Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

eserden bilgh
a bulunan ve
nci aşamada
kat edildiği,
liklerin nasıl
raf sanatçı-
ştığı ortaya
dilen bütün
kötü kılan
iği hakkın-
n bir sa-
many
soracağı
arak ak-
anizas-
hangi
apan
utlar-
5
23. Kültür mozaiği ve tarihi dokusuyla birlikte anılmasına ve
yaşamasına rağmen Istanbul, tarihte yaşamıyor, aksine
---- Istanbullular bu değişimi, sosyokültürel ve ekono-
mik anlamda doğrudan yaşıyorlar. Bir yönden düşünül-
düğünde İstanbul, Türkiye'nin gerçek anlamda iç yüzü-
dür yani Istanbul'daki değişim ve dönüşüm tüm Anadolu
şehirlerine kadar yansımaktadır. Dünyadaki ilk yenilik
algıları ve yaklaşımlar elbette Istanbul'dan yaşantımıza
giriyor. Ancak Istanbul dolayısıyla Türkiye yenileşmeye ve
farklı yaklaşımlara oldukça hazır. Öyle ki düşünen, üreten,
yaratıcı, genç bilim insanlarının dinamizmi doğrultusunda
teknolojik değişime ve gelişime de ev sahipliği yapıyor.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre,
1. modern dünyayla tümleşerek gün geçtikçe gelişiyor,
değişiyor
II. çağdaş yaşam ile tarihsel dokuyu birbirinden uzakta
yaşamaya çalışıyor
III. modern yaşamın çıkmazları içinde günden güne öz-
günlüğünü yitiriyor
IV. çağdaş yaşamın getirileriyle bağlantılı olarak her ge-
çen gün gelişerek değişiyor
cümlelerinden hangileri getirilemez?
A) I ve II.
B) I ve IV.
D) II ve IV.
WAARO
C) II ve III.
E) III ve IV.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eserden bilgh a bulunan ve nci aşamada kat edildiği, liklerin nasıl raf sanatçı- ştığı ortaya dilen bütün kötü kılan iği hakkın- n bir sa- many soracağı arak ak- anizas- hangi apan utlar- 5 23. Kültür mozaiği ve tarihi dokusuyla birlikte anılmasına ve yaşamasına rağmen Istanbul, tarihte yaşamıyor, aksine ---- Istanbullular bu değişimi, sosyokültürel ve ekono- mik anlamda doğrudan yaşıyorlar. Bir yönden düşünül- düğünde İstanbul, Türkiye'nin gerçek anlamda iç yüzü- dür yani Istanbul'daki değişim ve dönüşüm tüm Anadolu şehirlerine kadar yansımaktadır. Dünyadaki ilk yenilik algıları ve yaklaşımlar elbette Istanbul'dan yaşantımıza giriyor. Ancak Istanbul dolayısıyla Türkiye yenileşmeye ve farklı yaklaşımlara oldukça hazır. Öyle ki düşünen, üreten, yaratıcı, genç bilim insanlarının dinamizmi doğrultusunda teknolojik değişime ve gelişime de ev sahipliği yapıyor. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, 1. modern dünyayla tümleşerek gün geçtikçe gelişiyor, değişiyor II. çağdaş yaşam ile tarihsel dokuyu birbirinden uzakta yaşamaya çalışıyor III. modern yaşamın çıkmazları içinde günden güne öz- günlüğünü yitiriyor IV. çağdaş yaşamın getirileriyle bağlantılı olarak her ge- çen gün gelişerek değişiyor cümlelerinden hangileri getirilemez? A) I ve II. B) I ve IV. D) II ve IV. WAARO C) II ve III. E) III ve IV. Diğer sayfaya geçiniz.
mü?
J.
ģi-
da-
12. Çamurun içinde dolaşanın paçalarının kirlenmesi kaçınıl-
mazdır.
