Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

9. TEST 4 SÖZCÜKTE ANLAM Aşağıdaki cümlelerle ilgili parantez içinde verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır? A) Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık. (Benzetme yapılmıştır.) B) Varsın bahçede rüzgâr gezinsin, ben böyle de iyi- yim. (Kişileştirme var.) C) Yıllarca baktığı bu adam, onu sırtından bıçakladı. (Mecaz anlam vardır.) D) Böyle ağır bir yükü kaldıramaz bu çocuk. (Kinaye vardır.) E) Hayat bazen güler size, bazen de ağlatır sizi. (Ni- cel anlam vardır.) 13.

25. Hoşça kalın, benim okurum. Bırakın, yırtın, atın benim mektuplarımı da şiirler okuyun, sanat eserleriyle uğra: şın. İnsanlar arasında birini, örneğin beni anlamak is- tiyorsanız aradığınızı bu mektuplarda değil ancak o eserlerde, sanat gücü ile doğmuş olanların eserlerinde bulabilirsiniz. Ben olsa olsa çözümlüyorum, kendimi par- çalıyorum, yitiriyorum. Kapatın bu mektupları, kapatın da sanat eserlerine çevirin gözlerinizi. Doğru yalnız onlar- dadır, bu çözümleyici yazılar ise doğruları bile yalanlaş- tirir. Hoşça kalın, benim okurum. Bu parçada yazarın üzerinde durduğu asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Popüler kültür ürünleri yerine, sanat gücü yüksek ürünleri okurun tercih etmesi gerektiği B) Kitapların kendilerini eksik veya yanlış ifade etme olasılığının olduğu C) Mektup türünde ortaya konan ürünlerin ifade gücü açısından yetersiz kalabildiği D) Okurların kitaplarla ilgili değerlendirme yazılarını okumak yerine, kitapların asıllarını okumaları gerek- tiği E) Mektup türünde kitaplar okumanın okura fayda sağ- lamadığı

8. Bir adın benzetme amacı taşımadan ilgili bulun- duğu başka bir ad yerine kullanılmasına "ad ak- tarması" denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarma- si yapılmamıştır? A) Malatya, festivale katılanları çok güzel ağırladı. B) Türkiye, 2014 Dünya Şampiyonası'na hazır- lanıyordu. C) Genç kulaçlarımız, bu yıl da altın madalya ka- zandırdı ülkemize. D) Polisler, bütün gece para kestiler trafik kural- larını ihlal eden sürücülere Eskişehir-Ankara karayolunda. E) Mısır'ın İskenderiye kentini çok sevdim, tıpkı bizim Antalya'mız.

3. Alçalıp yükselmek, sürekli parlak olmak, çamura bulan- dıktan sonra en berrak sularda yıkanmak, sönüp yanmak, cılız bir ışık vermek; sanatçı ruhunun dramıdır. Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Topluma sanatçı kişiliğini kabul ettirmek B) Uğradığı başarısızlıklar sonrasında nitelikli eser üret- mek C) Kimi zaman beğenilip kimi zaman eleştirilmek ( D) Eserlerinde istediği niteliğe ulaşamamak E) Özellikle tartışmalı konulara dikkat çekmek HIZ VE RENK YAYINLARI

B 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. B (1) Birçoğumuz iyi bir iş, güzel bir ev ve maddi açıdan rahat bir yaşamın hayalini kurarız. (II) Fakat bunlardan başka o kadar hayalimiz vardır ki düşündükçe bunların içinde kaybolur ve bir türlü hayata odaklanamaz håle geliriz. (III) Bu durumdan kurtulmak için hem kişisel ola- rak hem de mesleki yaşamımızda daha iyi bir duruma gelmek adına hedef belirleme, hayatımızı yönlendirme mize yardımcı olacaktır. (IV) Tam olarak hayatımızda neler yapmak istediğimizi, neleri başarmaya odaklan- dığımızı bilirsek yaşamımızı daha etkili şekilde planla- yabiliriz. Bu hedeflerimiz bizi hem başarıya götüren hem de kişisel olarak bizi motive eden unsurların başın- da gelmektedir. (VI) Bu hedeflerimize zaman içerisinde ulaştıkça ve belirlediğimiz şeyleri elde ettikçe kendimize olan güvenimiz de artacaktır. Il ve VI 37. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde aşamalı bir durum söz konusudur? A) I vell B) II ve III pov 38. Bu parcadan ho B C) II ve V EVAVE VI

