Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

çoğalması beklenebilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) II
A) I
bunlardan hareketle
bu içerikleri sunan dijital platformların
A) Örnekleme
C) Neden- sonuç
C)
D) IV
18. Dünyada ehemmiyetli bir konumda bulunan Türk mutfağı
ve yeme içme âdetleri, edebiyata da yansımıştır. Edebiyat,
insan doğasının ve insanın oluşturduğu sosyal toplulukların
tüm hareketlerini içinde barındıran bir sanat dalı olması
sebebiyle, doğrudan hayatın her yönünü aksettirir. Kısacası,
edebiyat, hayatın bir yansımasıdır. Dolayısıyla, yeme
içme fiilinin de edebiyattan ayrı olması düşünülemez.
Edebiyatta; mutfaktaki hazırlıklara, yemek sofralarına,
eğlence masalarına çok fazla rastlanmaktadır. Genellikle
Türk edebiyatında sofra ve mutfak, kurmaca dışı eserlerde
görülse de kurmaca bir eserde (roman, hikâye vs.) yemek
ve kültürü denince akla ilk gelen yapıtlardan biri, Tahsin
Yücel'in 1960'ta yayımlanan ilk romanı Mutfak Çıkmazıdır.
Kurmacada yeme içme kültürü göz önüne alındığında,
Tahsin Yücel'in dışında Ahmet Hamdi Tanpınar'dan da söz
edilebilir. Mutfağı edebiyata sokanlardan biri de günümüz
yazarlarından olan Mustafa Kutlu'dur.
4K YAYINLARI
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
E) V
+
E) Tanımlama +
B) Karşılaştırma
D) Benzetme+
Numa
söyle
A) K
BY 1
C)
D)
7
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
çoğalması beklenebilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II A) I bunlardan hareketle bu içerikleri sunan dijital platformların A) Örnekleme C) Neden- sonuç C) D) IV 18. Dünyada ehemmiyetli bir konumda bulunan Türk mutfağı ve yeme içme âdetleri, edebiyata da yansımıştır. Edebiyat, insan doğasının ve insanın oluşturduğu sosyal toplulukların tüm hareketlerini içinde barındıran bir sanat dalı olması sebebiyle, doğrudan hayatın her yönünü aksettirir. Kısacası, edebiyat, hayatın bir yansımasıdır. Dolayısıyla, yeme içme fiilinin de edebiyattan ayrı olması düşünülemez. Edebiyatta; mutfaktaki hazırlıklara, yemek sofralarına, eğlence masalarına çok fazla rastlanmaktadır. Genellikle Türk edebiyatında sofra ve mutfak, kurmaca dışı eserlerde görülse de kurmaca bir eserde (roman, hikâye vs.) yemek ve kültürü denince akla ilk gelen yapıtlardan biri, Tahsin Yücel'in 1960'ta yayımlanan ilk romanı Mutfak Çıkmazıdır. Kurmacada yeme içme kültürü göz önüne alındığında, Tahsin Yücel'in dışında Ahmet Hamdi Tanpınar'dan da söz edilebilir. Mutfağı edebiyata sokanlardan biri de günümüz yazarlarından olan Mustafa Kutlu'dur. 4K YAYINLARI Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? E) V + E) Tanımlama + B) Karşılaştırma D) Benzetme+ Numa söyle A) K BY 1 C) D) 7
vekanal
18. Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve, otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
hilpahoy
p
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
sbig
Belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır.
Belgisiz zamire yer verilmiştir./minsimüs.
Hem niteleme hem belirtme sıfatı almış isim vardır.
Tamlayanı sıfatla nitelenmiş isim tamlaması kulla-
nılmıştır.
Ek eyleme yer verilmiştir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
vekanal 18. Ya büyük şehirlerin birinde Geziniyor kalabalık duraklarda Ya yurdun uzak bir yerinde Kahve, otel köşesinde Nereye gitse bu akşam vakti hilpahoy p Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? sbig Belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır. Belgisiz zamire yer verilmiştir./minsimüs. Hem niteleme hem belirtme sıfatı almış isim vardır. Tamlayanı sıfatla nitelenmiş isim tamlaması kulla- nılmıştır. Ek eyleme yer verilmiştir.
