Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

iyi
tür
nin
yu
la
e-
31-
ak
Ş,
endemik-
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Türkiye'de her 10 haneden 8'inin internet erişimine
sahip olduğunu, akıllı telefon ve tablet kullanımının
%90'ların üzerine çıktığını belirten uzmanlar "Gün-
de ortalama 78 kez akıllı telefonumuza bakıyoruz
bu istatistik, Avrupa ortalamasının 1,5 katı. Özellikle
gençler, sabah uyandıkları andan itibaren 15 dakika
içerisinde cep telefonu kullanmaya başlıyorlar ve bu
durum ülkemizde %86 oranında görülüyor. Gençle-
rin yoğun cep telefonu ve tablet kullanımı nedeni ile
yaşadığı duruş bozuklukları, boyun ağrılarını da be-
raberinde getiriyor. Bu cihazların kullanımı esnasında
sürekli olarak boynun eğik tutulması sebebiyle boyun
ve omuz bölgelerinde kireçlenmeler, kas bozuklukları,
omurilik şekil bozuklukları gibi rahatsızlıklar 30 yaşın
altında görülmeye başlandı. Çoğu gencimiz maalesef
bu konu üzerinde fazla durmuyor." diye konuşuyor.
1
AOkuru yönlendiren bir havası vardır.
Bikilemelere yer verilmiştir.
39. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Gerekçesiyle yerilen yargı vardır.
DY Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir.
ve
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
iyi tür nin yu la e- 31- ak Ş, endemik- 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkiye'de her 10 haneden 8'inin internet erişimine sahip olduğunu, akıllı telefon ve tablet kullanımının %90'ların üzerine çıktığını belirten uzmanlar "Gün- de ortalama 78 kez akıllı telefonumuza bakıyoruz bu istatistik, Avrupa ortalamasının 1,5 katı. Özellikle gençler, sabah uyandıkları andan itibaren 15 dakika içerisinde cep telefonu kullanmaya başlıyorlar ve bu durum ülkemizde %86 oranında görülüyor. Gençle- rin yoğun cep telefonu ve tablet kullanımı nedeni ile yaşadığı duruş bozuklukları, boyun ağrılarını da be- raberinde getiriyor. Bu cihazların kullanımı esnasında sürekli olarak boynun eğik tutulması sebebiyle boyun ve omuz bölgelerinde kireçlenmeler, kas bozuklukları, omurilik şekil bozuklukları gibi rahatsızlıklar 30 yaşın altında görülmeye başlandı. Çoğu gencimiz maalesef bu konu üzerinde fazla durmuyor." diye konuşuyor. 1 AOkuru yönlendiren bir havası vardır. Bikilemelere yer verilmiştir. 39. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Gerekçesiyle yerilen yargı vardır. DY Sayısal verilerden yararlanılmıştır. E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir. ve
1
3-
n
e,
1₁
|-
1-
ki
-
fi
i
10
B Kitapçığı
31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Adalet Ağaoğlu'nun başarısı, temelde insanın ne olduğu
üzerinde kafa yormamıza yol açmasından kaynaklanı-
yor. Bu yüzden yazdıkları ve tespitleri bugün hâlâ geçer-
li ve aynı zamanda da şimdi yaşadıklarımızın nereden
kaynaklandığına dair çok değerli tarihi bir izlek. Tabii ki
romanların bu başarısının altında kullanılan dilin, anla-
timin ve yaratılan atmosferin de etkisi büyük. Geçmiş,
şimdi ve gelecek arasında sürekli dolaşan bir kamera
gibi, her şeye aynı anda farklı zamanların içinden bakan
bir göz onunkisi. Bu çok katmanlılığı ve derinliği hem
zamanla oynayarak, zaman üzerine düşünerek hem de
karakterlerin yerlerini dolayısıyla bakış açısını değiştire-
rek sağlıyor. Anlatımı okudukça derinleşiyor ancak da-
ğılmıyor, bu da hikayenin okuyucuda çoğalmasına, de-
vam etmesine imkan sağlayıp okurun metin içerisinde
kaybolmasını önlüyor. Bir doygunluk ve tatmin hissiyle
okuyorsunuz. Bu his, romanda, başka edebi türlerin de
birlikte ve uyumla kullanılması ile ortaya çıkıyor yanılmı-
yorsam Adalet Ağaoğlu bunu deneyen ilk yazarlardan
birisi.
