Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

39. ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Antibiyotiklerin uygunsuz kullanımı sağlığı tehdit
ediyor. Oysa antibiyotikler, ülkemizde aşırı kulla-
nılan ilaçların başında geliyor. 2007 yılı kullanım
oranlarına bakıldığında yüzde 157,7 ile Türkiye'de
en çok kullanılan ilacın antibiyotik olduğu ortaya çı-
kıyor. Uzmanlar, bu durum engellenmezse yakın bir
gelecekte enfeksiyon hastalıklarının tedavi edilme-
sinin olanıksız hale geleceği uyarısında bulunuyor.
Konuyla ilgili bir uzman olan Prof. Dr. Haluk Erak-
soy, "Antibiyotikler, gerekmediği halde ya da doğ-
ru olmayan bir biçimde kullanıldığında, bakteriler
o antibiyotiklere karşı dirençli hale gelmektedir. Bu
durumda, antibiyotikler ileride gerekli olduğu zaman
kullanıldığında direnç kazanmış bakterilere karşı
hiçbir etki gösteremeyecektir." diyerek olayın ciddi-
yetini ortaya koyuyor.
39. Bu parçada "antibiyotikler"le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Bilinçsiz şekilde kullanıldığına
B) Aşırı kullanılmasının tedaviyi imkansız hale ge-
tirdiğine
C) Türkiye'de en çok tüketilen ilaç olduğuna
DÇocukların gelişimini olumsuz etkilediğine
E) Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanıl-
dığına
40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
B) Sayısal ifadelere yer verilmiştir.
C Karşılaştırmalardan yararlanılmıştır.
D) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.
E) Dil kanali kontrol işlevinde kullanılmıştır.
114
1.
uk
Uh dk
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
39. ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Antibiyotiklerin uygunsuz kullanımı sağlığı tehdit ediyor. Oysa antibiyotikler, ülkemizde aşırı kulla- nılan ilaçların başında geliyor. 2007 yılı kullanım oranlarına bakıldığında yüzde 157,7 ile Türkiye'de en çok kullanılan ilacın antibiyotik olduğu ortaya çı- kıyor. Uzmanlar, bu durum engellenmezse yakın bir gelecekte enfeksiyon hastalıklarının tedavi edilme- sinin olanıksız hale geleceği uyarısında bulunuyor. Konuyla ilgili bir uzman olan Prof. Dr. Haluk Erak- soy, "Antibiyotikler, gerekmediği halde ya da doğ- ru olmayan bir biçimde kullanıldığında, bakteriler o antibiyotiklere karşı dirençli hale gelmektedir. Bu durumda, antibiyotikler ileride gerekli olduğu zaman kullanıldığında direnç kazanmış bakterilere karşı hiçbir etki gösteremeyecektir." diyerek olayın ciddi- yetini ortaya koyuyor. 39. Bu parçada "antibiyotikler"le ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bilinçsiz şekilde kullanıldığına B) Aşırı kullanılmasının tedaviyi imkansız hale ge- tirdiğine C) Türkiye'de en çok tüketilen ilaç olduğuna DÇocukların gelişimini olumsuz etkilediğine E) Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanıl- dığına 40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Tanık göstermeye başvurulmuştur. B) Sayısal ifadelere yer verilmiştir. C Karşılaştırmalardan yararlanılmıştır. D) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. E) Dil kanali kontrol işlevinde kullanılmıştır. 114 1. uk Uh dk
de ettiğini,
u aşağılad
ancıl bir ya
arşılıksız
rlayıcı dav
utmak baz
doğruluğu
ri geri d
kapsaml
Jıksız kal
ranışlarda
Imaz.
şiye yöre
esindir.
35. Fecriati sanatçılarından olan Ahmet Haşim'in de
öncüsü olduğu simgecilikte amaç, gerçeği anlatmak
değil; gerçeğin insanda bıraktığı izlenimleri tabiat ve
insan ruhu arasındaki gizli ilişkileri telkin etmeye ça-
lışmaktır. Bu nedenle bu akıma bağlı şairler, telkini
dizelerin ahengiyle sağlamayı düşünerek "her şey-
den önce musiki" demişlerdir. Güzellik, anlam kapa-
lılığında aranmıştır.
Bu parçada sembolist bir şairden asıl beklenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duyguları müzik aracılığıyla aktarması
B) Öznel kavramları özgün biçimde dile getirmesi
C) İzlenimlerini kapalı, ahenkli bir biçemle okuyucu-
ya sunması
D) Gerçeküstü kavramları simgesel anlatımla ele al-
masi
E) Sanatlı bir dille güzellik kavramı üzerinde dur-
masi
37. Yazarlıktan ba
kındayım arti
dünyanın en
buluyorum, H
yaşındayım.
sonra yeni
da yazacağ
larımı. İçin
leyeceğim
devam e
sıkıntılar
Bu par
söylen
A) Ya
ta
B)
C
DI
E
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
de ettiğini, u aşağılad ancıl bir ya arşılıksız rlayıcı dav utmak baz doğruluğu ri geri d kapsaml Jıksız kal ranışlarda Imaz. şiye yöre esindir. 35. Fecriati sanatçılarından olan Ahmet Haşim'in de öncüsü olduğu simgecilikte amaç, gerçeği anlatmak değil; gerçeğin insanda bıraktığı izlenimleri tabiat ve insan ruhu arasındaki gizli ilişkileri telkin etmeye ça- lışmaktır. Bu nedenle bu akıma bağlı şairler, telkini dizelerin ahengiyle sağlamayı düşünerek "her şey- den önce musiki" demişlerdir. Güzellik, anlam kapa- lılığında aranmıştır. Bu parçada sembolist bir şairden asıl beklenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Duyguları müzik aracılığıyla aktarması B) Öznel kavramları özgün biçimde dile getirmesi C) İzlenimlerini kapalı, ahenkli bir biçemle okuyucu- ya sunması D) Gerçeküstü kavramları simgesel anlatımla ele al- masi E) Sanatlı bir dille güzellik kavramı üzerinde dur- masi 37. Yazarlıktan ba kındayım arti dünyanın en buluyorum, H yaşındayım. sonra yeni da yazacağ larımı. İçin leyeceğim devam e sıkıntılar Bu par söylen A) Ya ta B) C DI E 3
mleri, akımlar
nitelikli
er yönden
er için olağa
e ders kitab
mancaya da
yapıtlar
avgiyle ya
en görevin
(IV) Eng
k'un kolla
tanitmay
28. Denemelerim benim her şeyimdir. Kütüphanedeki
denemelerden birini bile feda etmem. En iyi arka-
daşlarım dahi benden ödünç deneme kitabı iste-
yemez çünkü vermeyeceğimi bilirler. Okuduğum
her kitabın kütüphanemde bulunmasını isterim. Bu
yüzden denemelerimi özenle seçer, yıpranmamaları
için kaplar, her birine ayrı bir kitap ayracı koyarım.
