Lise Türkçe Soruları

11. (1) Fenerbahçe'yi geçer geçmez dalga ve rüzgâr daha sert- Jeşmiş, tabiat sarki insan iradesine karşı gücünü bir kat daha arttirmişti. (II) Uğultu daha çoğalmış, gerçek bir ölüm hissi olmuş, küçük serpinter sağanak haline gelmiş, rüzgâr bayağı şiddetlenmişti. (1) Ve uzakta dönen-bir yuvarlağın mihveri gibi sadece biraz daha yüksekliğinden kaybederek olduğu yerde duran Çamlıca'sıyla Kadıköy semti sadece ince bir şerit haline gelmişti. (IV) Ufuk da korkunç bir hal alarak üzerimize kapanmayı bekleyen varlığa dönmüştü. ( Sokaklara doğru uzanan korku, tüm şehri sarmış, insana kıyamet günündeymiş hissi vermişti. Numaralanmış cümlelerin hangisinde edat ya da bağlaç kullanılmamıştır? B) II. CHIL D) IV.

7 2. Mantar ve çeşitli hastalıklar arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok çalışma mevcut. (I) Bunların bir kısmı, daha fazla mantar yiyen insanların kanser veya kalp hastalığına yakalanma oranının daha düşük olmasına dikkat çekmektedir. (!!) Diğer bir çalışma grubu ise mantarlardan izole edilen belirli besinlerin hücreleri nasıl etkilediğini incelemektedir. (III) Tüm çalışmalar mantarın sağlık için önemli ana bileşenlerinden birinin anti-enflamatuar olduğunu gösteriyor. (IV) Ne var ki daha çok mantar tüketimi- nin sağlığı olumsuz etkileyen tetikleyicileri önlemeyle ilişkilen- dirilmesi henüz netlik kazanmış değil. (V) İltihap ile savaşma özelliğine sahip bir bileşen olan bu madde, aynı zamanda ba- ğışıklık sistemini güçlendirmeye yarar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A)1 B) II C) III D) IV E) V

SKRÍ 1. Pınar, Nilay, Inci, Suna, Tülin adlı kişilerin bir kısmı sarı- şın, diğerleri esmer ve bir kısmı gözlüklü, diğerleri göz- lüksüzdür. Bunlarla ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir. 250 + 3 Esmer Bu kişilerden sadece 2 tanesi sarışındır. . . . . Bu kişilerden 3 tanesi gözlüklüdür-gückig Inci ve Tülin esmerdir. Pınar ve Suna gözlüklüdür. Sarışınlardan en az bir tanesi gözlüksüzdür. Bu bilgilere göre, kimin her iki özelliği de (sarışın / esmer; gözlüklü / gözlüksüz) kesin olarak bilinmek- tedir? ● A) Irem D) Pinar B) Nilay E) Tülin C) Suna

20. Öğretmen, birdenbire konuşmasını yarıda kesti; ellerini aynı şekilde yüzünün tam karşısında açarak kaskati kesilmiş heykel gibi durdu. Bir anda, çok öfkeli bir şekilde Ali'nin oturduğu yere dikkatlice baktı. Ali, #sokağa bakıyordu ve öğretmeni öfkeli bakışının farkında değildi ama sınıfın sessizliği ve öğretmenin ders anlatmayı bırakması Ali'nin kulağına gelince onu kendine getirdi. Birdenbire, yüzünü hızlı bir şekilde sokaktan sınıfa doğru çevirdi. Öğrencilerin ona doğru baktıklarını gördü. Hepsi, korku dolu gözlerini ve kınayıcı bakışlarını ona doğru dikmişti. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? apoyed A) Betimleme B) Açıklama D) Benzetme C) Öyküleme E) Tartışma