12. I. Bu eserde divan edebiyatında sıkça kullanılan kavramlar ör-
neklerle açıklanıyor.
II. Bir süredir çocuklar için yazmayı tercih eden sanatçının bu ki-
tabında çocukluğun o fantastik dünyasında bulacaksınız ken-
60
dinizi.
NII. Kitaptaki hikâyelerin ortalarına doğru okurun olayların nasıl
sonuçlanacağını hissetmesi bir eksiklik bence.
IV. Bu kitabın çok satılması, onun bir anlık yanıp sönen popüler
romanlardan biri olduğunu göstermiyor asla.
V. Yazarın bu kitabı kaleme almaktaki amacı, unutulmaya yüz tu-
tan kimi güzel gelenekleri kayıt altına almakmış.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri yüklemine
ve öge dizilişine göre özdeştir?
A) I ve V
D) Il ve IV
B) II ve III
E) IV ve V
C) II ve IV
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
12. I. Bu eserde divan edebiyatında sıkça kullanılan kavramlar ör- neklerle açıklanıyor. II. Bir süredir çocuklar için yazmayı tercih eden sanatçının bu ki- tabında çocukluğun o fantastik dünyasında bulacaksınız ken- 60 dinizi. NII. Kitaptaki hikâyelerin ortalarına doğru okurun olayların nasıl sonuçlanacağını hissetmesi bir eksiklik bence. IV. Bu kitabın çok satılması, onun bir anlık yanıp sönen popüler romanlardan biri olduğunu göstermiyor asla. V. Yazarın bu kitabı kaleme almaktaki amacı, unutulmaya yüz tu- tan kimi güzel gelenekleri kayıt altına almakmış. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri yüklemine ve öge dizilişine göre özdeştir? A) I ve V D) Il ve IV B) II ve III E) IV ve V C) II ve IV
16.20
CE
AAA
9. Doğa yürüyüşü her yaştan insanın yapabileceği
I
bir etkinliktir. Doğa yürüyüşü sırasında hem
||
çevreyi tanırız hem spor yapmış oluruz hem
III
de hoş zaman geçiririz. Ayrıca karşılaştığımız
canlıları gözlemleme, eşsiz manzaralarla
karşılaşma ve tertemiz havayı soluma olanağı
buluruz..
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden
hangisi hem yapım hem çekim eki almamıştır?
C) III D) IV
E) V
A) I
B) II
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
16.20 CE AAA 9. Doğa yürüyüşü her yaştan insanın yapabileceği I bir etkinliktir. Doğa yürüyüşü sırasında hem || çevreyi tanırız hem spor yapmış oluruz hem III de hoş zaman geçiririz. Ayrıca karşılaştığımız canlıları gözlemleme, eşsiz manzaralarla karşılaşma ve tertemiz havayı soluma olanağı buluruz.. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi hem yapım hem çekim eki almamıştır? C) III D) IV E) V A) I B) II
Karma - V
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işteş bir fiil yoktur?
A) Kuşlar özgürce uçuşuyor gökyüzünde.
B) Yaşlandıkça güzelleşiyor bu kadın.
C) Onunla bu konuyla ilgili olarak yazıştık.
D) İki ülke bu olay yüzünden yıllarca savaştı.
E) Onu görünce çocuklar oradan kaçıştı.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Karma - V 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işteş bir fiil yoktur? A) Kuşlar özgürce uçuşuyor gökyüzünde. B) Yaşlandıkça güzelleşiyor bu kadın. C) Onunla bu konuyla ilgili olarak yazıştık. D) İki ülke bu olay yüzünden yıllarca savaştı. E) Onu görünce çocuklar oradan kaçıştı.
tik
yapıya sahiptir.
Ve sistema-
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümlecinin eksik-
liğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Bizi harekete geçiren, eylemlerimiz değil duygularımız-
dır.
