Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
6.
Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri
kalmışlığının en büyük nedenidir.
Bu düşünce onun, aydınları köyün
kalkınmasında kurtarıcı olarak görmesini
engellemez.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
Yakup Kadri bir yandan köyün geri
kalmışlığının asıl nedeni, diğer yandan köyün
kalkınmasının öncüsü olarak aydınları görür.
Yakup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının
asıl nedeni olarak gördüğü için onlara köyün
kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir.
Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen
pek çok unsur olsa da köyün kalkınmasının
aydınlar sayesinde gerçekleşeceğini düşünür.
Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı
etkenlerin rol aldığını düşünürken geri
kalmışlığında en büyük nedenin aydınlar
olduğunu savunur.
(E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların
köyün geri kalmışlığının yanı sıra
kalkınmasında da büyük paya sahip olduğunu
öne sürer.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
6. Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri kalmışlığının en büyük nedenidir. Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında kurtarıcı olarak görmesini engellemez. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü olarak aydınları görür. Yakup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl nedeni olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir. Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde gerçekleşeceğini düşünür. Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nedenin aydınlar olduğunu savunur. (E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sahip olduğunu öne sürer.
E
10. Okuyacağınız kitabı ya bilginlere, eleştirmenlere
danışarak ya da kendi kendinize seçtiniz. Açıp da
şöyle rahat rahat, eğlene eğlene okuyamayacak-
mışsınız. Ya ne yapacakmışsınız? Dura dura oku-
yacakmışsınız, kemiğin üstünde et, içinde ilik bırak-
mamacasına...
Bu parçada vurgulanmak istenen, aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Birine danışılmadan seçilen kitapların kolay an-
laşılamayacağı
B) Kitapların dinlene dinlene okunması gerektiği
C) Okunacak kitapların bu işi bilen kişilerce öneril-
mesi gerektiği
D) Kitap okurken rahatlığın söz konusu edileme-
yeceği
E) Kitapları anlayarak okumak gerektiği
12.
E
E
C
C
E
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
E 10. Okuyacağınız kitabı ya bilginlere, eleştirmenlere danışarak ya da kendi kendinize seçtiniz. Açıp da şöyle rahat rahat, eğlene eğlene okuyamayacak- mışsınız. Ya ne yapacakmışsınız? Dura dura oku- yacakmışsınız, kemiğin üstünde et, içinde ilik bırak- mamacasına... Bu parçada vurgulanmak istenen, aşağıdakiler- den hangisidir? A) Birine danışılmadan seçilen kitapların kolay an- laşılamayacağı B) Kitapların dinlene dinlene okunması gerektiği C) Okunacak kitapların bu işi bilen kişilerce öneril- mesi gerektiği D) Kitap okurken rahatlığın söz konusu edileme- yeceği E) Kitapları anlayarak okumak gerektiği 12. E E C C E
2
21. Tarihi tiyatrolarda geçmişi alıp bugüne getirmek gerekir.
Yoksa yazar, sadece geçmişte bir gezinti yaptırmış olur.
(1) Elbette tarihte kalan sorunların çözümleri geçmişte
bulunabilir. (II) Zira her çağ kendi çözümünü kendi çağı-
nın şartlarında arar. (III) Çünkü her çağ kendi yaşantısını
yaşamış ve sorununu çağın gereklerine göre çözmüştür.
(IV) Yazar, dünün olaylarıyla birlikte çözümlerini bugünün
çözümleriyle karşılaştırma olanağı sunar. (V) Onları çağı-
nın düşünce ve sorunları açısından değerlendirerek izleyi-
cisini bir yargıya götürür.
13
GÜNI
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce
"Fakat bir sanatçı, geçmişteki çözümlere bağlanırsa komik
duruma düşer." sözü getirilirse parçanın anlam bütünlü-
ğü sağlanmış olur?
