Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
1. Kimi ülkelerde, tarıma dayalı üretimin bilinçli bir bi-
çimde yapılmaması, halk sağlığı bakımından tehli-
ke oluşturmaktadır.
2. Batı ülkelerinde tarımsal üretimi geliştirmeye yöne-
lik çalışmalar yıldan yıla azalmaktadır.
3. Afrika ülkelerinde topraklar yanlış kullanım yüzün-
den de yok olup gitmektedir.
4. Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke pa-
muk, sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasın-
da gerilerde yer almaktadır.
5. Uzmanlar çevre bilincinin yeterince gelişmemiş ol-
masının, hava ve su kirliliğine yol açtığını belirtiyor.
Cümlede anlam konusuna çalışan Sercan, yukarıdaki
kartlarda yazan cümleleri anlamlarına ve anlam ilişki-
lerine göre inceleyerek şu tespitleri yapmıştır:
Kartlardaki cümlelerden dördü aynı anlam ilişkisi ile
oluşturulmuştur.
Bir cümlede dolaylı anlatıma başvurulmuştur.
. Cümlelerden birinde aşamalı durum söz konusudur.
IV. Bir cümlede öznel tanımlama yapılmıştır.
X. Bazı cümlelerde saptama yapılmıştır.
Bu açıklamalara göre Sercan'ın anlam ilişkisi bakımın-
dan farklı olduğunu düşündüğü cümle hangisidir?
A) 1
B)
C) 3
D) 4
E) 5
6′
Lise Türkçe
Anı Türü
1. Kimi ülkelerde, tarıma dayalı üretimin bilinçli bir bi- çimde yapılmaması, halk sağlığı bakımından tehli- ke oluşturmaktadır. 2. Batı ülkelerinde tarımsal üretimi geliştirmeye yöne- lik çalışmalar yıldan yıla azalmaktadır. 3. Afrika ülkelerinde topraklar yanlış kullanım yüzün- den de yok olup gitmektedir. 4. Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke pa- muk, sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasın- da gerilerde yer almaktadır. 5. Uzmanlar çevre bilincinin yeterince gelişmemiş ol- masının, hava ve su kirliliğine yol açtığını belirtiyor. Cümlede anlam konusuna çalışan Sercan, yukarıdaki kartlarda yazan cümleleri anlamlarına ve anlam ilişki- lerine göre inceleyerek şu tespitleri yapmıştır: Kartlardaki cümlelerden dördü aynı anlam ilişkisi ile oluşturulmuştur. Bir cümlede dolaylı anlatıma başvurulmuştur. . Cümlelerden birinde aşamalı durum söz konusudur. IV. Bir cümlede öznel tanımlama yapılmıştır. X. Bazı cümlelerde saptama yapılmıştır. Bu açıklamalara göre Sercan'ın anlam ilişkisi bakımın- dan farklı olduğunu düşündüğü cümle hangisidir? A) 1 B) C) 3 D) 4 E) 5 6′
2. Roman, piyes, film yani edebiyat ve güzel sanatlar, tarih
dersi vermez; tarih bilgisi öğretmek için meydana getiril-
mez. Tarihin, konuyu ilgilendirmeyen ayrıntılarını umursa-
maz. Hatta değiştirir. Bunu da tarihçilerin başaramadığı-
ni başarmak için yani konunun asıl önemini evrensel ve
insani anlamını belirtmek için yapar. Bu özelliği edebiyatı
her zaman özel bir konumda tutmakta, vazgeçilmez kıl-
maktadır.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmek-
tedir?
A) Edebiyatta sık kullanılan türlerden
B) Tarihin insanlar için öneminden
C) Edebiyatın gücünden
D) Edebiyat ile tarih arasındaki ilişkiden
E) Edebiyatın tarihçileri etkileme gücünden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Roman, piyes, film yani edebiyat ve güzel sanatlar, tarih dersi vermez; tarih bilgisi öğretmek için meydana getiril- mez. Tarihin, konuyu ilgilendirmeyen ayrıntılarını umursa- maz. Hatta değiştirir. Bunu da tarihçilerin başaramadığı- ni başarmak için yani konunun asıl önemini evrensel ve insani anlamını belirtmek için yapar. Bu özelliği edebiyatı her zaman özel bir konumda tutmakta, vazgeçilmez kıl- maktadır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmek- tedir? A) Edebiyatta sık kullanılan türlerden B) Tarihin insanlar için öneminden C) Edebiyatın gücünden D) Edebiyat ile tarih arasındaki ilişkiden E) Edebiyatın tarihçileri etkileme gücünden
Hemen baştan söyleyeyim: Senaryo benim için hiçbir
zaman edebî bir değer taşımaz. Asla! Bir senaryo
ne kadar film diline yakınsa edebî başarı sağlama
umudu o kadar azdır. Bu yönüyle pek çok tiyatro
oyunundan farklı bir konuma sahiptir. Bir senaryo,
edebî bir eserin bütün güzelliğini ve büyüsünü
taşıyorsa o zaman düzyazı olarak kalmaya devam
etsin. Ancak biz bu eserin, her şeye karşın gelecek
filmimizin edebî temelini oluşturmasını istiyorsak o
zaman önce bu metni bir senaryoya dönüştürmek
gerekir yani filmin çekilebilmesini sağlayacak gerçek
bir temele
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada
savunulanları destekler niteliktedir?