33. Edebiyat söz konusu olduğunda ortak dilden şahsi dile doğru kayan dil kullanımı belirir. Bu durum, temel anlamı dışında kullanılan kelimenin farklı anlam ve imge zengin- liklerine ulaşmasıyla neticelenmektedir. Aşağıdakilerden hangisi söyleyiş özelliği bakımından bu parçadaki altı çizili bölümde anlatılmak isteneni örneklendirmez? A) Onun şiirleri, hiçbir zaman kapalı bir anlayışı taşıma- mış; okur çoğunluğuna kapılarını aralık bırakmıştır. B) "Karanlıkta Kaynak Yapan Adam" şiiri, karanlıklara bulaşmış dünyaya ışık verme amacıyla yoğrulmuştur. C) Şair, şiirin son kısmında kendi acılarını, toplum prob- lemlerini kendine nasıl dert ettiğini okurlarına aktar- mıştır. D) Sanatçı, toplumcu gerçekçi şiiri, halk şiiri kaynakla- rından da beslenerek estetik bir forma sokmuş ve kendi beğeni süzgecinden geçirerek vermiştir. E) Türk şiirinin köşe taşları olan Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever gibi isimler edebiyatın sözlü ve yazılı birikimiyle daima alışveriş içinde olmuşlardır.

10. • Bakmak: Uğraşmak, meşgul olmak. Ders: Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi. Uğraşmak: Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bakmak, ders, uğraşmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanıl- mıştır? . . O kadar baktılar, uğraştılar ama bir faydasını görmediler; vefa- sızlığın dersini de almış oldular. B) Evladım, sen onu bunu bırak; derslerine bak, sınıfını geçmek için uğraş. Gal Bu dersi geçmek için çok uğraştım, sen de kendi programına bak ve ona göre bir plan yap. D) Yıllardır uğraştım, çalıştım, didindim; baktım olmuyor dersleri hepten biraktim. apretio Son derse girmeden önce her yere bakalım ve bulmak için uğraşalım. Diğer Do

2. "Bir tarla meselesi yüzünden Savrukların Hüseyin, Arkbaşı'nda Sarı Mehmet'i vurdu." Bu kadar düz, bu kadar dolaysız bir ifade ancak en cesaretlilerin kârıdır. Bugünkü yazarlarımız arasında hikâyesine böyle başlayabilecek hatta böyle bir başlangıcı fevkalade bir şey sayanlara gülümseyecek az adam tanıyorum. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde yoktur? A) Ziya Osman Saba'nın şiirlerinde renk armonisindeki beyazlık, dilinin temizliği ve insan sevgisi olağanüstü vasıflarla karşımıza çıkar. B Bazı genç mimarlar, kulelerin tasarım projesindeki rekabetçi ortamdan aşırı rahatsız olmuşlardı. C) Çok üstün bir lirizmle ve radikal bir imge dünyasıyla harmanladığı şiirleri, son döneme damgasını vurdu. D) Alaska'daki bu eğitimler için baskı altında çalışabilen, alışılmışın dışında bir güce sahip kişileri seçeceğiz. E) Yetiştiği dönemin kaotik ortamı göz önüne alınırsa onun bu süreci metanetle atlattığı söylenebilir.

+ Sanat, insana estetik haz verip, insanı eğlendirerek onun oyalanmasını ve yaşam dersi almasını sağlar. Bu parçadaki altı çizili sözcükle ilgili olarak aşağı- da verilenlerden hangisi doğrudur? A) Akla gelen ilk anlamıyla kullanılmıştır. B) Mecaz anlamıyla kullanılmıştır. C) Deyim içinde yer almıştır. D) Yan anlamıyla kullanılmıştır. E) Terim anlamlıdır.

ol- pe- ne ve ar ti r 1. 15. Bir arkadaşımla, yıllardır edebiyatın hemen her alanında ürünler vermiş bir sanatçıdan söz ediyorduk. Öykülerine yakınlık duyduğum ama şiirlerinden pek tat alamadığım biriydi o. Şairliğine haksızlık ettiğimi düşünen arkadaşım, tuttu bir şiirini örnek verdi o kişinin, üstelik benim de sev- diğim bir şiirdi bu. "Kim o kadar suyun başında beklese günün birinde bir balık tutar." dedim. Birikmiş emek günün birinde iyi bir ürünle geri döner size ama 9. Bölüm ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) çalışarak her işte başarılı olunacağı unutulmamalıdır B) önemli olan sürekliliği sağlamaktır C) bir değil, birçok türde yazmayı denerseniz D) eleştirmenlerin beğenisine seslenecek yapıtlar ortaya koyabilirseniz LYS SORULARI E) aradan geçen zaman içinde yaratıcılığınızı yitirmiş olursunuz (2010 - YGS) 1163 Fellini filmlerinde karakterlerin yolu çoğu kez sahilden ge- çer. Fellini; sahili bir tür yüzleşme, arınma, hesaplaşma yeri olarak kurgular. Bu yüzden sahilin kendine özgü bir el değmemişliği, dokunulmazlığı ve masumiyeti vardır. Ka- rakterler, kumlara adım atınca gözlerini ufka dikip bir iç hesaplaşmaya girmeden duramazlar. Bu manzaranın en qüzel örneğine Tatlı Hayatın finalinde rastlarız. Fellini, bu

