%71 Dev İndirim! Hem 2024 hem de 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

Biz havadan sudan konuşurken araba da hiç acele etmeksizin süzülürcesine
ilerliyordu. O bile konuştukla- nimiza kulak vermek istiyordu sanki. "Valla
benimle beraberken uslu mu uslusun. Ogret-
meninle de öyle olduğunu söylemiştin, adı neydi?" "Dona Cecília Paim. Onun bir
gözünün üstünde be- yaz bir beni olduğunu biliyor muydun?" Güldü.
"Dona Cecilia Paim'in de senin sınıf dışında yaptık- larına inanamadığını
söylemiştin. Küçük kardeşine ve Glória'ya da iyi davranıyorsun. Peki neden böyle
değişi veriyorsun?"
"Bunu ben de bilmiyorum. Tek bildiğim, yaptığım her şeyin haylazlıkla
sonlandığı. Yaramazlıklarımı bütün sokak biliyor. Sanki şeytan kulağıma bir
şeyler fısıldıyor. Yoksa bu kadar afacanlığa girişmezmişim, Edmundo Da- yım öyle
diyor. Bir seferinde Edmundo Dayıma ne yap- mıştım, biliyor musun? Hiç
anlatmadım, değil mi?"
"Anlatmadın."
"Altı ay falan önceydi. Kuzey'den hediye bir hamak gelince dünyalar onun
olmuştu. Bizim bile sallanmamı- za izin vermiyordu, o... çocuğu..."
149
"Ne dedin?"
"Şey, sefil dedim, uykusundan uyanınca hamağı kal- dırıp kolunun altında içeri
götürüyordu. Gören de parça- layacağız sanırdı. Derken bir gün Dindinha'nın
evine git- tim ve ona görünmeden içeri girdim. Gözlüğü burnunun ucunda,
gazetedeki ilanları okuyor olmalıydı. Evde bir tur attım. Guava ağaçlarının
oraya baktım ama kimse yoktu. Derken Edmundo Dayımı gördüm, bahçenin çitiyle
por- takal ağaçlarından birinin gövdesi arasına kurduğu hama- ginda
horlamaktaydı. Domuz gibi sesler çıkarıyordu. Ağzı gevşemiş ve aralanmıştı.
Gazetesi yere düşmüştü. Derken şeytan dürttü ve cebimde bir kibrit kutusu
taşıdığımı ha- tırladım. Çıt çıkarmadan gazeteden bir şerit yırttım. Baş-
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Biz havadan sudan konuşurken araba da hiç acele etmeksizin süzülürcesine ilerliyordu. O bile konuştukla- nimiza kulak vermek istiyordu sanki. "Valla benimle beraberken uslu mu uslusun. Ogret- meninle de öyle olduğunu söylemiştin, adı neydi?" "Dona Cecília Paim. Onun bir gözünün üstünde be- yaz bir beni olduğunu biliyor muydun?" Güldü. "Dona Cecilia Paim'in de senin sınıf dışında yaptık- larına inanamadığını söylemiştin. Küçük kardeşine ve Glória'ya da iyi davranıyorsun. Peki neden böyle değişi veriyorsun?" "Bunu ben de bilmiyorum. Tek bildiğim, yaptığım her şeyin haylazlıkla sonlandığı. Yaramazlıklarımı bütün sokak biliyor. Sanki şeytan kulağıma bir şeyler fısıldıyor. Yoksa bu kadar afacanlığa girişmezmişim, Edmundo Da- yım öyle diyor. Bir seferinde Edmundo Dayıma ne yap- mıştım, biliyor musun? Hiç anlatmadım, değil mi?" "Anlatmadın." "Altı ay falan önceydi. Kuzey'den hediye bir hamak gelince dünyalar onun olmuştu. Bizim bile sallanmamı- za izin vermiyordu, o... çocuğu..." 149 "Ne dedin?" "Şey, sefil dedim, uykusundan uyanınca hamağı kal- dırıp kolunun altında içeri götürüyordu. Gören de parça- layacağız sanırdı. Derken bir gün Dindinha'nın evine git- tim ve ona görünmeden içeri girdim. Gözlüğü burnunun ucunda, gazetedeki ilanları okuyor olmalıydı. Evde bir tur attım. Guava ağaçlarının oraya baktım ama kimse yoktu. Derken Edmundo Dayımı gördüm, bahçenin çitiyle por- takal ağaçlarından birinin gövdesi arasına kurduğu hama- ginda horlamaktaydı. Domuz gibi sesler çıkarıyordu. Ağzı gevşemiş ve aralanmıştı. Gazetesi yere düşmüştü. Derken şeytan dürttü ve cebimde bir kibrit kutusu taşıdığımı ha- tırladım. Çıt çıkarmadan gazeteden bir şerit yırttım. Baş-
iz.