A) Bir senaryonun içerdiği tek şey, neyin
nasıl çekileceğidir; böylece elimizdeki şey,
yapacağımız filmin bir tür tutanağıdır ve bunun da
edebiyatla hiçbir ilgisi yoktur.
B) Kusursuz bir edebî biçime dönüşmüş senaryo,
filmin başarı kazanmasındaki temel ölçüttür.
C Gerçek bir edebî düzeye ulaşmış senaryoların
filme çekilme aşamasında, oyuncuların kültürel
birikimi önemli hâle gelmektedir.
D) Senaryonun dramatik olarak kurduğu bir sahneyi
oynayanlar ile oyunculuklarıyla karakterin ruhunu
canlandıranlar arasındaki farkı belirleyen,
yönetmenin edebî birikimidir.
E Sinema, renk yoluyla yeni bir görme biçimi
yaratılmaya çalışılan estetik yönü kuvvetli
bir döneme girmiş ve bu parlak cilalı yüzüyle
sıradanlaşmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Hemen baştan söyleyeyim: Senaryo benim için hiçbir zaman edebî bir değer taşımaz. Asla! Bir senaryo ne kadar film diline yakınsa edebî başarı sağlama umudu o kadar azdır. Bu yönüyle pek çok tiyatro oyunundan farklı bir konuma sahiptir. Bir senaryo, edebî bir eserin bütün güzelliğini ve büyüsünü taşıyorsa o zaman düzyazı olarak kalmaya devam etsin. Ancak biz bu eserin, her şeye karşın gelecek filmimizin edebî temelini oluşturmasını istiyorsak o zaman önce bu metni bir senaryoya dönüştürmek gerekir yani filmin çekilebilmesini sağlayacak gerçek bir temele Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? A) Bir senaryonun içerdiği tek şey, neyin nasıl çekileceğidir; böylece elimizdeki şey, yapacağımız filmin bir tür tutanağıdır ve bunun da edebiyatla hiçbir ilgisi yoktur. B) Kusursuz bir edebî biçime dönüşmüş senaryo, filmin başarı kazanmasındaki temel ölçüttür. C Gerçek bir edebî düzeye ulaşmış senaryoların filme çekilme aşamasında, oyuncuların kültürel birikimi önemli hâle gelmektedir. D) Senaryonun dramatik olarak kurduğu bir sahneyi oynayanlar ile oyunculuklarıyla karakterin ruhunu canlandıranlar arasındaki farkı belirleyen, yönetmenin edebî birikimidir. E Sinema, renk yoluyla yeni bir görme biçimi yaratılmaya çalışılan estetik yönü kuvvetli bir döneme girmiş ve bu parlak cilalı yüzüyle sıradanlaşmıştır.
i-
a-
gore aşağıdaki cümlelerin hangisinde "hem...
hem..." bağlacı farklı bir anlam ilgisi kurmuştur?
A) Usta işini hem düzgün yapıyor hem işine zamanında
geliyor.
B) Dede, hem ilaçlarını düzgün kullanmıyorsun hem iyi-
leşmeyi bekliyorsun.
C) Hem tanınan hem de sevilen biri haline geldi zamanla.
D) Hem öğrencilerimize hem ailelerine forma konusunda
düşünceleri soruldu.
E) Genç yaşında hem üniversite okuyor hem de çalışıyor.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç diğerlerinden
farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Gerek rüzgâr gerek güneş yenilenebilir enerji kaynağı-
dir.
B
i
6
M
B) Bütün yollar ve binalar bayraklarla donatılmıştı.
Hem İstanbul hem Bursa çok sevdiğim şehirler.
D) Sorumluluk almalı, çalışmalı da pişmeli.
E) Ya veliniz ya siz gelmelisiniz imza atmaya.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ki" bağlacının göre
diğerlerinden farklıdır?
kötü geçmiş ki herkese bağırıp çağırıyor.
i tanıdık birini göreyim.
rim çok kabaymış.
dan bi
Lise Türkçe
Bağlaç ve Ünlem
i- a- gore aşağıdaki cümlelerin hangisinde "hem... hem..." bağlacı farklı bir anlam ilgisi kurmuştur? A) Usta işini hem düzgün yapıyor hem işine zamanında geliyor. B) Dede, hem ilaçlarını düzgün kullanmıyorsun hem iyi- leşmeyi bekliyorsun. C) Hem tanınan hem de sevilen biri haline geldi zamanla. D) Hem öğrencilerimize hem ailelerine forma konusunda düşünceleri soruldu. E) Genç yaşında hem üniversite okuyor hem de çalışıyor. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Gerek rüzgâr gerek güneş yenilenebilir enerji kaynağı- dir. B i 6 M B) Bütün yollar ve binalar bayraklarla donatılmıştı. Hem İstanbul hem Bursa çok sevdiğim şehirler. D) Sorumluluk almalı, çalışmalı da pişmeli. E) Ya veliniz ya siz gelmelisiniz imza atmaya. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ki" bağlacının göre diğerlerinden farklıdır? kötü geçmiş ki herkese bağırıp çağırıyor. i tanıdık birini göreyim. rim çok kabaymış. dan bi
1. Kimi ülkelerde, tarıma dayalı üretimin bilinçli bir bi-
çimde yapılmaması, halk sağlığı bakımından tehli-
ke oluşturmaktadır.
