1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

3. (1) Kasidenin birinci beyti kendi arasında kafiyeli (musarra), diğer beyitlerin ilk dizesi serbest, ikinci dizesi birinci beyitle kafiyelidir. (II) Beyit sayısı genellikle 31-99 arası kabul edilir. (III) Kasidenin ilk beytine "matla", ikinci beytine "hüsn-i matla", son beytine "makta", sondan önceki beytine "hüsn-i makta", en güzel beytine "şah beyt" veya "beytü'l-kasid", şairin mahlasının bulunduğu beyte de "taç beyit" denir. (IV) Kasidenin herhangi bir yerinde yeni bir matla beyit söylenmesine "hüsn-i tahallüs" denir. (V) Kasideleri ile meşhur olan şairlere kaside-gûy, kaside-serâ, kaside- perdâz denir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V 6.

28. Bir işe başvurup kabul edilmediğinizde hayal kırıklı- ğına uğramak için sebepleriniz vardır. Son elemeye kadar ulaşmayı başardığınızı bilip ardından ret ce- vabı almak ise daha büyük hayal kırıklığına sebep olur ama bunun haklı sebepleri yoktur. Çünkü o işi ya alırsınız ya da alamazsınız, diğer hiçbir etkenin rol oynamaması gerekir. Sonuç: Bir şeylere sıkı sıkıya tutunmayın. Sahip olduğunuz şeylere, size geçici olarak emanet edilen şeyler gözüyle bakın. bütün her şeyin sizden her an geri alınabileceği ak- lınızda olsun. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin yanlışlı- ğına işaret edilmektedir? A Kendini farklı konumlandırma B) Sürekli negatif düşünme C) Aşırı istek ve bağlanma DY Her ayrıntıyı önemseme E) Duygusal gerilime odaklanma Diğer sayfaya geçiniz.

un tipik zim ya resim pozis- Kurgu rçeği cadır. iktir. atan eya stir. rin Raunt A 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kitapta hayatla, edebiyatla, tenle, duyguyla, sevgiyle, ahlak kurallarıyla, geçmişle, bugünle ilgili halleşmeler, hesaplaşmalar, yüzleşmeler okuyana hep yeni şeyler düşündürtür. Acı verecek anıları anlatsa bile huzur veren bir sakinliği vardır. Derinliğine yaşanmışlığın ve okumuşluğun verdiği, karmaşadan kurtulmuş dinginlik, kendine has bir dil oluşturmuş. Herkesin anlayacağı, felsefesi kesinlikle eksik olmayan, sadece ustaların becerebileceği bir dil kullanır. Bu yazılarda damıtılmış bir bilgelik ilk satırlardan itibaren kendini belli eder. Ya- şanmışlığın, hayatla kopmaz ilişkinin yazıyla buluştu- ğu; yazının hayatı onardığı ve geçmişi anlamlı kıldığı sinsi bir ustalıkla okuyanın benliğini kaplar. Yalın üslup diğer kitaplarında olduğu gibi burada da kendini apa- çık belli eder. Hayatı ve yazıyı zorlaştırmayan, zorluk- ları bile kolaylaştırmayı seçen bir üslup söz konusudur Berger'de. 35. Bu parçada söz edilen kitapla ilgili aşağıdakile- rin hangisi söylenemez? A) Öğretisinin ahlaki sorunları temel aldığ B) Okura yeni fikirlerin kapılarını araladığı C) Okuru tedirgin etmeyen bir dil benimsendiği D) Gerçek yaşamla sağlam bağlar kurduğu E) Çok açık ve anlaşılır bir üslup kullanıldığı

56. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? 10 A) Hayriyye ve Hayrabad gibi mesnevilerin şairi olan Nabi, hikmetli söz söyleme ustasıdır. B) Nef'i aşırı övgü ve yergileriyle divan edebiyatın- da kendine yer edinmiştir. C) Şeyhi'nin Harname'si, alegorik özellikleri taşıyan unlu bir hicivdir. D) Nedim, gazellerinden çok mesnevileriyle ün yapmış bir şairdir. E) XVI. yüzyıl şairlerinden olan Baki, Kanuni Mer- siyesi'nin şairidir. 16 Diğer sayfaya geçiniz...