B
24
====
3. Hızlı nüfus artışı, nüfusun şehir merkezlerinde
ve ekonomik faaliyetlerin de genel anlamda mer-
kezî bölgelerde şehirlerin çevre ve sağlık ile
olan bağlantısını kuvvetlendiriyor.
B
82
DENEME-4
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
(A) gelişmesi - ilerlemesi
B) toplanması - fazlalaşması +
artması - konsantre olması
birikmesi - yükselmesi
yoğunlaşması - gerçekleşmesi
7
Y PRO
YAYIN DENİZİ
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
iz. B 24 ==== 3. Hızlı nüfus artışı, nüfusun şehir merkezlerinde ve ekonomik faaliyetlerin de genel anlamda mer- kezî bölgelerde şehirlerin çevre ve sağlık ile olan bağlantısını kuvvetlendiriyor. B 82 DENEME-4 Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? (A) gelişmesi - ilerlemesi B) toplanması - fazlalaşması + artması - konsantre olması birikmesi - yükselmesi yoğunlaşması - gerçekleşmesi 7 Y PRO YAYIN DENİZİ
f) Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Yusuf Atılgan,
g) Köy edebiyatımız Mahmut Makal'ın
h) Bireyin iç dünyasını yansıtan eserlerde
kullanılmıştır.
.sanatçılarımızdır.
...romanıyla başlar.
gibi teknikler
anlayıslarda ver
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
f) Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Yusuf Atılgan, g) Köy edebiyatımız Mahmut Makal'ın h) Bireyin iç dünyasını yansıtan eserlerde kullanılmıştır. .sanatçılarımızdır. ...romanıyla başlar. gibi teknikler anlayıslarda ver
anden
e bir
erini
izde
ların
rafi
e ve
-b₁
h
Cok
89
2m
BİRİNCİ BÖLÜM
Üsküdar'dan Bağlarbaşı yoluyla Çamlıca'ya gidilir-
ken, Tophanelioğlu’ndaki dört yol ağzından yaklaşık yüz
adım ileriye bakıldığı takdirde, o geniş şosenin sonunda
ve tam ortasında, çevresi bir buçuk arşın kadar yüksek du-
varlarla çevrili bir ağaçlık görülür.
Bu ağaçlığa gelindiği zaman şose, biri sağa, diğeri de
sola doğru olmak üzere iki kısma ayrılır. Duvarla çevrili
olan ağaçlığın büyükçe bir kapısı vardır ki, bu kapı iki
yolun birleştiği yerin tam ortasındadır.
Sağdaki ve soldaki yollardan hangisine gidilecek olursa
olsun karşı tarafı hep aynı ağaçlıkla çevrilidir. Ağaçların
yanındaki duvar alçak olduğu için hayvanlar ve özellikle
de insan, üstünden geçemesin diye boydan boya teller uza-
tılarak, bilhassa korur altına alınmıştır.