2. Batı ülkelerinde tarımsal üretimi geliştirmeye yöne-
lik çalışmalar yıldan yıla azalmaktadır.
3. Afrika ülkelerinde topraklar yanlış kullanım yüzün-
den de yok olup gitmektedir.
4. Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke pa-
muk, sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasın-
da gerilerde yer almaktadır.
5. Uzmanlar çevre bilincinin yeterince gelişmemiş ol-
masının, hava ve su kirliliğine yol açtığını belirtiyor.
Cümlede anlam konusuna çalışan Sercan, yukarıdaki
kartlarda yazan cümleleri anlamlarına ve anlam ilişki-
lerine göre inceleyerek şu tespitleri yapmıştır:
O
Kartlardaki cümlelerden dördü aynı anlam ilişkisi ile
oluşturulmuştur.
Bir cümlede dolaylı anlatıma başvurulmuştur.
H. Cümlelerden birinde aşamalı durum söz konusudur.
IV. Bir cümlede öznel tanımlama yapılmıştır.
X. Bazı cümlelerde saptama yapılmıştır.
Bu açıklamalara göre Sercan'ın anlam ilişkisi bakımın-
dan farklı olduğunu düşündüğü cümle hangisidir?
A) 1
B)
C) 3
D) 4
E) 5
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Kimi ülkelerde, tarıma dayalı üretimin bilinçli bir bi- çimde yapılmaması, halk sağlığı bakımından tehli- ke oluşturmaktadır. 2. Batı ülkelerinde tarımsal üretimi geliştirmeye yöne- lik çalışmalar yıldan yıla azalmaktadır. 3. Afrika ülkelerinde topraklar yanlış kullanım yüzün- den de yok olup gitmektedir. 4. Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke pa- muk, sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasın- da gerilerde yer almaktadır. 5. Uzmanlar çevre bilincinin yeterince gelişmemiş ol- masının, hava ve su kirliliğine yol açtığını belirtiyor. Cümlede anlam konusuna çalışan Sercan, yukarıdaki kartlarda yazan cümleleri anlamlarına ve anlam ilişki- lerine göre inceleyerek şu tespitleri yapmıştır: O Kartlardaki cümlelerden dördü aynı anlam ilişkisi ile oluşturulmuştur. Bir cümlede dolaylı anlatıma başvurulmuştur. H. Cümlelerden birinde aşamalı durum söz konusudur. IV. Bir cümlede öznel tanımlama yapılmıştır. X. Bazı cümlelerde saptama yapılmıştır. Bu açıklamalara göre Sercan'ın anlam ilişkisi bakımın- dan farklı olduğunu düşündüğü cümle hangisidir? A) 1 B) C) 3 D) 4 E) 5
6.
Otuz yıl önce birlikte edebiyata başladığımız arkadaşlar-
dan en öndekiler önce başkalarıyla onları bulamadıkların-
da da kendileriyle kavga ederek bizzat kendi kendilerini
imha ettiler. İşe edebiyatla başlayıp zamanla edebiyatı,
kültürü küçümsediler, kendi kişiliklerini etrafa dayattılar.
havalarından yanlarına varılamadı Bazıları bürokrasinin
ışıltısına bazıları da mal hırsına teslim oldular. Ortaya da
bir şey koyamadılar ilk dönemlerde atak olmasalar bi-
le kendileri olmayı başaranlar ve çalışanlar ise bugüne
taşındılar, var oldular. Onlarca eserle edebiyat ve kültür
hayatını kuşattılar. Hayatta; sabır, zekâ ve adanmışlık ile
hareket edildiğinde başarı kaçınılmaz oluyor. Kendini be-
ğenmişlikle hareket edip etrafa kötülük yayarak hiçbir şey
olunmuyor.
