Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

AYT EDEBİYAT SORU BANKASI 8. Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle Gül yüzlü bir afet ki her busesi lale Girdik zaferin koynuna, kandık o visale Yahya Kemal'in "Mohaç Türküsü" adlı şiirinden alınan beyitlerde aşağıdaki edebî sanatlardan hangisi yok- tur? A) Tekrir B) Teşbih D) Mübalağa C) İstiare E) Tecahülüarif

Yavrularına avlanmayı öğreten dişi kurtlar, kurbanlarıyla oynamalarına izin verirler; işte şimdi de kardeşlerin buz tabakasının üzerinde köpek yavrusunu kovalamalarını izleyen dişi kurt, "Bırakayım öğrensinler." diye dü- şünüyordu. Yavru kurtlar derin uykuya dalınca dişi kurt tekrar ava çıktı. Önceki gece olduğu gibi yine ufacık bir sesten ürküyor, kütüklerden, odunlardan, uzaktan insana benzeyen kara ardıç çalılarından korkuyordu. Yolun uzağın- dan, buz tabakasının üzerinden gidiyordu. Birdenbire yolda, çok ileride bir karaltı belirdi... Kurt gözlerini açtı; kulak kesildi; gerçekten de ileride bir şey yürümekteydi, hatta düzenli ayak sesleri bile işitilebiliyordu. Bir porsuk olmasındı bu? Dişi kurt dikkatle soluğunu tutarak mesafeyi biraz daha açtı ve kara lekenin çevresini dolandı. Sonra ona baktı ve tanıdı. Beyaz alınlı köpek yavrusuydu bu, acele etmeden, ağır adımlarla kışlağa dönüyordu. "Bana yine engel olmasın sakın." diye düşündü dişi kurt ve hızla ileri doğru koştu. Ama kışlağa yaklaşmışlardı artık. Tekrar kar yığınının üstüne çıkıp ahırın üzerine tırmandı. Önceki gün açtığı deliği, baharlık samanla yama- mışlardı ve çatının üzerinde iki yeni sırık uzanıyordu. Dişi kurt, ayakları ve burnuyla çalışmaya koyuldu hızla, bir yandan da yavru köpeğin dönüp dönmediğini görmek için arkasına bakmıyordu. Tam da yüzüne sıcak buhar ve gübre kokusu vurmuştu ki neşeli, perdeden perdeye geçen, tiz bir havlama sesi duyuldu. Köpek dönmüştü. Dişi kurdun yanına, çatıya zıpladı; delikten atlayıp sıcak evine kavuşunca, koyunlarını tanıyınca, daha da yüksek sesle havlamaya başladı... Ahırın altındaki Arapka uyandı ve kurdun varlığını sezerek ulumaya başladı; tavuklar gıdaklıyordu. Ignat, elinde tüfeği ile eşikte belirdiğinde, korkuya kapılan kurt kışlaktan uzaklaşmıştı bile. İgnat'ın islığı duyuldu: "Fyuit! Fyuit! Atıl çabuk!" Ve tetiği çekti bekçi ama tüfek ateş almadı; bir kez daha çekti ama yine çıt yoktu... Üçüncü kez çektiğinde, ateşten dev bir demet fırladı namludan, kulakları sağır eden bir ses işitildi: "Bum! Bum!" Tüfek kuvvetle omzunu tepti Ignat'ın; bir eline tüfeğini, diğerine baltasını alarak gürültünün kaynağını görmeye gitti... Az sonra izbesine geri döndü. "Ne olmuş?" diye sordu kısık bir sesle o gece evinde kalan ve gürültüden uyanan bir yolcu. "Bir şey yok..." diye yanıtladı onu İgnat. "Boş işler. Bizim Beyaz Alın ahıra dadandı, koyunların yanında, sıcakta uyuyor. Yalnız kapıdan girmeye aklı ermiyor da çatıdan dalmaya uğraşıyor devamlı. Geçen gece çatıyı eşeleyip gezmeye çıkmış alçak, şimdi de geri dönmüş, yine dağıtmış çatıyı." "Aptal." "Evet, bir tahtası eksik. Aptallardan oldum olası nefret ederim!" diye iç geçirdi İgnat ocağın üzerine tırmana- rak. "Neyse, Tanrı misafiri, erken kalkacağız, haydi tam yol uyuyalım..." Bekçi sabahleyin Beyaz Alın'ı yanına çağırdı, (...) bir yandan da söylenip duruyordu: "Kapıdan gir! Kapıdan gir! Kapıdan gir!"

