Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

26. ---- Ne var ki yaşama biçimlerinin çeşitliliği düşünüldüğün-
de kültür için tek bir tanım yapmak zorlaşmaktadır. Bu ba-
kımdan çok çeşitli kültür tanımlamaları yapmak mümkün-
dür. Hiçbir kültür, toplumlar olmadan var olamaz. Benzer
şekilde hiçbir toplum da kültür olmadan var olamaz. Kül-
tür; bir toplumun üyeleri arasında paylaşılan, devredilen
ve bir değişim süreci içinde bulunan öğrenilmiş davranış
kalıplarıyla bu kalıpların ve ürünlerin oluşturduğu bir yaşa-
ma biçimidir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre,
1. Sosyolojik açıdan kültürün birtakım gizil görevleri
vardır.
II. Her kültür sistemi temelde davranış kalıpları, toplum-
sal kurumlar ve maddesel ürünlerden oluşmaktadır.
t
III. Kültür, bir toplumun üyelerinin ya da toplumdaki grup-
ların yaşama biçimleri, ilişkileri ve etkileşimleri ile ilgi-
lidir.
belirlemelerinden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) II ve III
C)Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. ---- Ne var ki yaşama biçimlerinin çeşitliliği düşünüldüğün- de kültür için tek bir tanım yapmak zorlaşmaktadır. Bu ba- kımdan çok çeşitli kültür tanımlamaları yapmak mümkün- dür. Hiçbir kültür, toplumlar olmadan var olamaz. Benzer şekilde hiçbir toplum da kültür olmadan var olamaz. Kül- tür; bir toplumun üyeleri arasında paylaşılan, devredilen ve bir değişim süreci içinde bulunan öğrenilmiş davranış kalıplarıyla bu kalıpların ve ürünlerin oluşturduğu bir yaşa- ma biçimidir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, 1. Sosyolojik açıdan kültürün birtakım gizil görevleri vardır. II. Her kültür sistemi temelde davranış kalıpları, toplum- sal kurumlar ve maddesel ürünlerden oluşmaktadır. t III. Kültür, bir toplumun üyelerinin ya da toplumdaki grup- ların yaşama biçimleri, ilişkileri ve etkileşimleri ile ilgi- lidir. belirlemelerinden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III C)Yalnız III
Paragrafın Şifresi - Metot Anlatımlı Som
292
sonucu icat edilmesi
12. Insan, 2 milyon yıldan fazla bir süre boyunca
hareketli yaşam biçimine sahip, toplayıcılıkla
geçinen küçük ölçekli gruplar hâlinde yaşamıştır.
Daha 20 bin yıl öncesine kadar Güneybatı Asya
boyunca, aşağı yukan 20 kişiden oluşan küçük
ölçekli insan gruplan tek bir yerde birkaç haftadan
fazla bir süre kalmayacak şekilde bir kamptan
diğerine hareket hâlinde yaşamaktaydı. Kimi
zaman bir mağara ağzında belirli bir süre geçiren
bu insan gruplan kimi zaman ise mevsimsel olarak
göç eden yabani hayvan sürülerini avlamaya uygun
yerlerde bir ay kadar kalmaktaydı. Milyonlarca
ace
Cyıl boyunca varlığını sürdüren bu yaşam biçimi
günümüzden yalnızca 10.000 yıl öncesinde
-sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda- dönüşüme
uğradı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde
durulmuştur?
