Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

1. Binlerce yıllık tarihi boyunca (süresince) sanat; yeni biçimler, teknikler, estetik anlayışlar ve kavramlarla sürekli (her daim) II şekil değiştirdi ve toplumda çeşitli rol ve işlevlere sahip ol- du. Büyü veya din amaçları doğrultusunda (istikametinde) ||| bir araç, kişisel veya toplumsal olayları kaydetmenin bir yolu, bir ekonomik veya siyasi güç sembolü, kültürel veya eğitimsel arka plan açısından sınıf ayrımının bir kanıtı olma- si, dekoratif ve kârlı bir yatırım ögesi olarak kullanılmasının dışında, temel karakterini her zaman baskın olarak IV (ayrıştırarak) korudu: Sanat, bir ifade mecrası ve bir iletişim enstrümanıdır. Peki onun tartışılması ve eleştirel incele- mesi günümüzde nasıl bu kadar zor hatta (ayrıca) bazı V uzmanlara göre imkânsız hâle geldi? Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) I B) II C) III IV E) V 3. Ankara Yayıncılık

1. Türkçe Bu testte 20 soru bulunmaktadır. Bu ders için tavsiye edilen çözüm süresi 40 dakikadır. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam Bir şeyin yakını, dolayı, etraf Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü TATS CÖZÜM 0:00 için KE KODU YAZ yada OKUT "Çevre" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde numaralanmış anlamlarından herhangi biriy- le kullanılmamıştır? A) Oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim, bu da benim eserlerime ister istemez yansımıştır. B) Babanın ve çevresinin var güçleri ile seçimde eski belediye başkanına destek vereceklerini biliyorum. C) Yazar ilk romanıyla edebiyat çevresinin beğenisini kazanmıştı. Büyük kentlerin çevresi gecekondularla sarılmıştı, bu duruma bir an önce çözüm bulunmalıydı. tonguç 2. Dilimize Farsçadan geçmiş bir kelime olan tarhana; Orta Asya, Balkanlar ve Anadolu'da çeşit- li yapım şekilleriyle farklılıklar gösteren besleyici bir gıdadır. Tarhana çorbası çok eski gelenek- limizden biridir. Türkiye'de de yörelere göre farklı tarhana hazırlama biçimleri görülür. Ana dilir Yurdumuz-

4. • aramak: Araştırmak, yoklamak. gün: İçinde bulunulan zaman. kapı: Gelir, geçim sağlanan yer veya imkân. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gün, aramak, kapı" söz- cükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kulla- nılmıştır? Agün, uzun zamandır aramayan arkadaşının kapısını çalıp sitem etmeye, içindekileri dökmeye karar verdi. B) Babam, aramamı gerekli gördüğü kişilerin listesi bulu- nan bir kâğıdı her gün kapının üzerine yapıştırırdı. Güngörmüş bir kadın olan Afife teyze, o gün hakkını ara- mak için çalmadık hükümet kapısı bırakmamıştı. Günün koşullarına uygun ücretle çalışabileceği bir iş için herkesi aramış, her kapıya başvurmuştu. Saat iyice ilerlemiş, gün neredeyse batmak üzereydi ki saatlerdir aradığım cüzdanı giriş kapısının önünde bul- dum.

10. Şehrin binlerce yıllık serüveninin en önemli tanıklarından bi- 1 ri olan Giresun Kalesi hâlâ ayakta. Eskiden şehrin savunma- 11 sının vazgeçilmezi olan kale, bugün kentin eşsiz güzellikle- rine yukarıdan bakmak isteyenlerin uğrak noktası. Kaleden bakınca aşağıda birbirini tamamlayan iki manzara görülü- ||| yor: Karadeniz'in kıyıları döven dalgaları ve caddelerde yü- IV rüyen insanlar. Kalenin karşısına geldiklerinde kırmızı ışığa yakalanmamak için adımlarını geniş atarak hızlanıyorlar. V Bu parçadaki altı çizili sözcükler ve işlevleriyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) I. sözcük, çokluk bildiren bir zarftır. B) II. sözcük, ayrılma durumu eki almış bir addır. SC)/III. sözcük, eylemin yönünü bildiren bir zarftır. D) IV. sözcük, iyelik eki almış bir addır. ✓ E) V. sözcük, fiilimsiyi niteleyen bir zarftır. Strateji Yayınları