Out
Hafif meyilli yokuş üzerindeki bu yollardan, norm yü-
7
Re
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
anden e bir erini izde ların rafi e ve -b₁ h Cok 89 2m BİRİNCİ BÖLÜM Üsküdar'dan Bağlarbaşı yoluyla Çamlıca'ya gidilir- ken, Tophanelioğlu’ndaki dört yol ağzından yaklaşık yüz adım ileriye bakıldığı takdirde, o geniş şosenin sonunda ve tam ortasında, çevresi bir buçuk arşın kadar yüksek du- varlarla çevrili bir ağaçlık görülür. Bu ağaçlığa gelindiği zaman şose, biri sağa, diğeri de sola doğru olmak üzere iki kısma ayrılır. Duvarla çevrili olan ağaçlığın büyükçe bir kapısı vardır ki, bu kapı iki yolun birleştiği yerin tam ortasındadır. Sağdaki ve soldaki yollardan hangisine gidilecek olursa olsun karşı tarafı hep aynı ağaçlıkla çevrilidir. Ağaçların yanındaki duvar alçak olduğu için hayvanlar ve özellikle de insan, üstünden geçemesin diye boydan boya teller uza- tılarak, bilhassa korur altına alınmıştır. Out Hafif meyilli yokuş üzerindeki bu yollardan, norm yü- 7 Re
2. Bir metinde ağzının içine baktırmak sözünü kullanıyorsanız
1
başkalarını, kendi sözlerine uyarak iş yapmaya inandırmış
olmayı; ağzının payını vermek sözüyle paylamak, sert
||
sözlerle haddini bildirip susturmayı ifade ediyorsunuz
demektir. Biri için ağzının tadını biliyor demeniz keyif verici
|||
şeyleri seçmede usta olduğunu; ağzından çıkanı kulağı
IV
işitmiyor sözüyle çok kızıp fena, ağır sözler söylediğini
belirtmiş olursunuz. Eğer ağzından girip burnundan
çıkmak sözünü kullanıyorsanız da bir düşünceyi bir
kimseye birçok kez söylemiş olmayı anlatmış olursunuz.
M
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış
kullanılmıştır?
A) I
B) H
C) IN
D) IV
4.
E) V
Dil ve
dene
dilini
gerçe
çekin
etraf
gere
Bu
uyo
aşa
A)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2. Bir metinde ağzının içine baktırmak sözünü kullanıyorsanız 1 başkalarını, kendi sözlerine uyarak iş yapmaya inandırmış olmayı; ağzının payını vermek sözüyle paylamak, sert || sözlerle haddini bildirip susturmayı ifade ediyorsunuz demektir. Biri için ağzının tadını biliyor demeniz keyif verici ||| şeyleri seçmede usta olduğunu; ağzından çıkanı kulağı IV işitmiyor sözüyle çok kızıp fena, ağır sözler söylediğini belirtmiş olursunuz. Eğer ağzından girip burnundan çıkmak sözünü kullanıyorsanız da bir düşünceyi bir kimseye birçok kez söylemiş olmayı anlatmış olursunuz. M Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I B) H C) IN D) IV 4. E) V Dil ve dene dilini gerçe çekin etraf gere Bu uyo aşa A)
Bilinç akışı, Iç konuşma, ç
7) Aşağıdaki boşluklara uygun noktalama işaretini yazınız.
Dersin öğretmeni öğrencilerine ( ) ( ) Sizin denemede
yaptığınız netler sınavda yapacağınız netlerin az çok
göstergesidir( )( ) dedi ( ) sonrada kalemlerini( ) çantasını
toplayıp sınıftan çıktı( )
Dakikalar geçmiyordu () gece yarısı sayılırdı. "Ah ( ) bu ne
uzun gece ()" diye düşündü. Havanın buz gibi etkisini
iliklerinde duydu ( ) Kızağın bir köşesine sığınarak ısınmaya
çalıştı ()
Yazar şöyle diyor ( ) ( )Sözcüklerin dediğini anlıyorum ()
bütün özelliklerini biliyorum( ) hepsinin tadına varıyorum (
)ama onları yan yana getirirken yeni çağrışımlar
yaratamıyorum( ) ( )
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Bilinç akışı, Iç konuşma, ç 7) Aşağıdaki boşluklara uygun noktalama işaretini yazınız. Dersin öğretmeni öğrencilerine ( ) ( ) Sizin denemede yaptığınız netler sınavda yapacağınız netlerin az çok göstergesidir( )( ) dedi ( ) sonrada kalemlerini( ) çantasını toplayıp sınıftan çıktı( ) Dakikalar geçmiyordu () gece yarısı sayılırdı. "Ah ( ) bu ne uzun gece ()" diye düşündü. Havanın buz gibi etkisini iliklerinde duydu ( ) Kızağın bir köşesine sığınarak ısınmaya çalıştı () Yazar şöyle diyor ( ) ( )Sözcüklerin dediğini anlıyorum () bütün özelliklerini biliyorum( ) hepsinin tadına varıyorum ( )ama onları yan yana getirirken yeni çağrışımlar yaratamıyorum( ) ( )
Yayınları
7. Belki rüyalarındır bu taze açılmış güller
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde
Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde
Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden kaçı sıfattır?