Bu cümleye en yakın yargı aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Yapılan işlerin olumsuz sonuçlarına katlanmalısınız.
B) Kirli işlerle uğraşanlar bunun bedelini ödemeye hazır
olmalıdır.
e) Kötülük düşünen er geç bir başkasından kötülük görür.
D) Yanlış, utanılacak işlerle uğraşanlar masumiyetini yiti-
rir.
E) Yanlış ortamlarda bulunanlar başkalarına değil kendi-
lerine zarar verir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mü? J. ģi- da- 12. Çamurun içinde dolaşanın paçalarının kirlenmesi kaçınıl- mazdır. Bu cümleye en yakın yargı aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Yapılan işlerin olumsuz sonuçlarına katlanmalısınız. B) Kirli işlerle uğraşanlar bunun bedelini ödemeye hazır olmalıdır. e) Kötülük düşünen er geç bir başkasından kötülük görür. D) Yanlış, utanılacak işlerle uğraşanlar masumiyetini yiti- rir. E) Yanlış ortamlarda bulunanlar başkalarına değil kendi- lerine zarar verir.
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum
Bu dağların eskiden âşinasıdır soyum
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi
Her gün aynı pınardan doldurup testimizi L
b
Bu dizelerle ilgili, aşağıda verilen yargı-
lardan hangisi yanlıştır?
A) Şiirde tabiat teması ele alınmıştır.
B) Doğadan doğaya aktarım yapılmıştır.
C) İçerik yönüyle pastoral şiire örnektir.
D) Hayal, çağrışım ve imgelere sıkça baş-
vurulmuştur.
Ahengi sağlamada ölçü, uyak ve devrik
cümlelerden yararlanılmıştır.
9.
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum Bu dağların eskiden âşinasıdır soyum Bekçileri gibiyiz ebenced buraların Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi Her gün aynı pınardan doldurup testimizi L b Bu dizelerle ilgili, aşağıda verilen yargı- lardan hangisi yanlıştır? A) Şiirde tabiat teması ele alınmıştır. B) Doğadan doğaya aktarım yapılmıştır. C) İçerik yönüyle pastoral şiire örnektir. D) Hayal, çağrışım ve imgelere sıkça baş- vurulmuştur. Ahengi sağlamada ölçü, uyak ve devrik cümlelerden yararlanılmıştır. 9. 2
TYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT - Türkçe 27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
F1/DENEME-3 B
1. Zamanın birinde tazılar başlamış tilkiyi kovalamaya. Kor-
kudan ne yapacağını şaşıran tilki, ormanda yaşayan bir
adama yaklaşıp ondan kendisine yardım etmesini is-
temiş. Adam da ona kulübeye saklanmasını söylemiş.
Tilki hemen oraya saklanmış. Avcılar biraz sonra gelip
oduncuya tilkiyi sormuşlar. Görmedim demiş ama onlara
kulübeyi işaret etmiş kafasıyla. Bunu anlamayan avcılar
tilki yok diye oradan ayrılmışlar. Bir süre sonra avcıla-
rin gittiğini anlayan tilki, kulübeden çıkıp ormana doğru
yürümeye başlamış. Kulübesi olan adam, tilkiye kızarak
"Sana o kadar yardım ettim, bir teşekkür etseydin bari."
demiş. Tilki arkasına bakmadan "Ne teşekkürü! Davra-
nışın sözünle aynı değildi. Bana yardım eder gibi yapıp
yerimi gösterdin onlara." demiş.
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
Gerçek iyilik hem sözle hem de davranışla yapılan-
dır.
B) Dostluklar samimi ilişkilerle kurulur.
C) Yapılan iyilik, başa kakılmadan yapılmalıdır.
D) Sözü ve özü bir olanların sevenleri çok olur.
E) Her iyiliğe karşılık beklemek, er kişiye yakışmaz.
