Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Anlatım Biçimleri Soruları

ini masallar-
deki destansı
samimi söy-
ştirmenlerce
ncak sanat-
doğal kar-
si üzerinde,
aşağıdaki-
durumdan
aklar ve-
eştiri ak-
ir duru-
:
miştir.
Paraf Yayınları
7.
DENEME
I. Bir kitap başımıza inen bir darbe gibi bizi sarsmıyorsa ne-
den zahmet edip okuyalım ki onu? (etkileyicilik)
II. Bu romanı okurken bir an bile biyografik ya da otobiyogra
fik bir anlatın içinde olduğumuz duygusuna kapılmıyo-
ruz. (gerçekçilik)
III. Yazar, ilk romanından beri bir duyguyu, bir karşılaşmayı
bir olayı anlatmaya yetecek en az sözü bulma arayışıyla
yola çıkıyor. (yoğunluk)
IV. Her yazısında güçlü bir dil işçiliğiyle ürettiği cümleler, zih-
ninizde herhangi bir duraksama yaratmadan kendi yolunu
buluyor. (akıcılık)
11
V Sanatçının yazmaya başladığı ilk günden beri asıl amacı,
o hikâyelerden insanın köklerine inmek, insanın özündeki
değerleri anlatmaktır. (evrensellik)
A) I.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerip hangisinde verilen-
ler, ayraç içindeki anlatım özelliğini yansıtmaz?
B) II.
C) III.
D) IV.
E).
9.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ini masallar- deki destansı samimi söy- ştirmenlerce ncak sanat- doğal kar- si üzerinde, aşağıdaki- durumdan aklar ve- eştiri ak- ir duru- : miştir. Paraf Yayınları 7. DENEME I. Bir kitap başımıza inen bir darbe gibi bizi sarsmıyorsa ne- den zahmet edip okuyalım ki onu? (etkileyicilik) II. Bu romanı okurken bir an bile biyografik ya da otobiyogra fik bir anlatın içinde olduğumuz duygusuna kapılmıyo- ruz. (gerçekçilik) III. Yazar, ilk romanından beri bir duyguyu, bir karşılaşmayı bir olayı anlatmaya yetecek en az sözü bulma arayışıyla yola çıkıyor. (yoğunluk) IV. Her yazısında güçlü bir dil işçiliğiyle ürettiği cümleler, zih- ninizde herhangi bir duraksama yaratmadan kendi yolunu buluyor. (akıcılık) 11 V Sanatçının yazmaya başladığı ilk günden beri asıl amacı, o hikâyelerden insanın köklerine inmek, insanın özündeki değerleri anlatmaktır. (evrensellik) A) I. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerip hangisinde verilen- ler, ayraç içindeki anlatım özelliğini yansıtmaz? B) II. C) III. D) IV. E). 9.
zne-yüklem
U.
du.
söyledi.
Paraf Yayınları
DENEME
11
20. Çoğu bakımlı ve korunaklı nefis ahşap ve kâgir konakların,
köşklerin arasından gözlerimi diktiğim tepede Büyükada Ye-
timhanesi var. Dünyanın en büyük ahşap yapılarından biri ol-
duğu söylenen bu bina, ne yazık ki ziyarete açık değil Onu
saran tellerin arasından görebildiğim kadarıyla içeriyi seyre-
dip hayaller kurmaktan kendimi alamıyorum tabii. Bu büyük-
lükte bir yapının işlevini yitirmediği vakitlerde bir ihtimal bura-
SI Civil Civildi. Yetimhane olmanın ağırlığını çocuk sesleriyle
bastıran bir devasa alan olarak düşlüyorum burayı nedense.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gist söylenemez?
A Okuyucuya izlenim kazandırma amaçlanmıştır.
B Karşılaştırma bildiren cümle vardır.
C) Dolaylı anlatım yapılmıştır.
DY Kişisel görüş bildiren yargılara yer verilmiştir.
E Değişik yapıda cümleler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
zne-yüklem U. du. söyledi. Paraf Yayınları DENEME 11 20. Çoğu bakımlı ve korunaklı nefis ahşap ve kâgir konakların, köşklerin arasından gözlerimi diktiğim tepede Büyükada Ye- timhanesi var. Dünyanın en büyük ahşap yapılarından biri ol- duğu söylenen bu bina, ne yazık ki ziyarete açık değil Onu saran tellerin arasından görebildiğim kadarıyla içeriyi seyre- dip hayaller kurmaktan kendimi alamıyorum tabii. Bu büyük- lükte bir yapının işlevini yitirmediği vakitlerde bir ihtimal bura- SI Civil Civildi. Yetimhane olmanın ağırlığını çocuk sesleriyle bastıran bir devasa alan olarak düşlüyorum burayı nedense. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gist söylenemez? A Okuyucuya izlenim kazandırma amaçlanmıştır. B Karşılaştırma bildiren cümle vardır. C) Dolaylı anlatım yapılmıştır. DY Kişisel görüş bildiren yargılara yer verilmiştir. E Değişik yapıda cümleler kullanılmıştır.
