Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Yapay zekâ alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim
kurgu yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç
robot yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir
insana zarar veremez veya onun zarar görmesine
seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmedi-
ği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.
Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece
kendi varlığını korumakla mükelleftir." Ancak maki-
naların gelişerek başlarına buyruk hareket etmesi,
kuralları ihlal edip insanlarla, bilim kurgu filmlerinde
olduğu gibi, savaşa girmesi uzak bir ihtimal olarak
durmuyor. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan kişi-
ler, robotların istenmeyen davranışlar sergilediğinde
durdurulmasını sağlayan bir "kırmızı düğme" oluş-
turmaktan söz ediyor. Fakat robotların uzun vadede
öğrendikleri sayesinde bu düğmenin kendi çıkarına
olmadığını anlayıp bunu devre dışı bırakma olasılı-
ğını göz önüne almıyorlar.
TURKÇE
37. Bu parçada söz edilen Asimov yasalarına göre
bir robot;
1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri
yerine getirir.
III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişile-
re yardım eder.
işlemlerinden hangilerini yerine getirir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda in-
sanlara zarar verebilir.
A
E) I ve III
Y
A
C) Yalnız III
N
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yapay zekâ alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç robot yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir insana zarar veremez veya onun zarar görmesine seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmedi- ği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir." Ancak maki- naların gelişerek başlarına buyruk hareket etmesi, kuralları ihlal edip insanlarla, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, savaşa girmesi uzak bir ihtimal olarak durmuyor. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan kişi- ler, robotların istenmeyen davranışlar sergilediğinde durdurulmasını sağlayan bir "kırmızı düğme" oluş- turmaktan söz ediyor. Fakat robotların uzun vadede öğrendikleri sayesinde bu düğmenin kendi çıkarına olmadığını anlayıp bunu devre dışı bırakma olasılı- ğını göz önüne almıyorlar. TURKÇE 37. Bu parçada söz edilen Asimov yasalarına göre bir robot; 1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri yerine getirir. III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişile- re yardım eder. işlemlerinden hangilerini yerine getirir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda in- sanlara zarar verebilir. A E) I ve III Y A C) Yalnız III N
12. Eleştirmenin temel görevi hem güzeli, iyiyi, doğruyu ta-
nitip övmek hem de çirkini, kötüyü, yanlışı gösterip yer-
mektir. Hep gülle ilgilenip ayrık otunu görmezden gelmek
tek yanlı hatta yanlış bir tutumdur. Ancak bu tek yanlı
yönelimden sıyrılıp çok yönlü bir yaklaşımı benimsersek
edebiyat bahçesi yaban otlarından ayıklanmış, değerler
yerli yerine oturtulmuş, okurların beğeni düzeyi yükseltil-
miş olur. Bundan ötürü eleştirmenin, sevdiği eserlerden
söz açması ne denli yapıcıysa beğenmediklerinin sözünü
etmesi de o denli yapıcıdır. Yeter ki
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Yazara karşı biraz ılımlı biraz bağışlayıcı olsun
B) Yapıtın yetersizliklerini sanatlı bir dille ve ustaca akta-
rabilsin
yaklaşabilsin
yaklaşabilsin
C) Görüşlerine karşı çıkanlara hoşgörüyle
) Okurların beğeneceğini umduğu görüşlere yer versin
E) Sözünü, duygularına kapılmadan, çıkar gözetmeden,
nesnel bir biçimde söylesin.
(2011/JANA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Eleştirmenin temel görevi hem güzeli, iyiyi, doğruyu ta- nitip övmek hem de çirkini, kötüyü, yanlışı gösterip yer- mektir. Hep gülle ilgilenip ayrık otunu görmezden gelmek tek yanlı hatta yanlış bir tutumdur. Ancak bu tek yanlı yönelimden sıyrılıp çok yönlü bir yaklaşımı benimsersek edebiyat bahçesi yaban otlarından ayıklanmış, değerler yerli yerine oturtulmuş, okurların beğeni düzeyi yükseltil- miş olur. Bundan ötürü eleştirmenin, sevdiği eserlerden söz açması ne denli yapıcıysa beğenmediklerinin sözünü etmesi de o denli yapıcıdır. Yeter ki Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yazara karşı biraz ılımlı biraz bağışlayıcı olsun B) Yapıtın yetersizliklerini sanatlı bir dille ve ustaca akta- rabilsin yaklaşabilsin yaklaşabilsin C) Görüşlerine karşı çıkanlara hoşgörüyle ) Okurların beğeneceğini umduğu görüşlere yer versin E) Sözünü, duygularına kapılmadan, çıkar gözetmeden, nesnel bir biçimde söylesin. (2011/JANA
Turkçe
26. Derler ki dünyanın en tuhaf yürüyüşlü kuşu kargagiller
familyasından olan saksağandır. Eskiden normal bir yu-
Interüyüşe sahip olan bu kuş, bir gün tünediği ağacın hemen
altında bir keklik görür. Yiyecek arayan keklik, sekerek
bir o yana bir bu yana gitmektedir. Bizimki kekliğin fiya-
kalı yürüyüşüne vurulur. Hemen bu güzel yürüyüşü taklit
etmek ister. Günlerce uğraşır ama başaramaz. Çaresiz
eski yürüyüşüne dönmek ister. Gel gelelim artık onu da
unutmuştur. Sonuç olarak ortaya ne kendisine ne de he-
ves ettiğine benzeyen tuhaf, yamuk yumuk ve komik bir
yürüyüş çıkar.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerin hangisini
destekler niteliktedir?
