Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

le
11. Aşağıdakilerden hangisi halk edebiyatı ile divan ede-
biyatında ortaktır?
A) Şiirlerin nazım şekliyle adlandırılması
B) Beyit nazım biriminin kullanılması
C) Hece vezninin kullanılması
D) Şekil yönüyle kuralcı bir edebiyat olması
E) Daha çok tam ve zengin kafiye kullanılması
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
le 11. Aşağıdakilerden hangisi halk edebiyatı ile divan ede- biyatında ortaktır? A) Şiirlerin nazım şekliyle adlandırılması B) Beyit nazım biriminin kullanılması C) Hece vezninin kullanılması D) Şekil yönüyle kuralcı bir edebiyat olması E) Daha çok tam ve zengin kafiye kullanılması
10. Ne uzak ne yakın, "Batı" sadece "Batı" olarak hep yüzle-
----.
rin kendisine çevrildiği yöne kurulmuş otururken "Doğu";
uzak, yakın veya orta gibi ötekileştiren ve genelleyen si-
fatlardan biri önüne gelmeden anlaşılamayan bir diyar-
dır. Bir zamanlar dünyanın merkezinin kendisi olduğunu
düşünen Çin, Japonya, Kore gibi ülkeler bugün dünya-
nın bir ucunda kalmıştır. --. Benzer şekilde haritalar-
da dünyanın doğu blokuna yerleştirilmiş birtakım ülkeler
batısı olan ama doğusu olmayan ülkeler gibi algılanır.
Bu da onları doğulu olmaya mahkûm eder. "Uzak Doğu"
ülkelerinden bazıları hâlâ kendilerini dünyanın merke-
zinde gösteren haritaları kullanıyor olsalar da kendi mil-
letlerinin zihinlerinde dahi kendilerinden öte bir "doğu"
kalmamıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
illal göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Üstelik bir zamanlar Avrupa'nın hayranlık duyduğu
ve örnek aldığı "Uzak Doğu'nun bugün nefret söy-
lemi ile birleşen düşüş hikâyesi biraz hüzünlüdür
Amerika'nın batısı Asya, doğusu Avrupa olmasına
rağmen doğu dendiğinde zihinler Avrupa'yı atlayıp
Asya'ya konmaktadır
Öyle ki buralar, dünyanın en zengin ve köklü mutfa-
ğına sahip olmasına rağmen insanların ne yedikleri-
nin belli olmadığı düşünülür
D) Mistik düşüncesi Uzak Doğu'yu bir nebze çekici kılsa
da bu, hayranlıktan ziyade turistlerle sınırlı kalan kısa
süreli bir meraktır
Aslında hem kültürel hem de coğrafi açıdan Uzak
Doğu bize en az Amerika (Uzak Batı) kadar yakın
olmasına rağmen ona karşı algılarımız farklıdır
12
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
10. Ne uzak ne yakın, "Batı" sadece "Batı" olarak hep yüzle- ----. rin kendisine çevrildiği yöne kurulmuş otururken "Doğu"; uzak, yakın veya orta gibi ötekileştiren ve genelleyen si- fatlardan biri önüne gelmeden anlaşılamayan bir diyar- dır. Bir zamanlar dünyanın merkezinin kendisi olduğunu düşünen Çin, Japonya, Kore gibi ülkeler bugün dünya- nın bir ucunda kalmıştır. --. Benzer şekilde haritalar- da dünyanın doğu blokuna yerleştirilmiş birtakım ülkeler batısı olan ama doğusu olmayan ülkeler gibi algılanır. Bu da onları doğulu olmaya mahkûm eder. "Uzak Doğu" ülkelerinden bazıları hâlâ kendilerini dünyanın merke- zinde gösteren haritaları kullanıyor olsalar da kendi mil- letlerinin zihinlerinde dahi kendilerinden öte bir "doğu" kalmamıştır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına illal göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Üstelik bir zamanlar Avrupa'nın hayranlık duyduğu ve örnek aldığı "Uzak Doğu'nun bugün nefret söy- lemi ile birleşen düşüş hikâyesi biraz hüzünlüdür Amerika'nın batısı Asya, doğusu Avrupa olmasına rağmen doğu dendiğinde zihinler Avrupa'yı atlayıp Asya'ya konmaktadır Öyle ki buralar, dünyanın en zengin ve köklü mutfa- ğına sahip olmasına rağmen insanların ne yedikleri- nin belli olmadığı düşünülür D) Mistik düşüncesi Uzak Doğu'yu bir nebze çekici kılsa da bu, hayranlıktan ziyade turistlerle sınırlı kalan kısa süreli bir meraktır Aslında hem kültürel hem de coğrafi açıdan Uzak Doğu bize en az Amerika (Uzak Batı) kadar yakın olmasına rağmen ona karşı algılarımız farklıdır 12
2.
