bağlamında bir yolculuğa çıkarır. İnsan hayatını ve insanın evrenle olan var oluş problemleriyle ilgili dinamikleri sorgula- yıcı bir düzlemde irdelemeye çalışan her edebî ese- rin derinliklerinde bir arayış yatmaktadır. Edebiyat, insanın duygularını ve karakterini yansıtma biçiminin şifrelerini içinde barındırır. Yazar, okuyucuyla birlikte bir yolculuğa çıkar ve madde ve evrenin temel yapı taşları hakkında soyut çıkarımlara ulaşmaya çalışır. Bu parçadan hareketle, I. 4. Deneme Edebî bir eser içinde, insan psikolojisinin de- rinliklerinde yatan duyguların davranışlara olan etkileri değerlendirilir. II. Edebiyat felsefi düşünce sistemiyle harman- Manarak okuyucuya ulaşmaya çalışır. III. Edebiyatın sosyal hareketlerden beslenerek Videolojik bir karşı çıkış ortaya atması oldukça doğaldır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) II ve III C) I ve II I, II ve III

olarak amları aranın üleyici Soldan alanıp Imışsa erideki şağıda vardır. 3. (1) Pembe yunus Amazon nehirlerinde yaşıyor. (II) Farklı ai- lelere ait oldukları için denizde yaşayan yunuslardan büyük ölçüde farklıdır ancak aynı zamanda arkadaş canlısı ve sosyal canlılardır. (III) Yaşamlarının ilk yıllarında gridirler. (IV) Kü- çük nehir balıklarını avlamak için, bu hayvanlar avlarını çok sayıda yoğunlaştırarak avlarını çevreler ve ardından sırayla yemek yer. (V) Balıkların yanı sıra kaplumbağa ve carrablarla da beslenirler. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde pembe yunus hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A cümlede, yaşadıkları yerlerle ilgili bilgi verilmiştir. B) II. cümlede, diğer yunus türleriyle ilgili bir karşılaştırma yapılmıştır. Cil. cümlede, fiziksel değişikliğinden söz edilmiştir. D) IV. cümlede, avlanma yöntemleri belirtilmiştir. E) V. cümlede, beslenme şekillerine değinilmiştir.

6. Yazar, bilgisel donanımını emekliye ayırınca basit ve işe yaramaz kavramların, pusulasız ilerleyişin meydana getirdiği kısır döngünün ortasında bocalayıp durdu. Bu cümlede altı çizili sözün anlamı aşağıda- kilerden hangisidir? (A) Göz ardı etmek BY Terk etmek C) Dikkate almak D) Yapmayı sürdürmek 8. SINIF TÜRKÇE

pilen gri Yan Til- wan up er, de ru Ö- eri k AAA 22. Puşkin'in Rus şiirinde yarattığı gerçekçilik etkisi 19. yüzyı- lin son çeyreğinde önemini yitirmeye başladı. Dönemin Batı edebiyatı ve felsefesinden ilham alan bir grup şairin şiirlerinde işledikleri konular ve göstergesel teknikler, şiire değişik ifade biçimleri kazandırarak yeni bir akım meydana getirdi. Bu akım, idealizmi temel bir ilke olarak ele alan, somut olanın yalnız- ca özün yansımasından ibaret olduğu düşüncesine dayanan, dünyanın sembollerle dolu olduğuna kanaat getiren ve dolayı- sıyla da materyalizm temelli gerçekçiliğe karşı bir tepki olarak doğan sembolizmdi. Rus sembolizminin birinci kuşak şairleri; sembolizmin vatanından, yani Fransız edebiyatından, özellik- le de Les poètes maudits (Lanetli Şair) olarak tanımlanan C. Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud gibi şairlerden etkilendiler. Rus sembolistler; şiirde gerçeğin değil, gerçeğin insanda bi- raktığı etkilerin yazılmasını savundular. Bu parçadan yola çıkarak "Rus sembolistler"le ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? AN idealizm) benimseyip materyalist gerçekliğe karşı çıktıkla- rina A F Gerçekçilik akımının tüm izlerini silerek sembolizm akımını meydana getirdiklerine (C) Sembolizmi oluşum merkezi olan Fransa'daki sanatçılar- dan öğrendiklerine D) Gerçek olanın insan dünyasındaki yansımalarının şiire konu olması gerektiğini iddia ettiklerine 23. E) Önceleri gerçekçilik akımından etkilenirken sonrasında buna tepki olan sembolizmden etkilendiklerine

a g 9 Issız bir sokak ortasında kimsesiz kalmış duruyordum. Ne yapmalıydım, nereye gitmeliydim hiçbir şey bilmiyordum. Hava da buz gibi soğuktu. Issiz ve karanlık sokağı aydınlatan tek şey benim gibi kimsesiz kalmış bir sokak lambasıydı. Sokak lambası ve ben artık en iyi iki dosttuk. Solgun sarı ışığı benzimi andırıyordu. Ayakta da zor duruyor gibiydi, tıpkı benim gibi... Kar gittikçe şiddetleniyor, beni içine alıp bu yalnızlıktan kurtarmak istercesine yağıyordu ama bilmiyordu ki ben ve bu soluk benizli sokak lambası yalnızlığa mahkumduk. Yukarıdaki parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangileri kullanılmıştır? A) Betimleme - kişileştirme B) Tanık gösterme - örnekleme C Benzetme - kişileştirme D) Örnekleme - tanımlama E) Öyküleme - benzetme

kısmına işaretleyin 4. Müzesinde Japonya, Çin, Meksika ve birçok Avrupa 1 ülkesinden de oyuncakların olduğunu aktaran Juhik, "Oyun ||| 11 cakların çoğu İtalya ve Almanya için yapılıyor. Avrupa'da bu tarz koleksiyon oyuncaklarını satan yerler var. Dolayısıyla IV ben de takaslar ve alımlar yaptım. Böylece yeni ve farklı oyuncaklara da ulaştım." diye konuştu. V Bu parçada altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük birleşik yapılıdır. B) II. sözcük hem iyelik hem durum eki almıştır. C) III. sözcük sıfat-fiil eki almıştır. D) IV. sözcük çoğul eki dışında yalnız bir çekim eki almış- tır. E) V. sözcük görülen geçmiş zaman kipi ile çekimlenmiştir.