hang
Bu parçanın sonuna anlam bütünlüğünün sağ-
Tanması için aşağıdakilerden hangisi getirilmeli-
dir?
A) Böylece kitaplarım, gerektiğinde ikinci kez okun-
mak üzere hazır halde beni bekler.
30. Filmde a
diline za
B) Çünkü bu deneme kitaplarının basım yılı çok es-
kilere dayanıyor.
C) Bu yapıtlarda çocukluğumdan, gençliğimden
çok şeyler bulunuyor.
D) Diğer kitaplarla karışmaması için ayrı bir rafa bi-
rakırım onları.
E Cünkü edebi türler arasında insanı en çok sarıp
sarmalayan denemedir.
ran yör
bir ark
gibi a
özelli
dar c
aza
pla
EC
ali
E
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mleri, akımlar nitelikli er yönden er için olağa e ders kitab mancaya da yapıtlar avgiyle ya en görevin (IV) Eng k'un kolla tanitmay 28. Denemelerim benim her şeyimdir. Kütüphanedeki denemelerden birini bile feda etmem. En iyi arka- daşlarım dahi benden ödünç deneme kitabı iste- yemez çünkü vermeyeceğimi bilirler. Okuduğum her kitabın kütüphanemde bulunmasını isterim. Bu yüzden denemelerimi özenle seçer, yıpranmamaları için kaplar, her birine ayrı bir kitap ayracı koyarım. hang Bu parçanın sonuna anlam bütünlüğünün sağ- Tanması için aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir? A) Böylece kitaplarım, gerektiğinde ikinci kez okun- mak üzere hazır halde beni bekler. 30. Filmde a diline za B) Çünkü bu deneme kitaplarının basım yılı çok es- kilere dayanıyor. C) Bu yapıtlarda çocukluğumdan, gençliğimden çok şeyler bulunuyor. D) Diğer kitaplarla karışmaması için ayrı bir rafa bi- rakırım onları. E Cünkü edebi türler arasında insanı en çok sarıp sarmalayan denemedir. ran yör bir ark gibi a özelli dar c aza pla EC ali E 11
biçimin
kelime
elli bir
alıyor
elime
rlerin
de
doğ-
gi-
şan
33. Bir kişinin başka bir kişiyi rencide ettiğini, ona insan
diş bir biçimde davrandığını, onu aşağıladığını gör
düğümde ona tatlı bir dille, insancıl bir yaklaşımla
her şeyin üstesinden gelebileceğini hatırlatmak is
terim. Güzel davranışlar, asla karşılıksız kalmaz.
Bazı zamanlar saldırgan veya zorlayıcı davranma-
mız gerekebilir, bazı insanları korkutmak bazen s
olur fakat ben bu tür davranışların doğruluğuna asla
inanmıyorum çünkü bunlar sonraları geri dönecek-
tir.
Bu parçadan çıkartılabilecek en kapsamlı
aşağıdakilerden hangisidir?
yargı
B) Insanoğlu, yapısı gereği kötü davranışlarda da
A) Hiçbir davranış iyi veya kötü karşılıksız kalmaz.
bulunabilir.
C) Yapılan iyilikler, hiçbir zaman unutulmaz.
D) Kötü davranışlar, bunu hak eden kişiye yönelik
yapılırsa anlam kazanır.
E) Güzel bir üslubun her kapıyı açtığı kesindir.
34. Milli Edebiyat'la başlayan dilind
35. Fecriati sa
öncüsü old
değil; gerç
insan ruh
lışmaktır.
dizelerin
den önc
lılığında
Bu pa
aşağ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
biçimin kelime elli bir alıyor elime rlerin de doğ- gi- şan 33. Bir kişinin başka bir kişiyi rencide ettiğini, ona insan diş bir biçimde davrandığını, onu aşağıladığını gör düğümde ona tatlı bir dille, insancıl bir yaklaşımla her şeyin üstesinden gelebileceğini hatırlatmak is terim. Güzel davranışlar, asla karşılıksız kalmaz. Bazı zamanlar saldırgan veya zorlayıcı davranma- mız gerekebilir, bazı insanları korkutmak bazen s olur fakat ben bu tür davranışların doğruluğuna asla inanmıyorum çünkü bunlar sonraları geri dönecek- tir. Bu parçadan çıkartılabilecek en kapsamlı aşağıdakilerden hangisidir? yargı B) Insanoğlu, yapısı gereği kötü davranışlarda da A) Hiçbir davranış iyi veya kötü karşılıksız kalmaz. bulunabilir. C) Yapılan iyilikler, hiçbir zaman unutulmaz. D) Kötü davranışlar, bunu hak eden kişiye yönelik yapılırsa anlam kazanır. E) Güzel bir üslubun her kapıyı açtığı kesindir. 34. Milli Edebiyat'la başlayan dilind 35. Fecriati sa öncüsü old değil; gerç insan ruh lışmaktır. dizelerin den önc lılığında Bu pa aşağ
tik Dönem'e kadar uzanıyor.
'de Kars ve çevresindeki
wcilik ve bitki toplayıcılığıyla
mların izlerine rastlanmiyor.
"anin en eski kültürlerinden
eriyor. (IV) Doğaya hükmet-
sanlar, burada yaşamlarını
üler. (V) Daha sonra, alet
kullanmaya başladılar.
mış cümlelerle ilgili ola-
hangisi yanlıştır?
