Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

A Y Biyoloji yaşayan organizmaların yapılarını, görevleri- ni ve aralarındaki ilişkileri inceleyen (araştıran) anabi- N I E lim dalıdır. Başına eklenen moleküler ise bu inceleme- nin moleküler seviyeye (düzeye) indirgendiğinin || göstergesidir. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, labora- tuvar, biyolojinin prensipleri, laboratuvar teknikleri ve bilimsel metotlar gibi konularda eğitim (öğretim) verir- ler. Genetik ise, canlıların gen haritaları üzerine çalış- malar gerçekleştirilir. Kimi zaman araştırma kimi za man ise olası sıkıntı olarak tabir edilen (anlatılan) IV durumlarda çözüm üretme ya da sıkıntıyı tanımlama konusunda çalışmalar gerçekleştiren uzmanların ye- tişmesine önayak olur. (örnek olur) V Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi- `nin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) I C) III D) IV É) V i

Aşağıdaki cümlelerde göre edatı anlamlarına göre eşleştirilirse hangisi dışta kalır? A) Bana göre çalışılmazsa her konu zordur. BBu taraflarda kendimize göre bir ev bakıyoruz. e Bu tür yapılar, yeni binalara göre daha güvenilirdir D) Bu kitaplar tam ilkokul öğrencilerine göre. E) Bu sebzeler bizim aldıklarımıza göre çok taze.

ar §. j- 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla sesteş (eş sesli) sözcük vardır? A) Bardağın içini güzelce yıkamalısın. B) Antibiyotikler açken kullanılmamalıdır. C) Eski eşyalarını atsın Ayşe teyzem. D) Bahçedeki gülleri sulamalısın her sabah. E) Yolun soluna kare taşlar döşenmişti.

Sözleri kalbimize işledi diyorsanız sizi derinden etkilemiştir. Böylece duygulandığınızı bu sözle somut- laştırmış olursunuz. İşler çığırından çıkmışsa 11 olağan çizgisinden sapmış, içinden çıkılmaz garuma gel- miştir. Böyle bir durumda bazen ipin ucunu bırakmak All gerekir. Bir toplulukta çıban başı olan kimse, o IV topluluğun doğru yolu göstereni olarak nitelenir. Hor görmek sözünü kullandığımızda değersiz V olarak nitelenen insanlar anlatılmak istenecektir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I B) II C) III D) IV EV

clar - İmge vin- ana ge. es- en, a- an r. - yazdı. 7. Türk Edebiyatı öğretmeni tahtaya önce "göz" Öğrencilere bunun anlamını sordu. Sadece öğrenci kelimenin ilk anlamını tanımladı. Ardından "gök, yıldız, lamba" yazdı. Bunların da ilk anlamlarını başka öğrenci cevapladı. nienps Ardından şu dizeyi tahtaya yazdı: 40 "Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar." Erdem Bayazıt Şiirde yazdığı kelimelerin altlarını çizdi. d nebrips "Şimdi ne anlama geliyor?" sorusunun ardından bir- çok öğrenci farklı yorumlar yapmışlardır. Türk edebiyatı öğretmeni bu uygulama ile özellik- le aşağıdakilerden hangisini vurgulamış olabilir? UNIT A) Öğrencilerin ders ortamına katılımlarını sağlamak istemiştir. B) Öğrencilerin doğa ve doğadaki varlık ve nesnele- re karşı daha bilinçli olmasını sağlamak istemiştir. 1. C) Öğrencilerin kullandığı günlük dilin şiir içinde na- sil imgesel anlam kazanarak büyülü bir atmosfer oluşturduğunu hissettirmek istemiştir. D) Öğrencilere edebiyat dilinde kullanılan terimlerin diğer bilim dallarında da kullanıldığını vurgulamak istemiştir. E) Öğrencilere ilginç metin örneklerini sunarak ede- biyatı sevdirmek istemiştir. Ba TU G E E

Edat (ilgeç) - Baglay 1. I. Yüreği taş kadar sertti. (Benzetme) ✓ II. Bacak kadar boyuyla bize kafa tutuyor. (Ölçü) III Akşama kadar bu bahçede oynadık. (Eşitlik) V IV. Eczaneye kadar birlikte gidebiliriz. (Yer) V. Bu sınıfta otuz kadar öğrenci var. (Yaklaşıklık) Bu cümlelerin hangisinde "kadar" sözcüğünün cümleye kattığı anlam, ayraç içerisinde yanlış verilmiştir? A) I B) II d ||| D) IV E) V 5. "Gib cüm A) E LO (D) E)

