Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

17. Finlandiya eğitim sisteminde okul bahçeleri, öğrencilerin
her türlü aktiviteyi yapabileceği şekilde düzenlenmiştir.
Okulun ve bahçenin her tarafında saatler vardır. Ders için
ya da teneffüs için ayrıca zil çalmamaktadır. Öğrenciler
saate bakarak derse girip teneffüse çıkmaktadırlar. Bir
problemle karşılaştıklarında öğrenciler kime gideceğini
bilmektedir. Uzun teneffüslerde okul yasal olarak tamamen
boşalmaktadır. -20 C'ye kadar öğrenciler teneffüse çıkmak
zorundadırlar. Her yaştan çocuk okula yürüyerek ya da
bisikletiyle gelmektedir. Bu nedenle de okul bahçelerinde
bisiklet park alanları vardır. Velilerin çocuğu okula bırakıl-
ması, zorunlu hâller dışında istenmemektedir.
Bu parçadan hareketle,
1. Bağımsız olabilme
II. Sorumluluk duygusu
III. Akademik rekabet becerisi
niteliklerinden hangileri, Finlandiya sisteminin öğ-
rencilere kazandırmak istediği tutumlar arasında
sayılabilir?
A) I ve III
B) I ve II
D) Yalnız
E) II ve III
C) Yalnız I
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
17. Finlandiya eğitim sisteminde okul bahçeleri, öğrencilerin her türlü aktiviteyi yapabileceği şekilde düzenlenmiştir. Okulun ve bahçenin her tarafında saatler vardır. Ders için ya da teneffüs için ayrıca zil çalmamaktadır. Öğrenciler saate bakarak derse girip teneffüse çıkmaktadırlar. Bir problemle karşılaştıklarında öğrenciler kime gideceğini bilmektedir. Uzun teneffüslerde okul yasal olarak tamamen boşalmaktadır. -20 C'ye kadar öğrenciler teneffüse çıkmak zorundadırlar. Her yaştan çocuk okula yürüyerek ya da bisikletiyle gelmektedir. Bu nedenle de okul bahçelerinde bisiklet park alanları vardır. Velilerin çocuğu okula bırakıl- ması, zorunlu hâller dışında istenmemektedir. Bu parçadan hareketle, 1. Bağımsız olabilme II. Sorumluluk duygusu III. Akademik rekabet becerisi niteliklerinden hangileri, Finlandiya sisteminin öğ- rencilere kazandırmak istediği tutumlar arasında sayılabilir? A) I ve III B) I ve II D) Yalnız E) II ve III C) Yalnız I
B
II.
Deneme - 4
5. I. Antik Çağ'da filozofların halka danışmanlık yaptı-
ğı bilinmektedir, insanlar filozoflara sorular sorar,
onlardan tavsiyeler alırdı.
Filozoflar sadece felsefe konusunda değil hayatı
ilgilendiren birçok konuda bilgiliydi; Rönesans'a
kadar bilim insanı, danışman, bilge gibi unvanlar
filozof olmakla es değerdi.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rönesans'a kadar filozofların sadece felsefe konusun-
da değil yaşamın birçok alanında bilgili oldukları, Antik
Çağ'da halka danışmanlık yaptıkları ve halkın onlara
sorular sordukları bilinmektedir.
B) Filozofların Antik Çağ'da insanların felsefeyle ilgili
sorularını yanıtladıkları, onlara danışmanlık yaptıkları,
Rönesans'a kadar bilim insanı gibi insanları yönlendir-
dikleri bilinmektedir,
Antik Çağ'da filozofların sadece felsefeyle ilgilenmeyip
Rönesans'a kadar bir bilim insanı, bilge gibi halka
danışmanlık yaptıkları ve halkın sorularını cevapladık-
ları bilinmektedir.
D) Rönesans'a kadar filozofların bilim insanı, bilge gibi
unvanlarla sadece hayatı ilgilendiren soruları; Antik
Çağ'da ise halka danışmanlık yaparak halkın sorularını
cevapladıkları bilinmektedir.
