1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

AYT/TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Bir şairin yalnız şiirle uğraşması bana çok yeterli gelmiyor. Çünkü her sanat dalı başka dalların birikimine ihtiyaç duyar. Resimsiz, sinemasız, romansız bir şiirden söz etmek laf kala- balığıdır. Roman, senaryo, deneme gibi türlerde eser verme- min nedeni budur. Aksi bir yönelim, beni Garip akımının derin- lik içermeyen yalın katlığına, İkinci Yeni'nin soyutlamalarla bezenen başıboş görüntülerine sürüklerdi. 21. Aşağıdaki eserlerden hangisi, bu düşünceleri dile getiren sanatçıya ait değildir? A) Dersaadet'te Sabah Ezanları V B) Bela Çiçeği Sevgilerde D) Yağmur Kaçağı E) Sokaktaki Adam 23. C S

18) Öykülerindeki kişiler, biraz da kendisi gibi sert, aksi, duy- gularını yansıtmaktan kaçınan karakterlerdir. Ruhlarının derinliklerindeki çocukluğu, temizliği saklarlar. Çoğu kez huysuzluğu, ataklığı erkekliğin şanından sayarlar; ama 1 Düşüncenin akışına göre bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Farkında olmadan söyleyiverdikleri bir sözden, dik- katli bir gözlemle onların hiç de öyle olmadıkları anla- şılır B) Olumlu ya da olumsuz tüm tepkilerini uç noktalarda gösterirler C) Şimdiye kadar onları bu huylarından saydıracak hiç kimse karşılarına çıkmamıştır D) Bu durum çoğu zaman onların el üstünde tutulmaları- ni sağlar E) Korkuyla cesaretin bir arada olamayacağını çok ça- buk antarlar (2004/KPSS)

yevski, onun Eugenie Grandet'sini henüz Fransızcadan 1843'te Balzac Moskova'ya ilk defa geldiği zaman Dosto- Rusçaya çeviriyordu. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Dostoyevski Fransızcayı tedir. en az Rusça kadar iyi bilmek- B) Dostoyevski, Balzac'ın bütün romanlarını Rusçaya çe- virmiştir. C) Balzac, Dostoyevski'nin daveti üzerine 1843'te Fran- sa'dan Moskova'ya gelmiştir. D) Balzac'ın Eugenie Grandet adlı romanı Ruslar tarafın- dan beğenilerek okunmaktadır. E) Balzac, Moskova'ya birden fazla gitmiştir.

26 (1) Vücuda giren bakteri, virüs, mantar veya parazit gibi küçük organizmalar bulaşıcı hastalıklara neden olur. (II) Soğuk algınlığı gibi kendiliğinden geçmeyen bazı bulaşıcı hastalıklar, hastanede yatış ve uzun süreli tedavi gerektirebilir. (III) Tarih boyunca insanoğlunun en önemli mücadelelerinden biri bulaşıcı hastalıklarla yapılmıştır. (IV) Enfeksiyon hastalıkları ile mücadele, tip dünyasında önde gelen problemlerden biri olarak değerlendirilmiştir. (V) Tıp, biyoloji, kimya ve us mühendislik alanlarında yaşanan baş döndürücü gelişmeler; bulaşıcı hastalıklarla mücadelede yeterli olmamıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri ögelerinin sıralanışı bakımından özdeştir? A) I ve III B) I ve V D) III ve IV E) IV ve V C) II ve IV 1210

'in ta- Beyli- ziyaret akile- I 1 250 BY 12, Çınaraltı'ndan sonra ara sokaklardan ilerleyip II. Mah- mut Çeşmesi'ni görünce bu kendi hâlinde semtin, için- de ne büyük bir zenginlik sakladığını fark ediyoruz. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Öznesi, gizli özne durumundadır. B) Yüklemi, bir söz öbeğidir. C) Dolaylı tümleç yoktur. D) Nesnesinde dönüşlülük zamiri vardır. E) Zarf tümlecinde zincirleme ad tamlaması vardır. F. t ## ## ##

pla- ar- ve- Ende karekök Sabah çıkmışt duyuluyordu şehrin nemi so pırıl bir gökyüzü, yıldızlar serpilmis her yere. D) Kanarya, kapının sesini her duyduğunda ötüyor- du. E) Işıl ışıl gözlerinden aşki 6kimak hiç zor değildi. 1. Onu adam eden sensin, bunu sana nasıl söy- Mer? 11. Söyledikleriyle çizmeyi aştı, ne yapmamı is- terdin? Onu adam saydık, buralara kadar getirdik. Onunla yüz göz olmak istemediğim için sana geldim. V. Çok ileri gitmişsin umarım olacaklar seni kor- kutmuyordur. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde yer alan deyimler aynı anlamda kullanılmıştır? A) I ve II. Byve 1. D) III. ve IV. C) II. ve IV. E) II. ve V Batur'un yazılarında her yeri, herkesi göre volcusu.