A) I
B) M
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
2 21. Tarihi tiyatrolarda geçmişi alıp bugüne getirmek gerekir. Yoksa yazar, sadece geçmişte bir gezinti yaptırmış olur. (1) Elbette tarihte kalan sorunların çözümleri geçmişte bulunabilir. (II) Zira her çağ kendi çözümünü kendi çağı- nın şartlarında arar. (III) Çünkü her çağ kendi yaşantısını yaşamış ve sorununu çağın gereklerine göre çözmüştür. (IV) Yazar, dünün olaylarıyla birlikte çözümlerini bugünün çözümleriyle karşılaştırma olanağı sunar. (V) Onları çağı- nın düşünce ve sorunları açısından değerlendirerek izleyi- cisini bir yargıya götürür. 13 GÜNI Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Fakat bir sanatçı, geçmişteki çözümlere bağlanırsa komik duruma düşer." sözü getirilirse parçanın anlam bütünlü- ğü sağlanmış olur? A) I B) M C) III D) IV E) V
A) saatlerdir aç kalmış
sundan güzeli yoktur
B) yağmur damlaları ilk düştüğü anda toprağın yaydığı ko-
ku derim
C)
D)
C
bir anne için evladının kokusu yanıtını alırsınız
bahar ılık yüzünü göstermeye başladığında açan çiçek-
lerin kokusu derim
baskıdan yeni çıkmış bir kitabın kokusu derim
19. Her şeyi arşivleyebildiğimiz bir çağda unutmanın getir-
diklerine bakmamız gerekiyor. En mahrem alanlarımıza
dahi işleyen dijital hafıza, çoğu zaman hayatımıza devam
etmemiz için unutmamız gereken şeyleri bile biriktiriyor.
Son yıllarda kolektif hafızaya dair çalışmaların haklı bir
şekilde artması, bize bir şeyler söylüyor olabilir. Çünkü o
kadar şey biriktiriyor ve sindirmeden kaydedip bir başka-
sına geçiyoruz ki asıl hatırlanması gereken geçmiş de bu
yığının arasında kayboluyor. Dolayısıyla asıl hatırlamamız
gereken şeyleri unutmamıza sebep olacak bir yığınla uğ-
raştığımızın artık farkına varmalıyız. Bu çerçevede Delete
kitabının yazarı Mayer-Schönberger de yerleşik hafızada
önemli yer tutan şeylerin çevrim içi yığın tarafından bo-
ğulma riski taşıdığını söylüyor.
Bu sözleri söyleyen bir yazardan aşağıdakilerin hangisini
yapması beklenir?
A) Tanık olduğu olayları önemli önemsiz demeden dijital
bir ortamda kayıt altına almak
B) Küçük olayların büyük sonuçlar doğurabildiği düşün-
cesinden hareketle, basit görülen olayları gözlemle-
mek
C) Toplumsal hafızaya kaydedilen olumsuz olayların yıkı-
ci etkisini ortadan kaldırmak
Dijital hafıza teknolojilerini öncelikli ve sürekli olarak
nesnel bilgi kaydı için kullanmak
E Toplumsal hafızanın unutmaması gereken bir olayı di-
jital ortamlarda aralıklarla gündeme getirmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A) saatlerdir aç kalmış sundan güzeli yoktur B) yağmur damlaları ilk düştüğü anda toprağın yaydığı ko- ku derim C) D) C bir anne için evladının kokusu yanıtını alırsınız bahar ılık yüzünü göstermeye başladığında açan çiçek- lerin kokusu derim baskıdan yeni çıkmış bir kitabın kokusu derim 19. Her şeyi arşivleyebildiğimiz bir çağda unutmanın getir- diklerine bakmamız gerekiyor. En mahrem alanlarımıza dahi işleyen dijital hafıza, çoğu zaman hayatımıza devam etmemiz için unutmamız gereken şeyleri bile biriktiriyor. Son yıllarda kolektif hafızaya dair çalışmaların haklı bir şekilde artması, bize bir şeyler söylüyor olabilir. Çünkü o kadar şey biriktiriyor ve sindirmeden kaydedip bir başka- sına geçiyoruz ki asıl hatırlanması gereken geçmiş de bu yığının arasında kayboluyor. Dolayısıyla asıl hatırlamamız gereken şeyleri unutmamıza sebep olacak bir yığınla uğ- raştığımızın artık farkına varmalıyız. Bu çerçevede Delete kitabının yazarı Mayer-Schönberger de yerleşik hafızada önemli yer tutan şeylerin çevrim içi yığın tarafından bo- ğulma riski taşıdığını söylüyor. Bu sözleri söyleyen bir yazardan aşağıdakilerin hangisini yapması beklenir? A) Tanık olduğu olayları önemli önemsiz demeden dijital bir ortamda kayıt altına almak B) Küçük olayların büyük sonuçlar doğurabildiği düşün- cesinden hareketle, basit görülen olayları gözlemle- mek C) Toplumsal hafızaya kaydedilen olumsuz olayların yıkı- ci etkisini ortadan kaldırmak Dijital hafıza teknolojilerini öncelikli ve sürekli olarak nesnel bilgi kaydı için kullanmak E Toplumsal hafızanın unutmaması gereken bir olayı di- jital ortamlarda aralıklarla gündeme getirmek
2
TYT/TÜRKÇE
5. Dili doğru ve güzel konuşmak dilcilerin işidir, diyenler bir
yükü omuzlarından atmış olmanın verdiği rahatlıkla sözcük-
lerin kaşını gözünü parçalıyorlar. Dilin düşüncenin aynası
olduğunu akla bile getirmiyorlar, sonra da düşüncelerinin
anlaşılmamasından yakınıyorlar. Artık bunların şikâyetleri
kabak tadı vermeye başladı. Ben onlara aynalarının üstün-
deki tozu, kiri silmelerini salık veriyorum.
