Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
Benzersiz
Paragraf
AYT HAZIRLIK LİSE YARDIMCI
PARAGRAF
19.-20. soruları aşağıda verilen parça-
ya göre cevaplayınız.
Aydınlanma düşünürlerine göre insanlar,
kendi duygularının peşine düşmek yerine he-
sap yapmayı öğrenmeli ve eğer gerekiyorsa
buna zorlanmalıydı. Yalnızca aklın sesinin
duyulduğu bir dünya, ahlâkî bir dünya sayıl-
dığı için ahlâkî bir dünyada sadece aklın sesi
duyulmalıydı. Aydınlanmanın en önemli dü-
şünürlerinden biri olan Kant, bu konuda en
dikkate değer filozoftur. Ahlâklılığa matema-
tikte ve ahlâklılıkta kendini açığa vuran aklın
evrenselleştirilebilir buyruklarında bir temel
arayan Kant, çok havai oldukları, fail tarafın-
dan pasif biçimde yaşandıkları ve insanların
bunları yaşama veya yaşamama eğilimleri-
nin tesadüf eseri ortaya çıktığı gerekçesi ile
ahlâkı duygulara değil, akla dayandırmıştır. A
insanlardan duygu ve eğilimlerini dikkate al-
madan aklın buyruğuna göre eylemde bulun- 1
malarını talep etmiştir.
Y
R
G
19. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
Y
A
Y
Deneme-3
1
N
L
A
R
1
A) Yalnızca kendi duyguları peşinde koşan
insanlardan akla uygun bir davranış ser-
gilemeleri beklenmemelidir.
B) Duyguları doğrultusunda bir yaşam sü-
ren insanların aklın evrensel değerlerine
ulaşması olası değildir.
C) Aklın egemen olmadığı bir dünyanın ah-
lakî olması mümkün değildir.
D) Ahlakı akıl yerine duygulara dayandıran
kişiler, çok pasif bir hayat yaşamaktadırlar
E) Duygu ve eğilimlerini dikkate alarak yaşa-
yan insanlar, daha ahlaki bir yaşam tercih
etmiş olurlar.
20. Bu parçaya göre Kant'ın ahlâkı, duygular
yerine akla dayandırmasının temel nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
Aklın egemenliğinde olan yaşamın daha
ahlakî olması
BDuyguların insanı pasif, değersiz bir varlı-
ğa dönüştürmesi
Aklın insana daha yaşanabilir bir hayat
sunmuş olması
Duyguların insanı gerçek yaşamın dışına
çıkarması
Duygu yönü ağır basan insanların hesap-
kitap bilmemesi
Lise Türkçe
Edebiyat Nedir?
Benzersiz Paragraf AYT HAZIRLIK LİSE YARDIMCI PARAGRAF 19.-20. soruları aşağıda verilen parça- ya göre cevaplayınız. Aydınlanma düşünürlerine göre insanlar, kendi duygularının peşine düşmek yerine he- sap yapmayı öğrenmeli ve eğer gerekiyorsa buna zorlanmalıydı. Yalnızca aklın sesinin duyulduğu bir dünya, ahlâkî bir dünya sayıl- dığı için ahlâkî bir dünyada sadece aklın sesi duyulmalıydı. Aydınlanmanın en önemli dü- şünürlerinden biri olan Kant, bu konuda en dikkate değer filozoftur. Ahlâklılığa matema- tikte ve ahlâklılıkta kendini açığa vuran aklın evrenselleştirilebilir buyruklarında bir temel arayan Kant, çok havai oldukları, fail tarafın- dan pasif biçimde yaşandıkları ve insanların bunları yaşama veya yaşamama eğilimleri- nin tesadüf eseri ortaya çıktığı gerekçesi ile ahlâkı duygulara değil, akla dayandırmıştır. A insanlardan duygu ve eğilimlerini dikkate al- madan aklın buyruğuna göre eylemde bulun- 1 malarını talep etmiştir. Y R G 19. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Y A Y Deneme-3 1 N L A R 1 A) Yalnızca kendi duyguları peşinde koşan insanlardan akla uygun bir davranış ser- gilemeleri beklenmemelidir. B) Duyguları doğrultusunda bir yaşam sü- ren insanların aklın evrensel değerlerine ulaşması olası değildir. C) Aklın egemen olmadığı bir dünyanın ah- lakî olması mümkün değildir. D) Ahlakı akıl yerine duygulara dayandıran kişiler, çok pasif bir hayat yaşamaktadırlar E) Duygu ve eğilimlerini dikkate alarak yaşa- yan insanlar, daha ahlaki bir yaşam tercih etmiş olurlar. 20. Bu parçaya göre Kant'ın ahlâkı, duygular yerine akla dayandırmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? Aklın egemenliğinde olan yaşamın daha ahlakî olması BDuyguların insanı pasif, değersiz bir varlı- ğa dönüştürmesi Aklın insana daha yaşanabilir bir hayat sunmuş olması Duyguların insanı gerçek yaşamın dışına çıkarması Duygu yönü ağır basan insanların hesap- kitap bilmemesi
e so-
a tü-
cevk
deki
ası,
m-
ğı
my
5. Şurası da bir gerçek ki başında çok iyi yönetmen
olmadan hiçbir tiyatrocu sinema starı olamıyor bel-
ki çok iyi oynuyor oyunu ama star olamıyor.
Bu cümlede ile ilgili olarak asıl anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tiyatroda tek başına bir oyuncu oyunu sürük-
Heyebilirken oyuncunun sinemada yönetmensiz
hiçbir şey yapamadığı.
