Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

3 8. Carol Ann Duffy, Britanya'nın çok sevilen başarılı şairlerin- den biridir. İlk çalışmalarında dramatik karakterleri ince zekâ kıvraklığıyla dile getirdi. Son çalışmalarında ise karanlık ve karmaşık yönüyle aşk temasına yoğunlaştı. Şiirlerinde aşkın yanı sıra sosyal problemleri, ezilenleri, yalnızları da işledi. Mizah ile lirizmi birlikte sunduğu şiirleri oldukça fazladır. Böylece çok geniş bir okur kitlesine sahip oldu. Çok sayıda şiir kitabı ve ödülü olan bir şiirdir. W Bu parçada söz konusu sanatcıyla ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisine yer verilmemiştir? Şiirle ilgili çalışmalarında zamanla değişiklik olduğuna Toplumsal sorunlara değindiğine Genç şairlere şiirleriyle yol gösterdiğine X Güldürü ögesini duygusal söyleyişle bir arada verdiğine Tanınmış bir şair olduğuna BX

10. Her mevsim bambaşka renkler kuşanan, özellikle kayın ağaçlarının güneş ışıklarının yere ulaşmasını engellediği serin bir orman boyunca Demirköy'e değin kıvrıla kıvrıla 1 || giden zevkli bir yol... Kafanızı meşgul edebilecek her si- ||| kıntıdan sizi alıkoyar burası. Yol boyunca en çok görece- ğiniz dağın bağrından fışkıran buz gibi tertemiz sular ola- IV V caktır. Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili aşağıda veri- lenlerden hangisi yanlıştır? A) I.si, somut bir sözcüktür. B) II.si, pekiştirme anlamı veren bir ikilemedir. C) III.sü, soyut bir anlam yüklenmiştir. D) IV.sü, gerçek anlamda kullanılmıştır. V.si, yansıma bir sözcükten türemiştir.

Batı edebiyatının önemli şair ve yazarlarından Rilke, moderniz- min ivme kazandığı, edebiyat ve sanat açısından çalkantılı bir çağda, çağa ayak uyduran bir sanatçıdır. Rilke, hikâyelerinde ölüm konusunu sıklıkla işler. Onun hikâyelerinde karşımıza çı- kan ölüm konusu, yalnızca yaşamın sonu anlamında korkulu bir tema değildir. Aksine, yazı ile yaşam arasındaki ilişkide karanlık bir noktayı aydınlatan bir kavramdır. O, hayatı mekanik, cansız bir hâle getiren anlayışa, insanların birbirine ve kendi kendisi- ne yabancılaştıran, yalnızlığa iten yaşama biçimine karşı gelme- ye çalışır. Dilin duygulara seslenen ses özelliklerine duyarlılıkla yaklaştığı Dua Saatleri Kitabı, Rilke'nin Rusya yaşantısını ve Pa- ris yıllarının etkilerini yansıtır. Büyük kent insanının yalnızlığı, in- sanın varlığını oluşturan ölüm korkusu gibi konuları geleneksel roman kalıplarının dışına çıkarak işleyen son yapıtı, genç bir şa- irin Paris yaşantısını anlatan bir günce biçimindedir. Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasın- da aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Duygulardan yoksun olma B) Yükselişe geçme C) Dönemin getirilerini benimseme D Derinden etkileme E) Özen gösterme

ve yo tape 18. I. Bu yazarların birçoğu çok sayıda Avrupa dilinin yanı sıra Arapça, Japonca, Korece ve Hintçe gibi dillere de tercüme edilmiş. m Ancak eserlerinin İngilizce çevirileri mevcut değil. III. Bu etkinlikler sayesinde Türkiye ile karşılıklı olarak daha güçlü ve derin bir edebiyat oluşturma arzusundayız. IV. Türkiye'de yayıncılık endüstrisinin büyümesine ve çağdaş Türk edebiyatının güçlenip derinleşmesine rağmen, İngilizce konuşular ülkelerde Türk edebiyatından pek çok iyi yazarın ismi dahi bilinmiyor. y. Britanya'nın dört bir yanında düzenlenecek odak ülke kapsamındaki etkinliklerle Türk yazarları tanıtmayı amaçlıyoruz. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda sondan ikinci cümle hangisi olur? A) I BYI C) III D) IV E) V 20.