A 27. Uçsuz bucaksız lavanta tarlaları, tepelere kurulmuş küçük küçük köylerindeki sakin yaşamı ve göz alabildiğine masalsı bir ruhu var. Burada lavanta mevsimi, bir duyula uzanan vadi manzaralarıyla Provence coğrafyasının festivalidir âdeta. Morun onlarca tonuyla örtülen engebe kokusu insanı rahatlatmakla kalmaz, bu eşsiz ve coşkulu tepelerin manzarası ve insanı büyüleyen muhteşem canlılık ruhları da tazeler. Ağaçların yapraklarını kımıldatan rüzgâr ve çiçekten çiçeğe polen taşıyan arıların vızıltısı... Üzerinize çöken o rahatlık... Lavantaların rüzgârla dans etmesi... Ayaklarımızı yerden kesen, doğayla baş başa geçirdiğimiz dakikalar... Bu parçanın anlatımıyla ilgili provenes 1: Düşünceler bir olaya bağlı olarak dile getirilmiştir. II. Yinelemelere yer verilmiştir. III. insandan doğaya aktarım söz konusudur. IV.Farklı duyulardan yararlanılmıştı. yargilarindan hangisi söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II are exper D) I ve IV E) I ve IV C) Yalnız III

EDYAYINLARI Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükler anlamca birbirine en yakındır? A) Bu cihazların bir an önce ambalajlanması, satılması gerekiyor. B) Kendisine anlatılanları dinlemiyor, başka şeylerle oyalanıyor. C) (Sanatta ortaya çıkan bu akım, günün modasını da belirlemiş oldu. D) Bana karşı son derece saygılı ve anlayışlı davranıyorlar. E) Yeni araçların yapımı oldukça karmaşık ve bunların kullanımı çok zor.

ÇE TESTI kısmına işaretleyiniz. 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcü- ğün anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamakta- dır? A) Törenin bildirilen başlangıç saati üstünden daha otuz dakika bile geçmedi. (dahi) B) Geldiği yeri unutup bu çok boyutlu yeri küçümse- mesi ona hiç yakışmadı. (reddetmek) C) Ben de kitaplardan çağa göre sözler bulup söylü- yorum işte. (uygun) D) Ona inancım o kerte büyüktü ki aksi bir durumu düşünemiyordum. (derece) E) Ben kapılarını çaldığım sıra Aysel halam çıkmak üzereydi. (zaman)

7. Ziya Gökalp son derece mahcup (utangaç) bir 1 na insandı. İttihat ve Terakki'nin iktidar yıllarında (yönetimde olduğu dönemlerde) || el üstünde tutulmasına (aranan biri olmasına) rağmen o, bu durumundan maddî manada faydalanmayı aklına bile getirmemiştir. Diyar- bakır'da amcasının kızı ile evlendikten sonraki birkaç yıl hariç tutulursa (dışarıda bırakılırsa) IV hayatının hemen (neredeyse) tamamı yokluk V ve ihtiyaç içinde geçmiştir. Bu parçada numaralanmış altı çizili sözler- den hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II D) IV ilgi yayınları C) III E) V

1. Bilgi, birikim, duygu, düşünce ve insani tecrübelerin biçimde aktarılması konusunda çağımızın ulaştığı tekno- lojik seviye ile insanoğlunun aynı hızla dünya üzerindeki hareketliliğinin artması kimlik konusunda da yeni açı- limları zorunlu hâle getirmiştir. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) kontrolsüz - belirlemeleri B) sınır tanımaz - tanımlamaları yadsınamaz - kodlamaları D) geri dönülmez - tartışmaları E) öngörülemez - bunalımları

2. Çevirmenlik, özellikle de yazın (edebiyat) çevirmenliği, bugünkü koşullarda bir yan uğraş olma niteliğini sürdürmektedir. Çevirmenlerin, ürünlerinin emeğiyle geçinmeleri sağlanmadıkça bu durum böylece sürüp gidecektir. Çevirmenliğin gerçekten tam zamanlı profesyonel bir uğraş (meşgale) olabilmesi, yayımcılık II yaşamında ekonomik istikrarın (sürekliliğin) sağlan- mvem masına bağlıdır. Amatör ruhla yapılan böyle yapılması nelmild gereken uzun soluklu (yazımı zahmetli) yazın çevirileri, IV 003 mslept tellib nütüd yayınevlerinin çevirmenlerini bu süre içinde geçindire- memeleri nedeniyle çevirmenini bulamayacak; okurları, yazının niteliği, yazın dizgesi (bütünlüğü) ve dil ortamı V bundan zarar görecektir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