Onun neredeyse tüm yapıtlarında bir yazar figürü var: Ken-
di cümlelerini sevgilisinden çok seven, aşk ile edebiyat ara-
sında bir tercih yapıp kendisini seçen Hasan, başarısız bir
hayattan veciz sözler damitan Imbik Sulhi aklıma gelenler-
den ikisi.
Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Başarısızlıklarını süslü cümleler ardına gizlemeye ça-
lışmak
B) Okuyanı etkilemeye yönelik cümleleri sıkça kullanmak
Aci ve sıkıntılardan özdeyiş gücünde ifadeler çıkarmak
D) Bir savunma mekanizması olarak edebiyatı tercih et-
mek
E) Dertlerini unutabilmek adına cümlelerin dünyasına kaç-
mak
pomodoro
Făltim Yayınları
2
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2. Onun neredeyse tüm yapıtlarında bir yazar figürü var: Ken- di cümlelerini sevgilisinden çok seven, aşk ile edebiyat ara- sında bir tercih yapıp kendisini seçen Hasan, başarısız bir hayattan veciz sözler damitan Imbik Sulhi aklıma gelenler- den ikisi. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Başarısızlıklarını süslü cümleler ardına gizlemeye ça- lışmak B) Okuyanı etkilemeye yönelik cümleleri sıkça kullanmak Aci ve sıkıntılardan özdeyiş gücünde ifadeler çıkarmak D) Bir savunma mekanizması olarak edebiyatı tercih et- mek E) Dertlerini unutabilmek adına cümlelerin dünyasına kaç- mak pomodoro Făltim Yayınları 2
17. (1) Güney Amerika'da yaşayan, bacakları hariç 10 cm bo-
yunda olan, toprak altı inlerinde barınan bazı türler, tavşan
ve tavukların içini boşaltabilecek güçtedir. (II) Örümcekle-
rin yemek borusu çok dar olduğundan böyle beslenmek
zorundadırlar. (III) Ayrıca ağız parçaları da bir sineği bile
parçalayacak güçte değildir. (IV) Zehir çengelleri, avi del-
meye ve kendi zehirlerini akıtmaya yarar. Uçtaki iğneli
kısımları, bir şırınga gibi birer yan delikle biter; deliğin böy-
le oluşu, tıkanma tehlikesini önler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, birleşik bir isim cümlesidir.
BI. cümlede, isim-fiil ve zarf-fiile yer verilmiştir.
C) III. cümle, biçimce olumsuz anlamca olumlu bir cüm-
ledir.
D) IV. cümlede, dönüşlülük zamiri vardır.
E) V. cümle, bağımsız sıralı cümledir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
17. (1) Güney Amerika'da yaşayan, bacakları hariç 10 cm bo- yunda olan, toprak altı inlerinde barınan bazı türler, tavşan ve tavukların içini boşaltabilecek güçtedir. (II) Örümcekle- rin yemek borusu çok dar olduğundan böyle beslenmek zorundadırlar. (III) Ayrıca ağız parçaları da bir sineği bile parçalayacak güçte değildir. (IV) Zehir çengelleri, avi del- meye ve kendi zehirlerini akıtmaya yarar. Uçtaki iğneli kısımları, bir şırınga gibi birer yan delikle biter; deliğin böy- le oluşu, tıkanma tehlikesini önler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, birleşik bir isim cümlesidir. BI. cümlede, isim-fiil ve zarf-fiile yer verilmiştir. C) III. cümle, biçimce olumsuz anlamca olumlu bir cüm- ledir. D) IV. cümlede, dönüşlülük zamiri vardır. E) V. cümle, bağımsız sıralı cümledir.