A) insanın var olduğu günden bugüne sürekli
değişime uğraması
B) Binlerce yıl geçmesine rağmen insanoğlunun
aynı arayış içinde olması
Insanoğlunun 10.000 yıl öncesine kadar aynı
yaşam biçimini sürmesi
D) Milyonlarca yıl öncesinde insanların küçük
gruplar halinde yaşaması
Yerleşik hayata geçişin insanların
sosyalleşmesine olanak sağlaması
Paragrafın Şifresi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragrafın Şifresi - Metot Anlatımlı Som 292 sonucu icat edilmesi 12. Insan, 2 milyon yıldan fazla bir süre boyunca hareketli yaşam biçimine sahip, toplayıcılıkla geçinen küçük ölçekli gruplar hâlinde yaşamıştır. Daha 20 bin yıl öncesine kadar Güneybatı Asya boyunca, aşağı yukan 20 kişiden oluşan küçük ölçekli insan gruplan tek bir yerde birkaç haftadan fazla bir süre kalmayacak şekilde bir kamptan diğerine hareket hâlinde yaşamaktaydı. Kimi zaman bir mağara ağzında belirli bir süre geçiren bu insan gruplan kimi zaman ise mevsimsel olarak göç eden yabani hayvan sürülerini avlamaya uygun yerlerde bir ay kadar kalmaktaydı. Milyonlarca ace Cyıl boyunca varlığını sürdüren bu yaşam biçimi günümüzden yalnızca 10.000 yıl öncesinde -sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda- dönüşüme uğradı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmuştur? A) insanın var olduğu günden bugüne sürekli değişime uğraması B) Binlerce yıl geçmesine rağmen insanoğlunun aynı arayış içinde olması Insanoğlunun 10.000 yıl öncesine kadar aynı yaşam biçimini sürmesi D) Milyonlarca yıl öncesinde insanların küçük gruplar halinde yaşaması Yerleşik hayata geçişin insanların sosyalleşmesine olanak sağlaması Paragrafın Şifresi
KONU BELİRLEME METODU
8. Abasıyanık, Sait Faik: Türkiye'de yayımlanan
ansiklopedilerin onunla başladığı adam. "Neden
yazıyorsunuz?" sorusuna en hakiki ve sahici
cevabı veren adam: "Tütüncüye koştum, kâğıt
kalem aldım, kalemi yonttum ve öptüm. Yazma-
sam deli olacaktım." diyen adam. O yazmasa biz
ne olurduk, bilinmez. Üstelik şu kısacık, kısa kısa
öykü gibi duran yanıtının içinde bir hayat saklayan
adam. Hayatı roman değil, hikâye olan adam. O
yazmasaydı İstanbul'un, adaların, Beyoğlu'nun
çakırkeyfinin, çakır renginin eksik olacağı adam.
İstanbul'u yazan değil yalnızca, yazanlar içinde
de en dipten, derinden yaşayan adam. İstanbul'u,
insanlarını, çoklarını, azlarını, eski köprülerini,
sokaklarını, gecelerini, denizini, balıklarını, balıkçı-
larını, kayıklarını, Boğaz'ını, yakamozunu, yoksulla-
rını, kuşlarını, hatta kargalarını, sokak çocuklarını,
sokak kadınlarını, sokak adamlarını ayrıca, tek tek
seven adam. Sevdiği için de zaman zaman onları
tıpkı sözcüklerine yaptığı gibi, tatlı sert azarlayan
adam. Kendisini de onlardan hiç ayrı görmeyen
adam.
(
Bu parçada Sait Faik ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi üzerinde durulmamıştır?
A) Kendini İstanbul'un her şeyiyle bütünleştirdiği
B) Gerçekçi kişiliğinden ödün vermediği
Küçücük bir cümleye bile koca bir hayatı
sığdırdığı +
D) İstanbul öykücüsü olarak anıldığı
E) Yaşamı boyunca hikâye yazdığı
grafın Şifresi - Metot Anlatımlı Soru Bankası
9.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KONU BELİRLEME METODU 8. Abasıyanık, Sait Faik: Türkiye'de yayımlanan ansiklopedilerin onunla başladığı adam. "Neden yazıyorsunuz?" sorusuna en hakiki ve sahici cevabı veren adam: "Tütüncüye koştum, kâğıt kalem aldım, kalemi yonttum ve öptüm. Yazma- sam deli olacaktım." diyen adam. O yazmasa biz ne olurduk, bilinmez. Üstelik şu kısacık, kısa kısa öykü gibi duran yanıtının içinde bir hayat saklayan adam. Hayatı roman değil, hikâye olan adam. O yazmasaydı İstanbul'un, adaların, Beyoğlu'nun çakırkeyfinin, çakır renginin eksik olacağı adam. İstanbul'u yazan değil yalnızca, yazanlar içinde de en dipten, derinden yaşayan adam. İstanbul'u, insanlarını, çoklarını, azlarını, eski köprülerini, sokaklarını, gecelerini, denizini, balıklarını, balıkçı- larını, kayıklarını, Boğaz'ını, yakamozunu, yoksulla- rını, kuşlarını, hatta kargalarını, sokak çocuklarını, sokak kadınlarını, sokak adamlarını ayrıca, tek tek seven adam. Sevdiği için de zaman zaman onları tıpkı sözcüklerine yaptığı gibi, tatlı sert azarlayan adam. Kendisini de onlardan hiç ayrı görmeyen adam. ( Bu parçada Sait Faik ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi üzerinde durulmamıştır? A) Kendini İstanbul'un her şeyiyle bütünleştirdiği B) Gerçekçi kişiliğinden ödün vermediği Küçücük bir cümleye bile koca bir hayatı sığdırdığı + D) İstanbul öykücüsü olarak anıldığı E) Yaşamı boyunca hikâye yazdığı grafın Şifresi - Metot Anlatımlı Soru Bankası 9.