Yukarıdaki parçada altı çizili sözlerin anlamını içeren bir
söze aşağıdakilerden hangisinde yer verilmemiştir?
A) Toplumun değerlerini yaşatmayı istiyoruz ama aydınım
diyen birçok kişi, sorumluluktan kaçınıyor.
Sosyal medyanın kullanımı arttıkça dili doğru kullanma-
yanların sayısı, çığ gibi büyüyor.
dhe
Hesaba katmadığımız ve basit bir ayrıntı olarak gördüğü-
müz bazı şeyler, hayatımızı altüst edebiliyor.
Futbol konuşmalarının uzayıp gitmesi, beni usandırmaya
başlamıştı ki Orhan Bey, asıl konuya girdi.
Beni en çok eleştiren dostlarım, zamanı geldiğinde benim
çin en büyük özveride bulundular.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
2 TYT/TÜRKÇE 5. Dili doğru ve güzel konuşmak dilcilerin işidir, diyenler bir yükü omuzlarından atmış olmanın verdiği rahatlıkla sözcük- lerin kaşını gözünü parçalıyorlar. Dilin düşüncenin aynası olduğunu akla bile getirmiyorlar, sonra da düşüncelerinin anlaşılmamasından yakınıyorlar. Artık bunların şikâyetleri kabak tadı vermeye başladı. Ben onlara aynalarının üstün- deki tozu, kiri silmelerini salık veriyorum. Yukarıdaki parçada altı çizili sözlerin anlamını içeren bir söze aşağıdakilerden hangisinde yer verilmemiştir? A) Toplumun değerlerini yaşatmayı istiyoruz ama aydınım diyen birçok kişi, sorumluluktan kaçınıyor. Sosyal medyanın kullanımı arttıkça dili doğru kullanma- yanların sayısı, çığ gibi büyüyor. dhe Hesaba katmadığımız ve basit bir ayrıntı olarak gördüğü- müz bazı şeyler, hayatımızı altüst edebiliyor. Futbol konuşmalarının uzayıp gitmesi, beni usandırmaya başlamıştı ki Orhan Bey, asıl konuya girdi. Beni en çok eleştiren dostlarım, zamanı geldiğinde benim çin en büyük özveride bulundular.
10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya
dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin
çaldığını haber veriyor. Vargitler; ormanlık bölgelerde,
mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan
böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert hava
IV
koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Tabiata aşkla
bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük
hikâyelerle yeniden canlanıyor.
V
Corfaç)
sifat
blive 201
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü
bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
(adel) Zomr
Lise Türkçe
İsim
10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin çaldığını haber veriyor. Vargitler; ormanlık bölgelerde, mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert hava IV koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Tabiata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. V Corfaç) sifat blive 201 Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V (adel) Zomr
13. Çağdaş düzeye ulaşmış ülkelerde, aklın ve bilimin
egemen olması, insanlığın geçirdiği evrime bakar-
sak hiç de öyle kolay olmamıştır. Insanlık, yaşamını
tutsak eden koşullarda, insanlığa ışık tutan aydınlar
tarafından karanlıktan kurtulmuştur.
Düşüncelerini böyle dile getiren bir kimsenin
aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklene-
mez?
AT Bağnazlığın yıkılmasında aydınların rolü bü-
yüktür.
B) Aydınlar, aklın ve bilimin yanında yer almışlar-
dır.
Çağdaş ülke olma savaşında aydınlar pay sa-
hibidir.
D Aydın kişi yenilikten, özgürlükten yana olandır.
E) Çağdaş düzeye ulaşmış ülkelerde aydın, eleş-
tirilendir.