B) Duygularınızı kontrol altına alınız, yoksa onlar sizi kont-
rol altına alır.
C) Duygusuz insanlar hiçbir zaman empati kuramaz, yan-
lış şeyler yaparlar.
D) Çağımızın insanı nerede ve neye güleceğini bilemez bir
durumdadır ne yazık ki.
E) Bu yıl yağmur az yağdığından denizlerdeki su seviyesi
iyice azaldı.
6.
275
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
tik yapıya sahiptir. Ve sistema- 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümlecinin eksik- liğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bizi harekete geçiren, eylemlerimiz değil duygularımız- dır. B) Duygularınızı kontrol altına alınız, yoksa onlar sizi kont- rol altına alır. C) Duygusuz insanlar hiçbir zaman empati kuramaz, yan- lış şeyler yaparlar. D) Çağımızın insanı nerede ve neye güleceğini bilemez bir durumdadır ne yazık ki. E) Bu yıl yağmur az yağdığından denizlerdeki su seviyesi iyice azaldı. 6. 275
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ara söz, dolaylı
tümlecin açıklaması niteliğindedir?
Holaylı
Cümlelerdir
A) Sokaklar, insanın başını döndürecek kadar kalabalık
olan bu labirentler, gün sonunda beni çileden
çıkartacaktı.
Köyün az ötesinde, mezarlığın arkasına doğru kalan
o küçük tepede, bir su gözesi bulmuşlar.
707
C) Rengârenk krapon kâğıtlarını keserek, bu arada elini
de biraz çizip, çiçek biçiminde çok güzel süslemeler
yaptı.
Kışın en soğuk günlerinde, hele de sabah ayazının
insanın iliklerine işlediği saatlerde, yola çıkmak,
sürüsünü koyun otlatmaya götürmek ne büyük
eziyettir!
E) Atın varken yol, ağan varken el tanı, sevdiğim bir
atasözüdür, diye boşuna dememişler.
I
1
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ara söz, dolaylı tümlecin açıklaması niteliğindedir? Holaylı Cümlelerdir A) Sokaklar, insanın başını döndürecek kadar kalabalık olan bu labirentler, gün sonunda beni çileden çıkartacaktı. Köyün az ötesinde, mezarlığın arkasına doğru kalan o küçük tepede, bir su gözesi bulmuşlar. 707 C) Rengârenk krapon kâğıtlarını keserek, bu arada elini de biraz çizip, çiçek biçiminde çok güzel süslemeler yaptı. Kışın en soğuk günlerinde, hele de sabah ayazının insanın iliklerine işlediği saatlerde, yola çıkmak, sürüsünü koyun otlatmaya götürmek ne büyük eziyettir! E) Atın varken yol, ağan varken el tanı, sevdiğim bir atasözüdür, diye boşuna dememişler. I 1
8.
Yusuf u Zeliha, Eski Anadolu Türkçesinin önemli eser-
lerindendir. Eser, aynı zamanda Anadolu sahasında
yazılmış ilk Yusuf u Zeliha mesnevisidir. 1529 beyitten
oluşan, Kur'an'daki Yusuf kıssasından hareketle kale-
me alınan eser, Failatün, failatün, failün vezniyle yazıl-
mıştır.
Bu parçada özellikleri verilen eserin yazarı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Hoca Mesut
C) Şeyhî
B) Şeyyad Hamza
D) Âşık Paşa
E) Gülşehrî
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
8. Yusuf u Zeliha, Eski Anadolu Türkçesinin önemli eser- lerindendir. Eser, aynı zamanda Anadolu sahasında yazılmış ilk Yusuf u Zeliha mesnevisidir. 1529 beyitten oluşan, Kur'an'daki Yusuf kıssasından hareketle kale- me alınan eser, Failatün, failatün, failün vezniyle yazıl- mıştır. Bu parçada özellikleri verilen eserin yazarı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Hoca Mesut C) Şeyhî B) Şeyyad Hamza D) Âşık Paşa E) Gülşehrî
TYT
TÜRKÇE TESTİ
39 ve 40. soruları parçaya göre cevaplayınız.