1
23. (1) Duygusal ifadelerin aktarılmasında, kültürler arasında
ortak yüz ifadelerinin olduğu saptanmıştır. (II) Kişi
hakkında biyografik bilgiler veren en belirgin ve en keskin
anlamlar yüzümüzdedir. (III) Bakar, güler, anlatırız; bazen
de bakmaz, gülmez ama yine anlatırız. (IV) Öyle ki yüzde
yüzlerce anlam gizlidir. (V) Duyguların yansıtılmasında
yüz kadar el ve kol hareketleri de önemlidir. (VI) Başın
yukarıdan aşağıya hareketi ile aşağıdan yukarıya veya
sağdan sola hareketi, en çok kullanılan yüz hareketleridir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi
anlatımın akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 23. (1) Duygusal ifadelerin aktarılmasında, kültürler arasında ortak yüz ifadelerinin olduğu saptanmıştır. (II) Kişi hakkında biyografik bilgiler veren en belirgin ve en keskin anlamlar yüzümüzdedir. (III) Bakar, güler, anlatırız; bazen de bakmaz, gülmez ama yine anlatırız. (IV) Öyle ki yüzde yüzlerce anlam gizlidir. (V) Duyguların yansıtılmasında yüz kadar el ve kol hareketleri de önemlidir. (VI) Başın yukarıdan aşağıya hareketi ile aşağıdan yukarıya veya sağdan sola hareketi, en çok kullanılan yüz hareketleridir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI
Örnek. 3
Evin tuğla cephesi sokağın, daha doğrusu yolun tam üstündey-
di. Kapının arkasına kısa yakalı bir palto, bir dizgin, kara meşin
bir kasket asılmıştı; bir köşeye atılmış ve çamuru henüz temiz-
lenmiş bir çift çamurluk da yerde sürünüyordu.
Bu parça, aşağıdaki edebî akımlardan hangisine örnek ola-
bilir?
A) Romantizm
C) Natüralizm
8. ÜNİTE
Çözüm
E) Hümanizm
B) Realizm
D) Klasisizm
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Örnek. 3 Evin tuğla cephesi sokağın, daha doğrusu yolun tam üstündey- di. Kapının arkasına kısa yakalı bir palto, bir dizgin, kara meşin bir kasket asılmıştı; bir köşeye atılmış ve çamuru henüz temiz- lenmiş bir çift çamurluk da yerde sürünüyordu. Bu parça, aşağıdaki edebî akımlardan hangisine örnek ola- bilir? A) Romantizm C) Natüralizm 8. ÜNİTE Çözüm E) Hümanizm B) Realizm D) Klasisizm
20."Eleştirmenin herhangi bir yapıtı değerlendirmesi için, belli ölçütlerinin olması gerekir.
Keyfe bağlı yargılardan kaçınmalı, nesnel değer yargılarının ardına düşmeli." diyor Atilla
İlhan. Bunun için de ölçütler üzerinde önemle duruyor. Ama bana sorarsanız, eleştirmeni
eleştirmen yapan, kullandığı ölçütün doğruluğu değil, onu kullanışındaki ustalıktır.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Tanık gösterme
b) Betimleme
c) Tartışma
d) Öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20."Eleştirmenin herhangi bir yapıtı değerlendirmesi için, belli ölçütlerinin olması gerekir. Keyfe bağlı yargılardan kaçınmalı, nesnel değer yargılarının ardına düşmeli." diyor Atilla İlhan. Bunun için de ölçütler üzerinde önemle duruyor. Ama bana sorarsanız, eleştirmeni eleştirmen yapan, kullandığı ölçütün doğruluğu değil, onu kullanışındaki ustalıktır. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Tanık gösterme b) Betimleme c) Tartışma d) Öyküleme
16. Geleneklerimize göre konuk kısmetiyle gelir.Ev sahibi olanlar ölçüsünde elinden geleni
yapar. Bu arada dertler paylaşılır,anılar tazelenir, dostluklar pekiştirilir.Kısaca konuk
ağırlamak Türk toplumunda dayanışmanın önemli bir göstergesidir.