15.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. Çağdaş düzeye ulaşmış ülkelerde, aklın ve bilimin egemen olması, insanlığın geçirdiği evrime bakar- sak hiç de öyle kolay olmamıştır. Insanlık, yaşamını tutsak eden koşullarda, insanlığa ışık tutan aydınlar tarafından karanlıktan kurtulmuştur. Düşüncelerini böyle dile getiren bir kimsenin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklene- mez? AT Bağnazlığın yıkılmasında aydınların rolü bü- yüktür. B) Aydınlar, aklın ve bilimin yanında yer almışlar- dır. Çağdaş ülke olma savaşında aydınlar pay sa- hibidir. D Aydın kişi yenilikten, özgürlükten yana olandır. E) Çağdaş düzeye ulaşmış ülkelerde aydın, eleş- tirilendir. 15.
gil, söylenenleri dikkatle dinleyip tararsız bil-goru
inceledikten sonra yargıya varmaktır.
Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangisinden
alınmış olabilir?
A) Makale
C) Ap
E) Mülakat
B) Deneme
Sohbet
3. Aşağıdaki eserlerden hangisi sohbet türünde de-
ğildir?
A) Eşref Saati
B) Ramazan Sohbetleri
C) Tuna Kıyıları
D) Karalama Defteri
E) Edebiyat Söyleşileri
-SINIF-TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4D SE
Lise Türkçe
Anı Türü
gil, söylenenleri dikkatle dinleyip tararsız bil-goru inceledikten sonra yargıya varmaktır. Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alınmış olabilir? A) Makale C) Ap E) Mülakat B) Deneme Sohbet 3. Aşağıdaki eserlerden hangisi sohbet türünde de- ğildir? A) Eşref Saati B) Ramazan Sohbetleri C) Tuna Kıyıları D) Karalama Defteri E) Edebiyat Söyleşileri -SINIF-TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 4D SE
ve
se
or.
erli,
ta-
arın
rilişt
19.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
O, Can Yücel'in şiirini "Zekânın iyi niyeti." olarak ta-
nımlarken "yoğun bir duygusallik ve sevgi arayışı,
s ustalıkla doruğuna ulaşan bir dil işçiliği, titizlik ölçü-
sünde bir biçim arayışı" olduğunu da vurgular. Im-
gesel anlatım korunmuştur ama uyağa eskisi kadar
bağlı değildir. Rahat bir söyleyiş hâkimdir ve uyak,
bu söyleyiş gerektirdiğinde girer şiire. Şiir boyunca
okuru hazırladıktan sonra sözünü sonda söylemeyi
önemser. Biçim artık, özün gerektirdiği şekilde oluş-
maya başlar. Şairin kolları, doğayı ve insanı iç içe
kavrar ve zaman zaman onları birbirine karıştırır.
19. Bu parçada Can Yücel ve şiiri ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Şiirin biçimini konuya göre oluşturduğu
B) Şiirlerinin geniş kitleleri etkilediğ
C) Şiirde biçimi kinci plana attığı
D) Doğal bir anlatımbyeğlediği
E) lyi bir dil işçiliği sergilediği
Lise Türkçe
Yüklemin Türüne Göre Cümleler
ve se or. erli, ta- arın rilişt 19.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. O, Can Yücel'in şiirini "Zekânın iyi niyeti." olarak ta- nımlarken "yoğun bir duygusallik ve sevgi arayışı, s ustalıkla doruğuna ulaşan bir dil işçiliği, titizlik ölçü- sünde bir biçim arayışı" olduğunu da vurgular. Im- gesel anlatım korunmuştur ama uyağa eskisi kadar bağlı değildir. Rahat bir söyleyiş hâkimdir ve uyak, bu söyleyiş gerektirdiğinde girer şiire. Şiir boyunca okuru hazırladıktan sonra sözünü sonda söylemeyi önemser. Biçim artık, özün gerektirdiği şekilde oluş- maya başlar. Şairin kolları, doğayı ve insanı iç içe kavrar ve zaman zaman onları birbirine karıştırır. 19. Bu parçada Can Yücel ve şiiri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Şiirin biçimini konuya göre oluşturduğu B) Şiirlerinin geniş kitleleri etkilediğ C) Şiirde biçimi kinci plana attığı D) Doğal bir anlatımbyeğlediği E) lyi bir dil işçiliği sergilediği
6.
Çocuklar, bu soğukta evden çıkarsa
hasta olurlar.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu
aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle
giderilebilir?
"bu" sözcüğü atılarak
B) "soğuk" yerine "soğuk havada"
sözü getirilerek
"evden" sonra "dışarı” sözcüğü
getirilerek
D) hasta olurlar" yerine "hastalanır-
lar" sözü getirilerek
olurlar"daki "-lar" eki atılarak
EX hasta
E "hasta
9.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları
6. Çocuklar, bu soğukta evden çıkarsa hasta olurlar. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir? "bu" sözcüğü atılarak B) "soğuk" yerine "soğuk havada" sözü getirilerek "evden" sonra "dışarı” sözcüğü getirilerek D) hasta olurlar" yerine "hastalanır- lar" sözü getirilerek olurlar"daki "-lar" eki atılarak EX hasta E "hasta 9.