gile-
32. Bu parçaya göre Adalet Ağaoğlu ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
Yazdıklarının merkezine insan kavramını anlamayı
koyduğu
Romanlarında yaptığı saptamaların günümüzde tu-
tarlılığını koruduğu
OF Zamanı çok yönla bir kavram olarak ele aldığı
D) Yoğun anlatımını okurun dikkatinizdağıtmadan yaptığı
Roman anlatımında farklı teknikleri kullandığı
TYT
Me
dü
bi
hi
m
m
k
C
E
33.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 3- n e, 1₁ |- 1- ki - fi i 10 B Kitapçığı 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Adalet Ağaoğlu'nun başarısı, temelde insanın ne olduğu üzerinde kafa yormamıza yol açmasından kaynaklanı- yor. Bu yüzden yazdıkları ve tespitleri bugün hâlâ geçer- li ve aynı zamanda da şimdi yaşadıklarımızın nereden kaynaklandığına dair çok değerli tarihi bir izlek. Tabii ki romanların bu başarısının altında kullanılan dilin, anla- timin ve yaratılan atmosferin de etkisi büyük. Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında sürekli dolaşan bir kamera gibi, her şeye aynı anda farklı zamanların içinden bakan bir göz onunkisi. Bu çok katmanlılığı ve derinliği hem zamanla oynayarak, zaman üzerine düşünerek hem de karakterlerin yerlerini dolayısıyla bakış açısını değiştire- rek sağlıyor. Anlatımı okudukça derinleşiyor ancak da- ğılmıyor, bu da hikayenin okuyucuda çoğalmasına, de- vam etmesine imkan sağlayıp okurun metin içerisinde kaybolmasını önlüyor. Bir doygunluk ve tatmin hissiyle okuyorsunuz. Bu his, romanda, başka edebi türlerin de birlikte ve uyumla kullanılması ile ortaya çıkıyor yanılmı- yorsam Adalet Ağaoğlu bunu deneyen ilk yazarlardan birisi. gile- 32. Bu parçaya göre Adalet Ağaoğlu ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Yazdıklarının merkezine insan kavramını anlamayı koyduğu Romanlarında yaptığı saptamaların günümüzde tu- tarlılığını koruduğu OF Zamanı çok yönla bir kavram olarak ele aldığı D) Yoğun anlatımını okurun dikkatinizdağıtmadan yaptığı Roman anlatımında farklı teknikleri kullandığı TYT Me dü bi hi m m k C E 33.
8. kez yazı tura attığınızda 4 kere üst üste tura geldi,
öyleyse geri kalan 2 tanesi yazı gelmesi gerekiyor de-
ğil mi? Değil. Yine yazı gelme ihtimali geri kalan za-
manlardaki gibi %50. Buna "kumarbaz safsatası" deni-
yor ve PNAS'da yayınlanan bir habere göre beynimiz
bir şekilde böyle olması gerektiğine inanıyor/ "Beyni-
mizin asıl görevi dünyanın belirsizlikleri ile baş ederek
bir düzen oluşturmalı” diyor Profesör Yanlong Sun.
Nöronlarımızın bu desenleri doğal olarak belirlediğini
ve onun üzerinde fazlaca zaman harcadıklarını ekliyor
Sun. "Araştırmalarımız beynimizin tahmin ettiğimiz-
den daha zeki olduğunu gösteriyor. Çevreden bazı bil-
gileri bizim haberimiz olmadan topluyor" diye ekliyor.
Fakat bu konu üzerine yapılan çalışmalar Sun'un şans
hakkında düşündüklerini değiştirmemiş, "Bilim insanı
ve vatandaş olarak ben şansa inanıyorum ve bunu
manipüle edemem veya değiştiremem."
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki değerlendir-
melerden hangisi yapılamaz?
www.KAKAT
A) Nesnel verilere yer verilmiştir.
Somutlayıcı anlatımlara yer verilmiştir.
CBir tezin kanıtlanmasına çalışılmıştır.
Yüzdeli fadelere yer verilmiştir.
E) Gözlem gücüyle seçilen ayrıntılar bulunur.
Yediiklim Sana Yeter!
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. kez yazı tura attığınızda 4 kere üst üste tura geldi, öyleyse geri kalan 2 tanesi yazı gelmesi gerekiyor de- ğil mi? Değil. Yine yazı gelme ihtimali geri kalan za- manlardaki gibi %50. Buna "kumarbaz safsatası" deni- yor ve PNAS'da yayınlanan bir habere göre beynimiz bir şekilde böyle olması gerektiğine inanıyor/ "Beyni- mizin asıl görevi dünyanın belirsizlikleri ile baş ederek bir düzen oluşturmalı” diyor Profesör Yanlong Sun. Nöronlarımızın bu desenleri doğal olarak belirlediğini ve onun üzerinde fazlaca zaman harcadıklarını ekliyor Sun. "Araştırmalarımız beynimizin tahmin ettiğimiz- den daha zeki olduğunu gösteriyor. Çevreden bazı bil- gileri bizim haberimiz olmadan topluyor" diye ekliyor. Fakat bu konu üzerine yapılan çalışmalar Sun'un şans hakkında düşündüklerini değiştirmemiş, "Bilim insanı ve vatandaş olarak ben şansa inanıyorum ve bunu manipüle edemem veya değiştiremem." Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki değerlendir- melerden hangisi yapılamaz? www.KAKAT A) Nesnel verilere yer verilmiştir. Somutlayıcı anlatımlara yer verilmiştir. CBir tezin kanıtlanmasına çalışılmıştır. Yüzdeli fadelere yer verilmiştir. E) Gözlem gücüyle seçilen ayrıntılar bulunur. Yediiklim Sana Yeter!