AYT/Türk Dili ve Edebiyatı 5. Edebiyat akımları; içinde oluştukları toplumun sosyal, siyasi ve ekonomik yapısıyla şekillenirken edebiyat eserinde de es- tetik bağlamda yeniden üretilir. Dünya edebiyatında da Türk edebiyatında da sanatçıları, kaleme aldıkları eserlerde hangi akımın ilkeleri baskın olarak kabul ediliyorsa o edebî akıma göre sınıflandırma eğilimi yaygındır. Örneğin Ahmet Hâşim'in tek bir akıma bağlı bulunduğu tespitinde bulunmak, şairin diğer akımların etkisinde şiirler üretmediği anlamına gelebilir. Oysa Hâşim'in hem sembolist hem empresyonist şiirleri vardır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- bilir? A) Ahmet Hâşim, birçok araştırmacıya göre Türk edebiyatının tek sembolist şairi olarak şöhret bulmuştur. B) İşlenen konunun "gerçek" olması yerine "gerçeğe benzer" olması, kullanılan edebiyat akımını belirler. C) Yazar ve şairlerin eserlerini oluştururken birden fazla akım- dan yararlanmayı tercih etmeleri yanlıştır. Akımların etkisini sanatçılar üzerinden değil, her eseri ken- di yapısı içinde değerlendirmek doğrudur. E) Edebiyat akımlarının çoğu ya bir öncekine tepki ya da on- cekinin uzantısı olarak ortaya çıkmıştır. 7. Va dir ala kir bi go CE ve Üz ÇI kı di m 0 E li TOPRA 8.0

5. Bu yılki sınav sonuçlarına göre yapılan sıralama- da okulumuzdan altı öğrenci ilk ona, kırk öğrenci ilk yüze girmiştir. ? A) Ilk ona giren öğrenciler aynı sınıfta okumuşlardır. B) Bu okulun öğrencileri ilk yüz içinde daha üst sıra- larda yer almıştır. C) Dereceye giren tüm öğrencilerin puanları birbiri- ne yakındır. İlk ona giren okullar içinde en başarılı olanı bu okuldur. İlk yüzde yer alan diğer altmış öğrenci başka bir okuldandır.

Ert 5- i 1 Senir D) görsem C) intihar etti E) duyarım 12. Baksak ki unutmuşuz günün birinde her şeyi Ne o sevdalar, ne ölümsüz sözler kalmış, Toplasak toplasak hepsini işte Onca sevda bir sevdayı yaratmış Döner durur başımızın üstünde Ellerden omuzlardan yapılmış bir hâle. Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Birinci çoğul kişiyle çekimlenmiş birden fazla eylem kul- lanılmış. B) Zaman anlamı taşımayan birden çok eyleme yer veril- miş. Birleşik çekimli eylem kullanılmış. D) Basit yapılı ve basit zamanlı eylem kullanılmış. E) Öğrenilen geçmiş zaman birinci çoğul şahısla çekimlen- miş eylem kullanılmış.

TYT/Türkçe 0360 14. Bu konudaki farklı düşüncelere rağmen şu görüşe ikna olunmuştur: Toplumun kültürüyle yazını arasında derin bir bağ vardır. Ulusun kültürel değerleri, yazın yapıtlarında doğrudan veya dolaylı olarak bulunur. Özelikle romanlar, hikâyeler, şiirler üretildikleri toplumun kültürel yapısından izler barındırır. edot Pore Bu parçada aşağıdaki sözcük türlerinden hangisinin örneği yoktur? A) İlgeç B) Ön ad D) Adil SHO E) Bağlaç 8 C) Belirteç 201

3. Türk edebiyatında realizmin etkisi Tanzimat'ın ikinci I kuşak romancılarıyla başlar. Abdülhak Hamit Tar- || han'ın ve Recaizade Mahmut Ekrem'in romanlarında ||| görülen realist etki, Servetifünun Dönemi'nde Halit IV Ziya Uşaklıgil'in yapıtlarında olgunlaşır. V Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlış vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

7. Masal ile fablların ortak özellikleri arasında aşağıdaki- lerden hangisi yoktur? A) Öğretici nitelik taşımala B) Milli unsurlardan arınmalar e) Olağanüstülükleri barındırmaları D) Yazılı gelenekte oluşturulmaları Insan dışı varlıkları bulundurmaları Mosel-Dinson fab)