B) iyi bir sinema oyuncusu olabilmenin ilk koşulu-
nun iyi bir yönetmenle çalışmadan geçtiği
C) Tiyatro oyuncularının sinema filmlerinde doğal
olamadığı
D) İyi oyuncuların her zaman ünlenemediği
E) Sinema oyunculuğunun tiyatro oyunculuğundan
daha zor olduğu
Lise Türkçe
Gezi Yazısı
e so- a tü- cevk deki ası, m- ğı my 5. Şurası da bir gerçek ki başında çok iyi yönetmen olmadan hiçbir tiyatrocu sinema starı olamıyor bel- ki çok iyi oynuyor oyunu ama star olamıyor. Bu cümlede ile ilgili olarak asıl anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tiyatroda tek başına bir oyuncu oyunu sürük- Heyebilirken oyuncunun sinemada yönetmensiz hiçbir şey yapamadığı. B) iyi bir sinema oyuncusu olabilmenin ilk koşulu- nun iyi bir yönetmenle çalışmadan geçtiği C) Tiyatro oyuncularının sinema filmlerinde doğal olamadığı D) İyi oyuncuların her zaman ünlenemediği E) Sinema oyunculuğunun tiyatro oyunculuğundan daha zor olduğu
TEST-132
si dizesinde aşağıdaki duy-
?
-
C)Yaşama sevinci
E) Mutluluk
urmuşum
Jerinde
ili olarak aşağı-
udu
çin döğüşürken ölmüşler
burcunda
ştir.
elmiş
CARI
17. ve 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaying
Görünüşlerin gerisindeki gerçekliğin bilinemeyeceğini savunan
septikler, görünüşlerin ve gözle görünür olguların kılavuzluğu-
nu benimsemişlerdir. İnsanların yalnızca gördüklerinin kendile-
rine nasıl göründüğünü bilebileceklerini iddia etmişlerdir. Aynı
nesnelerin farklı insanlara farklı göründüğünü ve bizim bu görü-
nüşlerden hangisinin doğru olduğunu, hangi insanın haklı oldu-
ğunu söyleyemeyeceğimizi savunan septiklere göre her iddia
için birbiriyle çelişik olan iki kanıt ya da düşünce ileri sürülebi-
lir. Platon'un felsefesi, duyum açısından septik değil akılcıdır. Bil-
ginin kaynağının yalnızca duyum algılamasından değil aynı za-
manda mantıkta yattığını söylemektedir. Deneyim, bilgide zo-
runlu bir rol oynamaktadır; bizim apriori (önsel) idealarımız, de-
neyim ile ortaya konmaktadır. Platon'un felsefesi gerçekçidir ve
zihinsel gerçekliklerin varlığını ortaya koyar.
ilerden
-la-
18. Bu parçadan hareketle Platon'la ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Duyuları rasyonel mantaliteden uzak biçimde değerlendir-
diği
B) Akıl ve duyuyu, bağımsız iki farklı olgu olarak tanımladığı
C) Birikimlerin idealarla birlikte anlamlandırılmasını benimse-
mediği
D) Tecrübeyi bilgi için gerekli bir aşama olarak gördüğü
E) Bellekteki realitede çelişki olduğu ifadesine karşı çıktığı
C
PARAGRAFIN RİTMİ
19. ve 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Alaca karanlık ışınları ya da "crepuscular rays" diye anılan ve
şairin "Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından" dediği yelpa-
ze şeklindeki görüntüyü bilirsiniz. (II) Günün ilk ve son saatlerin-
de ufukta görülen bu işık demetleri, Güneş'ten gelen işığın bu-
lutlardaki aralıklar boyunca parlayarak demetler hâlinde sac
malarıyla oluşuyor. (III) Ancak burada bir optik yanılsama
dikçe birbirlerinden uzaklaşmaz, ayrılma
nusudur. (IV) Bu işin demetleri zannettiğimiz gibi b
paraleldir. (V) Güneş'ten gezegen
dağlar gibi engellerle karşılas
koyu gölgelerin yel
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
TEST-132 si dizesinde aşağıdaki duy- ? - C)Yaşama sevinci E) Mutluluk urmuşum Jerinde ili olarak aşağı- udu çin döğüşürken ölmüşler burcunda ştir. elmiş CARI 17. ve 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaying Görünüşlerin gerisindeki gerçekliğin bilinemeyeceğini savunan septikler, görünüşlerin ve gözle görünür olguların kılavuzluğu- nu benimsemişlerdir. İnsanların yalnızca gördüklerinin kendile- rine nasıl göründüğünü bilebileceklerini iddia etmişlerdir. Aynı nesnelerin farklı insanlara farklı göründüğünü ve bizim bu görü- nüşlerden hangisinin doğru olduğunu, hangi insanın haklı oldu- ğunu söyleyemeyeceğimizi savunan septiklere göre her iddia için birbiriyle çelişik olan iki kanıt ya da düşünce ileri sürülebi- lir. Platon'un felsefesi, duyum açısından septik değil akılcıdır. Bil- ginin kaynağının yalnızca duyum algılamasından değil aynı za- manda mantıkta yattığını söylemektedir. Deneyim, bilgide zo- runlu bir rol oynamaktadır; bizim apriori (önsel) idealarımız, de- neyim ile ortaya konmaktadır. Platon'un felsefesi gerçekçidir ve zihinsel gerçekliklerin varlığını ortaya koyar. ilerden -la- 18. Bu parçadan hareketle Platon'la ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Duyuları rasyonel mantaliteden uzak biçimde değerlendir- diği B) Akıl ve duyuyu, bağımsız iki farklı olgu olarak tanımladığı C) Birikimlerin idealarla birlikte anlamlandırılmasını benimse- mediği D) Tecrübeyi bilgi için gerekli bir aşama olarak gördüğü E) Bellekteki realitede çelişki olduğu ifadesine karşı çıktığı C PARAGRAFIN RİTMİ 19. ve 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Alaca karanlık ışınları ya da "crepuscular rays" diye anılan ve şairin "Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından" dediği yelpa- ze şeklindeki görüntüyü bilirsiniz. (II) Günün ilk ve son saatlerin- de ufukta görülen bu işık demetleri, Güneş'ten gelen işığın bu- lutlardaki aralıklar boyunca parlayarak demetler hâlinde sac malarıyla oluşuyor. (III) Ancak burada bir optik yanılsama dikçe birbirlerinden uzaklaşmaz, ayrılma nusudur. (IV) Bu işin demetleri zannettiğimiz gibi b paraleldir. (V) Güneş'ten gezegen dağlar gibi engellerle karşılas koyu gölgelerin yel
ir
sana,
Ei
ar da
Iti
-√2.