B Kitapçığı
23. Ey insan! Bütün dünyanın sana karşı olması, senin yan-
lış olduğun anlamına gelmez. Kendini iyi hissetmen için
başkalarının onayına ihtiyacın yok. Sadece başkalarının
onayına ihtiyaç duyan insanlar, başkalarından destek
bekler. Sen, özgür bir birey olduğunu kabul et. Kendini
ve yaşadığın her şeyi sen seçtin. Yaşam, sınırsız ihtişa-
mi ile senin önüne serilmiş bir armağandır. Sen, kendini
onayla ve olduğun gibi kabul et.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Bireyin başkasının bakış açısına göre yaşam sürme-
si, onun davranışlarını zamanla sınırlandırır.
Bireyin davranışlarında kendini özgür hissetmesi,
yaşadığı hayatın kalitesini artırır.
Ötekileştiren ve ötekini düşman gibi gören toplum,
bireyin toplum içinde daha da yalnızlaşmasına ne-
den olur.
Daima doğruları seslendiren bireyin, bir zaman son-
ra tek başına kalması olaşıdır.
Bireyin kendi benliğinin farkına varması, yaşamına
değer katmasında rol oynar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B Kitapçığı 23. Ey insan! Bütün dünyanın sana karşı olması, senin yan- lış olduğun anlamına gelmez. Kendini iyi hissetmen için başkalarının onayına ihtiyacın yok. Sadece başkalarının onayına ihtiyaç duyan insanlar, başkalarından destek bekler. Sen, özgür bir birey olduğunu kabul et. Kendini ve yaşadığın her şeyi sen seçtin. Yaşam, sınırsız ihtişa- mi ile senin önüne serilmiş bir armağandır. Sen, kendini onayla ve olduğun gibi kabul et. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Bireyin başkasının bakış açısına göre yaşam sürme- si, onun davranışlarını zamanla sınırlandırır. Bireyin davranışlarında kendini özgür hissetmesi, yaşadığı hayatın kalitesini artırır. Ötekileştiren ve ötekini düşman gibi gören toplum, bireyin toplum içinde daha da yalnızlaşmasına ne- den olur. Daima doğruları seslendiren bireyin, bir zaman son- ra tek başına kalması olaşıdır. Bireyin kendi benliğinin farkına varması, yaşamına değer katmasında rol oynar.
1.
nad
Okumak hayatımızı bir çiçek bahçesine dönüştürmek demektir.
Okuyanın kitapla birlikte girdiği o çiçek bahçesindeki güzellik,
düşünce dünyamızın zenginliğine her geçen gün yeni anlamlar
katacaktır. Bir kitap bir çiçek bahçesiyse yüzlerce çiçek gülistan
olur. Binlerce çiçeğin açtığı bir dünya güzelliklerin boy verdiği bir
dünya olmaz mı? Hatta Çiçero sözünü:"Bir kitabın ve bir bahçen
varsa hiçbir eksiğin yoktur demektir." diyerek bitirmiyor mu?
Yukarıdaki parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
B) Benzetmelerle ifadeler güçlendirilmiştir.
C)
Sonucu bir koşula bağlanan yargı kullanılmıştır.
Tartışmacı bir hava katılarak sorular sorulmuştur.
E) Okumanın değişik tanımlarına yer verilmiştir.
BIRDY
200
hum gündü
En
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. nad Okumak hayatımızı bir çiçek bahçesine dönüştürmek demektir. Okuyanın kitapla birlikte girdiği o çiçek bahçesindeki güzellik, düşünce dünyamızın zenginliğine her geçen gün yeni anlamlar katacaktır. Bir kitap bir çiçek bahçesiyse yüzlerce çiçek gülistan olur. Binlerce çiçeğin açtığı bir dünya güzelliklerin boy verdiği bir dünya olmaz mı? Hatta Çiçero sözünü:"Bir kitabın ve bir bahçen varsa hiçbir eksiğin yoktur demektir." diyerek bitirmiyor mu? Yukarıdaki parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanık göstermeye başvurulmuştur. B) Benzetmelerle ifadeler güçlendirilmiştir. C) Sonucu bir koşula bağlanan yargı kullanılmıştır. Tartışmacı bir hava katılarak sorular sorulmuştur. E) Okumanın değişik tanımlarına yer verilmiştir. BIRDY 200 hum gündü En
21. (1) Edebiyat, güçlüklerle dolu bir sanat dalı. (11) Her
edebi tür birtakım zorluklar içerir. (III) Örneğin, roman
hacimli olduğu halde onun fazlalıkları kabul etmeyen
bir yapısı vardır. (IV) Bu güçlüğünü bilmeme rağmen
bu işe kalkışmamın iki nedeni olduğunu söyleyebilirim.
(V) Birincisi, bizim tarihî romanlarımızı bizim yazmamız
gerektiğine olan inancım. (VI) Ikincisi de, bugüne kadar
yazılmış tarihi romanların hemen hemen hiçbirinin
dünya edebiyatı sahnesinde görülecek kadar güçlü ve
kabul edilir olmayışı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, düşüncenin akışına göre, "Onun bir dalı olan
tarihî roman ise bu tür içinde özel bir konuma sahiptir
çünkü yazarına özel tuzaklar kurar." cümlesi
getirilebilir?
A) III.
B) I.