A) Başkalarını örnek alanlar sonunda komik duruma
düşer.
B) Her taklit, aslının ne kadar güzel olduğunu gösterir.
C) Özenti ve taklit, insanı kendi kimliğinden uzaklaştırır.
D) Başkalarına benzemek kolay değildir, çok çaba ister.
E) Bazı insanlar bazı işlerde diğerlerinden daha başarılı
olur.
X
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Turkçe 26. Derler ki dünyanın en tuhaf yürüyüşlü kuşu kargagiller familyasından olan saksağandır. Eskiden normal bir yu- Interüyüşe sahip olan bu kuş, bir gün tünediği ağacın hemen altında bir keklik görür. Yiyecek arayan keklik, sekerek bir o yana bir bu yana gitmektedir. Bizimki kekliğin fiya- kalı yürüyüşüne vurulur. Hemen bu güzel yürüyüşü taklit etmek ister. Günlerce uğraşır ama başaramaz. Çaresiz eski yürüyüşüne dönmek ister. Gel gelelim artık onu da unutmuştur. Sonuç olarak ortaya ne kendisine ne de he- ves ettiğine benzeyen tuhaf, yamuk yumuk ve komik bir yürüyüş çıkar. Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerin hangisini destekler niteliktedir? A) Başkalarını örnek alanlar sonunda komik duruma düşer. B) Her taklit, aslının ne kadar güzel olduğunu gösterir. C) Özenti ve taklit, insanı kendi kimliğinden uzaklaştırır. D) Başkalarına benzemek kolay değildir, çok çaba ister. E) Bazı insanlar bazı işlerde diğerlerinden daha başarılı olur. X
A
Deneme - 2
6. (1) Cemal Süreya'nın sözünü anımsarsan "Şair, edası olan
kişidir." demişti. (II) Şairlerin böyle edalı olması yadırgana-
cak bir şey değil. (III) Kimi bu edayı içe dönük tutumuyla
kimi toplumsal yanıyla kimi de bireysel hünerleriyle edinme-
ye çalışır. (IV) Burada önemli olan, şairin bu edayı kimliğine
ne denli uydurup uyduramadığıdır. (V) Şairlik, hazır elbise
gibi alıp giyebileceğiniz bir şey değildir çünkü.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
cümle, içinde tanım cümlesi olan doğrudan anlatımlı
bir cümledir.
B) II. cümlede kişisel bir düşünce ifade edilmiştir. V
C) III. cümlede bir konuda farklı tutumlar olduğu dile geti-
rilmiştir.
D) IV. cümlede bir koşul öne sürülmüştür.
E) V. cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesi duru-
mundadır.
Uni Neu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A Deneme - 2 6. (1) Cemal Süreya'nın sözünü anımsarsan "Şair, edası olan kişidir." demişti. (II) Şairlerin böyle edalı olması yadırgana- cak bir şey değil. (III) Kimi bu edayı içe dönük tutumuyla kimi toplumsal yanıyla kimi de bireysel hünerleriyle edinme- ye çalışır. (IV) Burada önemli olan, şairin bu edayı kimliğine ne denli uydurup uyduramadığıdır. (V) Şairlik, hazır elbise gibi alıp giyebileceğiniz bir şey değildir çünkü. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? cümle, içinde tanım cümlesi olan doğrudan anlatımlı bir cümledir. B) II. cümlede kişisel bir düşünce ifade edilmiştir. V C) III. cümlede bir konuda farklı tutumlar olduğu dile geti- rilmiştir. D) IV. cümlede bir koşul öne sürülmüştür. E) V. cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesi duru- mundadır. Uni Neu
11. (1) Söz korosu, bir yazının bir küme ya da sınıfça
okunmasıdır, bu okumaya "toplu okuma" da denir.
(II) Söz korosu, iyi bir sesli okuma alışkanlığı ka-
zandırma yoludur. (III) Öğrenciye; sözcükleri doğru
telaffuz etmek, anlamına göre vurgulama, yazıdaki
tamlama ve cümlelere göre duraklama alışkan-
lıklarını kazandırır. (IV) Öğrenciler dalgın birer
izleyici olmamalı, yazının heyecanını duymalıdır.
