Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

TYT
30. Ay tozu, çok küçük partiküllerden oluşan yapısı nede-
niyle astronotların solunum sistemine ciddi zarar ver-
dneh me riski taşıyor. Üstelik elektrostatik yüklü toz tanecik-
leri Ay'da çalışan ekipmanlara yapışarak parçaların ça-
lışmasını engelliyor ve ömrünü kısaltıyor. Öte yandan
Ay tozunun fayda sağlayabilme potansiyeli de var. Al-
man bilim insanlarının geliştirdiği teknolojiyle lazer kul-
lanarak Ay tozunu eritip üç boyutlu yazıcıda ham mad-
de olarak kullanmak mümkün olabilir. Dünya'dan Ay'a
yük taşımak çok maliyetli olduğu için ihtiyaç duyulan
aletleri orada üretmek çok büyük avantaj sağlayacak.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Ay yüzeyinin tozlu olmasının insanların Ay'daki ça-
lışmalarına engel çıkardığına
B) Bilim insanlarının Ay tozundan yarar elde etme ara-
yışı içinde olduğuna
C) Ay'da insan yaşamına uygun temel gereksinimle-
rin sağlanmasının mümkün olmadığına
D) Dünya'dan Ay'a bir yük taşımanın yüksek maliyet
gerektirdiğine
E) Ay'da bulunan olanaklardan yararlanılarak gerek-
sinim duyulan aletlerin üretilebileceğine
31. Recaizâde Mahmut Ekra
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
TYT 30. Ay tozu, çok küçük partiküllerden oluşan yapısı nede- niyle astronotların solunum sistemine ciddi zarar ver- dneh me riski taşıyor. Üstelik elektrostatik yüklü toz tanecik- leri Ay'da çalışan ekipmanlara yapışarak parçaların ça- lışmasını engelliyor ve ömrünü kısaltıyor. Öte yandan Ay tozunun fayda sağlayabilme potansiyeli de var. Al- man bilim insanlarının geliştirdiği teknolojiyle lazer kul- lanarak Ay tozunu eritip üç boyutlu yazıcıda ham mad- de olarak kullanmak mümkün olabilir. Dünya'dan Ay'a yük taşımak çok maliyetli olduğu için ihtiyaç duyulan aletleri orada üretmek çok büyük avantaj sağlayacak. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Ay yüzeyinin tozlu olmasının insanların Ay'daki ça- lışmalarına engel çıkardığına B) Bilim insanlarının Ay tozundan yarar elde etme ara- yışı içinde olduğuna C) Ay'da insan yaşamına uygun temel gereksinimle- rin sağlanmasının mümkün olmadığına D) Dünya'dan Ay'a bir yük taşımanın yüksek maliyet gerektirdiğine E) Ay'da bulunan olanaklardan yararlanılarak gerek- sinim duyulan aletlerin üretilebileceğine 31. Recaizâde Mahmut Ekra
PAR
14. Aşağıdakilerden hangisi biçimce olumlu, anlamca olumsuz
bir isim cümlesidir?
A) Kendi evladına merhamet etmeyen kişinin size acıyacağını
mı düşünüyorsunuz?
B) Önlem almadan tatbikat yaparsanız olacağı buydu.
C) O gece ne halk otobüsleri ne de raylı sistemler yolculuk yap-
maya uygundu.
D) Hiç kimse sıcak bir Antalya sabahında denize girmeden kah-
valtıya oturmazdı.
E) Bu romanda anlatılanlar gerçekliğin düşsel hâlinden başka
bir şey değildir.
ateji Yayınları
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
PAR 14. Aşağıdakilerden hangisi biçimce olumlu, anlamca olumsuz bir isim cümlesidir? A) Kendi evladına merhamet etmeyen kişinin size acıyacağını mı düşünüyorsunuz? B) Önlem almadan tatbikat yaparsanız olacağı buydu. C) O gece ne halk otobüsleri ne de raylı sistemler yolculuk yap- maya uygundu. D) Hiç kimse sıcak bir Antalya sabahında denize girmeden kah- valtıya oturmazdı. E) Bu romanda anlatılanlar gerçekliğin düşsel hâlinden başka bir şey değildir. ateji Yayınları
1.
