Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

8.
TYT / Türkçe
Dünya 200 milyon yıl önce tek bir kıtadan -Pangea'dan-
oluşuyormuş. 65 milyon yıl önce dünya üzerinde bugün
tanıdığımız kıtalar oluşmaya başlamış. Yine bu dönem-
de bazı kara parçaları deniz altındaymış. Anadolu -
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getiri-
lirse "Anadolu'nun da bir zamanlar denizin suları altında
olduğu" sonucuna ulaşılır?
A) topraklarında bulunan bayvan fosilleri oraya birden-
bire gelmemiş, uzun süre bu bölgede yaşamış ve so-
nunda ölmüşlerdir
B) çevresel koşulların değişmesiyle midye, deniz sal-
yangozu, mercan ve diğer deniz canlıların fosilleri-
hin akarsular ya da şeller kanalıyla taşınarak denize
uzak bölgelerde bile bulunabildiği ilginç bir coğrafya
hâline gelmiştir
C) diğer kara parçalarına göre geç olusmuş, volkanik ve
tektonik hareketlerle çok daha sonraları bugünkü bi-
çimini alabilmiştir
D) dinozor fosillerine sahip değildir, topraklarımızda
ancak dinozorlardan cok sonraları yaşamış olan dev
fillerin ya da diğer büyük memelilerin kemiklerine
rastlanabilmektedir
E coğrafyasında, şimdi insanların, arabaların, trenle-
rin gidip geldiği yerlerde, bir zamanlar balıkların, dev
balinaların yüzdüğü anlaşılmaktadır
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
8. TYT / Türkçe Dünya 200 milyon yıl önce tek bir kıtadan -Pangea'dan- oluşuyormuş. 65 milyon yıl önce dünya üzerinde bugün tanıdığımız kıtalar oluşmaya başlamış. Yine bu dönem- de bazı kara parçaları deniz altındaymış. Anadolu - Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getiri- lirse "Anadolu'nun da bir zamanlar denizin suları altında olduğu" sonucuna ulaşılır? A) topraklarında bulunan bayvan fosilleri oraya birden- bire gelmemiş, uzun süre bu bölgede yaşamış ve so- nunda ölmüşlerdir B) çevresel koşulların değişmesiyle midye, deniz sal- yangozu, mercan ve diğer deniz canlıların fosilleri- hin akarsular ya da şeller kanalıyla taşınarak denize uzak bölgelerde bile bulunabildiği ilginç bir coğrafya hâline gelmiştir C) diğer kara parçalarına göre geç olusmuş, volkanik ve tektonik hareketlerle çok daha sonraları bugünkü bi- çimini alabilmiştir D) dinozor fosillerine sahip değildir, topraklarımızda ancak dinozorlardan cok sonraları yaşamış olan dev fillerin ya da diğer büyük memelilerin kemiklerine rastlanabilmektedir E coğrafyasında, şimdi insanların, arabaların, trenle- rin gidip geldiği yerlerde, bir zamanlar balıkların, dev balinaların yüzdüğü anlaşılmaktadır
13. 1.
Tanzimat yazarları hikâyelerde sosyal yarar amaçlamış,
Servetifünun sanatçıları bireysel konulara yer vermişler-
dir.
II. Tanzimat hikâyelerinde dil, Servetifünun hikâyelerine
göre daha sadedir.
III. Tanzimat hikâyecileri sanatı toplumu eğitmek için bir
araç olarak görürken Servetifünun hikâyecileri "Sanat,
sanat içindir." görüşünü benimsemiştir.
IV. Tanzimat yazarları Fransız edebiyatından etkilenseler de
Doğu edebiyatlarının öyküleme geleneğinden kurtulama-
mıştır; Servetifünun yazarları ise geleneksel hikâyeyi ta-
mamen bırakır, Batılı tarzda hikâyeler yazmaya başlar.