Paragrafta konuk ağırlamanın hangi işlevi üzerinde durulmamıştır?
a) İnsan ilişkilerini güçlendirdiği
b) Özveri duygusunu geliştirdiği.
c) Sevgi ve saygı ortamı yarattığı.
d)Toplumsal gelişmeyi hızlandırdığı.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. Geleneklerimize göre konuk kısmetiyle gelir.Ev sahibi olanlar ölçüsünde elinden geleni yapar. Bu arada dertler paylaşılır,anılar tazelenir, dostluklar pekiştirilir.Kısaca konuk ağırlamak Türk toplumunda dayanışmanın önemli bir göstergesidir. Paragrafta konuk ağırlamanın hangi işlevi üzerinde durulmamıştır? a) İnsan ilişkilerini güçlendirdiği b) Özveri duygusunu geliştirdiği. c) Sevgi ve saygı ortamı yarattığı. d)Toplumsal gelişmeyi hızlandırdığı.
nlatım bozuklu-
nu bir türlü anla-
ağı henüz belli
bütünlük olma-
runlar üzerin-
anmamasını
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
11. Ünlü yönetmen, birbiriyle kavga eden iki oyuncuyu da
ten kovmuş ve gelecek bölümlerde yer almayacağını a
lamış.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerd
hangisiyle giderilebilir?
A) "birbiriyle" sözcüğü cümleden çıkarılarak
Bgelecek" sözcüğünden önce "bu oyuncuların" getir
rek
"da" bağlacı cümleden çıkarılarak
D) "Ünlü" sözcüğü cümleden çıkarılarak
200E) “açıklamış" sözcüğüne "-tır" eki getirilerek
2.
ST
Aşa
sa c
A)
B)
BC)
O
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nlatım bozuklu- nu bir türlü anla- ağı henüz belli bütünlük olma- runlar üzerin- anmamasını FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 11. Ünlü yönetmen, birbiriyle kavga eden iki oyuncuyu da ten kovmuş ve gelecek bölümlerde yer almayacağını a lamış. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerd hangisiyle giderilebilir? A) "birbiriyle" sözcüğü cümleden çıkarılarak Bgelecek" sözcüğünden önce "bu oyuncuların" getir rek "da" bağlacı cümleden çıkarılarak D) "Ünlü" sözcüğü cümleden çıkarılarak 200E) “açıklamış" sözcüğüne "-tır" eki getirilerek 2. ST Aşa sa c A) B) BC) O 11
K
K
7
J
7
n
7
Y
N
L
A
TÜRKÇE TESTİ - 1
25. Yüz yılı aşkın bir tarihe sahip olan çizgi romanın sa-
nat olup olmadığı çoğu Batı ülkesinde tartışılmıyor
bile. Ülkemizde ise bu sanat kolu, ne yazık ki oku-
nup atılan, yoz ürünlerin kaynağı olarak görülmekte,
az okumanın göstergelerinden biri sayılmaktadır.
Çocukların okuma alışkanlığı edinmesini engellediği
düşünülmektedir. Gerçekten de evlerde, okullarda
çizgi roman okuyanların uyarıldığı, ayıplandığı bir
çocukluk dönemini çoğumuz az çok yaşadık. Oysa
okuyanların üzerinde birleştiği ortak bir nokta, çizgi
romanın bütün sevimliliğiyle, kendine özgü mizahıy-
la hiç de incitici olmayan, sayısız örnek içerdiğidir.