C) II.
D) V
BY IV.
23.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. (1) Edebiyat, güçlüklerle dolu bir sanat dalı. (11) Her edebi tür birtakım zorluklar içerir. (III) Örneğin, roman hacimli olduğu halde onun fazlalıkları kabul etmeyen bir yapısı vardır. (IV) Bu güçlüğünü bilmeme rağmen bu işe kalkışmamın iki nedeni olduğunu söyleyebilirim. (V) Birincisi, bizim tarihî romanlarımızı bizim yazmamız gerektiğine olan inancım. (VI) Ikincisi de, bugüne kadar yazılmış tarihi romanların hemen hemen hiçbirinin dünya edebiyatı sahnesinde görülecek kadar güçlü ve kabul edilir olmayışı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre, "Onun bir dalı olan tarihî roman ise bu tür içinde özel bir konuma sahiptir çünkü yazarına özel tuzaklar kurar." cümlesi getirilebilir? A) III. B) I. C) II. D) V BY IV. 23.
hi
2
26. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kafasında karanlık bir evren
tasarısı var. Orasına burasına yıldız, gök ada, Saman-
yolu, kara delik vb. yerleştirip evrenin yapıttan yapıta
haritasını çiziyor. Kafasının içindeki evren Dağlarca yaz-
dıkça dışarıda adım adım somutlaşıyor, beliriyor. Ya da
bir ezgi, beste var. Uzamin, zamanın içinden kopuk ko-
puk sesler yahut notalar ortaya yapıt olarak dökülüyor.
Ezgi, müzik kafanın içinde... Bizse yalıtık tek tük nota-
ları işitiyoruz ve ezgiyi bu tek imlerden tümlüyoruz.
Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili asıl an-
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirle ilişkisini geleneksel ölçütlere göre belirleme-
diği
B) Felsefi bir meseleyi yapıtlarının çıkış noktası yap-
tığı
C) Her yapıtını ayrı bir imgeden yola çıkarak yazdığı
D) Tüm yapıtlarıyla aslında tek yapıtın peşine düştü-
ğü
E) Şiirin yapısal sağlamlığına derinlik getirdiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
hi 2 26. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kafasında karanlık bir evren tasarısı var. Orasına burasına yıldız, gök ada, Saman- yolu, kara delik vb. yerleştirip evrenin yapıttan yapıta haritasını çiziyor. Kafasının içindeki evren Dağlarca yaz- dıkça dışarıda adım adım somutlaşıyor, beliriyor. Ya da bir ezgi, beste var. Uzamin, zamanın içinden kopuk ko- puk sesler yahut notalar ortaya yapıt olarak dökülüyor. Ezgi, müzik kafanın içinde... Bizse yalıtık tek tük nota- ları işitiyoruz ve ezgiyi bu tek imlerden tümlüyoruz. Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili asıl an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirle ilişkisini geleneksel ölçütlere göre belirleme- diği B) Felsefi bir meseleyi yapıtlarının çıkış noktası yap- tığı C) Her yapıtını ayrı bir imgeden yola çıkarak yazdığı D) Tüm yapıtlarıyla aslında tek yapıtın peşine düştü- ğü E) Şiirin yapısal sağlamlığına derinlik getirdiği
dil-
gu-
miş-
olma-
lirdi."
-leşik
- türü
ediği,
si
/yediiklimyayıncılık
4. Yaşayan efsaneleri, insanlar, kâğıt, koltuk, ağaç, sera-
mik gibi maddeye yakın olan maddeleri ya da madde-
nin kendisini biçim olarak bir yere içerik olarak bir yere
ayırma teşebbüsünde bulunmuyorlar. Bunun yerine
ev düşünce ürünü olan nesneleri içerik ve biçim olarak
ayırmaya yelteniyorlar. Fakat bilmiyorlar ki düşünce
ürünü olan, duygu ürünü olan bir portrenin, bir kitabın,
bir müzik eserinin içeriği sadece biçimdir. Neden mi?
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Biçim, bir sanat eserini oluşturan en temel ögedir.
B) Sanatsal bir üründe her şeyden önce içeriğe önem
verilir.
C) Sanat değeri olsun ya da olmasın biçim ve içeriği
birbirinden ayıramayız.
Biçim ve içerikten yoksun sanat yapıtları madde-
den başka bir şey değildir.
E) İçerik varsa biçimden söz edilebilir; içerik, olmaz-
sa olmazlardandır.
Yediiklim Sana Yeter!
331
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
dil- gu- miş- olma- lirdi." -leşik - türü ediği, si /yediiklimyayıncılık 4. Yaşayan efsaneleri, insanlar, kâğıt, koltuk, ağaç, sera- mik gibi maddeye yakın olan maddeleri ya da madde- nin kendisini biçim olarak bir yere içerik olarak bir yere ayırma teşebbüsünde bulunmuyorlar. Bunun yerine ev düşünce ürünü olan nesneleri içerik ve biçim olarak ayırmaya yelteniyorlar. Fakat bilmiyorlar ki düşünce ürünü olan, duygu ürünü olan bir portrenin, bir kitabın, bir müzik eserinin içeriği sadece biçimdir. Neden mi? Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Biçim, bir sanat eserini oluşturan en temel ögedir. B) Sanatsal bir üründe her şeyden önce içeriğe önem verilir. C) Sanat değeri olsun ya da olmasın biçim ve içeriği birbirinden ayıramayız. Biçim ve içerikten yoksun sanat yapıtları madde- den başka bir şey değildir. E) İçerik varsa biçimden söz edilebilir; içerik, olmaz- sa olmazlardandır. Yediiklim Sana Yeter! 331
9. Türk Konseyi, Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı
iş birliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt ola-
rak 2009 yılında kurulmuştur. Türk Konseyi'nin kurucu
üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'dir.