2. Bu testin cevaplanması için tavsiye olunan süre
Günümüzde "sarmak" sözcüğü günlük yaşamda pek
çok deyimde karşımıza çıkmaktadır. Bir kimseyle, her-
hangi bir nedenden dolayı alay etmeyi anlatmak için
makaraya sarmak; bir durumun çözülmesi çok güç bir
1
duruma geldiğini anlatmak için sarpa sarmak; bir olayın,
11
önüne geçilemez tehlikeli bir hâl aldığını anlatmak için
ateş bacayı sarmak; bir şeyi sürekli düşünmek, hep onun-
la meşgul olmak için içini sarmak; bir şeyi edinme, yap-
IV
ma ya da onunla uğraşma isteğine kapılmak için sarıp
sarmalamak deyimini kullanırız.
Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi yapı-
lan açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I
B) II
C) III
3.
NOT
9
C
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1. 2. Bu testin cevaplanması için tavsiye olunan süre Günümüzde "sarmak" sözcüğü günlük yaşamda pek çok deyimde karşımıza çıkmaktadır. Bir kimseyle, her- hangi bir nedenden dolayı alay etmeyi anlatmak için makaraya sarmak; bir durumun çözülmesi çok güç bir 1 duruma geldiğini anlatmak için sarpa sarmak; bir olayın, 11 önüne geçilemez tehlikeli bir hâl aldığını anlatmak için ateş bacayı sarmak; bir şeyi sürekli düşünmek, hep onun- la meşgul olmak için içini sarmak; bir şeyi edinme, yap- IV ma ya da onunla uğraşma isteğine kapılmak için sarıp sarmalamak deyimini kullanırız. Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi yapı- lan açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III 3. NOT 9 C
ki bir
Fimle-
yan-
emin
aya
itbe
nda
m.
an-
en
20
TERE KÖSE
deyimleşmiş birleşt
fii
nos vokit geçirmek
Anlamco Koynaşmış dexinlesmis
8. Kandilli'den Çubuklu'ya çıktık gezintiye
Yalnız kürek sedası gelen bir kayıktayız
Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bugün
Şüphem şudur: Vakit mi geçirmektedir bizi
Zihnim neden kapıldı bu sonsuz düşünceye
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
Adizede, bir sözcükte ünsüz benzeşmesi
vardır.
B) II. dizede, edat ve ad tamlaması vardır.
C) II. dizede birden fazla zarf vardır.
D) IV. dizede belirtme sıfatı ve zamir vardır.
EV. dizede niteleme ve belirtme sıfatı alan bir
sözcük vardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
ki bir Fimle- yan- emin aya itbe nda m. an- en 20 TERE KÖSE deyimleşmiş birleşt fii nos vokit geçirmek Anlamco Koynaşmış dexinlesmis 8. Kandilli'den Çubuklu'ya çıktık gezintiye Yalnız kürek sedası gelen bir kayıktayız Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bugün Şüphem şudur: Vakit mi geçirmektedir bizi Zihnim neden kapıldı bu sonsuz düşünceye Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? Adizede, bir sözcükte ünsüz benzeşmesi vardır. B) II. dizede, edat ve ad tamlaması vardır. C) II. dizede birden fazla zarf vardır. D) IV. dizede belirtme sıfatı ve zamir vardır. EV. dizede niteleme ve belirtme sıfatı alan bir sözcük vardır. Diğer sayfaya geçiniz.
7.
Akarsuların taşımış oldukları alüvyonların göl veya denize
döküldükleri yerlerde birikmesi sonucu oluşan üçgen şek-
lindeki düzlük alanlara delta adı verilir.