17. Yüce Allah, insana dünya ve ahirette huzurun kaynağı olan yo- lu göstermiştir. Allah (c.c.) insanlara akıl, düşünme, öğrenme, hatırlama gibi yetenekler vermiş ve insanların da bunları kulla- narak doğru yolu bulmasını istemiştir. Allah (c.c.), Kur'an-ı Ke- rim'in doğru yolu gösteren, insanlara uymaları gereken esasla- ri ve ilkeleri anlatan kaynak olduğunu bildirmiştir. Günahlarla iç içe bir hayat yaşayan kimse günahları terk etmeli ve yaşantısı- ni Allah'ın (c.c.) rizasına uygun hâle getirmelidir. Bundan sonra kulluk görevini yerine getirirken Allah'ın (c.c.) her an kendisini gördüğünü bilerek bilinçli ve dikkatli yaşaması önemlidir. Allah'ı (c.c.) her an görüyormuş gibi yaşayan kişiler, Kur'an-ı Kerim'de "muhsin" olarak isimlendirilmişlerdir. Her muhsin inancında sa- mimi olmalı, kullukta Allah'a (c.c.) hiçbir şeyi ortak koşmamalı- dır. Samimiyet, içtenlik ve karşılıksız sevgi ile Allah'a (c.c.) kulluk etmelidir. Aynı zamanda haramlardan sakınmalı, dinen şüpheli olan durumları ve dinin kötü gördüğü şeyleri terk etmelidir. Bu parçada Kur'an-ı Kerim'de yer alan kavramlardan hangi- sine örnek bir anlatım yoktur? A) Hidayet D) Takva B) İhsan E) Emr-i bi'l-maruf C) İhlas $

8. 1. Ünlü iş adamı, dünyaya gözlerini yumdu. II. Kalemimin ürkekliği bilgisizliğimden değil. III. Uçağımız, bundan iki saat önce İzmir'e indi. IV. Tahta at içerisinde yolculuğu sona erer insanın. V. Cem, büyüdükçe babasının kopyası oldu âdeta. Numaralanmış cümlelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Dolaylama Tahta B) Benzetme D) Kişileştirme C) Kinaye E) Ad aktarması A MIRAY YAYINLARI 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kedi" sözcüğü diğer- lerinden daha genel anlam ifade edecek şekilde kulla-

2. Eğer açıkgöz diyorsanız birinin kurnaz olduğunu uzun uzadıya anlatmanıza gerek yoktur. Yine güngörmüş 1 11 sözü, kastettiğiniz kişinin birçok hayat deneyimine sahip olduğunu belirtmekte işinizi kolaylaştırır. Biri için dert babası deniyorsa herkesin derdini rahatlıkla, ||| çekinmeden, bir çözüm yolu bulabilir umuduyla anlattığı kimseden söz ediliyor demektir. Eğer biri için aklievvel IV denmişse o kişinin sağduyu sahibi biri olduğu ifade ediliyordur. Birini canı burnunda diye niteliyorsanız onun V çok yorgun ve bıkkın olduğunu belirtiyorsunuzdur. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I B) CHI DYIV EV

Soyut anlamlı sözcükleri somut anlamlı sözcüklere benzete- rek yapılan anlam olayına somutlama denir. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabile- cek bir anlam olayı vardır? these nin'ÈRA Sevgiyi dörde böldüm, doğu, batı, kuzey Güney, sıçraman için bir uçtan bir uca 2) B) Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları ubne İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı jeimsins Dis 16 C) Dönüşmeye başlamış Beşiktaşlı kuşçu bir babanın Taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga'ya kaçan LA D) Çünkü sen artık o eski sen değilsin Sen şimdi işsiz bir telgrafhane gibisin E) Kasımpaşa kıyıları tersane Lieüb Bir kız sevdim alimallah bir tane

3. tat: Keyif, hoşa giden durum ● bırakmak: Engel olmamak ● bulunmak: Mevcut olmak, yer almak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tat, bırakmak, bulunmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? Dizelerimde, okurda tarihsel zaferlere dönük bir tat bırakan detaylar da bulunur. B) Bırakın da kimse gelmeden hazırlıkları tamamlayalım, işlerimiz bitmezse ağzımızın tadı kaçacak ve davetlilere ikramda bulunmak için bir şey bulamayacağız. Onun öykülerini elinizden bırakamazsınız, onlarda büyük bir edebî tat bulunur. Bulunduğu her projeden ayrı bir tat alırdı, bıraksalar gece gündüz tiyatro sahnelerinde yaşardı. İyi bir romanı okumayı yarıda bıraktığınız zaman. mahrum kaldığınız sanatsal tat, bir daha zor bulunur. ???