in sadece Kuzey polisiye yazarla- olarak çalışan ubuyla sahneye ve ruhsal ola- ve grubundan manı Yarasa'yı tanıdığı bir man basıldı. Hole kim?" bunu bırak- Hole serisi bağımsız 7 aleme aldı. aht kurdu- akilerden film. 8 atta i nda L miş, G dur. i ern $ 33. Son üç yıldır da ülkemizde ve özellikle İstanbul'da görül- meye başladı. Vatandaşlardan gelen şikâyetler var. Çok farklı bir tür, biyolojisi farklı. Bildiğimiz sivrisinekler gibi değiller. Şikâyetlerin çoğunluğu sabah saatlerinde park ve bahçelerde siyah bir sineğin soktuğu yönündeydi. Bahsedilen bölgelere gidip yaptığımız örneklem çalış- malarımızda İstanbul'da bu türün yayılım gösterdiğini ve İstanbul'un pek çok ilçesinde var olduğunu gördük. Asya kaplan sivrisineğinin adaptasyon gücü çok yüksek. Taşındıkları ülkeden başka bir coğrafyaya geçtiklerinde buradaki ortama çok çabuk uyum sağlayabiliyorlar. Bu şekilde de İstanbul coğrafyasına uyum sağlayabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca çok soğuk koşullara da dayanabiliyor. En son yapılan araştırmalarda 5 dereceye kadar aktivi- telerini devam ettirdikleri söyleniyor. İlk çalışmalarımız ışığında Beykoz, Sarıyer, Zeytinburnu, Arnavutköy ilçeleri am ön planda. Bu parçada "Asya kaplan sivrisineği" ile ilgili olarak aşa- Sğıdaki ayrıntılardan hangisine yer verilmemiştir A) Kökeninin başka bir ülke olduğuna B) Taşındığı bölgeye uyum sağlama yeteneğinin yüksek olduğuna Benzer türlerden oldukça farklı olduğuna D) Üzerinde bazı araştırmalar yapıldığına EX Bütün Türkiye'de yayılma potansiyelinin bulunduğuna TYT 34.

RIMIT ) III, IV ve V 5. Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemeler, onu oluşturan sözcüklerin anlam ilişkilerine göre eşleştirilirse hangisi dışta kalır? A) Gölün kıyısında irili ufaklı taşlar toplanmıştı. B) Aralarında ayrı gayrı yoktu, sırlarını birbirine söylüyorlardı. C) Bu işi de er geç başaracağız, diyordu genç. Lit Her konuda saçma sapan fikirler ortaya koyuyordu. Babası, güçlü kuvvetli bir adamdı.

oluşan olarak atsızlık talığı -le alır. ağımsız slisy ek den ılık ya migreni mesine A teri ve ne sebep SINAV A A 40. Diyalog kurmak, kendinin asla kendi kendine yetemeyeceği gerçeğine açılma etkinliğidir. Kendilik, her zaman başkaya ihtiyaç duyar ve böyle düşünüldüğünde kendi ile başkalık arasındaki fark; gerçek bir düşünceye, fazlalığın, ötenin, başka türlü olmanın düşüncesine ulaşır. Eğer böyle olmazsa bir tür "kendi üzerinde egemen" ve "kendi kendine yeten bir bilinç olma" rehavetine kapılırız. Bu parçaya göre "kendi kendine yeten bir bilinç olma rehavetine kapılmamak" için aşağıdakilerden hangisi önemlidir? A) Fikir üretirken başkasına duyulan ihtiyacın ötesine geçip egemen bir bakış açısı kullanmak B) Bir diğerinin farklılıklarından hareketle ( kendinin dıştan nasıl göründüğüne odaklanmak C) Dış dünyanın gerçekliğini kabul etmekle birlikte bireysel düşüncedeki özgünlüğü öne çıkarmak D) Başka türlü olabilme ihtimalinin ortaya çıkaracağı karmaşadan zihinsel olarak korunmak E) Ötekine gereksinim duyduğu bilinciyle kendi dışındakilere farklılıkları kabul ederek yaklaşmak