17. () Güney Amerika'da yaşayan, bacakları hariç 10 cm bo-
yunda olan, toprak altı inlerinde barınan bazı türler, tavşan
ve tavukların içini boşaltabilecek güçtedir. (II) Örümcekle-
rin yemek borusu çok dar olduğundan böyle beslenmek
zorundadırlar. (III) Ayrıca ağız parçaları da bir sineği bile
parçalayacak güçte değildir. (IV) Zehir çengelleri, avi del-
meye ve kendi zehirlerini akıtmaya yarar. (V) Uçtaki iğneli
kısımları, bir şırınga gibi birer yan delikle biter; deliğin böy-
le oluşu, tıkanma tehlikesini önler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, birleşik bir isim cümlesidir.
BI. cümlede, isim-fiil ve zarf-fiile yer verilmiştir.
C) III. cümle, biçimce olumsuz anlamca olumlu bir cüm-
ledir.
D) IV. cümlede, dönüşlülük zamiri vardır.
E) V. cümle, bağımsız sıralı cümledir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
17. () Güney Amerika'da yaşayan, bacakları hariç 10 cm bo- yunda olan, toprak altı inlerinde barınan bazı türler, tavşan ve tavukların içini boşaltabilecek güçtedir. (II) Örümcekle- rin yemek borusu çok dar olduğundan böyle beslenmek zorundadırlar. (III) Ayrıca ağız parçaları da bir sineği bile parçalayacak güçte değildir. (IV) Zehir çengelleri, avi del- meye ve kendi zehirlerini akıtmaya yarar. (V) Uçtaki iğneli kısımları, bir şırınga gibi birer yan delikle biter; deliğin böy- le oluşu, tıkanma tehlikesini önler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, birleşik bir isim cümlesidir. BI. cümlede, isim-fiil ve zarf-fiile yer verilmiştir. C) III. cümle, biçimce olumsuz anlamca olumlu bir cüm- ledir. D) IV. cümlede, dönüşlülük zamiri vardır. E) V. cümle, bağımsız sıralı cümledir.
6 (1) Balıkesir'in Manyas ilçesinde, baharın habercisi olarak bi-
linen kardelenler görenleri sevindirdi. (II) Havaların ısınması
ile birlikte bembeyaz görünümleri ile tabiata ayri bir güzellik
katıyor. (III) Geniş düzlüklerde eşsiz beyazlığıyla kardelenler,
özellikle nehir kenarlarında sık yetişiyor. (IV) Değişik renkler-
deki kır çiçekleri ile birlikte Manyas'taki tarlalarda boy gösteren
kardelenler görenleri büyülüyor. (V) Bu mevsimde kardelenler
bütün renklilik ve güzelliklerini turistlere kuş civiltıları eşliğinde
sunuyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betim-
leyici ögelere yer verilmemiştir?
Tou
A)!
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
6 (1) Balıkesir'in Manyas ilçesinde, baharın habercisi olarak bi- linen kardelenler görenleri sevindirdi. (II) Havaların ısınması ile birlikte bembeyaz görünümleri ile tabiata ayri bir güzellik katıyor. (III) Geniş düzlüklerde eşsiz beyazlığıyla kardelenler, özellikle nehir kenarlarında sık yetişiyor. (IV) Değişik renkler- deki kır çiçekleri ile birlikte Manyas'taki tarlalarda boy gösteren kardelenler görenleri büyülüyor. (V) Bu mevsimde kardelenler bütün renklilik ve güzelliklerini turistlere kuş civiltıları eşliğinde sunuyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betim- leyici ögelere yer verilmemiştir? Tou A)! D) IV E) V
Pr.
