Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

BÖLÜM 04 DÜZYAZI BİLGİSİ Test 05 “Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği par- ça” anlamına gelen tiyatro terimi aşağıdakilerden han- gisidir? 1) Tirat B) Vodvil ) Feeri D) Fars E) Pandomim hooidakilerden hangisi traiedinin bir özelliğidir?

1. Gazeteci ve yönetmen Andrew Blackwell'in Güneşli Çer- nobil Ziyareti kitabı, alışılagelmiş (öğrenilmiş) gezi rotala- rinin bir hayli dışına çıkıyor; okuru dünyada çevre kirliliği- nin en yoğun (çok) olduğu bölgelerden birine götürüyor. II Hiciv ve kara mizah yüklü bir hatırat, sıra dışı (alışılmi- III şın dışında) bir gezi rehberi ve çevreye duyarlılığı güç- lendirmeyi hedefleyen (amaçlayan) bir kaynak olan kitap, IV yerkürenin hâlihazırdaki durumunu gözler önüne seriyor V (açıklıyor). Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin an- lami parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A)1 B) II C) III D) IV E) V

3. Kalem olmasaydı hafızamızın buzdan kuleler şeklin- de bilgi ve düşünce birikimleri ---- nasıl taşına- bilirdi? U-1 - B Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- da verilenlerden hangisi getirilmelidir? A) yükselttiği - topluma Bl yığdığı - geçmişe oluşturduğu - insandan insana D) inşa ettiği - dilden dile EX istiflediği - geleceğe B. - B

3. Şiir, hikâye, roman, deneme ve fikri yazılar yazan, eleştiri, edebiyat tarihi alanında eserler kaleme alan ve eserleriyle Türk edebiyat ve kültür tarihinde ken- dine müstesna bir yer edinen Tanpınar'ın eserlerin- de; tarih, edebiyat, musiki, estetik, mimari, felsefe, psikoloji ve plastik sanatlara ait bilgi ve yorumların inanılmaz bir bileşim hâlinde oldukça zengin bir gö- rünüm arz ettiği kolayca fark edilir. Bu cümledeki altı çizili sözcüğü anlamca karşıla- yabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Osman Hamdi Bey; resim, müzecilik, sanat eği- timi gibi kültür-sanat yaşamının farklı alanlarına oldukça zengin katkılar sağlayan bir Osmanlı ay- dınıdır. B) Suat Derviş, Osmanlı Devleti'nin son, Cumhuri- yet'in ilk yıllarının önemli kadın roman yazarı ve gazetecilerindendir. C) A. Turan Oflazoğlu'nun saray entrikalarını anla- şilır bir üslupla anlattığı destansı eseri IV. Murat, şaşırtıcı tarihî bir kişiliği ele alır. D) Agatha Christie polisiye romanlarıyla tanınmıştır, onun polisiye romanları benzerlerinden üstün bir yana sahiptir. E) Şiirin “Zarif Prensi" olarak anılan Cahit Zarifoğlu; hikâyeden romana, denemeden günlüğe kadar pek çok alanda eserler vermiştir.

3. 5. kü- yfa uk- na- ak- ere ni- ka- da Ja- pencere: Bir mekânı aydınlatmak, havalandırmak, dışa- riyi görmek için yapılan camlı, çerçeveli açıklık. için: Amacıyla, hedefleyerek. yumuşatmak: Acısını gidermek, şişkinliğini azaltmak. Aşağıdakilerin hangisinde "pencere, için, yumuşatmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kul- lanılmıştır? C n- A) Hava yağışlı olduğu için arabayı dikkatli sürüyordum. Pen- cereler buğulanmıştı, yağmur suyu camdaki birikintileri yumuşatmış, cami temizlemişti. B) Olaylara farklı pencerelerden baktığımız için kardeşimle çoğu zaman yaka paça olurduk. Durumu fark eden ba- bam aramızı yumuşatmak için bir espri yapar, güldürür- dü bizi. C) Sabahın kızıllığı pencereye vurduğunda "İşte yine canımı orkacak bir gün daha..." diyerek uyandım. Ağrıyan boğa- zimi yumuşatmak için boynuma sardığım bezi can sıkın- tısıyla boynumdan çekip çıkardım. D) Güneyden esen rüzgâr havayı yumuşatmış, pencere önün- de biriken karlar rüzgârın ilik okşamalarına dayanamadi- ğı için erimeye başlamıştı. E) Evin pencerelerini gazete kâğıdıyla kapatmışlardı. Nem- li hava duvarın sıvalarini yumuşatmış, yer yer döküntüler oluşmuştu. İçerisi soğuk olduğu için çocuklar kışlıklarıy- la oturuyordu.