Türk odebiyatının ilk kadın romancısı olan Fatma Aliye
dan Osmanlı toplu-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
F1/DENEME-3 B 1. Zamanın birinde tazılar başlamış tilkiyi kovalamaya. Kor- kudan ne yapacağını şaşıran tilki, ormanda yaşayan bir adama yaklaşıp ondan kendisine yardım etmesini is- temiş. Adam da ona kulübeye saklanmasını söylemiş. Tilki hemen oraya saklanmış. Avcılar biraz sonra gelip oduncuya tilkiyi sormuşlar. Görmedim demiş ama onlara kulübeyi işaret etmiş kafasıyla. Bunu anlamayan avcılar tilki yok diye oradan ayrılmışlar. Bir süre sonra avcıla- rin gittiğini anlayan tilki, kulübeden çıkıp ormana doğru yürümeye başlamış. Kulübesi olan adam, tilkiye kızarak "Sana o kadar yardım ettim, bir teşekkür etseydin bari." demiş. Tilki arkasına bakmadan "Ne teşekkürü! Davra- nışın sözünle aynı değildi. Bana yardım eder gibi yapıp yerimi gösterdin onlara." demiş. Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? Gerçek iyilik hem sözle hem de davranışla yapılan- dır. B) Dostluklar samimi ilişkilerle kurulur. C) Yapılan iyilik, başa kakılmadan yapılmalıdır. D) Sözü ve özü bir olanların sevenleri çok olur. E) Her iyiliğe karşılık beklemek, er kişiye yakışmaz. Türk odebiyatının ilk kadın romancısı olan Fatma Aliye dan Osmanlı toplu-
5.
Dünyanın en yaşanılır yerlerini ele geçirmek için nice
savaş yapıldı, nice cinayet işlendi. Kimi deniz ticaretine
uygundu bu yerlerin, kiminin toprağı bereketliydi bazısı
da güzelliğiyle göz kamaştırıyordu. Ancak Lidya,
hüküm sürdüğü topraklar bakımından dünyanın en
şanslı devletlerinden biriydi. Verimli bir coğrafyadaydı
evvela. Bol yağış aldığından orman bakımından
zengindi. Ülkede deniz ve çok fazla nehir bulunması
balıkçılığı geliştirmiş, balık halkın en önemli besin
kaynağı olmuştu. Ancak Lidya'yı şanslı yapan altın
yatağının üzerine kurulmasıydı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Ekonominin savaşların en önemli nedenlerinden biri
olduğuna
bygytes
B) Lidya'nın önemli bir yerleşim alanında bulunduğuna
C) Lidya'nın en önemi yanının altın rezervleri olduğuna
D) Çeşitli sebeplerden dolayı dünyanın yaşanılır yerleri
için savaşlar yapıldığına
E) Altın yataklarının Lidya halkına refah getirdiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Dünyanın en yaşanılır yerlerini ele geçirmek için nice savaş yapıldı, nice cinayet işlendi. Kimi deniz ticaretine uygundu bu yerlerin, kiminin toprağı bereketliydi bazısı da güzelliğiyle göz kamaştırıyordu. Ancak Lidya, hüküm sürdüğü topraklar bakımından dünyanın en şanslı devletlerinden biriydi. Verimli bir coğrafyadaydı evvela. Bol yağış aldığından orman bakımından zengindi. Ülkede deniz ve çok fazla nehir bulunması balıkçılığı geliştirmiş, balık halkın en önemli besin kaynağı olmuştu. Ancak Lidya'yı şanslı yapan altın yatağının üzerine kurulmasıydı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ekonominin savaşların en önemli nedenlerinden biri olduğuna bygytes B) Lidya'nın önemli bir yerleşim alanında bulunduğuna C) Lidya'nın en önemi yanının altın rezervleri olduğuna D) Çeşitli sebeplerden dolayı dünyanın yaşanılır yerleri için savaşlar yapıldığına E) Altın yataklarının Lidya halkına refah getirdiğine
mik
27. Ceyhun Atuf Kansu'nun halk şiirine karşı duyarlılı-
ğı, onu yer yer Karacaoğlan'a yaklaştırır. Halk şiirini,
insanımızın duygusu ve içten söyleyişi olarak kabul
eden Kansu, "Eğin Türküsü" şiirinde türkü formuna
ağırlık verir. Ona göre, türküyü bilmek, insanı sev-
mekle eş değerdir. Zira türküler, insana yurdunu ve
sevgiyi anlatır. Kansu'nun türkü formuna duyarlılığı,
halkı sevmesi ve önemsemesinden kaynaklanmak-
tadır. Onun için türkü, halka mesaj vermenin aracıdır.