Cemil Meriç'in yaptığı çeviriler, Türk edebiyatında
Hint edebiyatı rüzgârlan estirmiş. Dahası yaptığı bu
çevirilerle hem kendisi Hint edebiyatına iştah kabart-
mış hem de kendisinin etkisiyle birçok Türk edebiyat-
çısı Hint edebiyatına merak salmış. Doğal olarak da
Hint edebiyatı, Türk edebiyatında kendisini güçlü bir
şekilde hissettirmiş, bir dönem. Cemil Meriç'in Hint
edebiyatına karşı böyle olumlu bir tavır takınmasının
altında sadece Batı kültürüne ve edebiyatına karşı
takındığı olumsuzluk yatmıyordu tabii. O; canlılığını,
renkliliğini, sanatsal özelliğini yitirmemiş bir edebiyat
sevdalısıydı. Bu özellikler, Hint edebiyatında genelde
bozulmamış; bu nedenle bu edebiyata gönül vermiş-
tir. Ona göre durağanlaşmış bir edebiyat, edebiyat
özelliğini kaybetmiştir. Bu yüzdendir ki büyük ölçüde
durağanlaşan eski Yunan ve Latin edebiyatları onun
ilgisini çekmemiştir. Yine ona göre bu ve benzeri ede-
biyatlar yalnız kitaplarda ve en eski söylencelerde
yaşıyor.
DENEME-5
A
40. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Örneklerden yararlanılarak anlatım zenginleştiril-
miştir.
B) Karşılaştırmaya yer verilerek bir kavram öne çıkani-
miştir.
C) Antılamadan yararlanılarak savunulan düşünce
desteklenmeye çalışılmıştır.
D) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılarak okuyucuya bilgi
verme amaçlanmıştır.
E) Yinelenmiş ifadelere yer verilmiştir.
1.
1. E
2.
CL
le
ye
t
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
TYT TÜRKÇE TESTİ 39 ve 40. soruları parçaya göre cevaplayınız. Cemil Meriç'in yaptığı çeviriler, Türk edebiyatında Hint edebiyatı rüzgârlan estirmiş. Dahası yaptığı bu çevirilerle hem kendisi Hint edebiyatına iştah kabart- mış hem de kendisinin etkisiyle birçok Türk edebiyat- çısı Hint edebiyatına merak salmış. Doğal olarak da Hint edebiyatı, Türk edebiyatında kendisini güçlü bir şekilde hissettirmiş, bir dönem. Cemil Meriç'in Hint edebiyatına karşı böyle olumlu bir tavır takınmasının altında sadece Batı kültürüne ve edebiyatına karşı takındığı olumsuzluk yatmıyordu tabii. O; canlılığını, renkliliğini, sanatsal özelliğini yitirmemiş bir edebiyat sevdalısıydı. Bu özellikler, Hint edebiyatında genelde bozulmamış; bu nedenle bu edebiyata gönül vermiş- tir. Ona göre durağanlaşmış bir edebiyat, edebiyat özelliğini kaybetmiştir. Bu yüzdendir ki büyük ölçüde durağanlaşan eski Yunan ve Latin edebiyatları onun ilgisini çekmemiştir. Yine ona göre bu ve benzeri ede- biyatlar yalnız kitaplarda ve en eski söylencelerde yaşıyor. DENEME-5 A 40. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Örneklerden yararlanılarak anlatım zenginleştiril- miştir. B) Karşılaştırmaya yer verilerek bir kavram öne çıkani- miştir. C) Antılamadan yararlanılarak savunulan düşünce desteklenmeye çalışılmıştır. D) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılarak okuyucuya bilgi verme amaçlanmıştır. E) Yinelenmiş ifadelere yer verilmiştir. 1. 1. E 2. CL le ye t
en
C) Gazel
Habbezâ meydân-ı bahrin Kahramân u Rüstemi
Sad senâ kulzüm-i dehrin vezir-i ekremi
Pâdişâh-ı âlemin sâdik emîn ü mahremi
Var mı sen gibi saîd olan mübârek makdemi
Kim çekermiş tîgina hep ejder-i a'dâ-demi
Esb-i fülk-i eşhep-i bahrilere urup gemi
Tevsen-i Misrilere katettirip gûyâ yemi
Bir vuruşta top gibi yıktın adû-yı azlemi
Bu gazân olsun mübârek ettin ihyâ âlemi
5.
