Anı Türü Soruları

19. Kur'an-ı Kerim'de gençler anılmakta ve bu gençler övgü ile bahsedilmektedir. Onların yetiştirilmesinde itina gös- terilmesi gerektiği de vurgulanmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi Kur'an-ı Kerim'de genç ola- rak bahsedilen peygamberlerden biri değildir? A) Hz. Süleyman B) Hz. Yusuf C) Hz. İbrahim D) Hz. Musa E) Hz. Yakup

A TÜRKÇE TESTİ ynaktan zla kal- gisinde klem - dolaylı ļ ümleç m etki- ekleri- Şiirleri mlan- fazla 19. (1) Ahmet Oktay'ın ilk kitaplarındaki şiirleri de aslında son dönemde yazdıkları gibi dikkat ve yorum gerektirir. (II) Ara- daki fark, şairin önceki ürünlerini yorumlarken kullandığı- mız yöntemlerin, yeni şiirleri karşısında yetersiz kalması- dir. (III) Bu belirleme, Oktay'ın son şiirlerinin zor anlaşılır olduklarını vurgulamakla kalmaz, eski şiirlerini yanlış bir yöntemle irdelediğimizi de gösterir. (IV) Her şey gibi şiire de ancak yorum yoluyla yaklaşabiliriz. (V) Bir şiir için bize gü- zel, çirkin, açık ya da kapalı dedirten de her şeyden önce bu yorum boyutudur. (VI) Şiirin, dolayısıyla şairin okurdan istediği, beklediği de işte bu yorumdur. DENEME-2 Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf, numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV (DX) D) A)H B) III E) VI 20. (1) Kendi içimizdeki tuzakların bizi götürdüğü yabancılaş- ma denizlerinin biri ve en büyüğü bahane uydurmaktır. (II) Gerçi beynimizde ve kalbimizde, bu bahane tuzaklarından kurtulmamız için birçok kavşak lambası vardır. (Bu dip- siz karanlık bizim hem kendimize hem de varoluş nedeni- ümüz bir noktadır. (IV) Bu lambaların ışığı, or (Y) Biz bu

14. I. Kapımıza kara deve çökünce Fırtınası şol âlemi yıkınca yarım II. Kadir Mevla'm ateş attın özüme+am Dünya malı görünmüyor gözüme H.Karac'oğlan hata çıkmaz dilimden Kocadım da hayır gelmez elimden yarım IV. Kaşların göz ile eyliyor cengi Söyleşir yavrular koç yiğit dengi 2 engin V. Bütün sevgileri atıp içimden Varlığımı yalnız ona verdim ben Yukarıdaki numaralı dizeler uyak türleri bakı- mindan eşleştirilirse hangisi dışta kalır? A) I B) II C) III D) IV E) V Delta Kültür Yayınevi 5 17.

Dj Sosyal medyayla byfonteşerek kotor bo gidermeyi amaçlamaktadır Popüler edebiyağ yer kime sy medyayı yönlendirmektedir 26 Sokrates: Kişi kendinde olmayan bir şeyi başkasına verebilik mi? Alkibiades: Nasıl verebilir ki? Sokrates: yleyse önce sen erdem edinmelisin, bu, yalniz kendinle ve kendine ait şeylerle değil fakat aynı zamanda sehirle ve şehre ait şeylerle de ilgilenmen demektir. Zira onlan idare etmek isteyen kişiye bu gerekir. Alkibiades: Doğru söylüyorsun. Sokrates: Eğer eğri davranırsan gözlerin karanlığa kötülüge yönelir. Karanlıkta olursan, kendinle ilgili olarak cehalet içinde olursan ihtimaldir ki yapacağın iş de kötülük olur. Alkibiades: Öyle olur. Sokrates: Bir şehirde erdem yoksa kötülükler önlenemez. Alkibiades: Kuşkusuz. Sokrates: Alkibiades, mutlu omak için senin de şehrin de edinmesi gereken şey iktidar değil, erdemdir. Bu diyalogda Sokrates in Alkibiades'e söyledikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sapmış olamak BÖzverili davranmak CRuhsal olgunluğa erişmek D) Kendi çıkarlarından vazgeçmek E) Ahlakın övdağü iyi olma hâlinde olmak á ke a