TEST 5 "Şiir" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerle- rine göre daha özel bir anlamda kullanılmıştır? A) Yahya Kemal şiir anlayışını ve şiirimiz hakkındaki gö- rüşlerini birçok yazısında açıklamıştır. B) Son yarım asır içinde şiir yazıp da Yahya Kemal'in etki- si altında kalmadığını iddia edenler, o mâhîlerdir ki der- ya içredir, deryayı bilmezler. Onun yazdığı şiirler içinde beğenmediklerimiz yok mu, bu başka bir mesele fakat hasımlarımıza karşı onun her manzumesini, her misrasını hatta her virgülünü savun- maya hazırız. D) Toplumdaki tüm ideolojik gelgitler, sarsıntılar, arayışlar şiire siner. E) Halk kültüründen gelen unsurları Batı şiiri ile birleştirmiş olan Necatigil divan şiirinin özelliklerinden yararlanmıştır. 2. N'olmuş yani ne bu gürültü Her yerde bu değil mi işin kanunu Bu dizelerdeki altı çizili sözle özdeş bir kullanım aşağı- daki dizelerin hangisinde vardır? A) Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında B) Sevgilime kul oldum güzelliği seçeli Varlıkta yoksul oldum benliğimden geçeli MIRAY YAYINLARI 4.

E) özen göstermek 4. Herkes bilir ki misafir kısmeti ile gelir (bereket getirmek). Kültürümüzden ötürü misafiri baş üs- tünde tutarız (değer vermek). Hemen ikramlar || başlar. Sorulmaz açlık tokluk. Bu duruma misafir de gönül koymaz (alınmamak). Onun rahat et- mesi için elden ne gelirse yapılır. Misafir de hiçbir zaman burun kıvırmaz (hoşnutsuzluk gösterme- IV mek). Her şey misafiri ağırlamakla bitmiyor tabii ki. Giderken de onu yol ederiz (uğurlamak). V Bu parçada altı çizili deyimlerden hangisinin açıklaması yanlış verilmiştir? ASI C) EV III DV

eri sürece başkalarını taklit bazı yazarlara ait eserler" angisine kesinlikle sahip ) Nesnel Özgün /yediiklimyayıncılık 17.1. O yaşta Ahmet bu kıza vurulmuştu. Sonck Kar yağışı, ekinlerimizi fena vurdu. host III. Onu düğünde vurmak için bir plan yapıyor. II. IV. Kapıya iki kez vurdu ama kapıyı açan olmadı. V. O gün vurulmuştu, biz de kara haberi hemen duy- muştuk. posol Lumina "Vurmak" sözcüğü numaralanmış cümlelerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

Bir tek yazmaya başladığım zaman içimde bir yerde saklı bir kapı açılır. Gündelik hayatta hiç açılmayan bir kapı. Ve kapının ardından çıkan enerji çılgın, asi, taşkın, ironik ve komik bir enerjidir. Her şeyin içindeki mizahı görür. Peki, madem kalemimde mizah bu kadar belirgin, gündelik ha- yatta neden öyle değilim? Galiba biz kadınlar kamusal alana çıkar çıkmaz değişiyoruz. Değişmekle kalmıyor, içimizdeki mizah denizini kurutuyoruz. Ama bilerek ama bilmeyerek. Bu parçadaki "içimizdeki mizah denizini kurutmak” sö- züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Espri yapacak yeni konu bulmada zorlanma B) Düşünce dünyamızı zamanla değiştirme Mizah anlayışında kendimizi yenileyememe Belli bir zamandan sonra komik olmak istememe E Doğamızdaki mizah duygusunu baskı altına alma

3 2. Sinif Bil Bul Eğlen 2 BULMACA ÇÖZÜYORUM 4. 8. 1. HAFTA / CUMA 31 1 Sorumlulukların pay- laşılarak yapılması. 2. Anlayışlı olabilme durumu. 3.Birbirlerine karşı sevgi, dostluk, anlayış gösteren kişilerden biri. 4. Yardımlaşma, birbi- rinedestek olma. 5. Bir işin gerçekleş- mesi için önceden yapı- lacakların tasarlanması. 6. Dikkatli özenli dav- ranmaya neden olan duygu. 7. Herhangi bir şeyi dikkatli kullanmak. Eko- nomik davranmak. 8.Başkalarına karşı say- SAR-RUF-TA ZA-KET-NE NIŞ-YAN-DA-MA KA-DAŞ-AR BÖ-LÜ-İŞ-MÜ PLAN GÖ-RÜ-HOŞ GI-SAY gili davranma.

4. Ben herhangi bir şair adayının ya da şiir meraklısının kendi oluşturana kadar usta şairleri hiçbir sıkıntı görmüyo- - rum. ---- Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? A) yolunu - takibinde B) biçemini - taklidinde C) şiirini-yermesinde D) mahlasını - örneklemesinde E) yetkinliğini-gözetmesinde

İki fiil, tür kayması yoluyla birleşik isim oluş- turabilir. Yani fiiller artık isim görevli olur. "vurdumduymaz, oldubitti, kapkaç, dedikodu, örtbas, uyurgezer... Dikkate Al ÖSYM, sorduğu bir soruda "... hangisinde bir- leşik ismi oluşturan sözcüklerin ikisi de tür kay masına uğramıştır?" şeklinde detay istemiştir. Bu detay yukarıdaki özelliği işaret eder.