1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

12. İstanbul, Batı ve Doğu mimari tarzının birleşimidir. Dö- | nemin birçok yapısı, sarnıçlar, su kemerleri, Galata Ku- lesi ve Tekfur Sarayı gibi yapılar günümüze ulaşırken || baz tarihî yapıları da günümüze ulaşamamıştır. Şehir 1453'te Osmanlı tarafından fethedildiğinde şehrin mi- marisi ve yapısı harabolmuş hâlde bulunmuştur. Mimar Karoly Kos'a göre bu tahribata fetihten önce gerçek- leşen deprem, yangınlar ve Latin istilası neden olmuş; IV İstanbul, Osmanlının fethi, inisiyatifi ile mükemmel bir V şehre dönüşmüştür. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin ya- zımı yanlıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 12. Karagöz: (Penceresinden) Hoş geldin keçi suratli. Hacivat: Geliverse karşıma, o söylese ben dinlesem, ben söylesem o dinlese./ Karagöz: (Penceresinden) Şu Hacivat da benden bir temiz dayak yese. Hacivat: İkimiz de söyleşirken bizi temâşâya tenezzül eden ahibbâ safâyâb olsalar diyelim, işimizi Mevla'm rast getire, yar bana bir eğlence medet! Karagöz: (Pencereden) Geliyorum, patlama. Hacivat: Yâr bana bir eğlence medet! Karagöz: (Atlar, boğuşmaya başlarlar. Hacivat kaçar, Kara- göz sırtüstü yatar.) Aman of... Öldüm bayıldım, eski hasır- lar gibi yerlere yayıldım. (Ayağa kalkarak) Amanın ense kö- küm, şakaklarım, kulaklarım, seni gidi utanmaz arlanmaz idare fitili, mum bacaklı adam seni, hele bir daha gel de bak sana neler yaparım! İçerik özellikleri dikkate alındığında bu parça, Karagöz oyununun hangi bölümünden alınmış olabilir? A) Mukaddime C) Tekerleme 13. 1. E) Bitiş B) Muhavere D) Fasil Karac oğlan der ki derdim pek beter Bahçede bülbüller şakıyıp öter 14. Eski hund sam XIII kudi Esk gur kes Es gu se gil Ce E C 15.

4. (1) Asla unutulmamalı ki insanın kendisini tanıma işle- minin sonu olmadığından arama işlemini sürdürmesi gerekir çünkü insanın kurtuluşu buradadır. (II) Kişiliğin oluşması hayat boyu sürdüğü için, kendimizi tam ve mükemmel olarak tanıyamayız. (III) Bunu göze almalı ve öğrenmek için her fırsattan yararlanmalıyız. (IV) An- cak kendimizi tanıdığımız oranda başkaları ile gerçek- çi ilişkiler kurabiliriz. (V) Kendisini geliştirmek isteyen, başkalarının da gelişmesine katkıda bulunmayı unut- mamalıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, yargı gerekçesiyle ortaya konmuştur. B) II. cümlede, saptamada bulunulmuştur. C) III. cümlede, bir amaçtan söz edilmiştir. D) IV. cümlede, koşul-şart ilişkisi söz konusudur. E) V. cümlede, çıkarımda bulunulmuştur.

larının şekâr, anlar- 5nem- dırlar. bluma ürler. ada- isin- EV 11. Deli Dumrul kırk yiğit ile yiyip içip otururken ansızın Az- rail çıkageldi. Azrail'i ne çavuş gördü ne kapici. Deli Dumrul'un görür gözü görmez oldu, tutar elleri tut- maz oldu. Dünya âlem Deli Dumrul'un gözüne karan- lık oldu. Çağırıp Deli Dumrul söyler, görelim hanım ne söyler: Der: Bre, ne heybetli ihtiyarsın Kapıcılar seni görmedi Çavuşlar seni duymadı Benim görür gözlerim görmez oldu Tutar benim ellerim tutmaz oldu Titredi benim canım, cuşa geldi Altın kadehim elimden yere düştü Mved, (0 A X 10 ... te Kara kılıcını sıyırdı, eline aldı, Azrail'e çalmaya hamle kıldı. Azrail bir güvercin oldu, pencereden uçtu gitti, insanoğlunun ejderhası Deli Dumrul elini eline çaldı, kah kah güldü. Der: Yiğitlerim, Azrail'in gözünü öyle korkuttum ki geniş kapıyı bıraktı dar bacadan kaçtı. Kitab-ı Dede Korkut'tan alınan bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A İslam öncesi Türk dini inanışları hâkimdir. ebe B Gerçek ve hayalî unsurlar bir arada verilmiştir. CNazım ve nesir parçalarından oluşmuştur. DY Anlatılan olay gerçeküstüdür. EXOlağanüstü özellikler taşıyan varlıklar vardır. 2