Aşağıda verilen açıklamaların hangisinde bilgi yanlışı var-
dır?
A) Türk edebiyatında roman türünün ilk örnekleri, Tanzimat Dö-
nemi'nde verilmiştir.
B) Tanzimat'ın ilk döneminde yazılan romanlarda genellikle
toplumsal konular ele alınmıştır.
C) Tanzimat'ın ikinci dönem romanlarında, romantizm akımın-
dan tamamen kopulmamakla birlikte realizmin de etkisinde
kalınmıştır.
D) Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Türk edebiyatının ilk yerli romanıdır;
romanda görücü usulü evliliğin doğuracağı kötü sonuçlar
ele alınmıştır.
E) Tanzimat Dönemi'nde Batılı tekniğe uygun realist roman ile
psikolojik romanın Türk edebiyatındaki ilk örnekleri verilmiş-
tir.
Lise Türkçe
Servetifünun Dönemi'nde Romanın Temsilcileri
Aşağıda verilen açıklamaların hangisinde bilgi yanlışı var- dır? A) Türk edebiyatında roman türünün ilk örnekleri, Tanzimat Dö- nemi'nde verilmiştir. B) Tanzimat'ın ilk döneminde yazılan romanlarda genellikle toplumsal konular ele alınmıştır. C) Tanzimat'ın ikinci dönem romanlarında, romantizm akımın- dan tamamen kopulmamakla birlikte realizmin de etkisinde kalınmıştır. D) Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Türk edebiyatının ilk yerli romanıdır; romanda görücü usulü evliliğin doğuracağı kötü sonuçlar ele alınmıştır. E) Tanzimat Dönemi'nde Batılı tekniğe uygun realist roman ile psikolojik romanın Türk edebiyatındaki ilk örnekleri verilmiş- tir.
[2.]
Yıkmak, iki hece ne kadar da kolay bir sözcük çağımız-
da. İki sözle yıkılıyor büyük dostluklar, aileler, toplumsal
kurallar... Yıkılan çirkinlikler de oluyor elbette ama bu o
kadar az ki... Ey okuyucu yıkılacaksa çirkinlikler işte başı-
nı yaslayacağın omuz, sırtını yaslayacağın sırt sana! Yok,
insanlığın ortak değerleriyse yıkmak istediğin dur orda,
yine yanı başındayım, bırak yıkmayı bir taşın üstüne bir
taş koyalım birlikte.
Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) İnsan ilişkilerinde yapıcı olmak, hoşgörülü davranmak
B) Yapılan bir hizmeti, bilgiyi yok etmeyip hizmetin, bilgi-
nin üzerine katkılar yapmak
C) Sürekli yenilikleri takip ederek yaratıcı olmak
D) Kalıcı olmak için çaba göstermek
E) Yerine ve zamanına göre davranmak
4.
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
[2.] Yıkmak, iki hece ne kadar da kolay bir sözcük çağımız- da. İki sözle yıkılıyor büyük dostluklar, aileler, toplumsal kurallar... Yıkılan çirkinlikler de oluyor elbette ama bu o kadar az ki... Ey okuyucu yıkılacaksa çirkinlikler işte başı- nı yaslayacağın omuz, sırtını yaslayacağın sırt sana! Yok, insanlığın ortak değerleriyse yıkmak istediğin dur orda, yine yanı başındayım, bırak yıkmayı bir taşın üstüne bir taş koyalım birlikte. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) İnsan ilişkilerinde yapıcı olmak, hoşgörülü davranmak B) Yapılan bir hizmeti, bilgiyi yok etmeyip hizmetin, bilgi- nin üzerine katkılar yapmak C) Sürekli yenilikleri takip ederek yaratıcı olmak D) Kalıcı olmak için çaba göstermek E) Yerine ve zamanına göre davranmak 4. 1
e yaygın olan ka-
antik var" teker-
le ilgisi olmayan
eri sürerek doğru-
efeciler arasında
k tüm insanlarda
dir. İnsanlara ay-
sav, birinci savi
: Tüm insanlarda
erine yüzlerce yo-
ahip?
arak çıkarılacak
ngisidir?
ine oluşan ve do-
n olarak açıklana-
yen bir mantıktan
ayrılmıştır.
