Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sér cükler anlamca birbirine en yakındır? A) Eşyaların bir kısmını yeniledik, eksiklerimiz nerez deyse tamamlandı. B) Yaptığı heyecanlı konuşmanın etkisi salonda kuy. vetle hissedildi. C) Sizin kuşkularınızı anlıyorum ama inanın benim kafamda hiçbir soru işareti yok. D) Girişimlerimiz bu sektörle sınırlı kalmayacak, bas ka alanlar için de kaynak ayıracağız. E) Bir konunun bu kadar üzerinde durmak yanlış, tar- tışılması gereken başka konular var.

5. I. Filenin Sultanları, bütün rakiplerini yenerek şampiyon oldu. (dolaylama) II. Gizemli hikâyeler anlatılıyordu ve gecenin karanlığın- da evi üç harfliler basmış gibi korkuyordum. (güzel adlandırma) III. Önlüğümün cebine tükenmez kalem akmıştı, bu du- ruma çok üzülmüştüm. (ad aktarması) IV. Yalnızlık, etrafımı bu kadar sarmışken ne yapacağımı şaşırmıştım. (benzetme) V. Genç şarkıcının çok renkli ve tatlı bir sesi vardı, her parçaya gidiyordu. (duyular arası aktarım yoluyla me- caz oluşturma) Yukarıda numaralanmış olarak verilen cümlelerden hangisinde ayraç içinde verilen anlam olayına örnek yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V

duğum bir e koşmaktır S 10. Bizim halkımız, alçak gönüllü olmayan okuryazar taytas. na yüreğinde yer açmaz, onun bilgiye saygısı vardır ama insana saygı, bam telidir adeta. Onun için kasıntılı aydin. lar, bütün suyunu toprağa sızdıran pinar gibidir. En gereki, en kutsal, en değerli bilgiyi de sunsa ona karşı kurumuş bir A aya kattığı B M beton gibi duracaktır. hayal kırık- A Bu parçada altı çizili olarak verilen sözlerin anlamlan arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? yi her geçen SORU BANKASI başlangıçtaki V nlayışlarından uyorum. air duyduğum sevgi beslemek B) hassasiyet göstermek C) bilgisini karşılıksız sunmak D) bilgisiyle büyüklük taslamak E) sunulan bilgiye karşı algılarını kapatmak

7. (0) el 5. Hoşgörü kelimesi eskisi gibi rağbet görmüyor artık, yani bu kelimenin pabucu dama atıldı. (1) Kimileri, zaten top- tan karşı bu kelimeye; fazla eşitlikçi buluyorlar, bu ke- limeyi. (II) Oyle önümüze gelen herkese niye hoşgörü gösterecekmişiz diye itiraz ediyorlar. (III) Öte yandan meselelere daha demokrat bakanlar ise diyorlar ki "Hoş- görü kelimesinde saklı bir hiyerarşi var. (IV) Hani biz te- pede bir yerdeymişiz de birilerini hoş görüyormuşuz gibi geliyor diye ekliyorlar.(V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Bir başka deyişle onlar da kelimeyi yeterince eşitlikçi bulmu- yorlar." cümlesi getirilirse anlam akışına uygun düşer? C) III. D) IV. E). A) L. B) II.

Birdenbire meydana gelip birçok bölgeye yayılması, U Yağış miktarına bağlı olarak yaşamı etkilemesi, II. Bazı tarımsal bölgelerde daha fazla görülmesi ifadelerinden hangileri yanlıştır? Al Valnet B) Yatmız II Ehlve. IL D) I ve III EHT, H ve III 4. ç Gelen tüm mesajları okuyup cevaplıyorum, diyebilirim. Bu duru- ma hayranlarım çok şaşırıyor ama ben bunu isteyerek yapıyo- rum. Her insanın bir şekilde aynı olduğuna inanıyorum. Sadece doğduğu yerin ve insana verilen eğitimin farklı olduğunu düşü- nüyorum. O nedenle bu hayatta her şeye saygı duyuyorum. İn- sana, ağaca, kediye, oturduğum koltuğa da masaya da... Müte- vazılık bir sanatçının yaşam tarzı olmalı. Ben hayatı ve sanatı se- viyorum. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kulla- nim aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Eleştirmen, bir romancının yazdıklarını beğense de bunu belli etmeyerek büsbütün başka türlü konuşabilir. B) Sinemaseverler, sevdikleri oyuncuların yanlarına kadar gelip kendileriyle fotoğraf çektirmelerinden çok mutlu olmuştu. C) Genç oyuncu, aldığı ödül sonrası mikrofonlara henüz yolun başında olduğunu söyleyerek büyük bir alçak gönüllülük ser- giledi. DJ Yurt dışında kazandığı başarılarıyla adından söz ettiren ün- lü rallici, yeni bir turnuva için hemen çalışmalarına başladı. E) Söz ustası; kelimelerin çağrışım gücünden yararlanıp onla- ra diz çöktürürken hayranlarının meraklı bakışlarını fark et- miyordu. olic PARAGRAFIN RITMI