V. Tanzimat Dönemi hikâyelerinde olay yerine, kişilere, on-
ların ruhsal durumlarına ağırlık verilir; Servetifünun hikâ-
yelerinde olay ön plandadır, kişiler siliktir, hikâyelerde
romantizmin etkisi açıkça hissedilir.
Tanzimat ve Servetifünun Dönemi hikâyeciliğinin karşı-
laştırıldığı yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi
en yanlıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E)V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
13. 1. Tanzimat yazarları hikâyelerde sosyal yarar amaçlamış, Servetifünun sanatçıları bireysel konulara yer vermişler- dir. II. Tanzimat hikâyelerinde dil, Servetifünun hikâyelerine göre daha sadedir. III. Tanzimat hikâyecileri sanatı toplumu eğitmek için bir araç olarak görürken Servetifünun hikâyecileri "Sanat, sanat içindir." görüşünü benimsemiştir. IV. Tanzimat yazarları Fransız edebiyatından etkilenseler de Doğu edebiyatlarının öyküleme geleneğinden kurtulama- mıştır; Servetifünun yazarları ise geleneksel hikâyeyi ta- mamen bırakır, Batılı tarzda hikâyeler yazmaya başlar. V. Tanzimat Dönemi hikâyelerinde olay yerine, kişilere, on- ların ruhsal durumlarına ağırlık verilir; Servetifünun hikâ- yelerinde olay ön plandadır, kişiler siliktir, hikâyelerde romantizmin etkisi açıkça hissedilir. Tanzimat ve Servetifünun Dönemi hikâyeciliğinin karşı- laştırıldığı yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi en yanlıştır? A) I B) II C) III D) IV E)V
16. Bazı belirtili isim tamlamaları, sıfat tamlamalarında yer alan "tamlayan" ve
"tamlanan" unsurlarının yer değiştirmesiyle oluşur. Bu durumlarda bu sözcüklere ilgi ve
iyelik ekleri getirilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bunun bir örneği vardır?
A) Akacak mı bir gün suları bahçemizin?
B) Bulunacak mı tabip dermani dertlerimizin?
C) Oğrencinin yaramazını hiç kimse sevmez.
D) Tatlı dil her kapıyı açan sihirli bir anahtardır.
E) Yurdu savunmanın en ucuz yolu, eğitimdir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
16. Bazı belirtili isim tamlamaları, sıfat tamlamalarında yer alan "tamlayan" ve "tamlanan" unsurlarının yer değiştirmesiyle oluşur. Bu durumlarda bu sözcüklere ilgi ve iyelik ekleri getirilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bunun bir örneği vardır? A) Akacak mı bir gün suları bahçemizin? B) Bulunacak mı tabip dermani dertlerimizin? C) Oğrencinin yaramazını hiç kimse sevmez. D) Tatlı dil her kapıyı açan sihirli bir anahtardır. E) Yurdu savunmanın en ucuz yolu, eğitimdir.
3.
Eskiden, şiiri küçük bir okur kesimi için yazdığımı düşü-
nür ve bunun doğru bir tutum olduğuna inanırdım. Ama
zamanla bu düşüncemin yanlış olduğunu anladım. Şimdi,
iyi bir şairin toplumun bütün kesimlerinin anlayıp sevece-
ği şiirler yazması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eğitim
düzeyi ne olursa olsun her insanın, farklı da olsa, şiirden
alacağı bir tat vardır. Buna içtenlikle inanıyorum.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Geniş halk yığınlarına seslenen şairlerin başarılı ola-
bileceği
B) Şirin değerinin, kolay anlaşılır bir nitelik taşımasına
bağlı olduğu
C) İyi ve güzel bir şiirin, herkesi aynı ölçüde etkileyebileceği
D) Okuyucunun sanat zevkini geliştirmenin şairlerin gö-
revleri arasında yer aldığı
E) Her düzeyde insana seslenebilecek şiirler yazmak
gerektiği
(1992 / ÖSS)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
3. Eskiden, şiiri küçük bir okur kesimi için yazdığımı düşü- nür ve bunun doğru bir tutum olduğuna inanırdım. Ama zamanla bu düşüncemin yanlış olduğunu anladım. Şimdi, iyi bir şairin toplumun bütün kesimlerinin anlayıp sevece- ği şiirler yazması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eğitim düzeyi ne olursa olsun her insanın, farklı da olsa, şiirden alacağı bir tat vardır. Buna içtenlikle inanıyorum. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Geniş halk yığınlarına seslenen şairlerin başarılı ola- bileceği B) Şirin değerinin, kolay anlaşılır bir nitelik taşımasına bağlı olduğu C) İyi ve güzel bir şiirin, herkesi aynı ölçüde etkileyebileceği D) Okuyucunun sanat zevkini geliştirmenin şairlerin gö- revleri arasında yer aldığı E) Her düzeyde insana seslenebilecek şiirler yazmak gerektiği (1992 / ÖSS)
9.