A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
USE) 5
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Yayınları 7. Belki rüyalarındır bu taze açılmış güller Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden kaçı sıfattır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 USE) 5
n-an-
diğini
?
isi-
ilgi
hu
e
Deneme -5
16. Resim yapmanın verdiği hazzı hâlâ seviyorum ve resim ya-
parken daha mutlu bir insan oluyorum ama yazarken dün-
yayla daha derinden meşgul olduğumu hissediyorum Resim
ve edebiyat, "kız kardeş" sanatlar. Columbia Universitesinde
verdiğim dersin konusu da bu. Öğrencilerimden gözlerini ka-
patmalarını istiyor ve zihinlerine ilk önce bir imgenin mi yoksa
bir kelimenin mi geldiğini soruyorum. Doğru cevap: Her ikisi
del Romanlar, hem Dostoyevski'de olduğu gibi sözel hem de
Proust ve Nabokov'da olduğu gibi görsel hayal gücümüze
seslenir. Dostoyevski romanlarında unutulmaz sahneler var-
dır ama arka planı, mekânı, objeleri hatırlamayız, Okurken
zihnimizde resimler ve imgeler canlandırmamızı sağlayan
başka romancılar da vardır. Yazarın zihninde, kusursuz söz-
den önce, kusursuz bir resim olmalı.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A Resim yapmak ve yazmak sanatçı için benzer duygular
ifade etmektedir.
Varlığın görüntüsü ile adı insanların zihnine beraber gel-
mektedir.
Roman okurken zihinde öncelikli olarak hayalin belirmesi
hayal gücünü geliştirmektedir.
Bir roman aynı anda hem görsel bir imge hem de bir
kelime çağrıştırmaktadır.
Yazarın eserini oluştururken sözden önce görselliğe
önem vermesi gerekir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
n-an- diğini ? isi- ilgi hu e Deneme -5 16. Resim yapmanın verdiği hazzı hâlâ seviyorum ve resim ya- parken daha mutlu bir insan oluyorum ama yazarken dün- yayla daha derinden meşgul olduğumu hissediyorum Resim ve edebiyat, "kız kardeş" sanatlar. Columbia Universitesinde verdiğim dersin konusu da bu. Öğrencilerimden gözlerini ka- patmalarını istiyor ve zihinlerine ilk önce bir imgenin mi yoksa bir kelimenin mi geldiğini soruyorum. Doğru cevap: Her ikisi del Romanlar, hem Dostoyevski'de olduğu gibi sözel hem de Proust ve Nabokov'da olduğu gibi görsel hayal gücümüze seslenir. Dostoyevski romanlarında unutulmaz sahneler var- dır ama arka planı, mekânı, objeleri hatırlamayız, Okurken zihnimizde resimler ve imgeler canlandırmamızı sağlayan başka romancılar da vardır. Yazarın zihninde, kusursuz söz- den önce, kusursuz bir resim olmalı. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A Resim yapmak ve yazmak sanatçı için benzer duygular ifade etmektedir. Varlığın görüntüsü ile adı insanların zihnine beraber gel- mektedir. Roman okurken zihinde öncelikli olarak hayalin belirmesi hayal gücünü geliştirmektedir. Bir roman aynı anda hem görsel bir imge hem de bir kelime çağrıştırmaktadır. Yazarın eserini oluştururken sözden önce görselliğe önem vermesi gerekir.
8. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde veri-
Jen yapıtla ilgili değildir?
A) Dilaşup; Mahpeyker ve Ali Bey'den farklı olarak saf
aşkı ve fedakârlığı temsil eden cariye tipidir. (İnti-
bah)
B Bihruz Bey, mirasyedi tipinin ön plana çıkan örnek-
lerindendir. (Araba Sevdası)
C) Romanda Dilber aracılığıyla kölelik/cariyelik soru-
nuna ciddi eleştiriler getirilir. (Sergüzeşt)
D) Antalya'nın bir köyünü mekân olarak seçen roman,
ilk köy romanıdır. (Karabibik)
V
E) Zehra'nın kocasıyla ilişkisini anlatan kıskançlık te-
malı bir romandır. (Eylül)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
8. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde veri- Jen yapıtla ilgili değildir? A) Dilaşup; Mahpeyker ve Ali Bey'den farklı olarak saf aşkı ve fedakârlığı temsil eden cariye tipidir. (İnti- bah) B Bihruz Bey, mirasyedi tipinin ön plana çıkan örnek- lerindendir. (Araba Sevdası) C) Romanda Dilber aracılığıyla kölelik/cariyelik soru- nuna ciddi eleştiriler getirilir. (Sergüzeşt) D) Antalya'nın bir köyünü mekân olarak seçen roman, ilk köy romanıdır. (Karabibik) V E) Zehra'nın kocasıyla ilişkisini anlatan kıskançlık te- malı bir romandır. (Eylül)
retleyiniz.
3. Petrol, ABD'deki stok verilerinin beklenenden daha düşük
gelmesi sonrası dört haftalık zirve noktasından yükselişini
<sürdürdü.
Bu cümlede "sürdürmek" sözcüğü aşağıdaki
anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde
kullanılmıştır?
A) Yönetip yürütmek, sevk etmek
B
Devam etmek
C) Herhangi bir durum içinde bulunmak
D) Uzatmak, ileri doğru itmek
E) Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
retleyiniz. 3. Petrol, ABD'deki stok verilerinin beklenenden daha düşük gelmesi sonrası dört haftalık zirve noktasından yükselişini <sürdürdü. Bu cümlede "sürdürmek" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmıştır? A) Yönetip yürütmek, sevk etmek B Devam etmek C) Herhangi bir durum içinde bulunmak D) Uzatmak, ileri doğru itmek E) Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
37. Psikanalitik kuramına göre id, ilkel ve haz odaklıdır; bu
nedenle bilinçsizce sürekli arzular. Süper ego, ahlaki olan
yönümüzdür; toplumsal kurallara göre hareket etmemizi
sağlar, bize rehberlik eder. Ego ise zihnimizin gerçeklik,
daha doğrusu mantık kısmını oluşturur; çoğu zaman da
idden gelen dürtülerin uygun zaman ve yerde tatmin edil-
mesini sağlar. Süper ego ile id.sürekli çatışma hâlindedir.
Ego ise ikisinin arabulucusudur.
12
Bir iş yeri çalışanlarının topluca gittiği bir organizasyonda
yemeğe bir saat kala şu konuşmalar duyulur:
1. Ben yemeğimin hemen gelmesini istiyorum, çok açım.
II. Çaktırmadan dışarı çıkıp açlığını bastıracak bir şeyler
atıştır ve geri gel.
III. Herkesle birlikte yemek yemen lazım yoksa çok ayıp
olur.
W. Burada yalnız değilsin, yemek için arkadaşlarını bek
lemelisin.
Bu parçaya göre, numaralanmış konuşmalardan har
gileri egonun örneği olabilir?
