Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

den kl. Sem -fa- an insanlar avtayan reklamlar öylesine yaygın ki Yada'nin annesi, bu gizli thandiyor. Bir başka konu lardan biri. Reklamı izlerken bize neyin dayatılmaya çalışıldığının ayrımında olamıyoruz ama konu zih- 111 nakış gibi işleniyor; bilincimizi, belleğimizi kendine tutsak ediyor a reklam IV çada numaralanmış sözcüklerden, zcüğün eş anlamlısı, cüğün zıt anlamlısı, zcüğün eş anlamlısı, zcüğün eş anlamlısı arak aşağıdaki bulmacaya yerleştirilecektir. f. IV. K Y $ R F L M N $ R H N C) ummon → okymus 28 finde denda = 417 ayrımında forfanda heffne T stel P R N Ç N F S Buna göre bulmacanın M sütununda yer alan harfler aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) B) D} Y E) $ N H Promes $ U D) Dün gördüğü rüyadan sonra geçmişi eşelemekten vazgeçti. E) Aydınlarımız bir yüzyıldır "Batılılaşmak" kavraminin özünü eşeleyip duruyorlar, A 1 K 1 19 ana sorarsanız biraz eskiye gitmek, bazı eski sorunlan eşelemek taraflisiyim. Ancak böyle yapilirsa şimdi bulanık gibi görünen kavramların aydınlanacağına, gerçek ve açık anlamlarını kazanacağına inanıyorum. Bil- diğiniz gibi, konuşurken ilkin kavramlar ve deyimlediği anlamlar üzerinde anlagmak doğrudur. Bunu bir kalem geçtikten sonra, üzerinde en çok durulması ve çekiçilmesi gereken kavram üzerinde diyeceğimizi diyebiliriz. Bu kavram, Batılılaşmak kavramidir. "Eşelemek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümledekinden farklı anlamda kullanılmıştır? A Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz. B) Söylediği her kelimeyi eşeleyip amacına ulaştı. C) Eşeledikleri küllerden kıvılcımlar parladı. 05

5. Dünyada en çabuk yaşlanan şey yeniliktir çünkü Bu cümle düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden- hangisiyle tamamlanabilir? A) insanlar yeniliğe karşı mesafeli durmayı tercih ederler. B) kısa sürede başka bir yenilik çıkar. Cinsanlar alışkanlıklarını terk edemezler. yaşlanan, eskiyen hiçbir şey seviimez. SENTE birçok eksiğiyle hayatımıza girmeye çalışır nes

A TÜRKÇE TESTİ yrılan kısmına işaretleyiniz. n hızla adaki en hangisi klardandır set Krallar Karması A Krallar Karması 3. Konuşma, insana mahsus (özgü) bir davranıştır. Konuşma denilen şey, esas itibariyla (genel kurallarıyla) T birbirlerinin sözlerine saygı gösteren (değer veren) insanlar 111 4. arasında var olan nazik bir alışveriştir. Kendi fikrini bile bile W (bilinçli bir şekilde) sağduyuya karşı savunmak (haklı V göstermeye çalışmak), hem mantığa hem de en ilkel nezaket kurallarına karşı gelmektir. Bu parçada numaralandırılmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? C₂₁ of D) IV E) Yazarın son zamanlarında düşünmeden yaptığı bu hamle onu nedamet içinde yaşamaya mahkûm etmiş, bu davranışının olumsuz sonucu ile boş yere üzülmüştü. Bu cümlede altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? roma

1. 1. 2. TYT Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına bakımından zengin bir dil- Türkçe, kelime türetme dir. Eklemeli dillerin en güzel özelliklerinden biri kelime imkânlarının çok geniş olmasıdır. Kökten kelime tü- retildiği gibi türetilmiş kelimelere yeniden ekleme yapma imkânı da bulunmaktadır. LII TÜRKÇE TE Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A sorumluluğu - oluşturma Byeteneği - türetme imkânı kullanma D D) becerisi - ekleme E) bilinci - üretme E

10. TYT TÜRKÇE TESTİ TÜRK DİL KURUMU GÜNCEL TÜRKÇE SÖZLÜK Mecaz: 1. İsim, edebiyat: Bir ilgi veya benzetme sonucu ger- çek anlamından başka anlamda kullanılan söz. Örnek: 1. Bir gün odama kızgın bir ihtiyar girdi, elindeki bir tomar kâğıdı neredeyse fırlattı masama. İçimdeki bu sevinç, uzun süredir görmediğim arkadaşlarımla görüşme heyecanından kaynak- Janmakta. Ben de bu aile huzurunun devam etmesini is- tedim ama güzel olan her şeyin de bir sonu var maalesef. Kültür Bakanlığı, seyircinin haklarını ve sağlığını korumak amacıyla de tiyatro yönetmeliği ha- zırlanmıştır. V. O gece, davetliler arasında Atatürk'ün pek kuv- vetli ve çevik birkaç arkadaşı da vardı. Numaralı cümlelerin hangisindeki altı çizili söz- Houk mecaz anlama örnek gösterilebilir? B) II C) (1 D) IV E) V ceprz 11. Bu lastik, otomobil firmaları tarafından Türkiye'nin en çok tavsiye edilen otomobil lastiğidir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılacak yargı, aşağıda- kilerden hangisidir? Al Bulactik dit Jstodir 13. Türk 1 tarih gin yükl ara bu faz sa ön Bu r