Antik Çağ'da filozofların sadece felsefe alanıyla ilgi-
lendikleri, Rönesans'la birlikte bilim insanı, danışman,
bilge gibi unvanlarla başka konularda da halka danış-
manlık yaptıkları bilinmektedir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
B II. Deneme - 4 5. I. Antik Çağ'da filozofların halka danışmanlık yaptı- ğı bilinmektedir, insanlar filozoflara sorular sorar, onlardan tavsiyeler alırdı. Filozoflar sadece felsefe konusunda değil hayatı ilgilendiren birçok konuda bilgiliydi; Rönesans'a kadar bilim insanı, danışman, bilge gibi unvanlar filozof olmakla es değerdi. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Rönesans'a kadar filozofların sadece felsefe konusun- da değil yaşamın birçok alanında bilgili oldukları, Antik Çağ'da halka danışmanlık yaptıkları ve halkın onlara sorular sordukları bilinmektedir. B) Filozofların Antik Çağ'da insanların felsefeyle ilgili sorularını yanıtladıkları, onlara danışmanlık yaptıkları, Rönesans'a kadar bilim insanı gibi insanları yönlendir- dikleri bilinmektedir, Antik Çağ'da filozofların sadece felsefeyle ilgilenmeyip Rönesans'a kadar bir bilim insanı, bilge gibi halka danışmanlık yaptıkları ve halkın sorularını cevapladık- ları bilinmektedir. D) Rönesans'a kadar filozofların bilim insanı, bilge gibi unvanlarla sadece hayatı ilgilendiren soruları; Antik Çağ'da ise halka danışmanlık yaparak halkın sorularını cevapladıkları bilinmektedir. Antik Çağ'da filozofların sadece felsefe alanıyla ilgi- lendikleri, Rönesans'la birlikte bilim insanı, danışman, bilge gibi unvanlarla başka konularda da halka danış- manlık yaptıkları bilinmektedir.
3..
●
Türk Dili ve Edebiyatı
Kişilerin günlük yaşamda dikkat çekmeyen yönlerini
anlattığı öyküleri ile tanınır.
• Durum öyküsünün ilk temsilcisi olan yazarın son dere-
ce güçlü bir gözlem yeteneği vardır.
Kendi ifadesiyle "topluma ayna tutan" bir sanatçıdır.
Toplumun aksayan yanlarını, insanların psikolojik so-
runlarını ruhsal durumlarını ele almıştır.
●
Türk edebiyatında Çehov tarzı öykünün ilk temsilcisi-
dir.
Bazı özellikleri verilen yazar aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Ömer Seyfettin
B) Bilge Karasu
C) Memduh Şevket Esendal
D) Sait Faik Abasıyanık
E) Mustafa Kutlu
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
3.. ● Türk Dili ve Edebiyatı Kişilerin günlük yaşamda dikkat çekmeyen yönlerini anlattığı öyküleri ile tanınır. • Durum öyküsünün ilk temsilcisi olan yazarın son dere- ce güçlü bir gözlem yeteneği vardır. Kendi ifadesiyle "topluma ayna tutan" bir sanatçıdır. Toplumun aksayan yanlarını, insanların psikolojik so- runlarını ruhsal durumlarını ele almıştır. ● Türk edebiyatında Çehov tarzı öykünün ilk temsilcisi- dir. Bazı özellikleri verilen yazar aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Ömer Seyfettin B) Bilge Karasu C) Memduh Şevket Esendal D) Sait Faik Abasıyanık E) Mustafa Kutlu
D) Didakik
E) Pastoral
1. Şair, ideal insan tipinin düzenlemesinin büyük kısmı ila-
hi bir düzene dayanır. Böylece Osmanlı toplumuna uyan,
dindar, din esaslarını aklı ile birleştiren bir Osmanlı vatan-
daşı onun ideal insanidir. Bu isteklerini de şiire yansıtarak
"Hakimâne şir" dediğimiz bir tarzın öncüsü olmuştur. Hat-
ta bu, bir ekol halini almış ve bu ekolü daha sonra Sâbit,
Sámi, Răşid, Talip Rámi, Názim, Seyyid Vehbi, Koca Ra-
gip Paşa, Sünbülzâlde Vehbi gibi önemli isimler takip et-
miştir.
A) Fuzuli
Du
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisi-
dir?
D) Nábi
B) Baki
E) Şeyh Galip
12. Meğer bir gün ki âteş-i pâre-i Necd
Şerer pervanesi Mecnûn-ı pür vecd
Siyeh-mest-i şarâb-ı hayret olmış
Kararmış gözleri Leyli'yle dolmış
C) Nefi
nerisân seyr-i râha
sha
Jize
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
D) Didakik E) Pastoral 1. Şair, ideal insan tipinin düzenlemesinin büyük kısmı ila- hi bir düzene dayanır. Böylece Osmanlı toplumuna uyan, dindar, din esaslarını aklı ile birleştiren bir Osmanlı vatan- daşı onun ideal insanidir. Bu isteklerini de şiire yansıtarak "Hakimâne şir" dediğimiz bir tarzın öncüsü olmuştur. Hat- ta bu, bir ekol halini almış ve bu ekolü daha sonra Sâbit, Sámi, Răşid, Talip Rámi, Názim, Seyyid Vehbi, Koca Ra- gip Paşa, Sünbülzâlde Vehbi gibi önemli isimler takip et- miştir. A) Fuzuli Du Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisi- dir? D) Nábi B) Baki E) Şeyh Galip 12. Meğer bir gün ki âteş-i pâre-i Necd Şerer pervanesi Mecnûn-ı pür vecd Siyeh-mest-i şarâb-ı hayret olmış Kararmış gözleri Leyli'yle dolmış C) Nefi nerisân seyr-i râha sha Jize
DAR SAPERN
25. Aşağıdaki cümlelerde geçen Yahya Kemal
Beyatlı'yla ilgili yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Yahya Kemal, neoklasik bir şairdir.