TÜRKÇEME
30. Yazdıklarını tekrar tekrar okuyan, bir türlü elinden bırakma-
yan, boyuna düzeltmek isteyen yazarlardan hoşlanmam. O
yazarlar böyle çalışarak yazdıklarını güzelleştireceklerini, ku-
surlarını azaltarak bir üslup sahibi olacaklarını zannediyorlar.
Oysaki üslup kişinin ta kendisidir. Bu nedenle sonradan dü-
zeltilemez, güzelleştirilemez, kalemden nasıl çıkıyorsa öyle
kalır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılabilir?
A) Sıradan bir üslupla yazan sanatçıların yazın dünyasında
başarılı olma ihtimali yoktur.
B) Bir sanatçı, eserini, hiçbir kusuru düzeltmeden yayına ha-
zırlamandır.
C) Emek verilmeden oluşturulan yapıtlar, üzerinde çok uğra-
şılan yapıtlara göre bazen daha çok sevilir.
D) Sanatçının üslubu doğuştan gelen bir yetenektir, sonra-
dan kazanılamaz.
E) Güzele ulaşmak isteyen her yazar, eserinin dil kusurlarını
düzeltmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇEME 30. Yazdıklarını tekrar tekrar okuyan, bir türlü elinden bırakma- yan, boyuna düzeltmek isteyen yazarlardan hoşlanmam. O yazarlar böyle çalışarak yazdıklarını güzelleştireceklerini, ku- surlarını azaltarak bir üslup sahibi olacaklarını zannediyorlar. Oysaki üslup kişinin ta kendisidir. Bu nedenle sonradan dü- zeltilemez, güzelleştirilemez, kalemden nasıl çıkıyorsa öyle kalır. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılabilir? A) Sıradan bir üslupla yazan sanatçıların yazın dünyasında başarılı olma ihtimali yoktur. B) Bir sanatçı, eserini, hiçbir kusuru düzeltmeden yayına ha- zırlamandır. C) Emek verilmeden oluşturulan yapıtlar, üzerinde çok uğra- şılan yapıtlara göre bazen daha çok sevilir. D) Sanatçının üslubu doğuştan gelen bir yetenektir, sonra- dan kazanılamaz. E) Güzele ulaşmak isteyen her yazar, eserinin dil kusurlarını düzeltmelidir.
21. (1) Deneme sözcüğünü, yeni bir edebiyat türüne ad
olarak koyan kişi Montaigne olmuştur. (II) Montaigne'in
türlü konular üzerine düşüncelerini dile getirdiği yazıları
gözden geçirilirse onun hiçbir plana uymadan, hiçbir
şeyi kanıtlamaya çalışmadan, sırf düşünmekten zevk
aldığını tattırmak istediği için yazdığı anlaşılı (III)
Montaigne'in denemelerinin konusu bütün hayattır. (IV)
Denemeleri, hayatta edindiği tecrübeleri dile getirmesidi
(V) Bunlar, insan ruhu üzerine eğilerek gördüğünü tatlı
bir dille delilsiz ve ispatsız anlatan tecrübelerdif. (VI)
Yani görmüş geçirmiş, görgülü bir adamın hayatından
derlenmiş yazılar olarak nitelenebilecek şeylerdir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle
başlar?
A) II B) III
C) IV D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. (1) Deneme sözcüğünü, yeni bir edebiyat türüne ad olarak koyan kişi Montaigne olmuştur. (II) Montaigne'in türlü konular üzerine düşüncelerini dile getirdiği yazıları gözden geçirilirse onun hiçbir plana uymadan, hiçbir şeyi kanıtlamaya çalışmadan, sırf düşünmekten zevk aldığını tattırmak istediği için yazdığı anlaşılı (III) Montaigne'in denemelerinin konusu bütün hayattır. (IV) Denemeleri, hayatta edindiği tecrübeleri dile getirmesidi (V) Bunlar, insan ruhu üzerine eğilerek gördüğünü tatlı bir dille delilsiz ve ispatsız anlatan tecrübelerdif. (VI) Yani görmüş geçirmiş, görgülü bir adamın hayatından derlenmiş yazılar olarak nitelenebilecek şeylerdir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI
vra-
ilda
nilk
em
az-
an-
en
y-
O-
al-
Yayınları
F
32. Sinema eleştirisi sustu artık ülkemizde. Bir Çetin Özkı-
rim'la Atilla Dorsay'ın dışında film eleştirisi yapan pek
yok. Oysa 1950'lerde durum ne kadar değişikti. Her ga-
zetede, her dergide film eleştirisi sütunu vardı. Peki bu
bolluktan bu yokluğa nasıl geldik dersiniz? Bence en
önemli ögeyi, halkı unuttuk eleştiride. Brighton Okulu,
yeni gerçekçilik, pan, travelling gibi terimlerle boğuşur-
ken halka karşı itibarımızı bütün bütün yitirdik. Nüfusu-
nun % 60'ı okuryazar olmayan; okumayı bilenlerin için-
de de kitap, dergi, eleştiri okumayan bir toplum için yaz-
dık bunları. Üstelik bunları -çoğunlukla- kolayından, ba-
sitinden değil de zorundan aldık. Sonunda da bağ kop-
tu doğal olarak.
