Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

8. Aşağıdaki cümlelerde yer alan ikilemelerden hangisi fark- li biçimde oluşturulmuştur? Basamak Yayınları A) Вir rüyadan böyle abuk sabuk sonuçlar çıkardığım için kendimi suçluyordum. B) Neydi onunla böyle sıkı fiki baş başa vermen, tenha kö- şelere çekilmen? C) Çocuğun ayağında yırtık pırtık bir ayakkabı vardı. D) Yarım yamalak konuşmalar duydum kapı arkalarından. E) Eğri büğrü sokaklarda kaybolduğumu sandığım bir daki- kadaydım.

SÖZ VE SÖZ OBEKLERININ ANLAM VE YORUMU TEST-1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "oz- günlük" sözcüğü ile eş anlamlı söz veya söz grubu kullanılmıştır? A) Bir insanın herkesten farklı olan bir yönünün olması gerekir. B) Herkesin yaptığı işlere benzeyen işleri yapmak, artık sıradanlas mak demektir. C) Sokak kedilerinin sesi etrafa aynı bir hava katıyordu. D) Yaprakların hışırtısını dinleyen kadin, derin hayallere dalmışa benziyordu. E) Bir metin içerisinde önemli olan, yapaylığa düşmeden, doğal kell- meleri kullanarak bir şeyler an- latmaktır.

ETKİNLİK - 4 Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükleri inceleyiniz, terim anlamlı olanları işaretleyiniz. . Karacaoğlan halk edebiyatında lirik şiirleriyle tanınmıştır. 12. Genç şarkıcının hem sesi güzel hem de nota bilgisi çok iyi. s. Cümlenin ögelerini bulurken önce yükleme bakmalıyız. 4. Hiç inanmayın ona, bence bu konuda çok iyi rol yapıyor o. . 5. Maçın hakemi, bu harekette penaltı atışına hükmetti. 6. Öğretmenimiz tahtaya bir sol anahtarı çizdi. . 7. Bu yazarımızın sahnelenen oyunlarının hemen hepsi bü- yük ilgi gördü.

Anlam Olaylar 4. 1. candığı an- ? Onunla ilk tanıştığımız çalışma koşullarının ag biliyordum. O, öyle de bir müzisyendi. Sizi olur. Duygularını, de yapmadığı bir şeyi görmezlikten gelir. yapabileceğini so käiçük bir hatasin Bu parçayla ilgi z Ortaokuldaki oğlum: gördüğü, okuduğu, dinlediği her şeyi şiirle saptamak hevesinde bugünlerde. Yazdığı şiirlerie ilgili ara-sıra onunla konuşur, bazen çaktırmadan onu eleştiririm. Geçen gün yazdığı bir şiir üzerinde konuşurken şiirde konu sorununa değindik. Yazdığı şiirlerde hep bir olay anlattığını, oysa şiirin hikâyeden ayrı bir şey olduğunu, şiirde belli bir konu işlemek zorunda olmadığını anlatıp durdum. O ise bana hep Orhan Veli'yi örnek gösterdi. O an bir gerçeği hatırladım, biz ne dersek diyelim şiire yeni adım atan biri, çağının şiir ustalarının yolundan gider. nitel Bu parçayla ilgili olarak, Nite anlamlı sözcükler bulunmaktadır dayılama yon W Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmamıştır. H. Ad aktarmasına yer verilmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? C) Yalnız III A) Yalnız! B) Yalnız II D) I ve II su ve III 1. Güzel adlar Il. Sesteş so III. Terim ani yargılarında A) Yalnız!

jer- 6. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde mecaz anlam yoktur? A) Doğruluk minarede kalmış onun da içi eğri. B) Acı patlıcanı kırağı çalmaz. C) Açın imanı olmaz. D) Ağanın alnı terlemezse irgatın burnu kanamaz. E) Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır. 13

E) al PARAGRAFY 2. "Kalem aldın kaşlarını çatmaya Hicap ettim adın sual etmeye" Bu dizelerdeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar. B) Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim Onlarla ağlamış, onlarla gülmüşüm C) Ne yana gitsem nafile. Memleketin hâli gözümden gitmez Hicop e D) Ne zaman bir köy türküsü duysam Şairliğimden utanırım E) Hüzünler iç kamaştırıyor, aşklarsa yine yoksul Bir asfaltın kuru sıcak soğuğundayız 229