(V) Öğrencinin sesini ve okuma hızını arkadaşları-
na uydurabilmek için onu dikkatli okumaya zorlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır? by ebria
A) I
B) II C) III
E) V
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. (1) Söz korosu, bir yazının bir küme ya da sınıfça okunmasıdır, bu okumaya "toplu okuma" da denir. (II) Söz korosu, iyi bir sesli okuma alışkanlığı ka- zandırma yoludur. (III) Öğrenciye; sözcükleri doğru telaffuz etmek, anlamına göre vurgulama, yazıdaki tamlama ve cümlelere göre duraklama alışkan- lıklarını kazandırır. (IV) Öğrenciler dalgın birer izleyici olmamalı, yazının heyecanını duymalıdır. (V) Öğrencinin sesini ve okuma hızını arkadaşları- na uydurabilmek için onu dikkatli okumaya zorlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? by ebria A) I B) II C) III E) V D) IV
TYT/Türkçe
34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm
bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta
vefat eden Harezmi'nin nitelikleri şunlardır:
Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini
gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır.
●
Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve
dikdörtgenlerden yararlanmıştır.
İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade,
anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır.
• Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş
olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasını
sağlamıştır.
Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun
çalışmalarını temel almaktadır.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmi'nin
özelliklerinden biri değildir?
A) Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak verme
B) İşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma
C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma
D) Bilime katkıda kendi dönemiyle sınırlı olmama
E) Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta vefat eden Harezmi'nin nitelikleri şunlardır: Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır. ● Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve dikdörtgenlerden yararlanmıştır. İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade, anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır. • Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun çalışmalarını temel almaktadır. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmi'nin özelliklerinden biri değildir? A) Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak verme B) İşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma D) Bilime katkıda kendi dönemiyle sınırlı olmama E) Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma
52.0 (1) Her durumda ve her alanda nitelikli bir öğret-
menden beklenen, öğrencileriyle sağlıklı bir ile-
tişim kurabilmesidir, Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK
ve üniversiteler nezdinde öğretmen nitelikleriy-
le ilgili olarak yapılan çalışmalarda, öğretmenin
iletişim becerisi üzerinde de durulmaktadır.
(II) Öğrencileriyle sağlıklı iletişim kurabilme bece-
risi, alan farkı gözetilmeksizin bütün öğretmen-
lerden beklenen bir yeterliliktir.
(III) Öğretmen merkezli klasik eğitim anlayışının,
yerini yavaş yavaş öğrenci merkezli modern
eğitim anlayışına bıraktığı günümüzde, öğret-
menin temel işlevi yol göstericiliktir.
(IV) Eğitimin temel bileşenlerinden biri öğretmendir.
(V) Ancak bu yeni işlev, öğretmeni ikinci plana at-
mamakta; aksine, ona yeni -ve belki de eskiye
göre daha zor- görevler yüklemektedir.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluştu-
racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
52.0 (1) Her durumda ve her alanda nitelikli bir öğret- menden beklenen, öğrencileriyle sağlıklı bir ile- tişim kurabilmesidir, Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK ve üniversiteler nezdinde öğretmen nitelikleriy- le ilgili olarak yapılan çalışmalarda, öğretmenin iletişim becerisi üzerinde de durulmaktadır. (II) Öğrencileriyle sağlıklı iletişim kurabilme bece- risi, alan farkı gözetilmeksizin bütün öğretmen- lerden beklenen bir yeterliliktir. (III) Öğretmen merkezli klasik eğitim anlayışının, yerini yavaş yavaş öğrenci merkezli modern eğitim anlayışına bıraktığı günümüzde, öğret- menin temel işlevi yol göstericiliktir. (IV) Eğitimin temel bileşenlerinden biri öğretmendir. (V) Ancak bu yeni işlev, öğretmeni ikinci plana at- mamakta; aksine, ona yeni -ve belki de eskiye göre daha zor- görevler yüklemektedir. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
vayi vard. He you
keyor Du edebwat temeins
can forneline ayrı bir tas
işmeens okuduklamuter buy
onden birinth
********
30 parçadaki art cait sule, yazarlara ilişkin
olarak anlatılmak istenen asagidakilerden
(1) Osmanlı döneminde bu köy halkından, önce parasal
durumu iyi olanlar, sonraki dönemlerde de çiftçiler iş
kurmak amacıyla Istanbul'a gelip yerleşmeye
başlamışlar. (II) Istanbul'a gelenler şekercilik, helvacılık,
simitçilik, börekçilik gibi işlerle uğraşmışlar. (III) Hem bu
büyük şehirde hem de yazları köylerinde çalışmışlar.