1. mosmor - beyaz
2. Karakış - beyaz
beyaz Szit
26
Kamuflaj, hayvanların kullandıkları en akıl almaz saldırı
biridir. Öyle ki çoğu hayvan bir
ve korunma
kamuflaja sahip olarak yaşamına başlarken bazıları da
zamanla bu yeteneğini geliştirip --- işler çıkartıyor.
Kamuflaj aslında canlıların bulundukları ortama adapte
olmasıdır. Çünkü canlılar bulundukları ortamlara göre
renklerini ve şekillerini zamanla -
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) stratejilerinden - inanılmaz - kazanmıştır
B) mekanizmalarından - mükemmel - kaybetmiştir
C) içgüdülerinden - akıl dışı - değiştirmiştir
D) problemlerinden - şaşırtıcı - seçmiştir
E) yollarından - hayret verici - elde etmiştir
f
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
ir sana, Ei ar da Iti -√2. 1. mosmor - beyaz 2. Karakış - beyaz beyaz Szit 26 Kamuflaj, hayvanların kullandıkları en akıl almaz saldırı biridir. Öyle ki çoğu hayvan bir ve korunma kamuflaja sahip olarak yaşamına başlarken bazıları da zamanla bu yeteneğini geliştirip --- işler çıkartıyor. Kamuflaj aslında canlıların bulundukları ortama adapte olmasıdır. Çünkü canlılar bulundukları ortamlara göre renklerini ve şekillerini zamanla - Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) stratejilerinden - inanılmaz - kazanmıştır B) mekanizmalarından - mükemmel - kaybetmiştir C) içgüdülerinden - akıl dışı - değiştirmiştir D) problemlerinden - şaşırtıcı - seçmiştir E) yollarından - hayret verici - elde etmiştir f
2.
Seni her gün (arardı. En sonunda ara-
maktan da bikti. Gerçi aramak güzeldi
ama her şeye rağmen Zordu. Brakip
gidersem acaba arar mıydı
Yukarıdaki parçada kaç adet ek fiil
kullanılmıştır?
B) 3
A) 2
C) 4
D) 5 E) 6
BİLGİSİ
TAKTİKLER
Lise Türkçe
Ek
2. Seni her gün (arardı. En sonunda ara- maktan da bikti. Gerçi aramak güzeldi ama her şeye rağmen Zordu. Brakip gidersem acaba arar mıydı Yukarıdaki parçada kaç adet ek fiil kullanılmıştır? B) 3 A) 2 C) 4 D) 5 E) 6 BİLGİSİ TAKTİKLER
5
12. Yeryüzünden, gökyüzünden, benliğimden bihaber
Nerede akşam orada sabah, gezdim durdum der-
beder
Senden önce hiçbir şeyin kıymetini bilmeden
Senden önce hiç kimseyi böylesine sevmeden
Yukardaki dizeler dil bilgisi açısından incelen-
diğinde aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Birleşik isimlere yer verilmiştir.
B) Zamirden türemiş isim vardır.
e) Soru zamiri vardır.
D) Ilgi zamiri vardır.
Belgisiz sifat ve belgisiz zamire yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Gezi Yazısı
5 12. Yeryüzünden, gökyüzünden, benliğimden bihaber Nerede akşam orada sabah, gezdim durdum der- beder Senden önce hiçbir şeyin kıymetini bilmeden Senden önce hiç kimseyi böylesine sevmeden Yukardaki dizeler dil bilgisi açısından incelen- diğinde aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birleşik isimlere yer verilmiştir. B) Zamirden türemiş isim vardır. e) Soru zamiri vardır. D) Ilgi zamiri vardır. Belgisiz sifat ve belgisiz zamire yer verilmiştir.