Bu parçaya göre çizgi romanla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
26
A) Sanat değeri yönünden eleştirilere konu olduğu
B) Okumayı olumsuz yönde etkilediğine inanıldığı
C) Düş gücünü geliştiren özellikler içerdiği +
D) Okurların hoşuna giden yönlerinin bulunduğu
E) Gülmecesel nitelikler taşıdığı +
Yazarlığın da ozanlığın da baş koşulu dille içli dışlı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
K K 7 J 7 n 7 Y N L A TÜRKÇE TESTİ - 1 25. Yüz yılı aşkın bir tarihe sahip olan çizgi romanın sa- nat olup olmadığı çoğu Batı ülkesinde tartışılmıyor bile. Ülkemizde ise bu sanat kolu, ne yazık ki oku- nup atılan, yoz ürünlerin kaynağı olarak görülmekte, az okumanın göstergelerinden biri sayılmaktadır. Çocukların okuma alışkanlığı edinmesini engellediği düşünülmektedir. Gerçekten de evlerde, okullarda çizgi roman okuyanların uyarıldığı, ayıplandığı bir çocukluk dönemini çoğumuz az çok yaşadık. Oysa okuyanların üzerinde birleştiği ortak bir nokta, çizgi romanın bütün sevimliliğiyle, kendine özgü mizahıy- la hiç de incitici olmayan, sayısız örnek içerdiğidir. Bu parçaya göre çizgi romanla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? 26 A) Sanat değeri yönünden eleştirilere konu olduğu B) Okumayı olumsuz yönde etkilediğine inanıldığı C) Düş gücünü geliştiren özellikler içerdiği + D) Okurların hoşuna giden yönlerinin bulunduğu E) Gülmecesel nitelikler taşıdığı + Yazarlığın da ozanlığın da baş koşulu dille içli dışlı
6. Onun, birbirinden belirgin bir biçimde ayrılan iyi ve kötü
roman kahramanları vardır. Kötüler, her zaman toplum
dışı bireylerdir. Ancak bütün garipliklerine karşın, top-
lumca benimsenen kişilerin erişemediği bir bilgeliğe
sahiptirler. Yazar, romanda bunlarla şöyle veya böyle
ilişkisi bulunan simgesel tipler de yaratmıştır. Salt iyi-
liği, kötülüğü veya özveriyi simgeleyen ve roman bo-
yunca aynı kalan bu tipler, onun en sıradan kişileridir.
Yazınsal yönden üzerinde durulmaya değer tipler, belli
bir değişim ve gelişim gösterenlerdir.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
Soz konusu yazarın roman kişileri
B) Roman türünde toplum dışı tiplerin yaygınlığı
C) Bir yazarın romanlarında içerik ve biçim uyumu
D) Romanda tip ve simge ilişkileri
E) Roman kişilerinin gerçek kişilerden farkı
FEN BİLİMLERİ Y
94
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Onun, birbirinden belirgin bir biçimde ayrılan iyi ve kötü roman kahramanları vardır. Kötüler, her zaman toplum dışı bireylerdir. Ancak bütün garipliklerine karşın, top- lumca benimsenen kişilerin erişemediği bir bilgeliğe sahiptirler. Yazar, romanda bunlarla şöyle veya böyle ilişkisi bulunan simgesel tipler de yaratmıştır. Salt iyi- liği, kötülüğü veya özveriyi simgeleyen ve roman bo- yunca aynı kalan bu tipler, onun en sıradan kişileridir. Yazınsal yönden üzerinde durulmaya değer tipler, belli bir değişim ve gelişim gösterenlerdir. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? Soz konusu yazarın roman kişileri B) Roman türünde toplum dışı tiplerin yaygınlığı C) Bir yazarın romanlarında içerik ve biçim uyumu D) Romanda tip ve simge ilişkileri E) Roman kişilerinin gerçek kişilerden farkı FEN BİLİMLERİ Y 94
du
YAYINLARI
3.
TEST
38
Örneğin Nâzım Hikmet'in o ünlü şiirini anımsayın:
Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri. Yine
Cervantes'in iki unutulmaz kahramanını düşünün: Don
Kişot ve Sancho Panza. Biri tam aristokrat, öteki sıra-
dan bir hizmetçi. Sonra Marcel Ayme'nin Cüce adlı
öyküsü. Cüce ile uzun bir adam, sirkte birlikte sahneye
çıkarlar; tüm izleyiciler güler onlara. Öyküde bunun
nedeni de açıklanır: "Çünkü biri çok iri, öteki çok küçük-
tü."
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir?
Her sanatçı, bazı yapıtlarıyla tanınır.
arşıtlıklar, sanat için her zaman önemli olmuştur.
Insanların neye gülüp ağlayacağını bilmek zordur.
Sanatçı, yapıtını izleyici ve okuyucunun hoşuna
gidecek biçimde düzenler.