3 2. Bazı somut isimler, cümlenin anlam akışı içinde soyut anlamda kullanılabilir. Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi bunu ör- nekler? A) Çevresinde kararsızlığıyla tanınıyordu. B) Saçlarına aklar düşmüştü. Bize ufkumuzu açan sözler söylüyordu. D) Sevgisini hiç kimseye belli etmiyordu Bu, bizim kaderimiz diyordu.

2. yerleşik (köklü) dil yıkarak kendine özgü bir dil yaratmak ister. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? A) I B) II D) IV 2023/000-3 E) V Beni elimden tutup da küçüklüğümden itibaren sinema- ya, tiyatroya götüren bir ailede büyüdüm. Bunun hiç şüp- hesiz büyük katkısı vardı, bugünkü "ben"in oluşmasında. Aynı zamanda oldukça hayalperest bir çocuğu besleye- cek ortamlara da sahip oldum böylelikle. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? AKültürel birikim kazanmasını sağlayan kitaplara veri- yor tüm zamanını. B) Edebiyat dergileri, ne yazık ki kendini tekrar etmekten öteye gidemiyor artık. C) Hiçbir yazar yoktur ki özgün üslubunu bulana kadar başkalarına öykünmemiş olsun. D) Onun romanları, okuru sanatın tadına doyurduğu için bu kadar seviliyor. E) Bilimsel çalışmalarına ivme kazandırmak için maddi desteğe ihtiyacı vardı. 3 4. A) bütünset B) özenle - C) belirgin D) dikkatle E) titizlikle Hava âdeta. (II) pardösüy tokat gibi- aldırmada du bir ka ((IV) Daki hâla isla hiç üşüm yaya ait Bu par yorum A) I

Yaşamı boyunca edebî doyumsuzluğunu koruyan (ede- I biyatta yaptıklarından tatmin olmayan) ve eserlerini külliyat (toplu eser) şeklinde yayımlayan yazar, bir yan- || dan okurlarına yeni ufuklar açıp (bakış açısını genişle- ||| tip) bir yandan da onun geçmişle bağ kurmasını (köprü IV oluşturmasını) sağlar. Bu, onun geçmişi yadsımadığının V (sorgulamadığının) bir kanıtıdır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III E) V D) IV

3. a • e eser: Yayın, kitap, yapıt. unutmak: Bir şeyi yapamaz duruma gelmek. kuru: Akıcı olmayan, duygudan yoksun. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "eser, unutmak, kuru" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Köyün karşısındaki kuru tepelere yıllarca unutulmayacak öyle bir eser yapmak istiyordu ki bunun hayali bile onu heyecanlandırmaya yetiyordu. B) Etkili söyleyişini çoktan unutan yazar, kuru bir anlatımla oluşturduğu son eserini okurlarının beğenisine sunmuştu. C) Orkidenin gösterişli hâlinden eser kalmamış, orkide. âdeta o günlerini unutmuş ki bakıldığında sadece kuru dalları görünüyordu. D) Acısını biraz olsun unuttuğundan olacak, yaşı gitmiş kuru gözleri, ustasının geride bıraktığı eserlere takılmıştı. E) Bu kara kuru adamın elinden çıktığına bir türlü inanamadığı eseri eline alıp inceledi, ismini unuttuğu için seslenmeden direkt konuya girdi.

21. Sizin bin dereden su getirerek sonunda söyledi- ğinizi, ben daha başından söylerim; hem de eve- leyip gevelemeden, sundurup sulandırmadan, diri diri, sıcak sıcak. Ben birtakım bağlardan uzak, desteklerden, kösteklerden sıyrılmış olarak en öz- gür, en yalın biçimiyle sunarım düşüncemi. Bu paragrafta, kendinden söz eden kişi için aşağıdaki niteliklerden hangisi en uygun dü- şer? A) Sır saklamayan. B) Dobra dobra konuşan C) Sözünün eri olan D) Ağzına geleni söyleyen E) Gelişigüzel konuşan

12. İnsanlığın geleceğine dair süregiden tartışmanın ya da ko- nuya ilişkin asli soruların neler olduğunun farkında bile de- ğiliz ekseriyetle. Milyarlarca insan bu konuyu araştırma lük- sünden yoksun çünkü yapılacak daha önemli işleri var: Çalışmak, çocuklara bakmak, yaşlı anne babalarla ilgilen- mek. Fakat maalesef tarih affetmiyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yer alan ifadeler- den herhangi biriyle eşleştirilemez? Agerekli (B) mahrum birincil D) çoğunlukla E ne yazık ki 15. Tre ist ni ha n

azador rleri - İsim 101. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli II. Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli III. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu IV. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu V. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler Yahya Kemal'e ait bu dizelerin hangisinde gerçek anlamı so- yutken mecazlaşarak somut anlam kazanmış bir sözcük kul- lanılmıştır? A) I TÜRKÇE SORU BANKASI B) II C) III D) IV E)V