Aşağıdakilerden hangisi deltalara örnek verilemez?
A) Duzce
B) Bafra
C) Çarşamba
D) Cukurova
DENEME-1
E) Silifke
te oplod
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
7. Akarsuların taşımış oldukları alüvyonların göl veya denize döküldükleri yerlerde birikmesi sonucu oluşan üçgen şek- lindeki düzlük alanlara delta adı verilir. Aşağıdakilerden hangisi deltalara örnek verilemez? A) Duzce B) Bafra C) Çarşamba D) Cukurova DENEME-1 E) Silifke te oplod
12. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi farklı bir
ek almıştır?
A) Komşumuz fırıncı olduğu için her gün taze ekmek
yiyoruz.
B) Ben alıcı değilim, sadece bakıyorum.
C) Çocukken mahalleye simitçi gelirdi.
D) İşten gelirken gözlükçüye bir uğra.
E) Demir döven adama demirci derler.
151
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
12. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi farklı bir ek almıştır? A) Komşumuz fırıncı olduğu için her gün taze ekmek yiyoruz. B) Ben alıcı değilim, sadece bakıyorum. C) Çocukken mahalleye simitçi gelirdi. D) İşten gelirken gözlükçüye bir uğra. E) Demir döven adama demirci derler. 151
or konuş-
sem bu-
emedim.
kekre bir
manların
ilge kişi
bir bed-
ginç bir
alkanti-
'ilginç'
ar için
nhan-
V
Jükkânı
22. (1) Yayınevi olarak biz, Atatürk'ün 1903'ten 10 Ka-
sım 1938'e kadar söylediği sözlere ve imzaladığı
bütün belgelere on yıldır ulaşmaya çalışıyoruz. (II)
Onları asıllarına uygun ve kesintisiz olarak yayım-
lamaya giriştik. (III) Ülkemizde ilk kez yapılan bu işe
belgeleri incelemekle başladık. (IV) Ancak bu hok-
tada hiç akla gelmeyecek sorunlarla karşılaştık. (V)
Eski yazıyla yazılmış olmalarından kaynaklanan
yanlış okumalar ve buna dayalı çeviriler bu sorunla-
rin en büyüğüydü.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi soylenemez?
A) I. cümle birleşik yapılı bir cümledir.
B) II. cümlede farklı türlerde fiilimsilere yer veril-
miştir.
C) I. cümlenin yüklemi isimden türemiş fiildir.
IV. cümlede hem edat hem sifat kullanılmıştır.
E. cümle kuralli fiil cümlesidir.
+
24.
S
C
S
L
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
or konuş- sem bu- emedim. kekre bir manların ilge kişi bir bed- ginç bir alkanti- 'ilginç' ar için nhan- V Jükkânı 22. (1) Yayınevi olarak biz, Atatürk'ün 1903'ten 10 Ka- sım 1938'e kadar söylediği sözlere ve imzaladığı bütün belgelere on yıldır ulaşmaya çalışıyoruz. (II) Onları asıllarına uygun ve kesintisiz olarak yayım- lamaya giriştik. (III) Ülkemizde ilk kez yapılan bu işe belgeleri incelemekle başladık. (IV) Ancak bu hok- tada hiç akla gelmeyecek sorunlarla karşılaştık. (V) Eski yazıyla yazılmış olmalarından kaynaklanan yanlış okumalar ve buna dayalı çeviriler bu sorunla- rin en büyüğüydü. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi soylenemez? A) I. cümle birleşik yapılı bir cümledir. B) II. cümlede farklı türlerde fiilimsilere yer veril- miştir. C) I. cümlenin yüklemi isimden türemiş fiildir. IV. cümlede hem edat hem sifat kullanılmıştır. E. cümle kuralli fiil cümlesidir. + 24. S C S L
24. Kötülük duygularının ve içgüdülerinin yönlendirmeleriyle bir
başka insana zarar veren, insanları inciten bireyler; insanlı-
ğın ortalama kalitesini düşürüyor. Şikâyetçi olduğumuz vaḥ-
şet görüntüleri giderek artıyor. Artık iyiliği ve güzelliği koru-
mak için aklını ve kalbini kullanan daha az insan var. Akılları
ve vicdanları tarafından söz geçirilemeyenler çoğunlukta.