E Her yapıt, farklı yönleriyle okura seslenir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
du YAYINLARI 3. TEST 38 Örneğin Nâzım Hikmet'in o ünlü şiirini anımsayın: Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri. Yine Cervantes'in iki unutulmaz kahramanını düşünün: Don Kişot ve Sancho Panza. Biri tam aristokrat, öteki sıra- dan bir hizmetçi. Sonra Marcel Ayme'nin Cüce adlı öyküsü. Cüce ile uzun bir adam, sirkte birlikte sahneye çıkarlar; tüm izleyiciler güler onlara. Öyküde bunun nedeni de açıklanır: "Çünkü biri çok iri, öteki çok küçük- tü." Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşa- ğıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir? Her sanatçı, bazı yapıtlarıyla tanınır. arşıtlıklar, sanat için her zaman önemli olmuştur. Insanların neye gülüp ağlayacağını bilmek zordur. Sanatçı, yapıtını izleyici ve okuyucunun hoşuna gidecek biçimde düzenler. E Her yapıt, farklı yönleriyle okura seslenir.
OSYAL BİLİMLER-1 TESTİ (Sos-1)
4)
90
ebiyatı - Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
usun-
o Bo-
ndu-
s ve
kıp
n,
Ed-Sos-1
3.
Bir yazarımız: "Kemal Tahir'in özgün düşüncelerini
romana yedirmesini doğru bulmuyorum. Asıl olan,
nitelikli edebiyatın nasıl bulunacağını öğrenmek ve
iyi yazmak, yazınsal değerlerin yanından ayrılma-
maktır." diyor. Bir diğeri de: "Anlam, şiire düşmandır.
Ben bir dil kuyumcusuyum." diyor. Peki, insan acısıy-
la yüzleşmeyen, varoluşsal sorunlarıyla boğuşurken
insanın içindeki yıkımı görmeyen, yaşama ilişkin bir
derdi olmayan edebiyat sahici olabilir mi?
Bu parçanın yazarının karşı çıktığı görüş, aşağı-
dakilerden hangisidir?
Edebiyat, duyguya değil, düşünceye yaslanmalı-
dır.
B) Yazınsal yaratının değeri, ne anlattığıyla değil,
nasıl anlattığıyla ölçülür.
C) Edebî eser, alışılmış ve yerleşik biçimlerin dışına
çıktığında değer kazanır.
LOWONDU
DY Bir yazarın başarısı, işlediği konunun gerektirdiği
sözcükleri kullanmasına bağlıdır.
Gerçek sanat eseri, yaşanarak yazılır, okura da
bu izlenimi verir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
OSYAL BİLİMLER-1 TESTİ (Sos-1) 4) 90 ebiyatı - Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. usun- o Bo- ndu- s ve kıp n, Ed-Sos-1 3. Bir yazarımız: "Kemal Tahir'in özgün düşüncelerini romana yedirmesini doğru bulmuyorum. Asıl olan, nitelikli edebiyatın nasıl bulunacağını öğrenmek ve iyi yazmak, yazınsal değerlerin yanından ayrılma- maktır." diyor. Bir diğeri de: "Anlam, şiire düşmandır. Ben bir dil kuyumcusuyum." diyor. Peki, insan acısıy- la yüzleşmeyen, varoluşsal sorunlarıyla boğuşurken insanın içindeki yıkımı görmeyen, yaşama ilişkin bir derdi olmayan edebiyat sahici olabilir mi? Bu parçanın yazarının karşı çıktığı görüş, aşağı- dakilerden hangisidir? Edebiyat, duyguya değil, düşünceye yaslanmalı- dır. B) Yazınsal yaratının değeri, ne anlattığıyla değil, nasıl anlattığıyla ölçülür. C) Edebî eser, alışılmış ve yerleşik biçimlerin dışına çıktığında değer kazanır. LOWONDU DY Bir yazarın başarısı, işlediği konunun gerektirdiği sözcükleri kullanmasına bağlıdır. Gerçek sanat eseri, yaşanarak yazılır, okura da bu izlenimi verir.
Zekice yazılmış ve büyük küçük, okuyan herkese
lezzet veren metne çocuk edebiyatı diyoruz.
1
Tabii, bir ayrımı yapmakta fayda var:
Göze sokarak bir şey öğretme derdi olan,
||
pedagoglar tarafından coşkuyla tavsiye edilen
|||
kitapları "eğitim kitapları" sınıfında değerlendiriyor;
hayatı nefis bir seyir penceresinden izleme imkânı
IV
veren kitapları "çocuk edebiyatı" başlığı altına
yerleştiriyoruz. Hayallerin de hayata dâhil olduğu,
soyut âlemin sınırsızlığı karşısında zihin
V
salıncağına binmiş bir çocuk gibi yaşama
coşkusuyla dolduğu bir mecra çocuk edebiyatı.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi "çocuk
edebiyatı" kategorisinde değerlendirilebilecek
kitapların özelliklerinden değildir?