Yazarın bu parçada sanatçılarla ilgili olarak vurgula-
mak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
and diss Sce
Sofátio uğracanların bacarilyn mu hinh
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Otuz yıl önce birlikte edebiyata başladığımız arkadaşlar- dan en öndekiler önce başkalarıyla onları bulamadıkların- da da kendileriyle kavga ederek bizzat kendi kendilerini imha ettiler. İşe edebiyatla başlayıp zamanla edebiyatı, kültürü küçümsediler, kendi kişiliklerini etrafa dayattılar. havalarından yanlarına varılamadı Bazıları bürokrasinin ışıltısına bazıları da mal hırsına teslim oldular. Ortaya da bir şey koyamadılar ilk dönemlerde atak olmasalar bi- le kendileri olmayı başaranlar ve çalışanlar ise bugüne taşındılar, var oldular. Onlarca eserle edebiyat ve kültür hayatını kuşattılar. Hayatta; sabır, zekâ ve adanmışlık ile hareket edildiğinde başarı kaçınılmaz oluyor. Kendini be- ğenmişlikle hareket edip etrafa kötülük yayarak hiçbir şey olunmuyor. Yazarın bu parçada sanatçılarla ilgili olarak vurgula- mak istediği aşağıdakilerden hangisidir? and diss Sce Sofátio uğracanların bacarilyn mu hinh
gibi, hepsinin
Şiir, insanın
ak toplumun
arda ortaya
çalışılan ve
erine dikkat
benim için
platamadı-
H
1
hangi- z
V
lan
-
RENK
16. Edebiyata ilginin azaldığını düşünmüyorum. Taşra-
da yüzlerce dergi, bülten, seçki çıkıyor. Belki canlı
bir edebiyat ortamı yok ama potansiyel bir edebiyat
ordusu var, bunu hissediyorum. Bence geçmişle
bugünü kıyaslama işini bırakıp işimize bakalım.
Şiirimizi, romanımızı, öykümüzü yazalım. Ancak bu
şekilde --
----
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A edebiyata olan ilgiyi artırabiliriz.
Bcanlı bir edebiyat ortamı oluşturabiliriz.
C) orijinal eserler ortaya koyabiliriz.
D) var olan potansiyeli değerlendirmiş oluruz.
E) gerçek birer edebiyatçı olabiliriz.
18.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
gibi, hepsinin Şiir, insanın ak toplumun arda ortaya çalışılan ve erine dikkat benim için platamadı- H 1 hangi- z V lan - RENK 16. Edebiyata ilginin azaldığını düşünmüyorum. Taşra- da yüzlerce dergi, bülten, seçki çıkıyor. Belki canlı bir edebiyat ortamı yok ama potansiyel bir edebiyat ordusu var, bunu hissediyorum. Bence geçmişle bugünü kıyaslama işini bırakıp işimize bakalım. Şiirimizi, romanımızı, öykümüzü yazalım. Ancak bu şekilde -- ---- Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A edebiyata olan ilgiyi artırabiliriz. Bcanlı bir edebiyat ortamı oluşturabiliriz. C) orijinal eserler ortaya koyabiliriz. D) var olan potansiyeli değerlendirmiş oluruz. E) gerçek birer edebiyatçı olabiliriz. 18.
8.
On altı, on yedi yaşındayken "Kötü bir şiir okuru, bu şiir
ne anlatıyor?" diye sorar çünkü şiirin de öykü ya da ro-
man gibi, bir şeyler anlatmasını bekler." diye başlayan
bir yazı okumuş ve çok etkilenmiştim Gerçi o günlerde
ben de öyküler yazıyor ve ileride de bir romancı olmayı
düşlüyordum. Ama şiirde öykülemeden kaçmak gerek-
tiği çünkü şiirin bir öykü gibi yazılıp okunmadığı ölçüde
şiir olduğu benim de şiir anlayışımı özetleyen bir görüştü.
Aradan bir on yıl geçip ciddi olarak şiir yazmaya başladı-
ğımdaysa kendimi bu anlayışa göre değil, öyküleyerek
yazarken buldum ve durup düşündüğümde de hatırla-
dığım ve sevdiğim şiirlerin nerdeyse tümünün, bir ede-
biyat sözlüğünün, Yahya Kemal'in yapıtları için kullandığı
deyimle, "birer hikâye karakterinde" olduklarını gördüm.
Yazarın bu parçada asıl anlatmak istediği aşağıdaki-
lerden hangisidir? ana disonce
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
8. On altı, on yedi yaşındayken "Kötü bir şiir okuru, bu şiir ne anlatıyor?" diye sorar çünkü şiirin de öykü ya da ro- man gibi, bir şeyler anlatmasını bekler." diye başlayan bir yazı okumuş ve çok etkilenmiştim Gerçi o günlerde ben de öyküler yazıyor ve ileride de bir romancı olmayı düşlüyordum. Ama şiirde öykülemeden kaçmak gerek- tiği çünkü şiirin bir öykü gibi yazılıp okunmadığı ölçüde şiir olduğu benim de şiir anlayışımı özetleyen bir görüştü. Aradan bir on yıl geçip ciddi olarak şiir yazmaya başladı- ğımdaysa kendimi bu anlayışa göre değil, öyküleyerek yazarken buldum ve durup düşündüğümde de hatırla- dığım ve sevdiğim şiirlerin nerdeyse tümünün, bir ede- biyat sözlüğünün, Yahya Kemal'in yapıtları için kullandığı deyimle, "birer hikâye karakterinde" olduklarını gördüm. Yazarın bu parçada asıl anlatmak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? ana disonce
er
Bir yazınsal tür olarak roman; bizlere farklı dünyaların varlığını,
i düşünceleri, insanların olumlu ve olumsuz yanlarını en iyi
yeni
şekilde anlatır.
