Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

3. Devitt'in ele aldığı sorun, bilginin kaynağı sorunu değil; gerekçelendirme sorunudur. Devitt'in önsellik kavramına eleştirisinin dayanaklarından biri şudur: Önsel gerekçelendirme kavramı muğlaktır. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Okuyucu, bu romandaki sürükleyici anlatımdan hoşnut olmakla birlikte olayların seyrini tahmin etmekte zorlanıyor. B) Romanın kurgusundan kaynaklı bir belirsizlik, okurun kafasını karıştırıyor ve eserin niteliksizliği sonucunu doğuruyor. C) Romanda bazı anlatı teknikleri kullanılarak sıra dışı bir kurgu oluşturulmuş ve bu durum sanatçıya dönük tahminleri tutarlı kılmış. D) Yazarın son romani, okuru pek çok sürprizle karşılaştıran bir anlatı iskeletine ve sağlam bir olay örgüsüne sahipti. E) Varsayıma dayalı ifadelerle oluşturulan bir yazının makale türünde olduğunu söylemek oldukça güçtür.

6. Etimolojik anlamlar içinde yapılacak kabataslak bir inceleme günümüzde kullanılan çoğu sözcüğün temsil ettiği anlamla ilişkisinin bulunmadığını ya da eş anlamlı zannedilen sözcük- lerin aslında eş anlamlı olmadığını tespit etmek açısından yeterlidir. 9. Bu cümledeki altı çizili sözcüğün anlamı aşağıdakilerin hangisinde vardır? AV Eğitim alanında yapılacak yeniliklerin nasıl hayata geçiri- leceğiyle ilgili düşüncelerin ana hatlarını içeren bir rapor hazırladık. B) Toplumun çevre konusunda bilinçlenme düzeyinin son beş yıla oranını içeren değerlendirmeniz kurul tarafından özensiz bulundu. C) Türk edebiyatı için önemli bir kaynak olan bu eser üzeri- ne yazılan hiçbir eleştiride böylesine bir önemsizleştirme, değersizleştirmeyle karşılaşmadım. D) ileride yaptırmak istediği sanat evinin projesini; oldukça titiz çalışan, bütün ayrıntıyı düşünerek projesini şekillen- diren bir mimara çizdiriyor. FY Sulu boya tablolarını yapmaya heves ettiği portreleri göl- geyi yakalamak adına öncelikle kara kalem çalışıyor, fi- gür belirince sulu boya tablosunu yapıyordu. 18

E) şüphelendikleri - sakinan 2. AB'nin kültüre verdiği önem (önemli saymak), 1 Türkiye'ye sağladığı katılım öncesi mali yardımlarda 44 (parasal destek) da kendini gösteriyor (ortaya IN çıkmak, belirmek). 6 milyon avro bütçeli "Türkiye - AB Sivil Toplum Diyaloğu Kültür Köprüleri Programı" bunun en güzel örneklerinden biri. Program kapsamında (etkisi altında) desteklenen projeler, lv Türkiye dâhil 18 Avrupa ülkesi tarafından uygulanıyor. Bu programın çok uluslu ve çok kültürlü faaliyetlerle geniş kitleleri (çok sayıda insan) hedef alması övgüye değer. Bu parçadaki numaralanmış sözcük ya da sözcük öbeklerinden hangisinin parantez içindeki anlamı yanlış verilmiştir? A) B) II C) III D) IV E) V TÜRKÇE

À M A 4. Hayata dürbünlü bir çiçekten bakan Mustafa Kutlu için sinemanın büyüsü ilkokul yıllarında, bir evin bodrum katina arkadaşlarıyla beraber kurdukları Karagöz perdesi ile baş- lamış olmalı. Bu cümlede altı çizili söz öbeği ile Mustafa Kutlu için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Eserlerinde sanatlardan yararlandığı B) Doğanın güzelliklerini eserlerine taşıdığı C) Yaşama dair ayrıntıları doğallıkla verdiği D) Titiz bir çalışmayla tabiatı anlattığı E) Toplumsal meselelere ilgiyle yaklaştığı Diğer Sayfaya Geçiniz.

olduğuna göre, la) A)-1 B. B TYT / TÜRKÇE 9. Yal kalc bu BE 7. Gelecekle uğraşanlar, insan yaşamı ile ilgili diğer bütün dallarda güvenilir tahminlerde bulunurken okullarımızın bundan yirmi yıl kadar sonra nelere benzeyeceği hak- kinda bir şey söyleyememektedirler. Göreceli bir şekilde öğretici makineler çaği hakkında kehanette bulunmak- tadırlar. Ne var ki okullar fabrika değildir ve başarıları, teknolojiye ve gereçlere değil fikirlere bağlıdır. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Dumanın ateşe, yanaktaki kırmızı beş parmak izinin atılmış bir tokada işaret etmesi gibi işaret ile işaret edilen arasında bağıntılı bir durum mevcuttur. B) Düşünsel kavramların açıklığa kavuşturulması süre- cinde karşılaşılan durumlara tutarlı bir cevap vermek forumluluğu vardır. C) Ergenlik, genç insanların yeni yetenekler edindiği ve birçok yeni durumla karşı karşıya kaldığı hızlı bir ge- lişme dönemidir. D) Her türlü düşünsel soruşturmanın, eninde sonunda bir tür problem çözme etkinliğine dayandığı düşünül- mektedir. E) Biz insanlar, doğa ile etkileşimimiz içerisinde sürekli varsayımlar oluşturmakta ve bunlar istenilen sonuç- lar ürettiği ölçüde onları kullanmaya devam etmek- teyiz. her ronci