BAKÜ-A en tammat yayıncılık 11. Daha hiçbir şey yokken "Tanrı Kara Han"la "su" vardı. Kara Han'dan başka gören, sudan başka görünen yoktu. Kara Han yalnızlıktan sıkılıp ne yapayım diye düşünürken su dal- galandı. "Ak Ana" çıktı. Kara Han'a "yarat" deyip yine suya daldı. Bunun üzerine Kara Han, "kişi"yi yarattı. Kara Han'la kişi ebedî suyun üstünde iki kara kaz gibi uçuyorlardı. Fakat kişi, hâlinden memnun değildi. Kara Han'dan daha yüksekte uçmak istiyordu. Onun bu dileğini sezen Kara Han, kişiden uçmak kabiliyetini aldı. Bu parça, ilk örneklerine İslamiyet öncesi Türk edebiyatının sözlü döneminde rastladığımız; daha sonra Halk edebiya- tında kısmi değişikliklere uğrayarak devam eden bir türe ait özellikler taşımaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın alındığı türün ör- nekleri arasında sayılamaz? A) Kalavela B) Alp Er Tunga C) Şehname D) İlahi Komedya E) Demirciler Çarşısı Cinayeti Kahramanlık 12. Hacivat - Yâr bana bir eğlence!

id alged nobrinshsvob nimiasto nously in siel insmog yog nütud signuto sid neeni ul jos 34. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad takımının ara- sına sıfat girmiştir? no2 (3 A) Bu gece gökyüzünde sayısız yıldız var. B) Denize vuran ay ışığı dalgalara karışıyor. C) Yaz ayları sahil kasabalarında bir başka güzel. D) Uzun kış ayları bitince yeni bir heyecanla işe başladık. E) Güneşin ilk ışıklarıyla piknik için yola koyulduk. polir TIC nün B) A lü C) Ü D) B meenth ch E) Ç k C₁

niz. Har mu- ünlü bir hissine gi elde ak şe- ekilen east- er ya te bu ktur adar nyi- Fişti- alır. bu er- DENEME-2 36 ve 37. soruları parçaya göre cevaplayınız. Türkiye'de dil üzerine yapılan tartışmalanın kökeni Bey- likler Dönemi'ne kadar dayanmaktadır. Hem Beylikler Dönemi hem de sonrasındaki Osmanlılar zamanında Arapça ve Farsçanın yoğun etkisi altına giren Türkçenin arındırılması gerektiği birçok yönetici, komutan, dil bilgi- ni, şair ve yazarlar tarafından dile getirilmiştir. Türkçe her iki dilden sadece kelime değil gramer ödünçlemeleri bile yapmıştır. Hatta Türkçenin hiçbir devresinde dilde bulun- mayan cinsiyet kategorisi -kısa bir dönem de olsa- Türk- çeye bu iki dilin etkisiyle yerleşmiştir. Bu duruma karşı çıkan kesimler ise Türkçenin her iki dilden daha aşağıda bir dil olmadığını, aksine oldukça zengin bir dil olduğunu savunmuşlardır. 36. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Türkçemiz, bazı zamanlarda başka dillerden bazı dil bilgisi kuralları almış, üstüne üstlük bu sözleri be- nimsemiştir. B) Günümüzdeki dil tartışmalarına geldiğimiz zaman da geçmiştekinden farklı bir tablo ile karşı karşıya olmadığımızı söylemek yerinde olacaktır. C) Türk dilinin artık eski kelimelerden arınması, Türk- çenin geleceği için oldukça önemli olduğu herkes tarafından bilinmeli. D) Bugün Türkçeyi istila ettiği söylenen dillerin Arapça ve Farsçadan ziyade İngilizce olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. E) Dil bilimcilerin en büyük amacı, Türk dilini bugünkü ve yarınki medeniyeti kucaklayabilecek en güzel şi- veli ve ahenkli bir ifade vasıtası hâline getirmektir. 37. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla- maz? A Bugün Türkçede var olan dilde cinsiyet kategorisi nin dildeki mevcudiyetinin altında Arapça ve Fars- çanın etkisi yatmaktadır. B Türkroonin