Ekim 2019'da Bakü'de gerçekleştirilen 7. Zirve sırasında
Özbekistan, Konsey'e tam üye sıfatıyla katılmıştır. Maca-
ristan ise Eylül 2018'de Türk Konseyi 6. Zirve sırasında
gözlemci statüsü kazanmıştır.
Buna göre Türk Konseyi bölgesiyle ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Siyasi kriterler esas alınarak oluşturulmuştur.
BBölgenin sınırları kesin hatlarla belirlenmiştir.
CAlanı zaman içinde değişkenlik göstermiştir.
D) Sin ile ülke sınırları birebir örtüşmektedir.
E) Türki Cumhuriyetlerin tamamı konseye üyedir.
15
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Türk Konseyi, Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı iş birliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt ola- rak 2009 yılında kurulmuştur. Türk Konseyi'nin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'dir. Ekim 2019'da Bakü'de gerçekleştirilen 7. Zirve sırasında Özbekistan, Konsey'e tam üye sıfatıyla katılmıştır. Maca- ristan ise Eylül 2018'de Türk Konseyi 6. Zirve sırasında gözlemci statüsü kazanmıştır. Buna göre Türk Konseyi bölgesiyle ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Siyasi kriterler esas alınarak oluşturulmuştur. BBölgenin sınırları kesin hatlarla belirlenmiştir. CAlanı zaman içinde değişkenlik göstermiştir. D) Sin ile ülke sınırları birebir örtüşmektedir. E) Türki Cumhuriyetlerin tamamı konseye üyedir. 15
13. Sağlık personelinin, bilimsel verilere dayalı t
sının yanında, kendi düşüncelerini halka tam olarak anla-
tabilmesi için sağlıkla ilgili kavramların yerel karşılıklarını
bilmesinde zorunluluk vardır. Halkın kullandığı sözcük ve
deyimleri bilmek, yalnızca onlarla anlaşmaya değil; on-
ların düşüncelerini, inanışlarını, değer yargılarını, kısaca
kültürlerini anlamaya da yardım eder. Kültürel özellikleri
dikkate almayan bir sağlık hizmeti verimli bir biçimde ger-
çekleştirilemez.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sağlık personeli çok yönlü bir eğitimden geçirilmelidir.
(B) Tipla ilgili deyim ve kavramları yerli yerinde kullanan
sağlık personeli daha başarılı olmaktadır.
C) Sağlık hizmetlerinde başarılı olabilmek için halkla bir-
likte çalışmak gerekir.
D) Halka sağlık hizmetleri sunulurken kişilerin farklı özel-
likleri göz önünde bulundurulmalıdır.
E) Sağlık hizmetlerinde, çağdaş tıp anlayışının yanı sıra
doktor ve hasta iletişiminin kurulmuş olması da önem-
lidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Sağlık personelinin, bilimsel verilere dayalı t sının yanında, kendi düşüncelerini halka tam olarak anla- tabilmesi için sağlıkla ilgili kavramların yerel karşılıklarını bilmesinde zorunluluk vardır. Halkın kullandığı sözcük ve deyimleri bilmek, yalnızca onlarla anlaşmaya değil; on- ların düşüncelerini, inanışlarını, değer yargılarını, kısaca kültürlerini anlamaya da yardım eder. Kültürel özellikleri dikkate almayan bir sağlık hizmeti verimli bir biçimde ger- çekleştirilemez. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sağlık personeli çok yönlü bir eğitimden geçirilmelidir. (B) Tipla ilgili deyim ve kavramları yerli yerinde kullanan sağlık personeli daha başarılı olmaktadır. C) Sağlık hizmetlerinde başarılı olabilmek için halkla bir- likte çalışmak gerekir. D) Halka sağlık hizmetleri sunulurken kişilerin farklı özel- likleri göz önünde bulundurulmalıdır. E) Sağlık hizmetlerinde, çağdaş tıp anlayışının yanı sıra doktor ve hasta iletişiminin kurulmuş olması da önem- lidir.