Yaşar Kemal, geleneksel kültürle beslenip yaşadığı çağla- ra ulaşmış insanımızın sanatsal anlamdaki mimanidir, insa- nin yitmiş gibi görünen kişilik varlığının, duygularının kazi bilimcisidir. Bu cümlenin her iki yüklemi ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) İsim kökünden türemiş sözcükler vardır. B) Bildirme eki almıştır. C) Hem bağlaç hem edat kullanılmıştır. D) Sifat-fillere yer verilmiştir. E) İsim tamlaması kullanılmıştır.

4. Sanat dünyasına girdiğinden beri muayyen konular bağlamının dışına çıkmayan toplumcu şiir, edebiyat estetiğini kısırlaştırmış ve bilinen toplumsal problemleri tematik düşünce sistemiyle yansıtmıştır. Bu parçada altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bilinçli farkındalığın özünde var olan kendini düzenleme kavramı; duygusal zekânın, duyguları kontrol edebilmesiyle ilişkilidir. B) Toplumsal duygu dağılımlarının farkına varmak, edebiyat estetiği ekseninde duyguları kullanmayı kolaylaştırır. C) Her zaman belirli düşünceler üreten zihin, yaratıcılığın gizemini çözemeyen bir bireyin sıradanlığını yansıtır. D) Duyguları ifade etmek, kendini açmaya imkân tanırken edebî kapsamda açıklamak eyleminin kendisine de ortam hazırlar. E) Tiyatro türü, bir olayı anlatmanın en canlı yönlerini içinde barındıran kusursuz tekniklerle izleyiciyi kendine bağlar. Diğer sayfaya geçiniz.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "düzelmekte olan bir durumu yersiz, yanlış davranışlarla bozmak" anlamında bir deyim kullanılmıştır? A) Bu yaşına gelmiş olmasına rağmen sapla samanı karıştıran bu adamdan bize bir fayda gelmez. B) Onun bu isteğini yerine getirmekle büyük bir hataya düştüğümüzü anladık. C) Bir çuval inciri berbat etmiş olduğunu fark ettiğinden ailesinin karşısına utanarak çıktı. D) Sağda solda konuşarak komşusunun alnına kara sürmüştü ama bunun farkında bile değildi. E) Ne kadar söylediysek de geri adım atmıyor üstelik arkadaşlarının hepsine mavi boncuk dağıtıyordu.

(12. Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca Yol almış hayatın ufuklarınca O hızla dağları Ferhat yarınca Başlamış akmaya çoban çeşmesi (F. Nafiz Çamlıbel) Yukarıdaki şiirde altı çizili sözcükleri göz önünde bu- lundurduğumuzda aşağıdaki söz sanatlarından han- gisi vardır? A) Telmih B) Teşhis D) Tecahülüarif Türk Dili ve Edebiyatı Testi B C) Teşbih E) İntak 15. 4

5. Aşağıdaki birleşik cümleler oluşum şekillerine göre ikişerli gruplandırılırsa hangisi dışta kalır? A) Bilge Karasu'nun üslubunu farklı ve orijinal bulan pek çok eleştirmen vardır. B) Bu romanda yoğun bir tasvir olmasa olaylar daha sürükle yici olurdu. Recaizade'nin "Her güzel şey şiirin konusu olabilir." sözü etkili olmustur. D) Düş kırıklığına uğrayan kişiler Karasu'nun metinlerinin tü münde yer alır. E) Füsun Akatlı "Dil, karanlığın içinde yaşayabilirmiş gibi gö- rünen tek şeydir." der.