✓ rurlu bu yang selam söyleyin vefasız yar enim olsun sila kendine gündüz gönlüme işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. E) Ne vakitten beridir burada oturmuşuz? Dünden hatta bugünden bile yok haberimiz. 13. Dalip sokaklar kadar esrarlı bir uykuya Ölse kaldırımların karasevdalı eşi Aşağıdaki dizelerin hangisinde bu dizelerdeki söz sa- natı yoktur? A) Simsiyah camlarını üzerime dikiyor Gözleri çıkarılmış bir âmâ gibi evler B) Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık Evlerin bacalarını kolluyor yıldırımlar C) Bu gece yarısında iki kişi uyanık Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar n D) Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur Ne senin anladığın kadar kaldırımları ih Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen birini görüyorum 88 Doğru Yanlış

13. 11. Semt pazarına gitmiştim. Aman Allah'ım bir şenlik, bir cüm- büş deme gitsin! Bir dil şöleni vardı ortalıkta. Satıcılar, ak- tarma üstüne aktarma, mecaz üstüne mecaz yapıyorlardı. Bu aktarmalar, hep deyim aktarmasıydı. Benzetme yoluy- la varlıkların adlarını yahut özelliklerini birbirlerinin yerine kullanıyorlardı. Bu satıcılar, deyim aktarmasının yahut is- tiarenin adını bile duymamışlardı ama bunların en güzel örneklerini veriyorlardı. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki anlam olayına örnek olusturmaz? A) Saticinin kavunlarını överken "Bal satıyorum bal!" diye bağırması B) Çilekçinin çileğin ucuzluğunu vurgularken "Bir kasa on, iki kasa on beş lira!" diye çağırması C) Tezgâhtarın şeker pancarı yerine "Şekerin babası!" şeklinde bir kullanıma yönelmesi D) Balıkçının balıkların iriliğini ve tazeliğini "Kuzu bunlar, kuzu! Canlı canlı!" şeklinde belirtmesi E) Manavin portakalları “Baklava satıyorum abi, çıtır çıtır!" diyerek pazarlamasr 14

BB B 04 11. 9. TYT DENEME SINAVI Robot kelimesi günümüz anlamında ilk kez 1921'de, R.U.R. (Rossum's Universal Robots) adlı tiyatro oyununda kullanıldı. Çekçe "robota”dan gelen bu isim "angarya” (lazım olmayan) anlamına geliyor. Robot ismi sonradan kullanılmış olsa da Leonardo Da Vinci, 1495 yılında bir "robot şövalve (soylu, atlı savaşçı) tasarımı CH yapmıştı. Insan görünümüne sahip olan ilk robot ise 1939'da Westinghouse Electric tarafından yapılan Elektro'dur. Elektro, 700 civarında kelime konuşuyor, şaka yapabiliyor, balon şişirebiliyordu. Kısmen insan kısmen robot olarak tanımlanan cyborgların ilk örneği "Kevin Warwick"tir. Sibernetik (güdüm bilimi) alanında MII çalışan güdüm bilim uzmanı Prof. Dr. Kevin Warwick, 1998'de vücuduna ilk çlpi (çok sayıda küçük anahtardan M 1 oluşan elektronik devreyi) taktı ve 2002'de daha da ileriye giderek bileğinin altındaki sinirlere bağlı bir çip taktı. Çip, duyuları (görme, duyma, işitme, tatma, dokunmayı) aktararak kasları hareket ettiren sinir kodlarını kaydediyordu. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlami parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? AT B) II C) III D) IV E) V do

27 25. Edebiyat; söz kalabalığı, geçmişte övünme tutkusu, süslü püslü dizeler sıralama alanı değildir. Onun da kendine göre sorunları, gerçeklere dayanan açıkla- maları, belli bir varlık anlayışı, evrene bakışı vardır. Bunlardan yoksun, sığ, sadece sözleri sıralamak, kavramlarla oyun oynamak edebiyat değildir. Ulus- ların ne denli bir bilgi düzeyinde bulunduklarını, bili- min, uygarlığın hangi aşamasına geldiklerini gösterir edebiyat. Belli bir evren görüşü, insan anlayışı, bakış açısı olmayan ulusların, kişilerin edebiyatı da yoktur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? C AV Edebiyatı tanımlamak oldukça zordur. B) Edebiyatı oluşturan sanatçılar, edebiyatın kural- larına uymak zorundadır. C) Edebiyatın derinliğine ulaşmayı göze almayanlar kahcı yapıt oluşturamazlar. DY Toplumun hangi düzeyde olduğunu gösteren edebiyatın oluşmasında dünya görüşüne sahip olmak vardır. E) Sanatlı söyleyise sahip olmak, edebiyatın oluş- masında yeterli değildir.