Bu parçadan sinema eleştirisi ile ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Bir çıkmaza girdiğine
B) Anlaşılması güç teknik bilgiler içermemesi gerektiği-
ne
C) Bir yöntem sorunu olduğuna
D) Sinema eleştirmenlerinin olmadığına
E) Eskiye göre ciddi bir farklılık olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
vra- ilda nilk em az- an- en y- O- al- Yayınları F 32. Sinema eleştirisi sustu artık ülkemizde. Bir Çetin Özkı- rim'la Atilla Dorsay'ın dışında film eleştirisi yapan pek yok. Oysa 1950'lerde durum ne kadar değişikti. Her ga- zetede, her dergide film eleştirisi sütunu vardı. Peki bu bolluktan bu yokluğa nasıl geldik dersiniz? Bence en önemli ögeyi, halkı unuttuk eleştiride. Brighton Okulu, yeni gerçekçilik, pan, travelling gibi terimlerle boğuşur- ken halka karşı itibarımızı bütün bütün yitirdik. Nüfusu- nun % 60'ı okuryazar olmayan; okumayı bilenlerin için- de de kitap, dergi, eleştiri okumayan bir toplum için yaz- dık bunları. Üstelik bunları -çoğunlukla- kolayından, ba- sitinden değil de zorundan aldık. Sonunda da bağ kop- tu doğal olarak. Bu parçadan sinema eleştirisi ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bir çıkmaza girdiğine B) Anlaşılması güç teknik bilgiler içermemesi gerektiği- ne C) Bir yöntem sorunu olduğuna D) Sinema eleştirmenlerinin olmadığına E) Eskiye göre ciddi bir farklılık olduğuna
SERISI
6. Türk edebiyatında sanat üzerine en çok düşünen
şairlerden biri olarak gösterilen Orhan Veli'nin Sait
Faik'e yazdığı mektupları, dergilerde yazdığı söyle-
şileri, sanat üzerine verdiği cevapları ve bir bütün-
lük arz etmeyen yazıları, sanat kaynakçası bağla-
minda anılması gereken ürünlerdir. Orhan Veli'nin
düşünceleri, daha ziyade kendi sanat anlayışı üze-
rine yoğunlaştığından ve küçük çıkışlar biçiminde
diğer yazılara serpildiğinden, yazıldığı dönemde
ve sonraki yıllarda gereken etkiyi gösterememiştir.
Sait Faik'in geleneğe aykırı görüşlerle ve sivri çı-
kışlarla sanat ortamını deyim yerindeyse alt üst et-
tiği bir zamanda, Orhan Veli'nin söyledikleri âdeta
sümenalt olmuştur.
Bu parçada Orhan Veli'yle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
Daha çok kendi eserleri üzerine kafa yorduğuna
Alışılmış anlatım biçimlerinin dışına çıktığına
Sanatı konu edinen yazılarının farklı metinlerde
yer aldığına
Görüşlerinin, bazı çağdaşlarının gölgesinde kal-
diğina
Bk araya getirmediği için görüşlerinin yeterince
dikkat çekmediğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SERISI 6. Türk edebiyatında sanat üzerine en çok düşünen şairlerden biri olarak gösterilen Orhan Veli'nin Sait Faik'e yazdığı mektupları, dergilerde yazdığı söyle- şileri, sanat üzerine verdiği cevapları ve bir bütün- lük arz etmeyen yazıları, sanat kaynakçası bağla- minda anılması gereken ürünlerdir. Orhan Veli'nin düşünceleri, daha ziyade kendi sanat anlayışı üze- rine yoğunlaştığından ve küçük çıkışlar biçiminde diğer yazılara serpildiğinden, yazıldığı dönemde ve sonraki yıllarda gereken etkiyi gösterememiştir. Sait Faik'in geleneğe aykırı görüşlerle ve sivri çı- kışlarla sanat ortamını deyim yerindeyse alt üst et- tiği bir zamanda, Orhan Veli'nin söyledikleri âdeta sümenalt olmuştur. Bu parçada Orhan Veli'yle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? Daha çok kendi eserleri üzerine kafa yorduğuna Alışılmış anlatım biçimlerinin dışına çıktığına Sanatı konu edinen yazılarının farklı metinlerde yer aldığına Görüşlerinin, bazı çağdaşlarının gölgesinde kal- diğina Bk araya getirmediği için görüşlerinin yeterince dikkat çekmediğine
en inşa edil(e)
olarak düzen-
ayan bir top-
maya çalışır,
sıdır. Halbuki
ebilecek en
hangisinde
e sosyal or-
a çıkmasını
sebebiyle
tir.
ama şehir
n özellik,
yaşama-
na orada
arı farklı-
nağıdır,
lde dü-
evler-
mlu ve
ekilde
11
G
S
A
B
İ
A
nanlar için, ayakta olanlar için doğar güneş.