ak
a
1-
gi
A
17. Zaman zaman bazı hikâyeleri, diğerlerine göre daha çok se-
veriz. Durup dururken neden bizi o kadar derinden etkile-
diklerini, içimizde uyuklayan hangi karanlığı aydınlattıklarını
ya da ruhumuzun yırtılan yerlerini nasıl tamir ettiklerini hiç
mi hiç bilemeyiz ama eşsiz bir hazine bulmuşçasına eşe dos-
ta büyük bir heyecanla anlatır dururuz onları. Sadece anla-
tip durmakla da kalmayız, herkes tarafından mutlaka ve mut-
laka okunsunlar isteriz. ---- Zihin denen o daracık genişliğin
hangi parseline gömüldüler diye bir kez olsun dönüp bak-
mak aklımıza bile gelmez.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bir süre sonra unutulanlar listesine gireceğini bile bile
kendimizi onlardan alamayız, sürekli onların ikliminde
olmayı hayal ederiz
B) Gün gelir heyecanımız bir balon gibi, birdenbire söner
ve dilimize dolanan bu hikâyeleri de atarız zihnimizdeki
hikâyeler mezarlığına
C) Bizim duyduğumuz heyecanları başkaları da hissetsin,
kitaba olan sevgimiz başkaları ile birlikte katlanarak
çoğalsın isteriz
D) Okumayan ya da okumak için hevesli davranmayanla-
ra ne büyük bir hazineden mahrum kaldıklarını anlatır
dururuz
E) Kitaplığımızın en görünür yerinde misafir ederiz onları,
hep hatırımızda kalsın, hep gündemimizde dursunlar
diye çaba gösteririz
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
ak a 1- gi A 17. Zaman zaman bazı hikâyeleri, diğerlerine göre daha çok se- veriz. Durup dururken neden bizi o kadar derinden etkile- diklerini, içimizde uyuklayan hangi karanlığı aydınlattıklarını ya da ruhumuzun yırtılan yerlerini nasıl tamir ettiklerini hiç mi hiç bilemeyiz ama eşsiz bir hazine bulmuşçasına eşe dos- ta büyük bir heyecanla anlatır dururuz onları. Sadece anla- tip durmakla da kalmayız, herkes tarafından mutlaka ve mut- laka okunsunlar isteriz. ---- Zihin denen o daracık genişliğin hangi parseline gömüldüler diye bir kez olsun dönüp bak- mak aklımıza bile gelmez. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bir süre sonra unutulanlar listesine gireceğini bile bile kendimizi onlardan alamayız, sürekli onların ikliminde olmayı hayal ederiz B) Gün gelir heyecanımız bir balon gibi, birdenbire söner ve dilimize dolanan bu hikâyeleri de atarız zihnimizdeki hikâyeler mezarlığına C) Bizim duyduğumuz heyecanları başkaları da hissetsin, kitaba olan sevgimiz başkaları ile birlikte katlanarak çoğalsın isteriz D) Okumayan ya da okumak için hevesli davranmayanla- ra ne büyük bir hazineden mahrum kaldıklarını anlatır dururuz E) Kitaplığımızın en görünür yerinde misafir ederiz onları, hep hatırımızda kalsın, hep gündemimizde dursunlar diye çaba gösteririz
ARAGRAF
nin
min
n-
m
E
-a-
eyi
lir.
eki
ne
er,
en
a,
ne
et-
er-
de
Ü-
ve
17 Y
re A
R
e-
G
I
r- Y
A
Y
k N
L
A
in R
1
n
ar
Deneme-3
16. Divan edebiyatının son büyük şairi olan Şeyh
Galip, Osmanlı Devleti'nin 18.yy'daki en buh-
ranlı zamanlarında, yüzyılın son çeyreğinde,
eserler vermiştir. Onun eserlerinde çağının
siyasal psikolojisinin izlerini görmek müm-
kündür. Divan edebiyatının kurallarına sadık
kalarak ümitsizlik ile ümit arasındaki" buluş-
manın yansıdığı şiirlerinde o, yeni bir insan
tasvirini haber verir. O, yaşanan siyasal bu-
nalımların yarattığı ümitsizliğin hem öze-içe
dönmeyi gerekli kıldığını hem de reformist
dönüşümün kaynağının insanın ruh, beden
ve şuurunda bir arada bulunduğunu belirtir.
Bunu insana dair "ma'den-i evvar-ı fütûv-
vet'in (fütüvvet madeninin ışınlarının) diril-
mesi ile memleketin "harabiyetini'n düzelme-
si arasında kurduğu paralellikle yapmıştır.
Bu parçadan sözü edilen şair ile ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Şiirlerinde toplumun yeniden ayağa kalk-
ması için toplumsal reformlar yapması
gerektiğini ifade etttiği
B) Ortaya koyduğu yeniliklerde bile divan şi-
iri geleneğine bağlı kaldığı
C) Şiirlerinde yaşadığı dönemin zihniyetini
yansıttığı
D) İnsanlığın yaşanan sıkıtılı süreçten kur-
tulması için özüne dönemesi gerektiğini
dile getirdiği
E) Divan şiirinin 18. yüzyıldaki en önemli
temsilcisi olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ARAGRAF nin min n- m E -a- eyi lir. eki ne er, en a, ne et- er- de Ü- ve 17 Y re A R e- G I r- Y A Y k N L A in R 1 n ar Deneme-3 16. Divan edebiyatının son büyük şairi olan Şeyh Galip, Osmanlı Devleti'nin 18.yy'daki en buh- ranlı zamanlarında, yüzyılın son çeyreğinde, eserler vermiştir. Onun eserlerinde çağının siyasal psikolojisinin izlerini görmek müm- kündür. Divan edebiyatının kurallarına sadık kalarak ümitsizlik ile ümit arasındaki" buluş- manın yansıdığı şiirlerinde o, yeni bir insan tasvirini haber verir. O, yaşanan siyasal bu- nalımların yarattığı ümitsizliğin hem öze-içe dönmeyi gerekli kıldığını hem de reformist dönüşümün kaynağının insanın ruh, beden ve şuurunda bir arada bulunduğunu belirtir. Bunu insana dair "ma'den-i evvar-ı fütûv- vet'in (fütüvvet madeninin ışınlarının) diril- mesi ile memleketin "harabiyetini'n düzelme- si arasında kurduğu paralellikle yapmıştır. Bu parçadan sözü edilen şair ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Şiirlerinde toplumun yeniden ayağa kalk- ması için toplumsal reformlar yapması gerektiğini ifade etttiği B) Ortaya koyduğu yeniliklerde bile divan şi- iri geleneğine bağlı kaldığı C) Şiirlerinde yaşadığı dönemin zihniyetini yansıttığı D) İnsanlığın yaşanan sıkıtılı süreçten kur- tulması için özüne dönemesi gerektiğini dile getirdiği E) Divan şiirinin 18. yüzyıldaki en önemli temsilcisi olduğu
7
11. Toplumumuzun mizah gücü gözden geçirildi-
ğinde çok olumlu ve öğretici sonuçlarla kar-
şılaşırız. Halk arasında adsız kişilerin yaptığı
espriler de toplumumuzun mizah gücünün bir
yansımasıdır. Son bulgularla, yaşadığı ke-
sinlik kazanan ünlü Türk mizahçısı Nasrettin
Hoca, bu çağda bile aramızdadır söz gelimi.
