Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

Hayata değişik bir inanıyorum ama içinde yaşamayı pek de Aslına bakarsanız bu sınırları merak ettim diyelim ve değil. peşinden m. Bilinen il bilinmeyen arasındaki kapilara her mi jy's sızan ışıklar bedenimi $2.98 Bu parçada asıl anlatılmak 120h etti. hangisidir? ofdj5049 Styrofdj5 A) Özgürlüğe ulaşmak için tüm sınırlar zorlanmalıdır. B) Hayatta kalabilmek için dünyaya farklı gözle bakabilmek gerekir. C) Herkes kendi dünyasını, hayatından aldığı tecrübelerle kurmalıdır. D) Insanlar hayatın boğucu atmosferinden kurtulmalıdır.

TÜRKÇE 38. Bu parçada geçen "Herakletios'un ırmağı gibi nice ırmak suyuyla beslenmiştir" sözüyle egzistansiyalizm ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmış- tır? A) Sürekli bir yenilenme hâlinde olduğu B) Farklı kültürden sanatçıların bir araya gelmesini sağ- ladığı Belli bir düşünsel geleneğe dayandığı D) Etki alanının çok geniş olduğu E) Her düşünceye saygılı olduğu

37. Giacomo, sadece kitaplarıyla meşgul olmak isteyen, insanları görmekten huzursuzluk duyan bir kitap kur- dudur. Dışarıdan bakımsız, çirkin ve anlamsız bir gö- rünümü olan Giamoco, içine kapanıktır. Hep kapalı hücresinde yaşar ve nadiren kitap müzayedelerinde görülür. Ketum, hayalperest ve karamsar olan bu adam sadece el yazmalarına dokunurken mutludur. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edi- len kişinin özelliklerinden biri değildir? B Ağzı sıkı B) Her şeyi kötüye yoran Kitaplara aşırı düşkün Aza kanaat getiren E Duygularını paylaşmayı sevmeyen

4. Paragrafta Bağlı Soru 4 ve 5. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Onu övdüm, evet. Çünkü yaptığı iş güzeldi. Çünkü benim kuşağımın yüz aklarından biriydi. Yeniydi, yenilikçiydi ve edebiyatçının itibar gördüğü bir dönemde basındaki en ba- şarılı temsilcilerimizdendi. Onu kıskandığımı da itiraf etmeli- yim. Tek ya da dizi röportajda hep onu örnek aldım, hep ona özendim. Onun tutturduğu çizgiye ben de varabilir miyim kaygısını güttüm hep. Ama o başka havaların, çok başka iklimlerin ve şaşırtıcı doğanın insanıydı. On parmağında on hünerle işini sürdürüyordu. Fotoğraf çekme ondaydı, resim yapmak onda, saz çalmak ve türkü çağırmak; edebiyatı, hiç edebiyat bilmeyen günlük gazete okuruna yüksünmeden in- dirgemek ondaydı. Bu parçadaki "edebiyatı, edebiyat bilmeyen gazete okuru- na indirgemek" sözüyle anlatılmak istenen, 1. haber okumak dışında kitap okumayan insanlara edebi- yatı tanıtmak, II. okuryazar olmayan insanların edebiyattan haberdar ol- masını sağlamak, III. edebiyatın inceliklerini halkın anlayabileceği seviyeye çekmek ifadelerinden hangileriyle ilişkilendirilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız III D) I ve III E) II ve III C) ve II PAR S K

6. Deyimler bir dilin en önemli parçalarıdır. Mecazı, alegorik ve ironik bir anlam ile birleştirerek dil içinde kısa yollar oluştururlar. Kıvrak bir zekânın eğlenceli söz oyunlarıdır. (1) Bir kimseden yardım istemek veya ona sığınmak için "Ocağına düştüm." denir. (II) Birinin birine çok kızdığı durum "Ateş püskürüyor." şeklinde dile dökülür ve yaşanılan duygu yoğunluğu yansıtılır. (III) Bulunduğu mevkiyi kaybeden biri "Attan inip eşeğe mi bineceğim." diye başlar yakınmaya. (IV) Zeki ve kurnaz biriyle karşılaşırsa kişi ve onunla baş edemeyeceğini anladığında "O ne oldum delisiyle uğraşılır mı yahu!" deyip çekilir köşesine. (V) Eğer olur da sevdiği birine doyamaz ve yanından erkenden ayrılmasına üzülürse "Ateş almaya mı geldin ne bu acele!" der ki muhabbetin zevkini döküverir söze. Bu parçada numaralanmış cümlelerin içinde geçen deyimlerin hangisinin açıklaması yanlıştır? A) I C) III D) IV gün, 5i B) II E) V