Aşağıdakilerden hangisi böyle konuşan birinin sözü
olabilir?
A) Vadi ne kadar derinse güneş o kadar geç doğar.
B Sonbaharda açan çiçeğin kaderi kışın solmaktır.
C) Göçmen kuşa yağmurda kanat çırptıran, sıcak diyar-
Mara ulaşacağına duyduğu inançtir.
D) Akıntıya karşı kürek çekebilecek güçlü kollara sahip
değilsen kaynağa doğru yüzmemelisin.
E) Umudun her şeyi tozpembe gösteren gözlüğünü çı-
karmadan karanlığın gücünü göremezsin.
29. Toroslar'daki yayla köylerinin sakinlerine seyyar sinema-
nın geleceği önceden duyurulmuştur Gösterimler de son
derece heyecanlı ve coşkuludur. Filmdeki bir sahnede
ezan okunduğunda herkes saygıdan ayağa kalkar. Se-
yirciler perdedeki kavgalara "Vur lan vur!" diyerek eşlik
etmekte, filmin kahramanı kavgadan galip çıktığında te-
zahüratlar yükselmekte, seyirciler kötü karakterleri ıslıkla-
makta, taşlamakta hatta perdeye ateş etmektedir. Cüneyt
Arkın ya da Serdar Gökhan'ın canlandırdığı kahramanlar,
bir filmde bayrağı alıp kaleye diktiğinde herkes ayağa kal-
kar ve alkışlar.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
sine ulaşılabilir?
A Sinemanın bugünkü düzeyine ulaşması uzun ve özve-
rili çalışmalar gerektirmiştir.
B Fil
B)
Filmin beğenilip beğenilmemesi, filmde kullanılan tek-
nolojiye bağlıdır.
e) Filmler hakkındaki eleştiriler, izleyicilerde ön yargı
oluşturur.
Filmlerden alınan zevk, izleyiciden izleyiciye değişir.
Sinema teknolojisiyle yeni tanışanlar, filmdekileri ger-
çekmiş gibi algılayabilirler.
A
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
en inşa edil(e) olarak düzen- ayan bir top- maya çalışır, sıdır. Halbuki ebilecek en hangisinde e sosyal or- a çıkmasını sebebiyle tir. ama şehir n özellik, yaşama- na orada arı farklı- nağıdır, lde dü- evler- mlu ve ekilde 11 G S A B İ A nanlar için, ayakta olanlar için doğar güneş. Aşağıdakilerden hangisi böyle konuşan birinin sözü olabilir? A) Vadi ne kadar derinse güneş o kadar geç doğar. B Sonbaharda açan çiçeğin kaderi kışın solmaktır. C) Göçmen kuşa yağmurda kanat çırptıran, sıcak diyar- Mara ulaşacağına duyduğu inançtir. D) Akıntıya karşı kürek çekebilecek güçlü kollara sahip değilsen kaynağa doğru yüzmemelisin. E) Umudun her şeyi tozpembe gösteren gözlüğünü çı- karmadan karanlığın gücünü göremezsin. 29. Toroslar'daki yayla köylerinin sakinlerine seyyar sinema- nın geleceği önceden duyurulmuştur Gösterimler de son derece heyecanlı ve coşkuludur. Filmdeki bir sahnede ezan okunduğunda herkes saygıdan ayağa kalkar. Se- yirciler perdedeki kavgalara "Vur lan vur!" diyerek eşlik etmekte, filmin kahramanı kavgadan galip çıktığında te- zahüratlar yükselmekte, seyirciler kötü karakterleri ıslıkla- makta, taşlamakta hatta perdeye ateş etmektedir. Cüneyt Arkın ya da Serdar Gökhan'ın canlandırdığı kahramanlar, bir filmde bayrağı alıp kaleye diktiğinde herkes ayağa kal- kar ve alkışlar. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- sine ulaşılabilir? A Sinemanın bugünkü düzeyine ulaşması uzun ve özve- rili çalışmalar gerektirmiştir. B Fil B) Filmin beğenilip beğenilmemesi, filmde kullanılan tek- nolojiye bağlıdır. e) Filmler hakkındaki eleştiriler, izleyicilerde ön yargı oluşturur. Filmlerden alınan zevk, izleyiciden izleyiciye değişir. Sinema teknolojisiyle yeni tanışanlar, filmdekileri ger- çekmiş gibi algılayabilirler. A Diğer Sayfaya Geçiniz.