B) Yahya Kemal, şiirlerinde aşk, ölüm, tabiat ve
sonsuzluk temalarını işlemiştir.
C) Yahya Kemal'in şiirlerinde Osmanlı hayranlığı
oldukça açıktır.
D) Yahya Kemal, sadece manzum tarzda eser ver-
miştir.
E) Yahya Kemal, Istanbul'u şiirlerinde en fazla ko-
nu edinen şairdir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
DAR SAPERN 25. Aşağıdaki cümlelerde geçen Yahya Kemal Beyatlı'yla ilgili yargılardan hangisi yanlıştır? A) Yahya Kemal, neoklasik bir şairdir. B) Yahya Kemal, şiirlerinde aşk, ölüm, tabiat ve sonsuzluk temalarını işlemiştir. C) Yahya Kemal'in şiirlerinde Osmanlı hayranlığı oldukça açıktır. D) Yahya Kemal, sadece manzum tarzda eser ver- miştir. E) Yahya Kemal, Istanbul'u şiirlerinde en fazla ko- nu edinen şairdir.
dan
erde
B
Krallar
Karması
- Türk
-
17. Bazı insanlar vardır; hangi işten, hangi spordan, hangi
her şeyi başkalarına bildiğini göstermek kişiyi her ortamda
sanattan bahsedilse hemen atlayıverir muhabbete. Sanki
baş tacı yapacak. Bu düşüncede olan insanların azlığı her
da ferahlık oluşturacaktır. Gazetecilikte
alanda büyük bir ferahlık oluşturacağı gibi basın dünyasında
kedinin tilkiliğe öykünmesine hiç gerek yok.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
Horozun kartallığa,
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) herkes yerini bilse muhakkak daha rahat edilir, daha iyi iş
Lgörülür.
B) hepimiz kendi alanımızla ilgilensek daha iyi, kaliteli işleri
ortaya çıkarmış oluruz.
C) ruhumuza, yeteneğimize uygun konularla uğraşsak daha
başarılı olacağız.
D) bir konuyla uğraşırken başka konulara yönelmemiz,
karmaşaya yol açacaktır.
E) herkesin kendi işine yoğunlaşması işte bu yüzden çok
önemlidir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
dan erde B Krallar Karması - Türk - 17. Bazı insanlar vardır; hangi işten, hangi spordan, hangi her şeyi başkalarına bildiğini göstermek kişiyi her ortamda sanattan bahsedilse hemen atlayıverir muhabbete. Sanki baş tacı yapacak. Bu düşüncede olan insanların azlığı her da ferahlık oluşturacaktır. Gazetecilikte alanda büyük bir ferahlık oluşturacağı gibi basın dünyasında kedinin tilkiliğe öykünmesine hiç gerek yok. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre Horozun kartallığa, aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) herkes yerini bilse muhakkak daha rahat edilir, daha iyi iş Lgörülür. B) hepimiz kendi alanımızla ilgilensek daha iyi, kaliteli işleri ortaya çıkarmış oluruz. C) ruhumuza, yeteneğimize uygun konularla uğraşsak daha başarılı olacağız. D) bir konuyla uğraşırken başka konulara yönelmemiz, karmaşaya yol açacaktır. E) herkesin kendi işine yoğunlaşması işte bu yüzden çok önemlidir.
9.
İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek
1
daha fazla bunaltır onu. Nasıl ki yerine oturmuş yükler
||
daha az engel olur geminin gidişine. Onun için kalaba-
lıktan kaçmak yetmez. Zincirlerimizi götürürüz
IV
kendimizle birlikte, tam bir özgürlük değildir kavuştuğu-
V
muz, döner döner bakarız bırakıp gittiğimize, onunla
dolu kalır düşlerimiz.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi ey-
lemsi değildir?