"üzere" edatı aşağıdakilerin hangisinde koşul ilgisi
kurmuştur?
A) Haydi gidelim artık yağmur yağmak üzere.
B) Komşusundan haftaya vermek üzere borç aldı.
C) Eğitim masraflarını karşılamak üzere işe girdi.
D) Hepimizin bildiği üzere kadın cinayetlerinde artış başladı.
E) Tam mezun olmak üzereyken sistem değişti.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
9. "üzere" edatı aşağıdakilerin hangisinde koşul ilgisi kurmuştur? A) Haydi gidelim artık yağmur yağmak üzere. B) Komşusundan haftaya vermek üzere borç aldı. C) Eğitim masraflarını karşılamak üzere işe girdi. D) Hepimizin bildiği üzere kadın cinayetlerinde artış başladı. E) Tam mezun olmak üzereyken sistem değişti.
1. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcüğün türü
diğerlerinden farklıdır?
A) Balık ölümleri arttı çünkü deniz kirliliği de arttı.
B) Gölete düşen çocuk imdat, diye bağırıyordu.
C) Vab ki ne vah, zavallının durumu içler acısı!
D) Aman, boş ver gitsin, dünyayı sen mi kurtaracaksın!
E) Oh be, kurtuldum artık şu yükten.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcüğün türü diğerlerinden farklıdır? A) Balık ölümleri arttı çünkü deniz kirliliği de arttı. B) Gölete düşen çocuk imdat, diye bağırıyordu. C) Vab ki ne vah, zavallının durumu içler acısı! D) Aman, boş ver gitsin, dünyayı sen mi kurtaracaksın! E) Oh be, kurtuldum artık şu yükten.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer tamlayıcısı
yoktur?
A) Fotoğraf çekmek, bir tür anı biriktirme ve
istifleme dürtüsüne bağlanabilir.
B) Fotoğraflarımızı eskiden şeffaf zarflı albümlerin
içinde saklardık.
C) Fotoğraf, son dönemdeki dönüşümüyle yeniden
tanımlanacaktır.
D) Fotoğrafı çekenin deklanşöre bastığı andaki
görüntü bize bir şey söyler.
E) Fotoğraf, bir kâğıt parçası üzerine bir "an"ı
kaydeder.
10. Aşağıdakilerden hangisi tek ögeli bir cümledir?
A) Kapının üzerinde duran anahtarı sakince
çevirerek içeri girdi.
B) Saat iki buçuğa doğru arkadaşının şehrin diğer
ucundaki evine varmıştı.
C) Sanatın zihnimizdeki kaynağı, günümüzde
henüz açıklanamamış bir konudur.
D) Bu yoksulluğun resmini gördüğü andan beri
çocukları düşünüyordu.
E) Çizgi romanları ders kitaplarının arasında
gizleyen bir çocuktum.
13. Aşağıdaki sorulardan hangisi diğerlerinden
farklı bir ögeyi buldurmaya yöneliktir?
A) Ailesinden ne istedi bugün?
B) Bugün akşam ne izleyeceğiz?
C) Ona mektupta ne yazdın?