AYT/Türk Dili ve
Edebiyatı - Sosyal Bilimler - 1
22. Bir eleştirmenin, Cumhuriyet Dönemi Türk
edebiyatından kimi sanatçıları değerlendirirken
verdiği aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Ferit Edgü; Dost ve Yaşamasız'daki öykülerinde ele
aldığı kişilerin değişik toplum ve çevre baskıları
karşısındaki durumlarını başarılı ruhsal
çözümlemelerle işlemiştir.
B) Cahit Külebi, Sivas Yolları ve Yeşeren Otlar'daki
şiirlerinde merkeze aldığı Anadolu insanının hayatını
bütün yönleriyle kucaklamıştır.
C) Turgut Özakman; Duvarların Ötesi adlı oyununda
suçluluk olgusu bağlamında birey-toplum ilişkisini,
Güneşte On Kişi'de ise paranın yol açtığı yozlaşmayı
anlatmıştır.
D) Mustafa Kutlu, Yokuşa Akan Sular ve Yoksulluk
İçimizde'de yaşanan toplumsal ve bireysel
çarpıklıklardan iyimser gözlerle hikmetler devşirmeye
çalışmıştır.
E) Behçet Necatigil; Dar Çağ, Çevre ve Evler'de
topladığı şiirlerinde Garip çizgisinde başladığı şiir
serüvenine halk edebiyatı, divan şiiri ve Batı şiirinin
özelliklerini ekleyerek sürekli değişimi şiiri için bir
çıkış yolu olarak seçmiştir.
24. Eda:
Ben, Yaş:
Taşbaş'la M
yapıtı okud
Sezgin:
Ben de
idealist K
anlattığı
Mehme
Ben
satın al
Yanıt Yayınları
Ayla:
-Ya:
sanılı
yapıt
Elif:
Bu
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Pr. AYT/Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler - 1 22. Bir eleştirmenin, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatından kimi sanatçıları değerlendirirken verdiği aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Ferit Edgü; Dost ve Yaşamasız'daki öykülerinde ele aldığı kişilerin değişik toplum ve çevre baskıları karşısındaki durumlarını başarılı ruhsal çözümlemelerle işlemiştir. B) Cahit Külebi, Sivas Yolları ve Yeşeren Otlar'daki şiirlerinde merkeze aldığı Anadolu insanının hayatını bütün yönleriyle kucaklamıştır. C) Turgut Özakman; Duvarların Ötesi adlı oyununda suçluluk olgusu bağlamında birey-toplum ilişkisini, Güneşte On Kişi'de ise paranın yol açtığı yozlaşmayı anlatmıştır. D) Mustafa Kutlu, Yokuşa Akan Sular ve Yoksulluk İçimizde'de yaşanan toplumsal ve bireysel çarpıklıklardan iyimser gözlerle hikmetler devşirmeye çalışmıştır. E) Behçet Necatigil; Dar Çağ, Çevre ve Evler'de topladığı şiirlerinde Garip çizgisinde başladığı şiir serüvenine halk edebiyatı, divan şiiri ve Batı şiirinin özelliklerini ekleyerek sürekli değişimi şiiri için bir çıkış yolu olarak seçmiştir. 24. Eda: Ben, Yaş: Taşbaş'la M yapıtı okud Sezgin: Ben de idealist K anlattığı Mehme Ben satın al Yanıt Yayınları Ayla: -Ya: sanılı yapıt Elif: Bu
3.
Mor menekşe boyun eğmiş
Yapracığı suya değmiş
Bu dizelerde görülen söz sanatı aşağıdakilerin han-
gisinde vardır?