A) Pedagoglar tarafından tavsiye edilmesi
B) Büyüklere de hitap etmesi
Hayat sevincini aktarması
D) Zekice yazılmış olması
E) Geniş bir hayal âlemine de yer vermesi
AVRIJE
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Zekice yazılmış ve büyük küçük, okuyan herkese lezzet veren metne çocuk edebiyatı diyoruz. 1 Tabii, bir ayrımı yapmakta fayda var: Göze sokarak bir şey öğretme derdi olan, || pedagoglar tarafından coşkuyla tavsiye edilen ||| kitapları "eğitim kitapları" sınıfında değerlendiriyor; hayatı nefis bir seyir penceresinden izleme imkânı IV veren kitapları "çocuk edebiyatı" başlığı altına yerleştiriyoruz. Hayallerin de hayata dâhil olduğu, soyut âlemin sınırsızlığı karşısında zihin V salıncağına binmiş bir çocuk gibi yaşama coşkusuyla dolduğu bir mecra çocuk edebiyatı. 37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi "çocuk edebiyatı" kategorisinde değerlendirilebilecek kitapların özelliklerinden değildir? A) Pedagoglar tarafından tavsiye edilmesi B) Büyüklere de hitap etmesi Hayat sevincini aktarması D) Zekice yazılmış olması E) Geniş bir hayal âlemine de yer vermesi AVRIJE
20 1. İlkbahar doğanın canlandığı, yenilendiği,
hayata dair umudun yeniden filizlendiği
dönemdir.
II. Bu dönemde kışın o kasvetli görüntüsü bir
anda rengârenk görüntülere bırakır yerini.
III. Kimi, beline kadar ıslanarak bir kanyonu
geçmeye çalışır; kimi, çiçeklerle kaplı bir
yaylada baharın keyfini çıkarır.
IV. İnsanlar da bu telaşa, heyecana ayak
uydurur ve canlanan doğada yerlerini almak
için yollara düşer.
V. Belki de o kasvetten kurtulmanın etkisiyle
çiçekler, ağaçlar, kuşlar, böcekler baharı
karşılamak için tatlı bir telaş ve heyecan
içinde olur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı
bir bütün oluşturması için hangileri birbiriyle
yer değiştirmelidir?
A) I ve III
D) III ve IV
B) II ve III
E) III ve
V
X
Il ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20 1. İlkbahar doğanın canlandığı, yenilendiği, hayata dair umudun yeniden filizlendiği dönemdir. II. Bu dönemde kışın o kasvetli görüntüsü bir anda rengârenk görüntülere bırakır yerini. III. Kimi, beline kadar ıslanarak bir kanyonu geçmeye çalışır; kimi, çiçeklerle kaplı bir yaylada baharın keyfini çıkarır. IV. İnsanlar da bu telaşa, heyecana ayak uydurur ve canlanan doğada yerlerini almak için yollara düşer. V. Belki de o kasvetten kurtulmanın etkisiyle çiçekler, ağaçlar, kuşlar, böcekler baharı karşılamak için tatlı bir telaş ve heyecan içinde olur. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir? A) I ve III D) III ve IV B) II ve III E) III ve V X Il ve IV
11. Cumhuriyet'in kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na değin
ozanlar, ulusal yazınımızın etkisini sürdürdüler. Kemalet-
tin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Ahmet Kutsi Tecer, Zeki
Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay gibi sanatçılar, halka ve
yurt sevgisine dönük şiirlerle karşımıza çıktılar. Arada ser-
best nazım ve toplumcu şiir, Yedi Meşale ve öz şiir gibi an-
layışlar olsa da ulusal yazınımızın devamı olan şairler, hep
baskın durumda oldu. II. Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1940
yılından başlayarak yazınımızda radikal değişimler oluştu.
Garip ya da I. Yeniciler denen topluluğun şairleri; şiiri ge-
leneklerin tutsağı olmaktan kurtardılar yani ölçüyü, uyağı,
söz sanatlarını terk ettiler. Konu alanının sınırları tümüyle
kaldırıldı. Şiirde işlenemez denen bir konu kalmadı. İnsan
sevgisine ve yaşama sevgisine öncelik verildi.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Cumhuriyet Dönemi şiirinde, II. Dünya Savaşı'na kadar
Millî Edebiyat anlayışı ağırlıklı olarak benimsenmiştir.