-cümledir.
dat kullanılmıştır.
sifat tamlamasından
sözcüğü fiilden sifat tü-
cümledir.
os
gibi lise çağlarım...
okuduğumda çok..
yer vermişim, ne
m meğerse. Buna
Belki şiir yetene-
azmayı denedim.
rum ve genellikle
Yine de zaman.
mak için bir iki
yana, diğer tür-
nim için hâlâ bir
sahip olduğu
üler yazdığı
olduğu
ilgili olarak
eya hangile-
Yalnız III.
1.
100
20. ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Cumhuriyet Dönemi'ne geldiğimizde bir de baktık ki-
şiirden aruzu da heceyi atmışız, uyağı da gereksiz
görmüşüz. Sandık ki serbest şiirler yazılabilir. Içe-
riğinden bir şey anlaşılmayan boş bir metni, ölçüler
bize şiir zannettirebiliyordu ama ölçüsüz, uyaksız bir
metne nasıl şiir diyebileceğimizi hiç düşünmedik.
Baudelaire'nin dediği gibi: Edebi eser iddiası taşıyan
bir ürün, şiire ait özellikleri taşımalı ki şiir olabilsin.
Bundan dolayı bir eseri şiir yapan unsurların başın
da ahengin geldiğini, onun da ölçünün sağladığını
asla unutmamamız gerekiyordu.
20. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edil-
mektedir?
A) Şiirlerin imgeli bir anlatımla yazılması gereğin-
den
B) Cumhuriyet Dönemi şiirlerinin mesaj vermeye
dayalı olduğundan
C) Şiirde kullanılan dilin sıradan olmaması gerekti-
ğinden
D) Şiirde içeriğin, biçimsel güzelliklerinden daha
önemli olduğundan
E) Ahenk unsurlarından yoksun bir metnin şiir ol-
madığından
21. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
si vardır?
A) Ornekleme
BD Koşul öne sürme
C) Tanık gösterme
D) Düşsel ögelerden yararlanma
E) Benzetmeye başvurma
c?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
tik Dönem'e kadar uzanıyor. 'de Kars ve çevresindeki wcilik ve bitki toplayıcılığıyla mların izlerine rastlanmiyor. "anin en eski kültürlerinden eriyor. (IV) Doğaya hükmet- sanlar, burada yaşamlarını üler. (V) Daha sonra, alet kullanmaya başladılar. mış cümlelerle ilgili ola- hangisi yanlıştır? -cümledir. dat kullanılmıştır. sifat tamlamasından sözcüğü fiilden sifat tü- cümledir. os gibi lise çağlarım... okuduğumda çok.. yer vermişim, ne m meğerse. Buna Belki şiir yetene- azmayı denedim. rum ve genellikle Yine de zaman. mak için bir iki yana, diğer tür- nim için hâlâ bir sahip olduğu üler yazdığı olduğu ilgili olarak eya hangile- Yalnız III. 1. 100 20. ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Cumhuriyet Dönemi'ne geldiğimizde bir de baktık ki- şiirden aruzu da heceyi atmışız, uyağı da gereksiz görmüşüz. Sandık ki serbest şiirler yazılabilir. Içe- riğinden bir şey anlaşılmayan boş bir metni, ölçüler bize şiir zannettirebiliyordu ama ölçüsüz, uyaksız bir metne nasıl şiir diyebileceğimizi hiç düşünmedik. Baudelaire'nin dediği gibi: Edebi eser iddiası taşıyan bir ürün, şiire ait özellikleri taşımalı ki şiir olabilsin. Bundan dolayı bir eseri şiir yapan unsurların başın da ahengin geldiğini, onun da ölçünün sağladığını asla unutmamamız gerekiyordu. 20. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edil- mektedir? A) Şiirlerin imgeli bir anlatımla yazılması gereğin- den B) Cumhuriyet Dönemi şiirlerinin mesaj vermeye dayalı olduğundan C) Şiirde kullanılan dilin sıradan olmaması gerekti- ğinden D) Şiirde içeriğin, biçimsel güzelliklerinden daha önemli olduğundan E) Ahenk unsurlarından yoksun bir metnin şiir ol- madığından 21. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si vardır? A) Ornekleme BD Koşul öne sürme C) Tanık gösterme D) Düşsel ögelerden yararlanma E) Benzetmeye başvurma c?
Söküp
başka
eriniz-
geride
ik de-
geride
Artik
ardan
?
P
er his-
14. Milli mimari ve bu dönemi hazırlayan geçiş döne
minde kapı unsuru değişik formlar biçiminde ele
alınmıştı. Ancak geleneksel mimariden önem
mimari unsurlarının kullanıldığı bu yapılarda giriş
bölümleri abidevi olabiliyordu. Apartmanlaşma d
neminde ise genellikle dökme demirden, binanın
güzelliğiyle uyumlu sade kapılar görüldü. Kapilar
günümüzde hem ait olduğumuz kültür coğrafyasın
da, özellikle de Istanbul'da önemini sürdürüyor hem
de yüklendiği birçok anlam özelliği ile sosyal hayata
dair bir fonksiyon üstleniyor. Hak kapısı, devlet ka
pisi, ekmek kapısı, göklerin kapısı, cennet kapıları,
rahmet kapısı, gönül kapısı; kapının önüne koymak.
kapı dışarı etmek, kapısını çalmak, kapı aralamak,
bir kapı kapanır, diğeri açılır, kapıya kul olmak, ka-
pısını aşındırmak gibi söz ve deyimler ----
Bu parça anlam bütünlüğüne göre, aşağıdakile-
rin hangisiyle tamamlanabilir?
A) kapıların önemli ölçüde nitelik değiştirdiğinin de
bir işareti sayılır.
aslında kapı kavramının eskiden dilimize girdiği-
ni gösterir.
C) kapının bir yapı oluştururken en son dikkat edi-
len nokta olduğunu belirtir.
D) kapıların hayatımızdaki yerini ve kültür dünya-
mızdaki karşılığının derinliğini vurgular.
E) Türklerin kapıyı ön planda tutmadığının da bir
işaretidir.