(IV) Böylece gelir düzeylerini yükseltmişler ve köyün
gelişmesini sağlamışlar. (V) Ne var ki bu göç nedeniyle
köyde yaşayanların sayısı giderek azalmış.
(VI) Dolayısıyla bir müze-kent görünümü kazanmış olan
köy, eşsiz mimari,güzelliklerinin varlığını biraz da bu
parasal zenginliğe borçlu.
Bu parçadakivaltı çizili sözle dile getirilen özelliğin
neden kaynaklandığı hangi cümlede belirtilmiştir?
A).
B) II. C) III. D) VSE) V.
JOsmanlı döneminde bu köy halkından, önce parasal
rumu syi olanlar, sonraki dönemlerde de çiftçiler iş
weak aguatayladstanbula diaveetsteye
willstanbul'a gelenler şekercilik, helvacılık.
cillik, börekçitik oibi istene ugraşmışlar. (III) Hein ou
MOMOS NUAGAYXX3
sastan
bylece yoir düzeviorisclmişler
ve Koyun
esini sağlamışter, 0017
şayanların sayıs
VISIya hir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
vayi vard. He you keyor Du edebwat temeins can forneline ayrı bir tas işmeens okuduklamuter buy onden birinth ******** 30 parçadaki art cait sule, yazarlara ilişkin olarak anlatılmak istenen asagidakilerden (1) Osmanlı döneminde bu köy halkından, önce parasal durumu iyi olanlar, sonraki dönemlerde de çiftçiler iş kurmak amacıyla Istanbul'a gelip yerleşmeye başlamışlar. (II) Istanbul'a gelenler şekercilik, helvacılık, simitçilik, börekçilik gibi işlerle uğraşmışlar. (III) Hem bu büyük şehirde hem de yazları köylerinde çalışmışlar. (IV) Böylece gelir düzeylerini yükseltmişler ve köyün gelişmesini sağlamışlar. (V) Ne var ki bu göç nedeniyle köyde yaşayanların sayısı giderek azalmış. (VI) Dolayısıyla bir müze-kent görünümü kazanmış olan köy, eşsiz mimari,güzelliklerinin varlığını biraz da bu parasal zenginliğe borçlu. Bu parçadakivaltı çizili sözle dile getirilen özelliğin neden kaynaklandığı hangi cümlede belirtilmiştir? A). B) II. C) III. D) VSE) V. JOsmanlı döneminde bu köy halkından, önce parasal rumu syi olanlar, sonraki dönemlerde de çiftçiler iş weak aguatayladstanbula diaveetsteye willstanbul'a gelenler şekercilik, helvacılık. cillik, börekçitik oibi istene ugraşmışlar. (III) Hein ou MOMOS NUAGAYXX3 sastan bylece yoir düzeviorisclmişler ve Koyun esini sağlamışter, 0017 şayanların sayıs VISIya hir
mantığını anlayarak doğru çözmeye çalışınız.
tizm
al-
pa-
ok
7-
rafta Var
C
a
3. Ünlü İngiliz matematikçi Ada Lovelace'ın adını taşıyan Ai-Da, "dün-
yanın ilk yapay zekalı ultra-gerçekçi robot sanatçısı" olarak oto-
ritelerden tam not almaya devam ediyor. İlk profesyonel insansı
sanatçı ve aynı zamanda da performans sanatçısı olan Ai-Da'nın
kişisel eserlerinden oluşan resim sergisi, 12 Haziran 2019'da Ox-
ford Universitesinde görücüye çıktı. Diğer yapay zekâlardan fark-
li olarak gördüklerini biyonik elindeki kalemle çizebilen Ai-Da'nın
çalışmaları oldukça başarılı. Şu ana kadar kendine özgü birçok çi-
zim ve boyama yapan Ai-Da'nın eserlerini görenler çalışmaların
bir yapay zeka tarafından yapıldığına inanamıyor. Sanatçı robo-
tun çalışmaları yalnızca elle yaptığı çizimlerle sınırlı değil; video
düzenlemeleri, tablolar ve heykeller de yapıyor.
Bu parçadan hareketle Ai-Da'yla ilgili aşağıdaki yorumlardan
hangisi yapılamaz?
A ilk kişisel sergisinde beğeni toplamıştır.
B) Özgün resim çalışmalarına imza atmıştır.
Sanat eğitimini Oxford Üniversitesinde sürdürmektedir.
D) Resim dışında başka ilgi alanları da vardır.
E) Yeni yapay zekâ hareketinin öncüsü olarak gösterilmektedir.