1. 1. Bu testte 40 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Mahalle arasındaki küçük dükkânını bırakarak şehrin başka bir tarafındaki küçücük, köhne bir eve sığınmak zorunda kalmıştı. Uçsuz bucaksız gökyüzüne bıraktığı beyaz bir çift güvercinin kümesine benzeyen bir ev... Yüzünde günlerdir kendi hâline bıraktığı kirli kılları yokladı eliyle, Dükkânındaki tıraş takımlarını bile çırağı Yetim Hüsnü'ye bırakmıştı. Derken gözleri dolmaya, yüreğindeki acıları evin gıcırdayan tahta döşemesine damla damla bırakmaya başladı. Bu parçada "bırakmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? en A) Özgürlük vermek B) Ayrılmak, terk etmek CYBıyık veya sakal uzatmak D) Bir işi başka bir zamana ertelemek Sahiplik hakkını bir başkasına vermek 3.

6. Organik tarım konusundaki bütün paydaşları, kazan- kazan yaklaşımıyla bir araya getirip bizden sonraki ku- şakları da işin içine sokabilecek çapta bir düzenlemeyi hayata geçirmek için daha ne bekliyoruz? Bu cümlede organik tarım politikasına dair yapılan eleştiri aşağıdakilerden hangisidir? A) Geleneksel tarım yöntemlerine geri dönülmekte çok geç kalınmış olması B) Kârlı, kapsayıcı ve uzun vadede sürdürülebilir bir planlamanın yapılmamış olması C) Hem üretici hem de tüketicinin çıkarını gözeten bir yapılanmanın bulunmaması D) İnsan sağlığına ve çevreye zarar vermeyen uygula- maların hayata geçirilememesi E) Hâlihazırdaki uygulamaların insan sağlığını göz ardı eden yönlerinin bulunması

2. Yarın arifeydi. Öbür günkü bayram için hazırlanan be- yaz kurbanlar, küçük Grijgal palangasının etrafında otluyorlardı. Karşıda, yarım mil ötede Toygun Paşa'nın son muhasarasından çılgın kışın hiddeti sayesinde kurtulan Zigetvar Kalesi, sönmüş bir yanardağ gibi simsiyah duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü demir renginde ağır bulut yığınları eziyor; sürü sürü geçen kargalar tam hisarın üstünden uçarken sanki gizli bir kara haber götürüyorlarmış gibi acı acı bağırıyorlardı. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Zaman ögesiyle ilgili ayrıntılar verilmiştir. B) Niteleyici sözcüklerden yararlanılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır. Anlatım birinci kişi ağzıyla yapılmıştır. E) Dış mekâna yönelik tasvir yapılmıştır.

27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, varlığın tümünü kapsayacak şekilde kullanılmıştır? 22 A) Sen bu yolu kullan, istediğin yere daha çabuk ulaşırsın. B) Müdürümüz, kapının önünde öğrencileri bekliyordu. Yazarın dünkü eleştirisiyle ilgili tartışmalar sürüyor. D) Yan odanın işığı nedense sürekli patlıyor. Müzik, ruhun gıdasıdır, diyerek konuşmasını bitirdi. www.sir

6 NOX 1. ÖZDEB YAYINLA 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyin TÜRKÇE TE Onun her öyküsü, bir mozaik parçası gibi, bütünü tamamlıyor. Bu öykülerde günlük hayattan küçücük yaşam kesitleri, yanıp sönen ışık parçaları gibi yer alıyor. Birkaç cümleden oluşan bu öyküler, modern yaşamın hızına da uygun. Onun öyküleri kısa olmalarına rağmen geniş evrenlere açılıyor. Çünkü yazar, çoğu yerde susarak konuşuyor. Bu parçada altı çizili sözle, söz konusu yazarla ilgili olarak an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı şeyleri söylemekten kaçındığı B) Anlattığı olay ve kişilerle ilgili ayrıntılara yer vermediği CRAZ sözcükle çok şey anlatmayı amaçladığı D) Sade anlatımıyla günlük konuşma diline yaklaştığı E) Içerikle biçem arasındaki uyumu gözettiği 3.

34. Günümüzde şehirlerimizin doğal, tarihi ve kültürel unsurla- rıyla birlikte sağlayacak, olası risk ve tehditleri - *** - modern çözümlerin geliştirilmesine çalışılmaktadır. MANA Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi s rasıyla getirilmelidir?>>> A) görülmesini - uyaracak (6) korunmasını öteleyecek saklanmasini-saprayacak D) kalkınmasını - azaltacak E) buyumesini kavrakecak mit-kavrayacak TÜRKCE 044 be pa Rope eungeu YON S