VE ENN
R
173
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Söküp başka eriniz- geride ik de- geride Artik ardan ? P er his- 14. Milli mimari ve bu dönemi hazırlayan geçiş döne minde kapı unsuru değişik formlar biçiminde ele alınmıştı. Ancak geleneksel mimariden önem mimari unsurlarının kullanıldığı bu yapılarda giriş bölümleri abidevi olabiliyordu. Apartmanlaşma d neminde ise genellikle dökme demirden, binanın güzelliğiyle uyumlu sade kapılar görüldü. Kapilar günümüzde hem ait olduğumuz kültür coğrafyasın da, özellikle de Istanbul'da önemini sürdürüyor hem de yüklendiği birçok anlam özelliği ile sosyal hayata dair bir fonksiyon üstleniyor. Hak kapısı, devlet ka pisi, ekmek kapısı, göklerin kapısı, cennet kapıları, rahmet kapısı, gönül kapısı; kapının önüne koymak. kapı dışarı etmek, kapısını çalmak, kapı aralamak, bir kapı kapanır, diğeri açılır, kapıya kul olmak, ka- pısını aşındırmak gibi söz ve deyimler ---- Bu parça anlam bütünlüğüne göre, aşağıdakile- rin hangisiyle tamamlanabilir? A) kapıların önemli ölçüde nitelik değiştirdiğinin de bir işareti sayılır. aslında kapı kavramının eskiden dilimize girdiği- ni gösterir. C) kapının bir yapı oluştururken en son dikkat edi- len nokta olduğunu belirtir. D) kapıların hayatımızdaki yerini ve kültür dünya- mızdaki karşılığının derinliğini vurgular. E) Türklerin kapıyı ön planda tutmadığının da bir işaretidir. VE ENN R 173
CE TESTİ
20./Tiyatro, doğuşundan bu yana her dönemin ekonomik
ve kültürel koşullarına göre özellik değiştirmiş; işlevini,
alışverişe girdiği seyircisiyle bütünlemiştir. Başka sa-
nat dalları içinde de tiyatro en etkini olmuştur, ta ki si-
nema ve televizyonun yaygınlaşmasına kadar. Günü-
müzde tiyatro; oyun, taklit, büyü, dramatik olaylar gibi
asal ögelerini, yaygınlığı çok fazla olan sinema ve tele-
vizyona bırakmıştır. Bugün televizyon ve sinema bildiği-
miz, alıştığımız kent tiyatrosunun hemen hemen bütün
önemli ögelerini ve işlevini çok daha yaygın bir biçim-
de sürdürmektedir. Bir tiyatro oyunu ortalama üç ay 400
kişilik salonda oynasa iyimser bir tahminle 30.000 kişi-
ye ulasabilir. Oysa televizyon ve sinemanın ulaşabildiği
dinleyici-seyirci sayısı 10 ile 100 misli fazlası olabiliyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak,
1. Tanım yapılmıştır.
II. Koşul belirtilmiştir.
III. Karşılaştırma yapılmıştır.
IV. Öznel yargıya yer verilmiştir.
yargılarından hangisi kesinlikle söylenemez?
A) I vell
NOV
D) Ive Iv
B) I ve IV
E) III ve IV
CHII ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CE TESTİ 20./Tiyatro, doğuşundan bu yana her dönemin ekonomik ve kültürel koşullarına göre özellik değiştirmiş; işlevini, alışverişe girdiği seyircisiyle bütünlemiştir. Başka sa- nat dalları içinde de tiyatro en etkini olmuştur, ta ki si- nema ve televizyonun yaygınlaşmasına kadar. Günü- müzde tiyatro; oyun, taklit, büyü, dramatik olaylar gibi asal ögelerini, yaygınlığı çok fazla olan sinema ve tele- vizyona bırakmıştır. Bugün televizyon ve sinema bildiği- miz, alıştığımız kent tiyatrosunun hemen hemen bütün önemli ögelerini ve işlevini çok daha yaygın bir biçim- de sürdürmektedir. Bir tiyatro oyunu ortalama üç ay 400 kişilik salonda oynasa iyimser bir tahminle 30.000 kişi- ye ulasabilir. Oysa televizyon ve sinemanın ulaşabildiği dinleyici-seyirci sayısı 10 ile 100 misli fazlası olabiliyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak, 1. Tanım yapılmıştır. II. Koşul belirtilmiştir. III. Karşılaştırma yapılmıştır. IV. Öznel yargıya yer verilmiştir. yargılarından hangisi kesinlikle söylenemez? A) I vell NOV D) Ive Iv B) I ve IV E) III ve IV CHII ve III
Kumandanın, "Bizim kale" dediği, henüz çırpınan bayrağına
hasretle baktığı Şalgo Burcu idi. Fakat o, burasını birkaç
||
gün içinde zapt edeceğini iyice biliyordu. Daha birkaç hafta
önce Boza Kulesi'nde hücumlarına karşı durmak isteyen
intip26
Adrenaki, Mihal Terşi, Etiyen Soşay, nasıl kendisine kuleyi
teslim etmişler; nasıl kahramanlığını, cesaretini alkışlayarak
IX
iyi davranışına teşekkürler ederek çekilip gitmişlerdi...
V
"Ben, bir kalenin karşısında çok duramam" dedi, "Hiç sab-
rim yoktur. Ama Ali Paşa çok sabırlı maşallah!"
Kâhya başını kaldırdı:
"O da sabırsız... Ama ne yapsın? Dregley, pek yalçın, pek
sarp... Borsem Dağları içinde baş kale bu imiş diyorlar."
"Paşa, muhafızlara önce teslim teklif etmedi mi?"
"Etti. "
"Kabul etmediler mi?"
"Hayır, etmediler."
"Kalenin kumandanı kimdi?"
"Zondi isminde bir kahraman..."
1. Bu parçanın üslubuyla ilgili,
I. Diyaloglara yer verilmiştir.
verilmiştir.