TYT/Türkçe
29 ve 30. soruları asağıdaki metne göre cevaplayınız.
cabio
Insanlar, bir taraftan atmosfere sera gazları ve diğer kirle-
ticileri salarken diğer taraftan yeryüzünde önemli değişik-
likler meydana getirmektedir. Zirai alanların hızla genişle
mesi, ormanlık alanların hızla yok edilmesi, yarı kurak
alanların çölleştirilmesi ve şehirleşme, insan eliyle yeryü
zünde yapılan en önemli değişikliklerdir. Bütün bu değişik-
likler, küresel iklim sistemi üzerinde önemli etkilere sahip-
tir ancak bu etkiler, farklı farklı olabilmektedir. Örneğin
ormansızlaştırma faaliyetleri atmosferdeki karbondioksit
an dolayısıyla sera etkisini artırıcı bir etkiye sahip-
ken çölleştirme, atmosfere geçen toz miktarında artışa
neden olması dolayısıyla Güneş'ten yeryüzüne gelen
enerjiyi azaltarak küresel ısınmayı yavaşlatan bir etkiye
sahip olabilmektedir. Şehirleşme, şehir isi adalarının yani
şehirlerde çevrelerine göre daha sıcak alanların oluşma-
sına yol açmaktadır.
miktarını,
arasınday
olivle doğaya verilen zararlar
Glacimasi
ve Ill
TONER
30. Bu paragrafa göre insanların doğaya verdiği zararla-
rın küresel iklim sistemi üzerindeki etkileri arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A Ormansızlaştırma faaliyetlerinin atmosferdeki karbon-
dioksit miktarını artırması
ra yap
ve farklı
verme
nakletmesi ve yapıtı
ironisi onu diğer yazarlardan
war
ridir. Yapıtlarını, okura ilk baka
okumaya başlayınca zorluğu
kurgulamıştır. Bolano'nun ker
gin kılan bir kurmaca üçgeni v
alan, bir lunapark kadar eğlen
ışıkların sönüp gizemli ve uğu
bir atmosferle karşılaşabiliriz.
Bu metinde anlatılanlar göz
Bolano'nun yapıtları ile ilg
hangisine ulaşılamaz?
Aronik bir anlatımla renkli
zoru, kolaylık maskesiyle
C) Derinlerde bir gizem bar
D Değişmeyen karakterler
EAtasözlerini ve günlük c
B) Sera etkisini artırıcı etkenlerle çölleştirmeye yönlendir-
mesi
Toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla
Güneş'ten yeryüzüne gelen enerjiyi azaltması
D) Zrai alan genişletmeleriyle küresel ısınmayı yavaşlatan
bir etki yaratması
Eehirleşmeye ağırlık vererek sıcak alanların oluşması-
na yol acması
zarların tanden sızan
(32. Düzyazıları bize İlhan
Aupçuluğunu bildirmekle
zihin coğrafyasını açan
zılarına Vuruyor Güne
kadar onun nerelerde
ma sancılarını ve en ç
havayı buluruz. Günlü
vatandaşı olduğunu s
görgüsüne rağmen o
kentler çok değildi"
isteğini; okuduğu kita
başka bir yerde.
Bu paragraftan İlha
gisine ulaşılamaz?
A) Şiir dışındaki türl
natçıdır.
B) Gezilerini ve yaz
almıştır.
CGünlüklerinde
DGezme isteği g
olduğu yer sını
EXSiirlerinde, gör
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 29 ve 30. soruları asağıdaki metne göre cevaplayınız. cabio Insanlar, bir taraftan atmosfere sera gazları ve diğer kirle- ticileri salarken diğer taraftan yeryüzünde önemli değişik- likler meydana getirmektedir. Zirai alanların hızla genişle mesi, ormanlık alanların hızla yok edilmesi, yarı kurak alanların çölleştirilmesi ve şehirleşme, insan eliyle yeryü zünde yapılan en önemli değişikliklerdir. Bütün bu değişik- likler, küresel iklim sistemi üzerinde önemli etkilere sahip- tir ancak bu etkiler, farklı farklı olabilmektedir. Örneğin ormansızlaştırma faaliyetleri atmosferdeki karbondioksit an dolayısıyla sera etkisini artırıcı bir etkiye sahip- ken çölleştirme, atmosfere geçen toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla Güneş'ten yeryüzüne gelen enerjiyi azaltarak küresel ısınmayı yavaşlatan bir etkiye sahip olabilmektedir. Şehirleşme, şehir isi adalarının yani şehirlerde çevrelerine göre daha sıcak alanların oluşma- sına yol açmaktadır. miktarını, arasınday olivle doğaya verilen zararlar Glacimasi ve Ill TONER 30. Bu paragrafa göre insanların doğaya verdiği zararla- rın küresel iklim sistemi üzerindeki etkileri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Ormansızlaştırma faaliyetlerinin atmosferdeki karbon- dioksit miktarını artırması ra yap ve farklı verme nakletmesi ve yapıtı ironisi onu diğer yazarlardan war ridir. Yapıtlarını, okura ilk baka okumaya başlayınca