Anadolu'nun türküsünü bilsek ve sevsek daha kar-
deşçe, daha insanca bir dünya kuracağımıza inan-
maktadır.
Bu parçadan Ceyhun Atuf Kansu ile ilgili olarak
Yurt sevgisini yansıttığına inandığı için türkü tar-
zında şiirler yazdığına
I. Halk edebiyatı şairlerinin yaşamlarını araştırdı-
ğına
III. Şiirleriyle halka mesaj vermeyi önemsediğine
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) I yell
B) Yalnız II
D) Yalnız III
C) I ve HT
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mik 27. Ceyhun Atuf Kansu'nun halk şiirine karşı duyarlılı- ğı, onu yer yer Karacaoğlan'a yaklaştırır. Halk şiirini, insanımızın duygusu ve içten söyleyişi olarak kabul eden Kansu, "Eğin Türküsü" şiirinde türkü formuna ağırlık verir. Ona göre, türküyü bilmek, insanı sev- mekle eş değerdir. Zira türküler, insana yurdunu ve sevgiyi anlatır. Kansu'nun türkü formuna duyarlılığı, halkı sevmesi ve önemsemesinden kaynaklanmak- tadır. Onun için türkü, halka mesaj vermenin aracıdır. Anadolu'nun türküsünü bilsek ve sevsek daha kar- deşçe, daha insanca bir dünya kuracağımıza inan- maktadır. Bu parçadan Ceyhun Atuf Kansu ile ilgili olarak Yurt sevgisini yansıttığına inandığı için türkü tar- zında şiirler yazdığına I. Halk edebiyatı şairlerinin yaşamlarını araştırdı- ğına III. Şiirleriyle halka mesaj vermeyi önemsediğine yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I yell B) Yalnız II D) Yalnız III C) I ve HT E) II ve III
1. Roman okuru, çoğu zaman metnin içinde yazarın
otobiyografisini de arar, ondan bir iz bulmaya çalışır,
işte bu yüzden
Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uy-
gundur?
romanlara yazarın yaşadıklarını anlattığı metin-
ler olarak bakmak, ülkemiz okurunda çok yaygın
bir eğilimdir.
B) romanlarda okurun bu merakını giderecek bir
anlatımın tercih edilmesi gerekir.
sanatçılar yaşadıklarını yazınsal süzgeçten ge-
çirip kendilerini gizleyerek kurgulamalıdır.
D) sanatçılar eserlerinde sanat anlayışları üzerine
görüşlerini açıklamaktan kaçınmamalıdırlar.
E) yazarlar anlattıklarında gerçeğe bire bir uygun-
luk ilkesini hiçbir zaman göz ardı etmemelidir-
ler.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Roman okuru, çoğu zaman metnin içinde yazarın otobiyografisini de arar, ondan bir iz bulmaya çalışır, işte bu yüzden Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uy- gundur? romanlara yazarın yaşadıklarını anlattığı metin- ler olarak bakmak, ülkemiz okurunda çok yaygın bir eğilimdir. B) romanlarda okurun bu merakını giderecek bir anlatımın tercih edilmesi gerekir. sanatçılar yaşadıklarını yazınsal süzgeçten ge- çirip kendilerini gizleyerek kurgulamalıdır. D) sanatçılar eserlerinde sanat anlayışları üzerine görüşlerini açıklamaktan kaçınmamalıdırlar. E) yazarlar anlattıklarında gerçeğe bire bir uygun- luk ilkesini hiçbir zaman göz ardı etmemelidir- ler.