Tarihte görülen en erkon
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mantığını anlayarak doğru çözmeye çalışınız. tizm al- pa- ok 7- rafta Var C a 3. Ünlü İngiliz matematikçi Ada Lovelace'ın adını taşıyan Ai-Da, "dün- yanın ilk yapay zekalı ultra-gerçekçi robot sanatçısı" olarak oto- ritelerden tam not almaya devam ediyor. İlk profesyonel insansı sanatçı ve aynı zamanda da performans sanatçısı olan Ai-Da'nın kişisel eserlerinden oluşan resim sergisi, 12 Haziran 2019'da Ox- ford Universitesinde görücüye çıktı. Diğer yapay zekâlardan fark- li olarak gördüklerini biyonik elindeki kalemle çizebilen Ai-Da'nın çalışmaları oldukça başarılı. Şu ana kadar kendine özgü birçok çi- zim ve boyama yapan Ai-Da'nın eserlerini görenler çalışmaların bir yapay zeka tarafından yapıldığına inanamıyor. Sanatçı robo- tun çalışmaları yalnızca elle yaptığı çizimlerle sınırlı değil; video düzenlemeleri, tablolar ve heykeller de yapıyor. Bu parçadan hareketle Ai-Da'yla ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A ilk kişisel sergisinde beğeni toplamıştır. B) Özgün resim çalışmalarına imza atmıştır. Sanat eğitimini Oxford Üniversitesinde sürdürmektedir. D) Resim dışında başka ilgi alanları da vardır. E) Yeni yapay zekâ hareketinin öncüsü olarak gösterilmektedir. Tarihte görülen en erkon
1. Edebiyat Dersleri, Nabokov'un Wellesley ve Cornell
Üniversitelerinde verdiği derslerin notlarından oluş-
maktadır. Bu derslerde Nabokov, öğrencileriyle birlik-
te; birçok önemli yazarın eserlerini okuyor. Bu oku-
malar sonucunda yalnızca Nabokov'un keskin zekâ-
sının ürünü olan eleştirel metinler ortaya çıkmıyor; ay-
ni zamanda yazar, hem okurlara hem de öğrencilere,
bir edebiyat metninin nasıl okunması gerektiği ve bir
metinden gerçekten nasıl zevk alınacağı konusunda
ipuçları veriyor. Edebiyat Dersleri, dünya edebiyatının
en çok tartışılan başyapıtlarına, yine en çok tartışı-
lan başka bir büyük yazarın yorumlarını ve eleştirileri-
ni göstermekle kalmıyor; aynı zamanda hem nasıl iyi
bir eleştirmen hem de nasıl iyi bir okur olunabileceği-
ne dair Nabokov'un uzun yıllar derslerinde anlattığı
notları, çizimleri ve haritaları da sunuyor.
1. Bir incelemenin sonunda oluşturulduğu
II. Bir edebi eserin nasıl yazılıp okunacağı üzerine
telkinlerde bulunduğu
III. Önemli eserlerin incelemesinde tarafsız yakla-
şımın önemli olduğu
IV. Sadece sözel ifadelerle yetinilmediğini
Bu parçadan "Edebiyat Dersleri" ile ilgili olarak
yukarıdaki yargılanın hangisine ulaşabilir?
ALL VETT.
KW..
E) II, II ve IV
B ve IV.
D) II. ve III.
II. ve III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Edebiyat Dersleri, Nabokov'un Wellesley ve Cornell Üniversitelerinde verdiği derslerin notlarından oluş- maktadır. Bu derslerde Nabokov, öğrencileriyle birlik- te; birçok önemli yazarın eserlerini okuyor. Bu oku- malar sonucunda yalnızca Nabokov'un keskin zekâ- sının ürünü olan eleştirel metinler ortaya çıkmıyor; ay- ni zamanda yazar, hem okurlara hem de öğrencilere, bir edebiyat metninin nasıl okunması gerektiği ve bir metinden gerçekten nasıl zevk alınacağı konusunda ipuçları veriyor. Edebiyat Dersleri, dünya edebiyatının en çok tartışılan başyapıtlarına, yine en çok tartışı- lan başka bir büyük yazarın yorumlarını ve eleştirileri- ni göstermekle kalmıyor; aynı zamanda hem nasıl iyi bir eleştirmen hem de nasıl iyi bir okur olunabileceği- ne dair Nabokov'un uzun yıllar derslerinde anlattığı notları, çizimleri ve haritaları da sunuyor. 1. Bir incelemenin sonunda oluşturulduğu II. Bir edebi eserin nasıl yazılıp okunacağı üzerine telkinlerde bulunduğu III. Önemli eserlerin incelemesinde tarafsız yakla- şımın önemli olduğu IV. Sadece sözel ifadelerle yetinilmediğini Bu parçadan "Edebiyat Dersleri" ile ilgili olarak yukarıdaki yargılanın hangisine ulaşabilir? ALL VETT. KW.. E) II, II ve IV B ve IV. D) II. ve III. II. ve III.