Sifat tamlaması
1.
II. Belirtili isim tamlaması
III. Zincirleme isim tamlaması
Verilen parçada öncüllerdekilerden hangileri vardır?
A) I, II ve III
C) I ve II
D) Yalnız II
B) Yalnız I
E) II ve III
4. A
d
Lise Türkçe
Cümlenin Temel Öğeleri
er Bir yazınsal tür olarak roman; bizlere farklı dünyaların varlığını, i düşünceleri, insanların olumlu ve olumsuz yanlarını en iyi yeni şekilde anlatır. Sifat tamlaması 1. II. Belirtili isim tamlaması III. Zincirleme isim tamlaması Verilen parçada öncüllerdekilerden hangileri vardır? A) I, II ve III C) I ve II D) Yalnız II B) Yalnız I E) II ve III 4. A d
Ve tipatıp aynı olan bir yavru çıkıyor
sarva
11. (1) Tipta Çığır Açan Buluşların Küçük Kitabı'nda tıp tarihini
şekillendirmiş yüzden fazla etkileyici buluş, keşif ve kuram
açıklanıyor. (II) Yazar, tıpta çığır açan en önemli buluşla-
rı kapsamlı bir şekilde ve herkesin anlayabileceği bir dil-
le anlatıyor. (III) Eski Mısır'da kullanılan yapay uzuvlardan
günümüzdeki X ışınlarına kadar pek çok farklı konuyu ele
alıyor. (IV) Dr. Naomi Craft, Konuları kronolojik bir sıray-
la, düşündüren ve merak uyandıran bir üslupla anlatıyor.
(V) Hem ara ara göz atılabilecek hemde baştan sona oku-
nabilecek bir eser Tıpta Çığır Açan Buluşların Küçük Kitabı,
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ya-
zım yanlış vardır?
A) I
C) M
D) IV
E) V
E)
14. E
Jena/12
Ne demek "mış gibi" yaşam? Düşüncelerinin arkasındaki
niyetin farkında olmayan sözü, gözü, davranışı birbirine
uymayan insanların yaşamı demek. "Böyle insanlar var mı?”
diye sorarsanız çevrenize bir bakın ( Kimimizin körleşip fark
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
Ve tipatıp aynı olan bir yavru çıkıyor sarva 11. (1) Tipta Çığır Açan Buluşların Küçük Kitabı'nda tıp tarihini şekillendirmiş yüzden fazla etkileyici buluş, keşif ve kuram açıklanıyor. (II) Yazar, tıpta çığır açan en önemli buluşla- rı kapsamlı bir şekilde ve herkesin anlayabileceği bir dil- le anlatıyor. (III) Eski Mısır'da kullanılan yapay uzuvlardan günümüzdeki X ışınlarına kadar pek çok farklı konuyu ele alıyor. (IV) Dr. Naomi Craft, Konuları kronolojik bir sıray- la, düşündüren ve merak uyandıran bir üslupla anlatıyor. (V) Hem ara ara göz atılabilecek hemde baştan sona oku- nabilecek bir eser Tıpta Çığır Açan Buluşların Küçük Kitabı, Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ya- zım yanlış vardır? A) I C) M D) IV E) V E) 14. E Jena/12 Ne demek "mış gibi" yaşam? Düşüncelerinin arkasındaki niyetin farkında olmayan sözü, gözü, davranışı birbirine uymayan insanların yaşamı demek. "Böyle insanlar var mı?” diye sorarsanız çevrenize bir bakın ( Kimimizin körleşip fark
.
(1) Zengin bitki örtüsüyle ünlü Doğu Karadeniz yaylalan dört mev-
sim ayrı güzeldir. (II) Ziyaretçilerini, yazın yemyeşil ormanlany-
la, kışın ise muhteşem kar manzaralarıyla büyüler. (III) Ağaçlar-
la örtülü dik yamaçlarının manzarası her mevsim etkileyicidir.
(IV) Ünü yurt dışına yayılmış yayla evleri konaklamak isteyenler
için oldukça idealdir. (V) Yayla yolu üzerindeki belli duraklarda
yöresel lezzetlerin sunulduğu kahvaltı ve akşam yemeği seçe-
nekleri mevcuttur.
CÜMLE ÇES
Anlamına, Yüklemin Türüne v
KAVRAY
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin
türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
Aşağıdaki cümlelerin hangisi anlamca olumludur?
A) Ne şiir ne mūzik eskisi gibi hitap ediyor artık bana.
B) Ayağına kadar gelen bu fırsatı hiç kaçınır mı o?
C) Kardeşim de babamlarla Antalya'ya gidecekmiş.
D) İstediğimi bulabileceğimiz bir mağaza yok buralarda.
E) Bu konuyu öğretmenimle bir daha görüşmeyeceğim.