6. Tam kapının ağzında karşı karşıya geldik. II. Onuh Adana ağzıyla konuşmasını kimse garipsemi- yordu. III. Artık ağzı bozuk insanlarla arkadaş olmayasın. IV. Bütün ağızlarda bizim çocuğun çalışkanlığı vardı. Numaralanmış bu cümlelerde "ağız" sözcüğünün kul- lanımıyla aşağıdaki kavramlardan hangisine örnek verilmemiştir? A) Dolaylama B) Terim anlam C) Yakıştırmaca yan anlam D) Deyimsel mecaz anlam E) Ad aktarmasi

E) Aşan bilir karl Bilen bilir ayrılığın derdini ODSOUD O can One senio Old B nivelgen eidd nugultas musgo lo veoA shitob sable 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "nokta" sözcüğünün kullanımıyla ayraç içindeki belirleme uyumlu değildir? A) Bu kitaba bazı noktalarda güvenmedim. (soyut anlam B) Yüzümdeki siyah noktaları cildiye uzmanına gösterdim. (somut anlam) C) Bu tartışmayı çok uzatmayın buna bir nokta koyun. (dolaylama) D) Cümle değeri taşıyan sözlerin sonuna nokta konur. (terim anlam) E) Her konuda anlaştık sadece bir iki noktada pürüz kaldı. (mecaz anlam)

4. "Bir kitap okudum, hayatım değişti." cümlesinin yarattı- ği etkinin nedenini düşündüğümde bunun ---- bir giriş cümlesi olmanın ötesinde edebiyatı en güzel biçimde --- ifadelerden biri olduğunu görüyorum. Edebiyat, hayatımızı değiştirir. Aynı yazar, Tristram Shandy'nin ön sözünde şöyle açıklıyor bu etkinin nedenini: "Bütün bü- yük romanlar zaten bildiğimiz ama o konuda büyük bir roman yazılmadığı için kabul edemediğimiz ---- göster- mek için yazılır." Bu parçada boş bırakılan yerlere anlatımın akışına göre aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? Ay kisa - yadsıyan - problemleri B) sikici - düşündüren - konuları o çarpıcı - özetleyen - gerçekleri D) popüler - tanımlayan - hayatları E) taklit - kanıtlayan - başkalaşımları

Günümüzde dünya çapında üretilen dijital verinin muaz- zam boyutu göz önünde bulundurulduğunda hâlihazırda kullanılan veri depolama teknolojilerinin yeterince hızlı gelişim göstermediği ve yetersiz kaldığı söylenebilir. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Otomotiv üreticileri, bugünlerde yakıt teknolojisine ciddi yatırımlar yapmaya başladı. B) Teknoloji şirketleri, piyasaya sürekli yeni bir ürün suna- rak yerlerini sağlamlaştırmaya çalışıyor. C) Onun kendine ait bir hesabı oluncaya kadar işlerini bizim aracılığımızla halledecek. D) Dünyadaki tüm uluslar, tüketim pastasından kendileri- ne pay kapabilmek için vahşi bir yarışın içine giriyorlar. E) Bir olaya verdiğiniz tepki, sorunlarla başa çıkma yön- teminiz sizin kişiliğinizi ortaya koyar. Sven

27. O sabah ana mektebinin bahçesinde fevkalade bir telaş ve canlılık vardı. Talebe bayramı günüydü. İlk ve orta mektepler, kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, şehrin uzak mesirelerine çil yavrusu gibi dağılıyorlardı. En ihtiyar talebesi altı yaşında olan bu ana mektebinin o kadar uzaklara götürülmesine imkân yoktu. Onlar, bayramlarını kendi minik ve paytak adımlarıyla yirmi dakika çeken bir dere kenarında yapacaklardı. Nihayet hazırlik bitti, kafile yola düzüldü. Bir elleriyle taburda arkadaşlarının ellerini tutuyorlar; ötekiyle renkli paketler, küçük sepetler, yiyecekler ve oyuncaklar taşıyorlardı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Kalıplaşmış sözlere B) Sessel yinelemeye C) Karşılaştırmaya D) Nitelendirmelere E) Kişileştirmelere

evimizde. AN E) Arabalıya inip Istanbul'dan Bursa'ya gittik. c D E 9. 6. Aşağıdakilerden hangisinde söze mecaz anlam kazan- dırılırken benzetme ilgisinden yararlanılmamıştır? A) Bir sanatçı, sanatçılığını asla harcamamalı. B) Sanatçının estetiği ideolojiyle gölgelemesi yanlıştır. C) Sözlerindeki kıvılcımlar, dinleyeni isitiyordu. Ağaçların neşesi kaçtı, kuşlar acı acı öterken. E) Kaç bardak içtiğimi bilmiyorum ama kocaman demliği bitirmiştik. E B i G

D 11 şu şekildedir: li si sanatçının bisiklet hakkındaki görüşlerinden bir kısmı 1. Bazen o sizi taşır, bazen siz onu. ill. Ferman padişahın, dağlar bizimdir. 10. Doğan görünümlü şahin değildir. 1. Bir lokma bir hırkadır. Buna göre "bisiklet" aşağıdakilerden hangisi değildir? A) Özgürlük B) Doğruluk C) Kendine özgülük D) Eşitlik E) Dervişlik