Türk toplumu mizah gücünü Nasrettin Hoca
adını anarak onun kişiliğine dayanarak gös-
termektedir. Son zamanlarda kulaktan kula-
ğa, dilden dile dolaşan fıkralar, espriler, kara
mizah anlatıları; Nasrettin Hoca'nın bu çağda
da yaşadığının, aramızda dolaştığının kanıtı
değil midir? Daha doğrusu, halkımızın, miza-
karakterini sürekli yenilediğinin, güncelleş-
tirdiğinin göstergesi değil midir bütün bunlar?
Bu parçanın bütününde
I. Mizahın güncelliği
II. Nasrettin Hoca'nın ölümsüzlüğü 4
III. Mizahın topluma katkıları X
IV. Toplumumuzun mizah gücü
V. Kültürümüzdeki mizah türleri
yukarıda verilenlerin hangisi üzerinde du-
rulmaktadır?
A) I
B) II
C) III
ikisi de?
D) IV E) V
YARG-
T
Y
A
Y
N
L
A
12. Türk şii
miladı C
Sezai Kar
Y setmiş, İkir
lerinde de
bağını sü
R
I
mi, şairi
ile kendi
ölçüde a
ma biçim
Yeni şiiri
önemli b
leri, kenc
beslenm
parmıştır
sinema c
felsefi ak
eksenind
kendilerin
şi ile ken
dönemin
Bu parça
ile ilgili a
lamaz?
Şiirleri
naklard
B) Toplulu
rakoç,
lerden
C Kendile
şiir anla
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
7 11. Toplumumuzun mizah gücü gözden geçirildi- ğinde çok olumlu ve öğretici sonuçlarla kar- şılaşırız. Halk arasında adsız kişilerin yaptığı espriler de toplumumuzun mizah gücünün bir yansımasıdır. Son bulgularla, yaşadığı ke- sinlik kazanan ünlü Türk mizahçısı Nasrettin Hoca, bu çağda bile aramızdadır söz gelimi. Türk toplumu mizah gücünü Nasrettin Hoca adını anarak onun kişiliğine dayanarak gös- termektedir. Son zamanlarda kulaktan kula- ğa, dilden dile dolaşan fıkralar, espriler, kara mizah anlatıları; Nasrettin Hoca'nın bu çağda da yaşadığının, aramızda dolaştığının kanıtı değil midir? Daha doğrusu, halkımızın, miza- karakterini sürekli yenilediğinin, güncelleş- tirdiğinin göstergesi değil midir bütün bunlar? Bu parçanın bütününde I. Mizahın güncelliği II. Nasrettin Hoca'nın ölümsüzlüğü 4 III. Mizahın topluma katkıları X IV. Toplumumuzun mizah gücü V. Kültürümüzdeki mizah türleri yukarıda verilenlerin hangisi üzerinde du- rulmaktadır? A) I B) II C) III ikisi de? D) IV E) V YARG- T Y A Y N L A 12. Türk şii miladı C Sezai Kar Y setmiş, İkir lerinde de bağını sü R I mi, şairi ile kendi ölçüde a ma biçim Yeni şiiri önemli b leri, kenc beslenm parmıştır sinema c felsefi ak eksenind kendilerin şi ile ken dönemin Bu parça ile ilgili a lamaz? Şiirleri naklard B) Toplulu rakoç, lerden C Kendile şiir anla
Deneme-3
PARAGRAF
17.-18. soruları aşağıda verilen parça-
ya göre cevaplayınız.
Sinema, perdedeki imgeler aracılığıyla dışa
vurulan görme biçimiyle, bu imgeye bakanla-
rin görme biçiminin karşılaşmasına, diğer sa-
nat alanlarına kıyasla daha açık bir alandır.
Diğer bir deyişle, kitlesel tüketimi amaçlayan
sinema bu kitleyi "görerek" üretilmeye, izle-
yicinin görme biçimiyle yakınlaşmaya diğer
sanatlardan daha yatkındır. Bununla birlikte,
dijitalleşme ve yeni medya olgusu etrafında
sinemayı yeniden düşünen çalışmalarda,
bu kabulleri de sorgulamayı gerektiren yeni
bir tartışma yükselmektedir. Bu yeni evre-
de, sinemanın anlatı yapısının farklılaştığı,
karmaşık bir anlatısallığın öne çıktığı tespiti
yapılmaktadır. Dolayısıyla ----
YARG-
Benzersiz
Paragraf
17. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yapılan bu tespitlere göre sinemanın ken-
disini yenilemesi, izleyicinin beklentilerine
cevap vermesi gerekmektedir.