1. Şiirin binbir tanımının olması bin ikinci tanımının olacağını da haber verir bize. Çünkü olup bitmiş bir şey değildir şiir. Şiirsiz şairler gibi şiirsiz poetikalar da her zaman çoğunlukta olmuştur, olacaktır da. Poetikalar, manifestolar bitmiş bir şiire işaret eder ekseriyetle. Hedeflenen, yazılması arzulanan bir şiirin poetikası olmaz diye düşünmüyorum, her şiir kendi tanımını ve poetikasını beraberinde getirir. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Yüzyıllardır her zaman yeni doğmuş gibi canlı ve renkli bir şekilde karşımızda duran misralar, ustalığın olduğu kadar bilginin de eseridir. B) Kuşkusuz şiirdeki yaşantı; bilgi, gerçeklik ve olguyla bire bir örtüşen bir yaşantı değil; imgesel bir yaşantıdır. C) Şiirin ne olduğu ve nasıl yazılacağı konusunda bugüne kadar yüzlerce metin oluşturulduğu muhakkaktır. D) Şair sadece şiir kitapları okumaz, her alanda okumalar yapar ve oralardan beslenir. E) Aşk denilen yüce makamın kıyısında köşesinde dolaşanların harareti, çoğunlukla şiir oluyor; duygu fermanı oluyor.

4. (1) Her atasözü bir genel kural, bir ilke niteliği taşır. (II) Bazı atasözleri sosyal ilişkiler üzerine görüş bildirir. (III) Bazı atasözleri ise uzun gözlemlere dayanarak doğa olaylarının gündelik yaşam üzerindeki etkilerini anlatır. (IV) Tecrübelere veya mantığa dayanarak doğrudan doğruya öğüt veren ata- sözleri de vardır. (W) Iki yargı taşıyan atasözlerinde ise yargi- lar arasında benzetme ilgisinden ziyade iki yarginin birbirine karşit olduğu görülür. (VI) Bir de genelinin aksine temsilf veya mecazi anlama sahip olmayan atasözlerimiz vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek gösterilemez? A) H. cümle: Minareyi çalan kılıfını hazırlar. B) III. cümle: Kork aprilin beşinden, öküzü ayınr eşinden. C) IV. cümle: Yoldan kal, yoldaştan kalma. ma se D) V. cümle: Kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur. VI. cümle: Harman dövmek keçinin işi değil. Diğer sayfaya geçiniz.

18. Manas Destanı'ndan Çırçı adlı hanım, kızıydı Aydar Han'ın Bu kızı almış idi, eşiydi Yakıp Han'ın Bir gün Yakıp Han ona, şöyle demiş çıkışmış: Çıırçı'yı alalı, henüz çocuk görmedim! Bu Çırçı bana hiç, erkek oğul doğmadı! On dört yıldır alalı, ana dahi olmadı! Kutsal yere gidip, adım bile atmadı! Ey Allahu Taalâ kendini bana yâr et! Çurçı'nın rahminde, bir erkek evlât ver! Yukarıda bir kısım örneği verilen destanla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Türk destanları arasında en hacimli olanıdır. B) Bu destan, asırlarca "Manasçi” denilen saz şairleri tarafından söylenmiştir. C) Destanın başkahramani Manas, İslamiyet'i yaymak için mücadele eden kahraman bir savaşçıdır. D) Müslüman Kırgızlarla putperest Kalmuklar arasında- ki mücadeleler anlatılır. E) İslamiyet öncesi döneme ait olup didaktik bir anla- timla oluşturulmuştur.

SUPARA 2. "Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor." cümlesini kuran, her ne kadar Ahmet Hamdi Tanpınar olsa da belki bütün sanatında Türkiye'yi merkeze almış bir sanatçıdir o. Hem şiirinde hem romanlarında, Türkiye'yi ve Türk insanını anlamaya çalışmıştır. Söz gelimi Huzur, yalnızca bir "şairin romani" değildir, hepimizin içine düştüğü kuyudur. Saatleri Ayar- lama Enstitüsü, beynelmilel bir romandir. Hollanda'da, Fransa'da, Fatih'te, Üsküdar'da vb. yüzlerce Hayri İrdal kişiliğiyle karşılabilirsiniz. Sahnenin Dışındakiler ve Ya- şadığım Gibi, bir şahsın zihni haritası çerçevesinde, bu coğrafyanın alternatif tarihi olarak okunabilir. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüyle kaleme alınmıştır. B) Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiiri öncelemeliyiz. C) İnsanların olduğu gibi kitapların da kendilerine özgü kaderleri vardır. D) Kendi evrenine dalmış olan Halim ürkerek sıçradı, kendini bir adım geriye attı. Gök bilimci gözlemle, kimya bilgini ise deneyle ger- çeğe varmaya çalışır.