4. Kişisel hayatları anlamlandıran değerlerin kaybolması ve
geleceğin oluşturduğu bilinmezlikler tüketicileri geçmişe
duyulan özlemlere yöneltmiştir. Bu durum, ----. Bu saye-
de işletmeler, hem tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını karşı-
layarak sadık olmalarını sağlamışlar hem de rekabet etme
avantajına sahip olmuşlardır.
a
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına uy-
gun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) kişinin kendisini anlamlandırmasını ve diğerleriyle or-
tak değerler oluşturmasını sağlamıştır
B) nostaljinin her zaman etkin olduğunu göstermiştir
C) tüketicileri eski dönemlerin kimi özelliklerini talep eder
hâle getirmiştir
D) işletmeleri nostaljik içerikli reklam mesajlarına yönelt-
miştir
E) işletmelerin nostaljik pazarlama uygulamalarını sürekli
hâle getirmiştir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Kişisel hayatları anlamlandıran değerlerin kaybolması ve geleceğin oluşturduğu bilinmezlikler tüketicileri geçmişe duyulan özlemlere yöneltmiştir. Bu durum, ----. Bu saye- de işletmeler, hem tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını karşı- layarak sadık olmalarını sağlamışlar hem de rekabet etme avantajına sahip olmuşlardır. a Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına uy- gun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) kişinin kendisini anlamlandırmasını ve diğerleriyle or- tak değerler oluşturmasını sağlamıştır B) nostaljinin her zaman etkin olduğunu göstermiştir C) tüketicileri eski dönemlerin kimi özelliklerini talep eder hâle getirmiştir D) işletmeleri nostaljik içerikli reklam mesajlarına yönelt- miştir E) işletmelerin nostaljik pazarlama uygulamalarını sürekli hâle getirmiştir
35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan
gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri-
kimlerine, sözçüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar
hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle-
rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan.
Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş-
tir?
A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması
B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması
C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması
D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması
E) Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermesi
Diñor sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri- kimlerine, sözçüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle- rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan. Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş- tir? A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması E) Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermesi Diñor sayfaya geçiniz
TYT / TÜRKÇE
23. İnsan ancak hak ettiği şeyi bekler ve herkes aslında neyi
hak ettiğini kalbinde iyi bilir. Fakat şimdi, iyi bir yazarın hak-
kını kimsenin yiyemeyeceğini anlayacak yaşa geldim. Oğuz
Atay yaşarken onu küçümseyen kocaman adamların, ölü-
münden sonra âdeta onu keşfeden edebiyat eleştirmenleri
rolüne girdiklerini hepimiz gördük. Tanpınar'ın son anılarını
okuyun, artık kendi yazarlığından şüpheye düşecek kadar
yalnız. Şimdi nihayet değeri anlaşıldı. Zaman, kimin ve
hangi eserlerin değerli olduğunu ortaya çıkartan en hınzır
ve güçlü dedektiftir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Her yazar daha yaşarken edebiyattaki yerini az çok gö-
rebilir.
BB
Bazı yazarlar sağlığında yeterince anlaşılamamıştır.
OB
Biryazarın değerini insanların tutumu değil zaman karşı-
sındaki dayanıklılığı ortaya koyar.
D) Bazı eleştirmenlerin yazarın ölümünden sonraki tavrı de-
ğişkenlik gösterebilir.
Eiyi bir yazar, zamanında iyi eleştirmenlerce anlaşılmışsa
mutlaka hak ettiği ilgiyi görecektir.
het volo
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT / TÜRKÇE 23. İnsan ancak hak ettiği şeyi bekler ve herkes aslında neyi hak ettiğini kalbinde iyi bilir. Fakat şimdi, iyi bir yazarın hak- kını kimsenin yiyemeyeceğini anlayacak yaşa geldim. Oğuz Atay yaşarken onu küçümseyen kocaman adamların, ölü- münden sonra âdeta onu keşfeden edebiyat eleştirmenleri rolüne girdiklerini hepimiz gördük. Tanpınar'ın son anılarını okuyun, artık kendi yazarlığından şüpheye düşecek kadar yalnız. Şimdi nihayet değeri anlaşıldı. Zaman, kimin ve hangi eserlerin değerli olduğunu ortaya çıkartan en hınzır ve güçlü dedektiftir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? A) Her yazar daha yaşarken edebiyattaki yerini az çok gö- rebilir. BB Bazı yazarlar sağlığında yeterince anlaşılamamıştır. OB Biryazarın değerini insanların tutumu değil zaman karşı- sındaki dayanıklılığı ortaya koyar. D) Bazı eleştirmenlerin yazarın ölümünden sonraki tavrı de- ğişkenlik gösterebilir. Eiyi bir yazar, zamanında iyi eleştirmenlerce anlaşılmışsa mutlaka hak ettiği ilgiyi görecektir. het volo
A
A
7.