a 3. Toplumun geçmişinde yaşadığı birçok olay deyim 7- ar olarak, atasözü olarak, belki bir ninni, ağıt olarak dilimize yerleşmiştir. Osmanlı Devleti'ndeki ahilik anlayışının bir ürünü olarak önemini, değerini yi- tirmek anlamında "pabucu dama atılmak" deyimi, değeri anlaşılmadan yitip giden bir şeyi anlatmak için "----" deyimi, belli etmeden iş çevirmeyi, ortalığı karıştırmayı anlatmak için "----" deyimi kullanılmış- ef tır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) aklına gelen başına gelmek - ayağına dolaş- mak B) kıymetini bilememek - ekmek elden su gölden C) güme gitmek- saman altından su yürütmek D) gözden kaçırmak-kitabine uydurmak E) ferman dinlememek - tekerine çomak sokmak 102 e

20. Zekânın karşısında insan eğilir, iyi davranış ve şefkat karşısında diz çöker. • En ateşli ve içli ağlamalar, en sönük ve anlamsız gü- lüşlerde gizlidir. Verilen cümlelerle ilgili, 1. Karşıt anlamlı sözcük vardır. II. Eş sesli sözcük kullanılmıştır. III. Soyut anlam kazanmış sözcükler vardır. belirlemelerinden hangileri ortaktır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III C)Yalnız III Da E) II ve III

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "uzak" ke- limesinin yerine eş anlamlısı getirildiğinde kelime gerçek anlamdan uzaklaşır? A) Baharda buralara yazın üç beş kişi gelir, bizden uzak yerlerde zaman geçirir, sonra giderlerdi. B) Kış gecelerinde, dedemin uzak diyarlarla ilgili ama çocukluğumuzla ilgili masallarıyla renkle- nirdi çocuk dünyamız. C) İkimiz de, gerçeklerin yalınlığından bıkmış, uzak semtlerde kendi düşlerimize dalmıştık. D) Bilimin bir yararı da birbirinden uzak ülkeleri paylaşan insan topluluklarını birbirine sıkı sı- kıya bağlamasıdır. E) Bunca yıldan sonra bana nasıl böyle uzak davranabiliyorsun, anlayamıyorum.

2. Şiir, sanat dallarıyla ilgili söze dökülmüş ne varsa hepsini kapsar. Öykü, tiyatro, sinema, roman, masal gibi türler edebî yönden bir çıkmaza girdiğinde şiire koşar çünkü şiir, sanatın limanı konumundadır. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat bakımından zirvede yer almak B) Sanatın bütün niteliklerini üzerinde toplamak C) Sanatsal yönden sığınılacak bir yer olmak D) Sanatın her alanında kendisini göstermek E) Sanat alanına kapsayıcı bir bakış açısıyla yaklaş- mak

2. (1) Amasya'daki köprülerin, kalelerin ve kalıntıların bir- kaçı, bölgede uzun bir süre egemenlik kurmuş olan Roma ve Bizans uygarlıklarına aittir. (II) Türklerin Ana- dolu'ya hâkim olmaya başladığı dönemden itibaren, kente Selçuklu mimarisi ve sanatı egemen olmuştur. (H) Bu dönemde camiler, medreseler ve türbeler yapılır. (IV) Bunlardan Gök Medrese; Selçuklu mimarisini oyma tekniklerini, desenlerini görebileceğimiz en güzel yapı- dır. (V) Selçuklu himayesinde ve Danişmentliler idare- sinde bulunan Amasya, stratejik öneme sahip bir kenttir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde zamir vardır? Al ve Il D) ve V B) II ve III C) I ve IV E) IV ve V 11