D) Bakkaldan sabah ne aldın?
E) Postadan bize ne geldi?
14. Aşağıdakilerin hangisinde öge dizilişi “İnsanın
en önemli sorunlarından biri mülkiyet tutkusudur."
cümlesininkiyle aynıdır?
SINAV
A) Zamanla değişeceğini sanmak boşunaydi.
B) Size yöneltilen abartılı övgüleri önemsemeyin..
C) İyi niyetli tüm çabalara saygı duyarım.
D) Bilinçaltındaki olumsuzluk seni yoruyor.
E) Sinema bir rüyayı anlatmaya benzer.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere
ayırmada yanlışlık yapılmıştır?
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer tamlayıcısı yoktur? A) Fotoğraf çekmek, bir tür anı biriktirme ve istifleme dürtüsüne bağlanabilir. B) Fotoğraflarımızı eskiden şeffaf zarflı albümlerin içinde saklardık. C) Fotoğraf, son dönemdeki dönüşümüyle yeniden tanımlanacaktır. D) Fotoğrafı çekenin deklanşöre bastığı andaki görüntü bize bir şey söyler. E) Fotoğraf, bir kâğıt parçası üzerine bir "an"ı kaydeder. 10. Aşağıdakilerden hangisi tek ögeli bir cümledir? A) Kapının üzerinde duran anahtarı sakince çevirerek içeri girdi. B) Saat iki buçuğa doğru arkadaşının şehrin diğer ucundaki evine varmıştı. C) Sanatın zihnimizdeki kaynağı, günümüzde henüz açıklanamamış bir konudur. D) Bu yoksulluğun resmini gördüğü andan beri çocukları düşünüyordu. E) Çizgi romanları ders kitaplarının arasında gizleyen bir çocuktum. 13. Aşağıdaki sorulardan hangisi diğerlerinden farklı bir ögeyi buldurmaya yöneliktir? A) Ailesinden ne istedi bugün? B) Bugün akşam ne izleyeceğiz? C) Ona mektupta ne yazdın? D) Bakkaldan sabah ne aldın? E) Postadan bize ne geldi? 14. Aşağıdakilerin hangisinde öge dizilişi “İnsanın en önemli sorunlarından biri mülkiyet tutkusudur." cümlesininkiyle aynıdır? SINAV A) Zamanla değişeceğini sanmak boşunaydi. B) Size yöneltilen abartılı övgüleri önemsemeyin.. C) İyi niyetli tüm çabalara saygı duyarım. D) Bilinçaltındaki olumsuzluk seni yoruyor. E) Sinema bir rüyayı anlatmaya benzer. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada yanlışlık yapılmıştır?
Burdaki ses olaylarını Bulur.
musunuz
kalabalığı
hasıl
Bir fotoğrafhanenin önünde bir otomobil durmuş ve etrafında bir meraklı
olmuş. Yaklaşıyorum, otomobilin içi?camların kenarları bütün çiçeklerle süslü Demek gelinle
güvey fotoğrafhanedeler? Ben de bu
fotoğrafhaneye girer hem fotoğrafımı
çıkartmış
olur? hem
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Burdaki ses olaylarını Bulur. musunuz kalabalığı hasıl Bir fotoğrafhanenin önünde bir otomobil durmuş ve etrafında bir meraklı olmuş. Yaklaşıyorum, otomobilin içi?camların kenarları bütün çiçeklerle süslü Demek gelinle güvey fotoğrafhanedeler? Ben de bu fotoğrafhaneye girer hem fotoğrafımı çıkartmış olur? hem
Burdaki ses oloylovini Bulur-
musunuz
3
renk,4
Sanki bütün bu mağazalar, bütün şu insanlara, saadet satıyorlar. Şu manavdaki renk
türlü türlü yemişler?meselâ şu iri, sarı kabuklular portakal değil, bir sofra saadetini
tamamlayacak bir başka lezzet, koku ve serinlik saadetidir. Şu satıcılar avaz avaz bağırarak, şu
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Burdaki ses oloylovini Bulur- musunuz 3 renk,4 Sanki bütün bu mağazalar, bütün şu insanlara, saadet satıyorlar. Şu manavdaki renk türlü türlü yemişler?meselâ şu iri, sarı kabuklular portakal değil, bir sofra saadetini tamamlayacak bir başka lezzet, koku ve serinlik saadetidir. Şu satıcılar avaz avaz bağırarak, şu
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçenin dönem-
leriyle ilgili söylenemez?