Tamamen alışkanlık ve beklentilerle hareket eden robotlaş-
mış insanlar ile karşı karşıya kalıyoruz. Kim bunlar? Ben,
sen, onlar; hepimiz...
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Başka insanlara zarar verenler, bunu kasten değil, bi-
linçsiz olarak yapmaktadır.
B) Günümüz insanları tamamen alışkanlıklara dayalı meka-
nikleşmiş bir hayat yaşamaktadır.
C) (Bütün insanlar iyilik ve güzelliklerden uzaklaşıp olum-
suzlukları kanıksamaktadır.
D) Her insanın kötülük duygularını, içgüdülerinin olumsuz
yönlendirmelerini bastırması gerekir.
E) Hepimizin şikâyetçi olduğu şiddet görüntüleri aslında ha-
yatın ve insanların doğal bir özelliğidir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
24. Kötülük duygularının ve içgüdülerinin yönlendirmeleriyle bir başka insana zarar veren, insanları inciten bireyler; insanlı- ğın ortalama kalitesini düşürüyor. Şikâyetçi olduğumuz vaḥ- şet görüntüleri giderek artıyor. Artık iyiliği ve güzelliği koru- mak için aklını ve kalbini kullanan daha az insan var. Akılları ve vicdanları tarafından söz geçirilemeyenler çoğunlukta. Tamamen alışkanlık ve beklentilerle hareket eden robotlaş- mış insanlar ile karşı karşıya kalıyoruz. Kim bunlar? Ben, sen, onlar; hepimiz... Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Başka insanlara zarar verenler, bunu kasten değil, bi- linçsiz olarak yapmaktadır. B) Günümüz insanları tamamen alışkanlıklara dayalı meka- nikleşmiş bir hayat yaşamaktadır. C) (Bütün insanlar iyilik ve güzelliklerden uzaklaşıp olum- suzlukları kanıksamaktadır. D) Her insanın kötülük duygularını, içgüdülerinin olumsuz yönlendirmelerini bastırması gerekir. E) Hepimizin şikâyetçi olduğu şiddet görüntüleri aslında ha- yatın ve insanların doğal bir özelliğidir.
değişimi
6. Parmenides, kendinden önceki birçok doğa filozofunda
temel problem olan arkhenin ne olduğundan öte varlığın
i ve bilgisi üzerine fikirler öne sürmüştür. Felse-
fe tarihinin ilk büyük karşıtlığının tarafı olan Parmenides,
Herakleitos'un düşüncelerinin tam tersini dile getirmek-
tedir. Parmenides, düşüncesinin merkezine "Varlık vardır,
yokluk yoktur." ilkesini almıştır. Ona göre varlık; ezeli-e-
bedî, bölünemez, boşluk içermeyen ve hareketsiz olan-
dır. Varlık aldatıcı olarak, çokluk olarak görünse de asıl
olarak varlık bir olandır. Ayrıca değişimin reddiyle varlığın
zamanla olan bağının olmadığını da söyler. Parmenides'e
göre değişim, bir şeyin o şey olmaktan çıkıp başka bir
şey olmasıdır.