kavramlarından biri olan Tasavvufun en temel Allah'ın varlığı için yok olma anlamına gelir. Sufi; bütün varlığını yok ederek, her şeyi unutup her türlü dünya ilgisinden geçerek Allah'la bir olmayı amaçlar. Bu mertebeye ulaşan sufiler için Allah, tek varlıktır. Bu durumda kulun iradesi ve bilinci tamamen ortadan kalkar. Dış dünyadaki şeylerin farkına varmaz. 4. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? B35 A) masiva D) vahdet B) fenafillah C) kesret E) bezm-i elest

Kırılma indisi n, olan ortamdan kırılma indisi n, olan ortama í açısı ile gönderilen işın şekildeki gibi r açısı ile kırılıyor. N D) 1 ya da Ill n₁ n₂ Buna göre r açısının daha küçük olması için, 1. i küçültülmeli II. n, küçültülmeli III. n, büyütülmeli işlemlerinden hangileri tek başına yapılabilir? A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) I ya da Il E) I ya da Il ya da III

AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 5. Çelebi Mehmet ve II. Murat devirlerinde yaşayan Ankara yakınlarında kurduğu tarikatla Anadolu'nun manevi yapısının şekillenmesinde büyük katkısı olmuştur. Onun halk ile diyalog kurabileceği Türkçeyi tercih etmesi belli bir amaç gereğidir. Bu amaç, Anadolu'da dil birliğinin sağlanması ve Türk kültürünün hâkim olmasıdır. Müritlerini el emeği ile geçinmeye yani toprağı işlemeye ve el sanatlarına yönlendirmiş böylece Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Türk göçerlerin yerleşik hayata geçmesinde de etkili olmuştur. Sade bir dille ve hece vezniyle yazılmış birkaç şiiri dışında günümüze ulaşan eseri yoktur. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Hacı Bektaş Veli'nin B) Hacı Bayram Veli'nin Pir Sultan Abdal'ın DNiyazî-i Misri'nin E) Kaygusuz Abdal'ın 7

manın yanı doğru plumun mak uymayan ma bilimin uç geçer- akiler- r? 16 201 Dünya ve Ahiret" ünitesinin işlendiği derste öğretmenin her biri 5 puan değerinde olan ve doğru-yanlış gerektiren sorusuna Nurcan'ın verdiği cevaplar aşağıdadır. Ahiret, ölümle başlayacak olan ebedî hayattır. Haşr; insanların dünyada iken yaptıkları işlerden hesaba çekilmek üzere toplan- ması demektir. Dünyada yapılan kötülüklerin cezasının çekileceği yere cehennem adı verilir. Berzah, ölümle başlayıp mahşerdeki dirilişe kadar devam edecek olan kabir hayatı demektir. DY X X 5 x 5 XO x 5 Mizan; dünya hayatındaki amellerin sorgulanması demektir. Bu cevaplara göre Nurcan kaç puan almıştır? A) 5 B) 10 C) 15 D) 20 E) 25 Diğer sayfaya geçiniz gu de in b Ş C C

10 6. Gliserin; nötr, renksiz, koyu kıvamda, yüksek kaynama nokta- sına sahip bir sıvıdır. Gliserin su veya alkolün içinde çözünebi- lirken yağların içinde çözünmez. Ancak birçok madde, su veya alkolün içinde değil, gliserin içinde daha çabuk çözünmektedir yani gliserin bunlardan daha iyi bir çözücüdür. Saf gliserin, ye- mek, tıp ve kişisel bakım endüstrisinde olduğu gibi bilim ala- nında da kullanılır. Yiyecek endüstrisinde nemlendirici, çözücü ve yapay bir tatlandırıcı olarak kullanılır. Ayrıca az yağlı yiyecek- lerde dolgu maddesi ve bazı içeceklerde koyulaştırıcı madde olarak kullanılır. I. Alkolden daha iyi bir çözücüdür. II. Diğer çözücülere göre suyun içinde daha hızlı çözünmek- tedir. qlikrin III. Bilimsel çalışmalara konu olmaktadır. IV. Yiyecek endüstrisinde daha çok ekonomik değeriyle ilgi görmektedir. Bu parçaya göre "gliserin"le ilgili olarak yukarıda verilenler- den hangileri söylenebilir? A) I ve II D) II ve III B) Yalnız II E) Yalnız IV C) I ve III 8. Kir ta ep ha sa SE ti $ E H 1-