A) I
B) II C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
9. İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek 1 daha fazla bunaltır onu. Nasıl ki yerine oturmuş yükler || daha az engel olur geminin gidişine. Onun için kalaba- lıktan kaçmak yetmez. Zincirlerimizi götürürüz IV kendimizle birlikte, tam bir özgürlük değildir kavuştuğu- V muz, döner döner bakarız bırakıp gittiğimize, onunla dolu kalır düşlerimiz. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi ey- lemsi değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V
24.
.
Ergani, tarihi dönemler içinde sürekli önemli bir yerleşme
özelliği göstermektedir. Ergani yer aldığı Dicle Vadisi'nin, he-
men her devirde önemini koruyan yolların geçit yerlerinden
birine karşılık gelmesi ve Mezopotamya ile Anadolu arasın-
da sınır oluşturabilecek bir konumda bulunması nedeniyle,
sürekli olarak farklı hakimiyetlere girmiştir. Böylece günümü-
ze kadar medeniyet ve kültürlere ev sahipliği yapmıştır.
Ergani'nin gelişmesinde ulaşım faktörü çok önemlidir. Şehir
kimliği kazanmasının sebeplerinden birisi, ulaşıma bağlı ola-
rak, canlı bir kara yolu ve demir yolu güzergâhına sahip ol- &
masıdır. Ergani Elazığ-Diyarbakır karayolu, Çermik, Dicle,
Siverek kara yolları güzergâhı üzerindedir. Ergani'nin tarihi
dönemler içerisindeki idari statüsüne baktığımızda, Diyarba-
kır bölgesi Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı
Imparatorluğu'na katıldığı zaman şekillenen idari taksimatta
Ergani'yi Diyarbakır eyaletine bağlı bir sancak olarak gör-
mekteyiz.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Uygarlığın oluşmasında ulaşımın önemli bir etken olduğuna
vurgu yapmaktadırlar.
B) Ergani'nin yerleşim birimi olarak önem kazanmasının gerek-
çeleri üzerinde durmaktadırlar.
ADA DWWD
C) Dicle Vadisi'nin Anadolu uygarlığının gelişmesine katkı sağ-
ladığını anlatmaktadırlar.
D) Ergani'nin, konumu gereği, uygarlık savaşlarının merkezin-
de yer aldığını belirtmektedirler.
E) Ergani tarihi ile ilgili birbirini tutmayan bilgilerin olduğunu gös-
termektedirler.
20
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
24. . Ergani, tarihi dönemler içinde sürekli önemli bir yerleşme özelliği göstermektedir. Ergani yer aldığı Dicle Vadisi'nin, he- men her devirde önemini koruyan yolların geçit yerlerinden birine karşılık gelmesi ve Mezopotamya ile Anadolu arasın- da sınır oluşturabilecek bir konumda bulunması nedeniyle, sürekli olarak farklı hakimiyetlere girmiştir. Böylece günümü- ze kadar medeniyet ve kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Ergani'nin gelişmesinde ulaşım faktörü çok önemlidir. Şehir kimliği kazanmasının sebeplerinden birisi, ulaşıma bağlı ola- rak, canlı bir kara yolu ve demir yolu güzergâhına sahip ol- & masıdır. Ergani Elazığ-Diyarbakır karayolu, Çermik, Dicle, Siverek kara yolları güzergâhı üzerindedir. Ergani'nin tarihi dönemler içerisindeki idari statüsüne baktığımızda, Diyarba- kır bölgesi Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı Imparatorluğu'na katıldığı zaman şekillenen idari taksimatta Ergani'yi Diyarbakır eyaletine bağlı bir sancak olarak gör- mekteyiz. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Uygarlığın oluşmasında ulaşımın önemli bir etken olduğuna vurgu yapmaktadırlar. B) Ergani'nin yerleşim birimi olarak önem kazanmasının gerek- çeleri üzerinde durmaktadırlar. ADA DWWD C) Dicle Vadisi'nin Anadolu uygarlığının gelişmesine katkı sağ- ladığını anlatmaktadırlar. D) Ergani'nin, konumu gereği, uygarlık savaşlarının merkezin- de yer aldığını belirtmektedirler. E) Ergani tarihi ile ilgili birbirini tutmayan bilgilerin olduğunu gös- termektedirler. 20
30. (1) Bağışıklık sisteminin normal şartlarda zararsız olan bir
besin maddesini zararlı olarak algılaması sonucu ortaya
çıkan besin alerjisi, her 100 bebekten 6'sında görülüyor.
(II) Besin alerjileri bebeklik ve çocukluk döneminden
hatta anne karnından başlayarak ortaya çıkabiliyor.