E) V
Lise Türkçe
Yüklemin Türüne Göre Cümleler
. (1) Zengin bitki örtüsüyle ünlü Doğu Karadeniz yaylalan dört mev- sim ayrı güzeldir. (II) Ziyaretçilerini, yazın yemyeşil ormanlany- la, kışın ise muhteşem kar manzaralarıyla büyüler. (III) Ağaçlar- la örtülü dik yamaçlarının manzarası her mevsim etkileyicidir. (IV) Ünü yurt dışına yayılmış yayla evleri konaklamak isteyenler için oldukça idealdir. (V) Yayla yolu üzerindeki belli duraklarda yöresel lezzetlerin sunulduğu kahvaltı ve akşam yemeği seçe- nekleri mevcuttur. CÜMLE ÇES Anlamına, Yüklemin Türüne v KAVRAY Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV Aşağıdaki cümlelerin hangisi anlamca olumludur? A) Ne şiir ne mūzik eskisi gibi hitap ediyor artık bana. B) Ayağına kadar gelen bu fırsatı hiç kaçınır mı o? C) Kardeşim de babamlarla Antalya'ya gidecekmiş. D) İstediğimi bulabileceğimiz bir mağaza yok buralarda. E) Bu konuyu öğretmenimle bir daha görüşmeyeceğim. E) V
kaynaştırma?
Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsane-
lerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den gö-
rülebilen uluklar dört kardeşin büyüklerine göz kırpıp duru-
yor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağı-
myordu.
Eu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Ünsüz değişimine aykınlık
D) Ünlü daralması
C) Ünsüz benzeşmesi
D) Sessiz türemesi
E Hece düşmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
kaynaştırma? Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsane- lerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den gö- rülebilen uluklar dört kardeşin büyüklerine göz kırpıp duru- yor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağı- myordu. Eu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Ünsüz değişimine aykınlık D) Ünlü daralması C) Ünsüz benzeşmesi D) Sessiz türemesi E Hece düşmesi
CAP/TYT
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Dondurma günümüz dünyasının en çok tüketilen gi-
dalarından birisi ve özellikle sıcak iklimlerin yaşandığı
yerler için sadece bir gıda değil aynı zamanda serin-
leme aracıdır. Dondurmanın tarihi çok eskilere dayan-
makla birlikte yapımı ve tüketimi belirli bölgelerde ola-
biliyordu fakat bugün teknolojinin gelişimi ve dondurma
kültürünün yaygınlaşması ile tüm dünyada üretilebilen
ve tüketilebilen bir gastronomik ürün olarak karşımıza
çıkmaktadır. Kullanılan ham maddeler ve yapılış şek-
li, dondurmanın kalitesini ve lezzetini etkilemektedir.
Öyle ki bu farklılıklar ve üründeki değişim nedeniyle
tüketiciler gerçek dondurma lezzetini aramaktadır.
Böylece tanınırlığı artan dondurma üretildiği kent için
de bir marka hâlini almaya başlamaktadır. Kahraman-
maraş denilince insanların aklına ilk olarak dondur-
manın gelmesi, bu ürün ile Kahramanmaraş kentinin
özdeşleştiğini gösterir. Maraş dondurması keçi sütü ve
orkide bitkisi kullanılarak üretilen, ülkemizde artık yay-
gın olarak tüketilen ve bazı ülkelere ihracatı yapılan
turistik bir üründür.
35. Bu parçada "dondurma" ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
A) Dondurmanın ne zaman ortaya çıktığına
B) Maraş dondurması yapımında kullanılan madde-
lere
C) Dondurmanın kullanım amaçlarına
Dondurmanın yaygınlaşma nedenlerine
Dondurmanın lezzetini etkileyen nedenlere
37
38
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
CAP/TYT 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dondurma günümüz dünyasının en çok tüketilen gi- dalarından birisi ve özellikle sıcak iklimlerin yaşandığı yerler için sadece bir gıda değil aynı zamanda serin- leme aracıdır. Dondurmanın tarihi çok eskilere dayan- makla birlikte yapımı ve tüketimi belirli bölgelerde ola- biliyordu fakat bugün teknolojinin gelişimi ve dondurma kültürünün yaygınlaşması ile tüm dünyada üretilebilen ve tüketilebilen bir gastronomik ürün olarak karşımıza çıkmaktadır. Kullanılan ham maddeler ve yapılış şek- li, dondurmanın kalitesini ve lezzetini etkilemektedir. Öyle ki bu farklılıklar ve üründeki değişim nedeniyle tüketiciler gerçek dondurma lezzetini aramaktadır. Böylece tanınırlığı artan dondurma üretildiği kent için de bir marka hâlini almaya başlamaktadır. Kahraman- maraş denilince insanların aklına ilk olarak dondur- manın gelmesi, bu ürün ile Kahramanmaraş kentinin özdeşleştiğini gösterir. Maraş dondurması keçi sütü ve orkide bitkisi kullanılarak üretilen, ülkemizde artık yay- gın olarak tüketilen ve bazı ülkelere ihracatı yapılan turistik bir üründür. 35. Bu parçada "dondurma" ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Dondurmanın ne zaman ortaya çıktığına B) Maraş dondurması yapımında kullanılan madde- lere C) Dondurmanın kullanım amaçlarına Dondurmanın yaygınlaşma nedenlerine Dondurmanın lezzetini etkileyen nedenlere 37 38
8. On altı, on yedi yaşındayken "Kötü bir şiir okuru, bu şiir
ne anlatıyor?" diye sorar çünkü şiirin de öykü ya da ro-
man gibi, bir şeyler anlatmasını bekler." diye başlayan
bir yazı okumuş ve çok etkilenmiştim Gerçi o günlerde
ben de öyküler yazıyor ve ileride de bir romancı olmayı
düşlüyordum. Ama şiirde öykülemeden kaçmak gerek-
tiği çünkü şiirin bir öykü gibi yazılıp okunmadığı ölçüde
şiir olduğu benim de şiir anlayışımı özetleyen bir görüştü.