B) 1940 sonrasında şiirimizde köklü değişiklikler yaşan-
miştir.
C) Garipçiler, şiirde alışılagelmiş çizginin dışına çıkmışlar-
dir.
D) I. Yenicilerle birlikte şiirimize soyut konular egemen
olmaya başlamıştır.
insan sevgisi yoson
E) Garipçiler uyağı, kafiyeyi kullanmayıp her tür konuyu
şiirde iştemişlerdir.
seug
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Cumhuriyet'in kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na değin ozanlar, ulusal yazınımızın etkisini sürdürdüler. Kemalet- tin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Ahmet Kutsi Tecer, Zeki Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay gibi sanatçılar, halka ve yurt sevgisine dönük şiirlerle karşımıza çıktılar. Arada ser- best nazım ve toplumcu şiir, Yedi Meşale ve öz şiir gibi an- layışlar olsa da ulusal yazınımızın devamı olan şairler, hep baskın durumda oldu. II. Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1940 yılından başlayarak yazınımızda radikal değişimler oluştu. Garip ya da I. Yeniciler denen topluluğun şairleri; şiiri ge- leneklerin tutsağı olmaktan kurtardılar yani ölçüyü, uyağı, söz sanatlarını terk ettiler. Konu alanının sınırları tümüyle kaldırıldı. Şiirde işlenemez denen bir konu kalmadı. İnsan sevgisine ve yaşama sevgisine öncelik verildi. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Cumhuriyet Dönemi şiirinde, II. Dünya Savaşı'na kadar Millî Edebiyat anlayışı ağırlıklı olarak benimsenmiştir. B) 1940 sonrasında şiirimizde köklü değişiklikler yaşan- miştir. C) Garipçiler, şiirde alışılagelmiş çizginin dışına çıkmışlar- dir. D) I. Yenicilerle birlikte şiirimize soyut konular egemen olmaya başlamıştır. insan sevgisi yoson E) Garipçiler uyağı, kafiyeyi kullanmayıp her tür konuyu şiirde iştemişlerdir. seug
18.
(1) İnsanların yıllarca deniz, göl ve akarsulara bıraktığı atık
maddeler, buralarda yaşayan canlı türlerinin azalmasına,
bazılarının da yok olmasına neden olmuştur. (11) Ayrıca
buna bağlı olarak zaman içinde birçok önemli turizm
merkezi de özelliğini yitirmiştir. (III) Bugün yurdumuzda
Haliç ve İzmit Körfezi'nin turizm değerinin olmamasının
başlıca nedeni budur. (IV) Sanayinin hızla gelişmesi su
kaynağının tüketimini etkilemektedir. (V) Ancak ülkelerin
kalkınmasında ve iş olanaklarının oluşturulmasında sa-
nayi kuruluşlarına da gereksinim vardır. (VI) Burada dikkat
edilmesi gereken konu, suyun tutumlu bir şekilde ve kirle-
tilmeden kullanılmasıdır.
DENEME-3
Bu parça ikiye bölünmek istenirse ikinci paragraf aşa-
ğıdakilerden hangisiyle başlar?
A) II
IV
B)
A
D) V E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. (1) İnsanların yıllarca deniz, göl ve akarsulara bıraktığı atık maddeler, buralarda yaşayan canlı türlerinin azalmasına, bazılarının da yok olmasına neden olmuştur. (11) Ayrıca buna bağlı olarak zaman içinde birçok önemli turizm merkezi de özelliğini yitirmiştir. (III) Bugün yurdumuzda Haliç ve İzmit Körfezi'nin turizm değerinin olmamasının başlıca nedeni budur. (IV) Sanayinin hızla gelişmesi su kaynağının tüketimini etkilemektedir. (V) Ancak ülkelerin kalkınmasında ve iş olanaklarının oluşturulmasında sa- nayi kuruluşlarına da gereksinim vardır. (VI) Burada dikkat edilmesi gereken konu, suyun tutumlu bir şekilde ve kirle- tilmeden kullanılmasıdır. DENEME-3 Bu parça ikiye bölünmek istenirse ikinci paragraf aşa- ğıdakilerden hangisiyle başlar? A) II IV B) A D) V E) VI