(III) Özellikle son yıllarda değişen yaşam koşulları,
çevre kirliliği ve genetik nedenlerle görülme sıklığı
artan besin alerjileri dört yaşından küçük çocuklarda;
besini reddetme, yutma güçlüğü, sebepsiz ağlama,
uyku bozukluğu, karın ağrısı, kusma, iştah azalması ve
kabızlık gibi şikâyetlerle belirti veriyor. (IV) Önemli sağlık
sorunlarına neden olabilen besin alerjilerinin ciddiye
alınması gerektiğini ve alerjinin farklı pek çok belirtisi
olabileceğini ifade eden uzmanlar, özellikle bebeklerin ve
küçük çocukların şikâyetlerini dile getiremediği için anne
babaların dikkatli birer gözlemci olmalarının gerektiğini
vurguluyorlar. (V) Bu konuda gözden kaçan bir ayrıntının
ya da bir ihmalin çocukların ve bebeklerin hayatlarını
tehlikeye sokmaktadır.
TYT / Türkçe
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra Besin alerjisi tedavi edilmediği takdirde nefes
darlığı, bulantı, kusma, deride kaşıntı ve hatta hayati
riske kadar uzanan sonuçlara yol açabiliyor." cümlesi
getirilebilir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
3
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
30. (1) Bağışıklık sisteminin normal şartlarda zararsız olan bir besin maddesini zararlı olarak algılaması sonucu ortaya çıkan besin alerjisi, her 100 bebekten 6'sında görülüyor. (II) Besin alerjileri bebeklik ve çocukluk döneminden hatta anne karnından başlayarak ortaya çıkabiliyor. (III) Özellikle son yıllarda değişen yaşam koşulları, çevre kirliliği ve genetik nedenlerle görülme sıklığı artan besin alerjileri dört yaşından küçük çocuklarda; besini reddetme, yutma güçlüğü, sebepsiz ağlama, uyku bozukluğu, karın ağrısı, kusma, iştah azalması ve kabızlık gibi şikâyetlerle belirti veriyor. (IV) Önemli sağlık sorunlarına neden olabilen besin alerjilerinin ciddiye alınması gerektiğini ve alerjinin farklı pek çok belirtisi olabileceğini ifade eden uzmanlar, özellikle bebeklerin ve küçük çocukların şikâyetlerini dile getiremediği için anne babaların dikkatli birer gözlemci olmalarının gerektiğini vurguluyorlar. (V) Bu konuda gözden kaçan bir ayrıntının ya da bir ihmalin çocukların ve bebeklerin hayatlarını tehlikeye sokmaktadır. TYT / Türkçe Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra Besin alerjisi tedavi edilmediği takdirde nefes darlığı, bulantı, kusma, deride kaşıntı ve hatta hayati riske kadar uzanan sonuçlara yol açabiliyor." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V 3
B
14. (1) Hidrolik, enerji üretmek için sıvı basıncının kulla-
nıldığı bir sistem. (II) Sivilar kolayca sıkıştırılamaz,
bu nedenle sıvının üzerine bastırırsanız basıncı Sivi
aracılığıyla aktarabilirsiniz. (III) Basınç, sıvının için-
den dengeli şekilde dağılır, böylece küçük bir itmey-
le başka bir yerde büyük bir kuvvet oluşturulabilir.
(IV) Yüksek basınçlı filtrelerde filtreleme dıştan içe
doğru yapılmaktadır. (V) Bu sistem; pistonları hare-
ket ettirerek çeşitli işler yapmak, örneğin vinçle yük
kaldırmak veya arabayı frenlemek için kullanılabilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
B 14. (1) Hidrolik, enerji üretmek için sıvı basıncının kulla- nıldığı bir sistem. (II) Sivilar kolayca sıkıştırılamaz, bu nedenle sıvının üzerine bastırırsanız basıncı Sivi aracılığıyla aktarabilirsiniz. (III) Basınç, sıvının için- den dengeli şekilde dağılır, böylece küçük bir itmey- le başka bir yerde büyük bir kuvvet oluşturulabilir. (IV) Yüksek basınçlı filtrelerde filtreleme dıştan içe doğru yapılmaktadır. (V) Bu sistem; pistonları hare- ket ettirerek çeşitli işler yapmak, örneğin vinçle yük kaldırmak veya arabayı frenlemek için kullanılabilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
17.
• Bizim adımız bir birleşmeyi, savunmayı ifade eder.
Millî değerleri yok etmeye, dilimizi, edebiyatımızı soy
suzlaştırmaya çalışanlara karşı bizim adımız bir savaş
çağrısıdır.