ması yanlış bir tu-
04
20. Karşılaştırmalı edebiyat son dönemlerde edebi mera-
kımızı hayli cezbetmekte fakat bu işin dünyada nasıl
başladığını aydınlatmamız gerekir. Konuyu başlatan ve
"sorun"laştıran Goethe oldu. 19.yüzyılın başında Goet-
he İranlı şair Hafız'ı okumuş, çok etkilenmişti. Bu etkiyle
O Divan'ı yazdı. Gene bu yıllarda Eckermann adında genç
bir yazar, hayranı olduğu Goethe'nin yardımcılığını üst-
lenmişti. Eckermann, Goethe ile uzun, ayrıntılı konuşma-
larını kitaplaştırdı. Burada, Goethe'nin Hafız'ı okuduktan
sonraki sözünü de okuruz: "Dünya edebiyatı çağı geliyor.
Hepimiz bunu çabuklaştırmak için çaba göstermeliyiz."
Bu, yalnız Almanya değil, bütün Avrupa için çok yeni, do-
layısıyla epey şaşırtıcı bir yargıydı. Batı kendi edebiyatını
biliyordu; "edebiyat" denince anladığı buydu. Evet, bütün
toplumların kendilerine özgü edebiyatları vardı ama bun-
lar olgunlaşmış, Batı düzeyine erişmiş edebiyatlar değildi.
Bu paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisine ula-
şılabilir?
TASARI EĞİTİM YAYINLARI
A) Karşılaştırmalı edebiyat sorunsalı Batıdan bir yazarın
doğu menşeyli bir kitabı okumasıyla başlar.
B) Eckermann ile Goethe'nin Hafız ile ilgili çalışmaları
karşılaştırmal edebiyatın gelişmesine olanak sağla-
mıştır.
C) Karşılaştırmal edebiyat terimi tüm dünyada ilk olarak
şaşkınlıkla karşılanmıştır.
D)
Avrupalı edebiyatçılar Doğu edebiyatını gelişmemiş
olarak görürler.
E) Goethe'nin etkilendiği Iranlı tek şair Hafız'dır.
Lise Türkçe
Anı Türü
e yaygın olan ka- antik var" teker- le ilgisi olmayan eri sürerek doğru- efeciler arasında k tüm insanlarda dir. İnsanlara ay- sav, birinci savi : Tüm insanlarda erine yüzlerce yo- ahip? arak çıkarılacak ngisidir? ine oluşan ve do- n olarak açıklana- yen bir mantıktan ayrılmıştır. ması yanlış bir tu- 04 20. Karşılaştırmalı edebiyat son dönemlerde edebi mera- kımızı hayli cezbetmekte fakat bu işin dünyada nasıl başladığını aydınlatmamız gerekir. Konuyu başlatan ve "sorun"laştıran Goethe oldu. 19.yüzyılın başında Goet- he İranlı şair Hafız'ı okumuş, çok etkilenmişti. Bu etkiyle O Divan'ı yazdı. Gene bu yıllarda Eckermann adında genç bir yazar, hayranı olduğu Goethe'nin yardımcılığını üst- lenmişti. Eckermann, Goethe ile uzun, ayrıntılı konuşma- larını kitaplaştırdı. Burada, Goethe'nin Hafız'ı okuduktan sonraki sözünü de okuruz: "Dünya edebiyatı çağı geliyor. Hepimiz bunu çabuklaştırmak için çaba göstermeliyiz." Bu, yalnız Almanya değil, bütün Avrupa için çok yeni, do- layısıyla epey şaşırtıcı bir yargıydı. Batı kendi edebiyatını biliyordu; "edebiyat" denince anladığı buydu. Evet, bütün toplumların kendilerine özgü edebiyatları vardı ama bun- lar olgunlaşmış, Batı düzeyine erişmiş edebiyatlar değildi. Bu paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisine ula- şılabilir? TASARI EĞİTİM YAYINLARI A) Karşılaştırmalı edebiyat sorunsalı Batıdan bir yazarın doğu menşeyli bir kitabı okumasıyla başlar. B) Eckermann ile Goethe'nin Hafız ile ilgili çalışmaları karşılaştırmal edebiyatın gelişmesine olanak sağla- mıştır. C) Karşılaştırmal edebiyat terimi tüm dünyada ilk olarak şaşkınlıkla karşılanmıştır. D) Avrupalı edebiyatçılar Doğu edebiyatını gelişmemiş olarak görürler. E) Goethe'nin etkilendiği Iranlı tek şair Hafız'dır.