II. Anlaşılır, sade bir dil kullanılmıştır.
III. Kişiler kendi ağız özellikleriyle konuşturulmuştur.
çıkarımlarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
(D) Ive
B) Yalnız H
E) Il ve
CXYalniz III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kumandanın, "Bizim kale" dediği, henüz çırpınan bayrağına hasretle baktığı Şalgo Burcu idi. Fakat o, burasını birkaç || gün içinde zapt edeceğini iyice biliyordu. Daha birkaç hafta önce Boza Kulesi'nde hücumlarına karşı durmak isteyen intip26 Adrenaki, Mihal Terşi, Etiyen Soşay, nasıl kendisine kuleyi teslim etmişler; nasıl kahramanlığını, cesaretini alkışlayarak IX iyi davranışına teşekkürler ederek çekilip gitmişlerdi... V "Ben, bir kalenin karşısında çok duramam" dedi, "Hiç sab- rim yoktur. Ama Ali Paşa çok sabırlı maşallah!" Kâhya başını kaldırdı: "O da sabırsız... Ama ne yapsın? Dregley, pek yalçın, pek sarp... Borsem Dağları içinde baş kale bu imiş diyorlar." "Paşa, muhafızlara önce teslim teklif etmedi mi?" "Etti. " "Kabul etmediler mi?" "Hayır, etmediler." "Kalenin kumandanı kimdi?" "Zondi isminde bir kahraman..." 1. Bu parçanın üslubuyla ilgili, I. Diyaloglara yer verilmiştir. verilmiştir. II. Anlaşılır, sade bir dil kullanılmıştır. III. Kişiler kendi ağız özellikleriyle konuşturulmuştur. çıkarımlarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I (D) Ive B) Yalnız H E) Il ve CXYalniz III
ede yıl içinde üretilen bütün mallar ve hiz-
(örneğin et, peynir, bisiklet, araba, maki-
tim hizmeti) yıl içinde ortalama fiyatları ile
T. Elde edilen toplam değer o ülkenin o yıla
icafi yurt içi hasılasıdır.
Türkçe
30. Şiir söyleyen ilk Osmanlı Sulta
Murad Han, ustaca şiirler yaza
bir şairdi. Yazılan eserlerde a-
emrederek Türkçe yazmak ha
di. Devrinde Osmanlı Saray
tuğu bir yer oldu. Onun des
26. Şiirsellik; şiir olmayan ama şiirin bazı özelliklerini ta-
şıyan, "şiir gibi" olandır. Bu tür anlatım, duygu şiddet
yüksek olan sözcüklerle oluşturulur. Söz dizimi do-
ğal dil ile çelişmezken güzel ve etkileyici söz söyle-
me kaygısıyla yazılır. Oysa şiir, doğal dilin ötesinde
kurulur. Dilin amacı kendisidir. Şiirsellik, önceden ta-
sarlanmış anlamlara giydirilen bir dil değildir. Zaten
şiirsellik öykü içinde kullanılan bir dil olduğuna göre
bu dilin amacının yine kendisinin olması öykü ile ters
düşer. Şiirsellik şiir olmadığına göre öyküde şiirselliği
bolca kullanmak ne gibi sakıncalara yol açar?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki sorunun
yanıtı olamaz?
MUBA YAYINLARI
A) Siirsellik, öyküde yoğun bir atmosfer oluşturarak
metnin okunmasını zorlaştırır.
B) Bir düzyazı olan öykünün edebî değerini tartış-
malı duruma getirir.
C) Enikonu bir düzyazı olan öykünün "ne söylediği"
anlaşılmaz.
D) Öyküdeki "kurmacasal etki"nin azalmasına ne-
den olur.
E) Öyküdeki temel olay ve düşüncenin dışında kalan
yan olay ve düşüncelerin gelişmesini önler.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ede yıl içinde üretilen bütün mallar ve hiz- (örneğin et, peynir, bisiklet, araba, maki- tim hizmeti) yıl içinde ortalama fiyatları ile T. Elde edilen toplam değer o ülkenin o yıla icafi yurt içi hasılasıdır. Türkçe 30. Şiir söyleyen ilk Osmanlı Sulta Murad Han, ustaca şiirler yaza bir şairdi. Yazılan eserlerde a- emrederek Türkçe yazmak ha di. Devrinde Osmanlı Saray tuğu bir yer oldu. Onun des 26. Şiirsellik; şiir olmayan ama şiirin bazı özelliklerini ta- şıyan, "şiir gibi" olandır. Bu tür anlatım, duygu şiddet yüksek olan sözcüklerle oluşturulur. Söz dizimi do- ğal dil ile çelişmezken güzel ve etkileyici söz söyle- me kaygısıyla yazılır. Oysa şiir, doğal dilin ötesinde kurulur. Dilin amacı kendisidir. Şiirsellik, önceden ta- sarlanmış anlamlara giydirilen bir dil değildir. Zaten şiirsellik öykü içinde kullanılan bir dil olduğuna göre bu dilin amacının yine kendisinin olması öykü ile ters düşer. Şiirsellik şiir olmadığına göre öyküde şiirselliği bolca kullanmak ne gibi sakıncalara yol açar? Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki sorunun yanıtı olamaz? MUBA YAYINLARI A) Siirsellik, öyküde yoğun bir atmosfer oluşturarak metnin okunmasını zorlaştırır. B) Bir düzyazı olan öykünün edebî değerini tartış- malı duruma getirir. C) Enikonu bir düzyazı olan öykünün "ne söylediği" anlaşılmaz. D) Öyküdeki "kurmacasal etki"nin azalmasına ne- den olur. E) Öyküdeki temel olay ve düşüncenin dışında kalan yan olay ve düşüncelerin gelişmesini önler.
A
E
31. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişle birlikte her
geçen yıl daha fazla kişi yaşamını şehirlerde sürdürmeye
başlamıştır. Şehir yaşamına gösterilen rağbet, en çok,
büyük şehirlere olmuştur. Bu durum günümüzde de artarak
devam etmektedir. Araştırmalara göre 2030 yılında dünya
nüfusunun 5 milyarlık bölümü şehirlerde yaşayacak. Tabii,
bu arada şehirlerin nüfusu artarken vatandaşların
yaşadıkları şehirden beklentileri de yükseliyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) İnsanlığın geleceğinde şehir yaşamı daha düzeyli ve
nitelikli bir özellik gösterecektir.