●
Bize göre şairin veya yazarın kalemini herhangi bir
ideolojinin hizmetine vermesi onun bir sanatçı olarak
ölümü demektir. Sanat eserinin bir propaganda vasi-
tası haline getirilmesinin kesinlikle karşısındayız
Bizim üzerinde titizlikle durduğumuz ve birleştiğimiz
dördüncü bir nokta da dil konusudur. Yalnız şunu tek-
rarlayayım ki biz yaşayan canlı Türkçenin edebiyat dili
olmasına taraftarız. Halkın konuştuğu dilden ayrı bir
yazı dili, adeta yeni bir divan dili yaratılmasını son de-
rece zararlı buluyoruz.
Bu görüşler aşağıdakilerden hangisinin temsilcisi
olan sanatçılara aittir?
A) Hisar
C) Birinci Yeni
E) Yedi Meşale
B) Mayiciler
D) İkinci Yeni
19.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
17. • Bizim adımız bir birleşmeyi, savunmayı ifade eder. Millî değerleri yok etmeye, dilimizi, edebiyatımızı soy suzlaştırmaya çalışanlara karşı bizim adımız bir savaş çağrısıdır. ● Bize göre şairin veya yazarın kalemini herhangi bir ideolojinin hizmetine vermesi onun bir sanatçı olarak ölümü demektir. Sanat eserinin bir propaganda vasi- tası haline getirilmesinin kesinlikle karşısındayız Bizim üzerinde titizlikle durduğumuz ve birleştiğimiz dördüncü bir nokta da dil konusudur. Yalnız şunu tek- rarlayayım ki biz yaşayan canlı Türkçenin edebiyat dili olmasına taraftarız. Halkın konuştuğu dilden ayrı bir yazı dili, adeta yeni bir divan dili yaratılmasını son de- rece zararlı buluyoruz. Bu görüşler aşağıdakilerden hangisinin temsilcisi olan sanatçılara aittir? A) Hisar C) Birinci Yeni E) Yedi Meşale B) Mayiciler D) İkinci Yeni 19.
Z
e-
Su
le
r-
ri,
le
zu
n-
V
EKG YAYINCILIK
Wh
Bu parça
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
24. Michel Tournier'in bir söyleşisinde şöyle bir sözü
geçer: "Ayakta yazmak gerekir, hiçbir zaman diz
çökerek yazmamalıdır." Bu gelişigüzel bir söz de-
ğil: tam tersine, bir edebiyat anlayışının özeti. Bu
sözün beni heyecanlandırması da ayni anlayışta
olmamdan kaynaklanıyor. Diyebilirim ki edebiyat
her türlü otoritenin uzağında, bir bakıma, eşim
dostum ne der, arkadaşlarım ne düşünür, eleştir-
menler nasıl bakar, editörler sever mi, yayıncılar
olumlu yaklaşır mı, toplumun yerleşik anlayışla-
rına aykırı mı gibi kaygıların ötesinde bir yerde
yapılan çok özel bir uğraştır ve yazar bu yüzden
hep ayakta yazar. Yazar kalemi eline alıp kâğıdın
üstüne eğildiğinde okuru da düşünmez. Hatta za-
man zaman yeri geldikçe okur için yazmıyorum
bile der. Ona göre, okur için yazmak bile -
----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisiyle tamamlanabilir?
A) hiçbir eleştirmenin kolay kolay karşı çıkama-
yacağı bir yaklaşımdır
B) ilkelerinden ödün vermek, bir bakıma ayakta
yazmaktan vazgeçmektir
C) edebiyatın sorunlarını çoğaltan, yazarı zora
sokan bir eylemdir
edebî eserin anlamını gizlemek, üslubu göz
ardı etmek demektir
E) sanat anlayışının sınırlarını belirlemede etkisi
olan bir tutumdur
Bu p
kilen
A) E
B)
D)
E)
26.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Z e- Su le r- ri, le zu n- V EKG YAYINCILIK Wh Bu parça paragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 24. Michel Tournier'in bir söyleşisinde şöyle bir sözü geçer: "Ayakta yazmak gerekir, hiçbir zaman diz çökerek yazmamalıdır." Bu gelişigüzel bir söz de- ğil: tam tersine, bir edebiyat anlayışının özeti. Bu sözün beni heyecanlandırması da ayni anlayışta olmamdan kaynaklanıyor. Diyebilirim ki edebiyat her türlü otoritenin uzağında, bir bakıma, eşim dostum ne der, arkadaşlarım ne düşünür, eleştir- menler nasıl bakar, editörler sever mi, yayıncılar olumlu yaklaşır mı, toplumun yerleşik anlayışla- rına aykırı mı gibi kaygıların ötesinde bir yerde yapılan çok özel bir uğraştır ve yazar bu yüzden hep ayakta yazar. Yazar kalemi eline alıp kâğıdın üstüne eğildiğinde okuru da düşünmez. Hatta za- man zaman yeri geldikçe okur için yazmıyorum bile der. Ona göre, okur için yazmak bile - ---- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisiyle tamamlanabilir? A) hiçbir eleştirmenin kolay kolay karşı çıkama- yacağı bir yaklaşımdır B) ilkelerinden ödün vermek, bir bakıma ayakta yazmaktan vazgeçmektir C) edebiyatın sorunlarını çoğaltan, yazarı zora sokan bir eylemdir edebî eserin anlamını gizlemek, üslubu göz ardı etmek demektir E) sanat anlayışının sınırlarını belirlemede etkisi olan bir tutumdur Bu p kilen A) E B) D) E) 26.