A
lunan yabancı adlara, yaptığı çağrışımlara, göster-
(1) Çocuklar için çeviri yaparken kaynak filmde bu
gesine, anlamına hedef dilde eş değeri olup olma-
dığına dikkat edilerek çocuklar için en doğru kararın
olmak üzere çocukların yadırgamayacağı bir biçim-
çevirisinde kullanılan dil, buna özel adlar da dahil
verilmesi gerekir. (II) Çocuklara yönelik eserlerin
de olmalıdır. (III) Gerçek hayattan alınan kişi adlanı
çevrilemez belki ancak çocuklara yönelik kurgusal
karakterlerin kurgusal adları çevrilebilir hatta çevril-
melidir. (IV) Bu kişi adının ait olduğu milletin bilin-
mesi önemli değilse, diğer bir deyişle filmde kültürel
unsurlar ön planda değilse, karakter veya yer adının
bir anlamı varsa, bir şey çağrıştırıyorsa hedef dile
uyarlanarak çevrilmelidir. (V) Çevirisi yapılmadan
bırakılan kelimelerin anlamını çocuk bilemez, ayrıca
çocuklar için adların kendi dillerindeki eş değerlerini
hatırlamak ve tekrarlamak çok daha kolay olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşa-
ğıdakilerin hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, çocuklara yönelik yapılan çeviriler-
de dikkat edilmesi gerekenlerden söz edilmiştir.
B) II. cümlede, çocukların garipsemeyeceği bir dil
kullanımının gerekliliği vurgulanmıştır.
C) III. cümlede, kişi adlarının hedef dile çevirisinde
belirli bir ölçütün gözetilmediği belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, karakter ve yer adlarının hedef
dile aktarılmasının koşulu ortaya konmuştur.
E) V. cümlede, çevirisi yapılan adların çocukların
anımsamasını kolaylaştırdığı dile getirilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A A 7. A lunan yabancı adlara, yaptığı çağrışımlara, göster- (1) Çocuklar için çeviri yaparken kaynak filmde bu gesine, anlamına hedef dilde eş değeri olup olma- dığına dikkat edilerek çocuklar için en doğru kararın olmak üzere çocukların yadırgamayacağı bir biçim- çevirisinde kullanılan dil, buna özel adlar da dahil verilmesi gerekir. (II) Çocuklara yönelik eserlerin de olmalıdır. (III) Gerçek hayattan alınan kişi adlanı çevrilemez belki ancak çocuklara yönelik kurgusal karakterlerin kurgusal adları çevrilebilir hatta çevril- melidir. (IV) Bu kişi adının ait olduğu milletin bilin- mesi önemli değilse, diğer bir deyişle filmde kültürel unsurlar ön planda değilse, karakter veya yer adının bir anlamı varsa, bir şey çağrıştırıyorsa hedef dile uyarlanarak çevrilmelidir. (V) Çevirisi yapılmadan bırakılan kelimelerin anlamını çocuk bilemez, ayrıca çocuklar için adların kendi dillerindeki eş değerlerini hatırlamak ve tekrarlamak çok daha kolay olur. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşa- ğıdakilerin hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, çocuklara yönelik yapılan çeviriler- de dikkat edilmesi gerekenlerden söz edilmiştir. B) II. cümlede, çocukların garipsemeyeceği bir dil kullanımının gerekliliği vurgulanmıştır. C) III. cümlede, kişi adlarının hedef dile çevirisinde belirli bir ölçütün gözetilmediği belirtilmiştir. D) IV. cümlede, karakter ve yer adlarının hedef dile aktarılmasının koşulu ortaya konmuştur. E) V. cümlede, çevirisi yapılan adların çocukların anımsamasını kolaylaştırdığı dile getirilmiştir.
13. Yazdıklarıyla felsefede denemeci anlayışın öncüsü sa-
yılan Nermi Uygur, üniversitedeyken yazılarını yayım-
lamaya başlıyor. Yazma serüveni elbette daha önceki
yıllara gidiyor. 1962'de Dilin Gücü'yle başlayıp dünyayı,
felsefeyi, kültürü sorgulama serüvenini kitaplaştırıyor.
Yazıları yurt dışında da tanınıyor. Felsefe yazarlığının
bir bakıma kişinin kendisiyle söyleşmesi olduğunu dü-
şünen Uygur, yaşamı boyunca "birey-toplum" çatışma-
sının peşinden gitti. Karşılaştığı filozofları, düşünürleri,
insan-dünya-bilgi karşılaştırmasını kendine özgü bakış
açısıyla yorumlamaya çalıştı. Yaşadığı dönemin düşün-
ce dünyasına tanıklık etti.