36. Eski Mezopotamya ve Mısır uygarlıkları, Antik Yunan kültürünün beslendiği ana damarlardandır. Hatta bazı çalışmalara göre Hint ve Çin uygarlıkları da Yunan ile ilişkilendirilmektedir. Bu uygarlıklardaki kozmogoni, mitoloji ve teoloji anlayışları yüksek bir kültürün ifadesi olmakla birlikte İyonya felsefesine bir zemin oluşturma olasılıkları üzerinde durulabilir. Çünkü bu anlayışlarda henüz bireysel, akılcı, eleştirel ve tutarlı bir düşünümü kendine ilke edinmiş bir filozof tipinden ziyade kolektif ve mitolojik dinî tarafı baskın bir evren görüşüyle ilerleyen bir düşünürden söz edilebilir. Değinilen filozof tipinin özellikleri doğrultusunda felsefe olarak değerlendirilebilecek düşünce etkinliğinin ortaya çıkışını anlamak için dönemin Ege kıyılarının sahip olduğu koşulların göz önünde tutulması gerekir. Bölgede yazılı kültürün yerleşmiş olması ve bununla farklı türde eserler üretilmesi, diğer taraftan politik ve ekonomik etkinliklerin yoğunluğu ve coğrafi koşulların elverişli olması sıkça tekrar edilmiş nedenlerdir. Bu parçadan, 1. Birçok medeniyet, Antik Yunan kültüründen etkilenmiştir. . En eski uygarlıklarda bile düşünürler, akılcı bir felsefeden yana olmuşlardır. II. yonya felsefesi, birçok felsefe anlayışına kaynaklık etmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılır? Yalnız I B) Yalnız III D) I ve III Cve Il E) I, ve III

5. Resimlerinde hayal gücünün sınırlarını zorlayarak tuval üzerinde tüm dünyayı dolaşırdı. Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cüm- leye en yakındır? A) Doğadan aldığı renkleri tuvaline aktarır ve özgün ça- lışmalar ortaya koyardı. B) Ressam, dünyadan çeşitli manzaraları yaratıcı bi- çimde tuvale aktarırdı. C) Gerçeklikten kopuk olan eserleri, beklenmedik bi- çimde evrensel bir mana taşırdı. D) Hayal gücüyle yarattığı dünyayı gerçeklikle harman- layan bir ressamdır. E) Alışıldık çizgilerden uzak duran ressam, aynı hikâyenin farklı bölümlerini resmeder. Ostokul 9.

ilen deşlerinin i verilen tihleri n dinen Hacivat: Pekâlâ bana yazma! Oğluna yazıyorsu "Çok sevgili oğlum!" diye başlarsın. Karagöz: Gerisini biliyorum. Mektup bitince zarfa koyar üstüne de adres yazarım. Hacivat: Aferin Karagöz'üm sonra?... Karagöz: Sonra da oğluma telefon edip mektubu okurum. İçerik özellikleri dikkate alındığında bu parça, gölge oyununun hangi bölümünden alınmış olabilir? A) Muhavere C) Bitiş B) Fasil 9 D) Mukaddime E) Tekerleme 17. Sanat ve edebiyattaki seviyesizliğe karşı tepkilerin bir araya getirdiği edebiyatçıların ortak hareketinden doğmuştur. Günün basınının politize olmasından usanan genç yazarlar, Hilal gazetesinin idarehanesinde toplanır ve idealleri doğrultusunda bir grup teşkil ederler. Batı'daki benzerleri gibi dil, edebiyat ve sanatın gelişmesine, ilerlemesine hizmet etmek; gençleri bir araya getirmek, seviyeli fikir münakaşalarıyla halkı aydınlatmak, değerli ve önemli yabancı eserleri Türkçeye kazandırmak, Batı'daki benzer topluluklarla temas kurmak, böylece Türk edebiyatını Batı edebiyatına yaklaştırmak, Batı edebiyatını Türk edebiyatına tanıtmak amacını taşırlar. Bu parçada söz edilen edebî dönem/ topluluk aşağıdakilerden hangisidir? A) Tanzimat C) Fecriati B) Servetifünun D) Milli Edebiyat E) Cumhuriyet sinavyayin.com ve vapur müsvedde Cenap Şa sanatçı a A) Namik C) Nabiz 19., Ba Savaşı doğrud tercih perde etkiler ülken savas yarar ana arda Chalmı yaş: ayak olu: nal ürü Bu ha A