Bu parça düşüncenin akışına göre
1. Yokluk var olduğundan yokluğun bilgisi de vardır
II. Yokluk olmadığından yok olmak da mümkün değildir
III. Yani bir şey varken yok olmaktadır
yargılarından hangileriyle sürdürülebilir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) I, II ve III
C) Yalnız III
8. (1)
111
ğış
yas
bö
alt
ikl
len
ya
ol
A
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
değişimi 6. Parmenides, kendinden önceki birçok doğa filozofunda temel problem olan arkhenin ne olduğundan öte varlığın i ve bilgisi üzerine fikirler öne sürmüştür. Felse- fe tarihinin ilk büyük karşıtlığının tarafı olan Parmenides, Herakleitos'un düşüncelerinin tam tersini dile getirmek- tedir. Parmenides, düşüncesinin merkezine "Varlık vardır, yokluk yoktur." ilkesini almıştır. Ona göre varlık; ezeli-e- bedî, bölünemez, boşluk içermeyen ve hareketsiz olan- dır. Varlık aldatıcı olarak, çokluk olarak görünse de asıl olarak varlık bir olandır. Ayrıca değişimin reddiyle varlığın zamanla olan bağının olmadığını da söyler. Parmenides'e göre değişim, bir şeyin o şey olmaktan çıkıp başka bir şey olmasıdır. Bu parça düşüncenin akışına göre 1. Yokluk var olduğundan yokluğun bilgisi de vardır II. Yokluk olmadığından yok olmak da mümkün değildir III. Yani bir şey varken yok olmaktadır yargılarından hangileriyle sürdürülebilir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II E) I, II ve III C) Yalnız III 8. (1) 111 ğış yas bö alt ikl len ya ol A
Yazarın ilk kitabıyla son kitabı arasında sadece konu
bakımından benzerlikler var dersek sınırlandırmış
oluruz.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarın kitapları arasında bir açıdan benzerlik ol-
duğu bilgisi yanlıştır.
B) Yazar kitaplarını yazarken her zaman başkaların-
dan yardım alır.
C) Yazarın ilk ve son kitapları arasında benzerlik var-
dır.
D) Yazar kitaplarında benzerlik olmaması için uğra-
Şır.
E) Yazar kitap yazarken benzerlik olup olmamasını
düşünmez.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Yazarın ilk kitabıyla son kitabı arasında sadece konu bakımından benzerlikler var dersek sınırlandırmış oluruz. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarın kitapları arasında bir açıdan benzerlik ol- duğu bilgisi yanlıştır. B) Yazar kitaplarını yazarken her zaman başkaların- dan yardım alır. C) Yazarın ilk ve son kitapları arasında benzerlik var- dır. D) Yazar kitaplarında benzerlik olmaması için uğra- Şır. E) Yazar kitap yazarken benzerlik olup olmamasını düşünmez.
VOF
Sınıfa girecek, sınıf defterine bakacak, öğrencilere sorular
soracak, bilemezlerse yüzüm kızaracak, falan filan? Ama
hiçbirini yapmaya niyeti yok gibi. Çocukların civiltıları ara
sında bir aşağı bir yukarı- okulun bahçesini arşınlıyoruz:
onlarca kez gidip geldik. Sonra? Ben karşıdaki şu köye
gideceğim, dedi.
denetlemeyecek
Müfettiş Bey sınıfa girmeyecek misiniz,
misiniz? dedim.
#
215
- Bak ne güzel! Çocukları toplamışsın, gülüp oynuyorlar.
Bu köyde onlardan farklı, örnek bir kişi olarak gözlerinin
önündesin. Boş oturmuyorsun ya, bir şeyler öğretiyorsun!
Hafta sonları göndere bayrak da çekiyorsun; bu yeter?
dedi. Yürüdük. Okuldan biraz uzaklaşınca: "Müfettiş Bey,
çantanızı ben alayım." dedim. O, yumuşak bakışlı, babacan
tavırlı adam birden sertleşti: "Hayatın boyunca başkası-
nın çantasını taşıma!" diye gürledi. Görevimi sürdürdüğüm
yirmi beş yıl boyunca "Başkasının çantasını taşımadım."
ama çanta taşımak için can atan nice dalkavuklar gördüm.
Ne zaman, nerede başkasının çantasını taşıyan birini gör-
sem hep Müfettiş Haşim Bey'i anımsadım. O sihirli dört
sözcükle ne büyük, ne sağlam bir hayat dersi vermiş bana!