B) sinemanın, bu yeni anlatısallığı kavrama-
ya yatkın ayrıcalıklı bir izleyici tipini ge-
rektirdiği öne sürülmektedir.
C) farklı bir izleyici kitlesine hitap eden sine-
manın görsellik açısından dijital bir orta-
ma taşınması kaçınılmazdır.
D) farklılaşan bu anlatı yapısıyla sinemanın
daha çok izleyiciye ulaşması biraz zor gö-
rülmektedir.
Esinemanın, yeni medya tipinin ve dijital-
leşmenin gerekliliklerini yerine getirmesi
gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Deneme-3 PARAGRAF 17.-18. soruları aşağıda verilen parça- ya göre cevaplayınız. Sinema, perdedeki imgeler aracılığıyla dışa vurulan görme biçimiyle, bu imgeye bakanla- rin görme biçiminin karşılaşmasına, diğer sa- nat alanlarına kıyasla daha açık bir alandır. Diğer bir deyişle, kitlesel tüketimi amaçlayan sinema bu kitleyi "görerek" üretilmeye, izle- yicinin görme biçimiyle yakınlaşmaya diğer sanatlardan daha yatkındır. Bununla birlikte, dijitalleşme ve yeni medya olgusu etrafında sinemayı yeniden düşünen çalışmalarda, bu kabulleri de sorgulamayı gerektiren yeni bir tartışma yükselmektedir. Bu yeni evre- de, sinemanın anlatı yapısının farklılaştığı, karmaşık bir anlatısallığın öne çıktığı tespiti yapılmaktadır. Dolayısıyla ---- YARG- Benzersiz Paragraf 17. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yapılan bu tespitlere göre sinemanın ken- disini yenilemesi, izleyicinin beklentilerine cevap vermesi gerekmektedir. B) sinemanın, bu yeni anlatısallığı kavrama- ya yatkın ayrıcalıklı bir izleyici tipini ge- rektirdiği öne sürülmektedir. C) farklı bir izleyici kitlesine hitap eden sine- manın görsellik açısından dijital bir orta- ma taşınması kaçınılmazdır. D) farklılaşan bu anlatı yapısıyla sinemanın daha çok izleyiciye ulaşması biraz zor gö- rülmektedir. Esinemanın, yeni medya tipinin ve dijital- leşmenin gerekliliklerini yerine getirmesi gerekir.
lik,
en
or
sit
k
D) gösterişli
E) abartis
15./Cehalet, bilgisizlik anlamına gelen Arapça kökenli bir ke-
limedir. Cahil ise belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan,
öğrenim görmemiş, okumamış kişidir. Ancak günümüzde
kimileri, eğitim almış olmalarına karşın yeterli bir bilgi bi
rikimine sahip değillerdir. Üstelik en büyük bilgi kirliliğini
yayan da maalesef onlardır. Bir yönüyle bu insanlar yarı
aydınlardır. Sakallı Celal'in "Bu kadar cehalet ancak tah-
sille mümkün olur." sözünü doğruluyor bu insanlar.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada altı çizili söze uy-
gun düşmektedir?
A) Genç yazarların birikimsizliği, bugün de kültür, sanat
ve edebiyat dünyasının önemli bir sıkıntısı olmaya de-
vam ediyor.
B) Tıp eğitimi almış nice doktor, bilimin öncülüğünde ge-
lişmiş ilaçlar ve aşılar yerine sözde "bitkisel formlar"ı
pazarlamaya çalışıyor.
C) Müzik eğitimi almamış birçok ozanın yüreğinden dö-
külen eserler, insanları sarıp sarmalıyor.
D) Yüksek lisans öğrencilerinin hazırladıkları tezlerde, bi-
lim insanlarının çalışmalarına göndermelerde bulun-
mak zorunludur.
E) Gördüğü en büyük yer kasaba olan birinden büyük-
şehrin sorunlarını çözmesini beklemek gerçekçi geli-
yor mu size?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lik, en or sit k D) gösterişli E) abartis 15./Cehalet, bilgisizlik anlamına gelen Arapça kökenli bir ke- limedir. Cahil ise belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan, öğrenim görmemiş, okumamış kişidir. Ancak günümüzde kimileri, eğitim almış olmalarına karşın yeterli bir bilgi bi rikimine sahip değillerdir. Üstelik en büyük bilgi kirliliğini yayan da maalesef onlardır. Bir yönüyle bu insanlar yarı aydınlardır. Sakallı Celal'in "Bu kadar cehalet ancak tah- sille mümkün olur." sözünü doğruluyor bu insanlar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada altı çizili söze uy- gun düşmektedir? A) Genç yazarların birikimsizliği, bugün de kültür, sanat ve edebiyat dünyasının önemli bir sıkıntısı olmaya de- vam ediyor. B) Tıp eğitimi almış nice doktor, bilimin öncülüğünde ge- lişmiş ilaçlar ve aşılar yerine sözde "bitkisel formlar"ı pazarlamaya çalışıyor. C) Müzik eğitimi almamış birçok ozanın yüreğinden dö- külen eserler, insanları sarıp sarmalıyor. D) Yüksek lisans öğrencilerinin hazırladıkları tezlerde, bi- lim insanlarının çalışmalarına göndermelerde bulun- mak zorunludur. E) Gördüğü en büyük yer kasaba olan birinden büyük- şehrin sorunlarını çözmesini beklemek gerçekçi geli- yor mu size?
klarında
duğunu
bir gün
büyük
iştir?