B) Şehirlerde yaşam, insanların bilinçli yaşama istekleri
sonucunda ortaya çıkmıştır.
C) Nitelikli yaşam alanları daha çok, büyük şehirlerde
bulunmaktadır.
D) İnsanlar, şehirlerin olumsuzluklarını göz ardı ederek
buraları tercih etmektedir.
E) Büyük şehirler, insanlık tarihinin belli bir bölümünden
itibaren toplumlar için çekim merkezi olmuştur.
Il sinieY (O
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A E 31. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişle birlikte her geçen yıl daha fazla kişi yaşamını şehirlerde sürdürmeye başlamıştır. Şehir yaşamına gösterilen rağbet, en çok, büyük şehirlere olmuştur. Bu durum günümüzde de artarak devam etmektedir. Araştırmalara göre 2030 yılında dünya nüfusunun 5 milyarlık bölümü şehirlerde yaşayacak. Tabii, bu arada şehirlerin nüfusu artarken vatandaşların yaşadıkları şehirden beklentileri de yükseliyor. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) İnsanlığın geleceğinde şehir yaşamı daha düzeyli ve nitelikli bir özellik gösterecektir. B) Şehirlerde yaşam, insanların bilinçli yaşama istekleri sonucunda ortaya çıkmıştır. C) Nitelikli yaşam alanları daha çok, büyük şehirlerde bulunmaktadır. D) İnsanlar, şehirlerin olumsuzluklarını göz ardı ederek buraları tercih etmektedir. E) Büyük şehirler, insanlık tarihinin belli bir bölümünden itibaren toplumlar için çekim merkezi olmuştur. Il sinieY (O
19. Tanzimat hakkındaki hükmü bir anket cevabı çer-
çevesinde vermek çok güçtür. Anket sorularında
da belirtildiği üzere Tanzimat siyasi, sosyal, ik-
tisadi ve kültürel sahada derin yankılar bırakmış
bir harekettir. Bunların hangisini ele almak, fayda
ve mahzurları üzerinde durmak gerekir. Fakat
benim kanaatimce şu anda Tanzimat konusunda
yapılacak asıl iş, onunla ilgili peşin hükümleri ve
yanlış kanaatleri silerek meselenin yeniden ve
ciddi aydınları bugün esas dokümanlarını okuyup
anlamaktan bile mahrum bulundukları bir hareket
hakkında son derece rahat ve gelişigüzel hüküm
vermeye alışmış bulunmaktadırlar.
Bu parçada Tanzimat'la ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
of
A) Toplum üzerindeki etkisine
MUDOK
B) Hakkında oluşmuş yanlış tutumlara
C) Hak ettiği önemi ve değeri görmediğine
D) Aydınların yeterince bilgilenmeden tavır belir-
lediğine
E) Hakkında kolay hüküm verilemeyeceğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Tanzimat hakkındaki hükmü bir anket cevabı çer- çevesinde vermek çok güçtür. Anket sorularında da belirtildiği üzere Tanzimat siyasi, sosyal, ik- tisadi ve kültürel sahada derin yankılar bırakmış bir harekettir. Bunların hangisini ele almak, fayda ve mahzurları üzerinde durmak gerekir. Fakat benim kanaatimce şu anda Tanzimat konusunda yapılacak asıl iş, onunla ilgili peşin hükümleri ve yanlış kanaatleri silerek meselenin yeniden ve ciddi aydınları bugün esas dokümanlarını okuyup anlamaktan bile mahrum bulundukları bir hareket hakkında son derece rahat ve gelişigüzel hüküm vermeye alışmış bulunmaktadırlar. Bu parçada Tanzimat'la ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? of A) Toplum üzerindeki etkisine MUDOK B) Hakkında oluşmuş yanlış tutumlara C) Hak ettiği önemi ve değeri görmediğine D) Aydınların yeterince bilgilenmeden tavır belir- lediğine E) Hakkında kolay hüküm verilemeyeceğine
Q
"İletişimin araçları var, kendisi yok!" diyordu Fransız yönet-
men Jean-Luc Godard. Tam da o zamanları dibine kadar
yaşadığımız, Çinlilerin beddua ederken kullandığı "tuhaf za-
manların" içindeyiz. Bu tuhaflığın öyle pandemiyle, virüsle,
maskeyle, mesafeyle alakası yok. Bu garabet yıllardır devam
ediyor. Sosyal medyanın hayatımızın ortasında patlayan, pek
de nazenin olmayan bir atom bombası gibi düştüğü tarihten
bu yana!.. Yaklaşık 10 yıldır diyelim, siz ona bir 10 yıl daha
ekleyin. Sabah uyandığında, ilk önce sosyal medyadan bey-
ninin tepesine yıldırım misali gelen bildirimlere mi bakıyorsun?
Bütün günün sosyal medyada, hiç tanımadığın insanlara laf
atmakla, hakaret ve hatta küfür etmekle, hiçbir çözüm üret-
meden sadece eleştirmekle mi geçiyor? Basit bile olsa bir
fikir zerresi dahi üretmeden, zamanını yalnızca sağdan soldan
duyduklarına inanarak geçiriyor, internette her okuduğuna
inanıyor, katre kadar dahi olsa sorgulama ihtiyacı hissetmiyor
musun? O zaman sen de bu garabetin başrolündesin.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tartışmacı anlatım biçimiyle oluşturulmuştur.
B) Sözde soru cümleleriyle anlatım güçlendirilmiştir.
C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Ironik bir söylem içermektedir.