A) Eski Türkçe; Göktürk, Uygur ve Karahanlı
olmak üzere üçe ayrılır.
Hasan
B) Atabetü'l Hakayık, Karahanlı Türkçesi ile
yazılmıştır.
"Sekiz Yükmek" Karahanlı Dönemi'nde
yazılmıştır.
C)
D) Türk dilinin ortaya çıkış tarihi kesin olarak
bilinmemektedir.
Türkler ilk olarak Göktürk alfabesini kullan-
mıştır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçenin dönem- leriyle ilgili söylenemez? A) Eski Türkçe; Göktürk, Uygur ve Karahanlı olmak üzere üçe ayrılır. Hasan B) Atabetü'l Hakayık, Karahanlı Türkçesi ile yazılmıştır. "Sekiz Yükmek" Karahanlı Dönemi'nde yazılmıştır. C) D) Türk dilinin ortaya çıkış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Türkler ilk olarak Göktürk alfabesini kullan- mıştır.
Burdaki ses olaylovını Bulur-
musunuz
karısının
seyrine
kim bilir ne tatlı bir pembelik verir O zaman koca, gazetesini bırakarak
dalar. Şu masa, karşıki mağazada sátilan radyolar için bilhassa yapılmış gibi, tam uygun
gelecek. Radyonun üstüne de şu ileride, antikacıdaki biblolardan biri... Şehrin en büyük
17
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Burdaki ses olaylovını Bulur- musunuz karısının seyrine kim bilir ne tatlı bir pembelik verir O zaman koca, gazetesini bırakarak dalar. Şu masa, karşıki mağazada sátilan radyolar için bilhassa yapılmış gibi, tam uygun gelecek. Radyonun üstüne de şu ileride, antikacıdaki biblolardan biri... Şehrin en büyük 17
5.
SUPERVIZOR
Yaşar Kemal tarafından kaleme alınan Ala Geyik
Efsanesi ile Kırgız Türklerine ait olan, sözlü ortamda
üretilen ve akabinde (sonradan) yazıya geçirilen
Kococaş Destanı arasında büyük benzerlikler (ortaklıklar)
11
vardır. O, halk meclislerinde (ortamlarında) anlatılan ve
MI
içinde Türk milletinin hayat tasavvurunu (mantığını)
IV
yansıtan inançları barındıran (bulunduran) bir anlatıyı,
A) I
B B
bireysel yeteneğinin sağladığı imkânlarla yeniden
kurgular.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden
hangisinin anlamı ayraç içinde verilenle
uyuşmamaktadır?
B) II
grill
I gör
D) IV
E) V
göz önende conlenduma
7.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
5. SUPERVIZOR Yaşar Kemal tarafından kaleme alınan Ala Geyik Efsanesi ile Kırgız Türklerine ait olan, sözlü ortamda üretilen ve akabinde (sonradan) yazıya geçirilen Kococaş Destanı arasında büyük benzerlikler (ortaklıklar) 11 vardır. O, halk meclislerinde (ortamlarında) anlatılan ve MI içinde Türk milletinin hayat tasavvurunu (mantığını) IV yansıtan inançları barındıran (bulunduran) bir anlatıyı, A) I B B bireysel yeteneğinin sağladığı imkânlarla yeniden kurgular. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? B) II grill I gör D) IV E) V göz önende conlenduma 7.