7. Bu parçadaki müfettiş;
1. Minnetsiz,
II Dalkavuk,
Çıkaren
IV. Menfaatçi
özelliklerinden hangileriyle nitelendirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız II
E) III ve IV
8. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
C) Yalnız III
A) Betimleyici ögelere yer verme
B) Birinci kişili anlatıma yer verme-
C) Karşılaştırmalara yer verme
D) Öznel düşüncelere başvurma
E Mesajı dolaylı yoldan iletme
+
sin ya
108 nd
VOF
Spund
IOVERN
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
VOF Sınıfa girecek, sınıf defterine bakacak, öğrencilere sorular soracak, bilemezlerse yüzüm kızaracak, falan filan? Ama hiçbirini yapmaya niyeti yok gibi. Çocukların civiltıları ara sında bir aşağı bir yukarı- okulun bahçesini arşınlıyoruz: onlarca kez gidip geldik. Sonra? Ben karşıdaki şu köye gideceğim, dedi. denetlemeyecek Müfettiş Bey sınıfa girmeyecek misiniz, misiniz? dedim. # 215 - Bak ne güzel! Çocukları toplamışsın, gülüp oynuyorlar. Bu köyde onlardan farklı, örnek bir kişi olarak gözlerinin önündesin. Boş oturmuyorsun ya, bir şeyler öğretiyorsun! Hafta sonları göndere bayrak da çekiyorsun; bu yeter? dedi. Yürüdük. Okuldan biraz uzaklaşınca: "Müfettiş Bey, çantanızı ben alayım." dedim. O, yumuşak bakışlı, babacan tavırlı adam birden sertleşti: "Hayatın boyunca başkası- nın çantasını taşıma!" diye gürledi. Görevimi sürdürdüğüm yirmi beş yıl boyunca "Başkasının çantasını taşımadım." ama çanta taşımak için can atan nice dalkavuklar gördüm. Ne zaman, nerede başkasının çantasını taşıyan birini gör- sem hep Müfettiş Haşim Bey'i anımsadım. O sihirli dört sözcükle ne büyük, ne sağlam bir hayat dersi vermiş bana! 7. Bu parçadaki müfettiş; 1. Minnetsiz, II Dalkavuk, Çıkaren IV. Menfaatçi özelliklerinden hangileriyle nitelendirilebilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II E) III ve IV 8. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? C) Yalnız III A) Betimleyici ögelere yer verme B) Birinci kişili anlatıma yer verme- C) Karşılaştırmalara yer verme D) Öznel düşüncelere başvurma E Mesajı dolaylı yoldan iletme + sin ya 108 nd VOF Spund IOVERN
Deneysel Yeni Nesil Sorula
Nöromorfik teknolojilerle, bilgisayarların insan beyni
gibi çalışması, insan gibi düşünebilme yeteneğine sa-
hip olması amaclanıyor. Bilginin gerçek zamanlı olarak
işlendiği bu sistemde yapay nöronlar ve sinapslar kul-
lanılıyor. Bu sayede, her gün yaklaşık 1 milyon nöron
kaybetmesine rağmen işlevinde eksilme olmayan insan
beyninde olduğu gibi. çalışmayan bilgisayar parçaları-
nın yerini doldurabilecek sistemlerin geliştirilebileceği
düşünülüyor.
Nöromorfik teknolojiler kapsamında 2006 yılında Geor-
gia Teknoloji Enstitüsü ilk programlanabilir sinir dizisini
yayımladı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden bir
grup araştırmacı ise 2011 yılında iyon tabanlı iletisimi
taklit edebilen bir bilgisayar yongası geliştirdi. 2013
yılında İsviçreli bilim insanları, insan beyninin bilgiyi
işleme veteneğini taklit eden mikro yongalar gelistir-
diklerini açıkladı. Yine 2013 yılında ABD'de Obama
yönetiminde BRAIN (Yenilikçi Nöroteknolojiyi Geliştire-
rek Beyin Araştırması) isimli bir proje başlatıldı. BRAIN
projesinde 2020'ye kadar bu teknolojinin geliştirilmesi,
2020-2025 yılları arasında ise beynin temel çalışma
alanlarına entregre edilmesi planlanıyor.