11. Ailelerimiz arasındaki paylaşımın ne kadar güdük kalacağını görmekten kaynaklanan yabansı bir burukluk var içimde. Ta- ban tabana zit, farklı dünyalardan koparılıp getirilmiş insanla- rın zevkleri, yaşam biçimleri, ilgi alanları arasında ortak nokta aramanın hayalcilik olacağı ortada. Aslında bu konuyu fazla büyütmeye de gerek yok. Söz konusu bizleriz. Haşim'le ben... Önemli olan da ailelerimizin değil bizim yaşamdan bekledikle- rimizin örtüşmesi değil mi? Bu parçada altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıda- kilerin hangisinde verilmiştir? STARYMUNE A) Küçük kalmak B) Sonuç vermemiş olmak C) Yetersiz gelmek. DY Sınırları zorlamak ET İçinden çıkılmaz hal almak

TYT/TÜRKÇE 13. Dil, iletişim vasıtalan arasında etkin bir taşıyıcıdır. Edebiyatın temel malzemesi dildir. Bu malzeme, belli bir plan doğrultu sunda ve bir hesaba dayalı olarak gerektiği yerlerde kullanı- lir ve bunun neticesinde ortaya bir sanat eseri çıkar. Bu parçada kullanılan "taşıyıcı, doğrultu, çıkmak" sözleri- nin anlamları aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? taşıyıcı A) Taşıma işini yapan kimse veya şey B) Sahip olan, özellik olarak doğrultu Yön, istikamet E) Üstlenici, yüklenici Tasarlamak için takip edilen yöntem bulunduran C) Bir şeyi bir yer-Yönetmek için den alıp başka kullanılan isti- kamet bir yere götüren Aktarici Tutulan, izlenen yol İzlemek için gidilen yön çıkmak Olmak, bulunmak, var olmak Yayılmak, duyulmak Belirmek, oluşmak Elde edilmek, sağlanmak, üretilmek Görünür veya belli bir du- rumda bulun- mak BILETS

QÖZDEBİR YAYINLARI C) Buyular arasaktarma D) Yosandan-değaye aktarma E) Dokunma duyusuna ait ayrıntılar 4. Metinler arası bağlantılar, bir metnin öncelikle anlatım teknikleri açısından incelenmesinde oldukça önemli veriler sağlayarak metne farklı katmanlardan yaklaşma olanağı verir. Metinler arası ilişkilerin tespiti, salt bir metnin farklı me- tinlerle kurduğu ilişkiden ibaret olmamakla bera- ber yazarın etkilenimlerinin, beslendiği kaynak- ların ve metnin yapısını oluşturan unsurların daha geniş perspektiflerle ortaya konması açısından önemlidir. Metinler arasılık, bir kavram olarak daha çok postmodernist metinlerde çoğulcu bir senteze ulaşmanın önemli bir yolu olarak görülmekle birlikte sadece bu metinlerin esas belirleyeni olacak kadar dar kapsamlı değildir. Zira gerçekçi edebiyat ve modern edebiyat da bu anlatım biçimini kullanmıştır. Onların me- tinler arasılık ilkesini kullanım biçimi, daha çok kaynak ve köken araştırmalarına yönelik iken postmodernist romanlarda daha işlevseldir ve ayırt edicilik ilkesinin tesisi için sıklıkla başvuru- lan anlatım tekniklerinden biridir. Aşağıda verilen anlamlardan hangisi parça- daki altı çizili sözcüklerden herhangi biriyle eşleştirilemez? A) Bakış açısı Mutlak E) Prensip B) Yöntem D) Ode C

ir rüş- T. Ah- oza- Disini orta fay- dir? ----> 11. Türk romanının gelişim çizgisinde birinci kuşağı temsil eden , geniş halk kitlesini gözeten popülist bir sanat anlayı- şıyla hareket etmiştir. - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat roma- nını da bu çerçevede daha çok onun romanlarıyla birlikte düşünmek gerekir. Dönemin öne çıkan diğer roman yazarı ise toplumun daha üst kesimini hedef alan edebî yō- nü daha güçlü romanlar yazma yoluna gitmiştir. ---- Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakile- rin hangisinde verilenler getirilmelidir? A) Ahmet Rasim - Şemsettin Sami'nin - Recaizade Mah- mut Ekrem B) Ahmet Mithat Efendi - Şemsettin Sami'nin - Namık Kemal C) Şemsettin Sami - Namık Kemal'in - Ahmet Mithat Efendi D) Ahmet Mithat Efendi-Sami Paşazade Sezai'nin - Na- mık Kemal E) Namık Kemal Ahmet Mithat Efendi'nin Nabizade Nazım