40. Don Kişot'u Öldüren Adam filmi için romandan esin-
lenen bir film demek eksik bir ifade olur. Zira film,
oldukça başarılı bir Don Kişot uyarlaması. Çünkü
film, edebiyat uyarlaması deyince akla gelen olay
örgüsünü bire bir kullanarak kitabın sözel yapısının
görsel tercümesini yapmak gibi bir kolaylığa düş-
müyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romanın içeriğini sinemanın teknik ögelerini
kullanarak daraltmak
B) Romanda anlatılanları yalın ve tek katmanlı bir
anlatıma dönüştürmek
C) Romanın konusunu, film aracılığı ile daha anla-
şılır bir biçime sokmak
DY Romanı sinemanın olanakları ile anlatmakla ye-
tinmek
É) Romanın içeriğini ve kahramanlarını filmin tanı-
tılmasında araç olarak kullanmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
40. Don Kişot'u Öldüren Adam filmi için romandan esin- lenen bir film demek eksik bir ifade olur. Zira film, oldukça başarılı bir Don Kişot uyarlaması. Çünkü film, edebiyat uyarlaması deyince akla gelen olay örgüsünü bire bir kullanarak kitabın sözel yapısının görsel tercümesini yapmak gibi bir kolaylığa düş- müyor. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Romanın içeriğini sinemanın teknik ögelerini kullanarak daraltmak B) Romanda anlatılanları yalın ve tek katmanlı bir anlatıma dönüştürmek C) Romanın konusunu, film aracılığı ile daha anla- şılır bir biçime sokmak DY Romanı sinemanın olanakları ile anlatmakla ye- tinmek É) Romanın içeriğini ve kahramanlarını filmin tanı- tılmasında araç olarak kullanmak
usu
nin
a
a
e bu
bir
el
Z
ortaya
sılabilir.
abilir.
12. Kilden yapılmış bir heykeli renkten renge boyamakla
onda gerçekleştirdiğimiz değişiklik, heykelin heykel
oluşunu, özünü etkilemeyecektir. Hatta heykelin kolunun
veya bacağının kopması bile bu eksilmeye karşın onun
varlığını sona erdiren bir değişim olmayacaktır. Diğer
Iğın neden olacağı bir erime, kilden
yandan sıcaklığın nedeniye eriyik durumda veya bir
sonu olacak,
heykelin sonu
başka formda yalnızca kil kalacaktır. Şu halde, ait
olduğu türü yitirmek veya değiştirmek, özdeşliği yitirmeyi
içermektedir. Örneğimizdeki nesne bir heykeldi ve bu
nesne heykel oluşunu yitirdiği anda varlığını da (yani
özdeşliğini de) yitirdi.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılabilir?
A) Biçimsel değişiklik nesnelerin varlığını
B) Varlığın neliğini maddesi belirler.
C) Nesnenin ne ise o oluşu, öz niteliklerini korumasına
bağlıdır.
Imazın
ÖSYnizili
ÖSYM'ye aittir. Sorular
si, kurum veya kuruluş tarafından kullanıla
kaldırır.
D) İlineksel niteliklerdeki değişme,
değişmeye de
E) Bütün, de tözsel
ibaret değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
usu nin a a e bu bir el Z ortaya sılabilir. abilir. 12. Kilden yapılmış bir heykeli renkten renge boyamakla onda gerçekleştirdiğimiz değişiklik, heykelin heykel oluşunu, özünü etkilemeyecektir. Hatta heykelin kolunun veya bacağının kopması bile bu eksilmeye karşın onun varlığını sona erdiren bir değişim olmayacaktır. Diğer Iğın neden olacağı bir erime, kilden yandan sıcaklığın nedeniye eriyik durumda veya bir sonu olacak, heykelin sonu başka formda yalnızca kil kalacaktır. Şu halde, ait olduğu türü yitirmek veya değiştirmek, özdeşliği yitirmeyi içermektedir. Örneğimizdeki nesne bir heykeldi ve bu nesne heykel oluşunu yitirdiği anda varlığını da (yani özdeşliğini de) yitirdi. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Biçimsel değişiklik nesnelerin varlığını B) Varlığın neliğini maddesi belirler. C) Nesnenin ne ise o oluşu, öz niteliklerini korumasına bağlıdır. Imazın ÖSYnizili ÖSYM'ye aittir. Sorular si, kurum veya kuruluş tarafından kullanıla kaldırır. D) İlineksel niteliklerdeki değişme, değişmeye de E) Bütün, de tözsel ibaret değildir.
18. Hayattan beklentilerimiz birbirine benzer: aşk, para,
mutlu bir aile... Ancak hayatımızı bu hedeflere ulaşabile-
cek şekilde yaşamıyoruz. İstediklerimizin tümüne ulaş-
mak yerine bir iki tanesini elde ettikten sonra diğerlerini
kolayca gözden çıkarabiliyoruz. Asıl amacımız mutlu bir
aile sahibi olmaksa milyon dolarlarınızın size bunu ka-
zandırmayacağını unutmamalısınız. Mutlu olmadığınız
sürece başarılı da sayılmazsınız. Eğer tüm enerjinizi tek
bir alana yoğunlaştırırsanız hayatı ıskalamış olursunuz.
Herhangi bir amacınızı bir diğerine tercih ettiğiniz bir ha-
yat, uzun vadede sıkıntıları beraberinde getirir.
DENEME - 8
Bu parçada yazar, mutlu ve başarılı olmak için aşa-
ğıdakilerden hangisinin gerekliliğini vurgulamakta-
dır?