Bu parça aşağıdaki nazım şekillerinin hangisinden
alınmıştır?
A) Mütessa
D) Murabba
B) Terbi
E) Muhammes
Rubai
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
en C) Gazel Habbezâ meydân-ı bahrin Kahramân u Rüstemi Sad senâ kulzüm-i dehrin vezir-i ekremi Pâdişâh-ı âlemin sâdik emîn ü mahremi Var mı sen gibi saîd olan mübârek makdemi Kim çekermiş tîgina hep ejder-i a'dâ-demi Esb-i fülk-i eşhep-i bahrilere urup gemi Tevsen-i Misrilere katettirip gûyâ yemi Bir vuruşta top gibi yıktın adû-yı azlemi Bu gazân olsun mübârek ettin ihyâ âlemi 5. Bu parça aşağıdaki nazım şekillerinin hangisinden alınmıştır? A) Mütessa D) Murabba B) Terbi E) Muhammes Rubai
16:52
1. Son yıllarda çıkan bazı bilimsel kitaplarda dilin savruk
kullanıldığı görülmektedir. Bilimsel bir kitapta, edebî eser-
lerdeki kadar özgün ve etkileyici bir dilin kullanılması pek
mümkün değildir. Üstelik buna gerek de yoktur. Ne var ki
metnin terimlere boğulması ve anlatım kaidelerinin yete-
rince gözetilmemesi, bilimsel kitaplar için büyük bir eksik-
liktir. Bu eksiklik, bilimsel kitapların anlaşılırlığını zedele-
mektedir. Üstelik genç akademisyenler ve bilim insanları
arasında dilin yanlış kullanımı yaygınlaşmaktadır.
Bu parçadaki altı çizili sözle metnin hangi yönü anla-
tılmak istenmiştir?
A) Süslü ve sanatlı olması
B) içerik olarak zengin olması
C) Yaşanan olaylardan bahsetmesi
D) Açıklayıcı bilgilere yer vermesi
E) Anlaşılırlığının zor olması
VOLTE 24
0
:>
3.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
16:52 1. Son yıllarda çıkan bazı bilimsel kitaplarda dilin savruk kullanıldığı görülmektedir. Bilimsel bir kitapta, edebî eser- lerdeki kadar özgün ve etkileyici bir dilin kullanılması pek mümkün değildir. Üstelik buna gerek de yoktur. Ne var ki metnin terimlere boğulması ve anlatım kaidelerinin yete- rince gözetilmemesi, bilimsel kitaplar için büyük bir eksik- liktir. Bu eksiklik, bilimsel kitapların anlaşılırlığını zedele- mektedir. Üstelik genç akademisyenler ve bilim insanları arasında dilin yanlış kullanımı yaygınlaşmaktadır. Bu parçadaki altı çizili sözle metnin hangi yönü anla- tılmak istenmiştir? A) Süslü ve sanatlı olması B) içerik olarak zengin olması C) Yaşanan olaylardan bahsetmesi D) Açıklayıcı bilgilere yer vermesi E) Anlaşılırlığının zor olması VOLTE 24 0 :> 3.
6. Üstündeki son dallar ağarmış diye birden
Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda
Bu dizelerde aşağıdaki açıklamalardan hangisine
uygun bir söz sanatı bulunmaktadır?