E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Q "İletişimin araçları var, kendisi yok!" diyordu Fransız yönet- men Jean-Luc Godard. Tam da o zamanları dibine kadar yaşadığımız, Çinlilerin beddua ederken kullandığı "tuhaf za- manların" içindeyiz. Bu tuhaflığın öyle pandemiyle, virüsle, maskeyle, mesafeyle alakası yok. Bu garabet yıllardır devam ediyor. Sosyal medyanın hayatımızın ortasında patlayan, pek de nazenin olmayan bir atom bombası gibi düştüğü tarihten bu yana!.. Yaklaşık 10 yıldır diyelim, siz ona bir 10 yıl daha ekleyin. Sabah uyandığında, ilk önce sosyal medyadan bey- ninin tepesine yıldırım misali gelen bildirimlere mi bakıyorsun? Bütün günün sosyal medyada, hiç tanımadığın insanlara laf atmakla, hakaret ve hatta küfür etmekle, hiçbir çözüm üret- meden sadece eleştirmekle mi geçiyor? Basit bile olsa bir fikir zerresi dahi üretmeden, zamanını yalnızca sağdan soldan duyduklarına inanarak geçiriyor, internette her okuduğuna inanıyor, katre kadar dahi olsa sorgulama ihtiyacı hissetmiyor musun? O zaman sen de bu garabetin başrolündesin. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tartışmacı anlatım biçimiyle oluşturulmuştur. B) Sözde soru cümleleriyle anlatım güçlendirilmiştir. C) Tanık göstermeye başvurulmuştur. D) Ironik bir söylem içermektedir. E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
C) Yalnız III
mişler. (11) Ne
er. (III) Kendi
erinden yağ-
mış; nehirler,
; hayvanları,
e bulabilmek
ve sonunda
şılarında akıp
i için numa-
ştirmelidir?
C) II ve IV
Ankara Yayıncılık
A) Yalnız I
D) I ve III
E) II ve III
23. Yazarla üniversite yıllarımda öykü kitapları vesilesi ile ta-
niştım. Gidiş-geliş ortalama dört saat yolculuk yaptığım
zamanlarda... Bu uzun mu uzun zaman dilimini bindiğim
araçlarda yaslanacak, tutunacak bir yer bulduğum süreyi
okumayla geçirmeye çalıştım. Bazı kitaplar sadece yolu
boş geçirmemek için bana eşlik ederken bazıları ise yolun
sonuna nasıl geldiğimi anlamayacak kadar keyif verirdi.
Bu yazarın kitapları ise kendi başına bir kategori olmuştu
nezdimde. Yol bitmesin; hep okuyayım, okuyayım, okuya-
yım tadında öykülerden oluşuyordu kitapları. Kadınları an-
latıyordu hayalleri olan, haksızlıklar karşısında mücadele
ateşiyle yanan, paneller, seminerler, kermesler arasında
mekik dokuyan, inançlı kadınları...
Bu parçada tanıtılan yazarın kitapları ile ilgili asıl vur-
gulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çeşitli konularrele alması
B) Gençlere yönelik olması
Anlatımının içten olması
D) Ezilen insanların duygularını yansıtması
E) Sürükleyici olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
C) Yalnız III mişler. (11) Ne er. (III) Kendi erinden yağ- mış; nehirler, ; hayvanları, e bulabilmek ve sonunda şılarında akıp i için numa- ştirmelidir? C) II ve IV Ankara Yayıncılık A) Yalnız I D) I ve III E) II ve III 23. Yazarla üniversite yıllarımda öykü kitapları vesilesi ile ta- niştım. Gidiş-geliş ortalama dört saat yolculuk yaptığım zamanlarda... Bu uzun mu uzun zaman dilimini bindiğim araçlarda yaslanacak, tutunacak bir yer bulduğum süreyi okumayla geçirmeye çalıştım. Bazı kitaplar sadece yolu boş geçirmemek için bana eşlik ederken bazıları ise yolun sonuna nasıl geldiğimi anlamayacak kadar keyif verirdi. Bu yazarın kitapları ise kendi başına bir kategori olmuştu nezdimde. Yol bitmesin; hep okuyayım, okuyayım, okuya- yım tadında öykülerden oluşuyordu kitapları. Kadınları an- latıyordu hayalleri olan, haksızlıklar karşısında mücadele ateşiyle yanan, paneller, seminerler, kermesler arasında mekik dokuyan, inançlı kadınları... Bu parçada tanıtılan yazarın kitapları ile ilgili asıl vur- gulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Çeşitli konularrele alması B) Gençlere yönelik olması Anlatımının içten olması D) Ezilen insanların duygularını yansıtması E) Sürükleyici olması
0. (1) Edebiyat, gündelik dilin üstünde birçok
anlamı içerir, hissettirir, düşündürür; anlayıp da
anlatamadıklarımızı dile getirir. (II) Başka bir
deyişle güzel sanatlar arasında yer alan bir
alanın adıdır edebiyat. (III) Edebiyat eğitiminde
verilmesi, yapılması gereken yazınsal metnin
niteliği, metindeki anlamın nasıl üretildiği ve
metindeki dilin, söylemin neler anlattığıdır.
(IV) Bunun hemen peşinden yazınsal metnin,
çok anlamlılığının bir gereği olarak, okuyucuya
neler düşündürdüklerini, neler hissettirdiklerini
açığa çıkarabilmektir. (V) Edebiyat eğitimi
sadece sözcükleri çözümlemeyi değil, metin
çözümleme yöntemlerini bilmeyi gerektirir.