D
A) Hayattan çok fazla şey beklememenin
B) Hatalardan ders çıkarmanın
C) Bilinçli kararlar almanın
CD
DY Doğru ve dengeli hedefler belidemenin
E) İşleri basite indirgemenin
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Hayattan beklentilerimiz birbirine benzer: aşk, para, mutlu bir aile... Ancak hayatımızı bu hedeflere ulaşabile- cek şekilde yaşamıyoruz. İstediklerimizin tümüne ulaş- mak yerine bir iki tanesini elde ettikten sonra diğerlerini kolayca gözden çıkarabiliyoruz. Asıl amacımız mutlu bir aile sahibi olmaksa milyon dolarlarınızın size bunu ka- zandırmayacağını unutmamalısınız. Mutlu olmadığınız sürece başarılı da sayılmazsınız. Eğer tüm enerjinizi tek bir alana yoğunlaştırırsanız hayatı ıskalamış olursunuz. Herhangi bir amacınızı bir diğerine tercih ettiğiniz bir ha- yat, uzun vadede sıkıntıları beraberinde getirir. DENEME - 8 Bu parçada yazar, mutlu ve başarılı olmak için aşa- ğıdakilerden hangisinin gerekliliğini vurgulamakta- dır? D A) Hayattan çok fazla şey beklememenin B) Hatalardan ders çıkarmanın C) Bilinçli kararlar almanın CD DY Doğru ve dengeli hedefler belidemenin E) İşleri basite indirgemenin
12. (1) Yapıtlarımda her zaman okuyucularıma sunacağım sürpriz-
lere dayalı oyunların payını iyi hesaplamaya çalışıyorum. (II) Zi-
ra günlük hayatta espriyi seven bir millet olduğumuz için eser-
lerde de bunun dozunu iyi ayarlayamıyoruz, her şeyi komiklik-
le anlatmaya çalışıyoruz. (III) Oysa bana göre tavla ve satranç
gibi oyunları oynamak bile ciddiye alınmalıdır. (IV) Eğlenecek-
sek, güleceksek her şeyi bırakalım, sohbet edelim. (V) Oyunla-
rin kuralları olduğuna inandığım gibi eserlerimde de ağırbaşlı
ve ölçülü bir anlatım yakalamaya çalışırım. (VI) Edebiyat ve oku-
mak bir haz alanıdır benim için, onların kendine özgü bir zevki
var. (VII) Müzik dinlemekten, film izlemekten aldığım zevk baş-
kadır; kitap okumaktan bambaşka.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf han-
gi cümleyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. (1) Yapıtlarımda her zaman okuyucularıma sunacağım sürpriz- lere dayalı oyunların payını iyi hesaplamaya çalışıyorum. (II) Zi- ra günlük hayatta espriyi seven bir millet olduğumuz için eser- lerde de bunun dozunu iyi ayarlayamıyoruz, her şeyi komiklik- le anlatmaya çalışıyoruz. (III) Oysa bana göre tavla ve satranç gibi oyunları oynamak bile ciddiye alınmalıdır. (IV) Eğlenecek- sek, güleceksek her şeyi bırakalım, sohbet edelim. (V) Oyunla- rin kuralları olduğuna inandığım gibi eserlerimde de ağırbaşlı ve ölçülü bir anlatım yakalamaya çalışırım. (VI) Edebiyat ve oku- mak bir haz alanıdır benim için, onların kendine özgü bir zevki var. (VII) Müzik dinlemekten, film izlemekten aldığım zevk baş- kadır; kitap okumaktan bambaşka. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf han- gi cümleyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI
prak Yayıncılık
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
35. Anne babanın çocuklarına verebileceği en önemli iki
şey: kökler ve kanatlar. (1) Kökler için koşulsuz ilgi, sev-
gi ve bakım vermek, zaman ayırmak, orada, onun için
hazır olmak gerekirken kanatlar için çocuğun bağımsız-
liğini, anne babadan uzaklaşabilmesini desteklemek,
kendi ayakları üzerinde durmasına yardım etmek ge-
rekir. (II) Yetişkinlik dönemine gelmiş olduğu hâlde bu
yardımı alamayan bireyler ergenlik hatta çocukluk dö-
nemine ilişkin davranış kalıplarını devam ettirmektedir.
(III) Burada kastedilen çocuksu coşku, yaratıcılık, hayal
gücü, merak gibi aslında yetişkinlikte de sürmesini dile-
diğimiz özellikler değil elbette. (IV) Pek çok yaşam reh-
beri kitabında bahsedilen "İçimizdeki çocuğu saklı tuta-
lim." şeklindeki mottolar hayat enerjisine işaret eder. (V)
Bu içsel enerji sayesinde hayattan keyif alma, yaratıcı
bir coşku ile çalışma, üretme ve eğlenme yetilerini de
devreye sokabilir insan.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf hangi cümleyle başlar?