Aradan bir on yıl geçip ciddi olarak şiir yazmaya başladı-
ğımdaysa kendimi bu anlayışa göre değil, öyküleyerek
yazarken buldum ve durup düşündüğümde de hatırla-
dığım ve sevdiğim şiirlerin nerdeyse tümünün, bir ede-
biyat sözlüğünün,Yahya Kemal'in yapıtları için kullandığı
deyimle, "birer hikâye karakterinde" olduklarını gördüm.
Yazarın bu parçada asıl anlatmak istediği aşağıdaki-
lerden hangisidir? ana disince
A) Öykü yazanların şiirde başarılı olmayacağı
B) Hikâye yazanların şiirsel bir dil kullandıkları
Kötü şiirle iyi şiirlerin kolayca ayrılabileceği
D) Şiir yazarken öykülemeden kaçamadığı
Büyük şairlerin şiirlerinde öykü anlatmaktan yana ol-
dukları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. On altı, on yedi yaşındayken "Kötü bir şiir okuru, bu şiir ne anlatıyor?" diye sorar çünkü şiirin de öykü ya da ro- man gibi, bir şeyler anlatmasını bekler." diye başlayan bir yazı okumuş ve çok etkilenmiştim Gerçi o günlerde ben de öyküler yazıyor ve ileride de bir romancı olmayı düşlüyordum. Ama şiirde öykülemeden kaçmak gerek- tiği çünkü şiirin bir öykü gibi yazılıp okunmadığı ölçüde şiir olduğu benim de şiir anlayışımı özetleyen bir görüştü. Aradan bir on yıl geçip ciddi olarak şiir yazmaya başladı- ğımdaysa kendimi bu anlayışa göre değil, öyküleyerek yazarken buldum ve durup düşündüğümde de hatırla- dığım ve sevdiğim şiirlerin nerdeyse tümünün, bir ede- biyat sözlüğünün,Yahya Kemal'in yapıtları için kullandığı deyimle, "birer hikâye karakterinde" olduklarını gördüm. Yazarın bu parçada asıl anlatmak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? ana disince A) Öykü yazanların şiirde başarılı olmayacağı B) Hikâye yazanların şiirsel bir dil kullandıkları Kötü şiirle iyi şiirlerin kolayca ayrılabileceği D) Şiir yazarken öykülemeden kaçamadığı Büyük şairlerin şiirlerinde öykü anlatmaktan yana ol- dukları
hiçbir
enların
larla,
erine
lmaz
e yor-
kü ne
ğıda-
plan
mlık,
e ki-
ere-
ki-
ara
ap-
tabi
im-
FESEN YAYINLARI
3. Joseph Beuys, çok yönlü bir sanatçı olmasının yanı sıra
politikacı ve akademisyen olarak tanınmaktadır. Beuys, ya-
pıtlarını farklı yaklaşım biçimleriyle de doğadan elde edi-
len malzemelerle birlikte kurguladığı mekânlar içerisinde
oluşturmaktadır. Sanatçının yapıtlarında malzemeler olduk-
ça önem taşımaktadır. Sanatçı bir çalışmasında, şekli bel-
li olmayan amorf malzemelerle geometrik, ölçülü biçili nes-
neler arasındaki karşıtlığı; sert ve yumuşak malzeme bü-
tünleşmesini kavramsal düzeyde sorgulamıştır. Sanatçı ya-
pıtlarında kullandığı malzemeleri sembol olarak kullanmış
çeşitli mesajlar vermeyi amaçlamıştır. Bu malzemelerden
en temel olanları yağ, keçe ve bakırdır. Sanatçı bu malze-
melerin biçimlendirilmemiş, kaotik bir durumda bulunma-
sından yola çıkmıştır.