Bu parçadan sözü edilen sanatçı ve yapıtıyla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
(A) Cevresiyle çelişkiler yaşayan insanlara değindiğine
B) Dil ve söylem dünyasında zamanla değişimler ol-
duğuna
C) Konuları özgün bir yöntemle ele aldığına
D) Yazmaya genç yaşlarda başladığına
E) Sadece kendi ülkesinde bilinmediğine
15. Bi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Yazdıklarıyla felsefede denemeci anlayışın öncüsü sa- yılan Nermi Uygur, üniversitedeyken yazılarını yayım- lamaya başlıyor. Yazma serüveni elbette daha önceki yıllara gidiyor. 1962'de Dilin Gücü'yle başlayıp dünyayı, felsefeyi, kültürü sorgulama serüvenini kitaplaştırıyor. Yazıları yurt dışında da tanınıyor. Felsefe yazarlığının bir bakıma kişinin kendisiyle söyleşmesi olduğunu dü- şünen Uygur, yaşamı boyunca "birey-toplum" çatışma- sının peşinden gitti. Karşılaştığı filozofları, düşünürleri, insan-dünya-bilgi karşılaştırmasını kendine özgü bakış açısıyla yorumlamaya çalıştı. Yaşadığı dönemin düşün- ce dünyasına tanıklık etti. Bu parçadan sözü edilen sanatçı ve yapıtıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? (A) Cevresiyle çelişkiler yaşayan insanlara değindiğine B) Dil ve söylem dünyasında zamanla değişimler ol- duğuna C) Konuları özgün bir yöntemle ele aldığına D) Yazmaya genç yaşlarda başladığına E) Sadece kendi ülkesinde bilinmediğine 15. Bi
kuşkusuz
evrilen taş
eleneksel
aya baş-
cocaman
n, tavan
kileyici
tep'te
Ticari
mdeki
elere
apil-
soy
zel
ni
34. Dil bilincinin oluşturulması ve Türkçe sevgisinin gönülle-
re yerleştirilmesinde, yetkili kişi ve kurumların yanında,
bütün kanallar kullanılmalıdır. Televizyonlardaki reklam-
topluma mesajın en kolay yönden ulaştırılabileceği
larda, haberlerde, sayısı her geçen gün artan dizilerde,
dilin kullanımına dikkat edilmelidir. Türkçe, keyfi kulla-
nimlara uygun bir dil değildir. Herkes istediği gibi kelime
uydurmamalıdır. Dili özensiz ve keyfi kullanış, radyo ve
televizyon yayınları aracılığı ile toplumun dilini etkile-
mekte; iletişimi, anlaşmayı zorlaştırmaktadır. Yapılan
yayınların birçoğu; içerikleri, amaçları ve nitelikleri
bakımından halkın dil becerilerini geliştireceği, kültürel
seviyelerini yükselteceği, onlara Türkçeyi sevdireceği
yerde dilin yozlaşmasına yol açmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen
durumlardan biri değildir?
A) Ülkemizde ana dilde eğitim çalışmalarının istenen
düzeyin çok uzağında bulunması
B) Kitle iletişim araçlarında uydurma kelimelere yer
verilmesi
C) Yapılan TV ve radyo yayınlarının, toplumun dilini
olumsuz yönde etkilemesi
İçerik, amaç ve nitelik yönünden dilimizi geliştirecek
kaliteli yayınların eksik olması
E) TV reklamlarında, haberlerde dilin istenen hassasi-
yetten uzak olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kuşkusuz evrilen taş eleneksel aya baş- cocaman n, tavan kileyici tep'te Ticari mdeki elere apil- soy zel ni 34. Dil bilincinin oluşturulması ve Türkçe sevgisinin gönülle- re yerleştirilmesinde, yetkili kişi ve kurumların yanında, bütün kanallar kullanılmalıdır. Televizyonlardaki reklam- topluma mesajın en kolay yönden ulaştırılabileceği larda, haberlerde, sayısı her geçen gün artan dizilerde, dilin kullanımına dikkat edilmelidir. Türkçe, keyfi kulla- nimlara uygun bir dil değildir. Herkes istediği gibi kelime uydurmamalıdır. Dili özensiz ve keyfi kullanış, radyo ve televizyon yayınları aracılığı ile toplumun dilini etkile- mekte; iletişimi, anlaşmayı zorlaştırmaktadır. Yapılan yayınların birçoğu; içerikleri, amaçları ve nitelikleri bakımından halkın dil becerilerini geliştireceği, kültürel seviyelerini yükselteceği, onlara Türkçeyi sevdireceği yerde dilin yozlaşmasına yol açmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen durumlardan biri değildir? A) Ülkemizde ana dilde eğitim çalışmalarının istenen düzeyin çok uzağında bulunması B) Kitle iletişim araçlarında uydurma kelimelere yer verilmesi C) Yapılan TV ve radyo yayınlarının, toplumun dilini olumsuz yönde etkilemesi İçerik, amaç ve nitelik yönünden dilimizi geliştirecek kaliteli yayınların eksik olması E) TV reklamlarında, haberlerde dilin istenen hassasi- yetten uzak olması