Hipotermi, polisiye tutkunlarını tatmin edecek keyifli bir ro-
I
man. Suçun da, gizemin de, hüznün de, aksiyonun da do-
zu tam kararında. Katmanlı yapısına rağmen okuyucuyu
||
III
yoracak kadar girift bir roman değil, buna rağmen merak
IV
duygusunu son sayfalara taşımayı başarıyor.
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi türü
bakımından ötekilerden farklıdır?
C) III
(A) I
B) II
D) IV
E) V
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir
ufot vardır?
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Hipotermi, polisiye tutkunlarını tatmin edecek keyifli bir ro- I man. Suçun da, gizemin de, hüznün de, aksiyonun da do- zu tam kararında. Katmanlı yapısına rağmen okuyucuyu || III yoracak kadar girift bir roman değil, buna rağmen merak IV duygusunu son sayfalara taşımayı başarıyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi türü bakımından ötekilerden farklıdır? C) III (A) I B) II D) IV E) V 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir ufot vardır?
6.
Kültür ve sanatla ilgili çalışmalar sadece sanatçılarla şe-
venlerin çabaları sonucunda gelişemez. Bu yüzden ye-
rel yönetimlerin de kültürel ve sanatsal alanlarda etkin-
likler düzenlemesi gerekir. Çünkü sanat da toplumun
önemli ihtiyaç ve gereksinimlerinden biridir.
Yukarıdaki parçada kaç bağlaç kullanılmıştır?
B) 4
E) 7
A) 3
C) 5
D) 6
2
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
6. Kültür ve sanatla ilgili çalışmalar sadece sanatçılarla şe- venlerin çabaları sonucunda gelişemez. Bu yüzden ye- rel yönetimlerin de kültürel ve sanatsal alanlarda etkin- likler düzenlemesi gerekir. Çünkü sanat da toplumun önemli ihtiyaç ve gereksinimlerinden biridir. Yukarıdaki parçada kaç bağlaç kullanılmıştır? B) 4 E) 7 A) 3 C) 5 D) 6 2
GX(0)
0000
TYT/Türkçe
35. Fransizeada "drama" sözcüğü iki anlama gelmektedir.
lik kullanım anlamı ile konusu trajik olan tiyatro yapitin
imterken yıkım, felaket anlamlarını da vurgulamakta
dir. Drama bu anlamıyla sınırlandırılmış ve tek boyuta
indirgenmiş olur. Drama; dramatik, acikir ya da gülünç
konulan kapsayan bir tiyatro türü olmaktan çok; eylemsel,
iletişimsel, etkileşimsel bir boyutta değerlendirilmelidir.
Yaratıcı drama; doğaçlama, rol yapma, tiyatro ya da dra
ma tekniklerinden yararlanılarak bir grup çalışması içinde
bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, kimi zaman bir
soyut kavramı ya da bir davranışı, eski bilişsel örüntülerin
yeniden düzenlenmesi yoluyla; gözlem, deneyim, duygu
ve yaşantıların gözden geçirildiği "oyunsu" süreçlerde
anlamlandırması, canlandırmasıdır. Bu oyunsu süreç-
ler günlük yaşamın ve çevresel etmenlerin de etkisiyle
öykünmeye dayalı dramatik oyunlarda kişileştirmelerle
yansıtılabilir. Drama, ezbere dayalı bir eğitimi yadsıyan,
çocuğu geliştiren ve yetiştiren bir alandır.
Bu parçadan drama ile ilgili olarak aşağıdaki yargı-
lardan hangisine ulaşılamaz?
Ula
A) Drama sözcüğü, günlük yaşamda kullanılan anlamları
Mamik
dışında daha geniş anlamda ele alınması gereken bir
kavramdır.
