Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

4. İnci Aral'ın yapıtlarını büyük bir dikkatle okuyup irdeleyen, sanatçının dilinin şifrelerini çözen eleştirmen, sanatçıyla il- gili bu hacimli yapıtı ortaya koymuş. Bu cümlede geçen "dilinin şifrelerini çözmek” sözüyle an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Konunun bilinmeyen yönlerine değinmek Üslup özelliklerini ortaya koymak İmgesel bir anlatım yeğlemek Savruk bir anlatım benimsemek E) Yeni anlatım olanakları denemek

17. 1. Çınarlı'nın düz yazıları seçik olarak düşünebi- len ve düşündüklerini seçik bir şekilde belirt- meyi başaran bir kafanın ürünüdür. H.Bu düşüncelerin değeri ne olursa olsun, son yılların eleştirme tarihi yazılacak olsa ona da orada bir yer ayrılacaktır her hâlde. III. Edebiyatta bir görüş kötü ve yitik de olsa, kuvvetler dengesinde rol almışsa mutlaka anılır. IV. Bizce Çınarlı'nın en önemli özelliği de "yitik bir dava"nın iddialısı olmak. V Öyle sanıyoruz ki bugün şiir alanını kaplayan birçok gencin Çınarlı'dan alacak dersleri var- dır. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde "kesinlik" an- lamı vardır? A) I ve Il BII ve III (6) 11 (D) III ve IV C) II ve IV E) IV ve V

00 YAYINLARI SÖZCÜK TÜRLERI-(EDAT-BAGLAG) 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat (ilgeç) cümleye görecelik (görelik) anlamı katmıştır? A) Senin için hiçbir şey değişmiyor tabi ki. Gerçeği olduğu gibi söylemeliyim. C) Bu adam da onun oğlu olduğuna göre ayrim ha- murdan. Mektubu göndermek üzere yazmıştım ama gönderemedim. E Dünyanın hiçbir yeri, evi kadar huzur vermiyor- du ona. 10. Aşağıdaki misterin cümleys "kopu arter 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ile" edati "bir- likte beraber" anlamı katmıştır? Biz Batı medeniyetini kültürüyle benimsiyoruz. B) Doğu'yla ilişkilerimiz salt bir kültür ilişkisi değil- dir. Doktrin Yayınları C) Eskiye eski olduğu için işe yaramaz gözüyle bakıyoruz. D) Yeniyi başından beri bizim olmadığı için şüp- heyle karşılıyoruz. E) Mümtaz lise yıllarında daha çok şiirle ilgilenir. Su duvan de be Dorost mordox E) Hirsh irsk 11. Aşağıdaki likte anlam A) Eylül B) Düşr C) Çök E) Ak

TÜRKÇE TESTİ kısmına işaretleyiniz. Leyla ve sulluk İçi- yıkım ve ecek bir sanatsal koyabil- unmak- sıtma- ayı, bu- rk edil- ebiya- epey arihin 3. 4. Dünyanın en çok tüketilen içecekleri arasında yer alan çay, milattan önce 2737 yılında Çin İmparatoru Shen Yung tara- fından bir içecektir. Çayın Türkiye'ye gelişi 19. yüzyılın sonlarına doğrudur. Japonya'dan gelen çay tohumları, ilk de- fa Bursa'da ekilmiş ancak coğrafi şartların bebiyle çayın ülkemizde tam anlamıyla yetişmeye başlama- Si Zihni Derin önderliğinde Rize'de olmuştur. olmaması se- B ---- A) üretilmiş- yeterli B) keşfedilmiş - elverişli V & icat edilmiş - uygun D) bulunmuş düzgün hazırlanmış - geniş Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? T.C omizliğine AD SO SI Akut solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşma riskini azaltmak (düşürmek) için önerilen (tavsiye edilen) tem

1. Aşağıdakilerin hangisinde "tutmak" sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır? Anlam A) B) LG) D) Kullanım Yanında bulun- Siz gelinceye kadar durmak, alıkoy- ben konukları burada mak tutarım. Kaplamak Beklenen sonu- cu vermek Bırakmamak E) Herhangi bir du- rumda kalmasını sağlamak Oradaki işimiz iki saat tuttu. Bahçeye diktiğimiz fi- danların hepsi tuttu. Hepimiz nefesimizi tut- tuk, gösteriyi izliyoruz. Pencereyi açık tut da odanın havası temiz- lensin. 3. S