zorluğu kurgulamıştır. Bolano'nun ker gin kılan bir kurmaca üçgeni v alan, bir lunapark kadar eğlen ışıkların sönüp gizemli ve uğu bir atmosferle karşılaşabiliriz. Bu metinde anlatılanlar göz Bolano'nun yapıtları ile ilg hangisine ulaşılamaz? Aronik bir anlatımla renkli zoru, kolaylık maskesiyle C) Derinlerde bir gizem bar D Değişmeyen karakterler EAtasözlerini ve günlük c B) Sera etkisini artırıcı etkenlerle çölleştirmeye yönlendir- mesi Toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla Güneş'ten yeryüzüne gelen enerjiyi azaltması D) Zrai alan genişletmeleriyle küresel ısınmayı yavaşlatan bir etki yaratması Eehirleşmeye ağırlık vererek sıcak alanların oluşması- na yol acması zarların tanden sızan (32. Düzyazıları bize İlhan Aupçuluğunu bildirmekle zihin coğrafyasını açan zılarına Vuruyor Güne kadar onun nerelerde ma sancılarını ve en ç havayı buluruz. Günlü vatandaşı olduğunu s görgüsüne rağmen o kentler çok değildi" isteğini; okuduğu kita başka bir yerde. Bu paragraftan İlha gisine ulaşılamaz? A) Şiir dışındaki türl natçıdır. B) Gezilerini ve yaz almıştır. CGünlüklerinde DGezme isteği g olduğu yer sını EXSiirlerinde, gör
7-
e
r
n
a
SESİ
30. Turgenyev, Duman adlı eserinde Rusya'ya Avrupa'dan ba
karak, klasik yöntemlerin dışında bir yol takip ederek hem
aristokrat çevreyi hem de aydınları yerden yere vurur. Uzun
süre tartışılan bu kitap, Turgenyev ile Dostoyevski arasın-
daki çatışmanın izlerini taşır. Dostoyevski belki de kitabın
ilk sayfalarında tarif edilen Bambayev'in kendisi olduğunu
düşünmüştür. Çünkü Bambayev hep beş parasızdır ve hep
bir şeyden heyecanlanmış bir hâli vardır. Geçtiği yerde her
şeyiyle iz bırakarak dolaşan tiplerden biridir. Kumar tutkusu
ve şansızlığı yüzünden hep sıkıntı çektiği düşünülürse bah-
sedilen kişinin kendisi olma ihtimalini düşünmekte pek de
haksız sayılmaz Dostoyevski.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisine ulaşılamaz?
A) Rusya'yı bir farklı bir gözle değerlendirdiğine
B) Bambayev adlı kahramanın, yazarından izler taşıdığına
C) Turgenyev ile Dostoyevski arasındaki ayrılıkları yan-
sıttığına
D) Kahramanın, kişiliği ve davranışlarıyla çevresini etkile-
diğineX
E) Toplumun üst tabakasına eleştirel bir açıdan yaklaştı-
ģina mun
133
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7- e r n a SESİ 30. Turgenyev, Duman adlı eserinde Rusya'ya Avrupa'dan ba karak, klasik yöntemlerin dışında bir yol takip ederek hem aristokrat çevreyi hem de aydınları yerden yere vurur. Uzun süre tartışılan bu kitap, Turgenyev ile Dostoyevski arasın- daki çatışmanın izlerini taşır. Dostoyevski belki de kitabın ilk sayfalarında tarif edilen Bambayev'in kendisi olduğunu düşünmüştür. Çünkü Bambayev hep beş parasızdır ve hep bir şeyden heyecanlanmış bir hâli vardır. Geçtiği yerde her şeyiyle iz bırakarak dolaşan tiplerden biridir. Kumar tutkusu ve şansızlığı yüzünden hep sıkıntı çektiği düşünülürse bah- sedilen kişinin kendisi olma ihtimalini düşünmekte pek de haksız sayılmaz Dostoyevski. Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisine ulaşılamaz? A) Rusya'yı bir farklı bir gözle değerlendirdiğine B) Bambayev adlı kahramanın, yazarından izler taşıdığına C) Turgenyev ile Dostoyevski arasındaki ayrılıkları yan- sıttığına D) Kahramanın, kişiliği ve davranışlarıyla çevresini etkile- diğineX E) Toplumun üst tabakasına eleştirel bir açıdan yaklaştı- ģina mun 133
1. (I) Yazmak, çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için.
(II) Gerçi bu öyküyü yazmak kolay oldu ama keyifli olma-
dı. (III) Ülserli bir patronun, sekreterine mektup yazdırması
SUSTINACIA, manwarah Pen
gibi yazdırdı kendini bana bu öykü. (IV) Bu öykümde asla
CANLINE SING
ahlak dersi vermeyi amaçlamadım. (V) Çoğunlukla sanat-
SU
sal bakımdan kısır olur böyle öyküler. (VI) Umarım okurla-
rim da bu
veren bir metin gibi algıla-
Mars F
mazlar.
ADANI
NOVA
31
Ca
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
OUR
WON
A) 1. cümle, kişisel bir görüş içerir.
RIGHY
E
10/13
B) II. cümlede, düşüncenin yönünü değiştiren bir ifade
vardır.