11. Aşağıdakilerin hangisinde "de" bağlacının atıl-
ması cümlede anlam değişikliğine neden olur?
A) Dosyaları müdür istemiş de ondan getirdim.
B) Geçen hafta telefon etmiş, iki gün önce de buraya
Onun romanlarını okuyup da beğenmeyen yoktur.
D) Her şeyi son güne bırakıyorsun sonra da telaş-
lanıyorsun.
Geçen haftaki yazınızda da bu konudan söz
etmiştiniz.
Lise Türkçe
Bağlaç ve Ünlem
klarında duğunu bir gün büyük iştir? 11. Aşağıdakilerin hangisinde "de" bağlacının atıl- ması cümlede anlam değişikliğine neden olur? A) Dosyaları müdür istemiş de ondan getirdim. B) Geçen hafta telefon etmiş, iki gün önce de buraya Onun romanlarını okuyup da beğenmeyen yoktur. D) Her şeyi son güne bırakıyorsun sonra da telaş- lanıyorsun. Geçen haftaki yazınızda da bu konudan söz etmiştiniz.
nden anla
ötürmel
davet e
. Ülkemizdeki ilk otonom uçan araba modeli Türk mühendisler ilmeniz
tarafından tasarlanıp üretildi. Kentsel hava taşımacılığında ye üslu
köklü bir değişiklik yapması beklenen "Uçan Araba CEZE-
Rinin şehir içi yolcu ulaşımında, sağlık sektörü ve askerî
alanda, lojistik destek faaliyetlerinde ve kargo taşımacı-
lığında aktif olarak kullanılması hedefleniyor. Uçan araba
hem karadan hem de havadan ulaşımı sağlayan bir tür kişi-
sel hava aracı olarak tanımlanıyor. Araç minimum teknik ve
havacılık bilgisi gerektirmesine rağmen üst düzey güvenlik
ile uçurulabilecek şekilde tasarlanmıştır. 8 adet elektrikli
motor ve şarj edilebilir bataryalardan oluşan araç elektrik ile
çalışıyor. Üç yedekli akıllı uçuş sistemine sahip olan "CE-
ZERİ" bünyesinde bulundurduğu yapay zekâ sistemleri ile
ön plana çıkıyor ve şimdilik tek kisi taşıyor. İlk test uçuşunu
11 Eylül'de güvenlik halatlarına bağlı olarak gerçekleştiren
CEZERİ, daha sonraki test uçuşlarını halatsız olarak yer-
den 10 metreye kadar yükselerek başarıyla tamamladı.
Araç, adını sibernetik ve robotik ilminin kurucusu, Artuklu
Sarayı'nın başmühendisi Cizreli Müslüman bilim insanı El
Cezeri'den almaktadır.
2
Bu parçadan hareketle "Uçan Araba CEZERİ" ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Aracın bataryalar yenilenebilir elektrik kullanılarak şarj
edilmektedir.
B) Aracın birçok alanda çeşitli kolaylıklar sağlayacağı dü-
şünülmektedir.
Ck Aracın özelliklerinde yer alan yapay zekâ sistemleri dik-
kat çekmektedir.
D) Aracın yeteneklerini belirleyebilmek için denemeler ya-
pildiği belirtilmektedir.
a kaldığ
rla sını
zı anla
sank
mış ola
bir yo
sizi be
e ilgili
?
çok kat
i bir dil
i direkt
anmışl
zihnin
E Aracın adını nereden aldığıyla ilgili bilgiye yer verilmek- P
tedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nden anla ötürmel davet e . Ülkemizdeki ilk otonom uçan araba modeli Türk mühendisler ilmeniz tarafından tasarlanıp üretildi. Kentsel hava taşımacılığında ye üslu köklü bir değişiklik yapması beklenen "Uçan Araba CEZE- Rinin şehir içi yolcu ulaşımında, sağlık sektörü ve askerî alanda, lojistik destek faaliyetlerinde ve kargo taşımacı- lığında aktif olarak kullanılması hedefleniyor. Uçan araba hem karadan hem de havadan ulaşımı sağlayan bir tür kişi- sel hava aracı olarak tanımlanıyor. Araç minimum teknik ve havacılık bilgisi gerektirmesine rağmen üst düzey güvenlik ile uçurulabilecek şekilde tasarlanmıştır. 8 adet elektrikli motor ve şarj edilebilir bataryalardan oluşan araç elektrik ile çalışıyor. Üç yedekli akıllı uçuş sistemine sahip olan "CE- ZERİ" bünyesinde bulundurduğu yapay zekâ sistemleri ile ön plana çıkıyor ve şimdilik tek kisi taşıyor. İlk test uçuşunu 11 Eylül'de güvenlik halatlarına bağlı olarak gerçekleştiren CEZERİ, daha sonraki test uçuşlarını halatsız olarak yer- den 10 metreye kadar yükselerek başarıyla tamamladı. Araç, adını sibernetik ve robotik ilminin kurucusu, Artuklu Sarayı'nın başmühendisi Cizreli Müslüman bilim insanı El Cezeri'den almaktadır. 2 Bu parçadan hareketle "Uçan Araba CEZERİ" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Aracın bataryalar yenilenebilir elektrik kullanılarak şarj edilmektedir. B) Aracın birçok alanda çeşitli kolaylıklar sağlayacağı dü- şünülmektedir. Ck Aracın özelliklerinde yer alan yapay zekâ sistemleri dik- kat çekmektedir. D) Aracın yeteneklerini belirleyebilmek için denemeler ya- pildiği belirtilmektedir. a kaldığ rla sını zı anla sank mış ola bir yo sizi be e ilgili ? çok kat i bir dil i direkt anmışl zihnin E Aracın adını nereden aldığıyla ilgili bilgiye yer verilmek- P tedir.