1 4. itin çeşitlenmesinde rol oynadığı D) Sanatsal etkinliklerin başında geldiği Gelişimini tamamlayan tek sanat olduğu Kitap, barciâlem bir tarihî roman değildir. Yetkin bir anlatıma ve zengin bir muhtevaya sahiptir. Tasavvufi bi bakış açısı, eserin bütününe hâkimdir. Hak ile batıl arasındaki mücadele, bin yıl öncesinin karanlık sokaklarında devam etmektedir. Hakikat arayışı; bu defa olumlu değil, olumsuz bir yolla anlatılır. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? Bir AV Birikim ve bilgi yoksunluğunun doğurduğu yüzeysellik, eserlerine bütüncüllükten kaçış ve bunalım olarak yansımaktadır. BY Yazdıkça romanın dünyasında kişiler, olaylar boyutlanıp büyür; durumlar çeşitlenip dönüşür. C) Aşkı, insanı anlamayan; olayı sürükleyip götürecek plastik figürler olarak gören yazarın basmakalıp hikâyeleri pembe dizi olmaya yakışır. Suç ve günahın kurallardan, yanlış kavrayış ve korkulardan doğduğunu olayları sergileyerek dile getirmekten geri durmaz. Bütün eserlerinde toplumsal konulara önem vermekle birlikte yazdıkları, yanlı bir toplumcu gerçekçilik çizgisine asla düşmemiştir. Diğer sayfaya geçiniz

Thi hiz san- bu yüz- Senin gibi cıvık bir adam, bu sözlerle umut güllerimi soldurdu- ğunun farkında olamaz. Şimdiden söylüyorum, bu soğuk esp- rilerinden birini bir daha yaparsan hiç düşünmeden masadan kalkarım. Yukarıdaki cümlelerde aşağıdaki anlam olaylarının hangisi yoktur? 3. Apoğadan insana aktarım B) Duyular arası aktarım C) İnsandan doğaya aktarım D) Ad aktarması E) Somutlama D) E) 6.

son dize- mse le- Denap Cenap Şahabettin'i okurken özellikle de "Elhan-1 Şita" şiirini okurken türlü duygulara kapılarak karın yağışını izlersiniz san- ki. O kar taneleri üzerinize yağar, üşütür sizi. Belki de bu yüz- den şairiyle birlikte ölmeyen şiirlerdendir, "Elhan-ı Şita". Bu parçada; 5. Ad aktarması A) I. Temel anlamlı sözcük Terim anlamlı sözcük Mecaz anlamlı sözcük V. Yan anlamlı sözcük Hangisi yoktur? B) II. C) III. D) IV. 1-A 2-C 3-E 4-D 5-C EXV. 2015, 3

12. "Çevre" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde ben- zetme amacı olmaksızın kendisiyle ilgili başka bir anlama gelecek biçimde kullanılmıştır? A) Bugünkü matematik dersimizde bir dairenin çevre uzunluğunu bulmayı öğrendik. B) Çevrenizde bir fırın olup olmadığına bakıp bana söyleyin. C) Çevremiz, elleri silahlı insanlar tarafından sa- rılmıştı. SKE D) Onun çevresi geniştir, size kendi yardım ede- mese de bunu yapabilecek birini söyler. E) Çevremizde kimse yok şu anda, yalnızız burada.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, geniş zamanın rivayeti biçimindedir? A)/Susuzluğunu meyve yiyerek giderdi. BY İstasyonda arabaya yakıt alacaklarmış. CHemen bir elektrikçi çağırıyorum. D) Her sabah kuzularını buraya getirirmiş. E) Buradan denizi göremiyormuş.

una edip rsa erin min tir- e- un 1. Deyimler, şekil bakımından diğer dil birimlerine benze- meyen kalıplaşmış sözlerdir. Deyim içindeki kelimeler, gerçek anlamları ile kullanılmaz. Örneğin "göz boya- mak" deyimi ile karşılanan kavramın ne "göz" ne de "boyamak" ile bir ilgisi vardır. Deyimler çok değişik yapılarla karşımıza çıkar, bu yapı değiştirilemez. Aksi hâlde deyimin karşıladığı kavram ortadan kaybolur. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun- dur? A) Bu deyim günümüzün menfaat dünyasının bir özeti niteliğindedir. B) Bu deyimin anlamını pek çok insan doğru bilme- mektedir. Bu deyim cezayı hak eden insanların cezalandırıl- ması gerektiğini belirtmek için kullanılır. B)Bu deyimin anlamını doğru belirleyebilmek zorlaş- maktadır. Bu deyim "kötü bir şeyi iyi gibi göstererek aldatmak" anlamında kullanılır.