12. (1) Bir fikri eğmeden bükmeden anlatan karikatür, bi-
reylerin düşünce dünyalarında sarsıntılara sebep olur.
(II) Bu tahribat sonrası birey kendini ve toplumunu
sorgular. (III) Sorgulatabilmek inkâr edilemez bir güç-
tür ve bu güç, karikatürün "güçlü" sayılması için ye-
terlidir. (IV) Bu nedenledir ki karikatür ile eleştiriye ma-
ruz kalan toplum, bir mücadele içindedir. (V) Her şey
bir yana, karikatür öncelikli olarak bir ifade biçimidir.
(VI) Karikatürün mizah anlayışı, toplumun denetim me-
kanizmalarını zorlar, bu mekanizmalara ters düşer.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
TYT DENEME
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. (1) Bir fikri eğmeden bükmeden anlatan karikatür, bi- reylerin düşünce dünyalarında sarsıntılara sebep olur. (II) Bu tahribat sonrası birey kendini ve toplumunu sorgular. (III) Sorgulatabilmek inkâr edilemez bir güç- tür ve bu güç, karikatürün "güçlü" sayılması için ye- terlidir. (IV) Bu nedenledir ki karikatür ile eleştiriye ma- ruz kalan toplum, bir mücadele içindedir. (V) Her şey bir yana, karikatür öncelikli olarak bir ifade biçimidir. (VI) Karikatürün mizah anlayışı, toplumun denetim me- kanizmalarını zorlar, bu mekanizmalara ters düşer. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI TYT DENEME
A
Deniz kaplumbağalan, hayatlarının çok kısa bir
dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç
kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline bırak-
tıktan sonra denize döner. Sahile bırakılan yumurta
lardan kuluçka süresini tamamlayıp çıkan yavrular
da yuvadan ayrılarak denize ulaşır. Bu kaplumba-
ğaların uzunca bir süre denizde kaldıktan sonra,
kilometrelerce yüzerek hayata adım attıkları karaya
döndükleri görülür.
Deniz kaplumbağalanı, büyüdükleri zaman yumurta
bırakmak için doğdukları kumsallara gelir. Denize
ulaşan yavruların erginleştikten sonra yuvalama
sahiline dönmesine kadar geçen süre "kayıp yıllar
olarak bilinir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden genele
gidilerek açıklanmıştır.
B) İki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alınmıştır.
Farklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun birbiriyle
bağlantılı yönleri ele alınmıştır.
D) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel bakış
açısıyla verilmiştir.
E) Düşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle getiril-
miştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A Deniz kaplumbağalan, hayatlarının çok kısa bir dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline bırak- tıktan sonra denize döner. Sahile bırakılan yumurta lardan kuluçka süresini tamamlayıp çıkan yavrular da yuvadan ayrılarak denize ulaşır. Bu kaplumba- ğaların uzunca bir süre denizde kaldıktan sonra, kilometrelerce yüzerek hayata adım attıkları karaya döndükleri görülür. Deniz kaplumbağalanı, büyüdükleri zaman yumurta bırakmak için doğdukları kumsallara gelir. Denize ulaşan yavruların erginleştikten sonra yuvalama sahiline dönmesine kadar geçen süre "kayıp yıllar olarak bilinir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden genele gidilerek açıklanmıştır. B) İki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alınmıştır. Farklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun birbiriyle bağlantılı yönleri ele alınmıştır. D) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel bakış açısıyla verilmiştir. E) Düşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle getiril- miştir.