ştirmek rencinin a ve ilmesine önce tık bir daha 30. Bir tekstil ya da giysinin sosyal düzeyde allıktan le eğitim, an yeteneğini ümünün olduğuna ya konması ne ş, en fazla üksek in içine "lerin, bir James B esnoy arca çin bu denli olmasaydı konu TÖF TÖF B anlamlandırılmasında renk önemli bir unsuru oluşturmaktadır. Tekstiller ya da giysiler renkleri ile ait olduğu kültür, coğrafya, inanç sistemi ile çeşitli sembolik roller üstlenebilmektedir. Bu doğrultuda geçmişten günümüze geniş bir anlam çeşitliliğine sahip olan beyazın, kendi anlamını bağlı olduğu tekstil ya da giysi örneklerine yansıtarak güçlü çağrışımlar kazandırdığı mevcut örnekleri üzerinden açıkça gözlemlenebilmektedir. B 3. DENEME Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? Beyaz, insanlık tarihinde uzun bir geçmişe sahip olmuş; bu süreçte gerek bir renk olarak gerek birleştirildiği ürün ile yorumlanarak sosyal düzeyde beyaza birçok anlam atfedilmiş ve dolaylı olarak bir iletişim aracına dönüşmüştür. B) Beyaz genel olarak, aydınlık, saflık, kutsallık, günahsızlık, eşitlik, temizlik, güç, umut çağrışımları ile öne çıkmaktadır. Bu çağrışımları ile bağlantılı olarak beyaz, kutsal kabul edilen kişilerin giysileri ve aksesuarlarında tercih edilen bir renk olmuştur. Onom Xpe vid st C) Beyaz, işığın mutlak rengi olarak CIAST tanımlanabilmektedir. Tarihte renk teorileri incelendiğinde teorilerde beyazın ve beyaz ışığın diğer renklerin oluşumundaki etkisi üzerine yorumlarla karşılaşılmaktadır. 63.54 D) Işık ile ilişkilendirilmesi beyaza diğer renklere görece daha güçlü bir etki alanı yarattığı düşünülebilmektedir. ipit ergib old 9 commuab E) Psikolojik olarak beyazın temel özelliği; eşitliği, adaleti tarafsızlığı ve bağımsızlığı ifade etmesidir. Cn 285.171 Insa YILI

$ S 9. 1. Odaların birinde köşeye dayanmış bir adam uyuklu- yor gibi görünüyor. II. Mezarlığa geldiğimizde daha fazla dayanamadı, bir feryat kopardı. III. Karşılıklı bilmece sormaya dayanan seyirlik oyunlar da vardır. IV. Bu elbise sana çok dayandı. "Dayanmak" sözcüğü numaralanmış cümlelerde aşa- ğıdaki anlamlardan hangisiyle kullanılmamıştır? A Sabretmek BBir şeyin üzerine kurulmuş olmak Bir yere yaslanmak D Varlığını korumak E) Uzun süre yıpranmadan kullanılmak Diğer Sayfaya Geçiniz.

7. 1. Bu çocuk henüz konuşamıyor. II. Seninle bu konuyu konuşmuştuk. III. Bu panelde ben de konuşacağım. IV. Komşumuzla o günden beri konuşmuyoruz. V. İş veriminin artırılması gerektiğini konuştular. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde, "konuşmak" sözcüğü aynı anlamda kullanılmıştır? Jl A) I ve II D) III ve IV BIl ve IV E) IV ve V C) II ve V

larak yargı nmiş arklı 7... 25. Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi. Sana zamanında kazandırdığım alışkanlıkları koru- malısın. Yoksa bu evin geliri senin masrafını korumaz. Tüm gelir senin kıyafetlerine gider. Seni anneme karşı koruyabilmem için söylediklerimi dikkate almalısın. Bu parçada "korumak" sözcüğü aşağıdaki anlamlar- dan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılma- mıştır? A) Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önle- mek BY Tehlikeli, zararlı durumları önlemek Dikkat ve özen göstermek DY Karşılamak, denk gelmek E Desteklemek, himaye etmek, önlemek Ops

2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısm 1. Sanırım en tehlikeli yaşlarımdayım. (1) Oysa on sekiz yaşımdayken bütün tabuları yıkacağımı sanmıştım. (II) Nereden bilirdim ki kırklı yaşlara geldiğimde bu tabulari ellerimle öreceğimi? (III) Ancak ne gariptir ki tam da gözleri bozulmaya başladığında gerçekleri görmeyi öğ- reniyor, insanoğlu. (IV) Hayatın ne kadar kolay olduğunu anlıyorum. (V) Artık sadece çocuklarımın hayatında "iyi ki'lerin, "keşke'lerden çok olmasını umuyorum. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) III A) I E) 3.