(VI) Ayrıca yazınsal kuramların, dil bilimin
hemen yanı başında bir çözümleme yöntemi
olarak gösterge bilimin sunduğu olanaklardan
haberdar olamayı gerektirir edebiyat eğitimi.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
AT
B|||| CHV
OV
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
0. (1) Edebiyat, gündelik dilin üstünde birçok anlamı içerir, hissettirir, düşündürür; anlayıp da anlatamadıklarımızı dile getirir. (II) Başka bir deyişle güzel sanatlar arasında yer alan bir alanın adıdır edebiyat. (III) Edebiyat eğitiminde verilmesi, yapılması gereken yazınsal metnin niteliği, metindeki anlamın nasıl üretildiği ve metindeki dilin, söylemin neler anlattığıdır. (IV) Bunun hemen peşinden yazınsal metnin, çok anlamlılığının bir gereği olarak, okuyucuya neler düşündürdüklerini, neler hissettirdiklerini açığa çıkarabilmektir. (V) Edebiyat eğitimi sadece sözcükleri çözümlemeyi değil, metin çözümleme yöntemlerini bilmeyi gerektirir. (VI) Ayrıca yazınsal kuramların, dil bilimin hemen yanı başında bir çözümleme yöntemi olarak gösterge bilimin sunduğu olanaklardan haberdar olamayı gerektirir edebiyat eğitimi. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? AT B|||| CHV OV E) VI
DENEME-4
dilecek
%
off
91 (3
DEV
x8 (20
WAS
olar
25. Bugün sadece eğitim alanında değil, her alanda
zenginliklerini gitgide kaybeden bir dünyada ya-
şıyoruz. Dünya dilleri, kendilerini artık daha fazla
Amerikanlaştırma ya da İngilizleştirmenin yollarını
arıyor. Bu durum, dillerdeki kendine özgü nitelikle-
rin, zenginliklerin kaybolmasını beraberinde getiri-
yor. Dillerin nasıl bu duruma düştüğünü uzun uzun
anlatmak mümkün olmayacağı için biz gündemde-
ki bu soruna, büyük ölçüde yabancı dille eğitimin
sebep olduğunu söylemekle yetinelim. Yabancı
dilin sınıflarda, laboratuvarlarda tek dil olarak kul-
lanılması, zihinlerde bir tembelliğe yol açmaktadır.
Bu durum, dilleri gittikçe kısırlaştıracak, bu da dü-
şüncenin kısırlaşmasına yol açacaktır.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınıl-
maktadır?
A Bilim dilinin ağır ve anlaşılmaz olmasından
B) Yabancı dil eğitiminde sadece İngilizceye ağır-
lık verilmesinden
C) Dillerin, yabancı dillerin etkisiyle özgünlüğünü
ve zenginliğini yitirmesinden
D) Dünya dilleri arasında gizli bir rekabetin olma-
sından
-no ng is p
o
e di
E) Dünyada tek geçerli bilim dilinin İngilizce olma-
sından
D
26. Ba
ma
ise
ilgi
ok
sa
Sinc
ok
çık
eg
en
şe
ya
nu
B
de
A
B
D
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME-4 dilecek % off 91 (3 DEV x8 (20 WAS olar 25. Bugün sadece eğitim alanında değil, her alanda zenginliklerini gitgide kaybeden bir dünyada ya- şıyoruz. Dünya dilleri, kendilerini artık daha fazla Amerikanlaştırma ya da İngilizleştirmenin yollarını arıyor. Bu durum, dillerdeki kendine özgü nitelikle- rin, zenginliklerin kaybolmasını beraberinde getiri- yor. Dillerin nasıl bu duruma düştüğünü uzun uzun anlatmak mümkün olmayacağı için biz gündemde- ki bu soruna, büyük ölçüde yabancı dille eğitimin sebep olduğunu söylemekle yetinelim. Yabancı dilin sınıflarda, laboratuvarlarda tek dil olarak kul- lanılması, zihinlerde bir tembelliğe yol açmaktadır. Bu durum, dilleri gittikçe kısırlaştıracak, bu da dü- şüncenin kısırlaşmasına yol açacaktır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınıl- maktadır? A Bilim dilinin ağır ve anlaşılmaz olmasından B) Yabancı dil eğitiminde sadece İngilizceye ağır- lık verilmesinden C) Dillerin, yabancı dillerin etkisiyle özgünlüğünü ve zenginliğini yitirmesinden D) Dünya dilleri arasında gizli bir rekabetin olma- sından -no ng is p o e di E) Dünyada tek geçerli bilim dilinin İngilizce olma- sından D 26. Ba ma ise ilgi ok sa Sinc ok çık eg en şe ya nu B de A B D E
9.
Denem
Sanatkâr olmayan insanlar da kelimeleri bir örgü içinde
kullanırlar. Dil; tek tek kelimeler değil, kelimeler arasın-
da kurulan bir örgüdür. Dilin asıl tadına da bu örgü için-
de varabiliriz. Milyonlarca insanın yüzlerce yıl içinde her
gün konuşarak ve yazarak kurduğu bu örgünün kendisi
doğrudan doğruya bir sanat eseridir. Tıpkı anonim bir
türkü, anonim bir destan gibi yaratıcısı belli olmayan bir
sanat eseri. Daha doğrusu dil, kullananların tamamının
yarattığı bir sanat eseri. Milyonlarca beyinden ve ruhtan
süzüldüğü için elbette bir şaheserdir.
Bu parçadan "dil" ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A Dilin kelimelerden değil, kelimelerin oluşturduğu bü-
tünden meydana geldiğine
B) Uzun zaman içerisinde birçok insanın birlikte oluş-
turduğu bir eser olduğuna
C) Kimin oluşturduğu belli olmadığı için anonim bir
esere benzetilebileceğine
DMilyonlarca düşünce ve duygudan süzülerek geldiği
için bir başyapıt olduğuna
Dilin oluştuğu ilk günden günümüze kadar çeşitli
aşamalardan geçtiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Denem Sanatkâr olmayan insanlar da kelimeleri bir örgü içinde kullanırlar. Dil; tek tek kelimeler değil, kelimeler arasın- da kurulan bir örgüdür. Dilin asıl tadına da bu örgü için- de varabiliriz. Milyonlarca insanın yüzlerce yıl içinde her gün konuşarak ve yazarak kurduğu bu örgünün kendisi doğrudan doğruya bir sanat eseridir. Tıpkı anonim bir türkü, anonim bir destan gibi yaratıcısı belli olmayan bir sanat eseri. Daha doğrusu dil, kullananların tamamının yarattığı bir sanat eseri. Milyonlarca beyinden ve ruhtan süzüldüğü için elbette bir şaheserdir. Bu parçadan "dil" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Dilin kelimelerden değil, kelimelerin oluşturduğu bü- tünden meydana geldiğine B) Uzun zaman içerisinde birçok insanın birlikte oluş- turduğu bir eser olduğuna C) Kimin oluşturduğu belli olmadığı için anonim bir esere benzetilebileceğine DMilyonlarca düşünce ve duygudan süzülerek geldiği için bir başyapıt olduğuna Dilin oluştuğu ilk günden günümüze kadar çeşitli aşamalardan geçtiğine