(A) Yalniz II
D) II e III
B) Yalnız III
EXI ve IV
ve
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
37. Psikanalitik kuramına göre id, ilkel ve haz odaklıdır; bu nedenle bilinçsizce sürekli arzular. Süper ego, ahlaki olan yönümüzdür; toplumsal kurallara göre hareket etmemizi sağlar, bize rehberlik eder. Ego ise zihnimizin gerçeklik, daha doğrusu mantık kısmını oluşturur; çoğu zaman da idden gelen dürtülerin uygun zaman ve yerde tatmin edil- mesini sağlar. Süper ego ile id.sürekli çatışma hâlindedir. Ego ise ikisinin arabulucusudur. 12 Bir iş yeri çalışanlarının topluca gittiği bir organizasyonda yemeğe bir saat kala şu konuşmalar duyulur: 1. Ben yemeğimin hemen gelmesini istiyorum, çok açım. II. Çaktırmadan dışarı çıkıp açlığını bastıracak bir şeyler atıştır ve geri gel. III. Herkesle birlikte yemek yemen lazım yoksa çok ayıp olur. W. Burada yalnız değilsin, yemek için arkadaşlarını bek lemelisin. Bu parçaya göre, numaralanmış konuşmalardan har gileri egonun örneği olabilir? (A) Yalniz II D) II e III B) Yalnız III EXI ve IV ve
11. Masal fantastik yapışı ve içerdiği romantik dalgalanmaları ile
|
||
kurguyu arayanlar için simgelerin peşinden koşmak
|||
sayılabilir. Hayat dersi içermesi hayat verici özelliklerindendir.
IV
V
Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi tür-
ce özdeş değildir?
A) I ve II
D) II ve III
B) III ve IV
E) I ve V
C) II ve V
t
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
11. Masal fantastik yapışı ve içerdiği romantik dalgalanmaları ile | || kurguyu arayanlar için simgelerin peşinden koşmak ||| sayılabilir. Hayat dersi içermesi hayat verici özelliklerindendir. IV V Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi tür- ce özdeş değildir? A) I ve II D) II ve III B) III ve IV E) I ve V C) II ve V t
Çanakkale'de, insanlık tarihinin büyük savaşlarından biri ya-
şandı. Şehirdeki çocuklar, çekilen acıların tanığı oldu. Kita-
bimda, onları anlatmak istedim.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Kökteş sözcükler
B) Gövdeden türemiş eylem
C) Üçüncü çoğul iyelik eki almış ad
D) Yalın halde sözcükler
E Zincirleme ad tamlaması
3
PPPPP
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Çanakkale'de, insanlık tarihinin büyük savaşlarından biri ya- şandı. Şehirdeki çocuklar, çekilen acıların tanığı oldu. Kita- bimda, onları anlatmak istedim. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Kökteş sözcükler B) Gövdeden türemiş eylem C) Üçüncü çoğul iyelik eki almış ad D) Yalın halde sözcükler E Zincirleme ad tamlaması 3 PPPPP
7. Aşağıda verilen cümleleri Doğru (D)- Yanlış (Y) biçiminde doldurunuz
) Divan edebiyatında matla ve mahlas beytinin bulunmadığı nazım biçimi kıt'alardır.
) Destanlar milli bir vasıf taşırken efsaneler milli nitelik taşımaz.
Söyleyeni belli olmayan, bir ulusun ortak malı olan destanlardır yapma destanlardır.
(Kaybolmuş Cennet ve Kurtarılmış Kudüs doğal destanlardır.
(
(
(
() Manas Destanı İslamiyet sonrası ortaya çıkan dünyanın en uzun destanıdır.
Kasideler içinde yazılan gazele tegazzül denir.
I
( ) Kasidelerde şairin mahlasının geçtiği beyte girizgah denir.
T
7
(
) Divan edebiyatında her şairin aynı anlamda kullandığı kalıplaşmış ifadelere mazmun denir.
) Gazelden türetilen ve bir uzun bir kısa misra ile yazılan nazım biçimine müstezat denir.