ATI.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
prak Yayıncılık 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 35. Anne babanın çocuklarına verebileceği en önemli iki şey: kökler ve kanatlar. (1) Kökler için koşulsuz ilgi, sev- gi ve bakım vermek, zaman ayırmak, orada, onun için hazır olmak gerekirken kanatlar için çocuğun bağımsız- liğini, anne babadan uzaklaşabilmesini desteklemek, kendi ayakları üzerinde durmasına yardım etmek ge- rekir. (II) Yetişkinlik dönemine gelmiş olduğu hâlde bu yardımı alamayan bireyler ergenlik hatta çocukluk dö- nemine ilişkin davranış kalıplarını devam ettirmektedir. (III) Burada kastedilen çocuksu coşku, yaratıcılık, hayal gücü, merak gibi aslında yetişkinlikte de sürmesini dile- diğimiz özellikler değil elbette. (IV) Pek çok yaşam reh- beri kitabında bahsedilen "İçimizdeki çocuğu saklı tuta- lim." şeklindeki mottolar hayat enerjisine işaret eder. (V) Bu içsel enerji sayesinde hayattan keyif alma, yaratıcı bir coşku ile çalışma, üretme ve eğlenme yetilerini de devreye sokabilir insan. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf hangi cümleyle başlar? ATI. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Romancılarla yarattığı kişiler arasında hiçbir zaman bire bir
özdeşlik kurulamaz. Çok söylenmiş, kemikleşmiş bir yargı-g
no sin
dır bu. Ama buna karşı çıkan yazarlar, ozanlar da vardır.
Octavio Paz bunlardan biridir. O, "Yazarların, ozanların ger-
çek yaşam öyküleri, onların yapıtlarıdır." der. Yaşam öykü-
sünü, kendisiyle yapılan kimi söyleşileri de okuduktan sonra
gördüm ki Paz'ın dediği aslında doğru, onun gibi birçok ro-
AD
mancı kendini yarattığı kişilere yansıtıyor. İçindeki o büyük o
öfkeyi, nefreti, yarattığı kişilerin mayasına katıyor.
mahe olis amblim trust yource finir svog
26. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
C tur?
(DATOIE-050SVEIO-D80
CAS
di Aiziğs() sont nobonuig enulov ev
A Tanık göstermeden yararlanma oblid oli mamet nizsiegled
BIÇoğullaştırmaya başvurma
y amigos Astelo des
C) Yansız bir söyleme dayanma izobrallad beendige menin
dan roy igiblog snaby
D) Zıt fikirlerden yararlanma novamos ahogi
Benzetmeye başvurmango unafully miss or usin
t
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Romancılarla yarattığı kişiler arasında hiçbir zaman bire bir özdeşlik kurulamaz. Çok söylenmiş, kemikleşmiş bir yargı-g no sin dır bu. Ama buna karşı çıkan yazarlar, ozanlar da vardır. Octavio Paz bunlardan biridir. O, "Yazarların, ozanların ger- çek yaşam öyküleri, onların yapıtlarıdır." der. Yaşam öykü- sünü, kendisiyle yapılan kimi söyleşileri de okuduktan sonra gördüm ki Paz'ın dediği aslında doğru, onun gibi birçok ro- AD mancı kendini yarattığı kişilere yansıtıyor. İçindeki o büyük o öfkeyi, nefreti, yarattığı kişilerin mayasına katıyor. mahe olis amblim trust yource finir svog 26. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- C tur? (DATOIE-050SVEIO-D80 CAS di Aiziğs() sont nobonuig enulov ev A Tanık göstermeden yararlanma oblid oli mamet nizsiegled BIÇoğullaştırmaya başvurma y amigos Astelo des C) Yansız bir söyleme dayanma izobrallad beendige menin dan roy igiblog snaby D) Zıt fikirlerden yararlanma novamos ahogi Benzetmeye başvurmango unafully miss or usin t
4. ÜNİTE
Hayuan aitlifi Distopya
Dil Bilgisi
1. "Şahin Efendi bu kasabayı nasıl tasavvur ediyorsa hemen öyle buldu. Sonbaharın ismi gibi sararttığı
çıplak bir ovanın nihayetinde bir dağ yamacına tırmanmış eski bir kasaba... Etrafını ova tarafından ince
bir dere, öteki yanlarını sık serviler kuşatmış. Servilerin daha yukarısında bir eski kale harabesi..."
Reşat Nuri Güntekin, Yeşil Gece
a. Metinden hareketle üç noktanın (...) kullanım amacını belirtiniz.
Anletion clanok tomamlanmamış cumlelens Sonuna konn
b. Metinde hâkim olan anlatım tekniği hangisidir? Nedenini açıklayınız.
