Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

angisi ka bir 6. I. Tam kapının ağzında karşı karşıya geldik. II. Onun Adana ağzıyla konuşmasını kimse garipsemi- yordu. III. Artık ağzı bozuk insanlarla arkadaş olmayasın. IV. Bütün ağızlarda bizim çocuğun çalışkanlığı vardı. Numaralanmış bu cümlelerde "ağız" sözcüğünün kul- lanımıyla aşağıdaki kavramlardan hangisine örnek verilmemistir? cük, işi- ir. A) Dolaylama B) Terim anlam C) Yakıştırmaca yan anlam D) Deyimsel mecaz anlam E) Ad aktarması

TÜRCE Ideal Deneme Sına DENEME 8 SORU 3. 1. “Okulumuz Dicle'nin durmadan akan, za- man zaman taşkın, bulanık, zaman zaman sularına bakıyordu." cümlede boş bıra- kılan yere aşağıdakilerden hangisi ko- nursa anlam bütünlüğü sağlanır? A) dalgalı, puslu BX düzgün, saydam C) durgun, duru D) çalkantılı, parlak EV ürpertici, köpüklü

. 3. As . 12. • Süheyl ü Nevbahar Çengname Çarhname Sohbetü'l-Esmar Aşağıdakilerden hangisi yukarıda verilen eserlerden bi- riyle eşleştirilemez? . B A) Hoca Mesut B) Fuzuli D) Ahmet Fakih C) Aşıkpaşazade E) Ahmedi Dai C UN

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-lar (ler" eki eklendiği sözcüğe abartma anlamı kat- mıştır? A) Karşımda oturan adam elli yaşlarında gö- rünüyordu. B) Kumsaldaki ayak izleri seni hatırlatıyor. C) Dayımlar, doğum günüm için bir parti dü- zenlemişler. D) Müdür Beyler toplantıdalar, daha sonra arayın. E) Haberi alınca dünyalar benim oldu.

6. Felsefe sorularının niteliği, felsefenin ne olduğunu gün işi- ğına çıkarmaya dair açıklanması gereken en önemli konu- dur. Bilindiği gibi filozoflar soru tutkunudur. Bir ödevi yerine getirmenin verdiği tatla seve seve soru sorarlar. Felsefe so- rularının tipik yapısı nedir? Bu parçada kullanılan "tutkun, tat, tipik” sözlerinin anlam- ları aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? tat tipik tutkun A) Gönül vermiş, Bir şeydeki Bir kimseyi meftun ince güzelliği veya nesneyi kavramak niteleyen B/Bir şeye alış- Hoşa giden Özgün, karakteristik durum, mış, bağlan- mış, düşkün zevk almak Leirade ve yargi- Güzel giden bir İlgi çekici, ları aşan güçlü şeyi, tatsız bir değişik bir coşkuya duruma soka- sahip cak ölçüsüz- lüğe vardırmak D) Güçlü istek ve Beğenilir bir Tür, çeşit eğilimin yönel-durum kazan- diği amaç mak E) Aşırı düşkün Bir şeyin hoşa Aynı cinsten gidecek yönle- nesnelerin rini yitirmesi özelliklerini kendinde top- layan 3

2. Düşünmeden söylenen birbiriyle ilgisi olmayan, saçma sa- pan ve tutarsız sözlerinden biktim onun. 4. Şa re 11. Yaşadığımız sıkıntıların onun ihmallerinden kaynaklandı ğını söyleyecekken vazgeçip susmayı tercih ettim. sa II. Babadan kalan dükkânın eksikliklerini belirledi, onarılması gereken yerleri onardı da ondan sonra işe başladı. IV. Mahallemizde çıkan yangını söndürmek için komşular çok çaba gösterdi ve yangın büyümeden söndürüldü. V. Başkaları hakkında ne düşünüyorsa çekinmeden söyler, karşısındakini kıracağım diye hiç kaygılanmazdı. Aşağıdaki deyimlerden hangisi yukarıda verilen cümlelerden biriyle ilişkilendirilemez? A) Elden geçirmek B) Dilinin ucuna gelmek C) Abuk sabuk konuşmak D) Sözünü esirgememek E) Elinden geleni ardına koymamak

A) Yal C) Burcu ve Duru E) Burcu, Cem ve Duru 2. Nedim, Betül, Onur, Hale, Melda, Yeşim ve Banu isimli yedi çocuk; "sade, kakaoly, vanilyalı, çilekli ve limonlu” dondurma çeşitlerinden biriny femiştir. Bununla ilgili bilinenler şunlardır: • Çilekli dondurmayı yiyen çocuk yoktur. Vanilyalrdondurmayı sadece Melda yemiştir. Nedim, Onur ve Banu'nun yediği dondurmalar farklıdır. • Onur ve Yeşim aynı tür dondurmayı yemişlerdir. Sade dondurmayı bir, limonlu dondurmayı iki kişi yemiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Hale, sade dondurma yemiştir. B) Nedim, limonlu dondurma yemiştir. C) Hale ve Betül, aynı dondurmadan yemişlerdir. Onur ve Hale, aynı dondurmadan yemişlerdir. EyBetül ile Yeşim, farklı türde dondurmalardan yemişler

Nurullah Ataç, dil alanında, gençleri de yaşlılar da Öztürkçe yazmaya; düşüncelerini, duygularını süslü tümceler kurmaya özenmeksizin açık açık anlatmaya çağırır. Bununla Yukarıda boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilemez? A) kısa, özlü ve yapmacıksız bir anlatıma ulaşılacağını savut- nur. B) yalın bir anlatımın güzelliğini tadacaklarını söyler. Eztürkçenin terim yapma yollarının açılacağını belirtir. DY basit anlatımın güzelliğinin kanıtlanacağını söyler. akıcı ve sade anlatım olanaklarının genişliğinin bu şekilde öğrenileceğini ifade eder.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dönüşlülük zamiri pekiştirme göreviyle kullanılmıştır? a JAY A) Yeni aldığı evin dekorunu bizzat kendi yapmış. B) Bu konuyu müdür beyin kendisiyle konuşursa- piz daha verimli olur. C) İşin başarıyla sonlandırılmasında kendi emeğini göz ardı edemezsin. D) Kendi kitaplarınızı okurken öz eleştiri yaptığınız oluyor mu hiç? E) Sen geleceksin diye bütün bu yemekleri ben kendim yaptım.