TYT/Türkçe
an
Ka
26. Birileri, özgürlük her şeyin başı ve sonudur, di-
yebilir. Desin. Hatta, hayatın özünün salt öz-
gürlük olduğunu da iddia edebilir. Mümkün-
dür. Lâkin özgüven olmaksızın özgürlüğün
olamayacağını söylüyorum ben. Kendi varlı-
ğının farkında olmayan, üstelik bunu bilinç dü-
zeyinde hissetmeyen ve yaşamayan bir insan,
nasıl özgür olabilir ki? Dıştan bakıldığında ya-
hut kişinin kendi tanımlamasıyla öyle olduğu
sanılabilir. Oysa hayat, ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) her an yeniden şekillenir.
B) herkese adil olmayabilir.
kendi kurallarını, kendisi tayin edecektir.
D) her birey için aynı olmak zorunda değil-
dir.
28.
E) sanılarla doldurulabilecek bir süreç değil-
dir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe an Ka 26. Birileri, özgürlük her şeyin başı ve sonudur, di- yebilir. Desin. Hatta, hayatın özünün salt öz- gürlük olduğunu da iddia edebilir. Mümkün- dür. Lâkin özgüven olmaksızın özgürlüğün olamayacağını söylüyorum ben. Kendi varlı- ğının farkında olmayan, üstelik bunu bilinç dü- zeyinde hissetmeyen ve yaşamayan bir insan, nasıl özgür olabilir ki? Dıştan bakıldığında ya- hut kişinin kendi tanımlamasıyla öyle olduğu sanılabilir. Oysa hayat, ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) her an yeniden şekillenir. B) herkese adil olmayabilir. kendi kurallarını, kendisi tayin edecektir. D) her birey için aynı olmak zorunda değil- dir. 28. E) sanılarla doldurulabilecek bir süreç değil- dir.
24. (1) Yazmaya oturduğum zaman işim öyküyü
adım adım ilerletmek. (II) Yazmanın da bir tem-
posu vardır, eğer insanlar yazdıklarımın tem-
posunu beğendikleri için okuyorlarsa hikayeyi
ilginç bir yere götürmeye çalıştığımı hissettik-
leri içindir. (III) Boş sözlerle zaman harcayıp
manzaranın ayrıntılarına girmek benim tarzım
değil. (IV) Bu tempoyu yakalayabilmek için
müzik dinlerdim eskiden, artık pek hoşlanmı-
yorum. (V) Mekândan da önemlisi her günü
çalışarak değerlendirmek, bence.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden
hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. (1) Yazmaya oturduğum zaman işim öyküyü adım adım ilerletmek. (II) Yazmanın da bir tem- posu vardır, eğer insanlar yazdıklarımın tem- posunu beğendikleri için okuyorlarsa hikayeyi ilginç bir yere götürmeye çalıştığımı hissettik- leri içindir. (III) Boş sözlerle zaman harcayıp manzaranın ayrıntılarına girmek benim tarzım değil. (IV) Bu tempoyu yakalayabilmek için müzik dinlerdim eskiden, artık pek hoşlanmı- yorum. (V) Mekândan da önemlisi her günü çalışarak değerlendirmek, bence. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV EV
terminoyt
26. (1) Rönesans üzerinde derin araştırmalar yapan Burkhard,
"Rönesans insanın keşfedilmesidir.” demektedir. (II) Röne-
sans'ın öncüleri, sanat faaliyetlerinin yanı sıra edebiyat, tarih
ve arkeolojiye de önem verdiler. (III) Gerçekten de Orta
Çağ'da Avrupa'da insanın hiçbir kıymeti yoktu. (IV) Engizis-
yon mahkemelerinde yüz binlerce insan haksız yere ve çok
defa sırf servetlerini ele geçirebilmek için öldürüldü.