19. O, bir fikir insanı değildi. Düşünce, onda duygunun
kapanına tutulurdu. Eleştirmen ya da deneme yazarı
olarak tarih bilinci de yoktu. Gerçeği, gelişigüzel bir
yerinden yoklar, bununla neşelenir ve yetinirdi. Bütün
bunlar da onu uzaklaştırırdı.
...
Anlam akışına göre parçanın son cümlesindeki
boş yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) akıcılıktan
C) nesnellikten
330
B) öznellikten
D) bencillikten
özgünlükten t
Yediiklim Sana Yeter!
D)
E)
CE
1.
8.
15.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
19. O, bir fikir insanı değildi. Düşünce, onda duygunun kapanına tutulurdu. Eleştirmen ya da deneme yazarı olarak tarih bilinci de yoktu. Gerçeği, gelişigüzel bir yerinden yoklar, bununla neşelenir ve yetinirdi. Bütün bunlar da onu uzaklaştırırdı. ... Anlam akışına göre parçanın son cümlesindeki boş yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) akıcılıktan C) nesnellikten 330 B) öznellikten D) bencillikten özgünlükten t Yediiklim Sana Yeter! D) E) CE 1. 8. 15.
Aşağıdakilerden hangisinde İslamiyet Öncesi Türk
edebiyatı ile ilgili bilgi yanlışı vardır?
A) Toplumda yapılan bazı toplantılarda edebî ürünler
icra edilmiştir.
B) Edebî ürünler kopuz adı verilen saz eşliğinde icra
edilmiştir.
C) Dönemin eserlerinde Gök Tann inancının etkisiyle
dinî motiflere yer verilmiştir.
D) Şiirler kam, baksı, şaman adı verilen kişiler tarafın-
dan okunmuştur.
E) Bu dönem eserlerinde yabancı etki yok denecek ka-
dar azdır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Aşağıdakilerden hangisinde İslamiyet Öncesi Türk edebiyatı ile ilgili bilgi yanlışı vardır? A) Toplumda yapılan bazı toplantılarda edebî ürünler icra edilmiştir. B) Edebî ürünler kopuz adı verilen saz eşliğinde icra edilmiştir. C) Dönemin eserlerinde Gök Tann inancının etkisiyle dinî motiflere yer verilmiştir. D) Şiirler kam, baksı, şaman adı verilen kişiler tarafın- dan okunmuştur. E) Bu dönem eserlerinde yabancı etki yok denecek ka- dar azdır.
22231305
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Namik Kemal
C) Aki Paşa
Tecaizade Mahmut Ekrem
BYZiya Paşa
D) Şinasi
19. Hanım, hizmetçisine gah gazete ve gâh eline geçen
romanları okur; anlatırdı. Uzayıp giden yalnız gecelerde
"Muhsin Bey"ler, "Solgun Demet'ler, "Sergüzeştler,
"Zavallı Necdet"ler okunur ve ağlanırdı. Ayşe'nin ruhu,
duygusu mütalaalarla gittikçe parlıyor; inceliyordu.
Kızılırmak kenarında yetişmiş bu pembe kır çiçeğine,
payitahtın bütün uçuk renkleri, baygın rayihaları bir
incelik veriyordu.
Bu parçada aşağıdaki yazarlardan hangisinin
eserine yer verilmemiştir?