10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ayraç içinde verilen sanat yoktur? maist A) Her sabah, her sabah seyran gezerken Iras geldim selvi boylu fidana (İstiare) AV AS.. abne BY Benden nişan olarak kucağında kalacak Boş bir yığın: elbisem, gömleğim, boyun bağım (Tenasüp) C)Yaktı yanardağ gibi can yurdunu son bakış Ve gönlüm koşmaz oldu maceralar ardında (Teşbih) D) Yâr,, deyince kalem elden düşüyor BOS (Kinaye) Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar (Mecazımürsel) DENEME-3 12

1- u 1- 7- 7- 1- n 5- si u ki a, k K ce Tanpınar'ın da belirttiği gibi; şairin şiire kattığı havayı kaldı- nınız, elinizde lugate iadesini bekleyen bir yığın kelime ile bir- kaç hayal kırıntısı kalır. Şiiri değerli kılan; onu meydana ge- tirenin kullandığı kelimeler, cümleler, simgeler, hayallerdir. Yani şairin şiire kattığı havadır. İşte bu havayı Arif Nihat Asya'nın şiirlerinde net bir şekilde görüyoruz. Millî birliği ve beraberliği bayrak ve vatan temaları üzerinden hareketle so- mutlamıştır. Asil bir ulus anlayışı, şiirlerinin içerik bütünlüğü- nü duru bir özgünlükte şekillendirmiştir. Yazarın hususi bir cümle ve mısra yapış tarzı vardır. Bu tarzla, onun duyuş ve düşünüşü arasında sıkı bir münasebet mevcuttur. O, anlam bütünlüğüne oldukça önem vermiştir. Onun şiirindeki mis- ralar ne çok kısa ne de çok uzundur. Her biri birbirleriyle iliş- kilidir. lesohsium Bly slips eve 39. Bu parçaya göre Arif Nihat Asya ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Sanatına millî unsurları yerleştirdiği B) Şiirin içerik bütünlüğünde duru bir yapı oluşturdu- ğu C) Dize ve cümle oluşumlarında kendine has bir tar- zı olduğu D) Şiirde anlam bütünlüğüne çok önem verdiği E) Şiirdeki mecaz oyunlarını oldukça sık kullandığı

hayallerini Şeyh Galip ve Cenap Şahabet- tin'in şiirlerinden almıştır. Bu iki şairin tesiri onun şiirlerindeki imgelerde kendini gösterir. Yakın dos- tu Abdülhak Şinasi Hisar ise "Onun eseri bizde Şeyh Galip, Abdülhak Hamit, Cenap Şahabettin'i kısmen içine alan bir şiir mıntıkasındadır. Fakat onun asıl üstadları Fransız sembolistleriydi." der ve ekler: "Üstadı Fransız sembolistleri gibi şiiri bir musiki mırıltısı ve ahengi ile derinleştirmiştir. Bütün şiirlerinde halis bir şair duygusu ve inceliği vardır ve bilhassa son yazdığı şiirleri, 'safi şiir'in en güzel örneklerindendir." 7. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki sanat- çılardan hangisi getirilmelidir? Enis Behiç Koryürek Ahmet Haşim Faruk Nafiz Çamlıbel Yahya Kemal Beyatlı Orhan Seyfi Orhon 10.

13. Miyopi ya da uzağı net görememe sorunu, en yay- gın göz bozukluklarından biridir. (II) Böyle bir göz bo- zukluğu teşhisi konmuş ise açıklamaların çoğu, soru- nu genlere ve fazla okumaya bağlama yönünde olu- yor. (III) Ancak son araştırmalar, bu varsayımların yanlış olduğunu gösteriyor. (IV) Ne genlerin etkisi, ne fazla okuma bu konuda kesin suçlu. (V) Farklı çev- resel faktörler, uzağı net görememe sorununa ne- den olabilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde noktalama yanlışı söz konusudur? A) I C) III BII D) IV E) V

11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde belirtisiz ad tamla- ması, belirtisiz nesne görevindedir? A) Ufuklarda sürsün zafer musikisi halembo MabingA B) Şehrin eleminden uzak bir mesafedeyim mamat nints C) Biten yazla başlar keder musikisice. osinha (A D) Dalga kıvrımları ardında büyük tenhalıkeb squal E) Duyduk ıslak kaldırımlarda bir ayak sesi Astravod (B

5. ovünüido naplesu idip DAD. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayanı tamlanan- dan sonra gelmiş bir ad tamlaması vardır? A) Sırılsıklam bir gökyüzü çıktı ağlardan Masmavi bütün balıkçılar smakat be B) Kolay mi tutup ucundan çanların Kargaları marti etmek bir gecede C) Sen miydin o, yalnızlığım mı yoksa repo nevino2 (A Kör karanlıkta açardık gözlerimizi Xühugs0 (8 D) Buruşmuş çiçek gibi boyunları luxo misi8 (0 Jernve2 (0 Gözümüzün içine bakıyor amani 3908 E) Biliyorum ikimiz arasında one sons gimosi imi a Bir deste gül var, büyür gider simet be slethifed ebrialgned helesib blabbeça, r