ÖÖRETİCİ METİNLER (Makale, Deneme, Sohbet, Fikra, Elestiri, Habe 8. Aşağıdaki parçaların hangisinde yazınsal bir söylem yoktur? A) Genç bir yazarla karşılaşmak bana büyük mutluluk veren olaylardan biri olmuştur hep. Çekeceği çileleri bilmeyen, dünyayı değiştirmeye kendi yazdıklarıyla katkı sağlayaca- ğını düşünen, yüreğindeki o saf coşkuyu gümbür gümbür dışa vuran bir gençle sohbet etmek gerçekten mutluluk veren bir olay... B) Güneşin eriyip toprakları, yaprakları kavrayıp kavurduğu, parlattığı bir gün. Gökten dökülen sıcak, yanakları yakıyor, göğüsleri eziyor, nefesleri tıkıyor. Elle tutulabilir bir alev hâline geliyor. C) Elleri yanmış odun gibiydi. Tuğla ocağına doğru yürüdük. Ocakta billur kırmızısı yalımlar... Sonra boz duman... Sonra kömür kokusu... Sonra delikanlı, sonra kavrulmuş, elleri kocaman, elleri belalı insanlar. Burunlarında sıla kokusu... Gülistan içinde bülbül yuvalar. D) Yorgun bir iş gününün sonunda evler çağırmaz beni. Baharla hemhal olmanın en güzel mekânı olan parklar çağırır. Şehrin hatıralarını mahzun bırakıp beton duvarlarla iyice kimliği değiştirilen havasından parklarda kurtulurum. E) Tarihsel oyunlar bir döneme tanıklık etmemizi sağlarken belgesel oyunlar tanıklıkla yetinmez, olaylara ilişkin ve- rilere dayanarak kanıtlamaya çabalar. Belgesel tiyatro oyunları kimi zaman yanılsamaya başvurur, kimi zaman da yabancılaştırma etmenlerinden yararlanır. Yanıt Yayınları 1:

1. Ovanın yeşili göğün mavisi Ve mimarilerin en ilahîsi Bir zafer müjdesi burada her isim: Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın Hâlâ bu taşlarda gülen rüyanın. Güvercin bakışlı sessizlik bile Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle. II. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik deşik; işte, doğduğun eski evdesin birden, Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven, Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar. RUST 19. Aşağıdakilerden hangisi yukarıda verilen şiirlerin ortak özelliği değildir? (2011 LYS) A) Aynı uyak örgüsünü kullanma B) imgelere yer verme C) Bentlerle yazılma D) Çağrışımlar içerme E) Söz sanatlarından yararlanma

UZOM Hangi keme Türkçe değildir? Al he A) #pay kavram protokol V 2. Hangi kelimede zaman eki vardır? Al ovalar crim La CT UYU Dy dondyer B suskun 3 Hangi kelimede ünsüz benzeşmesine uyulmamaty? A) katikp 6) meclisden C) durakta Dj belesi E) yatkın 4. Divanu Lügat-it-Türk ile ilgili olarak hangisi doğrudur? A) Dini-tasavvufi bir eserdir. B) Osmanlı dönemine aittir. C) Islamiyet öncesine aittir. D) Ik Türkçe sözlüktür. E) Yusuf Has Hacip yazmıştır. B TÜRK DILI I 966 ONLISANS ORTAK DERSLER FINAL SINAVI 5. Hangi kelimede ünlü uyumu bulunmaz? A) yapıcı B) bulaşık C) akışkan D) eylemsi E) aferin 2 6. Hangi kelimenin yazılışı hatalıdır? A) yanlız B) delikanlı C) in krym bes D) otuz beş E) mademki 7. Hangi kelimede türetme eki vardır? A) sarp B) bulut C) çık D) yap E) güzellik 8. Aşağıdaki ifadelerin hangisinde noktalama işareti yanlış kullanılmıştır? A) Gözünü seveyim! B) Sevmenin şartı üçtür: C) Yağmur dindi mi dinmedi mi farkında bile değildim? D) Bu işe ne diyorsun? E) Tepemi attırma be adam!