YEDİKLIM - TEST 5: Sözcükte Anlam ALES MASTER SES den haber- ndeki cüm- 5. Aşağıdakilerin hangisinde og "amaç sonuç anlamı tatmak dolayısıyla 11.-Aliyeti önüne gelen ilk telefon dükkânına dalmaktı Birkaç kere gitmeye niyetlendi. 11. Ahmet niyeti bozmuştu, her an her şeyi yapabilirdi. Evinde ölünceye kadar yalnız oturmaya niyetlen- A) İşler yoğun olduğu için tale der Cevap B Beni sevmediği için onunla rum. miş. V. Dün akşam bir tavşana niyet çektirdim. Yukarıdaki cümlelerin hangisinde “niyet” sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanılmıştır? C) Annem için gerekirse canım se D) kitabı almak için neredeyse peso di. E) Senin için her şey kolay bara mak, B'de engel ol- A) I. B) II. 8) III. D) IV. D) IV. E) V. ) sun bira-

Yağmur yağarken dışarıya çıkar ve hiç yağmurluk kullanmazdó Hasan. Tatil günlerinde mahallede dolaşmayı çok severdi. Eski bir şemsiyesi vardı, onu alır akşama kadar gezerdil Temiz bir çocuktu, mahalleli onun bisikletini kullanırken bile kurallara uygun davrandığını söylerdi. Bütün hafta çalışır ve haftalığını alır, annesinin avuçlarına bir bir sayardi. Annesinden aldığı harçlığı idareli kullanmaya özen gösterirdi. Geçim sıkıntısı yaşayan sıradan bir ailenin iki ferdiydi Hasan ve annesi. Eşyalarını eskiyinceye kadar kullanarak büyümüştü Hasan. Zor kazanılan paranın değerini iyi biliyordu. Bu parçada "kullanmak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? Lat Bir aracı yönetmek BY Giymek, takmak Les Harcamak, sarf etmek D) Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak E) İşletmek, değerlendirmek

12. 5 9. Insan ne tuhaftır! Fikrine, ümidine , arzusuna muhalif bir no 1 II şeye rastgelince hemen bozulur. Doktorun o kadar di sevdiğim kahramanı beğenmeyişi, âdeta benim gücüme III 15. gitti. Bir an sustum. Eseri takdir edilmeyen bir sanatkâr I nud elemini duydum. V Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi soyut bir kavramın ismi değildir? A) I. B) III. C) III. D) IV. E) V. BE

TEST - 8 Söz Öbeklerinde Anlam - III 1. Aşağıdaki atasözlerin hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur? AJ Dilin kemiği yok. B) Sanat altın bileziktir. C) Güvenme varlığa, düşersin darlığa. D) Ateş, düştüğü yeri yakar. E) Ayağını yorganına göre uzat. Tüyo: Bazı atasözleri, gerçek anlamına gelecek şe- kilde kullanılır.

TYT Türkçe TÜRKÇE TI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısı 1. Toplum olarak o kadar iç içe yaşıyoruz ki bireysel kimliğimizin oluşabilmesi için mutlaka gerekli olan sınırlar kesin çizgilerle belirlenmiş bir farklılık hayalden öteye gidemiyor birçoğumuz için. O nedenle de bireysel ve toplumsal kimliklerimizi birbirine karıştırıp duruyoruz. İyi bir dayı olmayanın iyi bir mühendis de olamayacağını düşünebiliyoruz örneğin. Yüreğimizi titreten bir öykünün illa incelmiş bir dil ve anlatımla- oluştuğu zannina kapıldığımız gibi. Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Sosyal ve kişisel hüviyetler arasındaki ayrımı net yapamama BY Bireye, arzu ve hedeflerine aykırı düşünceleri dayatma le Uslup açısından üstün bir niteliğe sahip olma Lo Bir şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmaması E) Kişinin kendini inşa etme imkânına erişmesi