21. Radyo ve televizyon karşısındaki birey edilgen (pasif) hâldedir. Bu araçların iletişim süreci içindeki birey kendisini araca teslim etmiş (bırakmış) durumdadır. Belli bir radyo ya da televizyon kanalının alıcısı durumundaki birey, kanalın gönderdiği iletileri (mesajları) alır. Yayın kuru- Jil luşunun bilgi deposundan bir şeyi seçip alması mümkün IV değildir (uygun düşmemektedir). Alıcı durumdaki birey bu araçlar karşısında kaynağın ilettikleriyle yetinme (kanaat V etme) durumundadır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mi parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) I B11 & All e

0. Eser, Hakaniye lehçesiyle tarafından yazılmıştır. Eserin bazı bölümleri beyitlerle yazılmış olup esas metin bölümlerinde dörtlük tercih edilmiştir. Bu bölüm- lerde bilginin yararları ile cahilliğin zararları, cömert- liğin övgüsü, cimriliğin yergisi, kibirliliğin kötülükleri, dünyanın geçiciliği gibi konular işlenmiştir. Eserde işlenen konulardan da anlaşılacağı üzere ----, dini-ah- laki içerikli öğretici bir eserdir. Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerin hangileri getirilmelidir? A) Yusuf Has Hacip - Kutadgu Bilig B) Edip Ahmet Yükneki - Atabetü'l Hakayık C) Ali Şir Nevai - Muhakemetü'l Lügateyn D) Ahmet Yesevi - Divan-ı Hikmet E) Kaşgarlı Mahmut - Divanü Lügáti't-Türk

10 ÖRNEK SORU Aşağıdaki dizelerin hangisinde atasözü kullanılmamıştır? A) Bugünkü işini koyma yarına Bir nefesi verme cihan varına B) Şaire saz ile söz gerekir Yalnız taştan duvar olmaz, demişler C) Güneş balçık ile sıvanmaz ey dil Perişan da olsa bellidir kâmil D) Kendinden başkasını beğenmez cahil Kendi çalar, kendi oynar, demişler E)) Kimisi aç yatar, kimisi toktur Kiminin derdi ötekinden çoktur

Uyku tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen (var olan) doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar (varlıklar) || günlük işlevlerini (görevlerini) gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk IV (bilinç dışılık) olarak nitelendirilemez. İnsanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet (sinirlilik), dikkat dağınıklığı V gibi sorunlara neden olabilir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

17. Her eserin gün doğumu, onu raftan bir okuyucunun almasıdır. Okuyucu kitabın kapağını açtığında okuyu- cunun yüzünü günün ilk ışığıyla aydınlatmaya çalışan kitaplar, iyi kitap olarak düşünülmez çünkü güneş etki- sini sabah değil ilerleyen saatlerde gösterir. Bu parçada geçen "günün ilk ışığıyla aydınlatmak” sözüyle kitabın hangi özelliği vurgulanmak isten- miştir? A) B) C) D) E) Eserin üslup bakımından yetersiz olması Okuyucunun yüreğindeki teli titretememesi Tek okumalık bir ömre sahip olması Eserin kendini ilk başta açıklayıp ilgiyi yitirmesi Kapak seçiminin eserin içeriğiyle uyumlu olma- ması APEGEM AKADEMİ

TEST 6 Terim anlamlı sözcükler ilgili oldukları alanın dışında, yeni bir anlamda kullanılarak terim anlamından sıyrılabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek ola- bilecek bir sözcük vardır? A) Divan şiirinde kalıplaşmış ifadelere sıkça rastlanır. B) Gitarı eline alınca âdeta kendinden geçiyordu. C) Bu iş öyle hariçten gazel okumaya benzemez. D) Halk şiirinde, hece ölçüsü kullanılmıştır. E) Türkü ezgiyle söylenen halk şiirlerinden biridir.