21. Ana dilimiz Türkçe, yeryüzünün en eski ve en geniş coğrafyasında konuşulan gelişmiş, zengin bir kül- tür, bilim ve sanat dilidir. Türkçe en eski, en köklü dillerdendir, diyoruz çünkü bugünkü dillerin çoğu ortada yokken hatta bugünkü bazı dillerin ataları sayılan diller bile ortada yokken Türkçe vardı. Türk- çe gelişmiş bir dildir çünkü Türkçenin söz varlığı bugün 75.000'e ulaştı. Türk Dil Kurumunun 1945'te çıkardığı birinci baskı Türkçe Sözlük'te 20.000 civa- rında sözcük vardı. 1998'de çıkan Türkçe Sözlük'te ise 75.000 sözcük var. Bu metnin türü aşağıdakilerin hangisidir? A Deneme B) Haber metni e Makale D) Ani

30. Bizim köy "dağın arkasındaki köy" olarak bilinirdi. Kışın çamurlu, yazın tozlu ve dar yollarıyla; birbirine bitişik kerpiç evleriyle; ağaçlara kazınmış sevda sözleriyle ünlüydü. Her sokağın başında yaz kış sürekli akan çeşmeler vardı. Yazın o sudan birkaç yudum içmek, müthiş bir serinlik duygusu verirdi içen kişiye. Bu parçada aşağıdaki eklerden hangisi yoktur? A) Bulunma durumu B) İlgi durumu 70- Conelme durumu D) Ayrılma durumu (E) Belirtme durumu

31. Bir şair, her zaman ne söylediğinin değil; nasıl söylediğinin peşin- de olmalıdır. Yıllarca bunu savundum ben. Bir şiiri, bir düzyazıdan ayıran şey, her zaman anlatımıdır ama bunu unutan maalesef pek çok şair var etrafımızda. Onları da şiirlerini de sevmiyorum. Şiiri, insanlara bir şeyler öğretmek ya da toplulukları bir düşünce etrafında buluşturmak için kullanmaya çalışıyorlar. Ahmet Haşim'in dediği gibi "Eti için bülbülü öldürüyorlar." Anlamıyorlar, şiir anlaşılmak için değil duyulmak için yazılır. Anlaşılmak istiyorsanız makale yazın, deneme yazın, fıkra yazın ama şiir yazmayın. Şiir yazıyorsanız sözcüklerin tınısını bize hissettirin. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir yanıt ola- bilir? A) Duygularımız şiir yazarken bize yön vermeli mi? B) Şiir tarih ve toplumdan bağımsız düşünülebilir mi? C) Şairler içerik seçerken sizce nelere dikkat etmeli? D) Üslubu ön planda tutan şairler, başarıyı yakalayabilir mi? E) Şiirde mesaj verme kaygısı güdenlerle ilgili ne düşünüyorsunuz? TYT/01GNL-3 (A Serisi)