Whibr
bu B) Yaratıcı drama, teorik yöntemlerle öğretimden çok;
pratik yaptırmaya yönelik, eğlenceli öğretim yöntemleri
olarak algılanabilir.
C) Yaratıcı dramada yaşama dair pek çok kavram ya da
durum, çeşitli tekniklerden ve geçmiş yaşam bilincin-
den faydalanılarak canlandırılır.
D) Drama tek boyutta incelendiğinde toplumun kültür se-
viyesini olduğundan üst seviyeye çekme işlevini edinir.
E) Drama; klasik öğretim yöntemlerine karşı bir duruş
sergilemekte, bu yöntemi uygulayan insanların ilerle-
mesine yardımcı olmaktadır.
37. Ast
Gia
ye
ge
NOFT
bi
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
GX(0) 0000 TYT/Türkçe 35. Fransizeada "drama" sözcüğü iki anlama gelmektedir. lik kullanım anlamı ile konusu trajik olan tiyatro yapitin imterken yıkım, felaket anlamlarını da vurgulamakta dir. Drama bu anlamıyla sınırlandırılmış ve tek boyuta indirgenmiş olur. Drama; dramatik, acikir ya da gülünç konulan kapsayan bir tiyatro türü olmaktan çok; eylemsel, iletişimsel, etkileşimsel bir boyutta değerlendirilmelidir. Yaratıcı drama; doğaçlama, rol yapma, tiyatro ya da dra ma tekniklerinden yararlanılarak bir grup çalışması içinde bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, kimi zaman bir soyut kavramı ya da bir davranışı, eski bilişsel örüntülerin yeniden düzenlenmesi yoluyla; gözlem, deneyim, duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği "oyunsu" süreçlerde anlamlandırması, canlandırmasıdır. Bu oyunsu süreç- ler günlük yaşamın ve çevresel etmenlerin de etkisiyle öykünmeye dayalı dramatik oyunlarda kişileştirmelerle yansıtılabilir. Drama, ezbere dayalı bir eğitimi yadsıyan, çocuğu geliştiren ve yetiştiren bir alandır. Bu parçadan drama ile ilgili olarak aşağıdaki yargı- lardan hangisine ulaşılamaz? Ula A) Drama sözcüğü, günlük yaşamda kullanılan anlamları Mamik dışında daha geniş anlamda ele alınması gereken bir kavramdır. Whibr bu B) Yaratıcı drama, teorik yöntemlerle öğretimden çok; pratik yaptırmaya yönelik, eğlenceli öğretim yöntemleri olarak algılanabilir. C) Yaratıcı dramada yaşama dair pek çok kavram ya da durum, çeşitli tekniklerden ve geçmiş yaşam bilincin- den faydalanılarak canlandırılır. D) Drama tek boyutta incelendiğinde toplumun kültür se- viyesini olduğundan üst seviyeye çekme işlevini edinir. E) Drama; klasik öğretim yöntemlerine karşı bir duruş sergilemekte, bu yöntemi uygulayan insanların ilerle- mesine yardımcı olmaktadır. 37. Ast Gia ye ge NOFT bi
-AY
E
B
B
20. Cumhuriyet Dönemi'ndeki tiyatroların en çok işlediği ko-
nu, aile içindeki ilişkiler ve çatışmalar çerçevesinde gelişen
olaylardır. Ahmet Kutsi Tecer'in Satılık Ev, Çetin Altan'ın
1
||
Beybaba, Sabahattin Kudret Aksal'ın Kahvede Şenlik Var,
Orhan Kemal'in İspinozlar, Turan Oflazoğlu'nun Deli
IV
V
İbrahim'i aileyi anlatan eserler olarak gösterilebilir.
Yukarıda numaralanmış sanatçı ve eserlerden han-
gisi konuya uygun bir örnek olmamıştır?
B) II.
C) III.
D) IV.
A) I.
E) V.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
-AY E B B 20. Cumhuriyet Dönemi'ndeki tiyatroların en çok işlediği ko- nu, aile içindeki ilişkiler ve çatışmalar çerçevesinde gelişen olaylardır. Ahmet Kutsi Tecer'in Satılık Ev, Çetin Altan'ın 1 || Beybaba, Sabahattin Kudret Aksal'ın Kahvede Şenlik Var, Orhan Kemal'in İspinozlar, Turan Oflazoğlu'nun Deli IV V İbrahim'i aileyi anlatan eserler olarak gösterilebilir. Yukarıda numaralanmış sanatçı ve eserlerden han- gisi konuya uygun bir örnek olmamıştır? B) II. C) III. D) IV. A) I. E) V.