3. Bu dünyadan “Bu ayrılık bana ölümden beter / Geçti dost kervanı eyleme beni" diyen bir Pir Sultan Abdar geçti. Şiir hastalığı da bana bu ulu ozanların türkülerinden geçti. Kimi acemi kalemler, şiirin zorluğu karşısında bu sevdadan geçse de ben, kışın geçmekte olduğunu ve sonunda baharın gel- diğini görebilmiştim. Bu parçada "geçmek” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Yaşamak, hayat sürmek B) Sirayet etmek, bulaşmak C) Bir yerden başka bir yere gitmek D) Bırakmak, vazgeçmek E) Etki yapmak, işlemek

A ÇE TESTİ iniz. 3. Öykünün eksilmeli, romanın eklemeli yapısı öykü- nün silgiyle romanın kalemle yazılması gibi sözlerin sadece beylik olarak söylenmediği düşüncesinde- P-3 yim. Her ikisinin de ince işçilik istediğini ama öykü- nün diline, romaninsa kurgusuna yoğunlaşıldığı için öykünün daha sanatsal bir üretim olduğunu ben de düşünüyorum. Ben silgili kalemle roman yazan bir A öykücüyüm. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılaya- bilecek bir kullanım asağıdakilerin hangisinde A vardır? A) Öyküde anlatıcının basmakalıp denebilecek ge- nelgeçer duyguların anlatımıyla yetinmesi öykü- nüzü zayıflatmış. A B) Zamanın görece dingin olduğu, hızla aktığı; söz gelimi, kuruluş, kurtuluş ya da fetret gibi sıfatlarla anıldığı dönemleri vardır. C) Öyküde dilin özensiz kullanılması nedeniyle olay- lar sağlam bir kurgu temelinin üzerinde yükselmi- yor. D) Kibirle ve kendine hayranlıkla dolu bu güçsüz adam, her zaman düşünsel anlamda silahlarını kuşanma gereğini duyar. E) Baştan savma yapılmış bir saatin üstünde bulu- nan mekanik bir yelkovanla akrebin durumunu hiç durmadan düşünmek aklın çalışmasını gösterir, (1. Oturum) TYT PRESTİJ demişti babam.

8. . “Duymak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını/Duydum akıncı cedlerimin ihtirasını" dizesindeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Вir köylüden kaçak avcıların burada avlan- dıklarını duydum. B) Çamaşırcı Fatma kadın annemin duyma- yan kulaklarına yalvarıyordu. C) Küçük kız, elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duyunca çığlık attı. D) Düşüncelerinde en uzak bir şüphenin göl- gesini bile duymak mümkün değildi. E) Gözlerinin sert kabuklu kara bir böcek gibi üstümde dolaştığını duyuyorum.

3. 1 Aşağ bolm cak A) Y Ne yaparsak yapalım bu dünyadan hep iyiler gidiyor, nobranlar kalıyor. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Her yaptığım işte bir noksanlık aramasa onunla daha iyi anlaşabilirdik. PKötülüğe karşılık yapılan iyiliğin daha kıymetli ol- duğu konusunda hemfikiriz. C) Kasabaya gelen bu yabancının korku ve endişe dolu bakışları rahatsız ediciydi. D) Yetkisini yasalara aykırı yolda kullanan muhtardan tüm mahalleli şikâyetçiydi. E) Hepimizi üzen bu kaba davranışlarından vazgeç- mesi için onu pek çok kez uyardım. B) C

77. Işittim sevdiğim vazgeçmiş benden Giderim gurbete daha ne'm kaldı "Daha" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu dizelerdeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Ayşe, Ahmet'ten daha uzundur. B) Onun yüreği daha hüznü tanımadı. C) Benim daha güzel bir fikrim var. D) Gideli daha iki gün bile olmadı. E) Ben sana daha ne diyeyim?

kısmına işar 3. küçük: Yaşı daha az olan. • bırakmak: Bir işi başka bir zamana ertelemek. baş: Bir şeyin uçlarından biri. . Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "küçük, birakmak, baş" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Dağın başına gelince bu küçük yavruyu ait olduğu ortama, doğaya, biraktık. B) Her ay başında babam, annem bize versin diye ona küçük miktarlarda harçlık bırakırdı. C) Merdivenin başından küçük kardeşime seslenip "Şehrin önemli merkezlerini gezmeyi haftaya birakalım mı?" diye sordu. D) Her şeyin başı sağlıksa eğer neden küçük bir adım atip zararlı alışkanlıklarını bırakmıyorsun? E) Küçük çocuk, sıkılıp kitap okumayı bırakınca başını yastığa koyduğu gibi uyudu.