12. "Yağız atlar kişnedi meşin kırbaç şakladı | Bir dakika araba yerinde durakladı." ABD'nin Kanada sınırına varmadan önceki en büyük kenti || Seattle'da, beni körfezin öbür tarafına götürecek araba va- purunu beklerken aklıma Faruk Nafiz'in bu güzel misraları geldi. Bir ortaokul talebesiydim bu şiiri ilk okuduğum zaman. Çok etkilemişti beni, ben de bir gün böyle bir yolculuk yapa- rim diye hayal kurmuştum. Orası Anadolu burası Amerika IV ama benim bu yolculuk Han Duvarları'nın o isimsiz ozanınkinden pek farklı değil. V Bu parçadaki numaralandırılmış sözcükler için aşağıda- kilerden ngisi söylenemez? A)1. sözcük yansımadır. B) II. sözcük nicel anlamlı sözcüktür. III. sözcüğün eş anlamlısı vardır. DIV. sözcük soyuttur. E) V. sözcük temel anlamda kullanılmıştır. MİRAY KONSEPT PARAGRAF SORU BANKASI SÖZCÜKTE VE

Zamanla nasıl da değişiyor insan Hangi resmime baksam ben değilim 2.bl- ibie Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bakmak" sözcüğü bu dizelerdeki anlamıyla kullanılmıştır? efas 16bs/120 (VI) sie 200 A Boğaz'a bakan penceresinden denizi seyretmeyi severdi. B) Kaybolan yüzüğünü bulmak için evin her yanına baktı. CYıllarca konağın bahçesindeki erguvanlara o bakmıştı. D) Salondaki heykellere bakarken dalıp uzaklara gidiyordu. E) Hayalini kurduğu eseri yayımlaması editörün bir sözüne bakıyordu. (En hem

37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Günlük haberleşme dilindeki mekanik, can sıkıcı, bayağılaşmış unsurlar; geçerliliğini yitirmiş lengüistik akçenin değerini yükseltme görevi olan edebiyatçı için can Sıkıcı bir iş olmaktan başka bir şey değildir. Edebiyatçının vazifesi, yerel söyleyişleri tasfiye etmektir. Değerli edebi üslup, yazanın sahip olduğu sanatsal tecrübeyle ancak ulaşılabilen söz dağarcığı ya da gramer yapısının tek tek itina ile seçiminde yatar. Dilin önceden kararlaştırılmış maksatlara göre çok ciddi bir şekilde kullanılması, mana ve maksatlarına uygun bir üslup idealine götürür. Bu durumda akla gelen "doğru, yerinde kullanılan kelime" ile kabul görmüş bir nesir üslubunun yalnızca en doğru kelimelerin seçilmesi ve kullanılması meselesinden ibaret olduğu kastediliyorsa mesele yanlış anlaşılmış olacaktır. 37. Bu parçada söy tek to FINAL eri larını 38. Bu parçada geçen "lengüistik akçenin değerini yükseltmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yerel sözcüklere farklı anlamlar yüklemek B) Dile değer kazandırmak C) Dilin anlaşılırlığını sağlamak DY Unutulmaya yüz tutmuş sözcükleri dilimize kazandırmak E) Dilin anlatım olanaklarını zenginleştirmek 39-40. sort Televizyon yayıncılı olduğundan radyo is televizyon için de ge yarısında televizyon iletilmesi için tüm b televizyonun yayın görüntünün aynı an görüntülerin kesint Televizyon da rady işini kolaylaştırmas bir kitle iletişim ara etkileyebilecek ve sahip olmuştur. Bu ilk zamandan itiba iletişim araçlarını 89. Bu parçadan har aşağıdakilerden A) Yayıncılık öze farklılık göste BOrtaya çıktıkt etkisi altına a C) 20. yüzyılın y başlamıştır. D) Ses ve görür aktarmayı an E) Geniş halk k etkiye sahipt 40. Bu parçaya gö iletişim araçlam asıl nedeni aşa A) Ses ve görü olması B) Teknik özell aracı olmas C) Çok çeşitli özelliğinin b D) Teknolojinin şekilde orta E) Teknik özell benzerlik g

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözçükler anlamca birbirine en yakındır? A) Dergiyi eline alınca öncelikle sanat ve edebiyat haberlerini okurdu. B) Babanız gelinceye kadar odanızda bekleyin, kendi aranız- da konuşmayın. C) Onun tecrübesizliği çoğu zaman da başarısızlığı berabe- rinde getirdi. D) Evindeki eşyalar oldukça eskiydi, üstelik de kirliydi. E) Bardaktaki suyu, ocaktaki tencereye döktü, suyun hepsini boşalttı.