Cümlede Ar rrear 7. Ümitsizliğe kapılmasa yenilgiye uğrayacak hiç kimse yoktur. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) insanı başarıya götüren, başarma umududur. B Çalışmayı sevmeyenler, geleceğe dair umut besle- mez. C) Umut, bir insanın en büyük yaşama sebebidir. D) Başarılı insanlar, hayal kurmayı seven insanlardır. E) Hiçbir kimse yoktur ki umut etmeden yaşamını sür- dürsün. 1. Sanatçı eserini gerçeklerden veya hayal ettiklerin-

Postanenin önündeydi. Yağmur, şapkasız başından süzülüyor; seyrelmiş saçlarında ılık bir düşünce, bir uyanık rüya gibi gelip geçiyordu. Meydanda kimseler yoktu. Ara sıra bir bisikletli, yağmurluğunun içinde bü-

14.----; insanın sosyal gerçeğinin, bilimsel bir titizlikle incelenmesi gerektiğini düşünür. Dikkatle toplanan dokümanlar sebep-sonuç ilişkisini gözeten determinist bir anlayışla ve sanat eserinin organik bütünlüğü içinde tahmin edilen bir sonuca doğru kurgulanmalıdır. Romancı kendi duygu, düşünce ve beklentilerini roman dünyasına aktarmamalı; ---- yaptığı gibi okuru etkilemek ve toplumu harekete geçirmek için kendi görüşlerini aktarma yanlışlığına düşmemelidir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) Natüralistler - realistlerin B) Realistler - romantiklerin C) Natüralistler - romantiklerin D) Romantikler - realistlerin E) Realistler - natüralistlerin

10-13'lü yaşlar, bir çocuğun ne çocuk ne ergen ol- duğu bir ara dönemdir. Arkadaşlarının düşüncele- rine ve arkadaş gruplarıyla bütünleşmeyi önemse- yen birey ailesi ile arasına mesafe koymaya baş- 1 lar. Giyimle ilgili zevkleri ve tarzı oluşmaya başlar. || İlk aşk sinyalleriyle beraber kendisine ve ailesine olan bakış açısı da değişir. Bir taraftan anne ve babaya olan sorumluluklarını eleştirilmemek adına ||| gerçekleştirmeye çalışırken bir taraftan da bağım- sızlık bayrağını açmak için uğraşırlar. Çocukların IV ilk ergenlik dönemlerini problem yaşamadan at- latabilmeleri için anne ve babaların çocuğa özgür V ancak doğru ve yanlışları önceden açıklanmış bir serbest alan bırakmaları gerekir. 24. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi er- genlik dönemindeki değişimlerden biri değil- dir? A) Duygusal yaklaşım B) Aile içi ilişkiler C) Sosyal çevreye duyulan yakınlık D) Bedensel değişim E) Özgürlük beklentisi YEDRIKLIM -

32. Doğan Hizlan, yaşamında da zevklerinde de yazar ve eleştir- men kimliğiyle de bir ölçü adamıdır. Bu ölçüler; dürüstlük, sa- delik, titizlik, hakkaniyet, nezaket ve belki hepsinden önce de çalışkanlıktır. Aşırılıktan, gösterişten hoşlanmaz. Fakat bulun- duğu her yerde dikkatlerin odağındadır. Müzik ve şiir sevgisi başta olmak üzere gerçek bir sanatsever, bir sanat tutkunu- dur. Bu tutku, bilginin ve duygunun çok dengeli bir sentezidir. Doğan Hızlan; kitapları, inceleme, derleme alanında yapıtları ve yalın anlatımıyla sanat ve kültür olgularına değindiği haber verici, uyarıcı, destekleyici, aydınlatıcı köşe yazılarıyla çağdaş edebiyatımızın hiç kuşkusuz en özgün ve seçkin bir yazarıdır. Bu parçadan hareketle Doğan Hızlan'la ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Yalın bir dil ve anlatımı vardır. ✓ BY Dürüst, hakkaniyetli ve nazik biridir. Titiz, etkileyici ve özverilidk D) Özgün ve seçkin bir yazardır. E) Sanatsever ve sanat tutkunudur. ++1++

2. Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mahim Kurbanın olam var mı benim bunda günahım Bu beyitte, aşağıdaki açıklamalardan hangisine uy- gun bir söz sanatı vardır? A) Bir sözü iki ayrı anlama gelecek biçimde kullanma B) Bir olguyu asıl nedeni dışında bir sebebe bağlama C) Sözü kuvvetlendirmek için sözden cayma D) Bir anlam inceliği yaratmak için bildiği bir şeyi bilmez görünme E) Bir söz ile geçmişte yaşanmış bir olayı hatırlatma