III. cümlede, düşünce somutlanmaya çalışılmıştır.
D) V cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesidir. X
EX VI. cümlede, ön yargı söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (I) Yazmak, çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için. (II) Gerçi bu öyküyü yazmak kolay oldu ama keyifli olma- dı. (III) Ülserli bir patronun, sekreterine mektup yazdırması SUSTINACIA, manwarah Pen gibi yazdırdı kendini bana bu öykü. (IV) Bu öykümde asla CANLINE SING ahlak dersi vermeyi amaçlamadım. (V) Çoğunlukla sanat- SU sal bakımdan kısır olur böyle öyküler. (VI) Umarım okurla- rim da bu veren bir metin gibi algıla- Mars F mazlar. ADANI NOVA 31 Ca Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? OUR WON A) 1. cümle, kişisel bir görüş içerir. RIGHY E 10/13 B) II. cümlede, düşüncenin yönünü değiştiren bir ifade vardır. III. cümlede, düşünce somutlanmaya çalışılmıştır. D) V cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesidir. X EX VI. cümlede, ön yargı söz konusudur.
24. Yunus Emre'ye ait
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz
(Ağulu = zehirli)
dizelerinde "söz söylemek" ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi çıkarılamaz?
CAPSA
insanın gerçek değerini belirlediği
B) Büyük bir kudrete sahip olduğu
Doğru konuşmanın mücadeleyle edinilebileceği
D) Bilinçli kullanıldığında yarar sağladığı
E) İnsanı vezir de rezil de edebileceği
26. Ya
da
25
yo
a
Z
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Yunus Emre'ye ait Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz (Ağulu = zehirli) dizelerinde "söz söylemek" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? CAPSA insanın gerçek değerini belirlediği B) Büyük bir kudrete sahip olduğu Doğru konuşmanın mücadeleyle edinilebileceği D) Bilinçli kullanıldığında yarar sağladığı E) İnsanı vezir de rezil de edebileceği 26. Ya da 25 yo a Z
BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ
5. Deniz, karanlıkta pusuya yatmış bir savaşçı gibi bekliyor.
Karayı tehdit eden, kendinden emin bir havası var. Derin-
den, çok derinden soluyor ancak mavi serinliğinde, hırıl-
tılı bir soluma bu. Yüzeyinde bir gürültü, derinlerinde ise
sessizlik var. Kayalardaki yosunlar ağlarını örmüş, tabaka
tabaka acı bir yeşil oluşturmuş yüzeyde.
Bu parçada aşağıdaki anlam olaylarından hangisi
yoktur?
A Doğadan doğaya aktarma
B) insandan doğaya aktarma
ey Güzel adlandırma
Duyular arası aktarma
E Benzetmeden yararlanma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ 5. Deniz, karanlıkta pusuya yatmış bir savaşçı gibi bekliyor. Karayı tehdit eden, kendinden emin bir havası var. Derin- den, çok derinden soluyor ancak mavi serinliğinde, hırıl- tılı bir soluma bu. Yüzeyinde bir gürültü, derinlerinde ise sessizlik var. Kayalardaki yosunlar ağlarını örmüş, tabaka tabaka acı bir yeşil oluşturmuş yüzeyde. Bu parçada aşağıdaki anlam olaylarından hangisi yoktur? A Doğadan doğaya aktarma B) insandan doğaya aktarma ey Güzel adlandırma Duyular arası aktarma E Benzetmeden yararlanma
14. Halk için yazdığını söyleyen Ahmet Mithat'ın okuyucusu,
gazete okuyan, belli bir aydın kesimdir. Çok sonraları,
okurları düşündürmeyen, yaşamsal ve düşlemsel bir de-
ğer taşımayan sıradan olayları anlatan kimi yazarlar bu
tutumu değiştirmiştir. Onlar, ortaya koydukları ürünlerle
halka yönelerek mahalle aralarında insanları roman okur
duruma getirmişlerdir. Fakat mahalle aralarında bir A.
Hamdi Tanpınar'ın ya da bir A. Şinasi Hisar'ın yazdığı,
yazınsal değeri yüksek yapıtlar okunmamıştır.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Nitelikli romanlardan tat alan okurların azlığı
B) Bir romanın sanatsal değerlerinin, onun, değişik dü-
zeylerdeki okurlarca sevilmesine bağlı olduğu
C) Serüven ögesi ağır basan romanların çok okunduğu
D) Ahmet Mithat'ın romancılıktaki yüzeyselliği
E) Romanların, okurların düzeyine göre türlere ayrıldığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. Halk için yazdığını söyleyen Ahmet Mithat'ın okuyucusu, gazete okuyan, belli bir aydın kesimdir. Çok sonraları, okurları düşündürmeyen, yaşamsal ve düşlemsel bir de- ğer taşımayan sıradan olayları anlatan kimi yazarlar bu tutumu değiştirmiştir. Onlar, ortaya koydukları ürünlerle halka yönelerek mahalle aralarında insanları roman okur duruma getirmişlerdir. Fakat mahalle aralarında bir A. Hamdi Tanpınar'ın ya da bir A. Şinasi Hisar'ın yazdığı, yazınsal değeri yüksek yapıtlar okunmamıştır. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Nitelikli romanlardan tat alan okurların azlığı B) Bir romanın sanatsal değerlerinin, onun, değişik dü- zeylerdeki okurlarca sevilmesine bağlı olduğu C) Serüven ögesi ağır basan romanların çok okunduğu D) Ahmet Mithat'ın romancılıktaki yüzeyselliği E) Romanların, okurların düzeyine göre türlere ayrıldığı