A) İnsan dışındaki varlıklara insana özgü, insanın ya-
pabileceği davranışları yaptırma
B) Bir anlam inceliği oluşturmak için bildiği bir şeyi bil-
mez görünme
C) Bir olguyu, gerçek nedeninin dışında, hoşa giden
bir nedene bağlama
D) Bir durumu gerçekte olduğundan daha üstün gös-
terme
E) Birden çok anlamı bulunan bir sözcüğü uzak anla-
mıyla kullanma
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
6. Üstündeki son dallar ağarmış diye birden Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda Bu dizelerde aşağıdaki açıklamalardan hangisine uygun bir söz sanatı bulunmaktadır? A) İnsan dışındaki varlıklara insana özgü, insanın ya- pabileceği davranışları yaptırma B) Bir anlam inceliği oluşturmak için bildiği bir şeyi bil- mez görünme C) Bir olguyu, gerçek nedeninin dışında, hoşa giden bir nedene bağlama D) Bir durumu gerçekte olduğundan daha üstün gös- terme E) Birden çok anlamı bulunan bir sözcüğü uzak anla- mıyla kullanma
15. (1) Yazar, sözcüklerle oynarken hem bunların
dizili kurallarının hem de alışılmış kullanımlarının
dışına çıkıyor. (II) Bu yüzden de zaman
zaman yanlışlar yapıyor ancak bunları, yazarın
dili önemsemediğinden yaptığını söylemek
istemiyorum. (III) O yüzden dilde denemelere
girişiyor. (IV) Bu nedenle güncel, yazınsal
söylemle düşünsel söylemi kaynaştırmaya
çalışıyor. (V) Anlatımdaki gevşek dokululuk
da bundan, bu kural tanımaz tutumundan
kaynaklanıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinden sonra "Sanıyorum bu yanlışlar
onun, yalnızca alışılmışın dışına çıkma, kendine
özgü söylem yaratma isteğinden kaynaklanıyor."
cümlesi getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
38 (8)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
15. (1) Yazar, sözcüklerle oynarken hem bunların dizili kurallarının hem de alışılmış kullanımlarının dışına çıkıyor. (II) Bu yüzden de zaman zaman yanlışlar yapıyor ancak bunları, yazarın dili önemsemediğinden yaptığını söylemek istemiyorum. (III) O yüzden dilde denemelere girişiyor. (IV) Bu nedenle güncel, yazınsal söylemle düşünsel söylemi kaynaştırmaya çalışıyor. (V) Anlatımdaki gevşek dokululuk da bundan, bu kural tanımaz tutumundan kaynaklanıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Sanıyorum bu yanlışlar onun, yalnızca alışılmışın dışına çıkma, kendine özgü söylem yaratma isteğinden kaynaklanıyor." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E) V 38 (8)
de
ül-
be
31-
6.
"Sivri" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
isim görevinde kullanılmıştır?
A) Sivri sözler söyleyerek herkesin tepkisini çekti.
B) Sivrisinekler yaz gecelerinin sevilmeyen misafir-
leridir.
C) Çocuğun sivri zekalı olduğu her halinden belliydi.
D) O çok sivri konuşur, bu yüzden kimse tarafından
sevilmez.
E) Bu kadının burnu da çenesi gibi epey sivriydi.
Dil Bilgisi
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
de ül- be 31- 6. "Sivri" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim görevinde kullanılmıştır? A) Sivri sözler söyleyerek herkesin tepkisini çekti. B) Sivrisinekler yaz gecelerinin sevilmeyen misafir- leridir. C) Çocuğun sivri zekalı olduğu her halinden belliydi. D) O çok sivri konuşur, bu yüzden kimse tarafından sevilmez. E) Bu kadının burnu da çenesi gibi epey sivriydi. Dil Bilgisi
30. "Önce söz vardı." söylemiyle kutsal kitaplarda karşımıza
çıkan ve "söz"ün doğuşunu insanın varoluşundan da önce
bir zamana dayandıran düşüncenin yansımalarını yakın-
dan takip edebileceğimiz bir anlatı türü olan halk hikâyele-
ri, şüphesiz halkın içinden doğan, sözlü ve kültürel mirası
en güzel biçimde bize aktaran sözel birikimlerdir. Halk hikâ-
yelerinden hareketle bu hikâyelerin ait olduğu muhite dair
sosyokültürel, geleneksel, dinî birtakım çıkarımlarda bulu-
nabilmemiz mümkündür. Uygur Türklerinin halk edebiya-
ti incelendiğinde zengin içerikli bir halk hikâyesi varlığı ve
oluşumu dikkat çekmektedir. Bu hikâyeler, içinde barındır-
dığı inanç unsurları yönünden incelendiğinde söz konusu
inanç unsurlarının, hikâyelere çok geniş biçimde yerleştiril-
diği; hemen her halk hikâyesinde birtakım inanç unsurları-
nın bulunduğu görülmektedir.