) Kasidelerde şairin kendini övdüğü bölüme methiye denir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
7. Aşağıda verilen cümleleri Doğru (D)- Yanlış (Y) biçiminde doldurunuz ) Divan edebiyatında matla ve mahlas beytinin bulunmadığı nazım biçimi kıt'alardır. ) Destanlar milli bir vasıf taşırken efsaneler milli nitelik taşımaz. Söyleyeni belli olmayan, bir ulusun ortak malı olan destanlardır yapma destanlardır. (Kaybolmuş Cennet ve Kurtarılmış Kudüs doğal destanlardır. ( ( ( () Manas Destanı İslamiyet sonrası ortaya çıkan dünyanın en uzun destanıdır. Kasideler içinde yazılan gazele tegazzül denir. I ( ) Kasidelerde şairin mahlasının geçtiği beyte girizgah denir. T 7 ( ) Divan edebiyatında her şairin aynı anlamda kullandığı kalıplaşmış ifadelere mazmun denir. ) Gazelden türetilen ve bir uzun bir kısa misra ile yazılan nazım biçimine müstezat denir. ) Kasidelerde şairin kendini övdüğü bölüme methiye denir.
7. Akıllı adam, aklını kullanır; daha akıllı adam başkalarının
da aklını kullanır.
Bu cümle ile aşağıdaki atasözlerinden hangisi anlam
bakımından aynı doğrultudadır?
A) Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur.
B) Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını
almış.
Akıllı, sözünü akılsıza söyletir.
D) Bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar.
E) Akıllıyı arkada tutma, akılsızı kılavuz etme.
$1
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
7. Akıllı adam, aklını kullanır; daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır. Bu cümle ile aşağıdaki atasözlerinden hangisi anlam bakımından aynı doğrultudadır? A) Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur. B) Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış. Akıllı, sözünü akılsıza söyletir. D) Bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar. E) Akıllıyı arkada tutma, akılsızı kılavuz etme. $1
Askerler!
Milletin gözbebekleri, bin yokluk içinde en büyük varlığımız olan ey
Türk askeri! Bu döğüş olur muydu, eğer sana inanmasalardı, sana
güvenmeselerdi? Bu kurtuluş olur muydu, eğer ortada her zorluğu
yenen gücünle sen olmasaydın? Cihan harbinden sonra Türk askeri
kalmadı, tükendi dediler. Ümit azalmıştı. Dünyamız kararmıştı. Bir
gün tekrar sen göründün. Sen tekrar göründüğün gün, ümit tekrar
göründü. Gözlerimi bir yerden ovalara doğru uc vererek sessiz
dalgalarla akıp geldiğini gördüğüm gün, gözlerim kapanıncaya kadar
aklımdan çıkmayacaktır. O günden beri talihimiz yeni baştan bize
döndü.
Ey Türk askeri! Dostun ve düşmanın, kim seni cenk yerinde gördü
de sana hayran olmadı, sana gönül vermedi? Hangi sevgi senin
kalbine girdi de yanan tutuşan bir aşk olmadı?
14.Okuduğunuz metinden hareketle söylev türüyle ilgili iki
özellik yazınız.(5)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Askerler! Milletin gözbebekleri, bin yokluk içinde en büyük varlığımız olan ey Türk askeri! Bu döğüş olur muydu, eğer sana inanmasalardı, sana güvenmeselerdi? Bu kurtuluş olur muydu, eğer ortada her zorluğu yenen gücünle sen olmasaydın? Cihan harbinden sonra Türk askeri kalmadı, tükendi dediler. Ümit azalmıştı. Dünyamız kararmıştı. Bir gün tekrar sen göründün. Sen tekrar göründüğün gün, ümit tekrar göründü. Gözlerimi bir yerden ovalara doğru uc vererek sessiz dalgalarla akıp geldiğini gördüğüm gün, gözlerim kapanıncaya kadar aklımdan çıkmayacaktır. O günden beri talihimiz yeni baştan bize döndü. Ey Türk askeri! Dostun ve düşmanın, kim seni cenk yerinde gördü de sana hayran olmadı, sana gönül vermedi? Hangi sevgi senin kalbine girdi de yanan tutuşan bir aşk olmadı? 14.Okuduğunuz metinden hareketle söylev türüyle ilgili iki özellik yazınız.(5)