17. Bir anlatı metnini katetmenin iki yolu vardır. Birinci dü- zey okur; metni, öykünün nasıl sona ereceğini bilmek isteyerek okur. İkinci düzey okur ise metnin, kendisinden nasıl bir okur olmasını beklediğini sorarak eleştirel bir tavırla yazarın nasıl ilerlediğini keşfetmek için okur. Bu parçada söz edilen ikinci düzey okurdan; I. metnin çok sayıdaki potansiyel bağlantılarını açığa çıkarma, II. başından itibaren kendisine önerilen metne dayalı kuralları kabul etme, III. metinlerin açıkça söylemediği şeyleri çıkarsayabilme niteliklerinden hangisi beklenir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II C) I ve III E) I, II ve III

esmer nlar ruk ması i I ve bir up Kronometreni aç! Senden istenen sürede çöz. 11. Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir anlatım biçimine başvurulmuştur? A) Sinemanın son yıllarda daha yaygınlaştığı ve izleyici tarafından kabul gördüğü söylenmektedir. Tiyatronun ise sinemaya göre biraz daha sönük kaldığına dair geniş bir kanaat var. B) Oldum olası romana uzak durmaktayım. Romana uzak duruşum beni hikâyeye yaklaştırdı mı desem yoksa hikâyeler yazmaya merak sardığım için mi romanı bıraktım? Bildiğim bir şey varsa o da daha kısa ve daha yoğun oluşu, hikâyeyi benim için cazip hâle getiriyor. Her yeni bayramda "eski bayramları hatırlama" biçiminde bir geleneğimiz var. Bir şeyler sürekli eskiyor ve eskidikçe de kaçan balık misali bir hüzne dönüşüyor. Aslında ne şimdiki bayramlar ne de eski bayramlar arasında büyük farklar var. Fark, bizim yaşama bakışımızda. DYMektuplar, samimi duyguların harmanlandığı metinlerdir. Yazanın içten dileklerini, özlemlerini özenle yazılmış satırlarda saklayan mektuplar, tarihin tanıklığını etmektedir. E) Kırsal kesimde yetişenlerle şehir merkezinde yetişenler arasında bir kıyaslama yapmanın mümkün olmadığını düşünenlerdenim. Sadece verilen imkânlar farklı. Aynı imkânı kırsalda yetişenler de bulsa şehirli öğrenciler gibi onlar da başarıyı yakalar. hocebus ply Bor 13. Türkiye Am Şampiyona ikinci kez yaşayan m yıldızı Öm "en değer ise Avrup teknik dir Hatırlaya Şampiyo golü atar Dört yıl s Avrupa Bu parg verilme A) Ben B) Kar yara C Anl D) Sö E) Nit

ede konu sınırlaması yoktur. anmak zorunda iken dene- eğildir. emede ise samimi bir dil var- =, alanında uzman kişilerce rilirken denemelerde kesin başlayalım. Ne zaman k yazmaya başladım. O edebiyat dergisi çıkardı. vımladım. Sonradan çe- aim Tirali'nin çıkardığı a Hüsamettin Bozok'un 10. Bu bayram, dilimizin bir kelime kaybettiğine iyice inandım. "Tandır" gibi, "kağnı" gibi artık yaşanan hayatta yeri kalmamış şöyle böyle bir kelime değil; zarif, ince, medeni bir kelime. Kapıyı çalan çöpçünün pos bıyıkları arasında onu aradım. Yok!.. Bahşişini alan bekçinin kavlak dudaklarından onu bek- ledim. Yok!.. Bakkalın çırağından, sebzecinin yamağından, kasabın oğlundan onu işitmek istedim. Yok!.. İpek mendilini alan oğlan, eşarbını kıvıran kız, iki buçukluğu cebine indiren manav, üç gün kapımızı kim çaldıysa hediyesini kim aldıysa bana o beklediğim kelimeyi vermeden gitti! Tramvayda, ayak- ta kalmış bir kadına yerinizi veriyorsunuz; yüzünüze, burun delikleriyle yüksekten bir bakış! Ve hiçbirinin dilinde aradığı- nız o ince, o kibar, o insanı insan yapan güzel kelime yok! Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir? A) Deneme D) Ani Fıkra E) Öykü C) Söyleşi