2.
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) Farklı düşüncelerin aslında birbirini desteklediğini gös
termektedirler.
B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu-
lamaktadırlar.
C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta-
dırlar.
D) Açıklanan olguyu pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.
E) Aynı konuyu farklı üsluplarla ele alıp anlatmaktadırlar.
11.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Deneysel Yeni Nesil Sorula Nöromorfik teknolojilerle, bilgisayarların insan beyni gibi çalışması, insan gibi düşünebilme yeteneğine sa- hip olması amaclanıyor. Bilginin gerçek zamanlı olarak işlendiği bu sistemde yapay nöronlar ve sinapslar kul- lanılıyor. Bu sayede, her gün yaklaşık 1 milyon nöron kaybetmesine rağmen işlevinde eksilme olmayan insan beyninde olduğu gibi. çalışmayan bilgisayar parçaları- nın yerini doldurabilecek sistemlerin geliştirilebileceği düşünülüyor. Nöromorfik teknolojiler kapsamında 2006 yılında Geor- gia Teknoloji Enstitüsü ilk programlanabilir sinir dizisini yayımladı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden bir grup araştırmacı ise 2011 yılında iyon tabanlı iletisimi taklit edebilen bir bilgisayar yongası geliştirdi. 2013 yılında İsviçreli bilim insanları, insan beyninin bilgiyi işleme veteneğini taklit eden mikro yongalar gelistir- diklerini açıkladı. Yine 2013 yılında ABD'de Obama yönetiminde BRAIN (Yenilikçi Nöroteknolojiyi Geliştire- rek Beyin Araştırması) isimli bir proje başlatıldı. BRAIN projesinde 2020'ye kadar bu teknolojinin geliştirilmesi, 2020-2025 yılları arasında ise beynin temel çalışma alanlarına entregre edilmesi planlanıyor. 2. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Farklı düşüncelerin aslında birbirini desteklediğini gös termektedirler. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu- lamaktadırlar. C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta- dırlar. D) Açıklanan olguyu pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. E) Aynı konuyu farklı üsluplarla ele alıp anlatmaktadırlar. 11.
1.
Soemssy isey messy By esp Jent
Divan düzyazısında sözün gücünü artırmak için
ples kafiyeli söyleyişlere, başka bir deyişle secilere yer
hy verilir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi seci
örneği değildir?
A) murâdât-ı dünyevî ye isti dat- uhrevi
Nets
bB) âb u hevâsı hûb ve her cânibde mesîresi mergûb
C)ûm hûblarinun vefâsızlığından yürek biryân ve dil
perişân
HE
(al 45
D) bir mikdâr durub-i emsâlün zabtina taklîd kilup
fünûn-ı şi de ferîd olup
E) burc ulyâda âsûde olan meşâyih-i kirâmun âsitâni
felek-âşiyânlarına nigerân
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1. Soemssy isey messy By esp Jent Divan düzyazısında sözün gücünü artırmak için ples kafiyeli söyleyişlere, başka bir deyişle secilere yer hy verilir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi seci örneği değildir? A) murâdât-ı dünyevî ye isti dat- uhrevi Nets bB) âb u hevâsı hûb ve her cânibde mesîresi mergûb C)ûm hûblarinun vefâsızlığından yürek biryân ve dil perişân HE (al 45 D) bir mikdâr durub-i emsâlün zabtina taklîd kilup fünûn-ı şi de ferîd olup E) burc ulyâda âsûde olan meşâyih-i kirâmun âsitâni felek-âşiyânlarına nigerân
5.