1. Edebiyat; duygu, düşünce ve hayallerin dil aracılığıy- la biçimlendirilmesi (şekillendirilmesi) sanatıdır. I Bir olayın yeniden kurgulanarak (planlanarak) aktarıl- || diği metinlere edebî metin denir. Edebî metinler top- lumu eğitme amacı taşımayan (bulunmayan) metin- lerdir. Her edebiyat eseri insanla ilişkili (bağlantılı) bir IV gerçeği ya da hayali yansıtır (aktarır). V Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangi- sinin anlamı parantez () içerisinde verilen açıkla- mayla uyuşmamaktadır? I BT CXIII DVIV EV

2. Yazarlıkta okuyarak edinilecek birikim olmaksızın hiçbir yere gi- dilemez. Ama günümüzde, bir miktar paraya sahip olmak roman çıkarmaya yetebiliyor. Böyle çıkan kitapların büyük çoğunluğu edebiyat dünyasına giremiyor. Bu, eleştirmenlerin görmezden gelmesi sorunu değil. Bir editörün kontrolünden geçmeyip en ham hâlleriyle kitaplaştıkları için bunların yazın dünyasında bir karşılık bulması mümkün olmuyor. Bu parçada anlatılanlara göre bir eserin yazın dünyasında yer alabilmesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır? Yazarının ilgi çekici bir konuyu ele almasına B Çeşitli denetim aşamalarından geçmesine C) Yazarının çok okuyarak deneyim sahibi olmasına D) Eleştirmenlerin önerileriyle oluşturulmasınal E) Ünlü yayınevleri tarafından yayımlanmasına 4. C

Türkçe Belgesellerde en çok dikkat çeken konu, yılanların derileri içerisinden sıyrılarak sanki kabuğundan ayrılıyor gibi görünmesidir. Bizlerin diline "göm- lek değiştirme" tabiri ile yerleşen deri değiştirme; yılanlarda vücudun büyümesini ve gelişmesini, uzamasını, kısaca mevcut konformasyonundan farklı bir şekle geçebilmesini mümkün hâle getir- mektir. ● Yılanlar, derilerinin en dış tabakasını periyodik ola- rak değiştirir. Bu değiştirme, yılanların hasarlan- mış ve yıpranmış deriden kurtulmalarına olanak sağlar. Bu olaya deri değiştirme, atılan bu bölüme de yılan gömleği adı verilir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenebilir? A) Farklı bakış açılarının gerçekte birbirini tamamla- dığını alıntılarla desteklemektedirler. B) İki ayrı içeriğe ilişkin tek bir görüş olduğunu gös- termektedirler. C) Farklı üslupları olsa da konuyu aynı nedenlere da- yandırmaktadırlar. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnek- ler sunmaktadırlar. E) Aynı olguyu farklı nedenleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. bry Yayınları

8. tid 9 Edebiyat dergilerinde, antolojilerde şiirler görürüz. Onlardan kimileri ustalara, kimileri gençlere aittir. O şiirleri okurken şiirin bize ne söylediğine bakar; diline, biçimine, imge dün- yasına odaklanırız. Onlar deneyimli şairlere de ait olabilir; çiçeği burnunda, genç bir şaire de... Buna bakmayız hiç çünkü şairlerin yaşı yoktur, şiirin genci ya da yaşlısı vardır. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? nupud idig upubio sig A) Yaşlı şairlerin gençlere yönelik daha güzel şiirler yazdığı d daught B) Şiirleri, tek başlarına değil; şairlerin yaşamıyla ele almak gerektiği C) Eski şairlerin şiirlerinin gençler tarafından okunmadığı D) Gençlerin şiirlerinde coşkunun, yaşlıların şiirinde esteti- ğin öne çıktığı E) Şiirde kuşak farkını şairin yaşının değil, şiirin niteliğinin belirlediği udebnigim