M L 4. Hayata dürbünlü bir çiçekten bakan Mustafa Kutlu için sinemanın büyüsü ilkokul yıllarında, bir evin bodrum katina arkadaşlarıyla beraber kurdukları Karagöz perdesi ile baş- lamış olmalı. Bu cümlede altı çizili söz öbeği ile Mustafa Kutlu için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Eserlerinde sanatlardan yararlandığı B) Doğanın güzelliklerini eserlerine taşıdığı C) Yaşama dair ayrıntıları doğallıkla verdiği D) Titiz bir çalışmayla tabiatı anlattığı E) Toplumsal meselelere ilgiyle yaklaştığı Diğer Sayfaya Geçiniz. 3

Günün birinde sıra sıra kestanelerin dizildiği bir 2. 1 sobanın önünde, zihninde beyaz düşünceler taşıyan 1 bir anlatıcı çok uzak diyarlarda geçen bir öykü anlattı. 11 O öykü ilk masalımızdı. Soyluluk, masalların olmazsa olmazıydı. Peri, prensin balosuna gitmek isteyen III Külkedisi'nin getirdiği balkabağını at arabasına çevi- IV rirdi ve kimse o at arabasını kullanan şoförün masalını V yazmazdı. ANLAMLI SORU BANKASI Bu parçada altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

TYT/Türkçe TÜRKÇE TESTİ 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa 1. 3. B: Yaşam kalitesi, mutluluk, sağlık ve huzur gibi ifadeler, zorlu TV (güçlüklerle dolu) hayat mücadelesinde her insan için git- n: S tikçe artan bir önem kazanıyor. Mesuliyetler (sorumluluklar), V hedefler ve beklentiler nedeniyle hep bir koşuşturma için- deyiz. Bu hizli tempo, doğal olarak stresi (gerilimi) ve buna bağlı birtakım rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Doğa- nin sağaltıcı (iyileştirici) özelliği çok eski çağlarda da bilini- MV yor ve kullanılıyordu. Son 20 yıldır ise doğanın ve özel ola- rak tasarlanmış tedavi bahçelerinin insan sağlığındaki rolü yeniden gündeme gelmeye (anlaşılmaya) başlandı. X Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) 1 B) || C) III D) IV E) V Prf Yayınları

9. Somutlama, soyut anlamlı bir ifadenin zihinde canlan- dırılabilecek bir şekilde dinleyiciye aktarılması sonucu ortaya çıkan bir kavramdır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutlamaya bir örnek bulunmaktadır? A) Ben artik onun bu soylediklerine sinirleniyorum. B) Elindeki kahveden bana da ikram edersin bence. C) Bizler, bu kanıtlarla onun tüm düşüncelerini çürüttük. D) Bugün televizyonda yer alan programlar beni mutsuz etti. E) Sürekli hastalanarak hepimizi korkutmuyor değil .

(15.)(1) Gramofonu yanımdaki konsolun üzerine koyarak müzik konserlerine başladım. (II) Bitişik odadaki sakinleri rahatsız etmek de istemiyordum. (III) Oysa ki plaklar eskidiğinden seslerini ben bile zor işitiyordum. (IV) Hele bir gazel plağı vardı ki bazı yerlerinde çizgiler rendeden geçirilmişçesine silinmiş, dümdüz olmuştu. (V) Sesini duymak zor bile olsa bu plağı dinlemekten mutlu oluyordum, benimki bitmeyen çocukça bir hevesti. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “ki”nin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? A B D) W III

18. Bir iki bin kişilik bir balıkçı köyüydü Pendik biz oraday- ken () Büyük insanların yaşadıkları küçük bir köy () Ne büyük huzur vardı o köyde () Birbirlerini, doğayı seven insanlarla o küçük yerleşim yerini kucaklayan deniz arasında oluşan bir huzur () Yukarıda ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri kon- malıdır? A) (.) (...) (1) (...) B) (...) (0) (0) (...) C) (.) (...) (...) D) :) OOO E) (O)(...) (...) (...)