A) Üryan geldim ise üryan giderim
Ölmemeye elde fermanım mı var
B) Gözlerini söndürme muhtacım
Ben senin aydınlığına muhtacım
C) Rüzgârlar da kesti selamı sabahı
Yapayalnız kaldım koskoca şehirde
D) Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgârın önüne katılmışım ben
E) Belki haziranda mavi benekli çocuksun
Âh seni bilmiyor, kimseler bilmiyor
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
3. Mor menekşe boyun eğmiş Yapracığı suya değmiş Bu dizelerde görülen söz sanatı aşağıdakilerin han- gisinde vardır? A) Üryan geldim ise üryan giderim Ölmemeye elde fermanım mı var B) Gözlerini söndürme muhtacım Ben senin aydınlığına muhtacım C) Rüzgârlar da kesti selamı sabahı Yapayalnız kaldım koskoca şehirde D) Yolcuyum bir kuru yaprak misali Rüzgârın önüne katılmışım ben E) Belki haziranda mavi benekli çocuksun Âh seni bilmiyor, kimseler bilmiyor
38. (1) Nallıhan'da doğduğum eve bundan yedi yıl önce gidip bak-
masaydım o ev benim kafamda hep cumbaları, cihannümaları,
geniş pencereleri, sofaları, güzel bir çatısı olan konak yavrusu
gibi kalacaktı. (1) Gidip gördüm, zaman içinde büyük bir de-
ğişikliğe uğratılmamış. (I) Yine de önümde, bütün bildiklerimi
yıkan, bozan bir gaddarlıkla duruyor. (IV) Bu ev hiçbir özelliği
olmayan, çizgilerinde hiçbir yakışıklılık bulunmayan bir yapı
işte. (V) Benim bellek odamda barınmış konak yavrusu ne-
rede, bu çenesiz, burunsuz, alınsız bir yüz gibi düz, donuk
yapı nerede?
Bu parçanın numaralanmış cümlelerin hangisinde hem
benzetme vardır hem de eylemin yapılması bir koşula bağ-
lanmıştır?
A) V
B) IV
C) III
MOYA
D) II
E) I
40
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
38. (1) Nallıhan'da doğduğum eve bundan yedi yıl önce gidip bak- masaydım o ev benim kafamda hep cumbaları, cihannümaları, geniş pencereleri, sofaları, güzel bir çatısı olan konak yavrusu gibi kalacaktı. (1) Gidip gördüm, zaman içinde büyük bir de- ğişikliğe uğratılmamış. (I) Yine de önümde, bütün bildiklerimi yıkan, bozan bir gaddarlıkla duruyor. (IV) Bu ev hiçbir özelliği olmayan, çizgilerinde hiçbir yakışıklılık bulunmayan bir yapı işte. (V) Benim bellek odamda barınmış konak yavrusu ne- rede, bu çenesiz, burunsuz, alınsız bir yüz gibi düz, donuk yapı nerede? Bu parçanın numaralanmış cümlelerin hangisinde hem benzetme vardır hem de eylemin yapılması bir koşula bağ- lanmıştır? A) V B) IV C) III MOYA D) II E) I 40
11. Tutunamayanlar, Türk romanının zamansız
doğmuş çocuğudur. 1961'de ölen çok değer-
li Ahmet Hamdi Tanpınar'ı bile ölümünden
nice zaman sonra tanımaya ve anlamaya
başlayan Türkiye, Oğuz Atay'a ve hacimli
romanı Tutunamayanlar'a zaman ayıramaz-
dı. Yediden yetmişe kendilerini memleketi
kurtarmakla görevli bilmiş insanların bireysel
sorunlara ayıracak zamanları yoktu.
Yukarıdaki parçanın ana fikri aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Tutunamayanlar romanının edebiyatı-
mızdaki yeri.
B) Ahmet Hamdi'nin değerinin öldükten
sonra anlaşıldığı.
C) Günümüzde hâlâ Tutunamayanlar roma-
nının değerinin anlaşılamamış olması.
D) Ahmet Hamdi'nin eserlerinin Oğuz Atay'a
göre daha çok okunduğu.
E) Oğuz Atay'ın romanlarının anlaşılması
zor olduğu için toplum tarafından benim-
senmemesi.