ANAMORFIK YAYINLARI
Bu parçada halk hikâyeleriyle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Bir kültürün sözlerinden meydana geldiğine
B) İçeriğinden bazı sonuçlara ulaşılabileceğine
C) İnançları ele alan örneklerinin ilgi çekiciliğine
D) Uygur Türklerinin edebiyatında da var olduğuna
E) Bir düşünceyle ilgili kanıtları içeren tür olduğuna
E
32.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
30. "Önce söz vardı." söylemiyle kutsal kitaplarda karşımıza çıkan ve "söz"ün doğuşunu insanın varoluşundan da önce bir zamana dayandıran düşüncenin yansımalarını yakın- dan takip edebileceğimiz bir anlatı türü olan halk hikâyele- ri, şüphesiz halkın içinden doğan, sözlü ve kültürel mirası en güzel biçimde bize aktaran sözel birikimlerdir. Halk hikâ- yelerinden hareketle bu hikâyelerin ait olduğu muhite dair sosyokültürel, geleneksel, dinî birtakım çıkarımlarda bulu- nabilmemiz mümkündür. Uygur Türklerinin halk edebiya- ti incelendiğinde zengin içerikli bir halk hikâyesi varlığı ve oluşumu dikkat çekmektedir. Bu hikâyeler, içinde barındır- dığı inanç unsurları yönünden incelendiğinde söz konusu inanç unsurlarının, hikâyelere çok geniş biçimde yerleştiril- diği; hemen her halk hikâyesinde birtakım inanç unsurları- nın bulunduğu görülmektedir. ANAMORFIK YAYINLARI Bu parçada halk hikâyeleriyle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Bir kültürün sözlerinden meydana geldiğine B) İçeriğinden bazı sonuçlara ulaşılabileceğine C) İnançları ele alan örneklerinin ilgi çekiciliğine D) Uygur Türklerinin edebiyatında da var olduğuna E) Bir düşünceyle ilgili kanıtları içeren tür olduğuna E 32.
12. Birbirine omuz vermiş irili ufaklı yapıların arasında, kendi-
ne utangaç bir şekilde yer açıvermiş daracık bir sokaktaydı
evimiz. Evimizin önündeki taş döşeli yol, kıvrıla büküle akıp
giden dibi çakıllı bir dere gibiydi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) "irill ufaklı" ikilemesi sifat olarak kullanılmıştır.
B) "utangaç" sözcüğü aldığı ekle türünü değiştirmiştir.
C) "kıvrıla büküle" sözü durum zarfı olarak kullanılmıştır.
D) "kendine" sözcüğü dönüşlülük zamirine örnektir.
Om
yon
önündekl" sözcüğünde ilgl zamiri vardır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
12. Birbirine omuz vermiş irili ufaklı yapıların arasında, kendi- ne utangaç bir şekilde yer açıvermiş daracık bir sokaktaydı evimiz. Evimizin önündeki taş döşeli yol, kıvrıla büküle akıp giden dibi çakıllı bir dere gibiydi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) "irill ufaklı" ikilemesi sifat olarak kullanılmıştır. B) "utangaç" sözcüğü aldığı ekle türünü değiştirmiştir. C) "kıvrıla büküle" sözü durum zarfı olarak kullanılmıştır. D) "kendine" sözcüğü dönüşlülük zamirine örnektir. Om yon önündekl" sözcüğünde ilgl zamiri vardır.