Uşaklıgil
Uşakı
A) Halit Ziya
B) Sami Paşazâde Sezai
C) Recaizâde Mahmut Ekrem
D) Safvet Nezihi
E) Mehmet Rauf
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
22231305 Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Namik Kemal C) Aki Paşa Tecaizade Mahmut Ekrem BYZiya Paşa D) Şinasi 19. Hanım, hizmetçisine gah gazete ve gâh eline geçen romanları okur; anlatırdı. Uzayıp giden yalnız gecelerde "Muhsin Bey"ler, "Solgun Demet'ler, "Sergüzeştler, "Zavallı Necdet"ler okunur ve ağlanırdı. Ayşe'nin ruhu, duygusu mütalaalarla gittikçe parlıyor; inceliyordu. Kızılırmak kenarında yetişmiş bu pembe kır çiçeğine, payitahtın bütün uçuk renkleri, baygın rayihaları bir incelik veriyordu. Bu parçada aşağıdaki yazarlardan hangisinin eserine yer verilmemiştir? Uşaklıgil Uşakı A) Halit Ziya B) Sami Paşazâde Sezai C) Recaizâde Mahmut Ekrem D) Safvet Nezihi E) Mehmet Rauf
S
35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
L
Baharat ticaretini ilk olarak başlatan medeniyete
Baharatın Avrupa tarihine olan etkisine
C) Avrupalıların damak tadının nasıl değiştiğine
Baharatın zamanla niçin değer kazandığına
E Baharatın mutfak dışında kullanım alanlarına
00
Haçlı Seferleri ile Orta Doğu'ya yerleşen binlerce Avrupalı,
Doğu'nun baharatlı tatları ile tanıştı ve 1200'lerden itibaren
Avrupa'ya geri döndüğünde orada edindiği yemek kültürünü
Avrupa'ya taşıdı. Bu da genel anlamda baharata olan ilgiyi
artırdı. Bir tarifte ne kadar çok baharat kullanılıyorsa sofra
o kadar zengin sayılır hâle geldi. Krallar birbirine baharat
hediye etmeye, bazı ödemeleri altın yerine karabiberle
yapmaya başladı Avrupa'da bir ürünün fiyatı pahalıysa
"karabiber kadar pahalı" ifadesi kullanıldı. Hatta İngilizcede
"spices" (baharat) kelimesi "nakit para" anlamına gelmekteydi.
Kâşif Vasco Da Gama; artan baharat ihtiyacını karşılamak,
Avrupa'nın Asya'yla ticaretini aracısız sağlamak amacıyla
çıktığı yolda seyir defterine şöyle yazmıştı: "Biz baharat
peşindeyiz." Onun keşfiyle ucuz baharata kavuşan Avrupalılar
XVII. yüzyıla kadar baharata doydular. Bu yüzyıldan sonra
baharat; yerini yavaş yavaş kahveye, çikolataya, çaya
bırakmaya başladı ve Avrupalılar yeni tutkular için yeni rotalar
belirledi.
Σ
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
S 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? L Baharat ticaretini ilk olarak başlatan medeniyete Baharatın Avrupa tarihine olan etkisine C) Avrupalıların damak tadının nasıl değiştiğine Baharatın zamanla niçin değer kazandığına E Baharatın mutfak dışında kullanım alanlarına 00 Haçlı Seferleri ile Orta Doğu'ya yerleşen binlerce Avrupalı, Doğu'nun baharatlı tatları ile tanıştı ve 1200'lerden itibaren Avrupa'ya geri döndüğünde orada edindiği yemek kültürünü Avrupa'ya taşıdı. Bu da genel anlamda baharata olan ilgiyi artırdı. Bir tarifte ne kadar çok baharat kullanılıyorsa sofra o kadar zengin sayılır hâle geldi. Krallar birbirine baharat hediye etmeye, bazı ödemeleri altın yerine karabiberle yapmaya başladı Avrupa'da bir ürünün fiyatı pahalıysa "karabiber kadar pahalı" ifadesi kullanıldı. Hatta İngilizcede "spices" (baharat) kelimesi "nakit para" anlamına gelmekteydi. Kâşif Vasco Da Gama; artan baharat ihtiyacını karşılamak, Avrupa'nın Asya'yla ticaretini aracısız sağlamak amacıyla çıktığı yolda seyir defterine şöyle yazmıştı: "Biz baharat peşindeyiz." Onun keşfiyle ucuz baharata kavuşan Avrupalılar XVII. yüzyıla kadar baharata doydular. Bu yüzyıldan sonra baharat; yerini yavaş yavaş kahveye, çikolataya, çaya bırakmaya başladı ve Avrupalılar yeni tutkular için yeni rotalar belirledi. Σ