(V) Papazlar çeşitli menfaatler karşılığında günahları affedi-
yorlardı. (VI) Mantık ve insani esaslar kaybolmuştu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlam
akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV D) V E) VI
nchierlu onl
lev#11:3
1 sil
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
terminoyt 26. (1) Rönesans üzerinde derin araştırmalar yapan Burkhard, "Rönesans insanın keşfedilmesidir.” demektedir. (II) Röne- sans'ın öncüleri, sanat faaliyetlerinin yanı sıra edebiyat, tarih ve arkeolojiye de önem verdiler. (III) Gerçekten de Orta Çağ'da Avrupa'da insanın hiçbir kıymeti yoktu. (IV) Engizis- yon mahkemelerinde yüz binlerce insan haksız yere ve çok defa sırf servetlerini ele geçirebilmek için öldürüldü. (V) Papazlar çeşitli menfaatler karşılığında günahları affedi- yorlardı. (VI) Mantık ve insani esaslar kaybolmuştu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlam akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI nchierlu onl lev#11:3 1 sil
9.
TTÜRKÇE TESTİ
Modernlik, özünde geleneğin sağladığı gerçeklerin yeri-
ne, yarı gerçekler sunma ve geleneğin sunduğu bütün-
lükten vazgeçmiş bulanık bir görüntü sergilemeye çalış-
ma şeklinde kendini göstermektedir.
Bu cümlede modernlikle ilgili yapılan eleştiri aşağı-
dakilerden hangisidir?
A Geleneğin insanlara sağladığı bütüncül hakikat an-
layışını verememesi
B) Geleneğin sunduğu huzuru ve dinginliği sağlamak-
tan yoksun olması
C) Gelenekten yeterince yararlanamayıp eksik kalması
D) Karışık ve belirsiz yapısıyla huzurdan çok huzursuz-
luk vermesi
11. 1950'de
romanla
Eski dünya düzenini aşağılayıp yerine daha güzelini
koyamaması
bütünlük
yaşan
yepy
olm
lar
a
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. TTÜRKÇE TESTİ Modernlik, özünde geleneğin sağladığı gerçeklerin yeri- ne, yarı gerçekler sunma ve geleneğin sunduğu bütün- lükten vazgeçmiş bulanık bir görüntü sergilemeye çalış- ma şeklinde kendini göstermektedir. Bu cümlede modernlikle ilgili yapılan eleştiri aşağı- dakilerden hangisidir? A Geleneğin insanlara sağladığı bütüncül hakikat an- layışını verememesi B) Geleneğin sunduğu huzuru ve dinginliği sağlamak- tan yoksun olması C) Gelenekten yeterince yararlanamayıp eksik kalması D) Karışık ve belirsiz yapısıyla huzurdan çok huzursuz- luk vermesi 11. 1950'de romanla Eski dünya düzenini aşağılayıp yerine daha güzelini koyamaması bütünlük yaşan yepy olm lar a C
39. 19. yüzyılın ortalarına doğru kitle iletişim araçlarının
özel kişiler aracılığıyla idare edilmeye başlanmış olma-
sı, Avrupa'yı tanıma faaliyetlerinin hızlanmasına neden
olmuş; bu sürecin getirdiği doğal yansımalardan birisi
de edebiyat alanında görülmüştür. Esasen bizde çocuk
edebiyatının varoluşu da bu yenileşme hareketleri ve
Batı'ya açılma politikasıyla yakından ilgilidir. Osmanlı
İmparatorluğu'nda Batılılaşma ve yenileşme düşüncesi
kendisini öncelikle çocuk alanında hissettirmiştir. Bu dö-
neme kadar bizdeki çocuk edebiyatıyla ilgili çalışmalar;
şair Nabi'nin, oğluna öğütlerini içeren Hayriyye'si, Süm-
bülzade Vehbi'nin yine oğlu için kaleme aldığı Lütfiye-i
Vehbi adli mesnevisi ve bunlar gibi, genel itibariyle top-
lumsal ve ahlaki değerlerimizi yansıtan öğretici eserlerle
sınırlı kalmıştır.