Rutin Olmayan Sorular (Veni Nesil)
andandmak istenen
anger
getirmemek
kabul ettirmek
ndırmak
inde: Insanın
vurguladığı
?
andığı
zda anla-
duğu
nusu ol-
Bir
ez,
ni
r.
9.
ANALIT
bir kişi yaratamaz. Içki düşkünü bir yaza,
Bernard Shaw: "Bir oyun yazan, kendisinden
ki dogman yapabilir; çirkin, güçsüz,
olan, yarattiği kişiyi Apollon ya da Herko
rine yazabilir; ama kişilerini istediği kadar yetenes
sagir ve dilsiz olan, büyük hatipler, prima d
natsin, istediği kadar başarılara boğsun, yine d
kendininkinden daha üstün bir ruh veremez. Dan
foe, "Robinson Crusoe"yu Shakespeare'in aking
ama erdem
yecek serüvenlerin kahramanı yapabilir
ne can sıkıcı sözler söyleyen o sıradan serüven
Shakespeare'in prensine birazcık olsun benzetemez
8.
BAY
Bu parça aşağıdaki görüşlerden hangisini destekle
mek için örnek verilemez?
arasında sıkı bir özdeşlik vardır.
A) Yazarların, ozanların ruhsal yetkinlikleriyle
B) Sanatçının, insana ve dış dünyaya bakışı, kendi ruh
C) Bir sanatçının yaşamı öyle ya da böyle yapıtlarına s
dünyasının sınırlarıyla kuşatılır.
zar.
sonen
10
A) Tanık göstermeden
B) Karşılaştırmadan
C) Örneklemeden
D) Öznel yargılardan
Tanımlamadan
ww
N
w
OP
putin Olmayar
yaratilan
Doğru
PARA
ve süsleye
D) Bir yazar, yapıtlarında gerçeği cilalayarak
E) Yaşanılan gerçeği yansıtmayan hayal ürünü olan, ka-
rek, kendisinden üstün tipler oluşturarak etkili olamaz.
lici ve etkili yapıtlar da vardır.
an yengy
maysal tablon
Türkçe
Arapça
Farsça
yayd
1001 Ka
TO
Kelime
Bati
Dilleri
Toplam
Sadece be
gisi söyle
A)
1100
130
3
wen
O
Dilin
doğ
B) Tüm
m
Bernard Shaw'a ait bu sözlerde aşağıdakilerden han-
gisinden yararlanılmamıştır?
C)
1
D)
S
E)
2-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Rutin Olmayan Sorular (Veni Nesil) andandmak istenen anger getirmemek kabul ettirmek ndırmak inde: Insanın vurguladığı ? andığı zda anla- duğu nusu ol- Bir ez, ni r. 9. ANALIT bir kişi yaratamaz. Içki düşkünü bir yaza, Bernard Shaw: "Bir oyun yazan, kendisinden ki dogman yapabilir; çirkin, güçsüz, olan, yarattiği kişiyi Apollon ya da Herko rine yazabilir; ama kişilerini istediği kadar yetenes sagir ve dilsiz olan, büyük hatipler, prima d natsin, istediği kadar başarılara boğsun, yine d kendininkinden daha üstün bir ruh veremez. Dan foe, "Robinson Crusoe"yu Shakespeare'in aking ama erdem yecek serüvenlerin kahramanı yapabilir ne can sıkıcı sözler söyleyen o sıradan serüven Shakespeare'in prensine birazcık olsun benzetemez 8. BAY Bu parça aşağıdaki görüşlerden hangisini destekle mek için örnek verilemez? arasında sıkı bir özdeşlik vardır. A) Yazarların, ozanların ruhsal yetkinlikleriyle B) Sanatçının, insana ve dış dünyaya bakışı, kendi ruh C) Bir sanatçının yaşamı öyle ya da böyle yapıtlarına s dünyasının sınırlarıyla kuşatılır. zar. sonen 10 A) Tanık göstermeden B) Karşılaştırmadan C) Örneklemeden D) Öznel yargılardan Tanımlamadan ww N w OP putin Olmayar yaratilan Doğru PARA ve süsleye D) Bir yazar, yapıtlarında gerçeği cilalayarak E) Yaşanılan gerçeği yansıtmayan hayal ürünü olan, ka- rek, kendisinden üstün tipler oluşturarak etkili olamaz. lici ve etkili yapıtlar da vardır. an yengy maysal tablon Türkçe Arapça Farsça yayd 1001 Ka TO Kelime Bati Dilleri Toplam Sadece be gisi söyle A) 1100 130 3 wen O Dilin doğ B) Tüm m Bernard Shaw'a ait bu sözlerde aşağıdakilerden han- gisinden yararlanılmamıştır? C) 1 D) S E) 2-
✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
7.