Bu parçadan hareketle Joseph Beuys ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Hangi alanlarda yaygın bir üne sahip olduğu
B) Eser üretiminde hangi yollardan yararlandığı
C) Eserlerindeki malzemeleri bir simge olarak kullandığı
D) Eserlerinde yoğun olarak hangi malzemelerden yarar-
landığı
CE) Kullandığı malzemelerin ne gibi anlamlara geldiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
hiçbir enların larla, erine lmaz e yor- kü ne ğıda- plan mlık, e ki- ere- ki- ara ap- tabi im- FESEN YAYINLARI 3. Joseph Beuys, çok yönlü bir sanatçı olmasının yanı sıra politikacı ve akademisyen olarak tanınmaktadır. Beuys, ya- pıtlarını farklı yaklaşım biçimleriyle de doğadan elde edi- len malzemelerle birlikte kurguladığı mekânlar içerisinde oluşturmaktadır. Sanatçının yapıtlarında malzemeler olduk- ça önem taşımaktadır. Sanatçı bir çalışmasında, şekli bel- li olmayan amorf malzemelerle geometrik, ölçülü biçili nes- neler arasındaki karşıtlığı; sert ve yumuşak malzeme bü- tünleşmesini kavramsal düzeyde sorgulamıştır. Sanatçı ya- pıtlarında kullandığı malzemeleri sembol olarak kullanmış çeşitli mesajlar vermeyi amaçlamıştır. Bu malzemelerden en temel olanları yağ, keçe ve bakırdır. Sanatçı bu malze- melerin biçimlendirilmemiş, kaotik bir durumda bulunma- sından yola çıkmıştır. Bu parçadan hareketle Joseph Beuys ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi çıkarılamaz? A) Hangi alanlarda yaygın bir üne sahip olduğu B) Eser üretiminde hangi yollardan yararlandığı C) Eserlerindeki malzemeleri bir simge olarak kullandığı D) Eserlerinde yoğun olarak hangi malzemelerden yarar- landığı CE) Kullandığı malzemelerin ne gibi anlamlara geldiği
ikleriyle
de la Nuit. A
gu, küçük b
ema tekni
sal kurgulu
on teknikle
pöykülerin
on yöne
düzenled
bambas
Çocuklar yaşları büyüdükçe sayfa sayıları daha fazla olan
öykü ve roman gibi türlerden hoşlanıyorlar; kahramanlık,
doğa, gerilim ve macera gibi kendi ilgi alanlarına göre ki-
taplara yöneliyorlar. Ebeveynler de kitap okumanın nere-
sinde olacağına karar veremiyor. Ancak genelde çocuk ki-
tabi olarak bilinen birçok eser ve klasik, hem çocuklara
hem yetişkinlere hitap ediyor. Aile bireyleri, bu tarz kitap-
lanı belirleyerek, aile içinde bir kitap kulübü kurup o kitabı
bölüm bölüm birlikte okuyabilirler. Daha sonra bu bölüm-
ler hakkında olumlu veya olumsuz etkilendikleri yerleri tar-
tışabilirler. Günlük hayatlarından örnekler vererek kitabi da-
ha da içselleştirebilirler. Böylece çocuklar hem kendi ilgi
alanlarındaki kitapları bireysel olarak okuma keyfini yaka-
larlar hem de aileleriyle birlikte kitap okuma zevkinin farkı-
na varırlar.
den han
ESEN YAYINLARI
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı bu-
lunamaz?
A) Aile bireyleri hangi tür kitaplar okumalı?
B Çocuklarımıza kitap okumanın keyifli bir uğraş olduğu-
nu nasıl anlatabiliriz?
C) Okunan kitapların daha iyi anlaşılabilmesi için neler ya-
pılabilir?
D) Çocukların, yaşlarına uygun olmayan kitapları okuma-
malarını nasıl sağlayabiliriz?
E) Çocuklara hitap eden kitapları yetişkinlerin de okuma-
sını tavsiye eder misiniz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ikleriyle de la Nuit. A gu, küçük b ema tekni sal kurgulu on teknikle pöykülerin on yöne düzenled bambas Çocuklar yaşları büyüdükçe sayfa sayıları daha fazla olan öykü ve roman gibi türlerden hoşlanıyorlar; kahramanlık, doğa, gerilim ve macera gibi kendi ilgi alanlarına göre ki- taplara yöneliyorlar. Ebeveynler de kitap okumanın nere- sinde olacağına karar veremiyor. Ancak genelde çocuk ki- tabi olarak bilinen birçok eser ve klasik, hem çocuklara hem yetişkinlere hitap ediyor. Aile bireyleri, bu tarz kitap- lanı belirleyerek, aile içinde bir kitap kulübü kurup o kitabı bölüm bölüm birlikte okuyabilirler. Daha sonra bu bölüm- ler hakkında olumlu veya olumsuz etkilendikleri yerleri tar- tışabilirler. Günlük hayatlarından örnekler vererek kitabi da- ha da içselleştirebilirler. Böylece çocuklar hem kendi ilgi alanlarındaki kitapları bireysel olarak okuma keyfini yaka- larlar hem de aileleriyle birlikte kitap okuma zevkinin farkı- na varırlar. den han ESEN YAYINLARI Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı bu- lunamaz? A) Aile bireyleri hangi tür kitaplar okumalı? B Çocuklarımıza kitap okumanın keyifli bir uğraş olduğu- nu nasıl anlatabiliriz? C) Okunan kitapların daha iyi anlaşılabilmesi için neler ya- pılabilir? D) Çocukların, yaşlarına uygun olmayan kitapları okuma- malarını nasıl sağlayabiliriz? E) Çocuklara hitap eden kitapları yetişkinlerin de okuma- sını tavsiye eder misiniz?