10. Bazı isim tamlamaları sifat görevinde kullanılabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen yargıya uygun bir kullanım yoktur? A) Kendi elimizin lezzetinin değdiği ev yapımı pastaları gönül rahatlığı ile içimize sine sine yiyebiliyoruz. B) Ülkemiz doğa harikası birçok yeriyle turistler tarafından her geçen gün daha tanınır ve tercih edilir duruma geldi. Yeni filminin tanıtım galasında özel tasarım pırlanta işlemeli deri çantasıyla yine adından en çok bahsedilen, geceye damgasını vuran isim olmayı başardı. D) Sabah dinlediği şarkının şu sözlerini gün boyu mirildandi durdu: “Üzüm karası gözlerin öldürür beni, kurşun yarası sözlerin süründürür beni." 1980 E) Birkaç kafa dengi arkadaşla okullar yaz tatiline girdiğinde havalar çok aşırı ısınmadan Karadeniz turu yapmayı planlıyoruz.

da k Kopenhag deyince bütün dünyada akla ilk gelen "Küçük Deniz Perisi" heykeli de günün gerçekleriyle gerçek dışı Andersen dünyasının kaynaşmasını sembolleştiriyor. Hareketli bir tica- ret limanı olan Kopenhag'ın kıyı gezisindeki bir kaya parça- sında gülümsüyor, masallar şairinin bu güzel ve temiz yüzlü genç kızı. Bu parçada "kaynaşmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmıştır? A) Ayrılmayacak biçimde birleşmek B) Hareket etmek C) İyi anlaşmak D) Çok kalabalık ve hareketli olmak E) Birbirine iyice uymak

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yer" sözcüğü- nün anlamı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? AUfaklığın izinsiz bir yere gitmeyi değil düşüneceğini bile sanmıyorum. (bir şeyin kaplayabileceği boşluk) Utanılacak bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıp gözünü yerde bir noktaya sabitliyordu. (bir olayın geçtiği alan) C) Anadolu'nun bazı yerlerinde eski düğün âdetleri varlığını sürdürmektedir. (bulunulan, yaşanılan bölge) D) Türkiye, her açıdan stratejik önemi olan bir yerde- dir. (durum, konum) E) Köyün aşağı tarafındaki yerlerde yıllardır ürün ye- tiştirmede zorluk çekiyorduk. (toprak parçası, arazi)

m k- si 7. Gerçek anlam, sözcüğün akla gelen ilk anlamıdır. Buna, söz- cüğün temel anlamı veya sözlük anlamı denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük bu anla- myla kullanılmamıştır? A) Düşman dört bir koldan saldırıya geçti. B) Çok kitap okumaktan gözlerim kanlanmıştı. C) Çocuğun elleri soğuktu ve çocuk titriyordu. (D) (D) Babam balıkçı ama vaktiyle zenginmiş efendim, sonradan düşmüş. -OGURT S harp anlam? E) Ekmeği dilim dilim keserek masaya koydu.

9. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler- den hangisi yan anlamda kullanılmıştır? A) Adamın dilinden Konyalı olduğu anlaşılıyordu. B) Yeni gelen öğrenci sınıfa çabuk ısındı. C) Bu soğuk esprilerinden çok sıkıldık. D) Zehir gibi zekâsı var, kesin sınavı kazanır. E) Yazarım, okurun duygu dünyasını değiştiren bir anlatımı var.

mürlü Ima- kni- Fle- in den hangisi getirilmelidir? 20 1 A) tespit - tedbirlerden B) sorun- unsurlardan C) öneri-işlerden D) şikâyet-verilerden E) konu - işleyişlerden metafor= 9. Popüler kültürün yeni ürünü bazı eleştirmenler, genç yazarla- rin rüzgâr gelecek delikleri tıkayarak (sakıncalı taraflara karşı önlem alarak) şiir yazmasına sebep oluyor. Bu da şiirin güç- lü imgelerden, farklı metatarlardan (yöntemlerden) yoksun olması anlamına geliyor. Ortaya çağını yansıtmayan (yaşa- nılan dönemden izler taşımayan), kaleme gelmeyen (yazıla- IV bilecek şeylerden olmayan) cümlelerle dolu, birbirinin taklidi şiirler saçılmasına çanak tutuyor (kötü bir şey olmasına yol açıyor). ||| Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I C) III B) II D) IV E) V 10. Kopenhag deyince bütün dünyada akla ilk gelen "Küçük Deniz Perisi" heykeli de günün gerçekleriyle gerçek dışı Andersen dünyasının kaynaşmasını sembolleştiriyor. Hareketli bir tica- ret limanı olan Kopenhag'in kıyı gezisindeki bir kaya parça- sında gülümsüyor, masallar şairinin bu güzel ve temiz yüzlü genç kızı. Bu parer Jakiler- ci