10. Sözünü ettiğimiz kitapta şair, biyografisini vermemiş. De- mek ki şairin bir politikası var: Şiiriyle okuyucu arasına ken- dini koymak istemiyor. Hatta böyle yapmakla bu işi biraz ağırlaştırıyor. Şair kendi şiirinden çekiliyor. Böylece okuyucu birçok zaman görülen hataya, şaire göre şiir okumaya, dü- şürmemiş oluyor. Bunlar birlikte düşünüldüğünde itiraf et- meliyim ki özgün bir düşünce, özgün bir kitap. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Şair, biyografisine yer vermeyerek şiirinden çekildiğini düşünmektedir. B) Şairin biyografisini kitapta belirtmemesinin bir amacı vardır. C) Biyografisini yazmama nedeni, okuyucuyla şiiri aracı- Sız birleştirmektir. D) Şair okuyucunun, şiire bakarak yazara ait bilgiler çıkar- masının önüne geçmiş oluyor. E) Şiiriyle okuyucu arasına girmeyerek işi ağırlaştırıyor.

5. (1) Çalıkuşu tefrika edildiği tarihten günümüze kadar kırk baskısı yapılan, Cumhuriyet Devri Türk Edebiyatı'n- da nadir görülen bir şöhret kazanmıştır. (II) Türk top- lumunun okuryazar her tabakası tarafından sevilmiştir. (III) Reşat Nuri; bu romanından sonra pek çok roman, hikâye, piyes yazmış olmasına rağmen daima Çalıku- şu'nun yazarı olarak anılmıştır. (IV) Toplum tarafından da çok sevilen Çalıkuşu, 1986, 2005 ve 2013 yıllarında televizyon dizisine uyarlanmıştır. (V) Yazara şöhret ve konum kazandıran bu eserin etkisiyle karikatürcüler bile onu "çalı kuşu" şeklinde çizgilendirmişlerdir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III DIV E) V

A 20. (1) Kiminle ve kim tarafından yapıldığı önemli olmakla birlikte nehir söyleşiler, hep önem verilen kaynaklar arasında yer almıştır. (II) Nehir söyleşileri bu denli önemli kılan; bütünlüklü bir tablo sunmaları, söyleşi yapılan kişiye kendini geniş ve rahat bir şekilde ifade etme fırsatı vermeleri, okurda merak uyandırmalarıdır. (III) Kuşkusuz bunlar daha da çoğaltılabilir ancak hepsinden önemlisi, bu söyleşilerin okura ilk ağızdan çıkmış bir kimlik kartı görme fırsatı sunmasıdır. (IV) Bazen zihnimiz, o güne dek tanıdığımızı kişiyle röportaj sonunda ortaya çıkan kişilik arasındaki derin fark karşısında bocalar. (V) Uzaktan uzağa haklarında fikir sahibi olduğumuz kişileri hiç tanımadığımızı ya da yanlış tanıdığımızı fark edince derin mahcubiyet duygusu yaşadığımız bile olur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Böylece hep başkalarından dinlediğimiz veya yapıtlarıyla tanıdığımız isimler, kendilerini bizim zihnimizde yeniden yaratırlar." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) ----. Bilimin farklı kolları nasıl, birbirini beslerse sanatla

9. Klasisizmde konuya değil, konunun işlenişine önem veri- lirdi. Bu nedenle aynı konu birden çok sanatçı tarafından işlenmiştir. Bu durum ---- da sıkça görülmektedir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi gelebilir? A) divan edebiyatında B) halk edebiyatında C) Milli edebiyatta D) Tanzimat edebiyatında E) Servetifünun'da