4 1. Sabahattin Ali klasik hikâye yazarıdır, ucu Ömer Seyfet- tin'e dayanır. Sait Faik, hikâyemize çağdaşlaşmayı getir- miştir; anlatımlarıyla, tiplemeleriyle, yaklaşımıyla, bakış açısıyla, insanı ele alışıyla. Bu parçadaki altı çizili sözün taşıdığı anlam aşağıda- kilerin hangisinde vardır? en. Bit: B) 12 A) Yakup Kadri, her zaman Emile Zola'dan çok etkilen- diğini söyler. II. Yeni'nin sanatlı söyleyişinin başlangıcı divan ede- biyatına kadar gider. C) Yeni sanatçılar, istemeseler bile, sanata ustaları tak- litle başlar. D) Her yeni sanat akımı, kendinden öncekinin eksiklerini eleştirerek ortaya çıkar. ) E) Edebiyatta sembolistlerle empresyonistlerin sanat anlayışı benzerlik gösterir.

1 VE SÖZCÜKLER KİLERİ - 11 Kazanım Testi 02 4. Soyut kavramların, çeşitli durum, davranış ve duyguların somut sözlerle dile getirilmesi ve gözle görülür şekilde aktarılmasına somutlaştırma denir. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutlaştırmaya örnek yoktur? A) İleri yaşlarda, çocukluğa duyulan özlem daha da artıyor. B) Sabun köpüğü gibi kabarıyor içimdeki korku. C) Başarılarını gördükçe içimde yeniden umutlar yeşeriyor. D) Bir güzele vuruldum, yuva yaptı aklıma, hiç çıkmıyor. E) Durdurulmuyor zaman, su gibi hızla akıp gidiyor. Solano dos I. Rüzgâr uğultusunu hapsetmiş içten içe esiyor II. Rüzgârın sesi kesilmiş gibi 11

4. Bazı tür isimleri türün tamamını karşılayacak şe- kilde kullanılır. Bunları topluluk adlarıyla karıştır-1 mamak gerekir. N 3 3 3 Aşağıdakilerin hangisindeki altı çizili sözcük bu açıklamaya uygun bir örnektir? 1 } A) Kalem, sıranın gözünde kalmıştı. B) Ordu, savaşta yurdumuzu savunur. 1 1 C) Çocuk, incir ağacından düşmüş. } 1 D) Araba, aile bütçesine bir yüktür. 3 } E) Su, masanın üzerine döküldü. 1

4. (1) Salih Ağa Çeşmesi, Tablakaya Mahallesi'nde yer alan Çeşme Sokağı'nın hemen girişinde. (ll) 1926 senesinde Balcı Halil oğlu Salih Ağa tarafından yaptırıldı. (III) Dairevi formdaki kitabesi çeşmenin üçgen alınlığının ortasında yer alıyor. (IV) Kitabesi nesih hattıyla, beyaz mermer üzerine işlenmiştir. (V) Çeşmenin sonlandığı taç kısmı Antik Dönem yapılarının giriş cepheleri gibi düzenlenmiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren Salih Ağa Çeşmesi'nin biçimsel özell erine yer verilmeye başlanmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

7. Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak, Rüyalarım kadar sade, güzeldin, Baş başa uzandik günlerce islak Çimenlerine yaz bahçelerinin Ömrün gecesinde sükun, aydinlik Boşanan bir seldi avuçlarından Bir masal meyvesi gibi paylaştık Mehtabı kırılmış dal uçlarından Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisk söylenemez? A) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır. . 2 B) "Sen" sözcüğüyle sevgiliye seslenilmiştir. C) Benzetme yoluyla somutlama yapılmıştır. D) Ahenk unsuru olarak kafiye ve redif kullanılmıştır. E) Duyular arası aktarma yapılmıştır.

usu 4. İbret için gelmiş derler cihana Noktadır benlerin sayamadım ben Bu dizelerdeki "ben” sözcüklerinde yazılış bakımından ben- zerlik, tür ve anlam bakımından ayrılık vardır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya elverişli bir sözcük yoktur? A) Söylenenlere bakılırsa bu bitkisel yağ, sağlığa çok fay- dalıymış. B) Gölün ilerisinde yürürken önümüze derin bir yar çıktı. Yoğun bakımdaki bir hasta için acil kan aranıyormuş. DY Bu kir saçlı adamı aramızda tanıyan yoktu. E) Filmi seyrederken yanaklarından iki damla yaş süzüldü.

11. (1) Edebiyatın sinema ile bağlantısı gözler önündedir. (II) Sinema sanatının en önemli bileşenlerinden biri tabii ki senaryodur. (III) Bir filmin niteliğini belirleyen en önemli yönlerinden biri de anlattığı hikâye olduğuna göre, sinema ve edebiyatın iç içe geçmiş dallar olduğunu kabul edebiliriz. (IV) Sinema sanatının edebiyat kadar ilişki içinde olduğu bir başka sanat da müziktir. (V) Aynı şekilde edebiyat ile müzik de birbirinden beslenen sanatlardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde zincirleme isim tamlaması vardır? B) W pin yv D) IV 4 ON04-SS.32TYT05