PARAGRAF DENEMESİ Deneme - 15 1. Hastanede tedavi gören tutuklunun kapı- sını bekleyen polis, yemeğe çıkmak için yerine gelecek polisi bekliyordu. Nöbet değişimi yapacakları zamanın üzerinden tam bir saat geçmişti. İnsanlardan sade- ce işlerini zamanında yapmalarını bekli- yorum, çok mu, diye söylenen polis, çok acıkmış ve öfkelenmişti. Ancak yerine gelecek polisin kaza yapması beklediği son şey bile değildi. Öğrendiğinde çok şaşırdı ve düşündüklerinden dolayı ken- dine kızdı. Bu parçada "beklemek" sözcüğü aşa- ğıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Bir kimseyi gözetmek B) Ummak C) İhtimali bulunmak D) Aramak, istemek E) Biri gelinceye değin bir yerde kalmak 2. Aşağıdak kucakladı M HOCAM değil, top vererek to sine uzal A) 1990' oluştu kopul tüm döne finda B) Halk terde birço den yara bilin dili C) Ha bu iyi or e

ına işaretleyiniz. 3. Psikoloji, bir çaba sonucu insan davranışlarını ve bu dav- ranışların altında yatan temel nedenleri araştıran bilimdir. El- bette günümüzde psikoloji bilimi hemen hemen her alanda uygulama şansı bulmaktadır. Çünkü birey her ne kadar tek bir varlık olarak gözükmüş olsa da ---- tek başına yaşayamaz. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangi- si sırasıyla getirilmelidir? A küresel - dünyada B) bireysel-kesinlikle C) kurumsal - sonuçta D) bilimsel - nihayetinde E toplumsal - günümüzde ✓ x 8 C

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde cümleleri birbirine bağlayan bağlaç, ötekilerden farklı bir anlam ilgisi kurmuştur? A) Denize oltayı attık ama henüz hiç balık yakalayamadık. B) Çocuk parkına gidebilirsin yalnız ben de seninle geleceğim. C) Haliç'e gitmek istedik ancak köprü tıkanmıştı. D) Bilet bulduk fakat fiyatlar bize yüksek geldi. Gemiye bindik ne var ki fırtınadan dolayı hareket edemedik.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen durum, "göz açıp kapayıncaya kadar" deyimiyle uyuşmamaktadır? A) Kazalar bir anda gerçekleşir, nasıl olduğunu anlayamazsı- nız. BBeni bir an olsun yalnız bırakma çünkü çok korkuyorum. Sen beni burada bekle ben işim biter bitmez geleceğim. Uzun bacaklarıyla koridoru bir solukta geçip koşa koşa merdivenleri indi. E) Okuma hızı çok gelişmiş olan bazı kişiler, gözleriyle bir sayfanın anlık fotoğrafını çekerler.

SUPAR Bu sonbahar bizim için son fırsat. Belki de tünelden önce- ki son çıkış. Ne yapıp edip bu fırsatı golle taçlandırmak lazım. Kişisel tedbirlerle bu süreç ilerlerse rahat bir kış geçiririz. Dünya böylesine bir küresel tehdidi, değişik za- manlarda görmüştü. Ama bu, bizim jenerasyona denk geldi. Herkesi kırıp geçiren bir salgınla karşı karşıyayız. Her gün bir uçak düşüyor gibi ölüm sayıları. Ama umudumuz var. Elbet bu da geçecek. Bu parçada altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Ben, bu kitapla alışılagelmişe malzeme olmayacak şiirler sundum kuşaklara; okuyucu benim şiirimde kaygan zeminde olduğunu bilecek. B) Batı'da değişik bir üslup kullanan, kendine özgü terimleri olan yeni bir yazar filizleniyor. C) Önce birey olmayı başarmalı daha sonra kendi kültürümüzü tanıyıp evrensel düşünme yoluna ulaşmalıyız. D) Ancak böyle yaparsak ufkumuzu genişletiriz, birey olmayı beceremezsek ilerleme de olmaz. E) Eğitim, özgür düşünceli, onarıcı insan yetiştirme arac olmalı; dezenformasyon ile eğitim olmaz.