8.
Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca göz alabildiğine
uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi.
Haziran içinde bile taşkın dere ayaklarının çamurlu, ıslak
tuttuğu bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi
yeniden yeniye sürer; kızgın güneş, ağaçların tepelerinde
meyveleri pişirirken rutubetli toprakta birbiri arkasına yon-
calar fışkırır, çayırlar kabarırdı. Suların serinliği, taze ot
kokusu, gölgelik ve bereket içinde bahar bu bahçelerde tâ
kışa kadar uzanıp giderdi.
Şeftali Bahçeleri adlı öyküden alınan bu parçada, aşa-
ğıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Anlatma tekniği
B) Pastiş tekniğitaclit
CDiyalog tekniği
D) konuşma tekniği
E) Bilinç akışı tekniği
Aşağıdakilerin hangisinde yapılan açıklama ile ayraç
tatua
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 7. 8. Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca göz alabildiğine uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi. Haziran içinde bile taşkın dere ayaklarının çamurlu, ıslak tuttuğu bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer; kızgın güneş, ağaçların tepelerinde meyveleri pişirirken rutubetli toprakta birbiri arkasına yon- calar fışkırır, çayırlar kabarırdı. Suların serinliği, taze ot kokusu, gölgelik ve bereket içinde bahar bu bahçelerde tâ kışa kadar uzanıp giderdi. Şeftali Bahçeleri adlı öyküden alınan bu parçada, aşa- ğıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır? A) Anlatma tekniği B) Pastiş tekniğitaclit CDiyalog tekniği D) konuşma tekniği E) Bilinç akışı tekniği Aşağıdakilerin hangisinde yapılan açıklama ile ayraç tatua
Paragrafta Çok
1-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Samos Adası, Antik Yunan matematiğinin doğduğu yer. 6.
yüzyılda Samos'ta bir okul kuran Pisagor'un matematikle il-
gili günümüze ulaşan yazılı bir çalışması yok. Fakat onun
ünlü üçgenini herkes bilir. Bir dik üçgende, dik kenarların
uzunluklarının karesinin toplamı, hipotenüsün karesine eşit-
tir. Pisagorcuların okulları olduğuna dair yeterli derecede
kanıt mevcut. Pisagor akademisinde, çağın felsefe okulla-
rından farklı olarak sadece bilgi değil, yaşam biçimi de pay-
lasıldı. Pisagorcuların mistik bir yaşam biçiminin olduğu da
bugün bilinen bir gerçek.
1. Bu parçadan Pisagor ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Pisagor'un kurduğu akademide sadece bilgiye dayalı
eğitim verilmemiştir.
B) Pisagor'un üçgen ile ilgili formülü herkesçe bilinmektedir.
C) Pisagor'un yaptığı çalışmalar yazılı olarak bugüne ulaş-
mamıştır.
D) Samos Adası bir matematik dehası olan Pisagor'un da
doğduğu yerdir.
F
Pisagor, yaşadığı dönemin felsefe okullarından farklı bir
anlayışla eğitim vermiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragrafta Çok 1-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Samos Adası, Antik Yunan matematiğinin doğduğu yer. 6. yüzyılda Samos'ta bir okul kuran Pisagor'un matematikle il- gili günümüze ulaşan yazılı bir çalışması yok. Fakat onun ünlü üçgenini herkes bilir. Bir dik üçgende, dik kenarların uzunluklarının karesinin toplamı, hipotenüsün karesine eşit- tir. Pisagorcuların okulları olduğuna dair yeterli derecede kanıt mevcut. Pisagor akademisinde, çağın felsefe okulla- rından farklı olarak sadece bilgi değil, yaşam biçimi de pay- lasıldı. Pisagorcuların mistik bir yaşam biçiminin olduğu da bugün bilinen bir gerçek. 1. Bu parçadan Pisagor ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Pisagor'un kurduğu akademide sadece bilgiye dayalı eğitim verilmemiştir. B) Pisagor'un üçgen ile ilgili formülü herkesçe bilinmektedir. C) Pisagor'un yaptığı çalışmalar yazılı olarak bugüne ulaş- mamıştır. D) Samos Adası bir matematik dehası olan Pisagor'un da doğduğu yerdir. F Pisagor, yaşadığı dönemin felsefe okullarından farklı bir anlayışla eğitim vermiştir.