2. Kimi tür isimleri, tekil oldukları hâlde o türün tamamını karşılayabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir isim kullanılmıştır? A) Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi adlı romanı, dizi olmak üzere. B) Yapılan bir araştırma, yaratıcı insanın para kazanmakta daha çok zorlanmasının sebebini buldu. C) Kış günleriyle özdeşleşmiş, soğuk günlerin hem özü hem imajı olmuştur "kar". D) Telefonu her açışımda "alo" demek zorunda mıyım? E) Müze, 2015 yılında çekilen Bond filmine özel bir yer ayırıyor. 589 5

mam anlat Tam bacayı onarıyor, sokak kapısı bozuluyor; bada- na bitiyor, balkonu çökmekten zar zor kurtarıyordu. Bu koşturma ile hiçbir işe yetişemediğini fark etti. Bu parçanın anlamına en uygun deyim aşağıdaki- lerden hangisidir? A) İki eli yakasında olmak B) iki eli böğründe kalmak C) Iki ayağını bir pabuca sokmak D) iki ucunu bir araya getirememek E) İki sözü bir araya getirememek Örnek Akademi

esin ana sin bostana ağı'ndan irsin ngisi arevli J. zili sö 11. Tür adları bazen türünün tamamını karşılayacak biçimde kullanılır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili tür adı, türü- nün tamamını karşılayacak biçimde kullanılmıştır? A) Ağaç, geçen yıla oranla iyice uzamıştı. B) Çocuk, dondurmasını düşürünce ağlamaya başladı. C) Bir insan, ancak sevgi ve dayanışmayla ayakta kalabilir. D) Biz elmayı yıkadık ve yedik, elma çok lezzetliydi. E) Kimse kıza yardım etmek istememiş, herkes onu dışla- mıştı. 12. Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul 1 Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer ÜNİTE - 2 HİKAYE

37. (1) Sanatın bilgi ile olan ilişkisini araştıran alana sanat episte- molojisi adı verilir. (II) Alanın en temel soruları, "Sanat bilginin kaynağı olabilir mi?" ve "Sanat bir şeyler öğretir mi?" sorularıdır. (11) Böylece sanatın bilişsel değerinin olup olmadığı tartışılmak- tadır. (IV) Schopenhauer ve Heidegger'in bir bütün olarak felsefi görüşlerine baktığımızda onların sanata ortak bir açıdan yaklaş- tıklanını görürüz. (M) Gerek sanata gerek bilgiye ve özellikle de sanatın bilgisine önemli bir yer verirler. (VI) Her iki filozof için de bilgi, insanın varlık sebebidir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nu- maralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV All B) III D) V E) VI

2. Su satan adam, bardaklarını ince pirinç musluğun suyuna çabuk çabuk tuttu. Bardaklar islanınca ışıdı. Temiz bir görünüş aldı. Şekercinin civil civil renklerle boyalı, ucuz şekerleri sıcaktan gevşemişti. İki ayak- kabı boyacısı yan yana, boyama işlemlerine tutkuyla devam ediyordu. Biri, bir deniz erinin ayakkabılarını parlatıp duruyordu. Yenmiş, eğrilmiş ayakkabıları o denli parlatmıştı ki derinin üstündeki eğrilikler dalga dalga inişli çıkışlı belirmişti. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Üçüncü kişili anlatım esastır. B) Kişisel görüşlere yer verilmiştir. C) İkilemelerle anlatım güçlendirilmiştir. D) Tanımlamalardan yararlanılmıştır. E) Sayısal veriler kullanılmamıştır. 87

ADF 03 Derginin son sayısında birçok yeni imzayı görmek okuyu- cuyu mutlu etti. (dolaylama) II. Onun yaptıkları bütün aileyi uçuruma sürükledi. (somutlama) III. Yumuşak sesli sanatçıdan yöremize ait türküler dinledik. (duyu aktarması) ANALIZ TE IV. Futbolcular söylenenleri tam yapamayınca antrenör iyice köpürdü. (deyim aktarması) V. Polis kasa farelerini çok geçmeden yakalayıp adalete teslim etti. (ad aktarması) Numaralanmış cümlelerde geçen anlam olaylarından hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve Il D) IV ve V B) II ve III E) I ve V C) III ve IV

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün sesteşi yoktur? A) Al bir ata binmişti. 21 B) Kızgınlığından saçlarını yoldu. P C) Kıpkırmızı yanakları günden güne soldu. D) Biraz sonra derin bir uykuya daldı. E) Mağaranın ağzı çok dardi Gir 18