Orta nesrin önemli referans eserlerindendir. Açık bir
anlatımın benimsendiği eserde Kâtip Çelebi'nin yer yer
duygularını dizginleyemediği görülse de bu çalışma,
daha sonraki tarihçiler üzerinde önemli tesir bırakmış
özellikle vak'anüvis Naimâ tarafından kendi tarih
çalışmasında büyük ölçüde aktarılmıştır.
Bu parçada söz edilen eser aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Fezleke
C) Keşfü'z Zünunn
186541
B) Cihannüma
D) Risale-i Muammeyat
E) Tuhfetü'l Haremeyn
118001
Golax stufos pr
oy snem is belieb sbal
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
5. Orta nesrin önemli referans eserlerindendir. Açık bir anlatımın benimsendiği eserde Kâtip Çelebi'nin yer yer duygularını dizginleyemediği görülse de bu çalışma, daha sonraki tarihçiler üzerinde önemli tesir bırakmış özellikle vak'anüvis Naimâ tarafından kendi tarih çalışmasında büyük ölçüde aktarılmıştır. Bu parçada söz edilen eser aşağıdakilerden hangisidir? A) Fezleke C) Keşfü'z Zünunn 186541 B) Cihannüma D) Risale-i Muammeyat E) Tuhfetü'l Haremeyn 118001 Golax stufos pr oy snem is belieb sbal
7. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
yapılmıştır?
A) O yarattığı eserleri asla beğenmez, hep daha iyi eserler
yazmayı denerdi.
B) Satışa yeni çıkan her kitabı alır ve hemen okuyup
bitirdikten sonra okumam için bana verirdi.
C) Bu zor konunun hiç bilinmeyen yönlerine ışık tuttu ve
konuyu daha iyi anlamamızı sağladı.
D) Bu hastalık, iyi tedavi edilmezse nefes darlığına hatta
ölüme neden olabilir.
E) Zaman zaman şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben
şiiri hiçbir zaman köşe yazarlığı gibi düşünmüyorum.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
7. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu yapılmıştır? A) O yarattığı eserleri asla beğenmez, hep daha iyi eserler yazmayı denerdi. B) Satışa yeni çıkan her kitabı alır ve hemen okuyup bitirdikten sonra okumam için bana verirdi. C) Bu zor konunun hiç bilinmeyen yönlerine ışık tuttu ve konuyu daha iyi anlamamızı sağladı. D) Bu hastalık, iyi tedavi edilmezse nefes darlığına hatta ölüme neden olabilir. E) Zaman zaman şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben şiiri hiçbir zaman köşe yazarlığı gibi düşünmüyorum.
11. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanı-
mından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Yaşlı anne-babasını ziyaret etmeyi bir gün bile ihmal
ible gr
etmezdi.
B) Okuldan ayrılmak zorunda olduğunu ne arkadaşlarına
ne öğretmenlerine söyleyebilmişti.
C) Aslında babamla birçok konuda anlaşıyor, birçok işi
birlikte yapıyoruz.
D) Sehit ve gazi çocuklarının masrafları, bu vakfa karşı-
lıksız yapılan bağışlarla karşılanıyordu.
E) Yazar, kendisinden de beklendiği gibi, sokak çocukla-
rini bu eserinde de göz ardı etmiyor.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
11. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanı- mından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Yaşlı anne-babasını ziyaret etmeyi bir gün bile ihmal ible gr etmezdi. B) Okuldan ayrılmak zorunda olduğunu ne arkadaşlarına ne öğretmenlerine söyleyebilmişti. C) Aslında babamla birçok konuda anlaşıyor, birçok işi birlikte yapıyoruz. D) Sehit ve gazi çocuklarının masrafları, bu vakfa karşı- lıksız yapılan bağışlarla karşılanıyordu. E) Yazar, kendisinden de beklendiği gibi, sokak çocukla- rini bu eserinde de göz ardı etmiyor.