Bu parçada hangi konu üzerinde durulmaktadır?
A) Çocuk edebiyatının tarihî gelişimi
B) Mesnevi türünün özellikleri
C) Edebiyat ve toplum ilişkisi
D) Edebî alandaki gelişmeler
(E) Osmanlıdaki yenileşme hareketleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
39. 19. yüzyılın ortalarına doğru kitle iletişim araçlarının özel kişiler aracılığıyla idare edilmeye başlanmış olma- sı, Avrupa'yı tanıma faaliyetlerinin hızlanmasına neden olmuş; bu sürecin getirdiği doğal yansımalardan birisi de edebiyat alanında görülmüştür. Esasen bizde çocuk edebiyatının varoluşu da bu yenileşme hareketleri ve Batı'ya açılma politikasıyla yakından ilgilidir. Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılılaşma ve yenileşme düşüncesi kendisini öncelikle çocuk alanında hissettirmiştir. Bu dö- neme kadar bizdeki çocuk edebiyatıyla ilgili çalışmalar; şair Nabi'nin, oğluna öğütlerini içeren Hayriyye'si, Süm- bülzade Vehbi'nin yine oğlu için kaleme aldığı Lütfiye-i Vehbi adli mesnevisi ve bunlar gibi, genel itibariyle top- lumsal ve ahlaki değerlerimizi yansıtan öğretici eserlerle sınırlı kalmıştır. Bu parçada hangi konu üzerinde durulmaktadır? A) Çocuk edebiyatının tarihî gelişimi B) Mesnevi türünün özellikleri C) Edebiyat ve toplum ilişkisi D) Edebî alandaki gelişmeler (E) Osmanlıdaki yenileşme hareketleri
E) Kavramları tam anlamıyla vermemesi
●
İnsan, bir kitabı okuduktan sonra, kitabı okumadan
önceki hâlinden daha akıllı hareket edebilmeli, daha
az ön yargılı olmalı, daha iyi görebilmeli ve duyumsa-
malıdır.
• Kitap, duygu ve düşünce dünyamıza bir şeyler kattığı
için, bizi olmamız gerektiği yöne doğru ilerlettiği için,
bize bizi ve insanlığı tanıttığı için okunur.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Kişinin en önemli uğraşı kitap okumak değilse o kişi
sosyalleşemez.
Kişide olumlu davranış değişikliği gerçekleştirdiği
için, kişinin insanı ve dünyayı tanımasını sağladığı
için kitap okunur.
C) Duygu ve düşünce dünyamızı yalnızca kitap okuya-
rak genişletebiliriz.
D) Her insanın dünyayı algılayışı kitap okuma sürecine
bağlıdır.
E) Kitap, fayda sağlamak amacı ile okunmalıdır, göste-
riş yapmak için değil.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) Kavramları tam anlamıyla vermemesi ● İnsan, bir kitabı okuduktan sonra, kitabı okumadan önceki hâlinden daha akıllı hareket edebilmeli, daha az ön yargılı olmalı, daha iyi görebilmeli ve duyumsa- malıdır. • Kitap, duygu ve düşünce dünyamıza bir şeyler kattığı için, bizi olmamız gerektiği yöne doğru ilerlettiği için, bize bizi ve insanlığı tanıttığı için okunur. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Kişinin en önemli uğraşı kitap okumak değilse o kişi sosyalleşemez. Kişide olumlu davranış değişikliği gerçekleştirdiği için, kişinin insanı ve dünyayı tanımasını sağladığı için kitap okunur. C) Duygu ve düşünce dünyamızı yalnızca kitap okuya- rak genişletebiliriz. D) Her insanın dünyayı algılayışı kitap okuma sürecine bağlıdır. E) Kitap, fayda sağlamak amacı ile okunmalıdır, göste- riş yapmak için değil. Diğer sayfaya geçiniz.