2. 'Evet, Teşvikiye Karakolu tarafında yol kapalı' dedi şoför, Galip'in sorusu üzerine... 'Gene birisini
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. ÜNİTE Hayuan aitlifi Distopya Dil Bilgisi 1. "Şahin Efendi bu kasabayı nasıl tasavvur ediyorsa hemen öyle buldu. Sonbaharın ismi gibi sararttığı çıplak bir ovanın nihayetinde bir dağ yamacına tırmanmış eski bir kasaba... Etrafını ova tarafından ince bir dere, öteki yanlarını sık serviler kuşatmış. Servilerin daha yukarısında bir eski kale harabesi..." Reşat Nuri Güntekin, Yeşil Gece a. Metinden hareketle üç noktanın (...) kullanım amacını belirtiniz. Anletion clanok tomamlanmamış cumlelens Sonuna konn b. Metinde hâkim olan anlatım tekniği hangisidir? Nedenini açıklayınız. 2. 'Evet, Teşvikiye Karakolu tarafında yol kapalı' dedi şoför, Galip'in sorusu üzerine... 'Gene birisini
DENEME-3 HR
26. Mezopotamya üzerinde yaşanmış olan tarihi olaylar bu yaşlı
bölgeye daha da önem kazandırıyor. Nuh Tufanı bu toprak-
lar üzerinde olmuş ve tarihin ilk efsanesi böylece yazılmıştır.
Ayrıca tarihin bilinen en eski destanı olan Gılgamış Destanı
da bu topraklar üzerinden çıkmıştır. Tarihiyle, kültürüyle,
halklanın mozaikliğiyle, güzelliğiyle Mezopotamya maalesef
günümüzde bu olumlu özellikleriyle değil savaşlarıyla anıl-
maktadır. Her şeye rağmen Mezopotamya dünyanın en
önemli bölgelerinden biridir. Gezmek, görmek ve tarihe
tanıklık etmek için insanların bu bölgeleri ziyaret etmeleri
şarttır.
Bu parçadan "Mezopotamya" ile ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Çok eski bir yerleşim yeridir.
B) Coğrafi konumu itibariyla turist akınına uğramaktadır.
C) Günümüzde olumsuz şeylerle anılmaktadır.
D) Her şeye rağmen hâlâ önemli bir tarihî yerdir.
Değişik kültürlere sahip insan topluluklarını barındırır.
13
d
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME-3 HR 26. Mezopotamya üzerinde yaşanmış olan tarihi olaylar bu yaşlı bölgeye daha da önem kazandırıyor. Nuh Tufanı bu toprak- lar üzerinde olmuş ve tarihin ilk efsanesi böylece yazılmıştır. Ayrıca tarihin bilinen en eski destanı olan Gılgamış Destanı da bu topraklar üzerinden çıkmıştır. Tarihiyle, kültürüyle, halklanın mozaikliğiyle, güzelliğiyle Mezopotamya maalesef günümüzde bu olumlu özellikleriyle değil savaşlarıyla anıl- maktadır. Her şeye rağmen Mezopotamya dünyanın en önemli bölgelerinden biridir. Gezmek, görmek ve tarihe tanıklık etmek için insanların bu bölgeleri ziyaret etmeleri şarttır. Bu parçadan "Mezopotamya" ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? A) Çok eski bir yerleşim yeridir. B) Coğrafi konumu itibariyla turist akınına uğramaktadır. C) Günümüzde olumsuz şeylerle anılmaktadır. D) Her şeye rağmen hâlâ önemli bir tarihî yerdir. Değişik kültürlere sahip insan topluluklarını barındırır. 13 d
TEMATIK
DENEME-3 HR
24. Ne kadar güzel bir mevsimdir ilkbahar... Cemrelerle birlikte
şubat sonuna doğru ilk işaretlerini verir, kışın yapraklarından
soyunan ağaçlarda bir uyanış başlar ve milyonlarca tomur-
cukla donanıverir dallar. Sarılı beyazlı papatyalar, mor ballı-
babalar kaplar her yanı, kuşlar daha bir coşarak öter. En
karamsar gönüllerde bile tatlı bir kıpırtı uyanır, hoş bir heye-
can... Boşuna değildir çoğu aşkın ateşinin ilkbaharla alevle-
nivermesi. Hayatın kendini coşkuyla yenilemesinin dışında
kalabilir mi hiç insan?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
C) Kanıtlayıcı anlatım hâkimdir.
D) Soru yoluyla düşündürme yoluna gidilmiştir.
E) Kişileştirmelere başvurulmuştur.
e
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEMATIK DENEME-3 HR 24. Ne kadar güzel bir mevsimdir ilkbahar... Cemrelerle birlikte şubat sonuna doğru ilk işaretlerini verir, kışın yapraklarından soyunan ağaçlarda bir uyanış başlar ve milyonlarca tomur- cukla donanıverir dallar. Sarılı beyazlı papatyalar, mor ballı- babalar kaplar her yanı, kuşlar daha bir coşarak öter. En karamsar gönüllerde bile tatlı bir kıpırtı uyanır, hoş bir heye- can... Boşuna değildir çoğu aşkın ateşinin ilkbaharla alevle- nivermesi. Hayatın kendini coşkuyla yenilemesinin dışında kalabilir mi hiç insan? Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Karşılaştırma yapılmıştır. B) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. C) Kanıtlayıcı anlatım hâkimdir. D) Soru yoluyla düşündürme yoluna gidilmiştir. E) Kişileştirmelere başvurulmuştur. e