(1) Millî Edebiyat Dönemi'nde sade dil anlayışının ha-
yata geçirilmesinde Beş Hececilerin payı büyüktür.
(II) Millî Edebiyat Dönemi şiir anlayışı bakımından
tek çatı altında toplanmaz, üç başlıkta incelenebilir.
(III) Bireysel duyguları işleyen şairler de vardır.
(IV) Halk edebiyatı nazım biçimleri de kullanılmıştır.
(V) Aruz ve heceyi şairlerin tamamı bir arada kullan-
mıştır.
Millî Edebiyat Dönemi şiir anlayışıyla ilgili yukarı-
daki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
(1) Millî Edebiyat Dönemi'nde sade dil anlayışının ha- yata geçirilmesinde Beş Hececilerin payı büyüktür. (II) Millî Edebiyat Dönemi şiir anlayışı bakımından tek çatı altında toplanmaz, üç başlıkta incelenebilir. (III) Bireysel duyguları işleyen şairler de vardır. (IV) Halk edebiyatı nazım biçimleri de kullanılmıştır. (V) Aruz ve heceyi şairlerin tamamı bir arada kullan- mıştır. Millî Edebiyat Dönemi şiir anlayışıyla ilgili yukarı- daki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V
13. Çekirge, örümcek, kelebek, hamam böceği, sivrisinek çevre-
mizde gördüğümüz omurgasız hayvanlardır. Istakoz, yen-
geç, ahtapot, midye, deniz kestanesi, süngerler ve mercan-
|||
1
IV
lar suda yaşayan omurgasız hayvanlara örnektir. İnsanların
çevrelerinde sık karşılaştıkları omurgasız hayvanlar eklem
bacaklılar ve solucanlardır.
V
A) I
B) II
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde yazım
yanlışı vardır?
C) III
ar-
ar-
ide
DIV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
13. Çekirge, örümcek, kelebek, hamam böceği, sivrisinek çevre- mizde gördüğümüz omurgasız hayvanlardır. Istakoz, yen- geç, ahtapot, midye, deniz kestanesi, süngerler ve mercan- ||| 1 IV lar suda yaşayan omurgasız hayvanlara örnektir. İnsanların çevrelerinde sık karşılaştıkları omurgasız hayvanlar eklem bacaklılar ve solucanlardır. V A) I B) II Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde yazım yanlışı vardır? C) III ar- ar- ide DIV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
17. Aşağıdaki parçalardan hangisi "İnsanlar, üzülmeye
hatta ağlamaya yol açan şarkıları neden dinlemek ister?"
sorusuna cevap vermektedir?
A) Sanat ve insanın sosyokültürel evrimi arasında çok
önemli bir ilişki vardır. Sosyalliğimiz arttıkça iç dünya-
mızı keşfetme ve bunu paylaşma ihtiyacı doğar.
B) Üzüntü, sıkıntı, mutluluk veya aşk gibi her duygu dışa
vurulmak zorundadır. Aksi takdirde stres ve mental
bozukluk gibi sorunlar ortaya çıkar.
C) Zekânın gelişmeye başladığı anlardan itibaren hayal
etme de gelişir. Olaylara veya nesnelere duygusal an-
lamlar yüklenir.
D) Müzik, insanın akli dengesini koruma amacıyla var
edilmiş bir araçtır. Bu yüzden insan, dış dünyası kadar
iç dünyasına da anlam katar ve müzikte estetik arar.
E) Müzik, duyguların somutlaştırılarak dışa vurulmasıdır.
Doğaldır ancak açıklanması güç fenomenlerin tanım-
lanması için kullanılan hayali doğaüstü varlıklar gibidir.
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. Aşağıdaki parçalardan hangisi "İnsanlar, üzülmeye hatta ağlamaya yol açan şarkıları neden dinlemek ister?" sorusuna cevap vermektedir? A) Sanat ve insanın sosyokültürel evrimi arasında çok önemli bir ilişki vardır. Sosyalliğimiz arttıkça iç dünya- mızı keşfetme ve bunu paylaşma ihtiyacı doğar. B) Üzüntü, sıkıntı, mutluluk veya aşk gibi her duygu dışa vurulmak zorundadır. Aksi takdirde stres ve mental bozukluk gibi sorunlar ortaya çıkar. C) Zekânın gelişmeye başladığı anlardan itibaren hayal etme de gelişir. Olaylara veya nesnelere duygusal an- lamlar yüklenir. D) Müzik, insanın akli dengesini koruma amacıyla var edilmiş bir araçtır. Bu yüzden insan, dış dünyası kadar iç dünyasına da anlam katar ve müzikte estetik arar. E) Müzik, duyguların somutlaştırılarak dışa vurulmasıdır. Doğaldır ancak açıklanması güç fenomenlerin tanım- lanması için kullanılan hayali doğaüstü varlıklar gibidir. 7