LİYAKAT YAYINLARI »
17
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
11. Tutunamayanlar, Türk romanının zamansız doğmuş çocuğudur. 1961'de ölen çok değer- li Ahmet Hamdi Tanpınar'ı bile ölümünden nice zaman sonra tanımaya ve anlamaya başlayan Türkiye, Oğuz Atay'a ve hacimli romanı Tutunamayanlar'a zaman ayıramaz- dı. Yediden yetmişe kendilerini memleketi kurtarmakla görevli bilmiş insanların bireysel sorunlara ayıracak zamanları yoktu. Yukarıdaki parçanın ana fikri aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Tutunamayanlar romanının edebiyatı- mızdaki yeri. B) Ahmet Hamdi'nin değerinin öldükten sonra anlaşıldığı. C) Günümüzde hâlâ Tutunamayanlar roma- nının değerinin anlaşılamamış olması. D) Ahmet Hamdi'nin eserlerinin Oğuz Atay'a göre daha çok okunduğu. E) Oğuz Atay'ın romanlarının anlaşılması zor olduğu için toplum tarafından benim- senmemesi. LİYAKAT YAYINLARI » 17
12. Şiirimizin son yıllarında görülen belirgin özel-
lik, bu dönemde kişiliklerini gerçekleştirmeye
çalışan genç ozanların kişisel avunmalarıdır.
Bu avuntu, dergilerde sık sık gördüğümüz
genç ozanları şiirlerinde bir benzerliğe, az da
olsa ortak bir beğeniye ulaşma imkanı bula-
mamalarındandır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Gençler, şiir konusunda ortak paydada
buluşacak imkan bulamadıkları için bi-
reyselliğe yönelmiştir.
B) Şiir geleneğinden faydalanmayan genç
şairler, kendine has olamazlar.
C) Kendini daima yeterli gören genç ozan-
lar, kalıcı olamazlar.
D) Ustaları yol göstermediği için genç ozan-
lar, yeni bir akıma yönelememiştir.
E) Birbirini kıskanan genç şairler, farklı anla-
yışlara yönelmiştir.
TON
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
12. Şiirimizin son yıllarında görülen belirgin özel- lik, bu dönemde kişiliklerini gerçekleştirmeye çalışan genç ozanların kişisel avunmalarıdır. Bu avuntu, dergilerde sık sık gördüğümüz genç ozanları şiirlerinde bir benzerliğe, az da olsa ortak bir beğeniye ulaşma imkanı bula- mamalarındandır. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Gençler, şiir konusunda ortak paydada buluşacak imkan bulamadıkları için bi- reyselliğe yönelmiştir. B) Şiir geleneğinden faydalanmayan genç şairler, kendine has olamazlar. C) Kendini daima yeterli gören genç ozan- lar, kalıcı olamazlar. D) Ustaları yol göstermediği için genç ozan- lar, yeni bir akıma yönelememiştir. E) Birbirini kıskanan genç şairler, farklı anla- yışlara yönelmiştir. TON
Ş
ma
)
?)
167
Clestirn
5?
yersi
12. Haliç'in Kuzey Kıyısında soğuk hava deposu olarak inşa
beserli
edilen bina şehrin öyle güzel bir yerindeydi ki bir süre sonra
bir grup turizmci gözlerini buraya dikti.
Çevre Düzenleme Kurulunda yer alan bazı kişileri çoktan
||
in
ikna etmişlergr. Batı'daki benzerleriyle boy ölçüşebilecek,
hemen yanında yer alan Tarihi Aya Dimitri Kilisesi'ne hiçbir
TV
şekilde zarar vermeyecek(!) bir otel yapmak istiyorlardı
buraya.
Bu parçada altı çizili yerlerin hangisinde büyük harflerin
kullanılışı ile ilgili bir hata yapılmamıştır?
Aalnız I
B) Yalnız II
D) II ve IV
E) II ve IV
C) II ve
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Ş ma ) ?) 167 Clestirn 5? yersi 12. Haliç'in Kuzey Kıyısında soğuk hava deposu olarak inşa beserli edilen bina şehrin öyle güzel bir yerindeydi ki bir süre sonra bir grup turizmci gözlerini buraya dikti. Çevre Düzenleme Kurulunda yer alan bazı kişileri çoktan || in ikna etmişlergr. Batı'daki benzerleriyle boy ölçüşebilecek, hemen yanında yer alan Tarihi Aya Dimitri Kilisesi'ne hiçbir TV şekilde zarar vermeyecek(!) bir otel yapmak istiyorlardı buraya. Bu parçada altı çizili yerlerin hangisinde büyük harflerin kullanılışı ile ilgili bir hata yapılmamıştır? Aalnız I B) Yalnız II D) II ve IV E) II ve IV C) II ve
17. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik sözcüklerden han-
gisinin yazımı yanlıştır?