3. Yaşlı Adam ve Deniz, Ernest Hemingway'e, Nobel Ede- biyat Ödülü kazandıran eseridir. Yazar, bu romanında ihtiyar bir balıkçının tüm olumsuzluklara rağmen umu- dunu hiç yitirmeyişini ve her türlü zorlukla mücadele etmesini konu edinir. Küçük konulardan büyük eserler çıkarmayı bilen usta yazar, ihtiyar balıkçının okyanus- ta geçen iki gününü uzun bir nefesle anlatır. Bu parçada "uzun bir nefesle anlatmak" sözüyle, söz konusu eserin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir? A) Nitelikli olması B) Sıradan bir konuyu işlemesi C) Ayrıntılı anlatımının olması D) Kişiselliğin ağır basması E) Etkileyici olması

11. Şairliğimin yararını son romanımda gördüğümü söyleyebilirim. Çünkü şiir yazmak insana sözü tutumlu kullanmayı öğreti- yor, bu da metni dolgu malzemesine boğmaktan kurtarıyor. Bu parçada geçen "metni dolgu malzemesine boğmaktan kurtarmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Açıklık ilkesinden sapmak B) Söz oyunlarından uzaklaşmak C) Anlam inceliklerine özen göstermek D) Anlatımda yoğunluğu ikinci plana atmak E) Süsten ve gereksiz ayrıntılardan arınmış olmak

TEST 01 Sözcükte Anlam-I 1. Geçen hafta arkadaşlarla balık tuttuk. II. İki sokak ileriden ev tuttuk. III. Toplantıdaki herkes onun fikrini tuttu, IV. Evin gelini, misafirlere şeker tuttu. V. Bebeği azıcık tut da mamasını hazırlayayım. Numaralanmış cümlelerde "tutmak" sözcüğü kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1 B) 2 300 C) 3 D) 4 E) 5

11. Dağ tepesinde bir çam olamazsan Vadide bir çalı ol. Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın. Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola neşe ver Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol. Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın. Bu dizelerde; 1. koşul ilişkisi, II. karşılaştırma, / III. amaç ilişkisi, IV. benzetme, V. sebep-sonuç ilişkisi anlam özelliklerinden hangileri vardır? A) I ve II BH've III Drill ve V C) II ve III EXT V6 V

CO Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Içimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmå gibi evler. Bin gemle bağlanan yağız at şâha kalkıyor, Gittikçe yükselen başı Allah'a kalkıyor! yahut, kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, İmge Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna, Uyandırmazsan, Uyanacak değil. a. Yukarıdaki dizelerde yer alan imgeleri bularak tabloya yazınız. b. Bu imgelerin sizde çağrıştırdığı anlamları karşılarına yazınız. Çağrıştırdığı Anlam

20211108 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplanınızı, cevap kâğıdındaki ilgili alana TÜRKÇE TESTİ işaretleyi işaretleyiniz. 1. L. Genç kızın ayakkabılarının yanların patlamış olduğunu görünce içim burkuldu. #"Savaş patlıyor!" haberi yüzünden halk panik olmuştu. III. Bahçemdeki çiçeğin patlayan tomurcuklarını görmek, beni mutlu ediyordu. IV. Öğle saatlerinde, stadyumun karşısında bomba patladığı bilgisi geçti haberlerde. V. Konusu ilgimi çekmeyen bu filmi izlerken sıkıntıdan patla- dim. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde "patlamak" sözcüğü kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 4 E) 5 3. 1. Kimi za sina ra dair ya yaptığı II. Motor run sa bildirin eder. yapm harar geniş Yukarıda kilerdem A) I. cu diği B) 1. cu ledi 1. c nuc D) I. a Söz e) I.c ne

AYT/TDE-SB1 TÜRK DİLİ VE EDEB BİLİMLER-L 1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25- 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosya 1. Türkiye'deki şiir tenkidi (eleştirisi) alanında hem bir I metni yorumlamak hem de türsel ayrıma (farka) işaret 11 etmek için en sık kullanılan kavramın imge olduğu söylenebilir. Ancak bu kavramın eleştirel alanda müphemlikten (karışıklıktan) arınmış biçimde ||| kullanıldığına tesadüf etmek (rastlamak) hayli zordur. IV İmge konusunda yazılanlara topluca bakıldığında bu kavrama bir yandan eleştiri açısından kurucu bir görev yüklendiği, diğer yandan ise farklı anlamlar atfedildiği (yüklendiği) görülür. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V izah romanlarım söylenince akla, Hababam Sınıfı, eşrutiyet Kıraathanesi, Pijamalılar gibi romanlarım iyor. Oysa bunlar da Karadeniz'in Kıyıcığında, Karartma celeri, Sarı Yazma türünden romanlar. O zaman diğer anlarıma ne diyeceğiz? Mizah romanı olmayan roman ----. Köy romanı, kent romani, mizah romanı gibi ameler edebiyat tarihinin tozlu raflarında kaldı. n, romanın kurallarına uygun olarak yazılmışsa dır. Yani roman, bütün tekniği ölül zisyo