17:30 Ⓒ 2. 2023 ESEN YAYINLARI AYT EA-SÖZE... E) Liderlik becerilerinin yüksek olması I. Lale Aytaman, Istanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu ve Hamburg'da doktora yaptı. II. Lale Aytaman, 1991-1995 yıllarında Muğla Valiliği görevinde bulunan Türkiye'nin ilk kadın valisidir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Lale Aytaman, 1991-1995 yıllarında Muğla Valiliği görevinde bulunmuştur. B) Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan, Türkiye'nin ilk ve tek kadın valisi Lale Aytaman; görevini dört yıl boyunca sürdürmüştür. C) 1991-1995 yıllarında Muğla Valiliği görevinde bulunan Türkiye'nin ilk kadın valisi Lale Aytaman, Muğla'nın kalkınmasında önemli işlere imza atmıştır. D) Lale Aytaman, 1991-1995 yılları arasında yürüttüğü Muğla Valiliği görevi sırasında Hamburg'da eğitim almasına karşın "doktor" unvanını kullanmamayı tercih etmiştir. E) İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olup Hamburg'da doktora yapan Lale Aytaman, Türkiye'nin ilk kadın valisidir ve 1991-1995 yıllannda Muğla Valiliği yapmıştır. DENEME 1 ÇRENK ESEN 1 Kopy A) Pak B) Ken artti C) Yara etki D) Sag bulu E) Sof olda

R 1 P E 6 E M A 1 4. U-Attila Toreyiş-Bozkurt Manas - Koroğlu Sonra İskender, Türk hakanı ile barıştı. Hatta Uygur- lar için şehirler yaptı ve bir zaman kaldıktan sonra geriye döndü. O zaman Türk hakanı, Balasagun'a gelip şimdi kendi ismiyle anılan şehri yaptırdı. Oraya öyle tilsim koy- durdu ki bugün hâlâ leylekler bu şehre kadar gelir fakat şehri aşıp da ileri gidemezler. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Şu BOğuz Kağan C) Alp Er Tunga D) Attila E) Hülagü

kısmına işaretleyin 4. Müzesinde Japonya, Çin, Meksika ve birçok Avrupa 1 ülkesinden de oyuncakların olduğunu aktaran Juhik, "Oyun ||| 11 cakların çoğu İtalya ve Almanya için yapılıyor. Avrupa'da bu tarz koleksiyon oyuncaklarını satan yerler var. Dolayısıyla IV ben de takaslar ve alımlar yaptım. Böylece yeni ve farklı oyuncaklara da ulaştım." diye konuştu. V Bu parçada altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük birleşik yapılıdır. B) II. sözcük hem iyelik hem durum eki almıştır. C) III. sözcük sıfat-fiil eki almıştır. D) IV. sözcük çoğul eki dışında yalnız bir çekim eki almış- tır. E) V. sözcük görülen geçmiş zaman kipi ile çekimlenmiştir.

9. . Tag tagga kavuşmaz, kişi kişige kavuşur ((₁ Suv birmeske süt bir ( Agilda oglak bolsa arıkda oti biter Ermegüge bulut yük bolur Yukarıda örnekleri verilen sözlü dönem ürünüyle ilgili olarak, 1. Sade ve öz Türkçeyle söylenmiştir. II. Hece ölçüsüyle oluşturulmuştur. s IC III. İslamiyet öncesi koşuk örnekleridir. TV Insan doğasıyla ilgili öğütler veren anonim ürünlerdir. bilgilerinden hangileri söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Yalnız IV E) I ve IV C) II, III ve IV 11

9. Üfleme bana anneciğim korkuyorum, Dua edip edip, geceleri. Hastayım ama ne kadar güzel Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri. Niçin böyle örtmüşler üstümü Çok muntazam, ki bana hüzün verir. Ağarırken uzak rüzgârlar içinde Oyuncaklar gibi şehir. Bu şiirin dil-anlatım, biçim, içerik özellikleri dikkate alın- dığında aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait olduğu söylenebilir? A) Orhan Veli Kanık C) Nazım Hikmet B) Cemal Süreya D) Ahmet Arif E) Fazıl Hüsnü Dağlarca

EX Görülen geçmiş zaman - Duyulan geçmiş zaman - İs- tek - Emir Kipi 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dilek kiplerinden bi- riyle çekimlenmiş eylem yoktur? TYT A) Bir zaman onlara dalsam da ara sıra camı silerek alnımı cama yapıştırıp dışarıyı seyrettim. B) Karin lapa lapa yağışını göreyim diye evimden kendimi dışarı attım. tristek C) ince belli çay bardaklarının en güzelini bırakıp giden adam deli plmal. DY Küçük kapağının içinden alevler atarak yanan sac soba- nın sağ tarafının neredeyse kıpkırmızı olmuş, sonra "Dur artık!" diye bağırmaya başlamıştı, E) Bu mor ışık o kadar çabuk koyulaştı ki, kahve daha ışık- ları bile yakmamıştı. enir 253