11. Futbolun Taçsız Kral'ı Pele, kalp rahatsızlığı nedeniyle 1 29.XII.2022 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Afili çalımları || ve ani hızlanmalarıyla futboldaki yeri doldurulamayan ünlü oyuncu, kemoterapi tedavisinin peşi sıra yakalandığı IV rahatsızlık sonucu yaşamını yitirdi. İlk maçına 1957'de Maracana Stadyumu'nda Arjantin karşısında 16 yaş 9 aylıkken çıkan Pele, 2-1 kaybettikleri mücadelede takımının tek golüne imza atmış ve o günden sonra da şöhretini an be an artırmıştır. Bu parçadaki altı çizili bölümlerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

11:51 ¹ B 14. (1) Her zaman sinema sektörünü yakından takip ederim. (II) En büyük etkiyi yapan filmler, toplum tarafından karşılık bulur. (III) Bu tür filmler, toplumların duygusal dinamiklerinin gelişimi açısından değerlidir. (IV) Sinema, bu yönüyle sadece bir güzel sanat dalı değildir. (V) Bireyi geliştiren, toplumu biçimlendiren özellikleriyle her zaman benimsenen bir türdür. ORKÇE Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlenin nesnesi, isim tamlamasıdır. B) II. cümlenin öznesi, sifat tamlamasıdır. CIII. cümlenin yüklemi, adlaşmış bir sifattir D) IV. cümle, üç ögeli bir isim cümlesidir. E) V. cümlenin öznesi, sifat-fiil grubudur. 47

en 38. türk dili ve edebiyatı I. Altın leğenin kan kusana ne faydası var. II. Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addır. S III. Uysal çevrelerde, uysal insanlar doğar. IV. Toplumların en büyük derdi adaletsizliktir. V. İnsanın bilgisi arttıkça huzursuzluğu da artar. Bu cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? kaj nestr A) I. cümlede, koruma ünsüzü vardır. B) II. cümlede, ünsüz yumuşaması vardır. III. cümlede, ünlü düşmesi vardır. D) IV. cümlede, ünsüz sertleşmesi vardır. E) V. cümlede, ünsüz türemesi vardır.

6. Ben deniz kenarındaki odamda Pencereye hiç bakmadan Dışarıdan geçen kayıkların Karpuz yüklü olduğunu bilirim Bu dizeler Orhan Veli'nin şiirine özgü aşağıdaki nite- liklerden hangisine örnek gösterilebilir? A) Bilinçaltını anlatmasına B) Tabiat tasvirlerine başvurmasına CToplumsal sorunları dile getirmesine DY Ölçü ve kafiyeye önem vermemesine E) Sıralı cümlelere yer vermesine

7. ligi, agaçtan yaban çiçeklerini, almanız için size uzatır. (IV) Oradan geçen bir yolcu olarak onların dünyasında nasıl bir umut olduğunuzu bütünüyle bilemezsiniz. (V) Çocukların büyüklere kızdığı bir dünyayı hayal bile edemediklerinden, arabanız üstlerine tozlar savursa da size hiç içerlemezler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde ögelerin sıralanışı "Duvarın dibindeki kızı görünce Harran Kalesi'nde bir akşamüstü karşılaştığım o esmer kızın büyüle- yici yüzünü anımsadım." cümlesiyle aynıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. (1) Arkeologlar yeni kalıntılar ortaya çıkarmak ve daha fazla bilgi elde etmek için teknolojik gelişmelerden yararlanıyorlar. (II) Ama geçmişte olup bitenler hakkındaki her şeyi tam olarak bilemeyecekler. (III) Zira eski kalıntıların önemli bir bölümü- nün, zamanın yok edici gücüne dayanamadığını görebiliyoruz. (IV) Geçmişe ait düşünceler ve inançlar gibi çok önemli şeyler, hemen hemen hiç iz bırakmadan yitip gidebiliyor. (V) Bu yüz- den arkeologlar, buldukları en küçük parçalar üzerinde büyük bir dikkatle çalışıyorlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinin öge si- ralanışı "özne - zarf tümleci - yüklem" şeklindedir? A) I B) 11 C) III D) IV E) V