haketmel
B
insanların biyolojik ve fizyolojik olarak birbirlerine fazla-
sıyla benzediği ve bağımsız bir tür sifatini hak etmek üze-
re kıyaslandığında aynı fizyonomik özellikleri taşıdığı he-
men anlaşılabilir.
here.
Anlamsal bellek, uyarımların algılanabilir özelliklerini not
etmez; daha ziyade, alinan sinyallerin bilişsel karşılıkları-
ni kayıt eder.
VV
Bulunduğumuz ortamdaki bir kokuyu veya düzenli bir se-
si bir süre sonra fark etmemeye başlarız.
Hepimiz aydınlık bir ortamdan karanlığa girdiğimize, ön-
ce görüşümüzü kaybettiğimizi fakat bir süre sonra yeni-
den görmeye başladığımızı deneyimlemişizdir.
Ellili yaşlardan itibaren fiziksel güç kayıpları hissedilme-
ye başlanır, şeker hastalıkları, damar hastalıkları gibi kro-
nik rahatsızlar başlar.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
17. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik sözcüklerden han- gisinin yazımı yanlıştır? haketmel B insanların biyolojik ve fizyolojik olarak birbirlerine fazla- sıyla benzediği ve bağımsız bir tür sifatini hak etmek üze- re kıyaslandığında aynı fizyonomik özellikleri taşıdığı he- men anlaşılabilir. here. Anlamsal bellek, uyarımların algılanabilir özelliklerini not etmez; daha ziyade, alinan sinyallerin bilişsel karşılıkları- ni kayıt eder. VV Bulunduğumuz ortamdaki bir kokuyu veya düzenli bir se- si bir süre sonra fark etmemeye başlarız. Hepimiz aydınlık bir ortamdan karanlığa girdiğimize, ön- ce görüşümüzü kaybettiğimizi fakat bir süre sonra yeni- den görmeye başladığımızı deneyimlemişizdir. Ellili yaşlardan itibaren fiziksel güç kayıpları hissedilme- ye başlanır, şeker hastalıkları, damar hastalıkları gibi kro- nik rahatsızlar başlar.
E.
Aşağıdaki sözcüklerin aldıkları ekleri örnekteki gibi
karşılarına yazınız.
bilim
1.
2.
oyna
3.
üçüncü
4.
kıtlık
5.
kurak
6.
kapıcı
7.
görgü
8.
inanç
9. baygın
10.
çevre
11. özgü
12. yeşilimsi
13. öncül
14. sayı
15. kısa
16. yandaş
2017/11. SINIF
Getirilen Ek
-im
tik.........
-C...........
||
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
E. Aşağıdaki sözcüklerin aldıkları ekleri örnekteki gibi karşılarına yazınız. bilim 1. 2. oyna 3. üçüncü 4. kıtlık 5. kurak 6. kapıcı 7. görgü 8. inanç 9. baygın 10. çevre 11. özgü 12. yeşilimsi 13. öncül 14. sayı 15. kısa 16. yandaş 2017/11. SINIF Getirilen Ek -im tik......... -C........... || 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9
Nedeni : Gereksiz ek
2. Emekliye ayrılan öğretmenim gelecekle ilgili anılarını
yazmaya başlamış.
Doğrusu :
Nedeni :
3. Türkçe dersinde belgisiz, kişi ve soru zamirlerini öğ-
rendik.
Doğrusu :
Nedeni :
ko Norim
4. Köylülerden birini turistlere bir sepet incir verilirken gör-
müştüm.
Doğrusu :
Nedeni :
2.
3. (t
4. (
5. (-
6. (
7.1
8.
9.