ten ya- atiniere zi nite- ikkate nem- eme mla 1. ADIM 1. O, her zaman evine bağlı bir adamdır, II. Kitaptaki şiirlere göz gezdirelim. III. Öfkeden gözlerinden ateş saçılıyordu. 1 IV. Düşüncelerimi hangi rafa kaldırabilirim, bilmiyorum. V. Bugünkü hatalarımı sevincime bağışlayın. Numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki belirlemelerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede geçen "ev" sözcüğü mecaz anlamda kulla nılmıştır. B) II. cümlede geçen "göz gezdirelim" sözü mecaz anlamıyla kullanılmıştır. C) III. cümlede geçen "ateş" sözcüğü mecaz anlamda kul- lanılmıştır. D) IV. cümlede geçen "düşünce" sözcüğünde somutlaştırma yapılmıştır. E) N. cümlede geçen "bağışlayın" sözcüğü terim anlamda kullanılmıştır. 8. 1. Sizinle yapacağım görüşmeyi mecburen yarına almak zo- rundayım. II. Zor zamanlarımda sürekli yanıma geldi. III. Zorunlu olarak katıldığı toplantıda çok sıkıldı. IV. Merdiven basamaklarını hızlıca çıkmayı tercih etti. Numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler anlamca birbirine yakındır? A) | Sikki 1.

Kendi kendine kâfi müphem bir idrak hâlinde bu korku, uyku- nun derecelerini fevkalade hassas bir ölçü ile tayin ediyor ve souph simsiyah kesileceği anda, sessiz bir patlayışla bütün vücudu sarsarak hastayı sıçratıyor ve uyandırıyordu. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede geçen altı çizili keli- melerden herhangi birinin eş anlamlısı değildir? B) Belirsiz C) Duygu A) Anlayış D) Belirlemek E) Bilinç 4.

olması anla nılan dönemden izler taş taklidi bilecek şeylerden olmayan) cümlelerle dolu, birbirinin t şiirler saçılmasına çanak tutuyor (kötü bir şey olmasına yol açıyor). Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? D) IV C) III B) II E) V A) I 10. Kopenhag deyince bütün dünyada akla ilk gelen "Küçük Deniz Perisi" heykeli de günün gerçekleriyle gerçek dışı Andersen dünyasının kaynaşmasını sembolleştiriyor. Hareketli bir tica- ret limanı olan Kopenhag'ın kıyı gezisindeki bir kaya parça- sında gülümsüyor, masallar şairinin bu güzel ve temiz yüzlü genç kızı. Bu parçada "kaynaşmak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmıştır? A) Ayrılmayacak biçimde birleşmek B Hareket etmek Clyi anlaşmak D) Çok kalabalık ve hareketli olmak Birbirine iyice uymak xarılabilir. ardır. r baş- nokta- şında laşır- ursu- imek aktır. oğa- ğınız ilikçi tina 20 2.

• Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor. Toplantıda çok fazla durmamış, oradan erkenden ayrılmış. X• Hastalığı o kadar ilerlemişti ki, ayakta duracak mecali yoktu. · Çekmecesinde dokunulmamış bir kutu ilaç duruyordu. "Durmak" sözcüğü, bu cümlelerde aşağıdaki anlamların hangisiyle kullanılmamıştır? A) Beklemek, dikilmek B) Bir yerde olmak veya bulunmak C) Hareketsiz durumda olmak D)/Varlığını sürdürmek E) Kalmak

düzeyde) 2. TÜRKÇE Anadolu'da kilim, renk demek, renge susamışlık de- 1 mek... Göz alabildiğine bozlaşan topraklarda yeşile, kırmızıya, maviye, turuncuya özlem duyan insanlar hıncını kilimlere döktüğü renklerden alır. Ağaçtan || yeşil, denizden mavi, çiçekten kırmızı arayan; bula- mayınca da tezgâha koşan insanlar, özlemlerini kilim- ||| lere yansıtır. Anadolu'da kilim, renk sofrasıdır, renge IV aç insanların sofrası. Ali al, moru mor, aki karası, sarısı durusu, nesi var nesi yoksa cömertçe sergiler, V evini, çadırını bir bayram şenliği, bir düğün alayı gibi renklerle donatır. Bu, onun dünyasıdır. VI VII Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangileri mecaz anlamda kullanılmamıştır? A) I ve III. B) H ve V Cill ve VI E) VI ve VII D) IV ve V