10.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Nedeni : Gereksiz ek 2. Emekliye ayrılan öğretmenim gelecekle ilgili anılarını yazmaya başlamış. Doğrusu : Nedeni : 3. Türkçe dersinde belgisiz, kişi ve soru zamirlerini öğ- rendik. Doğrusu : Nedeni : ko Norim 4. Köylülerden birini turistlere bir sepet incir verilirken gör- müştüm. Doğrusu : Nedeni : 2. 3. (t 4. ( 5. (- 6. ( 7.1 8. 9. 10.
du. Diğer gün uyan-
dığında saat on ikiyi geçiyordu.
B) Onun gidişi içimi bir kor gibi dağlamıştı, beni sanki uç
suz bucaksız bir çölde yapayalnız bırakmıştı. Ne yapar-
sam yapayım yerini dolduramadığım bir boşluk vardı kal-
bimin ortasında.
C) Yaşlı kadın her cuma bizim evin karşısındaki ahşap eve
uğruyordu. İçeride kimin olduğunu, onun kimi ziyaret et-
tiğini bilmiyorduk. Evin perdeleri her zaman kapalıyd
D) Çocuk elindeki tahta arabayla sokağa çıkıyor, akşama
kadar bir aşağı bir yukarı koşuyor. Bu araba babasının
geleceği güne kadar en büyük tesellisi olacak.
E) Kimseye bir şey söylepreden evde çıkıp gitti. Gidiş o gi-
diş... Bir daha kimse ondan haber alamadı. Gidişinin
üzerinden on yıl geçmişti ki bir Anadolu kasabasında ol-
duğu anlaşıldı.
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük, görevi
yönüyle ötekilerden farklıdır?
A) Bulutlar ne güzel bulutlardır onlar
Hep öyle başımın üstünde dursunlar
B) Bir gökyüzü, siyah, güneşten habersiz
Her adım attığın yeri basan bir sis
C) Hangi yana baksam onu görüyorum
İnancın kaydığı bir dipsiz uçurum
D) Ah, yazık ki bütün insanlık güneşsiz
Ey ateş, nasıl da seni yitirmişiz
E) Yansın o yıldızlar, bitinceye kadar
En derin uykular, en tatlı uykular
Rehber Yayınlan
2
A) Bir y
da c
B) Her
duc
C) Kol
D) Ok
dar
Ok
8. As
gis
A)
B
C
E
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
du. Diğer gün uyan- dığında saat on ikiyi geçiyordu. B) Onun gidişi içimi bir kor gibi dağlamıştı, beni sanki uç suz bucaksız bir çölde yapayalnız bırakmıştı. Ne yapar- sam yapayım yerini dolduramadığım bir boşluk vardı kal- bimin ortasında. C) Yaşlı kadın her cuma bizim evin karşısındaki ahşap eve uğruyordu. İçeride kimin olduğunu, onun kimi ziyaret et- tiğini bilmiyorduk. Evin perdeleri her zaman kapalıyd D) Çocuk elindeki tahta arabayla sokağa çıkıyor, akşama kadar bir aşağı bir yukarı koşuyor. Bu araba babasının geleceği güne kadar en büyük tesellisi olacak. E) Kimseye bir şey söylepreden evde çıkıp gitti. Gidiş o gi- diş... Bir daha kimse ondan haber alamadı. Gidişinin üzerinden on yıl geçmişti ki bir Anadolu kasabasında ol- duğu anlaşıldı. 6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük, görevi yönüyle ötekilerden farklıdır? A) Bulutlar ne güzel bulutlardır onlar Hep öyle başımın üstünde dursunlar B) Bir gökyüzü, siyah, güneşten habersiz Her adım attığın yeri basan bir sis C) Hangi yana baksam onu görüyorum İnancın kaydığı bir dipsiz uçurum D) Ah, yazık ki bütün insanlık güneşsiz Ey ateş, nasıl da seni yitirmişiz E) Yansın o yıldızlar, bitinceye kadar En derin uykular, en tatlı uykular Rehber Yayınlan 2 A) Bir y da c B) Her duc C) Kol D) Ok dar Ok 8. As gis A) B C E